Korku kültürü (veya korku iklimi ), insanların duygusal önyargı yoluyla siyasi veya iş hedeflerine ulaşmak için genel kamuoyunda korkuyu teşvik edebileceğini gösteren kavramdır. Frank Furedi tarafından sosyolojik bir çerçeve olarak geliştirildi ve son zamanlarda Amerikalı sosyolog Barry Glassner tarafından popüler bir hale getirildi.
Siyasette
Nazi Alman siyasetçi Hermann Göring, insanların nasıl korkutulabileceğini ve normalde karşı çıkacakları bir savaşı nasıl destekleyebileceklerini şöyle anlattı:
Halk savaş istemez ama her zaman liderlerin emrine amade kılınabilir. Bu çok kolaydır. Tek yapmanız gereken onlara saldırıya uğradıklarını söylemek ve barış yanlılarını vatanseverlikten yoksun olmanın yanı sıra ülkeyi tehlikeye atmakla suçlamaktır. Bu her ülkede aynı şekilde işler.
Maria Helena Moreira Alves, Askeri Brezilya'da Devlet ve Muhalefet adlı kitabında, 1964'ten bu yana siyasi baskının bir parçası olarak bir "korku kültürü" uygulandığını tespit etti. Kendisi bu terimi Brezilya'nın milli güvenlik aygıtının siyasi katılımı tutuklanma ve işkence riskiyle eşitleme çabasında uyguladığı yöntemleri tanımlamak için kullandı. Cassação (Türkçe: temyiz), ordu mensuplarını yasal olarak öldüklerini ilan ederek onları cezalandırmak için kullanılan bu tür bir yöntemdir. Bu, muhalefete karşı caydırıcı bir unsur olarak korku kültürünü güçlendirerek siyasi kontrol potansiyelini artırmıştır.
Alves, 1969 Ulusal Güvenlik Yasası'nda yapılan değişikliklerin, Brezilya'da bir "korku kültürü" oluşturmak için " ekonomik sömürü, fiziksel baskı, siyasi kontrol ve katı sansürün " kullanılmaya başlandığını gösterdi. Korku kültürünün üç psikolojik bileşeni arasında sansür yoluyla sessizlik, izolasyon duygusu ve "tüm muhalefet kanallarının kapalı olduğuna dair genelleştirilmiş bir inanç" yer alıyordu. "Muhalefet faaliyetlerinden geri durma "nın yanı sıra "tam bir umutsuzluk hissi" de hüküm sürüyordu.
Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski, ABD hükûmetinin " terörizmle savaş " terimini kullanmasının kasıtlı olarak bir korku kültürü yaratmayı amaçladığını, çünkü bunun "mantığı kararttığını, duyguları yoğunlaştırdığını ve demagog politikacıların halkı harekete geçirmesini kolaylaştırdığını" öne sürmektedir.
Eski Sosyoloji profesörü ve Spiked dergisi yazarı Frank Furedi, günümüz korku kültürünün 11 Eylül saldırılarıyla başlamadığını söylemektedir. Daha önce, genetiği değiştirilmiş gıdalardan cep telefonlarına, küresel ısınmadan şap hastalığına kadar her konuda halk paniğinin yaygın olduğunu savunuyor. Furedi, risk algılarının, güvenlikle ilgili fikirlerin ve sağlık, çevre ve teknolojiyle ilgili tartışmaların bilimle veya ampirik kanıtlarla çok az ilgisi olduğunu savunmaktadır. Bunlar daha ziyade insanların savunmasızlığına ilişkin kültürel varsayımlarla şekillenmektedir. Furedi, "11 Eylül sonrası dünyamız hakkında, geleceğe yönelik irrasyonel korkulardan ziyade mevcut tüm kanıtların mantıklı bir değerlendirmesine dayanan yetişkinlere özgü bir tartışmaya ihtiyacımız var" diyor.
İngiliz akademisyenler Gabe Mythen ve Sandra Walklate, 11 Eylül saldırıları, 2004 Madrid tren saldırıları ve 2005 Londra saldırılarının ardından hükûmet kurumlarının korku ve belirsizlikle dolu kültürel bir ortamda "yeni terörizm" söylemi geliştirdiğini öne sürmektedirler. İngiliz araştırmacılar, bu süreçlerin kamu güvenliği kavramlarını azalttığını ve Birleşik Krallık'taki etnik azınlık grupları için olumsuz sonuçları olan, beyaz olmayan "terörist öteki" imajını yarattığını savundu.
Gazeteci Adam Curtis , The Rise of the Politics of Fear alt başlıklı 2004 BBC belgesel film dizisi The Power of Nightmares'da politikacıların korkuları toplum üzerindeki güçlerini ve kontrollerini artırmak için kullandıklarını savunuyor. Her ne kadar "korku kültürü" terimini kullanmamış olsa da Curtis'in filminde anlattığı şey bu kavramın bir yansımasıdır. Amerikan yeni muhafazakar hareketine ve bu hareketin önce Sovyetler Birliği'nden, sonra da radikal İslamcılardan gelen tehdidi nasıl tasvir ettiğine bakmaktadır. Curtis, 11 Eylül saldırılarından bu yana Batı'da büyük ölçüde yanıltıcı bir terör korkusunun olduğu ve George W. Bush ve Tony Blair gibi politikacıların güçlerini ve otoritelerini yeniden tesis edecek yeni bir güçle karşılaştıklarında ısrar ediyor. Curtis'in filmi medyayı, güvenlik güçlerini ve Bush yönetimini güçlerini bu şekilde genişlettikleri için eleştiriyordu. Filmde, o zamanki Uluslararası Güvenlik Analizi Merkezi Direktörü ve King's College London Uluslararası Politika Enstitüsü Kıdemli Araştırma Görevlisi olan Bill Durodié, bu ağa "icat" demenin çok güçlü bir terim olacağını söyleyerek, bunun yerine muhtemelen var olmayan ve büyük ölçüde "kendi en kötü korkularımızdan oluşan bir yansıma olduğunu ve gördüklerimizin yaratılmış bir fantezi olduğunu" ileri sürmüştür.
İşyerlerinde
Ashforth, liderliğin potansiyel olarak yıkıcı yönlerini ele almış ve küçük zorbalar olarak adlandırdığı liderleri "zorba bir yönetim tarzı uygulayan ve işyerinde korku iklimine yol açan liderler" olarak tanımlamıştır. Kısmi veya aralıklı olumsuz pekiştirme, etkili bir korku ve şüphe ortamı yaratabilir. Çalışanlar zorbaların hoş görüldüğünü hissettiklerinde, bunun sonucunda bir korku iklimi ortaya çıkabilir. Birçok çalışma, bir yandan zorbalık ile diğer yandan otokratik liderlik ve otoriter bir şekilde çatışmaları çözme veya anlaşmazlıkları ele alma arasında bir ilişki olduğunu doğrulamıştır. Otoriter bir liderlik tarzı, diyaloğa çok az yer veren ya da hiç yer vermeyen ve şikayet etmenin beyhude olarak görüldüğü bir korku iklimi yaratabilmektedir.
Kamu sektöründeki sendika üyeleri üzerinde yapılan bir araştırmada, yaklaşık her beş çalışandan biri, zorbalığa şahit olmaları sonucunda işyerinden ayrılmayı düşündüklerini bildirmiştir. Rayner bu verileri, yönetimin zorbalığın varlığından haberdar olmasına rağmen daha önce zorbalara müsamaha gösterildiği, çalışanların ihbarda bulunmayı güvensiz olarak gördüğü bir korku ortamının varlığına işaret ederek açıklamıştır.Ödül, ceza ve motivasyona duyarlılıktaki bireysel farklılıklar, pekiştirme duyarlılığı teorisi kapsamında incelenmiş ve işyeri performansına da uygulanmıştır. İşyerindeki korku kültürü, W. Edwards Deming'in yöneticiler için iş etkinliğini dönüştürmeye yönelik oluşturduğu "temel ilkelere" aykırıdır. On dört ilkesinden biri, herkesin şirket için etkili bir şekilde çalışmasına olanak sağlamak amacıyla korkuyu ortadan kaldırmaktır.
Medyanın etkisi
Terör eylemleri nadir görülen bir olgu olmasına rağmen, kitle iletişim araçlarının tüketimi Amerika Birleşik Devletleri'nde terör korkusunun aşılanmasında derin bir etkiye sahiptir. George Gerbner ve meslektaşları 1960'lardan itibaren medya tüketimi ile suç korkusu arasında var olan ilişkinin incelenmesine hız vermişlerdir. Gerbner'e göre televizyon ve diğer kitle iletişim araçları, gerçekliğe dayalı bir dünya görüşünden ziyade "tekrarlayan medya mesajlarını" yansıtan bir dünya görüşü yaratmaktadır. Birçok Amerikalı günlük olarak medyanın bir çeşidine maruz kalmaktadır; televizyon ve sosyal medya platformları hem yerel hem de uluslararası haberleri almada en çok kullanılan yöntemlerdir ki şiddet suçları ile terör eylemlerini merkeze alan haber ve ayrıntılar da bu yolla öğrenilmektedir. Akıllı telefonların ve sosyal medyanın kullanımının artmasıyla birlikte insanlar sürekli haber bombardımanına maruz kalmakta ve dünyanın her köşesinden gelen terörizmle ilgili hikâyeleri okuyabilmektedir. Medya, terörizm korkusunu ve ulusal güvenliğe yönelik diğer tehditleri körüklemektedir; bunların hepsi de halk üzerinde depresyon, anksiyete ve uykusuzluk gibi olumsuz psikolojik etkilere neden olmaktadır. Siyasetçiler, seçmenlerinin zihninde terör korkusunu daha da pekiştirmek için şiddet suçları ve terör eylemlerinden hemen sonra televizyona çıkarak ya da başka şekillerde röportajlar düzenlemekte ve sosyal medya platformlarını kullanmaktadırlar.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Furedi, Frank (1997). The Culture of Fear: Risk-taking and the Morality of Low Expectation. Continuum International Publishing Group.
- ^ Klaehn, Jeffery (2005). Filtering the news: essays on Herman and Chomsky's propaganda model. . ss. 23-24.
- ^ (1947) .
- ^ Alves, Maria (1985). State and Opposition in Military Brazil. Brezilya: University of Texas Press. s. 352.
- ^ State and Opposition in Military Brazil. s. 43.
- ^ State and Opposition in Military Brazil. s. 125.
- ^ State and Opposition in Military Brazil. s. 126.
- ^ "Terrorized by 'War on Terror' by Brzezinski". Washingtonpost.com. 25 Mart 2007. 25 Aralık 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2010.
- ^ Zbigniew Brzezinski While the true nature of the threat can't be established: it can be less it can be worse. (25 Mart 2007). "Terrorized by 'War on Terror' How a Three-Word Mantra Has Undermined America". Washington Post. 25 Aralık 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Aralık 2010.
The "war on terror" has created a culture of fear in America ...
- ^ Frank Furedi. . Spiked-online.com. 22 Eylül 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2010.
- ^ Communicating the terrorist risk: Harnessing a culture of fear? 24 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Gabe Mythen , UK, Sandra Walklate University of Liverpool, UK
- ^ "The Power of Nightmares: Your comments". BBC. Londra. 3 Ağustos 2005. 30 Haziran 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Kasım 2010.
- ^ a b Jeffries, Stuart (12 Mayıs 2005). "The film US TV networks dare not show". The Guardian. Londra. 21 Haziran 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Temmuz 2010.
- ^ . www.daanspeak.com. 24 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Kasım 2010.
- ^ Petty tyranny in organizations, Ashforth, Blake, Human Relations, Vol. 47, No. 7, 755–778 (1994)
- ^ Braiker, Harriet B. (2004). Who's Pulling Your Strings ? How to Break The Cycle of Manipulation. ISBN .
- ^ a b Helge H, Sheehan MJ, Cooper CL, Einarsen S "Organisational Effects of Workplace Bullying" in Bullying and Harassment in the Workplace: Developments in Theory, Research, and Practice (2010)
- ^ Salin D, Helge H "Organizational Causes of Workplace Bullying" in Bullying and Harassment in the Workplace: Developments in Theory, Research, and Practice (2010)
- ^ Acquate. "The W. Edwards Deming Institute". deming.org. 20 Ekim 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ekim 2017.
- ^ a b Nellis, Ashley Marie; Savage, Joanne (10 Eylül 2012). "Does Watching the News Affect Fear of Terrorism? The Importance of Media Exposure on Terrorism Fear". Crime & Delinquency (İngilizce). 58 (5): 748-768. doi:10.1177/0011128712452961.
- ^ Callanan, Valerie J. (1 Mart 2012). "Media Consumption, Perceptions of Crime Risk and Fear of Crime: Examining Race/Ethnic Differences". Sociological Perspectives (İngilizce). 55 (1): 93-115. doi:10.1525/sop.2012.55.1.93.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Korku kulturu veya korku iklimi insanlarin duygusal onyargi yoluyla siyasi veya is hedeflerine ulasmak icin genel kamuoyunda korkuyu tesvik edebilecegini gosteren kavramdir Frank Furedi tarafindan sosyolojik bir cerceve olarak gelistirildi ve son zamanlarda Amerikali sosyolog Barry Glassner tarafindan populer bir hale getirildi SiyasetteHermann Goring Gestapo yu kurarak korku kulturunun en unlu orneklerinden birini ortaya cikarmistir Nazi Alman siyasetci Hermann Goring insanlarin nasil korkutulabilecegini ve normalde karsi cikacaklari bir savasi nasil destekleyebileceklerini soyle anlatti Halk savas istemez ama her zaman liderlerin emrine amade kilinabilir Bu cok kolaydir Tek yapmaniz gereken onlara saldiriya ugradiklarini soylemek ve baris yanlilarini vatanseverlikten yoksun olmanin yani sira ulkeyi tehlikeye atmakla suclamaktir Bu her ulkede ayni sekilde isler Maria Helena Moreira Alves Askeri Brezilya da Devlet ve Muhalefet adli kitabinda 1964 ten bu yana siyasi baskinin bir parcasi olarak bir korku kulturu uygulandigini tespit etti Kendisi bu terimi Brezilya nin milli guvenlik aygitinin siyasi katilimi tutuklanma ve iskence riskiyle esitleme cabasinda uyguladigi yontemleri tanimlamak icin kullandi Cassacao Turkce temyiz ordu mensuplarini yasal olarak olduklerini ilan ederek onlari cezalandirmak icin kullanilan bu tur bir yontemdir Bu muhalefete karsi caydirici bir unsur olarak korku kulturunu guclendirerek siyasi kontrol potansiyelini artirmistir Alves 1969 Ulusal Guvenlik Yasasi nda yapilan degisikliklerin Brezilya da bir korku kulturu olusturmak icin ekonomik somuru fiziksel baski siyasi kontrol ve kati sansurun kullanilmaya baslandigini gosterdi Korku kulturunun uc psikolojik bileseni arasinda sansur yoluyla sessizlik izolasyon duygusu ve tum muhalefet kanallarinin kapali olduguna dair genellestirilmis bir inanc yer aliyordu Muhalefet faaliyetlerinden geri durma nin yani sira tam bir umutsuzluk hissi de hukum suruyordu Eski ABD Ulusal Guvenlik Danismani Zbigniew Brzezinski ABD hukumetinin terorizmle savas terimini kullanmasinin kasitli olarak bir korku kulturu yaratmayi amacladigini cunku bunun mantigi kararttigini duygulari yogunlastirdigini ve demagog politikacilarin halki harekete gecirmesini kolaylastirdigini one surmektedir Eski Sosyoloji profesoru ve Spiked dergisi yazari Frank Furedi gunumuz korku kulturunun 11 Eylul saldirilariyla baslamadigini soylemektedir Daha once genetigi degistirilmis gidalardan cep telefonlarina kuresel isinmadan sap hastaligina kadar her konuda halk paniginin yaygin oldugunu savunuyor Furedi risk algilarinin guvenlikle ilgili fikirlerin ve saglik cevre ve teknolojiyle ilgili tartismalarin bilimle veya ampirik kanitlarla cok az ilgisi oldugunu savunmaktadir Bunlar daha ziyade insanlarin savunmasizligina iliskin kulturel varsayimlarla sekillenmektedir Furedi 11 Eylul sonrasi dunyamiz hakkinda gelecege yonelik irrasyonel korkulardan ziyade mevcut tum kanitlarin mantikli bir degerlendirmesine dayanan yetiskinlere ozgu bir tartismaya ihtiyacimiz var diyor Ingiliz akademisyenler Gabe Mythen ve Sandra Walklate 11 Eylul saldirilari 2004 Madrid tren saldirilari ve 2005 Londra saldirilarinin ardindan hukumet kurumlarinin korku ve belirsizlikle dolu kulturel bir ortamda yeni terorizm soylemi gelistirdigini one surmektedirler Ingiliz arastirmacilar bu sureclerin kamu guvenligi kavramlarini azalttigini ve Birlesik Krallik taki etnik azinlik gruplari icin olumsuz sonuclari olan beyaz olmayan terorist oteki imajini yarattigini savundu Gazeteci Adam Curtis The Rise of the Politics of Fear alt baslikli 2004 BBC belgesel film dizisi The Power of Nightmares da politikacilarin korkulari toplum uzerindeki guclerini ve kontrollerini artirmak icin kullandiklarini savunuyor Her ne kadar korku kulturu terimini kullanmamis olsa da Curtis in filminde anlattigi sey bu kavramin bir yansimasidir Amerikan yeni muhafazakar hareketine ve bu hareketin once Sovyetler Birligi nden sonra da radikal Islamcilardan gelen tehdidi nasil tasvir ettigine bakmaktadir Curtis 11 Eylul saldirilarindan bu yana Bati da buyuk olcude yaniltici bir teror korkusunun oldugu ve George W Bush ve Tony Blair gibi politikacilarin guclerini ve otoritelerini yeniden tesis edecek yeni bir gucle karsilastiklarinda israr ediyor Curtis in filmi medyayi guvenlik guclerini ve Bush yonetimini guclerini bu sekilde genislettikleri icin elestiriyordu Filmde o zamanki Uluslararasi Guvenlik Analizi Merkezi Direktoru ve King s College London Uluslararasi Politika Enstitusu Kidemli Arastirma Gorevlisi olan Bill Durodie bu aga icat demenin cok guclu bir terim olacagini soyleyerek bunun yerine muhtemelen var olmayan ve buyuk olcude kendi en kotu korkularimizdan olusan bir yansima oldugunu ve gorduklerimizin yaratilmis bir fantezi oldugunu ileri surmustur IsyerlerindeAshforth liderligin potansiyel olarak yikici yonlerini ele almis ve kucuk zorbalar olarak adlandirdigi liderleri zorba bir yonetim tarzi uygulayan ve isyerinde korku iklimine yol acan liderler olarak tanimlamistir Kismi veya aralikli olumsuz pekistirme etkili bir korku ve suphe ortami yaratabilir Calisanlar zorbalarin hos goruldugunu hissettiklerinde bunun sonucunda bir korku iklimi ortaya cikabilir Bircok calisma bir yandan zorbalik ile diger yandan otokratik liderlik ve otoriter bir sekilde catismalari cozme veya anlasmazliklari ele alma arasinda bir iliski oldugunu dogrulamistir Otoriter bir liderlik tarzi diyaloga cok az yer veren ya da hic yer vermeyen ve sikayet etmenin beyhude olarak goruldugu bir korku iklimi yaratabilmektedir Kamu sektorundeki sendika uyeleri uzerinde yapilan bir arastirmada yaklasik her bes calisandan biri zorbaliga sahit olmalari sonucunda isyerinden ayrilmayi dusunduklerini bildirmistir Rayner bu verileri yonetimin zorbaligin varligindan haberdar olmasina ragmen daha once zorbalara musamaha gosterildigi calisanlarin ihbarda bulunmayi guvensiz olarak gordugu bir korku ortaminin varligina isaret ederek aciklamistir Odul ceza ve motivasyona duyarliliktaki bireysel farkliliklar pekistirme duyarliligi teorisi kapsaminda incelenmis ve isyeri performansina da uygulanmistir Isyerindeki korku kulturu W Edwards Deming in yoneticiler icin is etkinligini donusturmeye yonelik olusturdugu temel ilkelere aykiridir On dort ilkesinden biri herkesin sirket icin etkili bir sekilde calismasina olanak saglamak amaciyla korkuyu ortadan kaldirmaktir Medyanin etkisiTeror eylemleri nadir gorulen bir olgu olmasina ragmen kitle iletisim araclarinin tuketimi Amerika Birlesik Devletleri nde teror korkusunun asilanmasinda derin bir etkiye sahiptir George Gerbner ve meslektaslari 1960 lardan itibaren medya tuketimi ile suc korkusu arasinda var olan iliskinin incelenmesine hiz vermislerdir Gerbner e gore televizyon ve diger kitle iletisim araclari gerceklige dayali bir dunya gorusunden ziyade tekrarlayan medya mesajlarini yansitan bir dunya gorusu yaratmaktadir Bircok Amerikali gunluk olarak medyanin bir cesidine maruz kalmaktadir televizyon ve sosyal medya platformlari hem yerel hem de uluslararasi haberleri almada en cok kullanilan yontemlerdir ki siddet suclari ile teror eylemlerini merkeze alan haber ve ayrintilar da bu yolla ogrenilmektedir Akilli telefonlarin ve sosyal medyanin kullaniminin artmasiyla birlikte insanlar surekli haber bombardimanina maruz kalmakta ve dunyanin her kosesinden gelen terorizmle ilgili hikayeleri okuyabilmektedir Medya terorizm korkusunu ve ulusal guvenlige yonelik diger tehditleri koruklemektedir bunlarin hepsi de halk uzerinde depresyon anksiyete ve uykusuzluk gibi olumsuz psikolojik etkilere neden olmaktadir Siyasetciler secmenlerinin zihninde teror korkusunu daha da pekistirmek icin siddet suclari ve teror eylemlerinden hemen sonra televizyona cikarak ya da baska sekillerde roportajlar duzenlemekte ve sosyal medya platformlarini kullanmaktadirlar Ayrica bakinizSuru psikolojisi Terorizm Histeri Nazi Almanyasi nda propaganda Gestapo Bin Dokuz Yuz Seksen Dort Mobbing Propaganda teknikleri Tecavuz kulturuKaynakca Furedi Frank 1997 The Culture of Fear Risk taking and the Morality of Low Expectation Continuum International Publishing Group Klaehn Jeffery 2005 Filtering the news essays on Herman and Chomsky s propaganda model ss 23 24 1947 Alves Maria 1985 State and Opposition in Military Brazil Brezilya University of Texas Press s 352 State and Opposition in Military Brazil s 43 State and Opposition in Military Brazil s 125 State and Opposition in Military Brazil s 126 Terrorized by War on Terror by Brzezinski Washingtonpost com 25 Mart 2007 25 Aralik 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2010 Zbigniew Brzezinski While the true nature of the threat can t be established it can be less it can be worse 25 Mart 2007 Terrorized by War on Terror How a Three Word Mantra Has Undermined America Washington Post 25 Aralik 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Aralik 2010 The war on terror has created a culture of fear in America Frank Furedi Spiked online com 22 Eylul 2005 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Kasim 2010 Communicating the terrorist risk Harnessing a culture of fear 24 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Gabe Mythen UK Sandra Walklate University of Liverpool UK The Power of Nightmares Your comments BBC Londra 3 Agustos 2005 30 Haziran 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Kasim 2010 a b Jeffries Stuart 12 Mayis 2005 The film US TV networks dare not show The Guardian Londra 21 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Temmuz 2010 www daanspeak com 24 Subat 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Kasim 2010 Petty tyranny in organizations Ashforth Blake Human Relations Vol 47 No 7 755 778 1994 Braiker Harriet B 2004 Who s Pulling Your Strings How to Break The Cycle of Manipulation ISBN 978 0 07 144672 3 a b Helge H Sheehan MJ Cooper CL Einarsen S Organisational Effects of Workplace Bullying in Bullying and Harassment in the Workplace Developments in Theory Research and Practice 2010 Salin D Helge H Organizational Causes of Workplace Bullying in Bullying and Harassment in the Workplace Developments in Theory Research and Practice 2010 Acquate The W Edwards Deming Institute deming org 20 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Ekim 2017 a b Nellis Ashley Marie Savage Joanne 10 Eylul 2012 Does Watching the News Affect Fear of Terrorism The Importance of Media Exposure on Terrorism Fear Crime amp Delinquency Ingilizce 58 5 748 768 doi 10 1177 0011128712452961 Callanan Valerie J 1 Mart 2012 Media Consumption Perceptions of Crime Risk and Fear of Crime Examining Race Ethnic Differences Sociological Perspectives Ingilizce 55 1 93 115 doi 10 1525 sop 2012 55 1 93