Bu maddede bulunmasına karşın yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir.Mayıs 2017) () ( |
Fenomenoloji veya görüngü bilimi (Osmanlı Türkçesinde zahiriye), kurucusu Edmund Husserl olan bir felsefe akımı. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde görülen bilimlerdeki ve düşüncedeki genel bunalım içinde doğup gelişen bir felsefe akımıdır. Husserlci fenomenoloji, bu bağlamda, Metafiziği sona erdirerek somut yaşantıya dönmek ve böylece tıkanmış olan felsefeye yeni bir başlangıç yapmak iddiasıyla ortaya çıkmıştır.
Bir felsefe akımı olmaktan çok bir yöntem olarak tarif edilmesi yaygındır.[] Çünkü fenomenoloji, her şeyden önce, fenomeni, yani dolaysız olarak verilmiş olanı betimlemeye dayanan bir yöntemdir. Bunu nasıl yaptığı ya da yapıp yapamadığı, yani yöntemin iddiasını geçerli kılmak bakımından teorik düzlemdeki statüsü tartışılırdır. Öte yandan, fenomenoloji, bu yöntem üzerinden kavramlar ve kategoriler geliştirerek özgün bir felsefe akımı da meydana getirir. Fenomenolojik yöntemin ilk önemli ismi Alfred Schütz 'dur.
Fenomenoloji, 20. yüzyıl felsefesinde ve kuramsal tartışmalarında etkili ve belirleyici bir yere sahiptir. Heidegger'den Sartre'a, Frankfurt Okulu'ndan Foucault'a ve postmodern düşünürlere kadar pek çok düşünür ve felsefe eğilimde etkisi görülür.[]
Fenomenoloji, genel felsefe akımlarında olduğu gibi özne-nesne ilişkisini konu edinir. Nesneyi, en genel anlamda öznenin dış dünya ile kurduğu ilişkilerinde algıladığı, deneyimlediği "şey"ler olarak görmesiyle pozitivizm ve ampirizm ile aynı noktada dursa da, temelde fenomonoloji bu iki felsefe akımına karşı çıkar. Bu karşı çıkış en başta, tek tek nesnelerin ele alınması konusunda ortaya çıkar. Tek tek nesneler, fenomenolojiye göre, belirli genel yasalara bağlı şeyler değil, varlıkları yalnız rastlantı kavramıyla açıklanabilir olan şeylerdir. Ayrıca, dolaysız olarak verilmiş olanı betimlemeye dayalı bir yöntem olmasıyla ilkin doğabilimini dışta bırakır ve böylece her iki teorik eğilimi yadsır.
Fenomenoloji, yaygın olarak kullanılan deyişle, "öz"lerin araştırılması konusudur. Çünkü, bütün sorunlar sonunda özlerin betimlenmesi sorununa geri götürülebilir. Ancak, bu noktada ayrımı belirginleştirmek gerekir; fenomonoloji, "öz"lerin bilimi değil, "öz"ü görüleyen "bilinç"in bilimidir aslında. Algının ya da bilincin "öz"ünün betimlenmesi sorunu, fenomenolojinin konusudur.
Fenomenolojik bakışa göre, gerçekliğin kendiliği diye bir şey olamaz. Çünkü gerçeklik, her zaman kendine yönelmiş bir bilinç tarafından bilinen bir gerçekliktir. Yani kendisine yönelen bilinç tarafından görülen, algılanan ve bilincine varılan bir şeydir. Öyle ise, dünya deneyimlerimizin tamamı, bilinç tarafından kurulmuştur, en somut algılardan en soyut matematik formüllerine kadar. Bu nedenle fenomenoloji, bilincin sistematik incelemesini hedefler. Hareket noktası olarak belli bir epistemolojiye dayanma düşüncesinden uzak durur.
Böylece "" ortaya çıkar. Buna göre, hem bildiklerimiz hem de gerçeklik dışta bırakılarak, bilginin nasıl ve hangi süreçlerde oluştuğu/oluşturulduğu anlaşılmaya çalışılır. Fenomonoloji bu noktada özgün yöntemsel kategoriler geliştirir. Bu yöntemin iki temel kategorisi vardır: Askıya alma ve fenomenolojik indirgeme.
Bunlar, kısaca belirtilecek olursa, bir yandan verilmiş ögelerin, yani dış görünümlerin raslantılsallığının paranteze alınarak dışta bırakılmasını ve öte yandan da, bilimsel ya da mantıksal olsun, çıkarsama yoluyla türetilmiş olan her tür yargıların ve çıkarsamaların dışta bırakılmasını ifade ederler.
Böylece, ikili bir işlemle hem özne hem de nesne askıya alınmış ve hem raslantısal olgular dünyasından hem de bilinci yönlendiren öznel yargılardan kurtulunmuş olunur ki sonuçta rastlantısal dış görünümleri bir yana bırakılarak dünyanın özü ortaya konulabilsin. e ancak bu şekilde varılabilecektir.
Kaynakça
- , Terry Eagleton, .
- (online-newsletter)
- Duquesne Univ. Pr., Pittsburgh Pa 1.1971ff. ISSN 0085-5553
- ISSN 1582-5647
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede kaynak listesi bulunmasina karsin metin ici kaynaklarin yetersizligi nedeniyle bazi bilgilerin hangi kaynaktan alindigi belirsizdir Lutfen kaynaklari uygun bicimde metin icine yerlestirerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Mayis 2017 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Fenomenoloji veya gorungu bilimi Osmanli Turkcesinde zahiriye kurucusu Edmund Husserl olan bir felsefe akimi 20 yuzyilin ilk ceyreginde gorulen bilimlerdeki ve dusuncedeki genel bunalim icinde dogup gelisen bir felsefe akimidir Husserlci fenomenoloji bu baglamda Metafizigi sona erdirerek somut yasantiya donmek ve boylece tikanmis olan felsefeye yeni bir baslangic yapmak iddiasiyla ortaya cikmistir Bir felsefe akimi olmaktan cok bir yontem olarak tarif edilmesi yaygindir kime gore Cunku fenomenoloji her seyden once fenomeni yani dolaysiz olarak verilmis olani betimlemeye dayanan bir yontemdir Bunu nasil yaptigi ya da yapip yapamadigi yani yontemin iddiasini gecerli kilmak bakimindan teorik duzlemdeki statusu tartisilirdir Ote yandan fenomenoloji bu yontem uzerinden kavramlar ve kategoriler gelistirerek ozgun bir felsefe akimi da meydana getirir Fenomenolojik yontemin ilk onemli ismi Alfred Schutz dur Fenomenoloji 20 yuzyil felsefesinde ve kuramsal tartismalarinda etkili ve belirleyici bir yere sahiptir Heidegger den Sartre a Frankfurt Okulu ndan Foucault a ve postmodern dusunurlere kadar pek cok dusunur ve felsefe egilimde etkisi gorulur kaynak belirtilmeli Fenomenoloji genel felsefe akimlarinda oldugu gibi ozne nesne iliskisini konu edinir Nesneyi en genel anlamda oznenin dis dunya ile kurdugu iliskilerinde algiladigi deneyimledigi sey ler olarak gormesiyle pozitivizm ve ampirizm ile ayni noktada dursa da temelde fenomonoloji bu iki felsefe akimina karsi cikar Bu karsi cikis en basta tek tek nesnelerin ele alinmasi konusunda ortaya cikar Tek tek nesneler fenomenolojiye gore belirli genel yasalara bagli seyler degil varliklari yalniz rastlanti kavramiyla aciklanabilir olan seylerdir Ayrica dolaysiz olarak verilmis olani betimlemeye dayali bir yontem olmasiyla ilkin dogabilimini dista birakir ve boylece her iki teorik egilimi yadsir Fenomenoloji yaygin olarak kullanilan deyisle oz lerin arastirilmasi konusudur Cunku butun sorunlar sonunda ozlerin betimlenmesi sorununa geri goturulebilir Ancak bu noktada ayrimi belirginlestirmek gerekir fenomonoloji oz lerin bilimi degil oz u goruleyen bilinc in bilimidir aslinda Alginin ya da bilincin oz unun betimlenmesi sorunu fenomenolojinin konusudur Fenomenolojik bakisa gore gercekligin kendiligi diye bir sey olamaz Cunku gerceklik her zaman kendine yonelmis bir bilinc tarafindan bilinen bir gercekliktir Yani kendisine yonelen bilinc tarafindan gorulen algilanan ve bilincine varilan bir seydir Oyle ise dunya deneyimlerimizin tamami bilinc tarafindan kurulmustur en somut algilardan en soyut matematik formullerine kadar Bu nedenle fenomenoloji bilincin sistematik incelemesini hedefler Hareket noktasi olarak belli bir epistemolojiye dayanma dusuncesinden uzak durur Boylece ortaya cikar Buna gore hem bildiklerimiz hem de gerceklik dista birakilarak bilginin nasil ve hangi sureclerde olustugu olusturuldugu anlasilmaya calisilir Fenomonoloji bu noktada ozgun yontemsel kategoriler gelistirir Bu yontemin iki temel kategorisi vardir Askiya alma ve fenomenolojik indirgeme Bunlar kisaca belirtilecek olursa bir yandan verilmis ogelerin yani dis gorunumlerin raslantilsalliginin paranteze alinarak dista birakilmasini ve ote yandan da bilimsel ya da mantiksal olsun cikarsama yoluyla turetilmis olan her tur yargilarin ve cikarsamalarin dista birakilmasini ifade ederler Boylece ikili bir islemle hem ozne hem de nesne askiya alinmis ve hem raslantisal olgular dunyasindan hem de bilinci yonlendiren oznel yargilardan kurtulunmus olunur ki sonucta rastlantisal dis gorunumleri bir yana birakilarak dunyanin ozu ortaya konulabilsin e ancak bu sekilde varilabilecektir Kaynakca Terry Eagleton online newsletter Duquesne Univ Pr Pittsburgh Pa 1 1971ff ISSN 0085 5553 ISSN 1582 5647