Bizans döneminin en büyük saraylarından biri olan Blakhernai Sarayı’nın bir parçası olan Anemas Zindanları, Haliç’e yakın eski sur duvarlarına bitişik olarak inşa edilmiş, 14 hücre odasından ve bu odaların altındaki iki katlı bodrumdan oluşur.
Anemas Zindanları surların Haliç’e yakın tarafına inşa edilmiştir. Haliç Köprüsü’nün aşağısında, Ya Vedüd Camii’nin çaprazında kalmaktadır. Batı cephesinde araç yolundan görünebilen zindanlar, doğu cephesinde kot farkından dolayı, zindanlar keşfedilmeden önce inşa edilmiş Kazasker İvaz Efendi Camii’nin altında kalmaktadır. Zindanları en iyi şekilde görebilmek için Edirnekapı’dan sur dışına çıkıp surlara paralel olarak Haliç’e doğru gitmek gerekmektedir. Surlara paralel olarak ilerleyen yol ile zindan cephesi arasında bir yeşil alan bulunmaktadır.
Yer altı tünelleri, labirentvari sarnıçları ve son derece dar işkence odaları ile istisnai bir özelliğe sahip olan zindanlar Roma döneminden İstanbul’da kalan tek yer altı zindanlarıdır.
Zindanlara batı cephesinden bakıldığında biri yüksek, diğeri daha alçak masif birer blok gibi görünen birbirine bitişik iki kuleden Eğrikapı tarafındaki Angelos ve Angelos Kulesi’ne bitişik ve Haliç’e yakın olan ise Anemas Kulesi’dir. Buna ek olarak, Haliç’e doğru uzanan cephesi payandalı ve mazgallı duvar ise Anemas Zindanları olarak adlandırılan, koridorlu yapının cephesini oluşturmaktadır. Angelos Kulesi’nin en belirgin özelliklerinden biri de dışarı doğru konsol şeklinde çıkan yatay mermer sütunların varlığıdır.
İmparator II. İsaakos Blakhernai Sarayı’nın yanında hem içinde oturulmak hem de kule olmak üzere bir yapı yaptırmıştı. Angelos Kulesi bu tanımlamaya en çok uyan kuledir. Burası yüksek rütbeli kimselere cezaevi olarak da kullanılmış olabilir. İnşa tekniği sebebiyle Angelos kulesinin 11. ve 12. yüzyıllara ait olduğu düşünülürken Anemas kulesi daha sonraki devirlere aittir.
Tarihi
Anemas Zindanları’yla ilgili bilinen ilk kaynaklar Patrik Konstantios’tur, eserinde bu hapishanenin bir tarihçesini yazmıştır. Eski Bizans metinlerinde Anemas Zindanı’nın adı ilk defa 11. yüzyılda geçer. Bizans imparatoru I. Aleksios’un kızı Anna Komnena Aleksias adlı eserinde burası hakkında bilgi verir.
Girit Adası’nın son müdafii ve Kandiye’yi uzun zaman müdafaa eden Arap kumandan Abdül-Aziz (Kuturbi) Kandiya’nın 961’de düşmesi sonucu rehin alınarak İstanbul’a getirilmiş ve Hristiyanlığı seçerek İstanbul’a yerleşmiştir. Eski Arap komutanın oğulları Bizans ordusunun en kıymetli kumandanlarından olmuşlardır. Ecdadı gibi iyi bir asker olduğu anlaşılan Mikhael Anemas sebebi meçhul olarak İmparator Aleksios’u devirmeye karar vermiştir. Devletin iç ve dıştan çok darbe aldığı bir dönemde, 1107 yılında diğer üç kardeşi ve yüksek mevki sahibi kimselerle bir suikast yapmaya karar veren Mikhael Anemas’ın bu teşebbüsü, o sıralar bir suç üzerine yakalanan İonnes Salomon adlı bir suikastçinin itirafı sonucu neticeye ulaşamamıştır. Anna Komnena’nın detaylı şekilde aktardığı kayıtlarda bulunan bu olay, suikastçilerin açık bir şekilde ağır hakaretlerle bir meydanda dolaştırılması ve sonrasında gözlerinin –mil çekilerek, kör edilmesi ile sonuçlanmıştır. Diğer suikastçilerin aksine Anemas, imparatorun kızı Anna sayesinde gözlerine mil çekilmesi cezasından kurtularak bir kuleye hapsedilmeye mahkûm olmuştur. Aynı kaynakta, bu hapishanenin surlara ait bir kuleden ibaret olduğu ve Blahernai Sarayı yanında bulunduğu ve o zamana kadar bu kulenin bir cezaevi olarak kullanılmadığı, Anemas’ın buraya hapsi üzerine kulenin hapishane olduğu geçmektedir. Aleksios’a karşı cephe alan ve Danişmentlileri yardıma çağırmak üzereyken yakalanan Taronites herkes tarafında açıkça alay edilip aşağılandıktan sonra Anemas’ın bulunduğu kuleye kapatılmış ancak istisnai bir muameleyle kısa zamanda serbest bırakılmıştır.
Mimarisi
Eski binalardan çıkarılan büyük mermer sütunlar Angelos Kulesi’nin inşaatı sırasında katların zeminini döşemek üzere kullanılmıştır. Bu döşemelerin konsol şeklinde bir metreden fazla dışarı çıkan uçları, sütunlar yan yana yatay şeklinde yerleştirdiklerinden balkon niteliği taşıyan bir yapı oluşmuştur. Angelos Kulesi’nin cephesinde örülü olan mermer çerçeveli bir pencerenin üstünde bu balkon ve üç ince pencere görülmektedir. Kulenin Haliç’e ve Eğrikapı’ya bakan cephesinde mevcut birer kapı bu pencerelerin aydınlattığı salonu daha alçak olan Anemas Kulesi’nin üstüne ve Blakhernai Sarayı’na bağlamaktadır. Sarayın araştırma kulesi olarak da kullanıldığı düşünülen kule kesme taş ve tuğladan inşa edilmiştir.
Anemas ve Angelos Kuleleri en alt katta birbirleriyle bağlantılıdır, dönen bir rampa sistemiyle Angelos Kulesi’nde yukarı çıkmak mümkündür. Bu rampa ince mazgallarla aydınlatılan 10*12 m ölçülerinde ve 7 m yüksekliğe sahip büyük bir salona çıkmaktadır ve bu salonun zemininde yuvarlak bir delik mevcuttur. Bu delikler 40 odalar adı verilen işkence çukurları, mahkûmların ölene dek içlerinden çıkamayacakları kadar dar ve derin çukurlardır. Yüksek ihtimalle konuşturulmak istenen ya da çok ağır suçlar işleyen mahkûmların kapatıldığı alanlardır.
Anemas Kulesi’nin zemin katının tamamen bir hapishane olduğunu söyleyenler olduğu gibi, burasının bir su sarnıcı olduğunu iddia edenler de vardır. Araştırmacılar yaptığı bazı çalışmalar ve çizimler sonucunda, kulenin bir kısmında bulunan 37 cm yükseklikte ve 20 cm çapındaki küçük su boruları, aynı odada su çekmek amacıyla yapıldığı düşünülen 50 cm çapında ve 32 cm kalınlığındaki delik bu kulenin bir su sarnıcı olarak kullanıldığını düşündürmektedir.
Binanın üçüncü kısmı olan ortası koridorlu yapı ise genel olarak Anemas zindanları olarak tanınır. Burasının Blakhernai Sarayı’nın bir kısmının bodrumu ve zemin katı olup yüksek ihtimalle zindan olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Daha eski bir sur duvarına bitişik olarak yapılan bu iki katlı hücreli galeride hücrelerin üzerleri beşik tonozla örtülüdür.
Mahkumlar
Yüksek mevki sahibi kimselere mahsus bir devlet hapishanesi niteliği taşıdığı anlaşılan bu zindana birçok önemli olayın kahramanları hapsedilmiştir. Nitekim, Bizans imparatoru I. Andronikos İstanbul halkının isyanı sonucu tahttan indirilerek yerine II. İsaakos imparator ilan edilince, I. Andronikos kaçmaya teşebbüs etmiş ancak yakalanarak işkencelerle öldürülmeden önce kısa bir süre zindanlarda hapsedilmiştir. İmparator İsaakos ise 1186-1187 yıllarında bugünkü Angelos Kulesi’ni inşa ettirmiş ve bu kule Blahernai Sarayı’nın bir kısmını oluşturmuştur. Sonrasında II. İsaakos da 1195’te kardeşi III. Aleksios tarafından tahttan indirilmiş ve gözlerine mil çekildikten sonra oğlu Aleksiosla birlikte Anemas Zindanı’na hapsedilmiştir. Küçük Aleksios’un kaçarak Avrupa’ya gitmesi ve yardım istemesi üzerine IV. Haçlı Seferleri İstanbul’a gelmiş ve İsaakos, Blakhernai Sarayı’ndaki hapsinden kurtarılarak yeniden tahta çıkarılmıştır.
Aynı zamanda, V. Ionnes Paleologos’un saltanatı zamanında, büyük oğlu Andronikos Paleologos, babasının aleyhine çalıştığı zamanlarda tahttaki hakkından uzaklaştırılınca buna kızmış ve I. Murat’ın oğlu Savcı Beyle birleşerek babalarına karşı bir isyana girişmişlerdir. Fakat her ikisi de yakalanarak gözlerine mil çekilmiştir. Celladın merhameti sayesinde tamamen kör olmayan Andronikos Anemas hapishanesine kapatılmıştır. Cenevizlilerin yardımıyla 1376’da hapisten kurtulan Andronikos, babası Y. İoannes ve kardeşi Manoel’i aynı zindana kapatmış ve kendisi de IV. Andronikos ismiyle tahta çıkmıştır. Hapisten yabancıların yardımıyla kaçan İoannes I. Murat’a sığınmış ve tahtını tekrar elde etmiş ve oğlu Andronikos’a bir arazi vererek onunla barışmıştır.
Fetih Sonrası
Fetihten sonra zindanların ne fonksiyonla kullanıldığı bilinmese Alman besteci Cornelius Gurlitt, 16. yüzyılın sonlarında İstanbul’un resimlerini yapan Wilhelm Dilich’in gravürlerinden bir tanesinin burayı tasvir ettiğini tespit etmiştir. Gerek genel panoramadan gerekse yalnızca zindanları gösteren gravürlerinden anlaşıldığı üzere, Anemas Zindanları’nın üzeri o devirde selviler ile kaplı bir asma bahçe halindedir.
Kulelerden Angelos Kulesi’nin Angelos tarafından yaptırıldığı neredeyse kesinse de yapının diğer kısımları için kesin bir bilgi mevcut değildir. Bununla birlikte Blahernai Sarayı’na ait mahzen ve bodrum olan bu binanın zindan olarak kullanılabilmiş olması da muhtemeldir.
Zindanlar birkaç sene öncesinde Cüneyt Arkın filmlerinde sahne çekimleri için kullanılmıştır.
Kaynakça
- ^ Koçu, Reşat Ekrem (1959). Anemas Zindanı ve Kulesi (Nurgök Matbaası bas.). İstanbul. ss. 853-859.
- ^ van Millingen, Alexander (1899). Inmates of the Prison of Anemas. Londra: John Murray. ss. 130, 138, 154, 156, 162.
- ^ "İstanbul Balat'taki Anemas Zindanları". Gezi Rehberim. 8 Aralık 2016 tarihinde kaynağından .
- ^ "Cüneyt Arkın'ın film sahnelerinin çekildiği Anemas Zindanları restore edildi". Güneş. 8 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından .
- ^ "Anemas Zindanları | Ah Güzel İstanbul". Ediz Gülten. 8 Aralık 2016 tarihinde kaynağından .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bizans doneminin en buyuk saraylarindan biri olan Blakhernai Sarayi nin bir parcasi olan Anemas Zindanlari Halic e yakin eski sur duvarlarina bitisik olarak insa edilmis 14 hucre odasindan ve bu odalarin altindaki iki katli bodrumdan olusur Alexander van Millingen tarafindan Anemas Zindanlari nin yerlesim planinin eskiz plani Anemas Zindanlari surlarin Halic e yakin tarafina insa edilmistir Halic Koprusu nun asagisinda Ya Vedud Camii nin caprazinda kalmaktadir Bati cephesinde arac yolundan gorunebilen zindanlar dogu cephesinde kot farkindan dolayi zindanlar kesfedilmeden once insa edilmis Kazasker Ivaz Efendi Camii nin altinda kalmaktadir Zindanlari en iyi sekilde gorebilmek icin Edirnekapi dan sur disina cikip surlara paralel olarak Halic e dogru gitmek gerekmektedir Surlara paralel olarak ilerleyen yol ile zindan cephesi arasinda bir yesil alan bulunmaktadir Yer alti tunelleri labirentvari sarniclari ve son derece dar iskence odalari ile istisnai bir ozellige sahip olan zindanlar Roma doneminden Istanbul da kalan tek yer alti zindanlaridir Zindanlara bati cephesinden bakildiginda biri yuksek digeri daha alcak masif birer blok gibi gorunen birbirine bitisik iki kuleden Egrikapi tarafindaki Angelos ve Angelos Kulesi ne bitisik ve Halic e yakin olan ise Anemas Kulesi dir Buna ek olarak Halic e dogru uzanan cephesi payandali ve mazgalli duvar ise Anemas Zindanlari olarak adlandirilan koridorlu yapinin cephesini olusturmaktadir Angelos Kulesi nin en belirgin ozelliklerinden biri de disari dogru konsol seklinde cikan yatay mermer sutunlarin varligidir Imparator II Isaakos Blakhernai Sarayi nin yaninda hem icinde oturulmak hem de kule olmak uzere bir yapi yaptirmisti Angelos Kulesi bu tanimlamaya en cok uyan kuledir Burasi yuksek rutbeli kimselere cezaevi olarak da kullanilmis olabilir Insa teknigi sebebiyle Angelos kulesinin 11 ve 12 yuzyillara ait oldugu dusunulurken Anemas kulesi daha sonraki devirlere aittir TarihiAnemas Zindanlari yla ilgili bilinen ilk kaynaklar Patrik Konstantios tur eserinde bu hapishanenin bir tarihcesini yazmistir Eski Bizans metinlerinde Anemas Zindani nin adi ilk defa 11 yuzyilda gecer Bizans imparatoru I Aleksios un kizi Anna Komnena Aleksias adli eserinde burasi hakkinda bilgi verir Girit Adasi nin son mudafii ve Kandiye yi uzun zaman mudafaa eden Arap kumandan Abdul Aziz Kuturbi Kandiya nin 961 de dusmesi sonucu rehin alinarak Istanbul a getirilmis ve Hristiyanligi secerek Istanbul a yerlesmistir Eski Arap komutanin ogullari Bizans ordusunun en kiymetli kumandanlarindan olmuslardir Ecdadi gibi iyi bir asker oldugu anlasilan Mikhael Anemas sebebi mechul olarak Imparator Aleksios u devirmeye karar vermistir Devletin ic ve distan cok darbe aldigi bir donemde 1107 yilinda diger uc kardesi ve yuksek mevki sahibi kimselerle bir suikast yapmaya karar veren Mikhael Anemas in bu tesebbusu o siralar bir suc uzerine yakalanan Ionnes Salomon adli bir suikastcinin itirafi sonucu neticeye ulasamamistir Anna Komnena nin detayli sekilde aktardigi kayitlarda bulunan bu olay suikastcilerin acik bir sekilde agir hakaretlerle bir meydanda dolastirilmasi ve sonrasinda gozlerinin mil cekilerek kor edilmesi ile sonuclanmistir Diger suikastcilerin aksine Anemas imparatorun kizi Anna sayesinde gozlerine mil cekilmesi cezasindan kurtularak bir kuleye hapsedilmeye mahkum olmustur Ayni kaynakta bu hapishanenin surlara ait bir kuleden ibaret oldugu ve Blahernai Sarayi yaninda bulundugu ve o zamana kadar bu kulenin bir cezaevi olarak kullanilmadigi Anemas in buraya hapsi uzerine kulenin hapishane oldugu gecmektedir Aleksios a karsi cephe alan ve Danismentlileri yardima cagirmak uzereyken yakalanan Taronites herkes tarafinda acikca alay edilip asagilandiktan sonra Anemas in bulundugu kuleye kapatilmis ancak istisnai bir muameleyle kisa zamanda serbest birakilmistir MimarisiEski binalardan cikarilan buyuk mermer sutunlar Angelos Kulesi nin insaati sirasinda katlarin zeminini dosemek uzere kullanilmistir Bu dosemelerin konsol seklinde bir metreden fazla disari cikan uclari sutunlar yan yana yatay seklinde yerlestirdiklerinden balkon niteligi tasiyan bir yapi olusmustur Angelos Kulesi nin cephesinde orulu olan mermer cerceveli bir pencerenin ustunde bu balkon ve uc ince pencere gorulmektedir Kulenin Halic e ve Egrikapi ya bakan cephesinde mevcut birer kapi bu pencerelerin aydinlattigi salonu daha alcak olan Anemas Kulesi nin ustune ve Blakhernai Sarayi na baglamaktadir Sarayin arastirma kulesi olarak da kullanildigi dusunulen kule kesme tas ve tugladan insa edilmistir Anemas ve Angelos Kuleleri en alt katta birbirleriyle baglantilidir donen bir rampa sistemiyle Angelos Kulesi nde yukari cikmak mumkundur Bu rampa ince mazgallarla aydinlatilan 10 12 m olculerinde ve 7 m yukseklige sahip buyuk bir salona cikmaktadir ve bu salonun zemininde yuvarlak bir delik mevcuttur Bu delikler 40 odalar adi verilen iskence cukurlari mahkumlarin olene dek iclerinden cikamayacaklari kadar dar ve derin cukurlardir Yuksek ihtimalle konusturulmak istenen ya da cok agir suclar isleyen mahkumlarin kapatildigi alanlardir Anemas Kulesi nin zemin katinin tamamen bir hapishane oldugunu soyleyenler oldugu gibi burasinin bir su sarnici oldugunu iddia edenler de vardir Arastirmacilar yaptigi bazi calismalar ve cizimler sonucunda kulenin bir kisminda bulunan 37 cm yukseklikte ve 20 cm capindaki kucuk su borulari ayni odada su cekmek amaciyla yapildigi dusunulen 50 cm capinda ve 32 cm kalinligindaki delik bu kulenin bir su sarnici olarak kullanildigini dusundurmektedir Binanin ucuncu kismi olan ortasi koridorlu yapi ise genel olarak Anemas zindanlari olarak taninir Burasinin Blakhernai Sarayi nin bir kisminin bodrumu ve zemin kati olup yuksek ihtimalle zindan olarak kullanildigi dusunulmektedir Daha eski bir sur duvarina bitisik olarak yapilan bu iki katli hucreli galeride hucrelerin uzerleri besik tonozla ortuludur MahkumlarYuksek mevki sahibi kimselere mahsus bir devlet hapishanesi niteligi tasidigi anlasilan bu zindana bircok onemli olayin kahramanlari hapsedilmistir Nitekim Bizans imparatoru I Andronikos Istanbul halkinin isyani sonucu tahttan indirilerek yerine II Isaakos imparator ilan edilince I Andronikos kacmaya tesebbus etmis ancak yakalanarak iskencelerle oldurulmeden once kisa bir sure zindanlarda hapsedilmistir Imparator Isaakos ise 1186 1187 yillarinda bugunku Angelos Kulesi ni insa ettirmis ve bu kule Blahernai Sarayi nin bir kismini olusturmustur Sonrasinda II Isaakos da 1195 te kardesi III Aleksios tarafindan tahttan indirilmis ve gozlerine mil cekildikten sonra oglu Aleksiosla birlikte Anemas Zindani na hapsedilmistir Kucuk Aleksios un kacarak Avrupa ya gitmesi ve yardim istemesi uzerine IV Hacli Seferleri Istanbul a gelmis ve Isaakos Blakhernai Sarayi ndaki hapsinden kurtarilarak yeniden tahta cikarilmistir Ayni zamanda V Ionnes Paleologos un saltanati zamaninda buyuk oglu Andronikos Paleologos babasinin aleyhine calistigi zamanlarda tahttaki hakkindan uzaklastirilinca buna kizmis ve I Murat in oglu Savci Beyle birleserek babalarina karsi bir isyana girismislerdir Fakat her ikisi de yakalanarak gozlerine mil cekilmistir Celladin merhameti sayesinde tamamen kor olmayan Andronikos Anemas hapishanesine kapatilmistir Cenevizlilerin yardimiyla 1376 da hapisten kurtulan Andronikos babasi Y Ioannes ve kardesi Manoel i ayni zindana kapatmis ve kendisi de IV Andronikos ismiyle tahta cikmistir Hapisten yabancilarin yardimiyla kacan Ioannes I Murat a siginmis ve tahtini tekrar elde etmis ve oglu Andronikos a bir arazi vererek onunla barismistir Fetih SonrasiFetihten sonra zindanlarin ne fonksiyonla kullanildigi bilinmese Alman besteci Cornelius Gurlitt 16 yuzyilin sonlarinda Istanbul un resimlerini yapan Wilhelm Dilich in gravurlerinden bir tanesinin burayi tasvir ettigini tespit etmistir Gerek genel panoramadan gerekse yalnizca zindanlari gosteren gravurlerinden anlasildigi uzere Anemas Zindanlari nin uzeri o devirde selviler ile kapli bir asma bahce halindedir Kulelerden Angelos Kulesi nin Angelos tarafindan yaptirildigi neredeyse kesinse de yapinin diger kisimlari icin kesin bir bilgi mevcut degildir Bununla birlikte Blahernai Sarayi na ait mahzen ve bodrum olan bu binanin zindan olarak kullanilabilmis olmasi da muhtemeldir Zindanlar birkac sene oncesinde Cuneyt Arkin filmlerinde sahne cekimleri icin kullanilmistir Kaynakca Kocu Resat Ekrem 1959 Anemas Zindani ve Kulesi Nurgok Matbaasi bas Istanbul ss 853 859 van Millingen Alexander 1899 Inmates of the Prison of Anemas Londra John Murray ss 130 138 154 156 162 Istanbul Balat taki Anemas Zindanlari Gezi Rehberim 8 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan Cuneyt Arkin in film sahnelerinin cekildigi Anemas Zindanlari restore edildi Gunes 8 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Anemas Zindanlari Ah Guzel Istanbul Ediz Gulten 8 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan