Seri konum etkisi, bir kişinin, bir serideki ilk ve son ögeleri en iyi; ortanca ögeleri en kötü hatırlama eğilimidir. Bu terim, Hermann Ebbinghaus tarafından kendi üzerine yaptığı çalışmalar ile oluşturulmuştur ve bu terim, hatırlama doğruluğunun, bir ögenin bir çalışma listesindeki konumunun bir fonksiyonu olarak değiştiği bulgusuna değinmektedir. Sırası fark etmeksizin (serbest hatırlama) listedeki ögelerin hatırlanması istenildiğinde, insanlar listenin sonundaki ögeleri hatırlamaya başlama eğilimindedir ve bu ögeleri en iyi şekilde hatırlarlar (sonluk etkisi). Daha önceki liste ögeleri arasında, ilk birkaç öge, orta ögelerden daha sık hatırlanır (ilklik etkisi).
İlklik etkisi için önerilen bir neden, sunulan ilk ögelerin kendilerine ayrılmış daha fazla miktarda işlem nedeniyle en etkin şekilde hareketsiz bellekte depolanmasıdır. (İlk liste ögesi kendi başına prova edilebilir; ikincisi, birincisi ile birlikte prova edilmek zorundadır, üçüncü, birincisi ve ikincisi ile birlikte ve böyle devam eder.) Ögeler hızlı bir şekilde sunulduğunda ilklik etkisi azalır ve yavaş sunulduğunda artar (her bir ögenin işlenmesini ve böylece kalıcı depolanmasını azaltan ve arttıran faktörler). Daha uzun sunum listelerinin ilklik etkisini azalttığı bulunmuştur.
Sonluk etkisi için teorileşmiş bir neden, bu ögelerin geri hatırlanması talep edildiğinde hala aktif hafızada bulunmasıdır. Hiçbirinden yararlanmayan ögeler (ortanca ögeler) en kötü şekilde geri çağrılır. Sonluk etkisi için ek bir açıklama zamansal bağlamla ilgilidir: Mevcut zamansal bağlam, daha yeni ögelerin, farklı bir zamansal bağlamda (listenin başlarında) incelenen ögelere göre daha yüksek geri hatırlama olasılığına sahip olacağını haber veren bir geri hatırlama işareti olarak kullanılabilir. Araya giren bir görev verildiğinde sonluk etkisi azalır. Araya giren görevler, çalışan belleği kullanır ve dikkat dağıtıcı aktivite süresi 15 ila 30 saniyeyi aşarsa, sonluk etkisini bozabilir. Ek olarak, geri hatırlama testten hemen sonra gelirse, sonluk etkisi çalışılan listenin uzunluğuna, veya sunum hızına bakılmaksızın istikrarlıdır.
Kalıcı uzun süreli hafıza oluşturma kabiliyeti zayıf olan amnezyaklar ilklik etkisi göstermezler, ancak hatırlama çalışmadan hemen sonra gelirse bir sonluk etkisi gösterirler.Alzheimer hastalığı olan kişiler daha düşük bir ilklik etkisi sergiler, ancak hatırlamada bir sonluk etkisi göstermezler.
İlklik etkisi
İlklik etkisi, psikolojide ve sosyolojide, kişinin ilk verilen bilgiyi daha sonra verilen bilgiden daha iyi hatırlamasına neden olan bir bilişsel önyargıdır. Örneğin, yeterince uzun bir kelime listesini okuyan bir kişinin, listenin başındaki kelimeleri hatırlaması listenin ortasındakileri hatırlamasından daha yüksek ihtimallidir.
Birçok araştırmacı bu olguyu serbest hatırlama [null testler] yoluyla açıklamaya çalışmıştır. Coluccia, Gamboz ve Brandimonte (2011), serbest hatırlamayı katılımcıların herhangi bir telkin olmaksızın bilgileri hatırlamaya çalışması olarak açıklamaktadır. 20. yüzyılın sonlarındaki bazı deneylerde, kendilerine sunulan bir listede test edileceklerini bilen katılımcıların ögeleri prova edeceği kaydedildi: Ögeler sunulduğunda katılımcılar bu ögeleri kendilerine tekrar edecek ve yeni ögeler sunuldukça katılımcılar daha yeni maddelerle birlikte önceki ögeleri prova etmeye devam edeceklerdi. İlklik etkisinin ögelerin sunumu arasında daha fazla zaman olduğunda hatırlama üzerinde daha büyük bir etkisi olduğu, böylece katılımcıların önceki (asal) ögeleri prova etme şansının daha yüksek olacağı gösterilmiştir.
Açık prova katılımcıların prova örüntülerini test etmek için kullanılan bir teknikti. Bu tekniğin kullanıldığı bir deneyde, katılımcılardan akla gelen ögeleri yüksek sesle söylemeleri istendi. Bu şekilde deneyci, katılımcıların listenin başındaki ögeleri listenin ortasındaki ögelerden daha çok tekrarlayacağını, böylece onları daha sık prova yapacağını ve daha sonra listenin ortasındaki ögelerden daha iyi hatırlayacağını görebildi.
Brodie ve Murdock tarafından yapılan başka bir deneyde, sonluk etkisinin ilklik etkisinden kısmen sorumlu olduğu bulunmuştur. Deneylerinde, aynı zamanda açık prova tekniğini kullandılar ve katılımcıların daha önceki ögeleri daha fazla prova yapmasının yanı sıra, listenin başındaki kelimeleri provada daha sonra söylediklerini keşfettiler. Bu şekilde, daha önceki ögeler prova yolu sayesinde test sonuna daha yakındı ve kısmen sonluk etkisi ile açıklanabilirdi.
2013 yılında yapılan bir araştırma, ilklik etkisinin, edimsel koşullama olarak da bilinen bir öğrenme süreci olan tekrarlanan seçim paradigmasındaki deneyime dayalı karar verme sürecinde de önemli olduğunu göstermiştir. Yazarlar, takip eden davranışın ilk ödülünün değerine verilen önemi göstermiş ve bu olguyu sonuç önceliği olarak ifade etmişlerdir.
Başka bir çalışmada, katılımcılar iki cümleden birini aldı. Örneğin, cümlelerin biri "Steve akıllı, çalışkan, eleştirel, fevri ve kıskançtır."; diğeri ise "Steve kıskanç, fevri, eleştirel, çalışkan ve akıllıdır." olabilir. Bu iki cümle aynı bilgileri içerir. Birincisi başlangıçta pozitif özellikleri gösterirken, ikincisi olumsuz özelliklere sahiptir. Araştırmacılar, katılımcıların Steve'i ilk cümle verildiğinde ikincisine kıyasla daha olumlu değerlendirdiğini buldular.
Sonluk etkisi
İki geleneksel teori sınıfı sonluk etkisini açıklar.
Çift depo modelleri
Bu modeller, en son listelenen çalışma ögelerinin oldukça erişilebilir kısa süreli ara bellekten, yani insan hafızasındaki kısa süreli depodan (KSD) alındığını varsayar. Bu, daha sonra incelenen ögelerin, daha önce incelenen ögelere göre bir avantaja sahip olmasını sağlar, çünkü daha önceki çalışma ögelerinin uzun süreli bellek deposundan (USD) geriye getirilmesi için daha fazla çaba harcanması gerekir.
Bu tür modellerin önemli bir tahmini, alıkoyma döneminde (liste sunumu ile test arasındaki süre) 10-30 saniye aritmetik problemleri çözme gibi dikkat dağıtıcı bir sunumun yenilik etkisini azaltmasıdır. KSD sınırlı kapasiteye sahip olduğundan, dikkat dağınıklığı daha sonraki çalışma listesi ögelerini KSD'den değiştirir, böylece testte bu ögeler sadece USD'den alınabilir ve kısa süreli ara bellekten daha kolay alınabilme avantajlarını yitirebilir. Bu nedenle, çift depolu modeller, hem anlık hatırlama görevlerindeki sonluk etkisini hem de gecikmeli serbest geri hatırlama görevinde böyle bir etkinin zayıflamasını başarılı bir şekilde açıklar.
Bununla birlikte, bu modelle ilgili büyük bir sorun, uyarıcılar arası zaman aralığı (aralıksız çeldirici görev) sırasında her çalışma maddesi arasında bir dikkat dağılması olduğunda, gecikmeli hatırlamada gözlemlenen uzun süreli etkisini tahmin edememesidir. Dikkatin dağılması, son çalışma maddesinden sonra hala mevcut olduğundan, çalışma maddesini KSD'den, sonluk etkisi azaltılacak şekilde değiştirmelidir. Bu uzun vadeli sonluk etkisinin varlığı, anlık ve uzun süreli sonluk etkilerinin ortak bir mekanizmayı paylaşması olasılığını arttırmaktadır.
Tek depo modelleri
Tek depo teorilerine göre, dizisel konum etkilerinden tek bir mekanizma sorumludur. İlk model türü, her bir liste ögesinin incelenmesi ile test arasındaki sürenin, bir ögenin alınırken bellek izinin göreceli rekabetçiliğini belirlediği göreceli zamansal farklılığa dayanmaktadır. Bu modelde, liste sonu ögelerinin daha belirgin ve dolayısıyla daha kolay alınabileceği düşünülmektedir.
Başka bir model türü, ögelerin bellekten geri alınmasının yalnızca kişinin çalışma ögesinin kendisini değil, aynı zamanda çalışma bağlamını zihinsel temsiline bağlı olduğunu öne süren bağlamsal değişkenliğe dayanmaktadır. Bağlam zamanla değiştiğinden ve gittikçe değiştiğinden, bellek ögelerini geri almak için yarıştığında, anlık serbest hatırlama testinde, daha yakın zamanda incelenen ögelerin test bağlamıyla daha benzer kodlama bağlamları olacaktır ve geriye getirme olasılığı daha yüksektir.
Anlık serbest hatırlama dışında, bu modeller gecikmeli serbest hatırlama ve sürekli çeldirici serbest hatırlama koşullarında sonluk etkisinin varlığını veya yokluğunu da tahmin edebilir. Gecikmeli hatırlama koşulları altında, test bağlamı artan tutma aralığıyla uzaklaşarak zayıflamış bir sonluk etkisi yaratır. Sürekli çeldirici hatırlama koşullarında, artan yorumlama aralıkları çalışma bağlamı ve test bağlamı arasındaki benzerlikleri azaltırken, maddeler arasındaki göreli benzerlikler değişmeden kalmaktadır. Hatırlama işlemi rekabetçi olduğu sürece, son ögeler kazanacaktır, bu nedenle bir sonluk etkisi gözlenir.
Oran kuralı
Genel olarak, sonluk etkisi ile ilgili önemli bir ampirik gözlem, mutlak tutma aralıkları (çalışma sonu ile test süresi arasındaki süre) veya sunumlar arası aralıklar (farklı çalışma ögeleri arasındaki süre) olmamasıdır. Bunun yerine, sonluk miktarı ile belirlenen oran; mutlak tutma aralıkları ve sunumlar arası aralıklar oranı (oran kuralı). Sonuç olarak, bu oran sabit kaldığı sürece, aralıkların mutlak değerlerinden bağımsız olarak yenilik gözlenecektir, böylece zaman ölçeği değişmezliği olarak bilinen bir fenomen olan tüm zaman ölçeklerinde yenilik gözlenebilir. Bu, yeniliğin KSD'nin büyüklüğüne ve KSD'deki ögelerin yer değiştirmesini yöneten kurala bağlı olduğunu varsayan çift depo modelleri ile çelişmektedir.
Olası açıklamalar daha sonra tek, aynı bir mekanizma yoluyla ortaya çıkan sonluk etkisini açıklar ya da anlık ve uzun süreli sonluk etkileri için iki farklı mekanizmayı öngörebilen farklı bir modelle yeniden açıklar. Böyle bir açıklama Davelaar ve ark. (2005), tek bileşenli bir bellek modeli tarafından açıklanamayan anlık ve uzun süreli sonluk fenomenleri arasında ayrışmalar olduğunu, anlık ve sonluk açıklayan bir KSD'nin varlığını savunan ve bir saniye uzun süreli sonluğu açıklayan bağlamsal kaymaya dayanan mekanizmadır.
İlgili etkiler
1977'de William Crano özellikle birbirinin zıttı olduğu söylenen ilklik ve sonluk etkileri başta olmak üzere sıra etkilerinin doğasını belirten bir çalışma hazırlamaya karar verdi. Crano tarafından test edilen özellikler:
- Anlam değişimi hipotezi
- Bir listenin başındaki ögeler, katılımcıların listenin geri kalanının da uymasını beklediği bir tema oluşturur. Katılımcı, listedeki bazı kelimelerin anlamlarını belirlediği beklentiye uyacak şekilde değiştirir. Watkins ve Peynircioğlu (1984), katılımcıların kelimelerin anlamlarını değiştirerek belirlenen temadan uzaklaşarak da olsa sunulan bilgideki sapmayı azalttığını açıklamıştır.
- Tutarsızlık durumda saymama
- Katılımcılar, kendilerine sunulan önceki maddelerle tutarlı olmayan bilgileri dikkate almazlar. Başka bir deyişle, tutarsızlık durumda saymama, sunulan diğer bilgilerle tutarsız olan bilgileri tutarlı olanlardan daha az önemli görmeyi içerir (Devine ve Ostrom, 1985).
- Dikkat azaltma hipotezi
- Önce sunulan bilgilerin katılımcılar üzerinde daha sonra sunulan bilgilerden daha fazla etkisi vardır ve bu bilgiler tutarlı olsa bile öncelikli bir etkinin ortaya çıkmasına neden olur. Steiner ve Rain (1989) insanların başlangıçta sunulan bilgilere daha fazla dikkat ettiklerini, ancak kendilerine sonradan sunulan bilgilere giderek daha az dikkat ettiklerini açıklamaktadır. İlklik etkisi, katılımcıların başlangıç bilgilerine dikkat etmeleri ve daha sonra sunulan bilgileri görmezden gelmeleri nedeniyle oluşur. Öte yandan, katılımcılar sürekli olarak bilgiye dikkat etmek zorunda oldukları bir durumdaysa, sonluk etkisi oluşabilir.
Süreklilik etkisi veya gecikme etkisi, başarılı bir geri çağırma gerçekleştirdikten sonra, bir sonraki geri çağrılan ögenin, yakın bir seri konumdan ziyade, uzak bir seri konumdan gelme olasılığının düşük olduğunu tahmin eder (Kahana, Howard, Zaromb ve Wingfiend, 2002). İki ögenin seri konumu arasındaki fark seri konum gecikmesi olarak adlandırılır. Koşullu yanıt olasılığı olarak adlandırılan bir başka faktör, belirli bir seri konum gecikmesini hatırlama olasılığıdır.
Ayrıca bakınız
- Anchoring (Sabitleme/Fokalizm)
- Clive Wearing
- Serbest Hatırlama
- Henry Molaison
- İknada İlklik Yasası
- Öğrenme Eğrisi
- Hafıza Eğilimleri Listesi
- Bilişsel Eğilimler Listesi
- Sonucun İlkliği
- Öğrenme İlkeleri
- Tepe-Uç Kuralı
- Anımsama Yumrusu
Kaynakça
- Atıflar
<references group="" responsive="0">
- ^ Coleman, Andrew (2006). Dictionary of Psychology (Second Edition). Oxford University Press. p. 688.
- ^ Ebbinghaus, Hermann (1913). On memory: A contribution to experimental psychology. New York: Teachers College.
- ^ Deese and Kaufman (1957) Serial effects in recall of unorganized and sequentially organized verbal material, J Exp Psychol. 1957 Sep;54(3):180-7
- ^ a b c Murdock (1962). (PDF). Journal of Experimental Psychology. 64 (5): 482-488. 21 Aralık 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Haziran 2020. Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi: "Murdock" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: ) - ^ Howard (2002). "A Distributed Representation of Temporal Context". Journal of Mathematical Psychology. 46 (3): 269-299.
- ^ Bjork (1974). "Recency-Sensitive Retrieval Processes in Long-Term Free Recall" (PDF). Cognitive Psychology. 6 (2): 173-189. 11 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 17 Haziran 2020.
- ^ Murdock (1978). "Controlled Rehearsal in Single-Trial Free Recall". Journal of Verbal Learning and Verbal Behavior. 17 (3): 309-324.
- ^ Carlesimo (1996). "Recency effect in anterograde amneisa: Evidence for distinct memory stores underlying enhanced retrieval of terminal items in immediate and delayed recall paradigms". Neuropsychologia. 34 (3): 177-184.
- ^ Bayley (Mart 2000). "Comparison of the serial-position effect in very mild Alzheimer's disease, mild Alzheimer's disease, and amnesia associated with electroconvulsive therapy". Journal of the International Neuropsychological Society. 6 (3): 290-298.
- ^ Glenberg (1980). "A two-process account of long-term serial position effects". Journal of Experimental Psychology: Human Learning and Memory. 6 (4): 355-369.
- ^ Marshall (1972). "The effects of the elimination of rehearsal on primacy and recency". Journal of Verbal Learning and Verbal Behavior. 11 (5): 649-653.
- ^ Rundus (1980). "Maintenance rehearsal and long-term recency". Memory and Cognition. 8 (3): 226-230.
- ^ Rundus (1971). "An analysis of rehearsal processes in free recall". Journal of Experimental Psychology. 89: 63-77.
- ^ Brodie (1977). "Effects of presentation time on nominal and functional serial-position curves in free recall". Journal of Verbal Learning and Verbal Behavior. 16 (2): 185-200.
- ^ Shteingart (2013). (PDF). Journal of Experimental Psychology: General. 142 (2): 476-488. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Haziran 2020.
- ^ Asch (1946). "Forming impressions of personality". Journal of Abnormal and Social Psychology. 41 (3): 258-290.
- ^ a b Bjork & Whitten (1974). Recency sensitive retrieval processes in long-term free recall, Cognitive Psychology, 6, 173–189.
- ^ Greene (1986). "Sources of recency effects in free recall". Psychological Bulletin. 99 (12): 221-228.
- ^ Neath (1994). "Distinctiveness and serial position effects in recognition and sentence processing". Journal of Memory and Language. 33 (6): 776-795.
- ^ Howard (1999). "Contextual variability and serial position effects in free recall". Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition. 24 (4): 923-941.
- ^ Howard (2002). "A distributed representation of temporal context". Journal of Mathematical Psychology. 46 (3): 269-299.
- ^ Davelaar (2005). "The demise of short-term memory revisited: Empirical and computational investigations of recency effects". Psychological Review. 112 (1): 3-42.
- Basılı eserler
- Coluccia, E.; Gamboz, N.; Brandimonte, M. A. (2011). "Normative data for a battery of free recall, cued recall and recognition tests in the elderly Italian population". Neurol Sci. 32 (6). ss. 1103-1114. doi:10.1007/s10072-011-0747-5. (PMID) 21918879.
- Frensch, P.A. (1994). "Composition during serial learning: a serial position effect". Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition. 20 (2). ss. 423-443. doi:10.1037/0278-7393.20.2.423.
- Healy, A.F.; Havas, D.A.; Parkour, J.T. (2000). "Comparing serial position effects in semantic and episodic memory using reconstruction of order tasks". Journal of Memory and Language. 42 (2). ss. 147-167. doi:10.1006/jmla.1999.2671.
- Howard, M. W.; Kahana, M. (1999). "Contextual Variability and Serial Position Effects in Free Recall". Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition. 25 (4). ss. 923-941. CiteSeerX 10.1.1.360.18 $2. doi:10.1037/0278-7393.25.4.923.
- Kahana, M. J.; Howard, M. W.; Zaromb, F.; Wingfield, A. (2002). "Age dissociates recency and lag recency effects in free recall". Journal of Experimental Psychology. 28 (3). ss. 530-540. doi:10.1037/0278-7393.28.3.530.
Konuyla ilgili yayınlar
- Liebermann, David A. Learning and memory: An integrative approach. Belmont, CA: Thomson / Wadsworth, 2004,
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Seri konum etkisi bir kisinin bir serideki ilk ve son ogeleri en iyi ortanca ogeleri en kotu hatirlama egilimidir Bu terim Hermann Ebbinghaus tarafindan kendi uzerine yaptigi calismalar ile olusturulmustur ve bu terim hatirlama dogrulugunun bir ogenin bir calisma listesindeki konumunun bir fonksiyonu olarak degistigi bulgusuna deginmektedir Sirasi fark etmeksizin serbest hatirlama listedeki ogelerin hatirlanmasi istenildiginde insanlar listenin sonundaki ogeleri hatirlamaya baslama egilimindedir ve bu ogeleri en iyi sekilde hatirlarlar sonluk etkisi Daha onceki liste ogeleri arasinda ilk birkac oge orta ogelerden daha sik hatirlanir ilklik etkisi Seri konum efekti tarafindan olusturulan U seklindeki seri konum egrisini gosteren grafik Ilklik etkisi icin onerilen bir neden sunulan ilk ogelerin kendilerine ayrilmis daha fazla miktarda islem nedeniyle en etkin sekilde hareketsiz bellekte depolanmasidir Ilk liste ogesi kendi basina prova edilebilir ikincisi birincisi ile birlikte prova edilmek zorundadir ucuncu birincisi ve ikincisi ile birlikte ve boyle devam eder Ogeler hizli bir sekilde sunuldugunda ilklik etkisi azalir ve yavas sunuldugunda artar her bir ogenin islenmesini ve boylece kalici depolanmasini azaltan ve arttiran faktorler Daha uzun sunum listelerinin ilklik etkisini azalttigi bulunmustur Sonluk etkisi icin teorilesmis bir neden bu ogelerin geri hatirlanmasi talep edildiginde hala aktif hafizada bulunmasidir Hicbirinden yararlanmayan ogeler ortanca ogeler en kotu sekilde geri cagrilir Sonluk etkisi icin ek bir aciklama zamansal baglamla ilgilidir Mevcut zamansal baglam daha yeni ogelerin farkli bir zamansal baglamda listenin baslarinda incelenen ogelere gore daha yuksek geri hatirlama olasiligina sahip olacagini haber veren bir geri hatirlama isareti olarak kullanilabilir Araya giren bir gorev verildiginde sonluk etkisi azalir Araya giren gorevler calisan bellegi kullanir ve dikkat dagitici aktivite suresi 15 ila 30 saniyeyi asarsa sonluk etkisini bozabilir Ek olarak geri hatirlama testten hemen sonra gelirse sonluk etkisi calisilan listenin uzunluguna veya sunum hizina bakilmaksizin istikrarlidir Kalici uzun sureli hafiza olusturma kabiliyeti zayif olan amnezyaklar ilklik etkisi gostermezler ancak hatirlama calismadan hemen sonra gelirse bir sonluk etkisi gosterirler Alzheimer hastaligi olan kisiler daha dusuk bir ilklik etkisi sergiler ancak hatirlamada bir sonluk etkisi gostermezler Ilklik etkisiIlklik etkisi psikolojide ve sosyolojide kisinin ilk verilen bilgiyi daha sonra verilen bilgiden daha iyi hatirlamasina neden olan bir bilissel onyargidir Ornegin yeterince uzun bir kelime listesini okuyan bir kisinin listenin basindaki kelimeleri hatirlamasi listenin ortasindakileri hatirlamasindan daha yuksek ihtimallidir Bircok arastirmaci bu olguyu serbest hatirlama null testler yoluyla aciklamaya calismistir Coluccia Gamboz ve Brandimonte 2011 serbest hatirlamayi katilimcilarin herhangi bir telkin olmaksizin bilgileri hatirlamaya calismasi olarak aciklamaktadir 20 yuzyilin sonlarindaki bazi deneylerde kendilerine sunulan bir listede test edileceklerini bilen katilimcilarin ogeleri prova edecegi kaydedildi Ogeler sunuldugunda katilimcilar bu ogeleri kendilerine tekrar edecek ve yeni ogeler sunuldukca katilimcilar daha yeni maddelerle birlikte onceki ogeleri prova etmeye devam edeceklerdi Ilklik etkisinin ogelerin sunumu arasinda daha fazla zaman oldugunda hatirlama uzerinde daha buyuk bir etkisi oldugu boylece katilimcilarin onceki asal ogeleri prova etme sansinin daha yuksek olacagi gosterilmistir Acik prova katilimcilarin prova oruntulerini test etmek icin kullanilan bir teknikti Bu teknigin kullanildigi bir deneyde katilimcilardan akla gelen ogeleri yuksek sesle soylemeleri istendi Bu sekilde deneyci katilimcilarin listenin basindaki ogeleri listenin ortasindaki ogelerden daha cok tekrarlayacagini boylece onlari daha sik prova yapacagini ve daha sonra listenin ortasindaki ogelerden daha iyi hatirlayacagini gorebildi Brodie ve Murdock tarafindan yapilan baska bir deneyde sonluk etkisinin ilklik etkisinden kismen sorumlu oldugu bulunmustur Deneylerinde ayni zamanda acik prova teknigini kullandilar ve katilimcilarin daha onceki ogeleri daha fazla prova yapmasinin yani sira listenin basindaki kelimeleri provada daha sonra soylediklerini kesfettiler Bu sekilde daha onceki ogeler prova yolu sayesinde test sonuna daha yakindi ve kismen sonluk etkisi ile aciklanabilirdi 2013 yilinda yapilan bir arastirma ilklik etkisinin edimsel kosullama olarak da bilinen bir ogrenme sureci olan tekrarlanan secim paradigmasindaki deneyime dayali karar verme surecinde de onemli oldugunu gostermistir Yazarlar takip eden davranisin ilk odulunun degerine verilen onemi gostermis ve bu olguyu sonuc onceligi olarak ifade etmislerdir Baska bir calismada katilimcilar iki cumleden birini aldi Ornegin cumlelerin biri Steve akilli caliskan elestirel fevri ve kiskanctir digeri ise Steve kiskanc fevri elestirel caliskan ve akillidir olabilir Bu iki cumle ayni bilgileri icerir Birincisi baslangicta pozitif ozellikleri gosterirken ikincisi olumsuz ozelliklere sahiptir Arastirmacilar katilimcilarin Steve i ilk cumle verildiginde ikincisine kiyasla daha olumlu degerlendirdigini buldular Sonluk etkisiIki geleneksel teori sinifi sonluk etkisini aciklar Cift depo modelleri Bu modeller en son listelenen calisma ogelerinin oldukca erisilebilir kisa sureli ara bellekten yani insan hafizasindaki kisa sureli depodan KSD alindigini varsayar Bu daha sonra incelenen ogelerin daha once incelenen ogelere gore bir avantaja sahip olmasini saglar cunku daha onceki calisma ogelerinin uzun sureli bellek deposundan USD geriye getirilmesi icin daha fazla caba harcanmasi gerekir Bu tur modellerin onemli bir tahmini alikoyma doneminde liste sunumu ile test arasindaki sure 10 30 saniye aritmetik problemleri cozme gibi dikkat dagitici bir sunumun yenilik etkisini azaltmasidir KSD sinirli kapasiteye sahip oldugundan dikkat daginikligi daha sonraki calisma listesi ogelerini KSD den degistirir boylece testte bu ogeler sadece USD den alinabilir ve kisa sureli ara bellekten daha kolay alinabilme avantajlarini yitirebilir Bu nedenle cift depolu modeller hem anlik hatirlama gorevlerindeki sonluk etkisini hem de gecikmeli serbest geri hatirlama gorevinde boyle bir etkinin zayiflamasini basarili bir sekilde aciklar Bununla birlikte bu modelle ilgili buyuk bir sorun uyaricilar arasi zaman araligi araliksiz celdirici gorev sirasinda her calisma maddesi arasinda bir dikkat dagilmasi oldugunda gecikmeli hatirlamada gozlemlenen uzun sureli etkisini tahmin edememesidir Dikkatin dagilmasi son calisma maddesinden sonra hala mevcut oldugundan calisma maddesini KSD den sonluk etkisi azaltilacak sekilde degistirmelidir Bu uzun vadeli sonluk etkisinin varligi anlik ve uzun sureli sonluk etkilerinin ortak bir mekanizmayi paylasmasi olasiligini arttirmaktadir Tek depo modelleri Tek depo teorilerine gore dizisel konum etkilerinden tek bir mekanizma sorumludur Ilk model turu her bir liste ogesinin incelenmesi ile test arasindaki surenin bir ogenin alinirken bellek izinin goreceli rekabetciligini belirledigi goreceli zamansal farkliliga dayanmaktadir Bu modelde liste sonu ogelerinin daha belirgin ve dolayisiyla daha kolay alinabilecegi dusunulmektedir Baska bir model turu ogelerin bellekten geri alinmasinin yalnizca kisinin calisma ogesinin kendisini degil ayni zamanda calisma baglamini zihinsel temsiline bagli oldugunu one suren baglamsal degiskenlige dayanmaktadir Baglam zamanla degistiginden ve gittikce degistiginden bellek ogelerini geri almak icin yaristiginda anlik serbest hatirlama testinde daha yakin zamanda incelenen ogelerin test baglamiyla daha benzer kodlama baglamlari olacaktir ve geriye getirme olasiligi daha yuksektir Anlik serbest hatirlama disinda bu modeller gecikmeli serbest hatirlama ve surekli celdirici serbest hatirlama kosullarinda sonluk etkisinin varligini veya yoklugunu da tahmin edebilir Gecikmeli hatirlama kosullari altinda test baglami artan tutma araligiyla uzaklasarak zayiflamis bir sonluk etkisi yaratir Surekli celdirici hatirlama kosullarinda artan yorumlama araliklari calisma baglami ve test baglami arasindaki benzerlikleri azaltirken maddeler arasindaki goreli benzerlikler degismeden kalmaktadir Hatirlama islemi rekabetci oldugu surece son ogeler kazanacaktir bu nedenle bir sonluk etkisi gozlenir Oran kurali Genel olarak sonluk etkisi ile ilgili onemli bir ampirik gozlem mutlak tutma araliklari calisma sonu ile test suresi arasindaki sure veya sunumlar arasi araliklar farkli calisma ogeleri arasindaki sure olmamasidir Bunun yerine sonluk miktari ile belirlenen oran mutlak tutma araliklari ve sunumlar arasi araliklar orani oran kurali Sonuc olarak bu oran sabit kaldigi surece araliklarin mutlak degerlerinden bagimsiz olarak yenilik gozlenecektir boylece zaman olcegi degismezligi olarak bilinen bir fenomen olan tum zaman olceklerinde yenilik gozlenebilir Bu yeniligin KSD nin buyuklugune ve KSD deki ogelerin yer degistirmesini yoneten kurala bagli oldugunu varsayan cift depo modelleri ile celismektedir Olasi aciklamalar daha sonra tek ayni bir mekanizma yoluyla ortaya cikan sonluk etkisini aciklar ya da anlik ve uzun sureli sonluk etkileri icin iki farkli mekanizmayi ongorebilen farkli bir modelle yeniden aciklar Boyle bir aciklama Davelaar ve ark 2005 tek bilesenli bir bellek modeli tarafindan aciklanamayan anlik ve uzun sureli sonluk fenomenleri arasinda ayrismalar oldugunu anlik ve sonluk aciklayan bir KSD nin varligini savunan ve bir saniye uzun sureli sonlugu aciklayan baglamsal kaymaya dayanan mekanizmadir Ilgili etkiler1977 de William Crano ozellikle birbirinin zitti oldugu soylenen ilklik ve sonluk etkileri basta olmak uzere sira etkilerinin dogasini belirten bir calisma hazirlamaya karar verdi Crano tarafindan test edilen ozellikler Anlam degisimi hipotezi Bir listenin basindaki ogeler katilimcilarin listenin geri kalaninin da uymasini bekledigi bir tema olusturur Katilimci listedeki bazi kelimelerin anlamlarini belirledigi beklentiye uyacak sekilde degistirir Watkins ve Peynircioglu 1984 katilimcilarin kelimelerin anlamlarini degistirerek belirlenen temadan uzaklasarak da olsa sunulan bilgideki sapmayi azalttigini aciklamistir Tutarsizlik durumda saymama Katilimcilar kendilerine sunulan onceki maddelerle tutarli olmayan bilgileri dikkate almazlar Baska bir deyisle tutarsizlik durumda saymama sunulan diger bilgilerle tutarsiz olan bilgileri tutarli olanlardan daha az onemli gormeyi icerir Devine ve Ostrom 1985 Dikkat azaltma hipotezi Once sunulan bilgilerin katilimcilar uzerinde daha sonra sunulan bilgilerden daha fazla etkisi vardir ve bu bilgiler tutarli olsa bile oncelikli bir etkinin ortaya cikmasina neden olur Steiner ve Rain 1989 insanlarin baslangicta sunulan bilgilere daha fazla dikkat ettiklerini ancak kendilerine sonradan sunulan bilgilere giderek daha az dikkat ettiklerini aciklamaktadir Ilklik etkisi katilimcilarin baslangic bilgilerine dikkat etmeleri ve daha sonra sunulan bilgileri gormezden gelmeleri nedeniyle olusur Ote yandan katilimcilar surekli olarak bilgiye dikkat etmek zorunda olduklari bir durumdaysa sonluk etkisi olusabilir Sureklilik etkisi veya gecikme etkisi basarili bir geri cagirma gerceklestirdikten sonra bir sonraki geri cagrilan ogenin yakin bir seri konumdan ziyade uzak bir seri konumdan gelme olasiliginin dusuk oldugunu tahmin eder Kahana Howard Zaromb ve Wingfiend 2002 Iki ogenin seri konumu arasindaki fark seri konum gecikmesi olarak adlandirilir Kosullu yanit olasiligi olarak adlandirilan bir baska faktor belirli bir seri konum gecikmesini hatirlama olasiligidir Ayrica bakinizAnchoring Sabitleme Fokalizm Clive Wearing Serbest Hatirlama Henry Molaison Iknada Ilklik Yasasi Ogrenme Egrisi Hafiza Egilimleri Listesi Bilissel Egilimler Listesi Sonucun Ilkligi Ogrenme Ilkeleri Tepe Uc Kurali Animsama YumrusuKaynakcaAtiflar lt references group responsive 0 gt Coleman Andrew 2006 Dictionary of Psychology Second Edition Oxford University Press p 688 Ebbinghaus Hermann 1913 On memory A contribution to experimental psychology New York Teachers College Deese and Kaufman 1957 Serial effects in recall of unorganized and sequentially organized verbal material J Exp Psychol 1957 Sep 54 3 180 7 a b c Murdock 1962 PDF Journal of Experimental Psychology 64 5 482 488 21 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 17 Haziran 2020 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi Murdock adi farkli icerikte birden fazla tanimlanmis Bkz Kaynak gosterme Howard 2002 A Distributed Representation of Temporal Context Journal of Mathematical Psychology 46 3 269 299 Bjork 1974 Recency Sensitive Retrieval Processes in Long Term Free Recall PDF Cognitive Psychology 6 2 173 189 11 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 17 Haziran 2020 Murdock 1978 Controlled Rehearsal in Single Trial Free Recall Journal of Verbal Learning and Verbal Behavior 17 3 309 324 Carlesimo 1996 Recency effect in anterograde amneisa Evidence for distinct memory stores underlying enhanced retrieval of terminal items in immediate and delayed recall paradigms Neuropsychologia 34 3 177 184 Bayley Mart 2000 Comparison of the serial position effect in very mild Alzheimer s disease mild Alzheimer s disease and amnesia associated with electroconvulsive therapy Journal of the International Neuropsychological Society 6 3 290 298 Glenberg 1980 A two process account of long term serial position effects Journal of Experimental Psychology Human Learning and Memory 6 4 355 369 Marshall 1972 The effects of the elimination of rehearsal on primacy and recency Journal of Verbal Learning and Verbal Behavior 11 5 649 653 Rundus 1980 Maintenance rehearsal and long term recency Memory and Cognition 8 3 226 230 Rundus 1971 An analysis of rehearsal processes in free recall Journal of Experimental Psychology 89 63 77 Brodie 1977 Effects of presentation time on nominal and functional serial position curves in free recall Journal of Verbal Learning and Verbal Behavior 16 2 185 200 Shteingart 2013 PDF Journal of Experimental Psychology General 142 2 476 488 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 17 Haziran 2020 Asch 1946 Forming impressions of personality Journal of Abnormal and Social Psychology 41 3 258 290 a b Bjork amp Whitten 1974 Recency sensitive retrieval processes in long term free recall Cognitive Psychology 6 173 189 Greene 1986 Sources of recency effects in free recall Psychological Bulletin 99 12 221 228 Neath 1994 Distinctiveness and serial position effects in recognition and sentence processing Journal of Memory and Language 33 6 776 795 Howard 1999 Contextual variability and serial position effects in free recall Journal of Experimental Psychology Learning Memory and Cognition 24 4 923 941 Howard 2002 A distributed representation of temporal context Journal of Mathematical Psychology 46 3 269 299 Davelaar 2005 The demise of short term memory revisited Empirical and computational investigations of recency effects Psychological Review 112 1 3 42 Basili eserlerColuccia E Gamboz N Brandimonte M A 2011 Normative data for a battery of free recall cued recall and recognition tests in the elderly Italian population Neurol Sci 32 6 ss 1103 1114 doi 10 1007 s10072 011 0747 5 PMID 21918879 Frensch P A 1994 Composition during serial learning a serial position effect Journal of Experimental Psychology Learning Memory and Cognition 20 2 ss 423 443 doi 10 1037 0278 7393 20 2 423 Healy A F Havas D A Parkour J T 2000 Comparing serial position effects in semantic and episodic memory using reconstruction of order tasks Journal of Memory and Language 42 2 ss 147 167 doi 10 1006 jmla 1999 2671 Howard M W Kahana M 1999 Contextual Variability and Serial Position Effects in Free Recall Journal of Experimental Psychology Learning Memory and Cognition 25 4 ss 923 941 CiteSeerX 10 1 1 360 18 2 doi 10 1037 0278 7393 25 4 923 Kahana M J Howard M W Zaromb F Wingfield A 2002 Age dissociates recency and lag recency effects in free recall Journal of Experimental Psychology 28 3 ss 530 540 doi 10 1037 0278 7393 28 3 530 Konuyla ilgili yayinlarLiebermann David A Learning and memory An integrative approach Belmont CA Thomson Wadsworth 2004 978 0 534 61974 9