Bu madde, uygun değildir.Nisan 2013) ( |
Metafizik, Aristoteles tarafından yazılmıştır.
Eserin adı
Felsefe tarihinin en büyük şahsiyetlerinden biri olan Aristoteles’in başyapıtı Metafizik, varlık felsefesinin en temel
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTloTDJFd0wwMWxkR0V0Ylc5bGNtSmxhMlZmYW5CbFp6QXpNUzF3WVhKMExtcHdaeTh5TWpCd2VDMU5aWFJoTFcxdlpYSmlaV3RsWDJwd1pXY3dNekV0Y0dGeWRDNXFjR2M9LmpwZw==.jpg)
kitaplarından biridir. Filozof, eserin adına büyük ihtimalle Peri tes Protes Philosophia yani İlk Felsefe Üzerine demesine rağmen, Metafizik adının ilk felsefe yerine kullanılması eserin yayımcılarının tercihidir. İlk kez Şamlı Nikolas’ta rastlanılan metafizik (meta ta phsyka) terimi, eser için Andronikos tarafından kullanılmıştır. Aristoteles’in eserlerinin düzenlenmesi sırasında böyle bir adın seçilmiş olduğu düşünülmektedir. Ancak filozofun şarihlerinden Aleksandros Aphrodisias ve bazı kimseler, eserin içeriğine nispeten de bu adın verilmiş olabileceğini söylemişlerdir.
Aristoteles’in eserine bu adın verilme nedenlerinden biri olarak görülen içerik tartışmasının, kitabın bahsettiği ilk felsefenin aslında fiziksel olmayanı yani fiziği aşan bir anlamda ilkelerin araştırma alanını, yani ilkeler bilimini ortaya koymaya çalıştığını görmekteyiz. Gerçekte Aristoteles bu araştırma alanına ilk felsefe dese bile, eserin bazı yerlerinde bu alanın adının ilahiyat (theologia) olarak adlandırıldığını söylememiz gerekir. Günümüz ilahiyat alanından farklı olan teoloji, din biliminden çok bir ilkeler bilimi, bir kuramsal bilimdir.
Eserin konusu
Aristoteles’in kuramsal bilimler olarak adlandırdığı fizik, matematik ve teoloji, sırasıyla içerik ve konu bakımından birbirlerinden farklılaşır ve bunlardan her biri taşıdığı amaca göre değerlendirilir. Fizik kendilerinde bir hareket bulunan varlıkları incelerken, matematik niceliklerle ilgilidir. Oysa ilk ilkelerin bilimi ne hareketi ne de niceliği konu edinen bir bilimdir. Onun konusu varlığı varlık olmak bakımından incelemektir ve bizzat bilmek için bilmeyi araştırmaktır.
Metafizik’te bilgeliğin ölçütlerine en iyi yanıt veren bilgi olarak ilk ve en evrensel nedenlerin bilgisi araştırılır. Bu bilgi en kapsayıcı, en yetkin, en zor olanın bilgisidir. Bunun nedeni ise, her şeyin ereksel nedenlerinin bilgisine ulaştırmasıdır. İlk ilkelerin biliminin diğer bilimlerin hiçbirine benzemeyen özellikte olmasının temel nedeni, varlığı genel olarak varlık olmak bakımından ele alan biricik bilim olmasıdır. Aristoteles varlık olmak bakımından varlık ifadesiyle, varlığı ilineksel değil tözsel anlamda ele almayı ve ilk ilkelerin ancak tözleri bilmek sayesinde elde edilebileceğini kastetmektedir. Bazı şeylere tözler ve bazılarına da tözün nitelikleri olmaları nedeniyle varlık dendiğini söyleyen filozof, bunlardan her birinin sonuçta birlik kavramında neticeleneceğini ve bu birliğin varlıkla aynı anlamda olmasından dolayı metafiziğin konusunu oluşturduğunu söylemektedir. Sonuçta metafiziğin konusu varlık olmak bakımından varlığa ait yüklemleri incelemek olmaktadır.
Aristoteles, eğer maddeden bağımsız, hareketsiz ve ezeli-ebedi bir şey varsa, bu şeyin teoretik bir bilimin konusu olacağını söylemiştir. Ancak teoretik bilimler içerisinde fizik ve matematiğin bu şekilde tanımlanmış bir şeyi inceleme konusu yapmaları mümkün değildir. O halde bu bilimin fizik ve matematikten ayrı ve de teoretik bir bilim olması gerekir ki, buna da filozof teoloji demektedir. Çünkü bu bilim hareketsiz tözleri ele alan, varlık olmak bakımından varlığın ilkelerini inceleyen biricik bilimdir.
Eserde bahsedilen meseleler
Aristoteles, metafiziğin meselelerine değinirken iki ana mesele üzerinde yoğunlaşır. İlk mesele varlık olmak bakımından varlığı inceleyebilecek, herhangi bir gerçekliği değil de gerçek olması bakımından gerçekliği araştıran ve merkezi bir ilkeden evrenin ayrıntılı doğasını çıkarabilecek bir bilimin mümkün olup olmadığıdır. Filozof, buna İkinci Analitikler yardımıyla olumlu yanıt verir. Her iki eserin ortak noktası, varolması bakımından varlığa yüklenen doğanın kanıtlanabileceği ve bu kanıtlamanın da çelişmezlik ve üçüncü halin imkânsızlığıyla ortaya konabileceğidir. Aslında var olan tek bir varlık vardır ve o da tözdür. Varlık için geçerli olan birlik için de geçerli olduğundan var olan her şey birdir ve bir olan her şey vardır. Çok olan şeylerin varlık olmadıkları değil, ilineksel anlamda varlık oldukları söylenir.
Filozofun değindiği ikinci mesele, duyusal olmayan tözlerin olup olmadığıyla ilgilidir. Eğer varlık bireysel anlamda bir tözse, Platon’un formları gibi kendinde tözlerin varlığı imkânsızdır. Bu yüzden Aristoteles bu konuya olumsuz yaklaşmaktadır. Çünkü tümellere tikellerin varlığından ayrı olarak varlık atfetmek, onları töz olarak kabul etmek demektir. Oysa Aristoteles’e göre tümellerin ve yine duyusal olmayan matematiksel nesnelerin töz olması söz konusu değildir. Ancak filozof, yine de ilk hareket veren olarak Tanrı, gökkürelerini hareket ettiren akıllar ve ölümden sonra bir bedenden bağımsız varolma yeteneğine sahip olan zihni kabul etmekle, duyusal olmayan bazı tözlerin varlığını da kabul etmiş olmaktadır.
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Nisan 2013 Metafizik Aristoteles tarafindan yazilmistir Eserin adiFelsefe tarihinin en buyuk sahsiyetlerinden biri olan Aristoteles in basyapiti Metafizik varlik felsefesinin en temelKitaptan bir parca kitaplarindan biridir Filozof eserin adina buyuk ihtimalle Peri tes Protes Philosophia yani Ilk Felsefe Uzerine demesine ragmen Metafizik adinin ilk felsefe yerine kullanilmasi eserin yayimcilarinin tercihidir Ilk kez Samli Nikolas ta rastlanilan metafizik meta ta phsyka terimi eser icin Andronikos tarafindan kullanilmistir Aristoteles in eserlerinin duzenlenmesi sirasinda boyle bir adin secilmis oldugu dusunulmektedir Ancak filozofun sarihlerinden Aleksandros Aphrodisias ve bazi kimseler eserin icerigine nispeten de bu adin verilmis olabilecegini soylemislerdir Aristoteles in eserine bu adin verilme nedenlerinden biri olarak gorulen icerik tartismasinin kitabin bahsettigi ilk felsefenin aslinda fiziksel olmayani yani fizigi asan bir anlamda ilkelerin arastirma alanini yani ilkeler bilimini ortaya koymaya calistigini gormekteyiz Gercekte Aristoteles bu arastirma alanina ilk felsefe dese bile eserin bazi yerlerinde bu alanin adinin ilahiyat theologia olarak adlandirildigini soylememiz gerekir Gunumuz ilahiyat alanindan farkli olan teoloji din biliminden cok bir ilkeler bilimi bir kuramsal bilimdir Eserin konusuAristoteles in kuramsal bilimler olarak adlandirdigi fizik matematik ve teoloji sirasiyla icerik ve konu bakimindan birbirlerinden farklilasir ve bunlardan her biri tasidigi amaca gore degerlendirilir Fizik kendilerinde bir hareket bulunan varliklari incelerken matematik niceliklerle ilgilidir Oysa ilk ilkelerin bilimi ne hareketi ne de niceligi konu edinen bir bilimdir Onun konusu varligi varlik olmak bakimindan incelemektir ve bizzat bilmek icin bilmeyi arastirmaktir Metafizik te bilgeligin olcutlerine en iyi yanit veren bilgi olarak ilk ve en evrensel nedenlerin bilgisi arastirilir Bu bilgi en kapsayici en yetkin en zor olanin bilgisidir Bunun nedeni ise her seyin ereksel nedenlerinin bilgisine ulastirmasidir Ilk ilkelerin biliminin diger bilimlerin hicbirine benzemeyen ozellikte olmasinin temel nedeni varligi genel olarak varlik olmak bakimindan ele alan biricik bilim olmasidir Aristoteles varlik olmak bakimindan varlik ifadesiyle varligi ilineksel degil tozsel anlamda ele almayi ve ilk ilkelerin ancak tozleri bilmek sayesinde elde edilebilecegini kastetmektedir Bazi seylere tozler ve bazilarina da tozun nitelikleri olmalari nedeniyle varlik dendigini soyleyen filozof bunlardan her birinin sonucta birlik kavraminda neticelenecegini ve bu birligin varlikla ayni anlamda olmasindan dolayi metafizigin konusunu olusturdugunu soylemektedir Sonucta metafizigin konusu varlik olmak bakimindan varliga ait yuklemleri incelemek olmaktadir Aristoteles eger maddeden bagimsiz hareketsiz ve ezeli ebedi bir sey varsa bu seyin teoretik bir bilimin konusu olacagini soylemistir Ancak teoretik bilimler icerisinde fizik ve matematigin bu sekilde tanimlanmis bir seyi inceleme konusu yapmalari mumkun degildir O halde bu bilimin fizik ve matematikten ayri ve de teoretik bir bilim olmasi gerekir ki buna da filozof teoloji demektedir Cunku bu bilim hareketsiz tozleri ele alan varlik olmak bakimindan varligin ilkelerini inceleyen biricik bilimdir Eserde bahsedilen meselelerAristoteles metafizigin meselelerine deginirken iki ana mesele uzerinde yogunlasir Ilk mesele varlik olmak bakimindan varligi inceleyebilecek herhangi bir gercekligi degil de gercek olmasi bakimindan gercekligi arastiran ve merkezi bir ilkeden evrenin ayrintili dogasini cikarabilecek bir bilimin mumkun olup olmadigidir Filozof buna Ikinci Analitikler yardimiyla olumlu yanit verir Her iki eserin ortak noktasi varolmasi bakimindan varliga yuklenen doganin kanitlanabilecegi ve bu kanitlamanin da celismezlik ve ucuncu halin imkansizligiyla ortaya konabilecegidir Aslinda var olan tek bir varlik vardir ve o da tozdur Varlik icin gecerli olan birlik icin de gecerli oldugundan var olan her sey birdir ve bir olan her sey vardir Cok olan seylerin varlik olmadiklari degil ilineksel anlamda varlik olduklari soylenir Filozofun degindigi ikinci mesele duyusal olmayan tozlerin olup olmadigiyla ilgilidir Eger varlik bireysel anlamda bir tozse Platon un formlari gibi kendinde tozlerin varligi imkansizdir Bu yuzden Aristoteles bu konuya olumsuz yaklasmaktadir Cunku tumellere tikellerin varligindan ayri olarak varlik atfetmek onlari toz olarak kabul etmek demektir Oysa Aristoteles e gore tumellerin ve yine duyusal olmayan matematiksel nesnelerin toz olmasi soz konusu degildir Ancak filozof yine de ilk hareket veren olarak Tanri gokkurelerini hareket ettiren akillar ve olumden sonra bir bedenden bagimsiz varolma yetenegine sahip olan zihni kabul etmekle duyusal olmayan bazi tozlerin varligini da kabul etmis olmaktadir Kaynakca