Albert Bandura (4 Aralık 1925; - 28 Temmuz 2021), kuramı ve üzerindeki çalışmalarıyla tanınan Kanadalı ünlü psikolog.
Hayatı
Albert Bandura 4 Aralık 1925’te Kanada, Alberta’nın kuzeyinde, Edmonton’a yaklaşık 50 mil uzaklıktaki Polonya ve Ukrayna’dan çok fazla göç alan ve yaklaşık 400 nüfusa sahip küçük bir köy olan Mundare’de doğdu. Doğu Avrupa kökenli ailenin altı çocuğundan en küçük ve tek erkek çocuğudur. Annesi Ukrayna’dan, babası Polonya Krakow’dan gençlik çağlarında Kanada’ya göç etmiştir. Babası Kanada demiryollarında işçi, annesi ise kasabada bir mağazada görevlidir. Anne ve babası standart bir eğitim alamamış da olsa eğitime önem vermişlerdir. Örneğin babası kasabadaki okulun yönetim kurulu üyesi olarak çocuklara şu üç dilde eğitim verdi; Lehçe, Rusça ve Almanca.
Bandura ilkokul ve liseyi kasabadaki tek okulda okudu. Liseden mezun olduktan sonra batıdaki Vancouver, British Columbia Üniversitesine gitmiştir. Bandura mühendislik sınıfında okurken derslerin erken başlamamasını fırsat bilerek bir gün kütüphaneye gider. Orada bir kurs kataloğuna denk gelir. Sabahları ders saatinden önce gidebileceği bu kurs ile psikoloji kariyerine adım atmış olur psikoloji sınıfına başlar. 1949 da Bolocan Ödülü ile üniversitenin psikoloji bölümünden mezun olur. Üniversiteden mezun olduktan sonra danışman hocasına ‘ Psikolojinin temelini nerede bulabilirim?’ diye sorar ve Iowa Üniversitesine gitmeye karar verir. Kenneth Spence’nin Psikoloji Bölümünde başkanlık yaptığı dönemde, Clark Hull tarafından Iowa Üniversitesine yönlendirilmiştir.
O sırada hafta sonları gittiği golf kursunda etkileyici bir kadın golfçü ile karşılaşır. Bandura’nın sonradan ‘Eşimle ilk olarak kum sahada tanıştık’ dediği ve ömür boyu eşi olarak kalan Virginia Varns, hemşirelik okulunda eğitmendir. 1952 yılında evlenmişlerdir. Kızlarından Mary 1954’te, Carol ise 1958’de doğmuştur.
Bandura 1951’de yüksek lisans derecesini ve 1952 yılında da Klinik Psikoloji alanında ise doktorasını Iowa Üniversitesinde yapmıştır. 1953 yılında Stanford Üniversitesinde kariyerini sürdürmeye devam eder. APA’nın yöneticilerinden olan Bob Sears, Jack Hilgard, Quinn McNemar, Calvin Stone ve Paul Farnsworth’la muhteşem deneyimler paylaşmasında bu fakültenin çok faydası olmuştur. Bandura 1960'lara kadar çocukların özdenetim yeterliklileri hakkındaki çığır açıcı çalışmalarını sürdürmüştür. 1964 yılında Stanford Üniversitesi profesörü olarak APA () seçimlerinde başkan olmuştur.
Psikolojiye Katkıları
1953'te Stanford Üniversitesi'nde öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Ailenin, sosyal çevrenin ve önceki kuşakların sosyal davranışlar üzerindeki etkisini irdelemiştir.Öğrencisi Richard Walters ile sosyal öğrenme ve saldırganlık üzerine birlikte araştırma yapmışlardır. Bandura'ya göre insanın şiddete eğilimi salt onun doğasında olan bir durumdan değil; gözlem, taklit ve benzer çevresel etmenlerden de kaynaklanmaktaydı. Örneğin, annenin sürekli baba tarafından dövüldüğü bir ailede büyüyen çocuk, ileride dayakçı bir eş oluyordu.
Bandura, çevresel faktörlere fazlasıyla önem verdiği ve bireysel farklılıklar ile genetik yapıyı göz ardı ettiği gerekçesiyle özellikle biyolojik ekolün psikologları tarafından eleştirilmiştir.
Sosyal Öğrenme Teorisi
Albert Bandura, kuramını geliştirme sürecinin ilk aşamasında ’nı (1977) oluşturmuştur. Sosyal Öğrenme Kuramı’nın temel ilkesi: ‘İnsanların başkalarının davranışlarını gözleyerek ve bunlardan bir sonuç çıkararak öğrenebilecekleri’dir. Daha sonra öğrenmede gözlemin yanında bilişssel bazı bileşenlerin de olduğunu düşnerek kuramının kapsamını genişletmiştir ve ‘Sosyal Bilişsel Teori’ yi oluşturmuştur.
İnsanların karşılıklı etkileşim sonucu birbirlerinden bir şeyler öğrenmelerine, başkalarının davranışlarını gözlem yoluyla model almalarına ilişkin ilk açıklamalar Platon ve Aristo’ya kadar dayanmaktadır. Bu konuda ilk sistematik şekilde fikir belirten kişi ise John Dewey olmuştur. Sonrasında Rus psikolog Lev Vygotsky de sosyal ortamda öğrenme ile ilgili çalışmıştır. Başkalarıyla etkileşime girerek öğrenme ile ilgili ilk fikir beyan eden bu kuramcılardan sonra sosyal öğrenme kuramının temelleri 1950’li yıllarda Rotter tarafından atılmıştır ve ‘Sosyal öğrenme kavramı’nı ilk defa 1947 yılında kullanmıştır. Günümüzde ise Sosyal Öğrenme Kuramı denildiğinde akla gelen ilk isim Albert Bandura’dır.
Bandura’nın ilk olarak öğrenmeye getirdiği yaklaşım sosyal davranışçılıktır. Sonrasında Sosyal Öğrenme Kuramı’nı ileri süren Albert Bandura bireylerin nasıl öğrendiklerini açıklamaya çalışmıştır. Daha sonra, taklit ve gözlemin, insanın öğrenmesini açıklamada yetersiz kaldığını anladığında, kuramını insanların ahlaki değerleri nasıl öğrendiklerini açıklamak üzere daha da geliştirmiş; düşünme, hafıza, dil ve davranışların sonuçlarını tahmin etme ve değerlendirme gibi süreçleri de içine alacak şekilde genişletmiştir.
Sosyal öğrenme kuramı, öğrenmeye gözlem ile birlikte zihinsel süreçleri de katarak, öğrenmeyi ve davranış edinimini uyarıcı-tepki etkileşimi ve pekiştireçlerle açıklayan katı davranışçı yaklaşımlardan farklılık göstermiştir. Bu açıdan Sosyal Bilişsel Kuram olarak da anılan bu kuramın ilk davranışçı ekoller ile davranışçılığın gözden düşmesiyle alanda hakim anlayış haline gelen bilişsel yaklaşım arasında bir geçiş elemanı olarak görev yaptığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Saldırganlık
Sosyal Öğrenme teorisi öğrenmenin ve davranış ediniminin bir başkasını gözlemleyerek, taklit yoluyla ya da bir kişiyle etkileşime girerek de olabileceğine dair açıklamalar getirmiştir. Yine bu kurama göre saldırganlık davranışları da gözlemle ve taklit yoluyla edinilir.
Bandura ve arkadaşları, model alma yoluyla öğrenmenin saldırgan davranış üzerindeki etkisine ilişkin bir dizi çalışma yapmıştır. Bunlardan en önemlisi ve ünlüsü ’dir. Bu deneyde bir model, patlamayan, plastikten yapılmış olan Bobo adlı bir bebeğe saldırmıştır. Kavgacı biçimde bir hitaptan sonra model, tokmakla bebeğin başına vurur, yere fırlatır, üzerine oturur ve arka arkaya, sürekli burnunu yumruklar, bir tekmeyle odanın öbür ucuna savurur, hızla havaya fırlatır ve toplarla bombardımana tabi tutar. Bu gösteri çocuklara izletilmiştir ve sonrasında aralarında Bobo bebeğin de bulunduğu oyuncaklarla oynamalarına izin verilmiştir. Deneyin sonucunda modelin çocukların davranışlarını iki şekilde etkilediği görülmüştür. İlki model, çocuklara yeni saldırı biçimleri öğretmiştir. İkincisi, modelden taklit edilenlere ek olarak, diğer saldırgan davranışların sayısı da artmıştır. Bandura ve arkadaşlarının yaptığı bu çalışmada görüldüğü gibi gözlem ve taklit yoluyla diğer davranışların öğrenilmesinde olduğu gibi saldırganlık da öğrenilmektedir.
Öz Yeterlilik
Bandura yaşamla mücadele ederken hissedilen yeterlik ve beceri duygusunu anlatan kendine saygı veya kendilik değeri duygumuz olan kendine yeterlik(self-efficacy) kavramını ele almıştı. Bu içsel durum bizim davranışlarımızı pek çok şekilde etkileyebilir.
Çalışmaları göstermiştir ki kendine yetme duygusu yüksek insanlar hayatlarındaki çok çeşitli olaylarla daha iyi başa çıkabilmektedirler. Bu insanlar güçlüklerin üstesinden gelebilmeyi umarlar. Görevlerinde sebat ederler ve başarılı olacaklarına dair kendine güven seviyelerini daima yüksek tutarlar.
Öte yandan, kendine yetme duygusu düşük olan insanlar, hayatın çeşitli olaylarıyla baş etmede kendilerini mutsuz ve umutsuz hissederler ve kendilerini etkileyen durum veya koşulları değiştirmek için ya çok az ya da hiç imkânları bulunmadığına inanırlar.
Bandura’ya göre (1977, 1997), insanlar gerçekten değişmek için kesin bir karar vermedikleri ve gereken çabayı göstermedikleri sürece, davranışlarını değiştirmeye pek yanaşmazlar. Bandura sonuç beklentileri ve ikna beklentileri arasında bir ayrım yapar. Sonuç beklentisi insanların, eylemlerinin belirli bir sonuca yol açmakta ne derece başarılı olacağına dair beklentileridir. İkna beklentisi ise insanların istedikleri bir sonucu elde etmekte ne derece başarılı olacaklarına dair inançlarıdır. Bu duruma örnek verecek olursak, her akşam birkaç saatinizi ders çalışmaya ayırıp hafta sonu dışarı çıkmaktan vazgeçerseniz yüksek notlar alacağınıza dair bir beklentiniz olur. Ancak aynı zamanda bu kadar çok çalışamayacağınıza ve fedakarlık yapamayacağınıza dair ikna beklentileri de olabilir.
Eğitim Alanına Katkıları
Bireyin etkin bir şekilde yaparak ve yaşayarak, tüm vasıflarını geliştirmesine odaklı öğrenme tekniği kişinin olumlu bir şekilde gelişmesine zemin hazırlamaktadır. Sosyal Öğrenme Teorisi bilgilerin ezberlenmesini değil, yaşam boyu problemlerin çözülebilmesi için gerekil tutum ve zihinsel süreç becerilerini kazandırmayı amaçlamaktadır.
Sosyal öğrenme kuramından ortaya çıkan başarı kuramına göre insanların neden başarıya ulaşmak istedikleri bilinirse öğrencileri motivasyona yönlendirici stratejiler seçilebilir. İnsanlar başarısız olma olasılığını en aza indirgeyip başarılı olma duygusunu en üst düzeye çıkardıkları zaman kendileri için gerçekçi amaçlar oluştururlar. Başarı deneyimi yaşayan öğrencilerde başarma ihtiyacı güçlenir. Bandura’nın kişilerin yetenekleriyle ilgili inançlarıyla ilgili gösterdiği kaynaklardan biri harekete geçirici üstünlük deneyimleridir. Bunlar geçmişte elde edilen bir başarıyı yine elde etme çabasıdır.
Sosyal Öğrenme Teorisi başkalarının davranışlarının gözlemlenmesine dayalı bir dolaylı öğrenmeyi temel almaktadır. Gözlenen davranışın ödül getirdiği gözleniyorsa bu davranış model alınarak sürdürülür. Yeni davranışların kazandırılmasında öğretmenin uygun model olması önemli bir faktördür. Öğretmenin kullandığı dil ve kelimeler, öğrencilere karşı davranışları ve tutumu öğrenciler tarafından model olarak alınır. Bireyin öğrenme süreci başkalarını gözlemleyerek, gözlemlediği davranışı ceza veya ödülle ilişkilendirerek gözlemlenen davranışın model alınarak benimsenmesi ya da bireyin kendi deneyimleri sonucunda davranışı sürdürüp sürdürmemesi şeklinde gerçekleşmektedir.
Sosyal öğrenme kuramında, öğretmenin sınıfta model olma durumu öğretmenin niteliği ile doğru orantılıdır. Eğer öğretmen öğrencilerle iyi ilişkiler içinde ise, öğrencilerine model olabilir. Tersi durumda ise, öğrenciler sınıfın dışında model ararlar. Öğretmenin çalışma planı, standardı, ilkeleri ve öğrenciye karşı olumlu tutumu iyi bir model olmasına olumlu katkı sağlar.
Öğrenmede model alma yolu kullanılırken modellenecek davranış, model olacak kişi (öğretmen, sınıftan seçilen bir diğer öğrenci, toplumdan veya sembolik kişi) belirlenmelidir. Modellenen davranış basit, ilgi çekici, hatırlanması kolay bir şekilde sunulmalıdır. Model davranışın işlevsel değeri oluşturulmalıdır.
Wood ve Bandura (1989) öz-yeterliği şu şekilde tanımlamıştır “bireyin, belirli durumsal amaçlara ulaşmak için gerekli motivasyon, bilişsel kaynaklar ve hareket tarzlarını oluşturma kapasitesine olan inanışları”dır. Öğrenciler tarafından her yönden model alınan öğretmen sınıf içerisinde kendi öz-yeterliğine olan inancını en iyi şekilde ortaya koymalı ve bunun yanında öğrencilerin kendilerine güvenlerini tam olarak sağlayabilmeleri için onları sürekli olarak desteklemeli ve motive etmelidir.
Ödülleri
- Seçkin Katkı Ödülleri, Uluslararası Saldırganlık Araştırma Derneği, 1980.
- Seçkin Bilimsel Katılımlar Ödülü, Amerikan Psikoloji Derneği, 1980.
- William James Ödülü, Amerikan Psikoloji Derneği, 1989.
- Seçkin Ömür Katılımlar Ödülü, California Psikoloji Derneği, 1998.
- Eğitimde Psikoloji Üstün Katkıları için Thorndike Ödülü, Amerikan Psikoloji Derneği, 1999.
- Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Davranış Terapisi, Geliştirme Derneği, 2001.
- Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesine Katkı için Healthrac Ödülü, 2002.
- Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Batı Psikoloji Derneği, 2003.
- Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesi Bilimleri, Üstün Katkı McGovern Madalyası, 2004.
- Psikolojiye Ömür Boyu Üstün Katkısı için Ödül, Amerikan Psikoloji Derneği, 2004.
- Psikoloji Bilimde Üstün Başarılar için James McKeen Cattell Ödülü, Amerikan Psikoloji Derneği, 2004.
- Onursal Üyesi, Dünya İnovasyon Vakfı, 2004.
- Seçkin Başarı Mezunlar Ödülü, Iowa Üniversitesi, 2005.
- Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesi Araştırma Seçkin Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sağlık Davranışı, 2006.
- Amerikan Akademi Psikoloji Bilimi Ömür Boyu Değerli Katkıları için Altın Madalya Ödülü, Amerikan Psikoloji Vakfı, 2006.
- Everett M. Rogers Ödülü, Eğlence ve Toplum Norman Lear Merkezi, 2007.
- Grawemeyer Ödülü, Grawemeyer Vakfı, 2008.
- Interamerican Psikoloji Ödülü, Psikoloji Interamerikan Derneği, 2009.
- Stanford Üniversitesi Sosyal Bilimler Tarihinde Ömür Boyu Başarı Ödülü, 2011.
- Ömür Boyu Kariyer Ödülü, Psikoloji Bilimi Uluslararası Birliği, 2012.
- Amerika Ulusal Bilim Ödülü, Ulusal Bilim ve Teknoloji Vakfı- ABD, 2016.
Kitapları
- Ergenlikte Saldırganlık, (Albert Bandura ve Richard H. Walters), 1959.
- Sosyal Öğrenme ve Kişilik Gelişimi (Albert Bandura ve Richard H. Walters), 1963.
- Davranış Değişikliklerinin İlkeleri, 1969.
- Psikolojik Modelleme: Çelişen Teoriler, 1971.
- Saldırganlık: Sosyal Öğrenme Analizi, 1973.
- Sosyal Öğrenme Teorisi, 1977.
- Düşünce ve Eylemin Sosyal Temelleri: Sosyal Bilişsel Kuram, 1986.
- Değişen Toplumda Öz-yeterlilik, 1995.
- Sosyal Bilişsel Kuram: Temel Kavramlar, 2008.
- Manevi Kopuş: İnsanlar nasıl zalimce davranabilirler ve bu konuda nasıl iyi hissedebilirler?
Kaynakça
- ^ "Shocked Fans Ask About Albert Bandura's Cause of Death". US day News (İngilizce). 29 Temmuz 2021. 28 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Temmuz 2021.
- ^ a b c d Pajares, F., (2004). Albert Bandura: Biographical sketch. http://web.stanford.edu/dept/psychology/bandura-bio-[] pajares/Albert%20_Bandura%20_Biographical_Sketch.htm
- ^ akt. Mızrak Şahin,M. ve Özerdoğan, N.,(2014). Başarılı emzirme için sosyal öğrenme kuramı ve emzirme öz-yeterlilik kuramlarına dayalı hemşirelik bakımı. Hemşirelikte Eğitim ve Araştırma Dergisi, 11(3), 11-15.
- ^ a b Gürel, R., (2014). Sosyal pekiştireçlerin ve model davranışlarının, çocukların ahlaki yargılarının şekillenmesindeki etkisi (Bandura örneği). Değerler Eğitimi Dergisi, 12 (28), 101-119.
- ^ a b c d e f g h Bayrakçı, M. (2007). Sosyal öğrenme kuramı ve eğitime uygulanışı. Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi,17,198-210.
- ^ a b Ulusoy, O., (2008). Ergenlerde bilişim teknolojisi kullanımı ve saldırganlıkla ilişkisi, (Yüksek lisans tezi). Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
- ^ a b c Schultz, D. & Schultz, S. E. (2007). Modern psikoloji tarihi (1. Baskı). İstanbul: Kaknüs
- ^ a b Burger, M. J. (2006). Kişilik: Psikoloji biliminin insan doğasına dair söyledikleri (1. Baskı).İstanbul: Kaknüs
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 30 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Mayıs 2016.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Mayıs 2016.
Dış bağlantılar
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Albert Bandura 4 Aralik 1925 28 Temmuz 2021 kurami ve uzerindeki calismalariyla taninan Kanadali unlu psikolog Albert Bandura 2005 HayatiAlbert Bandura 4 Aralik 1925 te Kanada Alberta nin kuzeyinde Edmonton a yaklasik 50 mil uzakliktaki Polonya ve Ukrayna dan cok fazla goc alan ve yaklasik 400 nufusa sahip kucuk bir koy olan Mundare de dogdu Dogu Avrupa kokenli ailenin alti cocugundan en kucuk ve tek erkek cocugudur Annesi Ukrayna dan babasi Polonya Krakow dan genclik caglarinda Kanada ya goc etmistir Babasi Kanada demiryollarinda isci annesi ise kasabada bir magazada gorevlidir Anne ve babasi standart bir egitim alamamis da olsa egitime onem vermislerdir Ornegin babasi kasabadaki okulun yonetim kurulu uyesi olarak cocuklara su uc dilde egitim verdi Lehce Rusca ve Almanca Bandura ilkokul ve liseyi kasabadaki tek okulda okudu Liseden mezun olduktan sonra batidaki Vancouver British Columbia Universitesine gitmistir Bandura muhendislik sinifinda okurken derslerin erken baslamamasini firsat bilerek bir gun kutuphaneye gider Orada bir kurs kataloguna denk gelir Sabahlari ders saatinden once gidebilecegi bu kurs ile psikoloji kariyerine adim atmis olur psikoloji sinifina baslar 1949 da Bolocan Odulu ile universitenin psikoloji bolumunden mezun olur Universiteden mezun olduktan sonra danisman hocasina Psikolojinin temelini nerede bulabilirim diye sorar ve Iowa Universitesine gitmeye karar verir Kenneth Spence nin Psikoloji Bolumunde baskanlik yaptigi donemde Clark Hull tarafindan Iowa Universitesine yonlendirilmistir O sirada hafta sonlari gittigi golf kursunda etkileyici bir kadin golfcu ile karsilasir Bandura nin sonradan Esimle ilk olarak kum sahada tanistik dedigi ve omur boyu esi olarak kalan Virginia Varns hemsirelik okulunda egitmendir 1952 yilinda evlenmislerdir Kizlarindan Mary 1954 te Carol ise 1958 de dogmustur Bandura 1951 de yuksek lisans derecesini ve 1952 yilinda da Klinik Psikoloji alaninda ise doktorasini Iowa Universitesinde yapmistir 1953 yilinda Stanford Universitesinde kariyerini surdurmeye devam eder APA nin yoneticilerinden olan Bob Sears Jack Hilgard Quinn McNemar Calvin Stone ve Paul Farnsworth la muhtesem deneyimler paylasmasinda bu fakultenin cok faydasi olmustur Bandura 1960 lara kadar cocuklarin ozdenetim yeterliklileri hakkindaki cigir acici calismalarini surdurmustur 1964 yilinda Stanford Universitesi profesoru olarak APA secimlerinde baskan olmustur Psikolojiye Katkilari1953 te Stanford Universitesi nde ogretmenlik yapmaya baslamistir Ailenin sosyal cevrenin ve onceki kusaklarin sosyal davranislar uzerindeki etkisini irdelemistir Ogrencisi Richard Walters ile sosyal ogrenme ve saldirganlik uzerine birlikte arastirma yapmislardir Bandura ya gore insanin siddete egilimi salt onun dogasinda olan bir durumdan degil gozlem taklit ve benzer cevresel etmenlerden de kaynaklanmaktaydi Ornegin annenin surekli baba tarafindan dovuldugu bir ailede buyuyen cocuk ileride dayakci bir es oluyordu Bandura cevresel faktorlere fazlasiyla onem verdigi ve bireysel farkliliklar ile genetik yapiyi goz ardi ettigi gerekcesiyle ozellikle biyolojik ekolun psikologlari tarafindan elestirilmistir Sosyal Ogrenme TeorisiJohn Dewey 1859 1952 Albert Bandura kuramini gelistirme surecinin ilk asamasinda ni 1977 olusturmustur Sosyal Ogrenme Kurami nin temel ilkesi Insanlarin baskalarinin davranislarini gozleyerek ve bunlardan bir sonuc cikararak ogrenebilecekleri dir Daha sonra ogrenmede gozlemin yaninda bilisssel bazi bilesenlerin de oldugunu dusnerek kuraminin kapsamini genisletmistir ve Sosyal Bilissel Teori yi olusturmustur Lev Vygotsky 1896 1934 Insanlarin karsilikli etkilesim sonucu birbirlerinden bir seyler ogrenmelerine baskalarinin davranislarini gozlem yoluyla model almalarina iliskin ilk aciklamalar Platon ve Aristo ya kadar dayanmaktadir Bu konuda ilk sistematik sekilde fikir belirten kisi ise John Dewey olmustur Sonrasinda Rus psikolog Lev Vygotsky de sosyal ortamda ogrenme ile ilgili calismistir Baskalariyla etkilesime girerek ogrenme ile ilgili ilk fikir beyan eden bu kuramcilardan sonra sosyal ogrenme kuraminin temelleri 1950 li yillarda Rotter tarafindan atilmistir ve Sosyal ogrenme kavrami ni ilk defa 1947 yilinda kullanmistir Gunumuzde ise Sosyal Ogrenme Kurami denildiginde akla gelen ilk isim Albert Bandura dir Bandura nin ilk olarak ogrenmeye getirdigi yaklasim sosyal davranisciliktir Sonrasinda Sosyal Ogrenme Kurami ni ileri suren Albert Bandura bireylerin nasil ogrendiklerini aciklamaya calismistir Daha sonra taklit ve gozlemin insanin ogrenmesini aciklamada yetersiz kaldigini anladiginda kuramini insanlarin ahlaki degerleri nasil ogrendiklerini aciklamak uzere daha da gelistirmis dusunme hafiza dil ve davranislarin sonuclarini tahmin etme ve degerlendirme gibi surecleri de icine alacak sekilde genisletmistir Sosyal ogrenme kurami ogrenmeye gozlem ile birlikte zihinsel surecleri de katarak ogrenmeyi ve davranis edinimini uyarici tepki etkilesimi ve pekistireclerle aciklayan kati davranisci yaklasimlardan farklilik gostermistir Bu acidan Sosyal Bilissel Kuram olarak da anilan bu kuramin ilk davranisci ekoller ile davranisciligin gozden dusmesiyle alanda hakim anlayis haline gelen bilissel yaklasim arasinda bir gecis elemani olarak gorev yaptigini soylemek yanlis olmayacaktir SaldirganlikBobo Doll Deneyi sirasinda cocuklar Sosyal Ogrenme teorisi ogrenmenin ve davranis ediniminin bir baskasini gozlemleyerek taklit yoluyla ya da bir kisiyle etkilesime girerek de olabilecegine dair aciklamalar getirmistir Yine bu kurama gore saldirganlik davranislari da gozlemle ve taklit yoluyla edinilir Bandura ve arkadaslari model alma yoluyla ogrenmenin saldirgan davranis uzerindeki etkisine iliskin bir dizi calisma yapmistir Bunlardan en onemlisi ve unlusu dir Bu deneyde bir model patlamayan plastikten yapilmis olan Bobo adli bir bebege saldirmistir Kavgaci bicimde bir hitaptan sonra model tokmakla bebegin basina vurur yere firlatir uzerine oturur ve arka arkaya surekli burnunu yumruklar bir tekmeyle odanin obur ucuna savurur hizla havaya firlatir ve toplarla bombardimana tabi tutar Bu gosteri cocuklara izletilmistir ve sonrasinda aralarinda Bobo bebegin de bulundugu oyuncaklarla oynamalarina izin verilmistir Deneyin sonucunda modelin cocuklarin davranislarini iki sekilde etkiledigi gorulmustur Ilki model cocuklara yeni saldiri bicimleri ogretmistir Ikincisi modelden taklit edilenlere ek olarak diger saldirgan davranislarin sayisi da artmistir Bandura ve arkadaslarinin yaptigi bu calismada goruldugu gibi gozlem ve taklit yoluyla diger davranislarin ogrenilmesinde oldugu gibi saldirganlik da ogrenilmektedir Oz YeterlilikBandura yasamla mucadele ederken hissedilen yeterlik ve beceri duygusunu anlatan kendine saygi veya kendilik degeri duygumuz olan kendine yeterlik self efficacy kavramini ele almisti Bu icsel durum bizim davranislarimizi pek cok sekilde etkileyebilir Calismalari gostermistir ki kendine yetme duygusu yuksek insanlar hayatlarindaki cok cesitli olaylarla daha iyi basa cikabilmektedirler Bu insanlar gucluklerin ustesinden gelebilmeyi umarlar Gorevlerinde sebat ederler ve basarili olacaklarina dair kendine guven seviyelerini daima yuksek tutarlar Ote yandan kendine yetme duygusu dusuk olan insanlar hayatin cesitli olaylariyla bas etmede kendilerini mutsuz ve umutsuz hissederler ve kendilerini etkileyen durum veya kosullari degistirmek icin ya cok az ya da hic imkanlari bulunmadigina inanirlar Bandura ya gore 1977 1997 insanlar gercekten degismek icin kesin bir karar vermedikleri ve gereken cabayi gostermedikleri surece davranislarini degistirmeye pek yanasmazlar Bandura sonuc beklentileri ve ikna beklentileri arasinda bir ayrim yapar Sonuc beklentisi insanlarin eylemlerinin belirli bir sonuca yol acmakta ne derece basarili olacagina dair beklentileridir Ikna beklentisi ise insanlarin istedikleri bir sonucu elde etmekte ne derece basarili olacaklarina dair inanclaridir Bu duruma ornek verecek olursak her aksam birkac saatinizi ders calismaya ayirip hafta sonu disari cikmaktan vazgecerseniz yuksek notlar alacaginiza dair bir beklentiniz olur Ancak ayni zamanda bu kadar cok calisamayacaginiza ve fedakarlik yapamayacaginiza dair ikna beklentileri de olabilir Egitim Alanina KatkilariBireyin etkin bir sekilde yaparak ve yasayarak tum vasiflarini gelistirmesine odakli ogrenme teknigi kisinin olumlu bir sekilde gelismesine zemin hazirlamaktadir Sosyal Ogrenme Teorisi bilgilerin ezberlenmesini degil yasam boyu problemlerin cozulebilmesi icin gerekil tutum ve zihinsel surec becerilerini kazandirmayi amaclamaktadir Sosyal ogrenme kuramindan ortaya cikan basari kuramina gore insanlarin neden basariya ulasmak istedikleri bilinirse ogrencileri motivasyona yonlendirici stratejiler secilebilir Insanlar basarisiz olma olasiligini en aza indirgeyip basarili olma duygusunu en ust duzeye cikardiklari zaman kendileri icin gercekci amaclar olustururlar Basari deneyimi yasayan ogrencilerde basarma ihtiyaci guclenir Bandura nin kisilerin yetenekleriyle ilgili inanclariyla ilgili gosterdigi kaynaklardan biri harekete gecirici ustunluk deneyimleridir Bunlar gecmiste elde edilen bir basariyi yine elde etme cabasidir Sosyal Ogrenme Teorisi baskalarinin davranislarinin gozlemlenmesine dayali bir dolayli ogrenmeyi temel almaktadir Gozlenen davranisin odul getirdigi gozleniyorsa bu davranis model alinarak surdurulur Yeni davranislarin kazandirilmasinda ogretmenin uygun model olmasi onemli bir faktordur Ogretmenin kullandigi dil ve kelimeler ogrencilere karsi davranislari ve tutumu ogrenciler tarafindan model olarak alinir Bireyin ogrenme sureci baskalarini gozlemleyerek gozlemledigi davranisi ceza veya odulle iliskilendirerek gozlemlenen davranisin model alinarak benimsenmesi ya da bireyin kendi deneyimleri sonucunda davranisi surdurup surdurmemesi seklinde gerceklesmektedir Sosyal ogrenme kuraminda ogretmenin sinifta model olma durumu ogretmenin niteligi ile dogru orantilidir Eger ogretmen ogrencilerle iyi iliskiler icinde ise ogrencilerine model olabilir Tersi durumda ise ogrenciler sinifin disinda model ararlar Ogretmenin calisma plani standardi ilkeleri ve ogrenciye karsi olumlu tutumu iyi bir model olmasina olumlu katki saglar Ogrenmede model alma yolu kullanilirken modellenecek davranis model olacak kisi ogretmen siniftan secilen bir diger ogrenci toplumdan veya sembolik kisi belirlenmelidir Modellenen davranis basit ilgi cekici hatirlanmasi kolay bir sekilde sunulmalidir Model davranisin islevsel degeri olusturulmalidir Wood ve Bandura 1989 oz yeterligi su sekilde tanimlamistir bireyin belirli durumsal amaclara ulasmak icin gerekli motivasyon bilissel kaynaklar ve hareket tarzlarini olusturma kapasitesine olan inanislari dir Ogrenciler tarafindan her yonden model alinan ogretmen sinif icerisinde kendi oz yeterligine olan inancini en iyi sekilde ortaya koymali ve bunun yaninda ogrencilerin kendilerine guvenlerini tam olarak saglayabilmeleri icin onlari surekli olarak desteklemeli ve motive etmelidir OdulleriSeckin Katki Odulleri Uluslararasi Saldirganlik Arastirma Dernegi 1980 Seckin Bilimsel Katilimlar Odulu Amerikan Psikoloji Dernegi 1980 William James Odulu Amerikan Psikoloji Dernegi 1989 Seckin Omur Katilimlar Odulu California Psikoloji Dernegi 1998 Egitimde Psikoloji Ustun Katkilari icin Thorndike Odulu Amerikan Psikoloji Dernegi 1999 Yasam Boyu Basari Odulu Davranis Terapisi Gelistirme Dernegi 2001 Sagligin Tesviki ve Gelistirilmesine Katki icin Healthrac Odulu 2002 Yasam Boyu Basari Odulu Bati Psikoloji Dernegi 2003 Sagligin Tesviki ve Gelistirilmesi Bilimleri Ustun Katki McGovern Madalyasi 2004 Psikolojiye Omur Boyu Ustun Katkisi icin Odul Amerikan Psikoloji Dernegi 2004 Psikoloji Bilimde Ustun Basarilar icin James McKeen Cattell Odulu Amerikan Psikoloji Dernegi 2004 Onursal Uyesi Dunya Inovasyon Vakfi 2004 Seckin Basari Mezunlar Odulu Iowa Universitesi 2005 Sagligin Tesviki ve Gelistirilmesi Arastirma Seckin Yasam Boyu Basari Odulu Saglik Davranisi 2006 Amerikan Akademi Psikoloji Bilimi Omur Boyu Degerli Katkilari icin Altin Madalya Odulu Amerikan Psikoloji Vakfi 2006 Everett M Rogers Odulu Eglence ve Toplum Norman Lear Merkezi 2007 Grawemeyer Odulu Grawemeyer Vakfi 2008 Interamerican Psikoloji Odulu Psikoloji Interamerikan Dernegi 2009 Stanford Universitesi Sosyal Bilimler Tarihinde Omur Boyu Basari Odulu 2011 Omur Boyu Kariyer Odulu Psikoloji Bilimi Uluslararasi Birligi 2012 Amerika Ulusal Bilim Odulu Ulusal Bilim ve Teknoloji Vakfi ABD 2016 KitaplariErgenlikte Saldirganlik Albert Bandura ve Richard H Walters 1959 Sosyal Ogrenme ve Kisilik Gelisimi Albert Bandura ve Richard H Walters 1963 Davranis Degisikliklerinin Ilkeleri 1969 Psikolojik Modelleme Celisen Teoriler 1971 Saldirganlik Sosyal Ogrenme Analizi 1973 Sosyal Ogrenme Teorisi 1977 Dusunce ve Eylemin Sosyal Temelleri Sosyal Bilissel Kuram 1986 Degisen Toplumda Oz yeterlilik 1995 Sosyal Bilissel Kuram Temel Kavramlar 2008 Manevi Kopus Insanlar nasil zalimce davranabilirler ve bu konuda nasil iyi hissedebilirler Kaynakca Shocked Fans Ask About Albert Bandura s Cause of Death US day News Ingilizce 29 Temmuz 2021 28 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Temmuz 2021 a b c d Pajares F 2004 Albert Bandura Biographical sketch http web stanford edu dept psychology bandura bio olu kirik baglanti pajares Albert 20 Bandura 20 Biographical Sketch htm akt Mizrak Sahin M ve Ozerdogan N 2014 Basarili emzirme icin sosyal ogrenme kurami ve emzirme oz yeterlilik kuramlarina dayali hemsirelik bakimi Hemsirelikte Egitim ve Arastirma Dergisi 11 3 11 15 a b Gurel R 2014 Sosyal pekistireclerin ve model davranislarinin cocuklarin ahlaki yargilarinin sekillenmesindeki etkisi Bandura ornegi Degerler Egitimi Dergisi 12 28 101 119 a b c d e f g h Bayrakci M 2007 Sosyal ogrenme kurami ve egitime uygulanisi Sakarya Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi 17 198 210 a b Ulusoy O 2008 Ergenlerde bilisim teknolojisi kullanimi ve saldirganlikla iliskisi Yuksek lisans tezi Cukurova Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu a b c Schultz D amp Schultz S E 2007 Modern psikoloji tarihi 1 Baski Istanbul Kaknus a b Burger M J 2006 Kisilik Psikoloji biliminin insan dogasina dair soyledikleri 1 Baski Istanbul Kaknus Arsivlenmis kopya 30 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Mayis 2016 Arsivlenmis kopya 19 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Mayis 2016 Dis baglantilar