İnsanların beyinlerinin yüzde onunu kullandığı uzun yıllardan beridir süregelen yaygın bir şehir efsanesidir. Bu efsane yüzünden içinde Albert Einstein'ın da bulunduğu birçok insan hakkında yanlış atıflarda bulunulmuştur. Bir insanın beyninin bu sözde kullanılmayan kısmını kontrol edip zekasını arttırabileceğine inanılır.
Yeni tecrübeler sonrası beyinde gri ve beyaz maddelerde değişiklik olduğu görülmüştür fakat bu değişikliklerin tam olarak ne olduğu kanıtlanamamıştır. Beynin büyük bir kısmının kullanılamadığı ve istenildiği zaman etkinleştirilebileceği düşüncesi bilimsel olarak doğru değildir. Bu düşünce sadece halk hikâyelerine dayanır. Beynin fonksiyonu hakkında hala birçok gizem olsa da beyin haritalama teknikleri beynin bütün bölgelerinin bir fonksiyonu olduğunu göstermektedir.
Kökeni
Bu efsanenin muhtemel kökenlerinden biri Harvard psikologlarından William James ve Boris Sidis'in dahi çocuk Williams Sidis üzerinde yaptıkları testlerden sonra insanların zihinsel potansiyellerinin sadece küçük bir kısmına ulaşabildiklerini iddia etmeleridir. 1936 yılında Amerikan yazar Lowell Thomas bir kitabın önsözünde; "Harvard profesörü William James ortalama bir insanın sadece zihinsel potansiyelinin yüzde onuna ulaşabildiğini söylemiştir."yazarak bu iddiayı yanlış bir yüzde ekleyerek özetlemiştir. Fakat bu kitap yüzde on rakamını kullanan ilk kitap değildir. Bu kitaptan önce birkaç kişisel gelişim kitabı bu asılsız iddiayı kullanmıştır. Örneğin "Mind Myths: Exploring Popular Assumptions About the Mind and Brain" adlı bir kitapta üzerinde yüzde on efsanesiyle ilgili " İnsan beyninin başarabileceği şeylerin bir sınırı yoktur. Bilim adamları ve psikologlar bize beynimizin sadece yaklaşık yüzde onunu kullandığımızı söylemiştir." yazan 1929 yılında yayınlanan "World Almanac" kitabından bir sayfa gösterilmiştir.
1970'lerde psikolog ve eğitmen Georgi Lozanov beynimizin sadece yüzde beşi ile yüzde onununu kullanabildiğimize inanarak bir öğretme metodu geliştirmiştir Bu efsanenin kökeni Amerika doğumlu Montreal Nöroloji Enstitü'sünün ilk müdürü olan Wilder Penfield'dan dolayı da kaynaklanmaktadır.
Bir iddiaya göre yüzde on efsanesi büyük ihtimalle 19. yüzyıl sonlarında ya da 20. yüzyılın başlarında yapılan nörolojik araştırmaların yanlış anlaşılmasından ortaya çıkmıştır. Örneğin beynin bazı bölgeleri çok karmaşık olduğundan dolayı hasar aldıklarında hasarın etkisi çok fazla göze çarpmaz bu da o yıllardaki nörologların bu bölgelerin ne işe yaradıklarını düşünmelerine yol açmıştır. Ayrıca bu araştırmalarda ilk başta beynin çoğunun çok küçük fonksiyonları olan gliyal hücrelerden oluştuğu keşfedilmiştir. Dr. James W. Kalat, 1930'larda nörologların beyinde birçok sayıda "lokal" nöron bulunduğunu bildiklerini söylemiştir. Bu lokal nöronların fonksiyonlarının yanlış anlaşılması yüzde on efsanesinin ortaya çıkmasına yol açmış olabilir. Efsane bazı insanların herhangi bir zamanda beyinlerinin belli bir yüzdesini kullandığı fikrinin yayılması yüzünden ortaya çıkmış olabilir. Aynı makalede John Henley : "Araştırmalar gün boyunca beynimizin yüzde yüzünü kullandığımızı göstermektedir" demiştir. Beynin büyük bir kısmını keşfetmiş olmamıza rağmen, beyin hücrelerinin birlikte çalışarak nasıl karmaşık hareketler sergiledikleri ve karmaşık hastalıklar oluşturdukları hala bir gizem olarak kalmaktadır.
Analiz
Nörolog Barry Gordon efsanenin yanlış olduğunu belirterek " Beynimizin hepsini kullanabiliyoruz ve beynin büyük bir bölümü neredeyse sürekli etkindir." demiştir. Nörolog Barry Beyerstein bu efsaneyi çürüten yedi kanıt ortaya koymuştur.
- Eğer beynin sadece yüzde onu kullanılıyor olsaydı kullanılmayan bölgelere verilen hasarlar beynin ve vücudun performansını etkilemezdi. Gerçekte ise beyinde hasar görüp bir yetenek kaybına yol açmayacak bir bölge yoktur. Beynin en küçük bölgelerine verilen en küçük bir hasarın bile çok büyük etkileri olabilir.
- Beyin taramaları bir birey ne yapıyorsa yapsın beyninin bütün bölgelerinin sürekli etkin olduğunu göstermiştir. Bazı bölgeler diğerlerinden daha etkindir fakat beynin hasarlı olması ihtimali dışında beyinde çalışmayan bir bölge yoktur.
- Beyin oksijen ve besin tüketimi konusunda vücudun geri kalanına oldukça yüklenir.Ağırlık olarak insan vücudunun sadece yüzde ikisini oluşturmasına rağmen, vücudun enerjisinin yüzde yirmisini kullanabilir. Eğer beynin yüzde doksanı gereksiz olsaydı daha iyi işleyen küçük beyinlere sahip olan insanların normal insanlara göre hayatta kalma şansı çok daha yüksek olurdu. Bu gerçek olsaydı doğal seleksiyon yetersiz beyinleri olan insanları elerdi. Büyük beyin boyutuna bağlı doğumda ölüm riskini göze aldığımızda bu kadar büyük bir işe yaramayan bir kısmı olan bir beynin zaten ilk aşamada evrilmesi küçük bir ihtimaldir.
- Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) ve fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme (fMRI) gibi beyin görüntüleme teknolojileri beyindeki etkinliklerin görüntülenmesini sağlamaktadır. Bu teknolojiler uykuda bile beynin bütün bölgelerinin bir şekilde etkinlik gösterdiğini ortaya çıkarmaktadır. Sadece ciddi hasar durumunda beyinde etkinlik göstermeyen bölgeler oluşur.
- Beyin tek bir parça halinde hareket etmek yerine farklı bilgi işlemelerine farklı bölgeleri kullanarak hareket eder. Uzun süren araştırmalar sonucunda beyin fonksiyonlarının haritası çıkarılmıştır ve etkin olmayan bir bölge bulunamamıştır.
- Tekli birim kaydı metodunda araştırmacılar beyne küçük bir elektrot yerleştirerek tek bir hücrenin etkinliklerini gözlemlerler. Eğer hücrelerin yüzde doksanı kullanılmıyor olsaydı bu teknik sayesinde bu ortaya çıkardı.
- Kullanılmayan beyin hücreleri bozulmaya başlar. Bu yüzden eğer beynin yüzde doksanı kullanılmasaydı normal bir yetişkinin otopsisinde beyinde yüksek ölçüde bozulma olduğu görülürdü.
Kaynakça
- ^ University of Oxford (16 Ekim 2009). "Juggling Enhances Connections In The Brain". ScienceDaily. 19 Haziran 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 30 Mayıs 2012.
We've shown that it is possible for the brain to condition its own wiring system to operate more efficiently.
- ^ Radford, Benjamin (8 Şubat 2000). "The Ten-Percent Myth". snopes.com. 20 Kasım 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Nisan 2006.
- ^ Chudler, Eric. "Myths About the Brain: 10 percent and Counting". 2 Nisan 2006 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Nisan 2006.
- ^ "Debunking Common Brain Myths". 25 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Mayıs 2011.
- ^ "A Shortcut to Distinction". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Mayıs 2011.
- ^ Beyerstein, Barry L. (1999), "Whence Cometh the Myth that We Only Use 10% of our Brains?", Della Salla, Sergio (Ed.), Mind Myths: Exploring Popular Assumptions About the Mind and Brain, Wiley, s. 11, ISBN
- ^ "Do we use only 10 percent of our brain?"
- ^ a b c d "İnsanlar Beyinlerinin Yalnızca Yüzde Onunu mu Kullanıyor?" (İngilizce). Scientific American. 13 Kasım 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Ekim 2013.
- ^ (1999). "Whence Cometh the Myth that We Only Use 10% of our Brains?". Sergio Della Sala (Ed.). Mind Myths: Exploring Popular Assumptions About the Mind and Brain. Wiley. ss. 3-24. ISBN .
- ^ Swaminathan, Nikhil (29 Nisan 2008). "Why Does the Brain Need So Much Power?". Scientific American. Scientific American, a Division of Nature America, Inc. 15 Kasım 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Kasım 2010.
- ^ , Ch. 1
- ^ Rosenberg, K.R., "The Evolution of Modern Childbirth" in American Journal of Physical Anthropology 35, 1992, p. 89–124.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Insanlarin beyinlerinin yuzde onunu kullandigi uzun yillardan beridir suregelen yaygin bir sehir efsanesidir Bu efsane yuzunden icinde Albert Einstein in da bulundugu bircok insan hakkinda yanlis atiflarda bulunulmustur Bir insanin beyninin bu sozde kullanilmayan kismini kontrol edip zekasini arttirabilecegine inanilir Insan beyni ve kafatasi Yeni tecrubeler sonrasi beyinde gri ve beyaz maddelerde degisiklik oldugu gorulmustur fakat bu degisikliklerin tam olarak ne oldugu kanitlanamamistir Beynin buyuk bir kisminin kullanilamadigi ve istenildigi zaman etkinlestirilebilecegi dusuncesi bilimsel olarak dogru degildir Bu dusunce sadece halk hikayelerine dayanir Beynin fonksiyonu hakkinda hala bircok gizem olsa da beyin haritalama teknikleri beynin butun bolgelerinin bir fonksiyonu oldugunu gostermektedir KokeniBu efsanenin muhtemel kokenlerinden biri Harvard psikologlarindan William James ve Boris Sidis in dahi cocuk Williams Sidis uzerinde yaptiklari testlerden sonra insanlarin zihinsel potansiyellerinin sadece kucuk bir kismina ulasabildiklerini iddia etmeleridir 1936 yilinda Amerikan yazar Lowell Thomas bir kitabin onsozunde Harvard profesoru William James ortalama bir insanin sadece zihinsel potansiyelinin yuzde onuna ulasabildigini soylemistir yazarak bu iddiayi yanlis bir yuzde ekleyerek ozetlemistir Fakat bu kitap yuzde on rakamini kullanan ilk kitap degildir Bu kitaptan once birkac kisisel gelisim kitabi bu asilsiz iddiayi kullanmistir Ornegin Mind Myths Exploring Popular Assumptions About the Mind and Brain adli bir kitapta uzerinde yuzde on efsanesiyle ilgili Insan beyninin basarabilecegi seylerin bir siniri yoktur Bilim adamlari ve psikologlar bize beynimizin sadece yaklasik yuzde onunu kullandigimizi soylemistir yazan 1929 yilinda yayinlanan World Almanac kitabindan bir sayfa gosterilmistir 1970 lerde psikolog ve egitmen Georgi Lozanov beynimizin sadece yuzde besi ile yuzde onununu kullanabildigimize inanarak bir ogretme metodu gelistirmistir Bu efsanenin kokeni Amerika dogumlu Montreal Noroloji Enstitu sunun ilk muduru olan Wilder Penfield dan dolayi da kaynaklanmaktadir Bir iddiaya gore yuzde on efsanesi buyuk ihtimalle 19 yuzyil sonlarinda ya da 20 yuzyilin baslarinda yapilan norolojik arastirmalarin yanlis anlasilmasindan ortaya cikmistir Ornegin beynin bazi bolgeleri cok karmasik oldugundan dolayi hasar aldiklarinda hasarin etkisi cok fazla goze carpmaz bu da o yillardaki norologlarin bu bolgelerin ne ise yaradiklarini dusunmelerine yol acmistir Ayrica bu arastirmalarda ilk basta beynin cogunun cok kucuk fonksiyonlari olan gliyal hucrelerden olustugu kesfedilmistir Dr James W Kalat 1930 larda norologlarin beyinde bircok sayida lokal noron bulundugunu bildiklerini soylemistir Bu lokal noronlarin fonksiyonlarinin yanlis anlasilmasi yuzde on efsanesinin ortaya cikmasina yol acmis olabilir Efsane bazi insanlarin herhangi bir zamanda beyinlerinin belli bir yuzdesini kullandigi fikrinin yayilmasi yuzunden ortaya cikmis olabilir Ayni makalede John Henley Arastirmalar gun boyunca beynimizin yuzde yuzunu kullandigimizi gostermektedir demistir Beynin buyuk bir kismini kesfetmis olmamiza ragmen beyin hucrelerinin birlikte calisarak nasil karmasik hareketler sergiledikleri ve karmasik hastaliklar olusturduklari hala bir gizem olarak kalmaktadir AnalizNorolog Barry Gordon efsanenin yanlis oldugunu belirterek Beynimizin hepsini kullanabiliyoruz ve beynin buyuk bir bolumu neredeyse surekli etkindir demistir Norolog Barry Beyerstein bu efsaneyi curuten yedi kanit ortaya koymustur Eger beynin sadece yuzde onu kullaniliyor olsaydi kullanilmayan bolgelere verilen hasarlar beynin ve vucudun performansini etkilemezdi Gercekte ise beyinde hasar gorup bir yetenek kaybina yol acmayacak bir bolge yoktur Beynin en kucuk bolgelerine verilen en kucuk bir hasarin bile cok buyuk etkileri olabilir Beyin taramalari bir birey ne yapiyorsa yapsin beyninin butun bolgelerinin surekli etkin oldugunu gostermistir Bazi bolgeler digerlerinden daha etkindir fakat beynin hasarli olmasi ihtimali disinda beyinde calismayan bir bolge yoktur Beyin oksijen ve besin tuketimi konusunda vucudun geri kalanina oldukca yuklenir Agirlik olarak insan vucudunun sadece yuzde ikisini olusturmasina ragmen vucudun enerjisinin yuzde yirmisini kullanabilir Eger beynin yuzde doksani gereksiz olsaydi daha iyi isleyen kucuk beyinlere sahip olan insanlarin normal insanlara gore hayatta kalma sansi cok daha yuksek olurdu Bu gercek olsaydi dogal seleksiyon yetersiz beyinleri olan insanlari elerdi Buyuk beyin boyutuna bagli dogumda olum riskini goze aldigimizda bu kadar buyuk bir ise yaramayan bir kismi olan bir beynin zaten ilk asamada evrilmesi kucuk bir ihtimaldir Pozitron Emisyon Tomografisi PET ve fonksiyonel Manyetik Rezonans Goruntuleme fMRI gibi beyin goruntuleme teknolojileri beyindeki etkinliklerin goruntulenmesini saglamaktadir Bu teknolojiler uykuda bile beynin butun bolgelerinin bir sekilde etkinlik gosterdigini ortaya cikarmaktadir Sadece ciddi hasar durumunda beyinde etkinlik gostermeyen bolgeler olusur Beyin tek bir parca halinde hareket etmek yerine farkli bilgi islemelerine farkli bolgeleri kullanarak hareket eder Uzun suren arastirmalar sonucunda beyin fonksiyonlarinin haritasi cikarilmistir ve etkin olmayan bir bolge bulunamamistir Tekli birim kaydi metodunda arastirmacilar beyne kucuk bir elektrot yerlestirerek tek bir hucrenin etkinliklerini gozlemlerler Eger hucrelerin yuzde doksani kullanilmiyor olsaydi bu teknik sayesinde bu ortaya cikardi Kullanilmayan beyin hucreleri bozulmaya baslar Bu yuzden eger beynin yuzde doksani kullanilmasaydi normal bir yetiskinin otopsisinde beyinde yuksek olcude bozulma oldugu gorulurdu Kaynakca University of Oxford 16 Ekim 2009 Juggling Enhances Connections In The Brain ScienceDaily 19 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Mayis 2012 We ve shown that it is possible for the brain to condition its own wiring system to operate more efficiently Radford Benjamin 8 Subat 2000 The Ten Percent Myth snopes com 20 Kasim 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Nisan 2006 Chudler Eric Myths About the Brain 10 percent and Counting 2 Nisan 2006 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Nisan 2006 Debunking Common Brain Myths 25 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Mayis 2011 A Shortcut to Distinction 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Mayis 2011 Beyerstein Barry L 1999 Whence Cometh the Myth that We Only Use 10 of our Brains Della Salla Sergio Ed Mind Myths Exploring Popular Assumptions About the Mind and Brain Wiley s 11 ISBN 978 0471983033 Do we use only 10 percent of our brain a b c d Insanlar Beyinlerinin Yalnizca Yuzde Onunu mu Kullaniyor Ingilizce Scientific American 13 Kasim 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Ekim 2013 1999 Whence Cometh the Myth that We Only Use 10 of our Brains Sergio Della Sala Ed Mind Myths Exploring Popular Assumptions About the Mind and Brain Wiley ss 3 24 ISBN 0 471 98303 9 Swaminathan Nikhil 29 Nisan 2008 Why Does the Brain Need So Much Power Scientific American Scientific American a Division of Nature America Inc 15 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Kasim 2010 Ch 1 Rosenberg K R The Evolution of Modern Childbirth in American Journal of Physical Anthropology 35 1992 p 89 124