Bu maddenin listelenen bazıları olmayabilir.Mayıs 2007) () ( |
Frankfurt Okulu'nun, özellikle Max Horkheimer ve Theodor W. Adorno tarafından geliştirilen ve kullanılan ve Okul'un genel yaklaşımını ifade ana kavramlardan birisi de kültür endüstrisi. Okul’un özgül Marksizm anlayışlarını açıkça gösterir bu kavramlaştırma, çünkü geleneksel Marksizm düşüncesindeki altyapı-üstyapı ya da ekonomi-kültür gibi temel ayrımları dışta bırakır. Geleneksel Marksizm altyapı-üstyapı kavramlarıyla ve özellikle de altyapıya verilen ağırlıklı rol ile ilgilenir. Frankfurt Okulu'nda ise bu anlayış, yerini yeni bir durum olarak tespit ettikleri altyapı-üstyapı kaynaşması fikrine bırakır.
Kültürün kendisinin bir endüstri ve kültür ürünlerinin de metalar haline geldiği iddiası kültür endüstrisi kavramının ortaya çıkışına kaynaklık eder. Bu kavramlaştırma, bir anlamda sistemin (kapitalizmin ve ) kendini her düzeyde, altyapıda ya da üst yapıda nasıl yeniden ürettiği ve meşrulaştırdığını açıklayan bir yön izler. Kültürel ürünler standartlaştırılarak ve buna karşı farklılıklar marjinalleştirilerek bu ürünlerin tanıtılma ve dağıtım tekniklerinin rasyonelleştirilmesidir Kültür endüstri’sinde anlatılan. Böylece, Kültür ile Endüstri'nin bileşiminden doğan yeni bir ekonomik-toplumsal-siyasal gerçekliğin eleştirel değerlendirilmesi hedeflenmektedir.
Bu endüstri, sanatsal biçimin bütünselliğine önem vermez, etkinin öncelikli hakimiyetini düşünür. Öncelikli amacı gündelik yaşamın sıkıcılığına karşı geçici bir kaçış olanağı sunması, bu şekilde oyalanma ve zihinsel uzaklaşma sağlayarak tam da bu zeminde sistemin sürekliliğini sağlamasıdır. Ancak, elbette kaçış geçicidir ve gerçek değildir, insanların yaşamlarındaki temel gerçeklikleri, yani baskıları ve yoksunluklarını unutmaları ve çalışma azimlerini yeniden bulmaları amaçlanır. Üretim ve tüketim bu noktadan itibaren sistemin, kendini yeniden ürettiği araçlarıdır artık.
Adorno, özellikle endüstri ürünlerinin insanları kaçındıkları dünyaya nasıl yeniden eklemlediğini ve böylece sistemi güçlendirdiğini göstermeye çalışmıştır. Burada söz konusu olan ikili bir süreçtir, bir yanda endüstri kültürelleşmekte ve öte yandan kültür de endüstrileşmektedir. Kültür endüstrisi, ürünleriyle, yaşamdaki olumsuz faktörlerin doğal nedenlere ya da tesadüflere bağlı olduğunu düşündürür. Böylece bağımlılık ve yükümlülük bilinci genelleşir. Kültür endüstrisi bu anlamda, ideolojinin (Endüstri ideolojisinin) kültürel metalar aracılığıyla yayılmasını ve içselleştirilmesini hedeflemektedir denebilir.
Mevcut düzen içinde "ideoloji bir tür toplumsal harç" olarak anlaşılabilirse, kültür endüstrisinin bu harcı yeniden üretip görünmez kılarak dolaşıma soktuğu ve böylelikle mevcut toplumsal-siyasal yapıyı sıvadığı söylenebilir. Boş zamanın, yani iş dışındaki zamanların nasıl denetlendiğini, kontrol edildiğini ve yönlendirildiğini anlamak da kültür endüstrisi anlayışının araştırma konusudur. Birey, hem üretim hem de tüketim alanlarında belirlenmiş ve yönlendirilmiştir. Kültür endüstrisi, bu anlamda sistemin yeniden ve yeniden üretiminin hem maddi hem de düşünsel gerçekliğidir.
Yine de, tüm bu kuşatıcı durumla birlikte ve bu durumun içinde eleştirel teoriye bir alan ve imkân kalmaktadır. Eleştirel teori, bu özgül alanda kurulup kültür endüstrisine karşı deşifre edici/aydınlatıcı etkinliğini sürdürebilecektir. Bunun nasıl mümkün olabildiği, bu mümkünlüğün kuramsal düzlemde nasıl temellendirileceği elbette çeşitli itirazlara ve eleştirilere maruz kalmıştır, ancak kültür endüstrisi kavramlaştırması bu sorunlara rağmen 20.yüzyıldaki kültür kuramının gelişimine ve dolayısıyla da kapitalist toplum yapısındaki yeni durumlara/ olgulara açıklık getirmekte önemli başarılar göstermiştir. Popüler kültür, , , yüksek kültür, pop kültürü vb. türde eski-yeni kavramlar ve bunlar etrafında dönen politik- tartışmalar birçok bakımdan ve özellikle de köken itibarıyla Frankfurt okulu kaynaklıdır ve Kültür Endüstrisi kavramından gelmektedir.
Kültür endüstrisi kavramlaştırması, sonuç olarak, hem derin yapısı hem de gündelik yaşamdaki mekanizmaları itibarıyla yabancılaşmanın nasıl meydana geldiğini, üretim ve tüketim süreçlerinin bütünlüğünde anlama ve değerlendirme imkânı sunmaktadır, diyebiliriz.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddenin listelenen kaynaklarindan bazilari guvenilir olmayabilir Lutfen daha iyi daha guvenilir kaynaklar arayarak bu maddeye yardimci olun Guvenilir olmayan kaynaklar sorgulanabilir veya silinebilir Mayis 2007 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Frankfurt Okulu nun ozellikle Max Horkheimer ve Theodor W Adorno tarafindan gelistirilen ve kullanilan ve Okul un genel yaklasimini ifade ana kavramlardan birisi de kultur endustrisi Okul un ozgul Marksizm anlayislarini acikca gosterir bu kavramlastirma cunku geleneksel Marksizm dusuncesindeki altyapi ustyapi ya da ekonomi kultur gibi temel ayrimlari dista birakir Geleneksel Marksizm altyapi ustyapi kavramlariyla ve ozellikle de altyapiya verilen agirlikli rol ile ilgilenir Frankfurt Okulu nda ise bu anlayis yerini yeni bir durum olarak tespit ettikleri altyapi ustyapi kaynasmasi fikrine birakir Kulturun kendisinin bir endustri ve kultur urunlerinin de metalar haline geldigi iddiasi kultur endustrisi kavraminin ortaya cikisina kaynaklik eder Bu kavramlastirma bir anlamda sistemin kapitalizmin ve kendini her duzeyde altyapida ya da ust yapida nasil yeniden urettigi ve mesrulastirdigini aciklayan bir yon izler Kulturel urunler standartlastirilarak ve buna karsi farkliliklar marjinallestirilerek bu urunlerin tanitilma ve dagitim tekniklerinin rasyonellestirilmesidir Kultur endustri sinde anlatilan Boylece Kultur ile Endustri nin bilesiminden dogan yeni bir ekonomik toplumsal siyasal gercekligin elestirel degerlendirilmesi hedeflenmektedir Bu endustri sanatsal bicimin butunselligine onem vermez etkinin oncelikli hakimiyetini dusunur Oncelikli amaci gundelik yasamin sikiciligina karsi gecici bir kacis olanagi sunmasi bu sekilde oyalanma ve zihinsel uzaklasma saglayarak tam da bu zeminde sistemin surekliligini saglamasidir Ancak elbette kacis gecicidir ve gercek degildir insanlarin yasamlarindaki temel gerceklikleri yani baskilari ve yoksunluklarini unutmalari ve calisma azimlerini yeniden bulmalari amaclanir Uretim ve tuketim bu noktadan itibaren sistemin kendini yeniden urettigi araclaridir artik Adorno ozellikle endustri urunlerinin insanlari kacindiklari dunyaya nasil yeniden eklemledigini ve boylece sistemi guclendirdigini gostermeye calismistir Burada soz konusu olan ikili bir surectir bir yanda endustri kulturellesmekte ve ote yandan kultur de endustrilesmektedir Kultur endustrisi urunleriyle yasamdaki olumsuz faktorlerin dogal nedenlere ya da tesaduflere bagli oldugunu dusundurur Boylece bagimlilik ve yukumluluk bilinci genellesir Kultur endustrisi bu anlamda ideolojinin Endustri ideolojisinin kulturel metalar araciligiyla yayilmasini ve icsellestirilmesini hedeflemektedir denebilir Mevcut duzen icinde ideoloji bir tur toplumsal harc olarak anlasilabilirse kultur endustrisinin bu harci yeniden uretip gorunmez kilarak dolasima soktugu ve boylelikle mevcut toplumsal siyasal yapiyi sivadigi soylenebilir Bos zamanin yani is disindaki zamanlarin nasil denetlendigini kontrol edildigini ve yonlendirildigini anlamak da kultur endustrisi anlayisinin arastirma konusudur Birey hem uretim hem de tuketim alanlarinda belirlenmis ve yonlendirilmistir Kultur endustrisi bu anlamda sistemin yeniden ve yeniden uretiminin hem maddi hem de dusunsel gercekligidir Yine de tum bu kusatici durumla birlikte ve bu durumun icinde elestirel teoriye bir alan ve imkan kalmaktadir Elestirel teori bu ozgul alanda kurulup kultur endustrisine karsi desifre edici aydinlatici etkinligini surdurebilecektir Bunun nasil mumkun olabildigi bu mumkunlugun kuramsal duzlemde nasil temellendirilecegi elbette cesitli itirazlara ve elestirilere maruz kalmistir ancak kultur endustrisi kavramlastirmasi bu sorunlara ragmen 20 yuzyildaki kultur kuraminin gelisimine ve dolayisiyla da kapitalist toplum yapisindaki yeni durumlara olgulara aciklik getirmekte onemli basarilar gostermistir Populer kultur yuksek kultur pop kulturu vb turde eski yeni kavramlar ve bunlar etrafinda donen politik tartismalar bircok bakimdan ve ozellikle de koken itibariyla Frankfurt okulu kaynaklidir ve Kultur Endustrisi kavramindan gelmektedir Kultur endustrisi kavramlastirmasi sonuc olarak hem derin yapisi hem de gundelik yasamdaki mekanizmalari itibariyla yabancilasmanin nasil meydana geldigini uretim ve tuketim sureclerinin butunlugunde anlama ve degerlendirme imkani sunmaktadir diyebiliriz