Faiz, ekonomi biliminde iki anlamda kullanılmaktadır. Birinci anlamda faiz, bir borç anlaşmasının satışı sonucu elde edilen gelir oranıdır. İkinci anlamda ise üretim amaçlı girdi olarak kullanılan sermayenin gelir oranıdır. Bu iki anlam iktisadi açıdan birbirlerinden farklı değillerdir ve iktisatçılar tarafından faiz olarak nitelendirilirler.
Faiz oranı, nominal ve reel olmak üzere ikiye ayrılabilir. Nominal oran, bankalar gibi organizasyon ve kurumlar tarafından açıklanan faiz oranıdır. Reel faiz oranı ise enflasyona göre düzeltilmiş faiz oranıdır ve nominal orandan enflasyon oranının çıkarılması ile bulunur.
Tarihçe
Kredinin madeni paranın varlığından binlerce yıl önce ortaya çıktığı düşünülmektedir. Kaydedilen ilk kredi örneği, hem tahıl hem de metal ödünç vermek için sistematik kredi kullanımını gösteren MÖ 3000'den kalma eski Sümer belgeleri koleksiyonudur. Faizin bir kavram olarak ortaya çıkışı bilinmemekle birlikte, Sümer'deki kullanımı, daha önceden var olup olmadığı tam bilinmese de MÖ 3000'de bir kavram olarak iyice yerleşmiş olduğunun göstergesidir ancak tarihçiler, modern anlamıyla kavramın üretken amaçlar için hayvan veya tohum kiralanmasından doğmuş olabileceğine inanmaktadır. Satın alınan tohumların ve hayvanların kendilerini yeniden üretebileceği argümanı faizi haklı çıkarmak için kullanılmıştır, ancak tefeciliğe karşı eski Yahudi dini yasakları (נשך NeSheKh) "farklı bir görüşü" savunmuştur.
Bileşik faizin ilk yazılı kanıtı MÖ 2400'lere dayanmaktadır.
Daha gelişmiş ve ticari bir ekonomiye sahip toplumlarda faiz, sermayenin verimli kullanılmasını ve yatırımları teşvik etmek için önemli bir araç olarak görülebilirken, daha pastoral veya kabilevi toplumlarda faizin kabul edilmemesi daha yaygındır.
MÖ 2. binyılın başlarında, hayvan veya tahıl karşılığında kullanılan gümüş kendi kendine çoğalamayacağından, Eşnunna Kanunları, özellikle çeyiz mevduatlarına yasal bir faiz oranı getirmiştir. İlk Müslümanlar buna riba adını vermişlerdir ve günümüzde faiz almak olarak tercüme edilmektedir.
325'teki Birinci İznik Konsili, din adamlarının tefecilik yapmasını yasaklamış ve bu yasak aylık yüzde 1'in üzerinde faizle borç verme olarak tanımlanmıştır. Dokuzuncu yüzyıl ekümenik konsilleri bu düzenlemeyi dindarlara da uygulamıştır. Katolik Kilisesi'nin faize karşı muhalefeti, bunu savunmanın bile bir sapkınlık olarak görüldüğü skolastikler döneminde sertleşmiştir. Katolik Kilisesi'nin önde gelen ilahiyatçısı Aziz Thomas Aquinas, faiz almanın yanlış olduğunu çünkü bunun "çifte ücretlendirme" anlamına geldiğini, hem bir şey hem de o şeyin kullanımı için ücretlendirme anlamına geldiğini savunmuştur.
Orta Çağ ekonomisinde borçlar tamamen zorunluluğun bir sonucuydu (kötü hasat, bir işyerinde yangın) ve bu koşullar altında faiz almak ahlaki açıdan ayıp sayılıyordu. Ayrıca, borç para verilerek herhangi bir mal üretilmediği ve bu nedenle demircilik veya çiftçilik gibi doğrudan fiziksel çıktısı olan diğer faaliyetlerden farklı olarak telafi edilmemesi gerektiği için ahlaki açıdan da şüpheli görülmüştür. Aynı nedenle, faiz İslam medeniyetinde genellikle hor görülmüştür ve neredeyse tüm akademisyenler Kuran'ın faiz almayı açıkça yasakladığı konusunda hemfikirdir.
Orta Çağ hukukçuları, sorumlu borç vermeyi teşvik etmek ve faiz yasağını aşmak için çeşitli finansal araçlar geliştirmiştir. Bu araçlardan biri olan "Contractum trinius" olarak adlandırılan yöntem; faiz yasağına tabi olan Orta Çağ toplumlarında kullanılan bir finansal düzenlemeydi. Bu düzenleme, üç ayrı sözleşmenin kombinasyonunu içeriyordu. İlk olarak, borçlu, bir mülkünü borç verene sattığını açıkça beyan ederdi. İkincisi, satışı takiben mülkü tekrar geri kiralar ve bu kira bedelini öderdi. Son olarak, borçlu ve borç veren, bir kâr paylaşımı anlaşması yaparak borçlu mülkünü geri satın alır ve bu süreçte borç verene bir miktar ödeme yapar. Bu şekilde, formel olarak üç ayrı işlem gerçekleşirken, aslında borç verenin faiz kazanması amaçlanıyordu.
Rönesans döneminde insanların daha fazla hareket kabiliyetine sahip olması ticaretin artmasını ve girişimcilerin yeni, kazançlı işler kurması için uygun koşulların ortaya çıkmasını kolaylaştırdı. Ödünç alınan para artık sadece tüketim için değil, üretim için de kullanıldığından, faize artık aynı gözle bakılmıyordu.
Faiz türleri
Basit faiz
Bir yatırımın, yatırım dönemi süresince sadece anaparasının kazandığı faiz oranıdır. Basit faiz şu formül ile hesaplanır:
Basit Faiz = Anapara * Faiz oranı * Süre
Bileşik faiz
Bir yatırımın yatırım dönemi boyunca kazandığı faizin de yeni yatırım döneminde yatırıma tabi tutulması sonucu elde edilen getiriyi gösteren faizdir. Diğer bir deyişle faizin de faiz kazanmasıdır.
Birikmiş faiz
Bir yatırımın, yatırım dönemi içerisinde, ödeme tarihine kadar üzerinde biriken faizdir.
Dönemsel faiz
Bir yatırımın fiilen elde tutulma süresince getireceği faizi ifade eder.
Akdi faiz
Bir sözleşmenin taraflarının sözleşmede kararlaştırdıkları faiz oranını ifade eder.
Temerrüt faizi
Bir hukuki ilişkide taraflardan birisinin ödemesinin gecikmesi halinde uygulanan genellikle akdi faizden daha yüksek orandan uygulanan faizi ifade eder.
Kanuni (yasal) faiz
Bir hukuki ilişkide uygulanacak faiz oranının belirlenmemesi halinde uygulanan ve kanun ile belirlenen faiz oranıdır.
Faizin hukuki niteliği
Faiz hukuki olarak asıl alacaktan ayrı fakat ona bağlı bir yan edimdir. Faiz asıl alacağın varlığına bağlı olduğundan, asıl alacak sona erdiğinde faiz borcu da sona erer. Faiz alacaklısı bu alacağını anaparadan ayrı olarak talep edebilir. Sona ermiş bir alacağın faizini talep edebilmek için bu hakkı daha önceden saklı tutmak gerekir. Asıl alacağın zamanaşımına uğramış olması, faizi de zamanaşımına uğratır. Alacaklı asıl alacağı devrettiğinde işlemiş ve işleyecek faizi de devretmiş olur. Fakat aksinin kararlaştırılarak, faiz alacağının anaparadan ayrı devredilmesi de mümkündür. Asıl alacak ile faiz genellikle farklı zamanaşımı sürelerine tabidir. Bu nedenle faiz alacaklarının asıl alacaktan önce zamanaşımına uğraması mümkündür. Asıl alacak yönünden zamanaşımının kesilmiş olması faiz alacağı için de kesildiği anlamına gelmez.
Kaynakça
- ^ a b Alkın, Erdoğan; Yıldırım, Kemal; Özer; Mustafa (2005). İktisada Giriş. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi. s. 221 8 Mayıs 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ a b Homer, Sidney; Sylla, Richard (23 Mart 2011). A History of Interest Rates (İngilizce). John Wiley & Sons. ISBN . 27 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mayıs 2023.
- ^ Johnson, Paul (14 Eylül 1988). A History of the Jews (İngilizce). Harper Collins. ISBN . 27 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mayıs 2023.
- ^ "How the world's first accountants counted on cuneiform". BBC News (İngilizce). 11 Haziran 2017. 27 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mayıs 2023.
- ^ Gnuse, Robert Karl (5 Ağustos 2011). You Shall Not Steal: Community and Property in the Biblical Tradition (İngilizce). Wipf and Stock Publishers. ISBN .
- ^ . islamic-banking.com. 21 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mayıs 2023.
- ^ a b Moehlman, Conrad Henry (1934). "The Christianization of Interest". Church History. 3 (1): 3-15. doi:10.2307/3161033. ISSN 0009-6407. 4 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mayıs 2023.
- ^ Noonan, John T. (Aralık 1993). "Development in Moral Doctrine". Theological Studies (İngilizce). 54 (4): 662-677. doi:10.1177/004056399305400404. ISSN 0040-5639. 28 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mayıs 2023.
- ^ . uh.edu. 17 Ekim 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mayıs 2023.
- ^ LePan, Nicholas (15 Kasım 2019). . Visual Capitalist (İngilizce). 17 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mayıs 2023.
- ^ a b c d . Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Terimler Sözlüğü. 3 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2011.
- ^ a b c d e Demir, Şamil (2012). (PDF). Ankara Barosu Dergisi. 13 Mart 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2013.
- Yücel E., Özmen M., "Faiz Oranı, Döviz Kuru Ve Borsa Endeksi Nedensellik İlişkisi: 1989-2009 Türkiye Uygulaması", Muhasebe Bilim Dünyası Dergisi-MÖDAV, vol.12, pp. 213–244, 2010
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Faiz ekonomi biliminde iki anlamda kullanilmaktadir Birinci anlamda faiz bir borc anlasmasinin satisi sonucu elde edilen gelir oranidir Ikinci anlamda ise uretim amacli girdi olarak kullanilan sermayenin gelir oranidir Bu iki anlam iktisadi acidan birbirlerinden farkli degillerdir ve iktisatcilar tarafindan faiz olarak nitelendirilirler Malavi deki bir bankada musterilerine borc para vermek icin faiz oranlarini gosteren tabela Faiz orani nominal ve reel olmak uzere ikiye ayrilabilir Nominal oran bankalar gibi organizasyon ve kurumlar tarafindan aciklanan faiz oranidir Reel faiz orani ise enflasyona gore duzeltilmis faiz oranidir ve nominal orandan enflasyon oraninin cikarilmasi ile bulunur TarihceKredinin madeni paranin varligindan binlerce yil once ortaya ciktigi dusunulmektedir Kaydedilen ilk kredi ornegi hem tahil hem de metal odunc vermek icin sistematik kredi kullanimini gosteren MO 3000 den kalma eski Sumer belgeleri koleksiyonudur Faizin bir kavram olarak ortaya cikisi bilinmemekle birlikte Sumer deki kullanimi daha onceden var olup olmadigi tam bilinmese de MO 3000 de bir kavram olarak iyice yerlesmis oldugunun gostergesidir ancak tarihciler modern anlamiyla kavramin uretken amaclar icin hayvan veya tohum kiralanmasindan dogmus olabilecegine inanmaktadir Satin alinan tohumlarin ve hayvanlarin kendilerini yeniden uretebilecegi argumani faizi hakli cikarmak icin kullanilmistir ancak tefecilige karsi eski Yahudi dini yasaklari נשך NeSheKh farkli bir gorusu savunmustur Bilesik faizin ilk yazili kaniti MO 2400 lere dayanmaktadir Daha gelismis ve ticari bir ekonomiye sahip toplumlarda faiz sermayenin verimli kullanilmasini ve yatirimlari tesvik etmek icin onemli bir arac olarak gorulebilirken daha pastoral veya kabilevi toplumlarda faizin kabul edilmemesi daha yaygindir MO 2 binyilin baslarinda hayvan veya tahil karsiliginda kullanilan gumus kendi kendine cogalamayacagindan Esnunna Kanunlari ozellikle ceyiz mevduatlarina yasal bir faiz orani getirmistir Ilk Muslumanlar buna riba adini vermislerdir ve gunumuzde faiz almak olarak tercume edilmektedir 325 teki Birinci Iznik Konsili din adamlarinin tefecilik yapmasini yasaklamis ve bu yasak aylik yuzde 1 in uzerinde faizle borc verme olarak tanimlanmistir Dokuzuncu yuzyil ekumenik konsilleri bu duzenlemeyi dindarlara da uygulamistir Katolik Kilisesi nin faize karsi muhalefeti bunu savunmanin bile bir sapkinlik olarak goruldugu skolastikler doneminde sertlesmistir Katolik Kilisesi nin onde gelen ilahiyatcisi Aziz Thomas Aquinas faiz almanin yanlis oldugunu cunku bunun cifte ucretlendirme anlamina geldigini hem bir sey hem de o seyin kullanimi icin ucretlendirme anlamina geldigini savunmustur Orta Cag ekonomisinde borclar tamamen zorunlulugun bir sonucuydu kotu hasat bir isyerinde yangin ve bu kosullar altinda faiz almak ahlaki acidan ayip sayiliyordu Ayrica borc para verilerek herhangi bir mal uretilmedigi ve bu nedenle demircilik veya ciftcilik gibi dogrudan fiziksel ciktisi olan diger faaliyetlerden farkli olarak telafi edilmemesi gerektigi icin ahlaki acidan da supheli gorulmustur Ayni nedenle faiz Islam medeniyetinde genellikle hor gorulmustur ve neredeyse tum akademisyenler Kuran in faiz almayi acikca yasakladigi konusunda hemfikirdir Orta Cag hukukculari sorumlu borc vermeyi tesvik etmek ve faiz yasagini asmak icin cesitli finansal araclar gelistirmistir Bu araclardan biri olan Contractum trinius olarak adlandirilan yontem faiz yasagina tabi olan Orta Cag toplumlarinda kullanilan bir finansal duzenlemeydi Bu duzenleme uc ayri sozlesmenin kombinasyonunu iceriyordu Ilk olarak borclu bir mulkunu borc verene sattigini acikca beyan ederdi Ikincisi satisi takiben mulku tekrar geri kiralar ve bu kira bedelini oderdi Son olarak borclu ve borc veren bir kar paylasimi anlasmasi yaparak borclu mulkunu geri satin alir ve bu surecte borc verene bir miktar odeme yapar Bu sekilde formel olarak uc ayri islem gerceklesirken aslinda borc verenin faiz kazanmasi amaclaniyordu Ronesans doneminde insanlarin daha fazla hareket kabiliyetine sahip olmasi ticaretin artmasini ve girisimcilerin yeni kazancli isler kurmasi icin uygun kosullarin ortaya cikmasini kolaylastirdi Odunc alinan para artik sadece tuketim icin degil uretim icin de kullanildigindan faize artik ayni gozle bakilmiyordu Faiz turleriBasit faiz Bir yatirimin yatirim donemi suresince sadece anaparasinin kazandigi faiz oranidir Basit faiz su formul ile hesaplanir Basit Faiz Anapara Faiz orani Sure Bilesik faiz Bir yatirimin yatirim donemi boyunca kazandigi faizin de yeni yatirim doneminde yatirima tabi tutulmasi sonucu elde edilen getiriyi gosteren faizdir Diger bir deyisle faizin de faiz kazanmasidir Birikmis faiz Bir yatirimin yatirim donemi icerisinde odeme tarihine kadar uzerinde biriken faizdir Donemsel faiz Bir yatirimin fiilen elde tutulma suresince getirecegi faizi ifade eder Akdi faiz Bir sozlesmenin taraflarinin sozlesmede kararlastirdiklari faiz oranini ifade eder Temerrut faizi Bir hukuki iliskide taraflardan birisinin odemesinin gecikmesi halinde uygulanan genellikle akdi faizden daha yuksek orandan uygulanan faizi ifade eder Kanuni yasal faiz Bir hukuki iliskide uygulanacak faiz oraninin belirlenmemesi halinde uygulanan ve kanun ile belirlenen faiz oranidir Faizin hukuki niteligiFaiz hukuki olarak asil alacaktan ayri fakat ona bagli bir yan edimdir Faiz asil alacagin varligina bagli oldugundan asil alacak sona erdiginde faiz borcu da sona erer Faiz alacaklisi bu alacagini anaparadan ayri olarak talep edebilir Sona ermis bir alacagin faizini talep edebilmek icin bu hakki daha onceden sakli tutmak gerekir Asil alacagin zamanasimina ugramis olmasi faizi de zamanasimina ugratir Alacakli asil alacagi devrettiginde islemis ve isleyecek faizi de devretmis olur Fakat aksinin kararlastirilarak faiz alacaginin anaparadan ayri devredilmesi de mumkundur Asil alacak ile faiz genellikle farkli zamanasimi surelerine tabidir Bu nedenle faiz alacaklarinin asil alacaktan once zamanasimina ugramasi mumkundur Asil alacak yonunden zamanasiminin kesilmis olmasi faiz alacagi icin de kesildigi anlamina gelmez Kaynakca a b Alkin Erdogan Yildirim Kemal Ozer Mustafa 2005 Iktisada Giris Eskisehir Anadolu Universitesi s 221 8 Mayis 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde ISBN 975 06 0204 8 a b Homer Sidney Sylla Richard 23 Mart 2011 A History of Interest Rates Ingilizce John Wiley amp Sons ISBN 978 1 118 04622 7 27 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mayis 2023 Johnson Paul 14 Eylul 1988 A History of the Jews Ingilizce Harper Collins ISBN 978 0 06 091533 9 27 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mayis 2023 How the world s first accountants counted on cuneiform BBC News Ingilizce 11 Haziran 2017 27 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mayis 2023 Gnuse Robert Karl 5 Agustos 2011 You Shall Not Steal Community and Property in the Biblical Tradition Ingilizce Wipf and Stock Publishers ISBN 978 1 61097 580 3 islamic banking com 21 Haziran 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Mayis 2023 a b Moehlman Conrad Henry 1934 The Christianization of Interest Church History 3 1 3 15 doi 10 2307 3161033 ISSN 0009 6407 4 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mayis 2023 Noonan John T Aralik 1993 Development in Moral Doctrine Theological Studies Ingilizce 54 4 662 677 doi 10 1177 004056399305400404 ISSN 0040 5639 28 Mayis 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mayis 2023 uh edu 17 Ekim 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Mayis 2023 LePan Nicholas 15 Kasim 2019 Visual Capitalist Ingilizce 17 Kasim 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Mayis 2023 a b c d Turkiye Cumhuriyet Merkez Bankasi Terimler Sozlugu 3 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Nisan 2011 a b c d e Demir Samil 2012 PDF Ankara Barosu Dergisi 13 Mart 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 2 Ocak 2013 Yucel E Ozmen M Faiz Orani Doviz Kuru Ve Borsa Endeksi Nedensellik Iliskisi 1989 2009 Turkiye Uygulamasi Muhasebe Bilim Dunyasi Dergisi MODAV vol 12 pp 213 244 2010