Sultan Alâeddin Camii, 12. yüzyılda Ankara'da İç Kale’nin girişinde, Selçuklu meliki Muhyiddin Mesud tarafından yaptırılmış camidir.
Sultan Alaeddin Camii | |
Temel bilgiler | |
---|---|
Konum | Altındağ, Ankara, Türkiye |
Koordinatlar | 39°56′21″K 32°51′52″D / 39.93917°K 32.86444°D |
İnanç | İslam |
Durum | Etkin |
Mimari | |
Tamamlanma | 1197 |
Özellikler | |
Minare sayısı | 1 |
Minare yüksekliği | 30 metre |
Ankara’nın en eski camisidir.II. Alaeddin Keykubad döneminde onarılmıştır ve bu yüzden “Alâeddin Camii” olarak bilinir. Osmanlı Sultanı II. Murat devrinde de onarım gören yapı, bazı kaynaklarda “Muradiye Camii” olarak anılır ancak halk arasında ve kaynaklarda “Alâeddin” ismi hiç terk edilmemiştir.
II. Kılıçarslan’ın oğullarından Muhyiddin Mesud’un Ankara’da hüküm sürdüğü devirde sarayla birlikte yapılmıştır.
Çivi çakmaların kullanıldığı sahte kündekâri tekniğiyle ile yapılmış ahşap minberi, doğusunda daha evvel inşa edilmiş eski Eski Camisi, batısındaki Selçuklu Sarayı, kuzeyindeki son cemaat yeri ve onun üstündeki kadınlar mahfeli ile sanat tarihi açısından önem taşır.
Tarihçe
Ankara Kalesi’nin 1073’te Türkler tarafından fethedilmesinden sonra 12. yüzyılın ikinci çeyreğine kadar şehirdeki Müslüman nüfus fazla değildi, bu dönemde Müslümanların diğer İslam şehirlerinin pek çoğunda olduğu gibi genellikle terkedilen veya ortak kullanılan Bizans mabetlerinde ibadet ettikleri düşünülür. Alâeddin Camii’nin doğusundaki, 15.92 m. uzunluğa ve en geniş yerde 9.13 m genişliğe sahip, günümüzde üstü tamamen açık olan alan, Türkler’in 1073’te Ankara Kalesini fethettikten sonra yaptıkları ilk cami idi (Eski Cami). Hemen batısında bir de kilisenin bulunduğu düşünülen Eski Cami, iç kaledeki mekân darlığı yüzünden çok küçük ebatlı idi. Bu yapıdan günümüze gelen en önemli unsur üst yarısı tamamen yıkılmış olan ve iki kademe halinde derinleşen mihraptır.
Anadolu Selçuklu Devleti toprakları II.Kılıçarslan tarafından oğulları arasında pay edildiğinde kendisine Ankara toprakları verilen Muhyiddin Mesud, 1186-1204 yılları arasında bu şehirde yaşadı. Ankara’da hüküm sürdüğü dönemde şehirde bir saray yaptırdığı; günümüzde Alâeddin Camii olarak adlandırılan camiyi sarayla birlikte inşa ettirdiği düşünülür. Kıble duvarının batı ucunda bulunan ve küçük bir dehlize açılan kapıdan saraya bağlantı sağladığı ihtimali üzerinde durulur
Caminin minber kitabesinde minberin cami ile birlikte yapıldığı ifade edilir ve Hicri Safer 594 (Miladi Kasım 1197) tarihi yer alır. Kimi araştırmacılar bunun 574 (1178) olarak da okunabileceğini belirtmişlerdir ve caminin girişine 1178 tarihi yazılmıştır.
Caminin kuzeyindeki son cemaat yeri ile üstündeki kadınlar mahfeli cami ile birlikte yapılmıştır. Anadolu’daki son cemaat yeri ve üst katta kadınlar mahfeli olan ilk camidir. Hacı Bayram, İbadullah, Ağaç Ayak ve Zincirli camileri gibi pek çok esere ilham vermiştir.
Muhyiddin Mesud’un bağımsız bir melik gibi hareket etmesi, kardeşi Rükneddin Süleyman Şah’ın şehri kuşatmasına sebep olmuştur. Uzun süren bu kuşatmada caminin ağır darbeler aldığı sanılıyor. 1204’te şehri teslim etmek zorunda kalan Muhyiddin Mesud öldürülmüş ve taht kavgaları sürüp giderken birkaç sene sonra Alâeddin Keykubad Ankara’ya sığınmıştır. Ankara’da iki yıl kalan Keykubad’in camiyi yenilediği kabul edilir. Ancak Keykubad, 1213’te şehri ağabeyi Keykavus’a terk etmek zorunda kalmıştır. Kalenin hemen bitişiğinde yer alan caminin bu kuşatmada da hasar görmüş olması muhtemeldir.
Yapı 361 yılında Sultan Orhan’ın valisi Sülü Paşa ve II. Murad devrinde 1433 yılında Şerif Sünbül Hatun tarafından onartılmış; II. Abdülhamid devrinde 1895 yılında tekrar onarım görmüştür. Cumhuriyet devrinde ise 1954 ve 1985 yıllarında da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır. Geçirdiği birçok tamirle aslî mimarisini epeyce kaybetmiştir.
Mimari özellikleri
Kıbleye dik olarak yerleştirilmiş dikdörtgen planlı düz tavanlı bir harim ile kuzeyde devşirme sütunlar üzerine yine düz tavanlı olarak inşa edilen bir son cemaat yerinden meydana gelir. Üstü ahşap düz tavanla örtülüdür.
Kuzeyde giriş kapısının iki yanında, son cemaat yerine açılan iki, batıda altta ve üstte üçer, doğuda altta üç ve kıblede üstte beş olmak üzere, toplam onaltı pencere ile aydınlanır. Ayrıca kadınlar mahfilinde de kuzeye açılan üç pencere bulunur.
Harimin kuzeyinde giriş kapısının iki yanında müezzin mahfili ve üstte de oyma kafes usulü ile yapılmış, giriş kapısı üzerindeki orta kısmı yarım daire şekilli kadınlar mahfeli yer alır. Mihrap, 1895 yılındaki onarımdan kalmadır.
Kitabeleri
Mabedin dışında mermere oyularak yazılmış dört satırlık imar kitabesi, kapı üzerinde üçer satırdan oluşan iki adet tamir kitabesi ve minberde yine imar kitabesi bulunur.
Sol taraftaki tamir kitabesi miladi 1361 yılı tarihlidir ve Türkçesi şu şekildedir: "Büyük efendimiz ulu Sultan (Tanrı mülkünü ebedi kılsın) cemaatinden Lulu Paşa 763 (hicri) senesinde bu mübarek camiyi tamir etti."
Sağ taraftaki tamir kitabesi miladi 1433 tarihlidir ve Türkçesi şu şekildedir: "Tanrı'nın mağrifetini dilemek için bu kutlu mescidi Mehmet Han oğlu Murat Han saltanatı günlerinde Şerife Sünbül Hatun 837 (hicri) yılında tamir ettirdi."
Minberi
Mabedin minberi, dönemin ağaç işçiliğini taşıyan en güzel örneklerdendir. Ceviz ağacından oyularak Çivi çakmaların kullanıldığı sahte kündekâri ekniğiyle yapılan minberde sekizgenler arasına yerleşen yıldızlar ve baklava şekilleri içerisinde rumi kompozisyonlar görülür. Minberin merdiven kapısı üzerinde dendanlı geometrik şekiller haricinde iki hilal motifi görülür. Bu kapıdaki kündekarî zamanla yıpranmış ve geçmeleri hasar gördüğünden çakılmıştır.
Minberin yanında bulunan kitabeye göre minberinustası, Marangoz Ebubekir oğlu İbrahim Rûmî'dir.
Minberin 15. asırda yapılan ikinci tamiratında kalan pencere kanadı ise Ankara Etnografya Müzesinde sergilenmektedir.
Minare
Caminin minaresi kuzeybatı köşede camiden ayrı, kare planlı, kesme taş bir kaide üzerinde yükselmektedir.1433 yılındaki onarımda inşa edildiği sanılır.[] Silindirik tuğla gövde üzerine yumuşak beyaz taşla yapılan minare tek şerefeli ve 30 metre yüksekliğindedir. Tuğla gövdenin altında ve üstünde birer taş bilezik dolaşmaktadır. Taş korkuluklu şerefeye kirpi saçaklarla geçilir. Peteğin üstü kurşun külâhlıdır.
Çeşme
Caminin kuzeybatı köşesinde, son cemaat yerinin sokağa bakan cephesinde, caminin korkuluk duvarı içine gömülmüş durumda, sağlam olmasına rağmen bugün suyu kesilerek kullandırılmayan, dikdörtgen şekilli bir eski çeşme bulunmaktadır. Suyunun taşıma usulü ile temin edildiği, cemaatin abdest alması için namaz vakitlerinde suyun özel bir tesisatla salıverildiği sanılmaktadır. Çeşmenin üzerinde ayrıca isteyenin her zaman tasla su içmesini sağlayan sebil bulunur. Bu çeşmes-sebilin Selçuklular devrinden beri mevcut olduğu sanılmaktadır.
Kaynakça
Wikimedia Commons'ta Sultan Alaeddin Camii ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- ^ a b Çetintaş, Özgür. "Cumhuriyet Dönemi Öncesi Ankara Camilerinde Yazı ve Süsleme Özellikleri". Erişim tarihi: 9 Aralık 2015.[]
- ^ a b c d e f g h i j k Ersay Çam; Ayşe Nusret. (PDF). 2 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Aralık 2015.
- ^ a b c "Alaaddin Camii" (PDF). Ankararehberi.com sitesi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2015.[]
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sultan Alaeddin Camii 12 yuzyilda Ankara da Ic Kale nin girisinde Selcuklu meliki Muhyiddin Mesud tarafindan yaptirilmis camidir Sultan Alaeddin CamiiSultan Alaeddin CamiiTemel bilgilerKonumAltindag Ankara TurkiyeKoordinatlar39 56 21 K 32 51 52 D 39 93917 K 32 86444 D 39 93917 32 86444InancIslamDurumEtkinMimariTamamlanma1197OzelliklerMinare sayisi1Minare yuksekligi30 metreCami Kapisi ve uzerindeki kitabelerCaminin disarida kalan mihrabiCaminin direkleriYandan gorunus Ankara nin en eski camisidir II Alaeddin Keykubad doneminde onarilmistir ve bu yuzden Alaeddin Camii olarak bilinir Osmanli Sultani II Murat devrinde de onarim goren yapi bazi kaynaklarda Muradiye Camii olarak anilir ancak halk arasinda ve kaynaklarda Alaeddin ismi hic terk edilmemistir II Kilicarslan in ogullarindan Muhyiddin Mesud un Ankara da hukum surdugu devirde sarayla birlikte yapilmistir Civi cakmalarin kullanildigi sahte kundekari teknigiyle ile yapilmis ahsap minberi dogusunda daha evvel insa edilmis eski Eski Camisi batisindaki Selcuklu Sarayi kuzeyindeki son cemaat yeri ve onun ustundeki kadinlar mahfeli ile sanat tarihi acisindan onem tasir TarihceAnkara Kalesi nin 1073 te Turkler tarafindan fethedilmesinden sonra 12 yuzyilin ikinci ceyregine kadar sehirdeki Musluman nufus fazla degildi bu donemde Muslumanlarin diger Islam sehirlerinin pek cogunda oldugu gibi genellikle terkedilen veya ortak kullanilan Bizans mabetlerinde ibadet ettikleri dusunulur Alaeddin Camii nin dogusundaki 15 92 m uzunluga ve en genis yerde 9 13 m genislige sahip gunumuzde ustu tamamen acik olan alan Turkler in 1073 te Ankara Kalesini fethettikten sonra yaptiklari ilk cami idi Eski Cami Hemen batisinda bir de kilisenin bulundugu dusunulen Eski Cami ic kaledeki mekan darligi yuzunden cok kucuk ebatli idi Bu yapidan gunumuze gelen en onemli unsur ust yarisi tamamen yikilmis olan ve iki kademe halinde derinlesen mihraptir Anadolu Selcuklu Devleti topraklari II Kilicarslan tarafindan ogullari arasinda pay edildiginde kendisine Ankara topraklari verilen Muhyiddin Mesud 1186 1204 yillari arasinda bu sehirde yasadi Ankara da hukum surdugu donemde sehirde bir saray yaptirdigi gunumuzde Alaeddin Camii olarak adlandirilan camiyi sarayla birlikte insa ettirdigi dusunulur Kible duvarinin bati ucunda bulunan ve kucuk bir dehlize acilan kapidan saraya baglanti sagladigi ihtimali uzerinde durulur Caminin minber kitabesinde minberin cami ile birlikte yapildigi ifade edilir ve Hicri Safer 594 Miladi Kasim 1197 tarihi yer alir Kimi arastirmacilar bunun 574 1178 olarak da okunabilecegini belirtmislerdir ve caminin girisine 1178 tarihi yazilmistir Caminin kuzeyindeki son cemaat yeri ile ustundeki kadinlar mahfeli cami ile birlikte yapilmistir Anadolu daki son cemaat yeri ve ust katta kadinlar mahfeli olan ilk camidir Haci Bayram Ibadullah Agac Ayak ve Zincirli camileri gibi pek cok esere ilham vermistir Muhyiddin Mesud un bagimsiz bir melik gibi hareket etmesi kardesi Rukneddin Suleyman Sah in sehri kusatmasina sebep olmustur Uzun suren bu kusatmada caminin agir darbeler aldigi saniliyor 1204 te sehri teslim etmek zorunda kalan Muhyiddin Mesud oldurulmus ve taht kavgalari surup giderken birkac sene sonra Alaeddin Keykubad Ankara ya siginmistir Ankara da iki yil kalan Keykubad in camiyi yeniledigi kabul edilir Ancak Keykubad 1213 te sehri agabeyi Keykavus a terk etmek zorunda kalmistir Kalenin hemen bitisiginde yer alan caminin bu kusatmada da hasar gormus olmasi muhtemeldir Yapi 361 yilinda Sultan Orhan in valisi Sulu Pasa ve II Murad devrinde 1433 yilinda Serif Sunbul Hatun tarafindan onartilmis II Abdulhamid devrinde 1895 yilinda tekrar onarim gormustur Cumhuriyet devrinde ise 1954 ve 1985 yillarinda da Vakiflar Genel Mudurlugu tarafindan onarilmistir Gecirdigi bircok tamirle asli mimarisini epeyce kaybetmistir Mimari ozellikleriKibleye dik olarak yerlestirilmis dikdortgen planli duz tavanli bir harim ile kuzeyde devsirme sutunlar uzerine yine duz tavanli olarak insa edilen bir son cemaat yerinden meydana gelir Ustu ahsap duz tavanla ortuludur Kuzeyde giris kapisinin iki yaninda son cemaat yerine acilan iki batida altta ve ustte ucer doguda altta uc ve kiblede ustte bes olmak uzere toplam onalti pencere ile aydinlanir Ayrica kadinlar mahfilinde de kuzeye acilan uc pencere bulunur Harimin kuzeyinde giris kapisinin iki yaninda muezzin mahfili ve ustte de oyma kafes usulu ile yapilmis giris kapisi uzerindeki orta kismi yarim daire sekilli kadinlar mahfeli yer alir Mihrap 1895 yilindaki onarimdan kalmadir KitabeleriMabedin disinda mermere oyularak yazilmis dort satirlik imar kitabesi kapi uzerinde ucer satirdan olusan iki adet tamir kitabesi ve minberde yine imar kitabesi bulunur Sol taraftaki tamir kitabesi miladi 1361 yili tarihlidir ve Turkcesi su sekildedir Buyuk efendimiz ulu Sultan Tanri mulkunu ebedi kilsin cemaatinden Lulu Pasa 763 hicri senesinde bu mubarek camiyi tamir etti Sag taraftaki tamir kitabesi miladi 1433 tarihlidir ve Turkcesi su sekildedir Tanri nin magrifetini dilemek icin bu kutlu mescidi Mehmet Han oglu Murat Han saltanati gunlerinde Serife Sunbul Hatun 837 hicri yilinda tamir ettirdi MinberiMabedin minberi donemin agac isciligini tasiyan en guzel orneklerdendir Ceviz agacindan oyularak Civi cakmalarin kullanildigi sahte kundekari eknigiyle yapilan minberde sekizgenler arasina yerlesen yildizlar ve baklava sekilleri icerisinde rumi kompozisyonlar gorulur Minberin merdiven kapisi uzerinde dendanli geometrik sekiller haricinde iki hilal motifi gorulur Bu kapidaki kundekari zamanla yipranmis ve gecmeleri hasar gordugunden cakilmistir Minberin yaninda bulunan kitabeye gore minberinustasi Marangoz Ebubekir oglu Ibrahim Rumi dir Minberin 15 asirda yapilan ikinci tamiratinda kalan pencere kanadi ise Ankara Etnografya Muzesinde sergilenmektedir MinareCaminin minaresi kuzeybati kosede camiden ayri kare planli kesme tas bir kaide uzerinde yukselmektedir 1433 yilindaki onarimda insa edildigi sanilir kaynak belirtilmeli Silindirik tugla govde uzerine yumusak beyaz tasla yapilan minare tek serefeli ve 30 metre yuksekligindedir Tugla govdenin altinda ve ustunde birer tas bilezik dolasmaktadir Tas korkuluklu serefeye kirpi sacaklarla gecilir Petegin ustu kursun kulahlidir CesmeCaminin kuzeybati kosesinde son cemaat yerinin sokaga bakan cephesinde caminin korkuluk duvari icine gomulmus durumda saglam olmasina ragmen bugun suyu kesilerek kullandirilmayan dikdortgen sekilli bir eski cesme bulunmaktadir Suyunun tasima usulu ile temin edildigi cemaatin abdest almasi icin namaz vakitlerinde suyun ozel bir tesisatla saliverildigi sanilmaktadir Cesmenin uzerinde ayrica isteyenin her zaman tasla su icmesini saglayan sebil bulunur Bu cesmes sebilin Selcuklular devrinden beri mevcut oldugu sanilmaktadir KaynakcaWikimedia Commons ta Sultan Alaeddin Camii ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir a b Cetintas Ozgur Cumhuriyet Donemi Oncesi Ankara Camilerinde Yazi ve Susleme Ozellikleri Erisim tarihi 9 Aralik 2015 olu kirik baglanti a b c d e f g h i j k Ersay Cam Ayse Nusret PDF 2 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 8 Aralik 2015 a b c Alaaddin Camii PDF Ankararehberi com sitesi Erisim tarihi 9 Aralik 2015 olu kirik baglanti