Sezaryen, doğumun doğal olmadığı durumlarda karın ve rahmin kesilerek bebeğin alındığı cerrahi bir işlemdir. Çok nadir durumlarda bu yöntemle rahimdeki ölü fetusun da alındığı olur. İlk modern sezaryen 1881 yılında Alman jinekolog Ferdinand Adolf Kehrer tarafından gerçekleştirilmiştir.
Sezaryen genellikle vajinal doğumun bebeğin veya annenin sağlığını riske atacağı durumlarda gerçekleştirilir. Son yıllarda sezaryen doğum Çin'de %46 gibi bir rekor seviyeye yükseldi. Diğer Asya, Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinde ise bu oran %25 gibi bir seviyededir. ABD'de sezaryen doğum oranı 2007 yılında %31.8 olarak tespit edildi. Avrupa ülkelerinde ise bu oran çok büyük farklılıklar göstermektedir: İtalya'da sezaryen doğum oranı %40 iken, bu oran Nordik ülkelerinde yalnızca %14'tür.
Etimoloji
Eski Roma hukukunda doğum sırasında ölen annenin bebeğinin rahminden kesilmesi gerektiği yazar. Bu kanunun kadınların hamile olarak gömülmemelerini söyleyen dini söylemlerden doğduğu söylenir. Vajinal doğum sonrası hayatta kalmayacağı düşünülen anneye hamileliğinin onuncu ayında en azından fetusu koruma amaçlı bu yöntem uygulanır ve fetus rahimden çıkarılırdı. Romalı lider Jül Sezar'ın bu yöntemle doğduğu spekülasyonunun gerçek olmadığı ortaya çıkmıştır. Her ne kadar Romalılar döneminde sezaryen gerçekleştirilmiş olsa bile, hiçbir klasik kaynak o dönemde böyle bir doğumdan sonra hayatta kalabilmiş bir anneyi kaydetmemiştir. Sezaryen doğum sonrası hayatta kalmayı başarabilmiş anneyi kaydeden en yakın tarih milattan sonra 1500'lü yıllardır. Sezar'ın annesi Aurelia Cotta ise milattan önce 100'lü yıllarda yaşamıştır.
Sezaryen kelimesinin "kesme" anlamına gelen caedere kelimesinden türetildiği de iddia edilir. Gaius Plinius Secundus'un Büyük İskender'in tanrısal doğumuyla ilgili söylentilere bir karşılık olarak Jül Sezar'ın atalarından biri için ab utero caeso (rahimden kesilen) bu ifadeyi kullandığı söylenir. Bu olay ve Sezar adı böyle yanlış bir etimoloji hatası meydana getirmiş olabilir. Oxford İngilizce Sözlük'te bu kelimenin caedere'den türediğine dair bir bilgi yoktur. Collins İngilizce Sözlük’te ise kelimenin kökeni olarak caedere kelimesinin geçmiş zaman hali olan caesus kelimesinin öne sürüldüğü belirtilmektedir.
Sezaryenin Jül Sezar veya Romalı diğer imparatorlarla bağlantılı olduğu başka dillerde de görülür. Örneğin modern Almanca, Danca, Felemenkçe, İsveççe ve Macarcada sezaryen kelimesi sırayla kaiserschnitt, kejsersnit, keizersnede, kejsarsnitt ve császármetszés olarak geçer ve bu tam olarak "imparator kesimi" anlamına gelir. Almanca kaiserschnitt kelimesi aynı zamanda Japon ve Kore dillerine de aynı anlamla geçmiştir.
Tarihçe
Sezaryen doğumda anne adayının hayatını yitirmediği ilk operasyon 1500’lü senelerde kaydedilmiştir. Ancak bu dönemlerde anne adayının sezaryen ile hayatını kaybetme riski %80’lerden fazla idi. Bunun sebebi ise doğum sırasında meydana gelen kan kaybının durdurulamamasıydı. Amerika’da gerçekleştirilen ilk başarılı sezaryen doğum ise 1794 senesinde Dr. Jesse Bennett tarafından West Virginia eyaletinde gerçekleştirilmiştir. Doktor, eşi Elizabeth'i ameliyat etmişti. İngiltere’de ise uygulanan ilk başarılı sezaryen operasyon 1815 yılında yapılmıştır. İtalyan profesör Eduardo Porro, 1876 senesinde sezaryen ile doğum yapan kadınların operasyon sırasında rahimlerinin de alınmasını gerektiğini öne sürmüştür. Bu sebeple de ameliyatlarında doğumdan sonra rahmi de almıştır. Bu sayede kanamayı durdurduğunu ve enfeksiyon riskini azalttığını düşünmüştür. Sezaryen operasyonlarında kendiliğinden eriyen dikişler henüz kullanılmamaya başlamıştır. Kendiliğinden eriyen dikişler, enfeksiyon riskini azaltmaktadır. Dikiş atılması ve dikişlerin alınması enfeksiyon riskini arttıracaktır. Enfeksiyon riskini azaltmak amacıyla 1928 senesinde penisilin geliştirildi. Günümüze kadar sezaryen operasyonları oldukça geliştirilmiştir. Annenin ölme, kanama, enfeksiyon riskleri ciddi oranlarda azaltılmıştır. Günümüzde sezaryen operasyonlar rutin şekilde uygulanabilen doğum yöntemi olarak da kabul edilmiştir. Ancak sezaryenin bir ameliyat olduğu unutulmamalı ve yalnızca gerekli durumlar uygulanmasının sağlıklı olacağı akıldan çıkarılmamalıdır.
Belirlenmesi
Eğer bebek anne karnında yan duruyor ve anne adayının doğum yolu tamamen kapalı ise normal yollar ile doğum yapmak imkânsız bir hal alır. Şayet bebek çok iri ise yine sezaryen tercih edilmesi gereken doğum yapma yollarındandır. Doğum yolu başlangıcında bir darlık söz konusu ise ve doğum yolunun önü kapalı ise bebek kesinlikle normal yol ile dünyaya gelemez. Bu nedenle sezaryen yapılması en uygun olan yöntemdir. Gebelik boyunca anne adaylarını huzursuz eden en önemli konu normal doğum yapıp yapamayacağını düşünmesidir. Normal doğum yapma olasılığı % 80 olurken geri kalan % 20’ lik oranlarda normal doğum şansı oldukça düşüktür. Ancak sezaryen doğum günümüzde çok yaygınlaşan bir uygulama olarak kullanılmaktadır. Daha önceki dönemlerde ilk olarak anne sağlığı ön planda tutulurken şu an anne ve bebek sağlığı birlikte ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle de sezaryen çok yaygınlaşarak tercih edilmektedir.
Riskler
- Sezaryen ile doğum mecbur kalmadıkça tavsiye edilen bir doğum tekniği değildir. Çünkü sezaryen doğumdan ziyade bir nevi operasyon gerektiren bir işlemdir. Karın bölgesine kesi uygulanmaktadır. Uygulanan kesi ile karın iç kısmında iltihap tehlikesi her zaman vardır. Ayrıca kesiye uygulanan dikişlerde kanama ve enfeksiyon oluşabilir.
- Sezaryen doğumlarda vajinal doğumlara oranla kan kaybı daha yüksektir. Sezaryen doğum şayet 2. Ya da 3. Defa uygulanıyor ise ilk doğuma oranla daha fazla risk oluşmaktadır. Oluşabilecek riskin nedeni ise ilk doğumda muhtemel karın içinde yapışıklıklar oluşmuştur. İdrar yollarında hasar oluşma riski vardır.
- Sezaryen doğum sonrası dikiş uygulanan alanda oluşan ağrılar annenin hareketlerinde kısıtlama yaratacağından dolayı bebeğini emzirmesinde zorluk yaşayabilir.
- Sezaryen doğum şayet genel anestezi yardımı ile yapılmışsa anestezi ile alakalı problemler gelişebilir. Ayrıca sezaryen doğumlarda annenin hayatı normal doğumlara oranla yaklaşık olarak 4 kat daha tehlike altındadır.
Sezaryen tartışmaları
Dünya
Dünya Sağlık Örgütü Haziran 2010 tarihinde sezaryen doğum ile ilgili önermiş oldukları %15 ideal oranını geri çekti. Resmi açıklamasında "İdeal bir oran verebilmek için herhangi bir deneysel kanıt yoktur. Sezaryene ihtiyaç duyan her kadın buna sahip olacaktır, önemli olan da budur." ifadesini kullandı.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü sezaryen doğum oranındaki artışın, tek başına, endişeye sebep olmayacağını fakat üreme modelini değiştirebileceğini belirtti: "Dünya Sağlık Örgütü bir toplum için ideal sezaryen doğum oranının %15 olduğunu belirledi. Bir cerrah ise belirlenen bu oranın tutarlılığının olmadığını, ideal oran ile ilgili suni açıklamaların yapılmaması gerektiğini belirtti. İdeal sezaryen doğum oranına erişme hedefi anne ve yeni doğacak bebeğin muhtemel en iyi sonuca varması üzerine inşa edilmelidir. İdeal sezaryen oranı bireysel ve sosyal durumlara bağlı olarak farklılık gösterecektir."
Son yıllarda sezaryen doğum oranı hızlı bir şekilde arttı. Bunun gelişen teknolojiyle birlikte annenin doğum öncesi konuyla ilgili çok fazla bilgi edindiği ve buna bağlı stresten kaynaklanabileceği iddia edilir. Bazıları ise sezaryen doğumun normal doğuma göre daha pahalı olmasından dolayı doktorlar tarafından daha çabuk önerildiğini iddia eder. Bu konu üzerinde yapılacak araştırma ve analizlerde ücret faktörünün de göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilir.
Konu hakkında Royal College of Midwives genel sekreteri Louise Silverton toplumun acı ve hastalığa karşı toleransının çok büyük bir ölçüde düştüğünü kaydeder ve kadınların normal doğum acısından korktuklarını, sezaryen yaptıkları takdirde herhangi bir acı hissetmeyeceklerini düşündüklerini belirtir. Silverton kadınların doğum yapma öz güvenlerini kaybettiklerini iddia eder. Silverton'ın analizleri bazı cerrahlar arasında tartışma yarattı. Farklı üniversitelerden doktorlar Silverton'ın görüşlerini destekleyecek herhangi bir kanıtın olmadığını söyledi.
Türkiye
2012 yılında Türkiye'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuyla ilgili şunları söyledi: “Ben sezaryenle doğuma karşı olan bir Başbakanım ve bunların planlı yapıldığından, özellikle planlı yapıldığını biliyorum. Bunun bu ülke nüfusunun artmaması için atılan adımlar olduğunu biliyorum. Bunun bir taraftan da kendilerine mali kaynak teşkil etmesi için atılan adımlar olduğunu biliyorum ve bununla bu ülkenin nüfusu bir yerde donduruluyor."
Bu sözler üzerine başlayan tartışmada konu günlerce tartışıldı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “Gereksiz yere sezaryen oranlarını çok yükseltmiş olan özel hastanelerle ilgili yaptırımlarımız olacak. Bunu da önümüzdeki aylardan itibaren bütün Türkiye'de yaşayacağız” dedi.
Toplumun değişik kesimlerinden bu açıklamalara tepki geldi. CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, “Başbakanın açıklamasını son derece hazin buluyorum. Başbakan’ın kadının bedeni üzerinden siyaset yapmayı bırakması gerekiyor, özetle diyorum ki Başbakan ‘vajina’ bekçiliğini bıraksın” yanıtını verdi.
CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur da, “Artık bırakın Başbakan olarak bu erkek milleti kadınların bedenleri üzerinden ellerini çeksinler. Ben bu tavrın bir zamanlar başörtüsü yasaklarından muzdarip bir parti başkanının ağzına yakıştıramıyorum” dedi.
Sezaryende seçim hakkı
Sezaryen, cerrahi bir girişimdir. Bu sebeple de yalnızca gerekli durumlarda uygulanması önerilmektedir. Anne adayı için en ideal ve doğal doğum yöntemi, normal doğum olarak kabul edilmektedir. Bu sebeple de şartlar uygunsa anne adayı normal doğuma alınmaktadır. Ancak, anne adayının tercihine göre sezaryen doğum da yapılabilmektedir. Tercihe bağlı doğum yöntemi tercih edilmesi, doktorlar tarafından önerilmemektedir.
Anestezi
Sezaryen doğumlar mecburen anestezi yardımı ile yapılır. Ameliyatlarda genel olarak genel anestezi kullanılır. Ayrıca bazı durumlarda sadece belden alt tarafı etkisiz hale getirmek için epidural anestezi kullanımı da tercih edilmektedir. Spinal anestezi ile anne adayı doğum boyunca ağrı hissine maruz kalmaz ve bebeğinin doğumuna şahit olur. Spinal anestezinin bir başka avantajı ise, doğumdan sonra annelerin bebekleri ile daha çabuk temas haline geçebilmeleridir. Dezavantajı olarak; idrar kontrolü kaybedileceğinden anneye sonda takılması ve birkaç saat için bacaklarda his kaybına neden olabileceği sayılabilir.
Sezaryen, iki tür anestezi ile uygulanabilir. Genel anestezi uygulandığında, hasta tamamen uyutulmaktadır. Diğer anestezi yöntemi ise belden aşağısının uyuşturulmasıdır. Bu anestezi türü de ikiye ayrılmaktadır: spinal ve epidural anestezi. Bu anestezi şeklinde hastanın bilinci açıktır ancak belden aşağısı uyuşuktur. Spinal ve epidural anestezide belden omuriliğe ilaç uygulanır. Spinal anestezide etki, ilaç uygulanır uygulanmaz başlar. Epidural anestezide ise etki 20 dakika sonra başlar. Spinal anestezinin etki süresi kısadır. İlaç yalnızca bir defa uygulanmaktadır. Epidural anestezi de ise etki süresi daha uzundur ve gerekli durumlarda ilaç tekrar verilebilir.
Sezaryen sonrası vajinal doğum
İlk doğumunu sezaryen ile gerçekleştiren bir annenin daha sonra normal doğum yapma olasılığı vardır. Ancak normal doğum ile başarı şansı % 60 oranlarındadır. İlk doğumda sezaryen ile doğum gerçekleştiren annelerde ikinci doğumda sezaryen yapılmasına neden olan durum devam etmeyebilir. Mesela annede çatı darlığı sorunu var ise ve ilk doğum sezaryen ile gerçekleşmişse ikinci doğum sezaryen olarak yapılabilir. Fakat ilk doğumda bebeğin iriliği ya da daha farklı nedenlerden sezaryen ile doğum yapılmış ise ikinci doğum muhtemel normal doğum olarak gerçekleştirilir. Sezaryen ile gerçekleşen ilk doğumdan sonra ikinci doğum normal olacak ise doğum eylemi yavaş bir şekilde ilerleyebilir. Ancak anne adayına uygulanan suni sancı ile doğum eylemi hızlandırılarak gerçekleştirilebilir.
İyileşme dönemi
Sezaryen doğumdan sonra hastanede kalış süresi 1-3 gün arasındadır. İyileşme süreci, normal doğuma göre daha uzundur. Dikişler bir hafta sonra alınır. Dikiş yöntemine göre, eriyen dikişler kullanılmış ise, bir hafta sonra dikişler kendiliğinden erir. Sezaryen doğum sonrası kesiklerin veya yaraların iyileşmesi ortalama 4 – 6 hafta kadar sürer.[]
Dış bağlantılar
- International Cesarean Awareness Network12 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- How to Avoid a Cesarean Section[]
Kaynakça
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 8 Mart 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Haziran 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 30 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 20 Haziran 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Eylül 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Haziran 2012.
- ^ Caesarean section: etymology and early history South African Journal of Obstetrics and Gynaecology, August, 2009 by Pieter W.J. van Dongen
- ^ "As there was a cultural taboo against burying an undelivered woman in Roman and German societies, according to Lex Caesarea..." U Högberg, E Iregren, CH Siven, "Maternal deaths in medieval sweden: an osteological and life table analysis", Journal of Biosocial Science, 1987, 19: 495–503 Cambridge University Press
- ^ . 3 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2012.
- ^ "Bad Medicine: Misconceptions and Misuses Revealed," by Christopher Wanjek, p. 5 (John Wiley & Sons, 2003)
- ^ "...could not survive the trauma of a Caesarean" Oxford Classical Dictionary, Third Edition, "Childbirth"
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Haziran 2012.
- ^ "Caesarean section: etymology and early history", South African Journal of Obstetrics and Gynaecology, August, 2009 by Pieter W.J. van Dongen
- ^ . Ensonhaber. 10 Aralık 2018. 25 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2023.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Ekim 2015.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Kasım 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Haziran 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 18 Kasım 2018 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 21 Haziran 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Kasım 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Haziran 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Haziran 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Haziran 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 30 Haziran 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Haziran 2012.
- ^ . 27 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sezaryen dogumun dogal olmadigi durumlarda karin ve rahmin kesilerek bebegin alindigi cerrahi bir islemdir Cok nadir durumlarda bu yontemle rahimdeki olu fetusun da alindigi olur Ilk modern sezaryen 1881 yilinda Alman jinekolog Ferdinand Adolf Kehrer tarafindan gerceklestirilmistir Sezaryen yontemi ile gerceklestirilen bir dogum ani Sezaryen genellikle vajinal dogumun bebegin veya annenin sagligini riske atacagi durumlarda gerceklestirilir Son yillarda sezaryen dogum Cin de 46 gibi bir rekor seviyeye yukseldi Diger Asya Avrupa ve Latin Amerika ulkelerinde ise bu oran 25 gibi bir seviyededir ABD de sezaryen dogum orani 2007 yilinda 31 8 olarak tespit edildi Avrupa ulkelerinde ise bu oran cok buyuk farkliliklar gostermektedir Italya da sezaryen dogum orani 40 iken bu oran Nordik ulkelerinde yalnizca 14 tur EtimolojiEski Roma hukukunda dogum sirasinda olen annenin bebeginin rahminden kesilmesi gerektigi yazar Bu kanunun kadinlarin hamile olarak gomulmemelerini soyleyen dini soylemlerden dogdugu soylenir Vajinal dogum sonrasi hayatta kalmayacagi dusunulen anneye hamileliginin onuncu ayinda en azindan fetusu koruma amacli bu yontem uygulanir ve fetus rahimden cikarilirdi Romali lider Jul Sezar in bu yontemle dogdugu spekulasyonunun gercek olmadigi ortaya cikmistir Her ne kadar Romalilar doneminde sezaryen gerceklestirilmis olsa bile hicbir klasik kaynak o donemde boyle bir dogumdan sonra hayatta kalabilmis bir anneyi kaydetmemistir Sezaryen dogum sonrasi hayatta kalmayi basarabilmis anneyi kaydeden en yakin tarih milattan sonra 1500 lu yillardir Sezar in annesi Aurelia Cotta ise milattan once 100 lu yillarda yasamistir Sezaryen kelimesinin kesme anlamina gelen caedere kelimesinden turetildigi de iddia edilir Gaius Plinius Secundus un Buyuk Iskender in tanrisal dogumuyla ilgili soylentilere bir karsilik olarak Jul Sezar in atalarindan biri icin ab utero caeso rahimden kesilen bu ifadeyi kullandigi soylenir Bu olay ve Sezar adi boyle yanlis bir etimoloji hatasi meydana getirmis olabilir Oxford Ingilizce Sozluk te bu kelimenin caedere den turedigine dair bir bilgi yoktur Collins Ingilizce Sozluk te ise kelimenin kokeni olarak caedere kelimesinin gecmis zaman hali olan caesus kelimesinin one suruldugu belirtilmektedir Sezaryenin Jul Sezar veya Romali diger imparatorlarla baglantili oldugu baska dillerde de gorulur Ornegin modern Almanca Danca Felemenkce Isvecce ve Macarcada sezaryen kelimesi sirayla kaiserschnitt kejsersnit keizersnede kejsarsnitt ve csaszarmetszes olarak gecer ve bu tam olarak imparator kesimi anlamina gelir Almanca kaiserschnitt kelimesi ayni zamanda Japon ve Kore dillerine de ayni anlamla gecmistir TarihceSezaryen dogumda anne adayinin hayatini yitirmedigi ilk operasyon 1500 lu senelerde kaydedilmistir Ancak bu donemlerde anne adayinin sezaryen ile hayatini kaybetme riski 80 lerden fazla idi Bunun sebebi ise dogum sirasinda meydana gelen kan kaybinin durdurulamamasiydi Amerika da gerceklestirilen ilk basarili sezaryen dogum ise 1794 senesinde Dr Jesse Bennett tarafindan West Virginia eyaletinde gerceklestirilmistir Doktor esi Elizabeth i ameliyat etmisti Ingiltere de ise uygulanan ilk basarili sezaryen operasyon 1815 yilinda yapilmistir Italyan profesor Eduardo Porro 1876 senesinde sezaryen ile dogum yapan kadinlarin operasyon sirasinda rahimlerinin de alinmasini gerektigini one surmustur Bu sebeple de ameliyatlarinda dogumdan sonra rahmi de almistir Bu sayede kanamayi durdurdugunu ve enfeksiyon riskini azalttigini dusunmustur Sezaryen operasyonlarinda kendiliginden eriyen dikisler henuz kullanilmamaya baslamistir Kendiliginden eriyen dikisler enfeksiyon riskini azaltmaktadir Dikis atilmasi ve dikislerin alinmasi enfeksiyon riskini arttiracaktir Enfeksiyon riskini azaltmak amaciyla 1928 senesinde penisilin gelistirildi Gunumuze kadar sezaryen operasyonlari oldukca gelistirilmistir Annenin olme kanama enfeksiyon riskleri ciddi oranlarda azaltilmistir Gunumuzde sezaryen operasyonlar rutin sekilde uygulanabilen dogum yontemi olarak da kabul edilmistir Ancak sezaryenin bir ameliyat oldugu unutulmamali ve yalnizca gerekli durumlar uygulanmasinin saglikli olacagi akildan cikarilmamalidir BelirlenmesiEger bebek anne karninda yan duruyor ve anne adayinin dogum yolu tamamen kapali ise normal yollar ile dogum yapmak imkansiz bir hal alir Sayet bebek cok iri ise yine sezaryen tercih edilmesi gereken dogum yapma yollarindandir Dogum yolu baslangicinda bir darlik soz konusu ise ve dogum yolunun onu kapali ise bebek kesinlikle normal yol ile dunyaya gelemez Bu nedenle sezaryen yapilmasi en uygun olan yontemdir Gebelik boyunca anne adaylarini huzursuz eden en onemli konu normal dogum yapip yapamayacagini dusunmesidir Normal dogum yapma olasiligi 80 olurken geri kalan 20 lik oranlarda normal dogum sansi oldukca dusuktur Ancak sezaryen dogum gunumuzde cok yayginlasan bir uygulama olarak kullanilmaktadir Daha onceki donemlerde ilk olarak anne sagligi on planda tutulurken su an anne ve bebek sagligi birlikte on planda tutulmaktadir Bu nedenle de sezaryen cok yayginlasarak tercih edilmektedir RisklerSezaryen ile dogum mecbur kalmadikca tavsiye edilen bir dogum teknigi degildir Cunku sezaryen dogumdan ziyade bir nevi operasyon gerektiren bir islemdir Karin bolgesine kesi uygulanmaktadir Uygulanan kesi ile karin ic kisminda iltihap tehlikesi her zaman vardir Ayrica kesiye uygulanan dikislerde kanama ve enfeksiyon olusabilir Sezaryen dogumlarda vajinal dogumlara oranla kan kaybi daha yuksektir Sezaryen dogum sayet 2 Ya da 3 Defa uygulaniyor ise ilk doguma oranla daha fazla risk olusmaktadir Olusabilecek riskin nedeni ise ilk dogumda muhtemel karin icinde yapisikliklar olusmustur Idrar yollarinda hasar olusma riski vardir Sezaryen dogum sonrasi dikis uygulanan alanda olusan agrilar annenin hareketlerinde kisitlama yaratacagindan dolayi bebegini emzirmesinde zorluk yasayabilir Sezaryen dogum sayet genel anestezi yardimi ile yapilmissa anestezi ile alakali problemler gelisebilir Ayrica sezaryen dogumlarda annenin hayati normal dogumlara oranla yaklasik olarak 4 kat daha tehlike altindadir Sezaryen tartismalariDunya Dunya Saglik Orgutu Haziran 2010 tarihinde sezaryen dogum ile ilgili onermis olduklari 15 ideal oranini geri cekti Resmi aciklamasinda Ideal bir oran verebilmek icin herhangi bir deneysel kanit yoktur Sezaryene ihtiyac duyan her kadin buna sahip olacaktir onemli olan da budur ifadesini kullandi ABD Ulusal Saglik Enstitusu sezaryen dogum oranindaki artisin tek basina endiseye sebep olmayacagini fakat ureme modelini degistirebilecegini belirtti Dunya Saglik Orgutu bir toplum icin ideal sezaryen dogum oraninin 15 oldugunu belirledi Bir cerrah ise belirlenen bu oranin tutarliliginin olmadigini ideal oran ile ilgili suni aciklamalarin yapilmamasi gerektigini belirtti Ideal sezaryen dogum oranina erisme hedefi anne ve yeni dogacak bebegin muhtemel en iyi sonuca varmasi uzerine insa edilmelidir Ideal sezaryen orani bireysel ve sosyal durumlara bagli olarak farklilik gosterecektir Son yillarda sezaryen dogum orani hizli bir sekilde artti Bunun gelisen teknolojiyle birlikte annenin dogum oncesi konuyla ilgili cok fazla bilgi edindigi ve buna bagli stresten kaynaklanabilecegi iddia edilir Bazilari ise sezaryen dogumun normal doguma gore daha pahali olmasindan dolayi doktorlar tarafindan daha cabuk onerildigini iddia eder Bu konu uzerinde yapilacak arastirma ve analizlerde ucret faktorunun de goz onunde bulundurulmasi gerektigi belirtilir Konu hakkinda Royal College of Midwives genel sekreteri Louise Silverton toplumun aci ve hastaliga karsi toleransinin cok buyuk bir olcude dustugunu kaydeder ve kadinlarin normal dogum acisindan korktuklarini sezaryen yaptiklari takdirde herhangi bir aci hissetmeyeceklerini dusunduklerini belirtir Silverton kadinlarin dogum yapma oz guvenlerini kaybettiklerini iddia eder Silverton in analizleri bazi cerrahlar arasinda tartisma yaratti Farkli universitelerden doktorlar Silverton in goruslerini destekleyecek herhangi bir kanitin olmadigini soyledi Turkiye 2012 yilinda Turkiye de Basbakan Recep Tayyip Erdogan konuyla ilgili sunlari soyledi Ben sezaryenle doguma karsi olan bir Basbakanim ve bunlarin planli yapildigindan ozellikle planli yapildigini biliyorum Bunun bu ulke nufusunun artmamasi icin atilan adimlar oldugunu biliyorum Bunun bir taraftan da kendilerine mali kaynak teskil etmesi icin atilan adimlar oldugunu biliyorum ve bununla bu ulkenin nufusu bir yerde donduruluyor Bu sozler uzerine baslayan tartismada konu gunlerce tartisildi Saglik Bakani Recep Akdag Gereksiz yere sezaryen oranlarini cok yukseltmis olan ozel hastanelerle ilgili yaptirimlarimiz olacak Bunu da onumuzdeki aylardan itibaren butun Turkiye de yasayacagiz dedi Toplumun degisik kesimlerinden bu aciklamalara tepki geldi CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazliaka Basbakanin aciklamasini son derece hazin buluyorum Basbakan in kadinin bedeni uzerinden siyaset yapmayi birakmasi gerekiyor ozetle diyorum ki Basbakan vajina bekciligini biraksin yanitini verdi CHP Istanbul Milletvekili Melda Onur da Artik birakin Basbakan olarak bu erkek milleti kadinlarin bedenleri uzerinden ellerini ceksinler Ben bu tavrin bir zamanlar basortusu yasaklarindan muzdarip bir parti baskaninin agzina yakistiramiyorum dedi Sezaryende secim hakkiSezaryen cerrahi bir girisimdir Bu sebeple de yalnizca gerekli durumlarda uygulanmasi onerilmektedir Anne adayi icin en ideal ve dogal dogum yontemi normal dogum olarak kabul edilmektedir Bu sebeple de sartlar uygunsa anne adayi normal doguma alinmaktadir Ancak anne adayinin tercihine gore sezaryen dogum da yapilabilmektedir Tercihe bagli dogum yontemi tercih edilmesi doktorlar tarafindan onerilmemektedir AnesteziSezaryen dogumlar mecburen anestezi yardimi ile yapilir Ameliyatlarda genel olarak genel anestezi kullanilir Ayrica bazi durumlarda sadece belden alt tarafi etkisiz hale getirmek icin epidural anestezi kullanimi da tercih edilmektedir Spinal anestezi ile anne adayi dogum boyunca agri hissine maruz kalmaz ve bebeginin dogumuna sahit olur Spinal anestezinin bir baska avantaji ise dogumdan sonra annelerin bebekleri ile daha cabuk temas haline gecebilmeleridir Dezavantaji olarak idrar kontrolu kaybedileceginden anneye sonda takilmasi ve birkac saat icin bacaklarda his kaybina neden olabilecegi sayilabilir Sezaryen iki tur anestezi ile uygulanabilir Genel anestezi uygulandiginda hasta tamamen uyutulmaktadir Diger anestezi yontemi ise belden asagisinin uyusturulmasidir Bu anestezi turu de ikiye ayrilmaktadir spinal ve epidural anestezi Bu anestezi seklinde hastanin bilinci aciktir ancak belden asagisi uyusuktur Spinal ve epidural anestezide belden omurilige ilac uygulanir Spinal anestezide etki ilac uygulanir uygulanmaz baslar Epidural anestezide ise etki 20 dakika sonra baslar Spinal anestezinin etki suresi kisadir Ilac yalnizca bir defa uygulanmaktadir Epidural anestezi de ise etki suresi daha uzundur ve gerekli durumlarda ilac tekrar verilebilir Sezaryen sonrasi vajinal dogumIlk dogumunu sezaryen ile gerceklestiren bir annenin daha sonra normal dogum yapma olasiligi vardir Ancak normal dogum ile basari sansi 60 oranlarindadir Ilk dogumda sezaryen ile dogum gerceklestiren annelerde ikinci dogumda sezaryen yapilmasina neden olan durum devam etmeyebilir Mesela annede cati darligi sorunu var ise ve ilk dogum sezaryen ile gerceklesmisse ikinci dogum sezaryen olarak yapilabilir Fakat ilk dogumda bebegin iriligi ya da daha farkli nedenlerden sezaryen ile dogum yapilmis ise ikinci dogum muhtemel normal dogum olarak gerceklestirilir Sezaryen ile gerceklesen ilk dogumdan sonra ikinci dogum normal olacak ise dogum eylemi yavas bir sekilde ilerleyebilir Ancak anne adayina uygulanan suni sanci ile dogum eylemi hizlandirilarak gerceklestirilebilir Iyilesme donemiSezaryen dogumdan sonra hastanede kalis suresi 1 3 gun arasindadir Iyilesme sureci normal doguma gore daha uzundur Dikisler bir hafta sonra alinir Dikis yontemine gore eriyen dikisler kullanilmis ise bir hafta sonra dikisler kendiliginden erir Sezaryen dogum sonrasi kesiklerin veya yaralarin iyilesmesi ortalama 4 6 hafta kadar surer kaynak belirtilmeli Dis baglantilarInternational Cesarean Awareness Network12 Subat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde How to Avoid a Cesarean Section olu kirik baglanti Kaynakca Arsivlenmis kopya 8 Mart 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Haziran 2012 Arsivlenmis kopya PDF 30 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 20 Haziran 2012 Arsivlenmis kopya 9 Eylul 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Haziran 2012 Caesarean section etymology and early history South African Journal of Obstetrics and Gynaecology August 2009 by Pieter W J van Dongen As there was a cultural taboo against burying an undelivered woman in Roman and German societies according to Lex Caesarea U Hogberg E Iregren CH Siven Maternal deaths in medieval sweden an osteological and life table analysis Journal of Biosocial Science 1987 19 495 503 Cambridge University Press 3 Nisan 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Haziran 2012 Bad Medicine Misconceptions and Misuses Revealed by Christopher Wanjek p 5 John Wiley amp Sons 2003 could not survive the trauma of a Caesarean Oxford Classical Dictionary Third Edition Childbirth Arsivlenmis kopya 19 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Haziran 2012 Caesarean section etymology and early history South African Journal of Obstetrics and Gynaecology August 2009 by Pieter W J van Dongen Ensonhaber 10 Aralik 2018 25 Ocak 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Temmuz 2023 Arsivlenmis kopya 25 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Ekim 2015 Arsivlenmis kopya 18 Kasim 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Haziran 2012 Arsivlenmis kopya PDF 18 Kasim 2018 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 21 Haziran 2012 Arsivlenmis kopya 13 Kasim 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Haziran 2012 Arsivlenmis kopya 3 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Haziran 2012 Arsivlenmis kopya 29 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Haziran 2012 Arsivlenmis kopya 30 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Haziran 2012 27 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi