Bu madde, uygun değildir.Mayıs 2015) ( |
(Antik Yunanca: Εὐθύδημος), Yunan filozof Platon'un erken dönem diyaloglarından biri olan eser, aynı adı taşıyan Khios'lu (Sakız Adası) sofistin adından alınmadır. Diyalog, Kriton ve Sokrates arasında geçer.
Sokrates, oğlunu en iyi nasıl yetiştireceğine kafa yoran dostu Kriton'a yakın zamanda güreş okulunda yapılan bir tartışmayı anlatır. Tartışmada uygun bir eğitim almazsa ahlakça yozlaşması olası Atinalı genç soylu Klinias'a eğitimde iki yol sunulur, biri Euthydemos ile Dionysodoros'un sözcülüğünü yaptığı sofistlere özgü, diğeri Sokratesçi ilkeler doğrultusunda eğitimdir. Sofist, Klinias'a kamusal yaşamda başarı şeklinde anlaşılan erdemi öğretecektir. Sokrates erdemin bir nebze olsun öğretilebilirliği konusunda kuşkusunu dile getirir. Kimliği belirsiz bir izleyicinin felsefenin hiçbir değeri olmadığı sonucuna varmasıyla düşünceleri pekişen Kriton, oğlunu bunlardan hangi birinin eline teslim edeceğini bilemez.
Özet
Diyalog, Kriton’un Sokrates’e Lykeion’da kimle konuştuğunu sormasıyla başlar. Euthydemos ve kardeşi Dionysodoros yeni sofistlerdir. Bu ikisi her şeyi biliyordur. Sözle güreşiyorlardı, doğru ya da yanlış olsun her sözü çürütmekte usta olmuşlardı. Sokrates, bu ikisinin yanına gitmek ister. Kriton ise pek etkilenmemiştir. Sokrates, yaşlı olduğundan kendisini yanlarına almak istemeyeceklerini düşünse de, Kriton’u kendisiyle derse başlamaya ikna etmeye çalışır hatta çocukları yem diye kullanmayı düşünür. Kriton ikisinin bilgilerini merak eder. Sokrates anlatmaya başlar. Tartışmalı diyalogları, Sokrates’in Kriton’a anlatımlarından biliyoruz. İkisiyle karşılaştığında Sokrates, Klinias’a savaşla ilgili her şeyi bilmeleriyle onları övüyordu. Euthydemos ise artık bunlarla uğraşmadıklarını, daha önemli olan erdemle uğraştıklarını ve öğrenmek isteyenlere de bunu göstermek istediklerini söyler. Sokrates, ustalıklarını kanıtlamalarını ister; bunu da Klinias’ı bilgiyi sevmek ve erdem yolunda yürümek gerektiğine inandırarak yapacaklardır. Böylece tartışmalı çekişme başlar.
Kriton, tartışmalı sorulara cevap verenin Klinias olduğuna inanamaz. Eğer böyle konuşan oysa, yetiştirilmeye ihtiyacı yoktur. Çünkü zaten üstün biridir. Sokrates ve Klinias bu tartışmalar sonucunda, siyasetle hükümdarlık sanatının bir olduğu kanısına varmıştı. Her şeye ve herkese komuta eden bir krallık sanatının onlara da dokunan bir sonucu vardır. Hükümdarlık sanatı, kendi alanında herkese komuta ettiğinde, neyi meydana getireceğini ilk başta bilemezler. Ama, bu araştırdıkları sanatsa, faydalı olmalıdır; hiç olmazsa bunu biliyorlardır. Yani bir iyilik sağlayacaktır. İyi, bir bilgiden başka bir şey değildir. Klinias’la bu noktada uyuşmuşlardır. Hükümdarlık sanatı insanları bilgili ve iyi kılar mı? Bütün insanları mı ve her şeyde mi iyi kılar? Öyleyse, onlar nede iyi ve neye yararlı olacaklar? gibi sorularla bir çıkmaza girerler. Sokrates, buna da bir çözüm getirir ve o ikisinden bu bilginin özünü göstermelerini ister. Bilmek ve bilgi üzerine bir tartışmaya girerler.
Eserin sonunda, Sokrates, bu iki hocadan ders almanın çaresini aramasını ve herkesin onların bilgisini kolayca elde edebileceğini söyler. Kriton ise söylenenleri dinlemek ve bilgi edinmek onu mutlu eder. Yani bu türlü akıl yürütmelerle başkalarını çürütmektense, kendilerinin çürütüldüğünü görmeyi tercih edenlerdendir. Kriton çocuklarının geleceğini düşünür. Oğlunu felsefe okumaya nasıl sevk edeceğini bilemez. Sanatla uğraşan insanların yaptıkları her işte gülünç olduklarını görseler de, kendi bu işlerle uğraşmayacağı gibi, bunları oğluna da yasaklamaz.
Neler üzerine tartıştılar?
Klinias, μανθανειν kelimesini “öğrenmek” anlamında kullanıyor. Euthydemos ise, bu kelimeyi (Sokrates’in 278a’da dediği gibi; bu öğrenmek’ten çok anlamak denilen şeydir, ama bazen öğrenmek de denir.) nadiren kullanılan anlamak anlamında alıyor. “İnsan bilmediklerini öğrenir” diyen Klinias’a, Euthydemos: “İnsan anladığını bilir” karşılığını veriyor. Bunun üzerine Dionysodoros, μανθανειν'e öğrenmek anlamını vererek kanıtlamasını yapıyor: “Öğrenenler, bilmeyenlerdir, yoksa daha önceden bilenler değil.”
Dionysodoros, Klinias’ı bilge olarak görmek istemeleriyle aslında olmadığı şeyi olmasını istediklerini, yani onun şimdi olduğu şeyi artık olmamasını istediklerini, açıkça ölmesini istediklerini söyler. Ktesippos ise sinirlenip yalancı diye karşılık verir. Ktesippos’un bu sözüne, Euthydemos yalanın imkânsızlığını açıklar. Şöyle bir şey yürütüyor: konuşmak etki etmektir (πραττειν) ve etki etmek, yapmaktır (veya meydana getirmek, ποιειν). O halde, konuşmak meydana getirmektir. Olmayan şeye etki edilmez; öyleyse, o yapılamaz ve söylenmez; başka bir deyişle yanlış konuşmak (ψευδεσθαι) imkânsızdır. Konuşulduğunda, bir şeyin ifadesi meydana getirilir, ama bundan, bizzat o şeyin meydana getirildiği sonucunu çıkarmak doğru değildir.
Ktesippos, aksini söylemek diye bir şey var olduğunu söyler. Dionysodoros ise onun bu savını boşa çıkarır. Her ikisi de aynı şeyden bahsederse birbirlerinin aksini değil, aynı şeyleri söylemiş olurlar. Ktesippos bunu kabul eder. Ama ikisi de bu şeyden söz etmediği zaman, birbirlerinin aksini söylemesi mümkün olmaz. Bu durumda, ikisinde bunun hakkında en ufak bir şey bile söylemediği doğrudur. Ktesippos bunu da kabul eder. Biri bu şeyden söz ettiği ve diğeri başka bir şey hakkında başka sözler söylediğinde birbirlerinin aksini söylemiş olamazlar. İkisi de farklıdır. Bu durumda, konuşmadan konuşanın söylediğinin aksini söylemek mümkün olmaz.
Bir şeyin hem var, hem yok olması imkânsız olduğuna göre, eğer bir şeyi biliyorsak, her şeyi biliyoruz demektir; çünkü aynı zamanda hem bilgin, hem de cahil olamayız; ve her şeyi bildiğimize göre, bu bilime de sahibiz demektir. İnsanların bazı şeyleri bilip, bazılarını bilmemeleri ve hem bilgin, hem cahil olmaları mümkün değildir. Bir şeyi bilen, aslında her şeyi bilir. Ktesippos buna karşılık alaylı şeyler yapmasını ister. Ama onlar dalga geçildiğini anladığında onun istediklerini yapmaya yanaşmazlar. Onlar her şeyi eskiden beri biliyordur. Ve bu bilginin Sokrates’te de olduğunu göstermek isterler. Yani bu şeyler onlar da olduğu gibi Sokrates’te dahil herkeste vardır. Çünkü bir şey onlar için doğruysa, herkes için olduğu gibi, Sokrates için de doğrudur.
Sokrates’in Tutumu
Sokrates’in diyalektik yöntemiyle sofistlerin o dönemki tartışma şekli olan karşıdakini ne şekilde olursa olsun alt etmeye dayalı, çelişkiler ve laf karmaşaları yaratıp karşı tarafı susturmayı amaçlayan reddiye türünün bir kapışması gibidir. Diyalog, Sokretes’in sofistlere karşı henüz tam ciddi tavrını almadığı bir dönemde geçmektedir.
Dionysodoros’un, yanlış söylemek imkânsızdır ve bir şey söylenirse, zorunlu olarak ya doğru söylemek ya da hiçbir şey söylememek lazımdır, sözlerine karşı tartışmaya başlar:
“Yanlış söylemek imkansızsa, yanlış düşünmek mümkün olur mu?”
“O da olmaz.” dedi.
“O halde, dedim yanlış kanı da kesinlikle olmaz.”
“Olmaz.”
“Bilgisizlik mümkün olsaydı, şeyler hakkında yanılmak bilgisizlik olmayacak mıydı?”
“Elbette.”dedi.
“Ama bu imkansız.” dedim.
Bu fikri kabul etti.
Sofistler yanlış konuşmanın imkânsız olduğunu söylediler (286c-d). Daha önce de, konuşmanın etki etmek olduğunu söylemişlerdi (284b ve dev.).
Tartışmalı Çekişme
Platon, Euthydemos ve Dionysodoros’un kanıtlamalarını tartışmalı olarak tanımlar. Bu anlamıyla (Yunanca ερις:çekişme) çekişmelerle hazırlanmış savunma anlamına gelir. Bu tartışmalı çekişmeler, karşı tarafı çürütmek için tasarlanmıştır. Örneğin, bir noktada, Euthydemos yalanın imkânsızlığını kanıtlamaya çalışır:
“Olmayan şeylerin, asla varlığı yoktur, doğru değil mi?”
“Asla varlığı yoktur.”
“O halde, olmayan şeyler hiçbir yerde mevcut değildir?”
“Hiçbir yerde.”
“Öyleyse, olmayan şeylere etkili olmanın yolu olabilir mi?” “Herhangi bir kimse herhangi bir yerde var olmayan bir şeyi yapabilir mi?”
“Ben bu fikirde değilim” dedi Ktesippos.
“Hatipler halkın karşısında söz söyledikleri vakit, etki etmezler mi?”
“Ederler.”
“Eğer etki ediyorlarsa, aynı zamanda yapıyorlar demek değil midir?”
O kabul etti.
“Yani hiç kimse olmayanı hiç kimsenin söyleyemez; aksi halde bir yapmış olur. Halbuki, olmayanı hiç kimsenin yapamayacağını kabul ettin; bundan, hiç kimsenin yalan söylemediği ve Dionysodoros konuştuğu zaman, hakikatı ve gerçeği söylediği sonucu çıkar.” (Euthydemos, 284a-c)
Karakterler
- Sokrates
- Kriton
- Dionysodoros
- Klinias
- Euthydemos
- Ktesippos
Kaynakça
- Platon, Euthydemos, (Çev. Prof. Dr. H. V. Eralp), İstanbul, Sosyal Yayınlar, 2000
- http://en.wikipedia.org/wiki/Euthydemus_(dialogue) 20 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Prof. Dr. Tansu Açık’ın Ders Notları
- Oxford Antikçağ Sözlüğü, (Çev. F. Ersöz), İstanbul, Kitap Yayınevi, s. 311,
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Mayis 2015 Antik Yunanca Eὐ8ydhmos Yunan filozof Platon un erken donem diyaloglarindan biri olan eser ayni adi tasiyan Khios lu Sakiz Adasi sofistin adindan alinmadir Diyalog Kriton ve Sokrates arasinda gecer Sokrates oglunu en iyi nasil yetistirecegine kafa yoran dostu Kriton a yakin zamanda gures okulunda yapilan bir tartismayi anlatir Tartismada uygun bir egitim almazsa ahlakca yozlasmasi olasi Atinali genc soylu Klinias a egitimde iki yol sunulur biri Euthydemos ile Dionysodoros un sozculugunu yaptigi sofistlere ozgu digeri Sokratesci ilkeler dogrultusunda egitimdir Sofist Klinias a kamusal yasamda basari seklinde anlasilan erdemi ogretecektir Sokrates erdemin bir nebze olsun ogretilebilirligi konusunda kuskusunu dile getirir Kimligi belirsiz bir izleyicinin felsefenin hicbir degeri olmadigi sonucuna varmasiyla dusunceleri pekisen Kriton oglunu bunlardan hangi birinin eline teslim edecegini bilemez OzetDiyalog Kriton un Sokrates e Lykeion da kimle konustugunu sormasiyla baslar Euthydemos ve kardesi Dionysodoros yeni sofistlerdir Bu ikisi her seyi biliyordur Sozle guresiyorlardi dogru ya da yanlis olsun her sozu curutmekte usta olmuslardi Sokrates bu ikisinin yanina gitmek ister Kriton ise pek etkilenmemistir Sokrates yasli oldugundan kendisini yanlarina almak istemeyeceklerini dusunse de Kriton u kendisiyle derse baslamaya ikna etmeye calisir hatta cocuklari yem diye kullanmayi dusunur Kriton ikisinin bilgilerini merak eder Sokrates anlatmaya baslar Tartismali diyaloglari Sokrates in Kriton a anlatimlarindan biliyoruz Ikisiyle karsilastiginda Sokrates Klinias a savasla ilgili her seyi bilmeleriyle onlari ovuyordu Euthydemos ise artik bunlarla ugrasmadiklarini daha onemli olan erdemle ugrastiklarini ve ogrenmek isteyenlere de bunu gostermek istediklerini soyler Sokrates ustaliklarini kanitlamalarini ister bunu da Klinias i bilgiyi sevmek ve erdem yolunda yurumek gerektigine inandirarak yapacaklardir Boylece tartismali cekisme baslar Kriton tartismali sorulara cevap verenin Klinias olduguna inanamaz Eger boyle konusan oysa yetistirilmeye ihtiyaci yoktur Cunku zaten ustun biridir Sokrates ve Klinias bu tartismalar sonucunda siyasetle hukumdarlik sanatinin bir oldugu kanisina varmisti Her seye ve herkese komuta eden bir krallik sanatinin onlara da dokunan bir sonucu vardir Hukumdarlik sanati kendi alaninda herkese komuta ettiginde neyi meydana getirecegini ilk basta bilemezler Ama bu arastirdiklari sanatsa faydali olmalidir hic olmazsa bunu biliyorlardir Yani bir iyilik saglayacaktir Iyi bir bilgiden baska bir sey degildir Klinias la bu noktada uyusmuslardir Hukumdarlik sanati insanlari bilgili ve iyi kilar mi Butun insanlari mi ve her seyde mi iyi kilar Oyleyse onlar nede iyi ve neye yararli olacaklar gibi sorularla bir cikmaza girerler Sokrates buna da bir cozum getirir ve o ikisinden bu bilginin ozunu gostermelerini ister Bilmek ve bilgi uzerine bir tartismaya girerler Eserin sonunda Sokrates bu iki hocadan ders almanin caresini aramasini ve herkesin onlarin bilgisini kolayca elde edebilecegini soyler Kriton ise soylenenleri dinlemek ve bilgi edinmek onu mutlu eder Yani bu turlu akil yurutmelerle baskalarini curutmektense kendilerinin curutuldugunu gormeyi tercih edenlerdendir Kriton cocuklarinin gelecegini dusunur Oglunu felsefe okumaya nasil sevk edecegini bilemez Sanatla ugrasan insanlarin yaptiklari her iste gulunc olduklarini gorseler de kendi bu islerle ugrasmayacagi gibi bunlari ogluna da yasaklamaz Neler uzerine tartistilar Klinias man8anein kelimesini ogrenmek anlaminda kullaniyor Euthydemos ise bu kelimeyi Sokrates in 278a da dedigi gibi bu ogrenmek ten cok anlamakdenilen seydir ama bazen ogrenmekde denir nadiren kullanilan anlamakanlaminda aliyor Insan bilmediklerini ogrenir diyen Klinias a Euthydemos Insan anladigini bilir karsiligini veriyor Bunun uzerine Dionysodoros man8anein e ogrenmek anlamini vererek kanitlamasini yapiyor Ogrenenler bilmeyenlerdir yoksa daha onceden bilenler degil Dionysodoros Klinias i bilge olarak gormek istemeleriyle aslinda olmadigi seyi olmasini istediklerini yani onun simdi oldugu seyi artik olmamasini istediklerini acikca olmesini istediklerini soyler Ktesippos ise sinirlenip yalanci diye karsilik verir Ktesippos un bu sozune Euthydemos yalanin imkansizligini aciklar Soyle bir sey yurutuyor konusmak etki etmektir prattein ve etki etmek yapmaktir veya meydana getirmek poiein O halde konusmak meydana getirmektir Olmayan seye etki edilmez oyleyse o yapilamaz ve soylenmez baska bir deyisle yanlis konusmak pseydes8ai imkansizdir Konusuldugunda bir seyin ifadesi meydana getirilir ama bundan bizzat o seyin meydana getirildigi sonucunu cikarmak dogru degildir Ktesippos aksini soylemek diye bir sey var oldugunu soyler Dionysodoros ise onun bu savini bosa cikarir Her ikisi de ayni seyden bahsederse birbirlerinin aksini degil ayni seyleri soylemis olurlar Ktesippos bunu kabul eder Ama ikisi de bu seyden soz etmedigi zaman birbirlerinin aksini soylemesi mumkun olmaz Bu durumda ikisinde bunun hakkinda en ufak bir sey bile soylemedigi dogrudur Ktesippos bunu da kabul eder Biri bu seyden soz ettigi ve digeri baska bir sey hakkinda baska sozler soylediginde birbirlerinin aksini soylemis olamazlar Ikisi de farklidir Bu durumda konusmadan konusanin soylediginin aksini soylemek mumkun olmaz Bir seyin hem var hem yok olmasi imkansiz olduguna gore eger bir seyi biliyorsak her seyi biliyoruz demektir cunku ayni zamanda hem bilgin hem de cahil olamayiz ve her seyi bildigimize gore bu bilime de sahibiz demektir Insanlarin bazi seyleri bilip bazilarini bilmemeleri ve hem bilgin hem cahil olmalari mumkun degildir Bir seyi bilen aslinda her seyi bilir Ktesippos buna karsilik alayli seyler yapmasini ister Ama onlar dalga gecildigini anladiginda onun istediklerini yapmaya yanasmazlar Onlar her seyi eskiden beri biliyordur Ve bu bilginin Sokrates te de oldugunu gostermek isterler Yani bu seyler onlar da oldugu gibi Sokrates te dahil herkeste vardir Cunku bir sey onlar icin dogruysa herkes icin oldugu gibi Sokrates icin de dogrudur Sokrates in TutumuSokrates in diyalektik yontemiyle sofistlerin o donemki tartisma sekli olan karsidakini ne sekilde olursa olsun alt etmeye dayali celiskiler ve laf karmasalari yaratip karsi tarafi susturmayi amaclayan reddiye turunun bir kapismasi gibidir Diyalog Sokretes in sofistlere karsi henuz tam ciddi tavrini almadigi bir donemde gecmektedir Dionysodoros un yanlis soylemek imkansizdir ve bir sey soylenirse zorunlu olarak ya dogru soylemek ya da hicbir sey soylememek lazimdir sozlerine karsi tartismaya baslar Yanlis soylemek imkansizsa yanlis dusunmek mumkun olur mu O da olmaz dedi O halde dedim yanlis kani da kesinlikle olmaz Olmaz Bilgisizlik mumkun olsaydi seyler hakkinda yanilmak bilgisizlik olmayacak miydi Elbette dedi Ama bu imkansiz dedim Bu fikri kabul etti Sofistler yanlis konusmanin imkansiz oldugunu soylediler 286c d Daha once de konusmanin etki etmek oldugunu soylemislerdi 284b ve dev Tartismali CekismePlaton Euthydemos ve Dionysodoros un kanitlamalarini tartismali olarak tanimlar Bu anlamiyla Yunanca eris cekisme cekismelerle hazirlanmis savunma anlamina gelir Bu tartismali cekismeler karsi tarafi curutmek icin tasarlanmistir Ornegin bir noktada Euthydemos yalanin imkansizligini kanitlamaya calisir Olmayan seylerin asla varligi yoktur dogru degil mi Asla varligi yoktur O halde olmayan seyler hicbir yerde mevcut degildir Hicbir yerde Oyleyse olmayan seylere etkili olmanin yolu olabilir mi Herhangi bir kimse herhangi bir yerde var olmayan bir seyi yapabilir mi Ben bu fikirde degilim dedi Ktesippos Hatipler halkin karsisinda soz soyledikleri vakit etki etmezler mi Ederler Eger etki ediyorlarsa ayni zamanda yapiyorlar demek degil midir O kabul etti Yani hic kimse olmayani hic kimsenin soyleyemez aksi halde bir yapmis olur Halbuki olmayani hic kimsenin yapamayacagini kabul ettin bundan hic kimsenin yalan soylemedigi ve Dionysodoros konustugu zaman hakikati ve gercegi soyledigi sonucu cikar Euthydemos 284a c KarakterlerSokrates Kriton Dionysodoros Klinias Euthydemos KtesipposKaynakcaPlaton Euthydemos Cev Prof Dr H V Eralp Istanbul Sosyal Yayinlar 2000 http en wikipedia org wiki Euthydemus dialogue 20 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Prof Dr Tansu Acik in Ders Notlari Oxford Antikcag Sozlugu Cev F Ersoz Istanbul Kitap Yayinevi s 311 ISBN 978 605 105 120 8