Âşık Mücrimî (d. 1882, Karaterzi, Doğanşehir, Malatya) - (ö. 1970, Sakçagözü, Nurdağı, Gaziantep), asıl adı Mehmet Özbozok olan Alevi-Bektaşi halk ozanıdır. Halk arasında Çolak Dede olarak da bilinmiştir.
Âşık Mücrimî | |
---|---|
Doğum | Mehmet Özbozok 1882 Karaterzi, Doğanşehir, Malatya |
Ölüm | 1970 Sakçagözü, Nurdağı, Gaziantep |
Ölüm sebebi | Sarılık |
Milliyet | Türk |
Meslek | Alevi-Bektaşi Halk Ozanı |
Stil | Divaneye saygı duyan ama şah-padişah tanımaz bir dünya görüşüne sahiptir |
Yaşamı
Asıl adı Mehmet Özbozok olan Âşık Mücrimî, 1882 yılında Malatya'nın Doğanşehir ilçesine bağlı Karaterzi köyünde doğdu. 'nın, Maraş'ın Elbistan ilçesine bağlı merkez köyü Kantarma'nın dedelerinden Tacim Dede'nin anlattığına göre Âşık Mücrimî'nin 500 deyişi olmasına rağmen günümüz kayıtlarında oldukça az kalmıştır. Çocuk yaşlarda eli yandığı için parmakları bir top halinde birbirine bağlanmış, bu dönemden sonra lakabı "Çolak" olarak kalmıştır.
Çocuklarının anlattıklarına göre İmâm Musa el-Kâzım evlatlarından bir seyit tarafından, çolaklığı sebebiyle kendisine "Mücrimî" mahlaaı verilmiştir. Sakalı çıkmaya başladığı günden ölümüne dek sakalını hiç kesmeyen Mücrimî, ezan okuyan bir hocanın sesinden etkilenmesi sonucu Kur'an'a ilgi duymuş ve ders alarak Kuran'ı öğrenmiştir.
Köyde bir yandan çobanlık yapmış, diğer yandan muhabbetlerde çolak eliyle saz çalıp deyişler söylemeye başlamıştır. Mücrimî, köyünden bir kıza aşık olur, ancak bu kızı kendisine vermezler. Kendisini başka bir kızla evlendirmek istediklerinde de kabul etmeyerek köyünü terkeder. Mücrimî, Birinci Cihan Harbi ve Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında, Keferdiz'e (Sakçagözü) yerleşir. Bu bölgenin sahibi ve Antep Savunmasında oğulları İsmail Hakkı ve Ökkeş ağalarla büyük yararlık gösteren, Kılıç Ali'nin büyük destekçisi Hurşit Ağa'nın himayesine girer ve onun vekilliğini yapar. Yörede oldukça ilgi görür ve halkın ilgisine mazhar olur.
Hurşit Ağa, yörenin en büyük ailesinin başıdır ve çok geniş arazilerin sahibidir. Hurşit Ağa'nın köyü Keferdiz yakınlarındaki hanını çalıştıran Mücrimî, hanın kazancını günlük olarak Hurşit Ağa'ya götürür. Cömertliğiyle bilinen Hurşit Ağa, "Su akarken testini doldur, ileride çoluk çocuğuna bakacak varlığın olsun" der ama Mücrimî'nin dünya malında gözü yoktur, hakkından fazlasını istemez. Keferdiz'de yaşamaya başladıktan sonra köylüleri ve akrabaları tarafından Karaterzi’ye çağrılsa da asla geri dönmez. Bu yüzden Mücrimî'nin şiirlerinde "gurbet" oldukça belirgin bir temadır.
Mücrimî, oğlu Cemal Özbozok'un deyişiyle gençlik yıllarından itibaren divaneye saygı duyan ama şah-padişah tanımaz bir dünya görüşüne sahiptir. Atışmayı çok seven bir âşıktır. Âşık Veysel iki kez ziyaretine gelmiş ancak onunla atışmamıştır.
Elbistan'ın köyünden Ali Şükrü ve Sarız'dan Cafer Ağa, Mücrimî'nin saygı duyduğu kişilerdir. Âşık Nesimi Çimen'in kayınbabası olan Cafer Ağa, sürekli Mücrimî'nin yanına gelip gitmektedir. Mücrimî, "Şu diyâr-ı gurbet elde" adlı ünlü şiirini o dönemde Cafer Ağa'ya verir ve oradan Nesimi Çimen'e ulaşır. Nesimi Çimen bu deyişi muhabbetlerde okur. Bu muhabbetlere katılan sanatçılar bu deyişi albümlerinde seslendirir; bu eser daha sonra TRT repertuvarına alınır.
Âşık Mücrimî kendi döneminde toplumda yaşanan değişimleri görmüş ve bu durumu şiirlerinde ironik bir dille ifade etmiştir. Yaşadığı çevrenin yerel söylemleri, Mücrimî'nin şiirindeki ilginç noktalardan biridir. "Kanabilin mi bilin mi" gibi ifadelere sıklıkla rastlanır.
Şiirlerinde Farsça ve Arapça kelimelere, kavramlara gönderme yapsa da genel olarak arı bir dil kullandığını söyleyebiliriz. Pek çok araştırmacı tarafından Alevi-Bektaşi olmadığı düşünülen Karacaoğlan'ın şiirlerinde görülen bazı ifade biçimleri Âşık Mücrimî'nin şiirlerinde de görülür. Bu durum, iki ozanın yakın coğrafyalarda yaşamış olduğu izlenimi yaratır.
1970 yılının Mart ayında sarılık hastalığı sebebiyle hayata veda eden Âşık Mücrimî, arkasında pek çok deyiş bırakmıştır.
Mücrimî'nin oğlu Cemal Özbozok'un sözleriyle "Mücrimî çok şiir yazmış, ama harmanını dağ başına yığmıştır. Rüzgar gelmiş savurmuş, samanını Anadolu'nun dört yanına götürmüştür..."
Türküleri
- Nasip Atmış Bizi Gurbet Ellere
- Bugün Ben Dostumu Gördüm
- Derd-i Hakk'la Aşka Düşen Aşıklar
- Derdim Çoktur
- Derman Diler mi
- Gider Oldum Yarenlerim Derildi
- Gönlüm Sağ Yare
- Kamil ile Yoldaş Olan
- Şu Diyar-ı Gurbet Elde
- Tabip Sen Sorma Derdimi
- Yüce Dağ Başına Kar Yağmış Gibi
Konuyla ilgili yayınlar
- Şu diyâr-ı gurbet elde - Aşık Mücrimi'nin Yaşamı ve Şiirleri, Ulaş Özdemir (Pan Yayıncılık, 2008)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Asik Mucrimi d 1882 Karaterzi Dogansehir Malatya o 1970 Sakcagozu Nurdagi Gaziantep asil adi Mehmet Ozbozok olan Alevi Bektasi halk ozanidir Halk arasinda Colak Dede olarak da bilinmistir Asik MucrimiDogumMehmet Ozbozok 1882 Karaterzi Dogansehir MalatyaOlum1970 Sakcagozu Nurdagi GaziantepOlum sebebiSarilikMilliyetTurkMeslekAlevi Bektasi Halk OzaniStilDivaneye saygi duyan ama sah padisah tanimaz bir dunya gorusune sahiptirYasamiAsil adi Mehmet Ozbozok olan Asik Mucrimi 1882 yilinda Malatya nin Dogansehir ilcesine bagli Karaterzi koyunde dogdu nin Maras in Elbistan ilcesine bagli merkez koyu Kantarma nin dedelerinden Tacim Dede nin anlattigina gore Asik Mucrimi nin 500 deyisi olmasina ragmen gunumuz kayitlarinda oldukca az kalmistir Cocuk yaslarda eli yandigi icin parmaklari bir top halinde birbirine baglanmis bu donemden sonra lakabi Colak olarak kalmistir Cocuklarinin anlattiklarina gore Imam Musa el Kazim evlatlarindan bir seyit tarafindan colakligi sebebiyle kendisine Mucrimi mahlaai verilmistir Sakali cikmaya basladigi gunden olumune dek sakalini hic kesmeyen Mucrimi ezan okuyan bir hocanin sesinden etkilenmesi sonucu Kur an a ilgi duymus ve ders alarak Kuran i ogrenmistir Koyde bir yandan cobanlik yapmis diger yandan muhabbetlerde colak eliyle saz calip deyisler soylemeye baslamistir Mucrimi koyunden bir kiza asik olur ancak bu kizi kendisine vermezler Kendisini baska bir kizla evlendirmek istediklerinde de kabul etmeyerek koyunu terkeder Mucrimi Birinci Cihan Harbi ve Turk Kurtulus Savasi yillarinda Keferdiz e Sakcagozu yerlesir Bu bolgenin sahibi ve Antep Savunmasinda ogullari Ismail Hakki ve Okkes agalarla buyuk yararlik gosteren Kilic Ali nin buyuk destekcisi Hursit Aga nin himayesine girer ve onun vekilligini yapar Yorede oldukca ilgi gorur ve halkin ilgisine mazhar olur Hursit Aga yorenin en buyuk ailesinin basidir ve cok genis arazilerin sahibidir Hursit Aga nin koyu Keferdiz yakinlarindaki hanini calistiran Mucrimi hanin kazancini gunluk olarak Hursit Aga ya goturur Comertligiyle bilinen Hursit Aga Su akarken testini doldur ileride coluk cocuguna bakacak varligin olsun der ama Mucrimi nin dunya malinda gozu yoktur hakkindan fazlasini istemez Keferdiz de yasamaya basladiktan sonra koyluleri ve akrabalari tarafindan Karaterzi ye cagrilsa da asla geri donmez Bu yuzden Mucrimi nin siirlerinde gurbet oldukca belirgin bir temadir Mucrimi oglu Cemal Ozbozok un deyisiyle genclik yillarindan itibaren divaneye saygi duyan ama sah padisah tanimaz bir dunya gorusune sahiptir Atismayi cok seven bir asiktir Asik Veysel iki kez ziyaretine gelmis ancak onunla atismamistir Elbistan in koyunden Ali Sukru ve Sariz dan Cafer Aga Mucrimi nin saygi duydugu kisilerdir Asik Nesimi Cimen in kayinbabasi olan Cafer Aga surekli Mucrimi nin yanina gelip gitmektedir Mucrimi Su diyar i gurbet elde adli unlu siirini o donemde Cafer Aga ya verir ve oradan Nesimi Cimen e ulasir Nesimi Cimen bu deyisi muhabbetlerde okur Bu muhabbetlere katilan sanatcilar bu deyisi albumlerinde seslendirir bu eser daha sonra TRT repertuvarina alinir Asik Mucrimi kendi doneminde toplumda yasanan degisimleri gormus ve bu durumu siirlerinde ironik bir dille ifade etmistir Yasadigi cevrenin yerel soylemleri Mucrimi nin siirindeki ilginc noktalardan biridir Kanabilin mi bilin mi gibi ifadelere siklikla rastlanir Siirlerinde Farsca ve Arapca kelimelere kavramlara gonderme yapsa da genel olarak ari bir dil kullandigini soyleyebiliriz Pek cok arastirmaci tarafindan Alevi Bektasi olmadigi dusunulen Karacaoglan in siirlerinde gorulen bazi ifade bicimleri Asik Mucrimi nin siirlerinde de gorulur Bu durum iki ozanin yakin cografyalarda yasamis oldugu izlenimi yaratir 1970 yilinin Mart ayinda sarilik hastaligi sebebiyle hayata veda eden Asik Mucrimi arkasinda pek cok deyis birakmistir Mucrimi nin oglu Cemal Ozbozok un sozleriyle Mucrimi cok siir yazmis ama harmanini dag basina yigmistir Ruzgar gelmis savurmus samanini Anadolu nun dort yanina goturmustur TurkuleriNasip Atmis Bizi Gurbet Ellere Bugun Ben Dostumu Gordum Derd i Hakk la Aska Dusen Asiklar Derdim Coktur Derman Diler mi Gider Oldum Yarenlerim Derildi Gonlum Sag Yare Kamil ile Yoldas Olan Su Diyar i Gurbet Elde Tabip Sen Sorma Derdimi Yuce Dag Basina Kar Yagmis GibiKonuyla ilgili yayinlarSu diyar i gurbet elde Asik Mucrimi nin Yasami ve Siirleri Ulas Ozdemir Pan Yayincilik 2008