Bu maddede yer alan bilgiler belli bir bölgenin bakış açısından ele alınmıştır ve içeriğinin fazla yerel olduğu düşünülmektedir. Maddenin evrenselleştirilmesi ve uygun hâle getirilmesi için lütfen katılınız. |
Deniz ticareti hukuku, deniz üzerinde yürütülen ticari ilişkileri düzenleyen hukuk dalıdır. 29/06/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda deniz ticaretini konu alan bazı başlıklar şunlardır:
Gemi
Türk Ticaret Kanunu madde 931 uyarınca "Tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her araç, kendiliğinden hareket etmesi imkânı bulunmasa da, bu Kanun bakımından “gemi” sayılır." Gemi kurtarılamayacak şekilde battığında ya da tamir edilemeyecek hale geldiğinde gemi olma niteliğini yitirir. Her gemi, diğer gemilerden farklı bir ad taşımak zorundadır. Geminin adı her iki tarafına ve kıçına yazılır ve gemi siciline kaydedilir.
Her geminin bağlama limanı bulunması zorunluluğu vardır. Türk Ticaret Kanunu madde 819'a göre bağlama limanı "gemiye ait seferlerin idare olunduğu limandır". Bağlama limanı da geminin kıçına okunaklı harflerle yazılır.
Gemilerin hacmini ifade etmek için Türkiye'de İngiliz gemi ölçüm sistemi kabul edilmiştir. Buna göre geminin hacmi aşağıdaki gibi ölçülür:
Net tonaj: Geminin yalnızca yük ve yolcu taşımaya ayrılmış kapalı yerlerinin hacmidir
Gros tonaj: Geminin tüm kapalı yerlerinin hacmidir.
Ölçümde İngiliz tonilatosu kullanılır. 1 İngiliz tonilatosu 2,83 metreküptür.
Gemi Sicili
Gemilerinin kayıtlarının tutulduğu sicile verilen addır. Türkiye sahilleri Gemi Sicili Nizamnamesi'ne göre on sicil dairesine bölünmüştür: İskenderun, Mersin, Antalya, İzmir, Çanakkale, Bandırma, İstanbul, Zonguldak, Samsun, Trabzon. Savaş gemileri ve kamuya ait gemiler dışında hacmi 18 gros tonilatoyu (50,94 metreküp) aşan ticari gemilerin gemi siciline kaydı zorunludur. Sicile aynı zamanda mülkiyet, ipotek ve intifa gibi gemi üzerindeki ayni haklar da kaydolunur. Türk gemi siciline tescil şartları şunlardır: 1. Geminin Türk bayrağı çekme hakkına sahip olması 2. Yabancı bir gemi siciline kayıtlı olmaması 3. Tescili caiz bir gemi olması. Gemi, kurtarılamayacak şekilde batar, tamir edilemez hale gelir ya da Türk bayrağı çekme hakkını yitirirse talep üzerine sicilden silinir.
Gemi ipoteği
Gemi sahibi ile alacaklının bu hususta anlaşması ve gemi siciline tescil ile gemi ve gemi payları üzerinde kurulur. Sözleşmenin yazılı olması ve imzaların noterce tasdikli olması gerekmektedir. Gemi ipoteğinin kapsamına şunlar girer:
1. Geminin kendisi, bütünleyici parçalar ve aksi kararlaştırılmadıkça eklentiler. 2. Kira ve navlun gelirleri. 3. Sigorta tazminatı. 4. Geminin cebir icra ile ya da zorunlu olarak kaptan tarafından satılması halinde satış bedeli.
İpotekli alacaklı adi alacaklara nazaran önceliğe sahiptir. İpotek şu hallerde sona erer: Geminin yok olması, alacağın sona ermesi, icra takibi sonucu geminin ihale edilmesi, geminin zaruret halinde kaptan tarafından satılması, ipoteğin sicilden yanlışlıkla da olsa silinmesi.
Türk bayrağı çekme hakkı
Cumhuriyet öncesinde deniz ticaretinin kapitülasyonlar nedeniyle neredeyse tamamıyla yabancıların elinde olmasından dolayı cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte Türkiye karasuları içerisinde deniz ticaretinin Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarınca yapılabilmesi amacıyla kanunen bazı imtiyazlar tanınmıştır. Bunlardan en önde geleni Türk bayrağı çekme hakkıdır. Kabotaj kanunu uyarınca Türkiye sahillerinde yük ve yolcu taşımak ve diğer denizcilik faaliyetlerini yürütmek ayrıcalığı yalnızca Türk bayrağını taşıyan gemilere aittir.
Türk Ticaret Kanunu madde 823 uyarınca yalnızca Türk gemileri Türk bayrağı çekebilirler. Maliki Türk olan gemi Türk gemisi kabul edilir. Gemi birden çok malı ise maliklerin hepsinin Türk yurttaşı olması gerekir. Gemi tüzel kişi malıysa tüzel kişinin Türk kanunlarına göre kurulmuş olması ve dernek, vakıf gibi kuruluşlarda idare organını oluşturan kimselerin çoğunluğunun Türk olması veya ticaret şirketi söz konusuysa şirketin 'nde tescil edilmiş olması, idare ve temsil yetkisine sahip ortakların çoğunluğunun Türk olması ve şirket sözleşmesine göre oy çoğunluğunun Türk ortaklarda olması gerekir.
Bir Türk yurttaşı gemisini bir yabancıya kendi adına işletmesi için en az bir yıllığına bırakmışsa ve gemiyi işleten kişinin tabi olduğu ülke kanunları bayrak değişikliğine izin veriyorsa, malikin talebiyle Türk gemisine yabancı bayrak çekme hakkı tanıyabilir. Yine, bir Türk yurttaşı en az bir yıllığına yabancı bir gemi işletecekse, yabancı gemi, malikinin tabi olduğu ülke kanunları bayrak değişikliğine izin veriyorsa ve gemi maliki rıza gösteriyorsa işletme süresi boyunca Denizcilik Müsteşarlığı'nın izniyle Türk bayrağı çekebilir. Ancak, Kabotaj Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca kabotaj tekelinden yararlanabilmek için, Türk bayrağı çekme hakkının yanı sıra, gemiyi işletenlerin de Türk yurttaşı olması gerekmektedir.
Donatan
TTK madde 946 uyarınca "donatan, gemisini deniz ticaretinde kullanan gemi sahibine denir." Buna göre donatan bir ticaret gemisi sahibi olmalı ve bunu kendi adına kazanç amacıyla işletmelidir. Günlük konuşma dilinde donatana, daha ziyade armatör adı verilir.
Kendine ait olmayan bir ticaret gemisini kendi adına kazanç amacıyla işleten kimseye ise "gemi işletme müteahhidi" denmektedir. Donatan ile gemi işletme müteahhidi arasındaki ilişki Medeni Kanun'daki malik ile arasındaki ilişkiyi andırmaktadır. Donatan sıfatı ile gemi işletme müteahhidi sıfatı bir arada olmaz. Çoğu zaman geminin asıl sahibi, teknik idare kendinde kalmak üzere, geminin sadece ticari idaresini devreder; böyle bir durumda "donatan" sıfatını kaybetmez. Geminin hem teknik, hem de ticari idare hakkı devredilirse malik, donatan sıfatını kaybeder.
Donatan, kendi fiil veya ihmalleri nedeniyle özel hukukun genel ilkelerine göre herkes gibi borç altına girer; BK. m. 41'e göre şahsi kusur sorumluluğu uyarınca genel hükümlere tabidir.
Donatan, gemi adamlarının (TTK m. 821) görevlerini yaparken işlediği kusur sonucu üçüncü kişilere verdiği zarardan sorumludur (TTK m. 947). Donatanın sorumluluğunda Borçlar Kanunu’nun 55. maddesinin (adam çalıştıranın sorumluluğu) uygulanması akla gelebilir. Ancak, TTK m. 947 bu duruma özgü özel bir düzenlemedir. Ayrıca, BK m. 55 kurtuluş beyyinesi getirmektedir. TTK m. 947'de ise bu imkân yoktur.
Donatanın sorumluluğu doktrinde ayrıca, 1. Den sorumluluk hali ve 2. İle sorumluluk hali olmak üzere iki başlıkta incelenmektedir:
1. Den sorumluluk hali, hangi hukuki sebepten dolayı donatanın sorumlu olacağını belirler: a. Genel hükümler (herkes gibi borç altına girebilir) b. Deniz hukukuna has sorumluluk sebepleri c. Çevre kanunundan doğan sorumluluk: Çevre Kanunu m. 28'e göre, çevreyi kirletenler ve çevreye zarar verenler sebep oldukları kirlenme ve bozulmadan doğan zararlardan dolayı kusur şartı aranmaksızın sorumludurlar. Donatanın yük zararlarından dolayı sorumluluğu, taşıyanın sorumluluğu hükümlerine bağlı tutulmuştur.
2. İle sorumluluk hali, donatanın hangi varlığıyla sorumlu olacağını belirler: a) Sınırlı ayni sorumluluk (deniz serveti: Gemi, navlun ve ): 1. Alacağın, kaptanın kaptan yetkisiyle ve hususi bir vekâlet olmadan yaptığı işlemlerden doğması halinde. 2. Alacağın sebebi donatan tarafından akdedilmiş, fakat kaptan tarafından ifa edilen bir sözleşmenin (örn. navlun sözleşmesi) kötü ifa edilmesi, hiç ifa edilmemesi ya da gereği gibi ifa edilmemesi halinde ortaya çıkması durumunda. 3. TTK m. 947 hallerinde. 4. Çatma, kurtarma ve yardımdan doğan alacaklarda. b) Sınırlı şahsi sorumluluk: Deniz servetine dâhil navlun ve sürrogatların donatan tarafından tahsil edilmiş olması halinde.
Navlun Sözleşmeleri
Navlun sözleşmesi, konusu bir gemide deniz yoluyla ücret karşılığı eşya taşımak olan her türlü sözleşmedir. Navlun sözleşmesinin tarafları ve ilgili kişileri aşağıdakilerdir:
- Taşıyan: Bir gemide deniz yoluyla yük taşımayı taahhüt eden kimsedir.
- Taşıtan: Deniz yoluyla yükü taşıtan kişidir.
- Yükleten: Taşınacak eşyayı gemiye getiren ya da taşıyana teslim eden kimsedir.
- Gönderilen: Eşyanın varacağı limanda navlun sözleşmesinin konusunu oluşturan yükü teslim alma yetkisine sahip olan kişidir.
Taşıyan ve yükleten ya da taşıtan ve gönderilen sıfatları aynı kişide birleşebileceği gibi, alt sözleşmeler yoluyla, anılanların farklı kişiler olması da mümkündür.
Kırkambar ve çarter olmak üzere iki farklı türde navlun sözleşmesi mevcuttur. Kırkambar sözleşmesinde gemide yer tahsisi olmaksızın belirli bir eşyanın taşınması söz konusudur. Taşıyan yükü gemide, güverte dışında, istediği yere koyabilir. Çarter sözleşmelerinde ise taşınan mal için gemi veya gemide belirli bir yer tahsis edilir. Gemi tümüyle taşınacak eşyaya tahsis edilmişse buna tam çarter sözleşmesi, geminin sadece belirli bir bölümü taşınacak eşyaya ayrılmışsa buna da kısmi çarter sözleşmesi denir.
Çarter sözleşmelerinde yüklemeye ilişkin hükümler
TTK m. 1030 uyarınca, geminin tamamı taşıtana tahsis edilmişse, (çarter sözleşmesi söz konusuysa) kaptan geminin yüklemeye hazır olduğunu taşıtana bildirerek ihbar eder. Yükleme süresi (starya müddeti) bu ihbarın ertesi günü işlemeye başlar. Geminin yükleme için ne kadar bekleyeceği, yani yükleme süresi sözleşmeyle belirlenir. Sözleşmede bunun için herhangi bir kayıt yoksa, yükleme limanının düzeni veya teammülleri bu da yoksa "halin icapları" belirleyici olur. Yükleme süresinin bitimiyle birlikte, sözleşmede buna ilişkin bir hüküm yoksa taşıyanın ihbarını müteakiben "sürastarya müddeti" adı verilen ek yükleme süresi işlemeye başlar; bunun için sözleşmede bir süre belirlenmemişse, sürastarya müddeti yükleme süresinin yarısı kadardır. Yükleme süresinde günler iş günü, sürastarya müddetinde ise aralıksız olarak hesaplanır. Taşıtanın etkinlik alanında gerçekleşen tesadüfi nedenler dolayısıyla yüklemenin gecikmesi bekleme sürelerinin hesabında dikkate alınırken, taşıyanın faaliyet sahasında gerçekleşen tesadüfi sebepler dolayısıyla yaşanan gecikme dikkate alınmaz. Tesadüfi sebepler her iki tarafın faaliyet alanını ilgilendiriyorsa (fırtına, buzlanma, savaş vb.) gecikme bekleme müddetine eklenir. Sürastarya müddeti boyunca beklemenin karşılığı olarak taşıyana sürastarya ücreti ödenir (TTK m. 1035).
Kırkambar sözleşmelerinde yüklemeye ilişkin hükümler
TTK m. 1046 uyarınca kırkambar sözleşmesi düzenleyen taşıtan, kaptanın daveti üzerine taşınacak eşyayı gecikmeksizin gemiye yüklemek zorundadır. Taşıtanın gecikmesi halinde, çarter sözleşmelerinden farklı olarak taşıyan daha fazla beklemekle yükümlü değildir.
Taşıyanın sorumluluğu
Taşıyan, akdettiği navlun sözleşmesi nedeniyle taşıdığı yükle ilgili sorumluluk altına girer. Taşıyanın navlun sözleşmesi çerçevesinde yükümlü olduğu en önemli borçlar şunlardır:
1. Yükü muhafaza borcu (TTK m. 1061): Taşıyan yüklemede, istifte, taşımada ve boşaltmada tedbirli bir taşıyanın özenini göstermekle mükelleftir. Bu sorumluluk emredici nitelik taşır, taşıyan ilke olarak bu sorumluluğunu kaldıramaz veya hafifletemez. Taşıyan TTK m. 1062 gereğince gemi adamlarının kusurlu fillerinden de sorumlu olur. Ancak, gemi adamlarının yangına sebep olan bir kusuru ya da geminin sevk ve idaresine ilişkin teknik kusuru varsa ve taşıyanın bu konuda bir kusuru yoksa taşıyan için bu iki hal mutlak sorumsuzluk sebebidir. Konişmentoya taşıtan tarafından yükün cins ve kıymetinin yanlış bildirilmesi halinde de taşıyan sorumlu değildir.
2. Gemiyi elverişli halde bulundurma borcu (TTK m. 1019): Geminin yolculuğun başlangıcında taşıyan tarafından denize, yola ve yüke elverişli halde tutulması gerekmektedir. Taşıyanın bu hüküm gereğince sorumlu tutulabilmesi için, elverişsizlik durumunun yüklemenin başladığı an ile geminin yola çıkacağı an arasında mevcut olması gerekmektedir.
TTK m. 1063 uyarınca taşıyan için muhtemel sorumsuzluk halleri de mevcuttur: 1. Deniz tehlikeleri 2. Savaş 3. Deniz korsanlarının müdahaleleri 4. Mahkeme ve kamu kuruluşlarının tasarrufları 5. Yabancı limanlardaki çalışma engelleri 6. Yükletenin yol açtığı zararlar.
Taşıyanın sorumluluğuna ilişkin emredici hükümler: TTK m. 1114, 1061, 1062, 1067, 1019 ve 1061 ilke olarak daima emredicidir. Emredici hükümlerin istisnaları müşterek avarya anlaşmaları, canlı hayvan taşıma, güverte yükünde mevcuttur.
Yükün hasarlanması ve zayi olması durumunun navluna etkisi: 1. Kaza nedeniyle oluşan zayiden, ne taşıyan ne de taşıtan kusurlu ise navlun alacağı düşer. 2. Taşıyanın yardımcılarının kusurlu hareketleri sonucu yük kaybı olmuşsa ve taşıyanın sorumlu olduğu bir hal varsa, navlun alacağı baki kalır, ancak taşıyan tazminat ödemekle yükümlüdür. Taşıyanın sorumlu tutulamadığı bir hal varsa navlun alacağı düşer.
Navlun borçlusu taşıtandır, meğerki konişmentoda navlun borçlusu gönderilen olarak belirlensin ve gönderilen yükü teslim alsın. Taşıyan navlun alacağını hapis hakkı ve yük alacaklısı hakkı ile iki şekilde güvence altına alır. Taşıtan ya da gönderilen navlun borcunu ödemezlerse taşıyan teslimden sonra 30 gün içinde mahkemeye veya icra takibine başvurabilir.
Denizde Yolcu Taşıma Sözleşmesi
Denizde yolcu taşıma sözleşmesi, taşıyanın bir ücret karşılığında yolcuyu bagajıyla birlikte deniz üzerinden belirli bir yere taşımayı taahhüt ettiği bir sözleşme türüdür. Taşıyan taşıma ücreti karşılığında yolculuğu vaktinde yapma, yolcuyu ve bagajını sağ ve salim olarak taşıma yükümlülüğü altına girer. Yolcunun yükümlülükleri ise ücret ödemek ve gemide geçerli nizam ve talimata uymaktan (TTK m. 1120) ibarettir.
TTK m. 1130 ve 806 uyarınca taşıyan, bedensel zarara uğrayan yolcuya ve yolcunun ölümü halinde geride kalanlara karşı gerek kendi kusuru, gerekse yardımcılarının (gemi adamları) kusurundan sorumlu olur.
Müşterek Avarya
TTK m. 1179'a göre müşterek avarya, "müşterek bir deniz sergüzeştine atılmış olan gemiyi ve yükü tehdit eden bir tehlikeden onları korumak maksadiyle ve makul bir hareket tarzı teşkil edecek şekilde ve bile bile, fevkalade bir fedakarlık yapılması veya fevkalade bir masrafa katlanılması halinde" mevcuttur. Bunun sonucu ortaya çıkan zarar ve masraflar gemi (donatan), navlun (taşıyan) ve yük (taşıtan) arasında paylaştırılır. Müşterek avaryanın kanunda tanımlanan unsurlarını içermeyen zarar ve masraflar ise "hususi avarya" olarak anılır. Hususi avaryada, müşterek avaryaya benzer bir zarar paylaşımı yapılmaz. Hususi avarya sonucu ortaya çıkmış gemiye ait zararları donatan, yüke ait zararları ise taşıtan karşılar. Kanunda tanımı yapılmış temel müşterek avarya tipleri şunlardır:
- Denize yük atma müşterek avaryası (TTK m. 1184)
Müşterek bir tehlikeyi bertaraf edebilmek amacıyla gemiye ait parçaların veya yükün tamamının ya da bir bölümünün denize atılmasıyla ortaya çıkan masraf ve zararlardır.
- Gemi hafifletme müşterek avaryası (TTK m. 1185)
Karaya oturmuş bir geminin yeniden hareket ettirilebilmesi için yükün, yakıtın veya kumanyanın tümünün ya da bir kısmının diğer deniz araçlarına aktarılmasıyla ortaya çıkan masraflardır.
- Karaya oturtma müşterek avaryası (TTK m. 1186)
Geminin batmak ya da zaptedilmek tehlikesinden korunması için bilerek karaya oturtulmasıyla ortaya çıkan zarar ve masraflardır. Geminin istenmediği halde fırtına, akıntı vb. nedeniyle karaya oturması halinde bu müşterek avarya söz konusu olmaz.
- Yüzdürme müşterek avaryası (TTK m. 1187)
Karaya oturtma bilerek değil de başka nedenlerden ötürü gerçekleşmişse müşterek avarya söz konusu olmaz; ancak, karaya oturan geminin tekrar yüzdürülmesi için yapılan masraflar yüzdürme müşterek avaryası sayılır.
- Yangın söndürme müşterek avaryası (TTK m. 1188)
Gemide çıkan yangını söndürme sırasında gemide veya yükte ortaya çıkan zararlardır.
- Barınma müşterek avaryası (TTK m. 1190)
Kaza, fedakarlık ya da başka nedenlerden ötürü yolculuğa devam etmek gemi ve yük için ortak bir tehlikeye yol açıyor ve bunun önüne geçmek için geminin bir barınma limanına girmesi gerekiyorsa, bununla bağlantılı masraflar da müşterek avarya kabul edilir.
- Muvakkat tamir müşterek avaryası (TTK m. 1191)
Gemi, bir limanda ortak çıkar gereğince veya müşterek avaryadan sayılacak bir fedakarlık sonucunda oluşan hasarlardan dolayı geçici tamir görürse, bu tamirin masrafları da müşterek avaryadan sayılır.
Çatma
Çatma, deniz ticaret hukuku doktrininde iki ya da daha fazla geminin birbiriyle çarpışmasına verilen addır. Çatmanın var olması için çarpışan nesnelerin, Türk Ticaret Kanunu'nda yer alan tanımıyla, gemi olması gerekmektedir. Çarpılan nesne gemi, değil de farklı bir cisim olursa (rıhtım, yalı, duba vb.) çatma hükümleri uygulanmaz. Çatma türleri şunlardır:
- Kusursuz çatma
TTK m. 1216 uyarınca umulmayan hal, mücbir kuvvet ya da neden ileri geldiği anlaşılmayan çatma, kusursuz çatmadır. Bu tür çatmada diğer tarafın zararları için sorumluluk söz konusu olmaz, herkes kendi zararını karşılar.
- Kusurlu çatma
1. Bir tarafın kusuru ile çatma
Gemilerden birinin gemi adamlarının kusurundan doğan çatma türüdür. Bu durumda kusurlu tarafın donatanı TTK m. 1217 gereğince zararı karşılamakla yükümlüdür.
2. Müşterek kusurlu çatma
Çarpışan gemilerin tümünün kusurlu olması halinde söz konusu olur. TTK m. 1218 uyarınca çarpışan gemilerin donatanları ortaya çıkan zararlardan kusurları ölçüsünde sorumlu olurlar.
- Kıyasen çatma
Geminin manevra yapmak, yapılması gereken manevrayı yapmamak ya da kurallara aykırı hareket etmek suretiyle fiili bir çarpışma olmaksızın başka bir gemiye ya da içindeki yük ve mallara zarar vermesi durumunda TTK m. 1220 anlamında kıyasen çatma mevcut olur. Kıyasen çatmaya, çatmaya ilişkin hükümler kıyasen uygulanır.
Kurtarma ve yardım
Deniz ticareti hukukunda kurtarma ve yardımdan anlaşılan, deniz tehlikesiyle karşılaşmış bir geminin ya da gemideki nesnelerin, başka bir gemi ya da üçüncü kişilerce emniyet altına alınmasıdır. Kurtarma, idaresiz kalmış, gemi adamlarınca terkedilmiş gemiler için söz konusu iken, yardım, halen kendi gemi adamlarının idaresinde bulunan bir geminin tehlikeden kurtarılmasını ifade eder. Kurtarma ve yardımın unsurları şunlardır:
- Kurtarma ve yardım gemi ya da gemideki nesneler için yapılmış olmalıdır. TTK'da yer alan anlamıyla gemi sayılmayan deniz araçları, gemi enkazı ya da gemi içindeki insanlar için kurtarma ve yardım hükümleri geçerli olmaz.
- Kurtarılan ya da yardım edilen gemi ya da gemideki nesneler fiili ya da muhtemel bir tehlikeyle yüz yüze kalmış olmalıdır.
- Başkalarınca kurtarma ve yardım faaliyeti gerçekleştirilmiş olmalıdır. Tehlike altında bulunan geminin içindeki gemi adamlarının gerçekleştirdiği hizmetler, bunlar zaten bununla yükümlü oldıkları için kurtarma ve yardımdan sayılmaz.
- Kurtarma ve yardım faaliyetleri faydalı bir sonuç doğurmuş olmalıdır. Hiçbir şey kurtarılamamışsa, kurtarma ve yardım için gerçekleştirilen hizmetler için karşılık talep edilemez.
- Kurtarma ve yardım kaptanın açık ve makul direnmesine karşın yapılmış olmamalıdır. Çünkü, geminin kaptanı tehlikeyi en yakından değerlendirebilecek kişidir. Bununla birlikte, kaptanın kurtarma ve yardıma direnmeye karşı çıkışı makul değilse, buna rağmen kurtarma ve yardım faaliyetleri gerçekleştirilebilir.
Tüm bu unsurlar var olduğunda, kurtarma ve yardım faaliyetleri ücret talebine hak kazandırır. Ücret alma hakkı kanundan doğduğundan, kurtarma ve yardıma ilişkin bir sözleşmenin olup olmaması belirleyici değildir. Ancak, talep edilen ücret "emniyet altına alınan veya kurtarılan şeylerin değerini hiçbir halde geçemez." (TTK m. 1222). Kurtarma ve yardım faaliyetleri, aynı zamanda gemi alacaklısı ve yük alacaklısı hakkı doğurur (TTK m. 1235).
Gemi alacaklısı hakkı (TK 1352)
Gemi alacaklısı hakkı, gemi ve deniz serveti üzerindeki kanuni rehin hakkıdır. Aşağıdaki alacaklardan gemi alacaklısı hakkı doğar:
- Geminin işletilmesinin sebep olduğu zıya veya hasar
- Geminin işletilmesi ile doğrudan doğruya ilgili olarak karada veya suda meydana gelen can kaybı veya diğer bedensel zararlar
- Kurtarma faaliyeti veya her türlü kurtarma sözleşmesi
- Müşterek avarya
- Liman, kanal, dok, iskele, rıhtım, diğer su yolları ile karantina için ödenecek resimlerle diğer paralar
- Ülkelerine getirilme giderlerini ve onlar adına ödenmesi gereken sosyal sigorta katılma paylarını da içererek gemi adamlarına gemide çalışmaları dolayısıyla ödenecek ücretlerle onların ödenmesi gereken diğer tutarlara ilişkin istemler
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede yer alan bilgiler belli bir bolgenin bakis acisindan ele alinmistir ve iceriginin fazla yerel oldugu dusunulmektedir Maddenin evrensellestirilmesi ve uygun hale getirilmesi icin lutfen tartismaya katiliniz Deniz ticareti hukuku deniz uzerinde yurutulen ticari iliskileri duzenleyen hukuk dalidir 29 06 1956 tarihli ve 6762 sayili Turk Ticaret Kanunu nda deniz ticaretini konu alan bazi basliklar sunlardir GemiTurk Ticaret Kanunu madde 931 uyarinca Tahsis edildigi amac suda hareket etmesini gerektiren yuzme ozelligi bulunan ve pek kucuk olmayan her arac kendiliginden hareket etmesi imkani bulunmasa da bu Kanun bakimindan gemi sayilir Gemi kurtarilamayacak sekilde battiginda ya da tamir edilemeyecek hale geldiginde gemi olma niteligini yitirir Her gemi diger gemilerden farkli bir ad tasimak zorundadir Geminin adi her iki tarafina ve kicina yazilir ve gemi siciline kaydedilir Her geminin baglama limani bulunmasi zorunlulugu vardir Turk Ticaret Kanunu madde 819 a gore baglama limani gemiye ait seferlerin idare olundugu limandir Baglama limani da geminin kicina okunakli harflerle yazilir Gemilerin hacmini ifade etmek icin Turkiye de Ingiliz gemi olcum sistemi kabul edilmistir Buna gore geminin hacmi asagidaki gibi olculur Net tonaj Geminin yalnizca yuk ve yolcu tasimaya ayrilmis kapali yerlerinin hacmidir Gros tonaj Geminin tum kapali yerlerinin hacmidir Olcumde Ingiliz tonilatosu kullanilir 1 Ingiliz tonilatosu 2 83 metrekuptur Gemi SiciliGemilerinin kayitlarinin tutuldugu sicile verilen addir Turkiye sahilleri Gemi Sicili Nizamnamesi ne gore on sicil dairesine bolunmustur Iskenderun Mersin Antalya Izmir Canakkale Bandirma Istanbul Zonguldak Samsun Trabzon Savas gemileri ve kamuya ait gemiler disinda hacmi 18 gros tonilatoyu 50 94 metrekup asan ticari gemilerin gemi siciline kaydi zorunludur Sicile ayni zamanda mulkiyet ipotek ve intifa gibi gemi uzerindeki ayni haklar da kaydolunur Turk gemi siciline tescil sartlari sunlardir 1 Geminin Turk bayragi cekme hakkina sahip olmasi 2 Yabanci bir gemi siciline kayitli olmamasi 3 Tescili caiz bir gemi olmasi Gemi kurtarilamayacak sekilde batar tamir edilemez hale gelir ya da Turk bayragi cekme hakkini yitirirse talep uzerine sicilden silinir Gemi ipotegiGemi sahibi ile alacaklinin bu hususta anlasmasi ve gemi siciline tescil ile gemi ve gemi paylari uzerinde kurulur Sozlesmenin yazili olmasi ve imzalarin noterce tasdikli olmasi gerekmektedir Gemi ipoteginin kapsamina sunlar girer 1 Geminin kendisi butunleyici parcalar ve aksi kararlastirilmadikca eklentiler 2 Kira ve navlun gelirleri 3 Sigorta tazminati 4 Geminin cebir icra ile ya da zorunlu olarak kaptan tarafindan satilmasi halinde satis bedeli Ipotekli alacakli adi alacaklara nazaran oncelige sahiptir Ipotek su hallerde sona erer Geminin yok olmasi alacagin sona ermesi icra takibi sonucu geminin ihale edilmesi geminin zaruret halinde kaptan tarafindan satilmasi ipotegin sicilden yanlislikla da olsa silinmesi Turk bayragi cekme hakkiCumhuriyet oncesinde deniz ticaretinin kapitulasyonlar nedeniyle neredeyse tamamiyla yabancilarin elinde olmasindan dolayi cumhuriyetin kurulusu ile birlikte Turkiye karasulari icerisinde deniz ticaretinin Turkiye Cumhuriyeti yurttaslarinca yapilabilmesi amaciyla kanunen bazi imtiyazlar taninmistir Bunlardan en onde geleni Turk bayragi cekme hakkidir Kabotaj kanunu uyarinca Turkiye sahillerinde yuk ve yolcu tasimak ve diger denizcilik faaliyetlerini yurutmek ayricaligi yalnizca Turk bayragini tasiyan gemilere aittir Turk Ticaret Kanunu madde 823 uyarinca yalnizca Turk gemileri Turk bayragi cekebilirler Maliki Turk olan gemi Turk gemisi kabul edilir Gemi birden cok mali ise maliklerin hepsinin Turk yurttasi olmasi gerekir Gemi tuzel kisi maliysa tuzel kisinin Turk kanunlarina gore kurulmus olmasi ve dernek vakif gibi kuruluslarda idare organini olusturan kimselerin cogunlugunun Turk olmasi veya ticaret sirketi soz konusuysa sirketin nde tescil edilmis olmasi idare ve temsil yetkisine sahip ortaklarin cogunlugunun Turk olmasi ve sirket sozlesmesine gore oy cogunlugunun Turk ortaklarda olmasi gerekir Bir Turk yurttasi gemisini bir yabanciya kendi adina isletmesi icin en az bir yilligina birakmissa ve gemiyi isleten kisinin tabi oldugu ulke kanunlari bayrak degisikligine izin veriyorsa malikin talebiyle Turk gemisine yabanci bayrak cekme hakki taniyabilir Yine bir Turk yurttasi en az bir yilligina yabanci bir gemi isletecekse yabanci gemi malikinin tabi oldugu ulke kanunlari bayrak degisikligine izin veriyorsa ve gemi maliki riza gosteriyorsa isletme suresi boyunca Denizcilik Mustesarligi nin izniyle Turk bayragi cekebilir Ancak Kabotaj Kanunu nun 2 maddesi uyarinca kabotaj tekelinden yararlanabilmek icin Turk bayragi cekme hakkinin yani sira gemiyi isletenlerin de Turk yurttasi olmasi gerekmektedir DonatanTTK madde 946 uyarinca donatan gemisini deniz ticaretinde kullanan gemi sahibine denir Buna gore donatan bir ticaret gemisi sahibi olmali ve bunu kendi adina kazanc amaciyla isletmelidir Gunluk konusma dilinde donatana daha ziyade armator adi verilir Kendine ait olmayan bir ticaret gemisini kendi adina kazanc amaciyla isleten kimseye ise gemi isletme muteahhidi denmektedir Donatan ile gemi isletme muteahhidi arasindaki iliski Medeni Kanun daki malik ile arasindaki iliskiyi andirmaktadir Donatan sifati ile gemi isletme muteahhidi sifati bir arada olmaz Cogu zaman geminin asil sahibi teknik idare kendinde kalmak uzere geminin sadece ticari idaresini devreder boyle bir durumda donatan sifatini kaybetmez Geminin hem teknik hem de ticari idare hakki devredilirse malik donatan sifatini kaybeder Donatan kendi fiil veya ihmalleri nedeniyle ozel hukukun genel ilkelerine gore herkes gibi borc altina girer BK m 41 e gore sahsi kusur sorumlulugu uyarinca genel hukumlere tabidir Donatan gemi adamlarinin TTK m 821 gorevlerini yaparken isledigi kusur sonucu ucuncu kisilere verdigi zarardan sorumludur TTK m 947 Donatanin sorumlulugunda Borclar Kanunu nun 55 maddesinin adam calistiranin sorumlulugu uygulanmasi akla gelebilir Ancak TTK m 947 bu duruma ozgu ozel bir duzenlemedir Ayrica BK m 55 kurtulus beyyinesi getirmektedir TTK m 947 de ise bu imkan yoktur Donatanin sorumlulugu doktrinde ayrica 1 Den sorumluluk hali ve 2 Ile sorumluluk hali olmak uzere iki baslikta incelenmektedir 1 Den sorumluluk hali hangi hukuki sebepten dolayi donatanin sorumlu olacagini belirler a Genel hukumler herkes gibi borc altina girebilir b Deniz hukukuna has sorumluluk sebepleri c Cevre kanunundan dogan sorumluluk Cevre Kanunu m 28 e gore cevreyi kirletenler ve cevreye zarar verenler sebep olduklari kirlenme ve bozulmadan dogan zararlardan dolayi kusur sarti aranmaksizin sorumludurlar Donatanin yuk zararlarindan dolayi sorumlulugu tasiyanin sorumlulugu hukumlerine bagli tutulmustur 2 Ile sorumluluk hali donatanin hangi varligiyla sorumlu olacagini belirler a Sinirli ayni sorumluluk deniz serveti Gemi navlun ve 1 Alacagin kaptanin kaptan yetkisiyle ve hususi bir vekalet olmadan yaptigi islemlerden dogmasi halinde 2 Alacagin sebebi donatan tarafindan akdedilmis fakat kaptan tarafindan ifa edilen bir sozlesmenin orn navlun sozlesmesi kotu ifa edilmesi hic ifa edilmemesi ya da geregi gibi ifa edilmemesi halinde ortaya cikmasi durumunda 3 TTK m 947 hallerinde 4 Catma kurtarma ve yardimdan dogan alacaklarda b Sinirli sahsi sorumluluk Deniz servetine dahil navlun ve surrogatlarin donatan tarafindan tahsil edilmis olmasi halinde Navlun SozlesmeleriNavlun sozlesmesi konusu bir gemide deniz yoluyla ucret karsiligi esya tasimak olan her turlu sozlesmedir Navlun sozlesmesinin taraflari ve ilgili kisileri asagidakilerdir Tasiyan Bir gemide deniz yoluyla yuk tasimayi taahhut eden kimsedir Tasitan Deniz yoluyla yuku tasitan kisidir Yukleten Tasinacak esyayi gemiye getiren ya da tasiyana teslim eden kimsedir Gonderilen Esyanin varacagi limanda navlun sozlesmesinin konusunu olusturan yuku teslim alma yetkisine sahip olan kisidir Tasiyan ve yukleten ya da tasitan ve gonderilen sifatlari ayni kiside birlesebilecegi gibi alt sozlesmeler yoluyla anilanlarin farkli kisiler olmasi da mumkundur Kirkambar ve carter olmak uzere iki farkli turde navlun sozlesmesi mevcuttur Kirkambar sozlesmesinde gemide yer tahsisi olmaksizin belirli bir esyanin tasinmasi soz konusudur Tasiyan yuku gemide guverte disinda istedigi yere koyabilir Carter sozlesmelerinde ise tasinan mal icin gemi veya gemide belirli bir yer tahsis edilir Gemi tumuyle tasinacak esyaya tahsis edilmisse buna tam carter sozlesmesi geminin sadece belirli bir bolumu tasinacak esyaya ayrilmissa buna da kismi carter sozlesmesi denir Carter sozlesmelerinde yuklemeye iliskin hukumler TTK m 1030 uyarinca geminin tamami tasitana tahsis edilmisse carter sozlesmesi soz konusuysa kaptan geminin yuklemeye hazir oldugunu tasitana bildirerek ihbar eder Yukleme suresi starya muddeti bu ihbarin ertesi gunu islemeye baslar Geminin yukleme icin ne kadar bekleyecegi yani yukleme suresi sozlesmeyle belirlenir Sozlesmede bunun icin herhangi bir kayit yoksa yukleme limaninin duzeni veya teammulleri bu da yoksa halin icaplari belirleyici olur Yukleme suresinin bitimiyle birlikte sozlesmede buna iliskin bir hukum yoksa tasiyanin ihbarini muteakiben surastarya muddeti adi verilen ek yukleme suresi islemeye baslar bunun icin sozlesmede bir sure belirlenmemisse surastarya muddeti yukleme suresinin yarisi kadardir Yukleme suresinde gunler is gunu surastarya muddetinde ise araliksiz olarak hesaplanir Tasitanin etkinlik alaninda gerceklesen tesadufi nedenler dolayisiyla yuklemenin gecikmesi bekleme surelerinin hesabinda dikkate alinirken tasiyanin faaliyet sahasinda gerceklesen tesadufi sebepler dolayisiyla yasanan gecikme dikkate alinmaz Tesadufi sebepler her iki tarafin faaliyet alanini ilgilendiriyorsa firtina buzlanma savas vb gecikme bekleme muddetine eklenir Surastarya muddeti boyunca beklemenin karsiligi olarak tasiyana surastarya ucreti odenir TTK m 1035 Kirkambar sozlesmelerinde yuklemeye iliskin hukumler TTK m 1046 uyarinca kirkambar sozlesmesi duzenleyen tasitan kaptanin daveti uzerine tasinacak esyayi gecikmeksizin gemiye yuklemek zorundadir Tasitanin gecikmesi halinde carter sozlesmelerinden farkli olarak tasiyan daha fazla beklemekle yukumlu degildir Tasiyanin sorumlulugu Tasiyan akdettigi navlun sozlesmesi nedeniyle tasidigi yukle ilgili sorumluluk altina girer Tasiyanin navlun sozlesmesi cercevesinde yukumlu oldugu en onemli borclar sunlardir 1 Yuku muhafaza borcu TTK m 1061 Tasiyan yuklemede istifte tasimada ve bosaltmada tedbirli bir tasiyanin ozenini gostermekle mukelleftir Bu sorumluluk emredici nitelik tasir tasiyan ilke olarak bu sorumlulugunu kaldiramaz veya hafifletemez Tasiyan TTK m 1062 geregince gemi adamlarinin kusurlu fillerinden de sorumlu olur Ancak gemi adamlarinin yangina sebep olan bir kusuru ya da geminin sevk ve idaresine iliskin teknik kusuru varsa ve tasiyanin bu konuda bir kusuru yoksa tasiyan icin bu iki hal mutlak sorumsuzluk sebebidir Konismentoya tasitan tarafindan yukun cins ve kiymetinin yanlis bildirilmesi halinde de tasiyan sorumlu degildir 2 Gemiyi elverisli halde bulundurma borcu TTK m 1019 Geminin yolculugun baslangicinda tasiyan tarafindan denize yola ve yuke elverisli halde tutulmasi gerekmektedir Tasiyanin bu hukum geregince sorumlu tutulabilmesi icin elverissizlik durumunun yuklemenin basladigi an ile geminin yola cikacagi an arasinda mevcut olmasi gerekmektedir TTK m 1063 uyarinca tasiyan icin muhtemel sorumsuzluk halleri de mevcuttur 1 Deniz tehlikeleri 2 Savas 3 Deniz korsanlarinin mudahaleleri 4 Mahkeme ve kamu kuruluslarinin tasarruflari 5 Yabanci limanlardaki calisma engelleri 6 Yukletenin yol actigi zararlar Tasiyanin sorumluluguna iliskin emredici hukumler TTK m 1114 1061 1062 1067 1019 ve 1061 ilke olarak daima emredicidir Emredici hukumlerin istisnalari musterek avarya anlasmalari canli hayvan tasima guverte yukunde mevcuttur Yukun hasarlanmasi ve zayi olmasi durumunun navluna etkisi 1 Kaza nedeniyle olusan zayiden ne tasiyan ne de tasitan kusurlu ise navlun alacagi duser 2 Tasiyanin yardimcilarinin kusurlu hareketleri sonucu yuk kaybi olmussa ve tasiyanin sorumlu oldugu bir hal varsa navlun alacagi baki kalir ancak tasiyan tazminat odemekle yukumludur Tasiyanin sorumlu tutulamadigi bir hal varsa navlun alacagi duser Navlun borclusu tasitandir megerki konismentoda navlun borclusu gonderilen olarak belirlensin ve gonderilen yuku teslim alsin Tasiyan navlun alacagini hapis hakki ve yuk alacaklisi hakki ile iki sekilde guvence altina alir Tasitan ya da gonderilen navlun borcunu odemezlerse tasiyan teslimden sonra 30 gun icinde mahkemeye veya icra takibine basvurabilir Denizde Yolcu Tasima SozlesmesiDenizde yolcu tasima sozlesmesi tasiyanin bir ucret karsiliginda yolcuyu bagajiyla birlikte deniz uzerinden belirli bir yere tasimayi taahhut ettigi bir sozlesme turudur Tasiyan tasima ucreti karsiliginda yolculugu vaktinde yapma yolcuyu ve bagajini sag ve salim olarak tasima yukumlulugu altina girer Yolcunun yukumlulukleri ise ucret odemek ve gemide gecerli nizam ve talimata uymaktan TTK m 1120 ibarettir TTK m 1130 ve 806 uyarinca tasiyan bedensel zarara ugrayan yolcuya ve yolcunun olumu halinde geride kalanlara karsi gerek kendi kusuru gerekse yardimcilarinin gemi adamlari kusurundan sorumlu olur Musterek AvaryaTTK m 1179 a gore musterek avarya musterek bir deniz serguzestine atilmis olan gemiyi ve yuku tehdit eden bir tehlikeden onlari korumak maksadiyle ve makul bir hareket tarzi teskil edecek sekilde ve bile bile fevkalade bir fedakarlik yapilmasi veya fevkalade bir masrafa katlanilmasi halinde mevcuttur Bunun sonucu ortaya cikan zarar ve masraflar gemi donatan navlun tasiyan ve yuk tasitan arasinda paylastirilir Musterek avaryanin kanunda tanimlanan unsurlarini icermeyen zarar ve masraflar ise hususi avarya olarak anilir Hususi avaryada musterek avaryaya benzer bir zarar paylasimi yapilmaz Hususi avarya sonucu ortaya cikmis gemiye ait zararlari donatan yuke ait zararlari ise tasitan karsilar Kanunda tanimi yapilmis temel musterek avarya tipleri sunlardir Denize yuk atma musterek avaryasi TTK m 1184 Musterek bir tehlikeyi bertaraf edebilmek amaciyla gemiye ait parcalarin veya yukun tamaminin ya da bir bolumunun denize atilmasiyla ortaya cikan masraf ve zararlardir Gemi hafifletme musterek avaryasi TTK m 1185 Karaya oturmus bir geminin yeniden hareket ettirilebilmesi icin yukun yakitin veya kumanyanin tumunun ya da bir kisminin diger deniz araclarina aktarilmasiyla ortaya cikan masraflardir Karaya oturtma musterek avaryasi TTK m 1186 Geminin batmak ya da zaptedilmek tehlikesinden korunmasi icin bilerek karaya oturtulmasiyla ortaya cikan zarar ve masraflardir Geminin istenmedigi halde firtina akinti vb nedeniyle karaya oturmasi halinde bu musterek avarya soz konusu olmaz Yuzdurme musterek avaryasi TTK m 1187 Karaya oturtma bilerek degil de baska nedenlerden oturu gerceklesmisse musterek avarya soz konusu olmaz ancak karaya oturan geminin tekrar yuzdurulmesi icin yapilan masraflar yuzdurme musterek avaryasi sayilir Yangin sondurme musterek avaryasi TTK m 1188 Gemide cikan yangini sondurme sirasinda gemide veya yukte ortaya cikan zararlardir Barinma musterek avaryasi TTK m 1190 Kaza fedakarlik ya da baska nedenlerden oturu yolculuga devam etmek gemi ve yuk icin ortak bir tehlikeye yol aciyor ve bunun onune gecmek icin geminin bir barinma limanina girmesi gerekiyorsa bununla baglantili masraflar da musterek avarya kabul edilir Muvakkat tamir musterek avaryasi TTK m 1191 Gemi bir limanda ortak cikar geregince veya musterek avaryadan sayilacak bir fedakarlik sonucunda olusan hasarlardan dolayi gecici tamir gorurse bu tamirin masraflari da musterek avaryadan sayilir CatmaCatma deniz ticaret hukuku doktrininde iki ya da daha fazla geminin birbiriyle carpismasina verilen addir Catmanin var olmasi icin carpisan nesnelerin Turk Ticaret Kanunu nda yer alan tanimiyla gemi olmasi gerekmektedir Carpilan nesne gemi degil de farkli bir cisim olursa rihtim yali duba vb catma hukumleri uygulanmaz Catma turleri sunlardir Kusursuz catma TTK m 1216 uyarinca umulmayan hal mucbir kuvvet ya da neden ileri geldigi anlasilmayan catma kusursuz catmadir Bu tur catmada diger tarafin zararlari icin sorumluluk soz konusu olmaz herkes kendi zararini karsilar Kusurlu catma 1 Bir tarafin kusuru ile catma Gemilerden birinin gemi adamlarinin kusurundan dogan catma turudur Bu durumda kusurlu tarafin donatani TTK m 1217 geregince zarari karsilamakla yukumludur 2 Musterek kusurlu catma Carpisan gemilerin tumunun kusurlu olmasi halinde soz konusu olur TTK m 1218 uyarinca carpisan gemilerin donatanlari ortaya cikan zararlardan kusurlari olcusunde sorumlu olurlar Kiyasen catma Geminin manevra yapmak yapilmasi gereken manevrayi yapmamak ya da kurallara aykiri hareket etmek suretiyle fiili bir carpisma olmaksizin baska bir gemiye ya da icindeki yuk ve mallara zarar vermesi durumunda TTK m 1220 anlaminda kiyasen catma mevcut olur Kiyasen catmaya catmaya iliskin hukumler kiyasen uygulanir Kurtarma ve yardimDeniz ticareti hukukunda kurtarma ve yardimdan anlasilan deniz tehlikesiyle karsilasmis bir geminin ya da gemideki nesnelerin baska bir gemi ya da ucuncu kisilerce emniyet altina alinmasidir Kurtarma idaresiz kalmis gemi adamlarinca terkedilmis gemiler icin soz konusu iken yardim halen kendi gemi adamlarinin idaresinde bulunan bir geminin tehlikeden kurtarilmasini ifade eder Kurtarma ve yardimin unsurlari sunlardir Kurtarma ve yardim gemi ya da gemideki nesneler icin yapilmis olmalidir TTK da yer alan anlamiyla gemi sayilmayan deniz araclari gemi enkazi ya da gemi icindeki insanlar icin kurtarma ve yardim hukumleri gecerli olmaz Kurtarilan ya da yardim edilen gemi ya da gemideki nesneler fiili ya da muhtemel bir tehlikeyle yuz yuze kalmis olmalidir Baskalarinca kurtarma ve yardim faaliyeti gerceklestirilmis olmalidir Tehlike altinda bulunan geminin icindeki gemi adamlarinin gerceklestirdigi hizmetler bunlar zaten bununla yukumlu oldiklari icin kurtarma ve yardimdan sayilmaz Kurtarma ve yardim faaliyetleri faydali bir sonuc dogurmus olmalidir Hicbir sey kurtarilamamissa kurtarma ve yardim icin gerceklestirilen hizmetler icin karsilik talep edilemez Kurtarma ve yardim kaptanin acik ve makul direnmesine karsin yapilmis olmamalidir Cunku geminin kaptani tehlikeyi en yakindan degerlendirebilecek kisidir Bununla birlikte kaptanin kurtarma ve yardima direnmeye karsi cikisi makul degilse buna ragmen kurtarma ve yardim faaliyetleri gerceklestirilebilir Tum bu unsurlar var oldugunda kurtarma ve yardim faaliyetleri ucret talebine hak kazandirir Ucret alma hakki kanundan dogdugundan kurtarma ve yardima iliskin bir sozlesmenin olup olmamasi belirleyici degildir Ancak talep edilen ucret emniyet altina alinan veya kurtarilan seylerin degerini hicbir halde gecemez TTK m 1222 Kurtarma ve yardim faaliyetleri ayni zamanda gemi alacaklisi ve yuk alacaklisi hakki dogurur TTK m 1235 Gemi alacaklisi hakki TK 1352 Gemi alacaklisi hakki gemi ve deniz serveti uzerindeki kanuni rehin hakkidir Asagidaki alacaklardan gemi alacaklisi hakki dogar Geminin isletilmesinin sebep oldugu ziya veya hasar Geminin isletilmesi ile dogrudan dogruya ilgili olarak karada veya suda meydana gelen can kaybi veya diger bedensel zararlar Kurtarma faaliyeti veya her turlu kurtarma sozlesmesi Musterek avarya Liman kanal dok iskele rihtim diger su yollari ile karantina icin odenecek resimlerle diger paralar Ulkelerine getirilme giderlerini ve onlar adina odenmesi gereken sosyal sigorta katilma paylarini da icererek gemi adamlarina gemide calismalari dolayisiyla odenecek ucretlerle onlarin odenmesi gereken diger tutarlara iliskin istemler