Azərbaycanca
Беларускі
Dansk
Deutsch
Española
Français
Indonesia
Italiana
日本語
Қазақ
Lietuvos
Nederlands
Português
Русский
සිංහල
แบบไทย
Türkçe
Українська
中國人
United State
Afrikaans
Tepealan, Ordu ilinin Korgan ilçesine bağlı bir mahalledir.
| Tepealan | |
|---|---|
 Mahallenin haritadaki yeri | |
 | |
| Ülke |  Türkiye |
| İl | Ordu |
| İlçe | Korgan |
| Coğrafi bölge | Karadeniz Bölgesi |
| Yüzölçümü | |
| • Toplam | 233 km² |
| Rakım | 760 m |
| Zaman dilimi | (TSİ) |
| İl alan kodu | 0452 |
| İl plaka kodu | 52 |
| Posta kodu | 52700 |
Resmî site http://www.korgan.bel.tr/ | |
Tarihçe
Tepealan Beldesi’nin tarihi, Turani Irk’a mensup topluluklarla başlamaktadır; fakat kesin olmamakla birlikte buraların ilk sakinlerinin MÖ XVI. asır ile MÖ VIII. asır arasında Doğu ve Orta Karadeniz Bölgesi’ne Oğuzların öncü kollarından biri olarak kabul edilen, (Kızılırmak kavisi içinde yaşayan, Hititlilerle çağdaş ve aynı zamanda Hitit Devleti’nin kuzey sınırlarını sürekli tehdit eden) Gaşkalara (Kas/Gas/Kaşga) kadar inmektedir. Gaşkalardan sonra Kimmerler, Sakalar ve kollarının Tepealan Beldesi’nin sakinleri oldukları ve asırlarca burada yaşadıkları sanılmaktadır. Şimdiki Merkez Cadde üzerinde eski belediye binası karşısında bina hafriyatı yapılırken çok derinlerde ve tamamen taşlaşmış Hristiyan mezar kalıntılarına rastlanmıştır. Hristiyan mezarlarına Tepealan Beldesi’nde rastlanması buraların çok önceden yerleşmeye açıldığını göstermektedir. Tepealan ve çevresi, Korgan’ın fethi ile de yakından ilgili olup Güllü ya da Tepealan Köyü fethedilmeden evvel buraya gelen alperenler, yörenin yerlisi olan Hristiyan Turanî toplulukların gönlünü kazanarak bir nevi askeri fethe öncülük etmişlerdir. Bu gün Tepealan Beldesi’nde bulunan Er Hasan ile Güllü evliyalarında yatan Alperenler, Tepealan Beldesi’ndeki Müslüman Türk yerleşimlerinin ilk çekirdeklerini oluşturmuşlardır. Danişmentliler tarafında birkaç kez buradan sahile inilmişse de feth edilememiş, ancak Hacı Emiroğulları tarafından fethedilir. Canik Platosu’nu yayla yapan Türk gruplarından özellikle Çepnilerin, Hacı Emiroğulları’nın emir ve komutasında hiçbir savaş yapmadan, yaylalardan sahile inerken fethettikleri yerlerin başında şimdiki Tepealan veya Güllü Köyü gelmektedir. Hacı Emiroğulları Tepealan Beldesi’ni Canik Dağları ile sahil arasında yer alması nedeniyle bir geçiş yeri olarak kullanmışlardır. Tepealan Beldesi, Çepni ve diğer Oğuz Türklerinin Korgan ve çevresindeki mücadeleleri sonucu fethedilmiştir. XIII. asır sonlarına gelindiğinde fetih hareketi tamamlanmıştır. Tepealan Beldesi, o zaman Başköy, Emiryakup (şimdi Koçcuğaz Köyü) Yüreğir/Üreğir Mezrası (şimdi Terzili ve Beypınarı Köyleri) arasında kalmış geniş bir arazidir. Yörenin 1427 yılında Hacı Emiroğulları’ndan Osmanlılara geçmesi sonucu yapılan 1455 yılı ilk Tahriri Defteri’nde Güllü ya da Tepealan Köyü ile ilgi herhangi bir kayda rastlanmamaktadır. Bu durum Tepealan Beldesi’nin Hacı Emiroğulları tarafından fethi ve Osmanlılara geçtiği dönemlerde muhtemelen güzle ve yayla olarak kullanılmış olması ile ilgilidir. Tepealan Köyü ile ilgili ilk kayıtlar 1642–43 yıllarını kapsayan Karahisar-ı Şarki Sancağı Mufassal Avarız Defteri’nde karşımıza çıkmaktadır. Burada iki haneden oluşan ve Aybastı Kazası sınırları içerisinde Depeköy adıyla geçmektedir. Depeköy Köyü’nde her ne kadar eski Turanî Irk’a mensup yerleşmelere rastlansa da Osmanlı yönetimine geçtikten sonra Mahallenin kuruluşu yaklaşık 1576–1642 yılları arasında, başka bir ifadeyle 1600’lü yıllarda gerçekleşmiştir. İlk Osmanlı kayıtlarında Tepealan Köyü’nde hiçbir Hristiyan ahali olmadığı görülmektedir. Turanı Irk’a mensup Hristiyanlar, Tepealan Köyü’nün fethi ile birlikte ya daha aşağılara göç etmişler ya da Müslüman olmuşlardır. Celali isyanları sonucu Canik Sancağı’ndaki eşkıyalık olaylarının artması nedeniyle ve Tepealan Köyü’nün arazisinin engebeli, ormanlık ve saklanmaya uygun olması buranın köy olarak teşkilatlanmasını geciktirir. Bu arada XVII. asırda Osmanlı Devleti’nin dahili bünyesinde nedeni tam bilinmeyen ve Anadolu’nun doğu taraflarında yaşayan milletlerin batıya doğru yönelen ve gittikçe artan, vesikalardan adeta bir akın şeklinde olduğu anlaşılan batıya göç hadisesi yaşanır. Bu göç dalgasının XVIII. yüzyıl sonlarına kadar devam ettiği görülür. Osmanlı Devleti’nde doğu bölgelerinden batıya göç eden halk, alçak kesimlerden ziyade yüksek ve engebeli yerler arar. Bu dönemde Tepealan Köyü, hem kıyı hem de iç kesimlerdeki ovalardan yoğun bir göç alır. Bu göç dalgası, Tepealan Beldesi’nin şimdiki sülale ve kabilelerinin son çeklini almasına neden olur. Tepealan Köyü’nün, yaklaşık iki asır Aybastı Kazası sınırları içerisinde kaldığını görmekteyiz. Osmanlı ülkesindeki mülki idarenin 1826 sonrasında birçok gelişme gösterdiği, bu oluşumun 1836 yılından sonra da hızlandığı görülmektedir. Dönemin Devlet Salnamelerinden de anlaşılacağı gibi ülkede devamlı bir yeni oluşum vardır. Bu oluşumda kaza sayıları ile kaza sınırlarının da değiştiğini görmekteyiz. Bu değişime bağlı olarak 1837 yılına gelindiğinde Kalınçorak Dağları’nın su bölüm çizgisinin batısı tamamen Keşderesi Kazası sınırlarına katılmıştır. 1638 yılından beri Aybastı Kazası’nın sınırları içerisinde yer alan Tepelalan (Tepeköy-Güllü) ve Emiryakup Köyleri (sonradan Koçcığaz Köyü) ile şimdiki Korgan ilçesinin Yaylalar Kuşağı’nın tamamı Keşderesi Kazası sınırları içerisine alınır. Böylece Korgan Kazası’nın şimdiki doğu ve güney sınırlarına erişilmiş olur. Bu oluşumlardan en önemlisi ve günümüzde de devam eden muhtarlık müessesesidir. Kısa sürede Canik Sancağı’nda da uygulanan muhtarlık sisteminde her kaza merkezindeki mahalleye ve kazaya bağlı köylerde, büyüklüğüne göre bir ya da iki muhtar ve imam atandığı görülmektedir. Tepealan Köyü, 1837 yılında Keşderesi Kazası’nda birleştirilen köyler arasında yer alır. Tepealan, Kozpınar ve Durali Köyü birleştirilerek yönetim bakımından tek köy haline getirilir. Bu büyük üç köyü, Şaban oğlu Hasan ile Recep oğlu Mehmet tarafından idare edilmektedir. Köy imamı ise Soşic Oğlu Halil Efendi’dir. 1850’li yıllardan sonra iklim şartlarının tekrar değişmeye başlaması ve 1874 yılında Anadolu’da meydana gelen kuraklık nedeni ile iç bölgelerde yaşayan halkı daha nemli yerlere doğru göçe zorlamıştır. 1874 yılından itibaren Tepealan Köyü gerek sahil, gerekse iç bölgelerden sürekli göç almaya başlar. Tepealan Köyü’nün fazla göç almasını diğer önemli nedeni ise 1858 Arazi Kanunu’ndan yararlanmak isteyen insanların, uzun yıllar işletme dışı ve yerleşim yerleri arasında kalmış, boş ve geniş arazilerin kendi adlarına tescil ettirmeleridir. Bu dönemlerde Anadolu’yu boydan boya sarsan kuraklık eklenince Tepealan Köyü’nü bir cazibe merkezi haline getirir. Özellikle hayvancılıkla uğraşan göçmenlerin tercih ettikleri yerler arasında yer alır. Tepealan Köyü sürekli göç alır. XX. yüzyılın başlarında birleşik Mahallenin, nüfusun artması nedeniyle Durali, Tepeköy (Tepealan), Koccuğaz, Kospınar olarak ayrıldığını, Kafkas göçmenlerin Durali Köyü’nün kuzey doğusundaki Pısıltamı (Kundan) Mıntıkası’na yerleştirilmeye başlanması ile de Kundan Köyü olarak teşkilatlanır. Bu arada Tepealan Köyü, XX. asrın başlarında kültürümüzün bir parçası olan, kimileri tarafından eşkıya, kimileri tarafından halk kahramanı olarak lânse edilen ve halk arasında kahramanlık destanlarına, türkülerine konu olmuş, Hekimoğlu Halil İbrahim’in uzun yıllar saklandığı, barındığı köydür. 1913 yılı Nisan ayı başında yeğenleri olan Küçük ve Büyük Mehmet’in Kıralioğlu Hasan Ağa tarafından öldürülür. Hekimoğlu’da yeğenlerinin intikamını almak için Tepealan Köyü’nde, şimdiki Güllü mahallesinin Tikenoğlu Deresi mevkiindeki Kıralioğlu Hasan’ın evine gelir. Kıralioğlu Hasan, Hekimoğlu’nun intikam alacağını bildiği için Fatsa’daki devlet yetkililerine haber verir ve gerekli tedbirler alır. Hekimoğlu eve girer girmez Kıralioğlu Hasan’ın işaret vermesi ile hükûmet kuvvetleri ve Dadyan Arslan’a bağlı kişiler 26 Nisan 1913 tarihinde evi kuşatır. Uzun bir çatışmadan sonra Gedik Halil vurulur. Hekimoğlu çemberi yarar fakat ağır yaralanır. Aldığı ağır yaralara rağmen Tepealan Köyü’nden bir hayli uzaklaşır. Yolda öldüğü ya da kır serdarları tarafından yaralı yakalandığı ve öldürüldüğü ifade edilmektedir. Balkan, Birinci Dünya Savaşı ve arkasından Milli Mücadele’nin başladığı yıllarda Tepealan halkı düğüne gider gibi askere gitmiştir. Tepealan Köyü’nde dört şehit görülmesine rağmen askere gidiş de gelmeyen onlarca vatan sevdalısının olduğu bilinmektedir. Bu dönem her yerde olduğu gibi Tepealan Köyü de nüfus kaybına uğrar.
Coğrafya
Tepealan Beldesi, doğuda Koçcuğaz ve Terzili Köyleri, güneydoğuda Beypınarı Köyü; kuzeyde Karakışla ve Çitlice Köyleri, batıda ve kuzey batıda Çayırkent Beldesi’nin Fatih, Karşıyaka, Aşağı Oba ve Savcılı Mahalleleri; güneybatıda ise Tokat’ın Niksar ilçesinin Bozcaarmut ve Akgüney Köyleri ile çevrilidir. Tepealan Beldesi; Tepealan, Güllü, Gölcüvez Dereleri arasında yer alan bir beldedir. Güllü Mahallesi yerleşmenin merkezini oluşturur. Tepealan Beldesi’nde pazar yerinin kurulduğu yer, 400 44’ 35” kuzey enlemi ile 37 0 18’34” doğu boylamında bulunmaktadır. İlçe merkezine olan uzaklığı ortalama 13 km’dir
Beldenin toplam yüzölçümü 4327 hektardır. Tepealan Güllü Mahallesi'nin rakımı 660 m olan beldenin en yüksek yeri 1712 m ile Yalman Tepesi'dir. Ordu iline 84 km, Korgan ilçesine 13 km, Fatsa ilçesine ise 50 km uzaklıktadır.
Beldeye en yakın havaalanı 162 km mesafede Çarşamba ilçesindedir. Belde karayolu ağında olmadığı için ham asfalt bulunmakta ve ulaşım sıkıntısı yaşanmaktadır.
Kaynakça
- ^ (PDF). 5 Nisan 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Aralık 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 28 Haziran 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Aralık 2012.
- ^ Bu metin yöre araştırmacısı Mustafa Bolgı'nın Korgan Tarihi Coğrafyasının Alt Yapısı adlı eserinden alınmıştır.
- ^ a b Tepealan Çok Programlı Lisesi Sitesi[], (27 Temmuz 2012'de erişildi)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Tepealan Ordu ilinin Korgan ilcesine bagli bir mahalledir TepealanMahalleMahallenin haritadaki yeriUlke TurkiyeIlOrduIlceKorganCografi bolgeKaradeniz BolgesiYuzolcumu Toplam233 km Rakim760 mZaman dilimiUTC 03 00 TSI Il alan kodu0452Il plaka kodu52Posta kodu52700Resmi site http www korgan bel tr TarihceTepealan Beldesi nin tarihi Turani Irk a mensup topluluklarla baslamaktadir fakat kesin olmamakla birlikte buralarin ilk sakinlerinin MO XVI asir ile MO VIII asir arasinda Dogu ve Orta Karadeniz Bolgesi ne Oguzlarin oncu kollarindan biri olarak kabul edilen Kizilirmak kavisi icinde yasayan Hititlilerle cagdas ve ayni zamanda Hitit Devleti nin kuzey sinirlarini surekli tehdit eden Gaskalara Kas Gas Kasga kadar inmektedir Gaskalardan sonra Kimmerler Sakalar ve kollarinin Tepealan Beldesi nin sakinleri olduklari ve asirlarca burada yasadiklari sanilmaktadir Simdiki Merkez Cadde uzerinde eski belediye binasi karsisinda bina hafriyati yapilirken cok derinlerde ve tamamen taslasmis Hristiyan mezar kalintilarina rastlanmistir Hristiyan mezarlarina Tepealan Beldesi nde rastlanmasi buralarin cok onceden yerlesmeye acildigini gostermektedir Tepealan ve cevresi Korgan in fethi ile de yakindan ilgili olup Gullu ya da Tepealan Koyu fethedilmeden evvel buraya gelen alperenler yorenin yerlisi olan Hristiyan Turani topluluklarin gonlunu kazanarak bir nevi askeri fethe onculuk etmislerdir Bu gun Tepealan Beldesi nde bulunan Er Hasan ile Gullu evliyalarinda yatan Alperenler Tepealan Beldesi ndeki Musluman Turk yerlesimlerinin ilk cekirdeklerini olusturmuslardir Danismentliler tarafinda birkac kez buradan sahile inilmisse de feth edilememis ancak Haci Emirogullari tarafindan fethedilir Canik Platosu nu yayla yapan Turk gruplarindan ozellikle Cepnilerin Haci Emirogullari nin emir ve komutasinda hicbir savas yapmadan yaylalardan sahile inerken fethettikleri yerlerin basinda simdiki Tepealan veya Gullu Koyu gelmektedir Haci Emirogullari Tepealan Beldesi ni Canik Daglari ile sahil arasinda yer almasi nedeniyle bir gecis yeri olarak kullanmislardir Tepealan Beldesi Cepni ve diger Oguz Turklerinin Korgan ve cevresindeki mucadeleleri sonucu fethedilmistir XIII asir sonlarina gelindiginde fetih hareketi tamamlanmistir Tepealan Beldesi o zaman Baskoy Emiryakup simdi Koccugaz Koyu Yuregir Uregir Mezrasi simdi Terzili ve Beypinari Koyleri arasinda kalmis genis bir arazidir Yorenin 1427 yilinda Haci Emirogullari ndan Osmanlilara gecmesi sonucu yapilan 1455 yili ilk Tahriri Defteri nde Gullu ya da Tepealan Koyu ile ilgi herhangi bir kayda rastlanmamaktadir Bu durum Tepealan Beldesi nin Haci Emirogullari tarafindan fethi ve Osmanlilara gectigi donemlerde muhtemelen guzle ve yayla olarak kullanilmis olmasi ile ilgilidir Tepealan Koyu ile ilgili ilk kayitlar 1642 43 yillarini kapsayan Karahisar i Sarki Sancagi Mufassal Avariz Defteri nde karsimiza cikmaktadir Burada iki haneden olusan ve Aybasti Kazasi sinirlari icerisinde Depekoy adiyla gecmektedir Depekoy Koyu nde her ne kadar eski Turani Irk a mensup yerlesmelere rastlansa da Osmanli yonetimine gectikten sonra Mahallenin kurulusu yaklasik 1576 1642 yillari arasinda baska bir ifadeyle 1600 lu yillarda gerceklesmistir Ilk Osmanli kayitlarinda Tepealan Koyu nde hicbir Hristiyan ahali olmadigi gorulmektedir Turani Irk a mensup Hristiyanlar Tepealan Koyu nun fethi ile birlikte ya daha asagilara goc etmisler ya da Musluman olmuslardir Celali isyanlari sonucu Canik Sancagi ndaki eskiyalik olaylarinin artmasi nedeniyle ve Tepealan Koyu nun arazisinin engebeli ormanlik ve saklanmaya uygun olmasi buranin koy olarak teskilatlanmasini geciktirir Bu arada XVII asirda Osmanli Devleti nin dahili bunyesinde nedeni tam bilinmeyen ve Anadolu nun dogu taraflarinda yasayan milletlerin batiya dogru yonelen ve gittikce artan vesikalardan adeta bir akin seklinde oldugu anlasilan batiya goc hadisesi yasanir Bu goc dalgasinin XVIII yuzyil sonlarina kadar devam ettigi gorulur Osmanli Devleti nde dogu bolgelerinden batiya goc eden halk alcak kesimlerden ziyade yuksek ve engebeli yerler arar Bu donemde Tepealan Koyu hem kiyi hem de ic kesimlerdeki ovalardan yogun bir goc alir Bu goc dalgasi Tepealan Beldesi nin simdiki sulale ve kabilelerinin son ceklini almasina neden olur Tepealan Koyu nun yaklasik iki asir Aybasti Kazasi sinirlari icerisinde kaldigini gormekteyiz Osmanli ulkesindeki mulki idarenin 1826 sonrasinda bircok gelisme gosterdigi bu olusumun 1836 yilindan sonra da hizlandigi gorulmektedir Donemin Devlet Salnamelerinden de anlasilacagi gibi ulkede devamli bir yeni olusum vardir Bu olusumda kaza sayilari ile kaza sinirlarinin da degistigini gormekteyiz Bu degisime bagli olarak 1837 yilina gelindiginde Kalincorak Daglari nin su bolum cizgisinin batisi tamamen Kesderesi Kazasi sinirlarina katilmistir 1638 yilindan beri Aybasti Kazasi nin sinirlari icerisinde yer alan Tepelalan Tepekoy Gullu ve Emiryakup Koyleri sonradan Koccigaz Koyu ile simdiki Korgan ilcesinin Yaylalar Kusagi nin tamami Kesderesi Kazasi sinirlari icerisine alinir Boylece Korgan Kazasi nin simdiki dogu ve guney sinirlarina erisilmis olur Bu olusumlardan en onemlisi ve gunumuzde de devam eden muhtarlik muessesesidir Kisa surede Canik Sancagi nda da uygulanan muhtarlik sisteminde her kaza merkezindeki mahalleye ve kazaya bagli koylerde buyuklugune gore bir ya da iki muhtar ve imam atandigi gorulmektedir Tepealan Koyu 1837 yilinda Kesderesi Kazasi nda birlestirilen koyler arasinda yer alir Tepealan Kozpinar ve Durali Koyu birlestirilerek yonetim bakimindan tek koy haline getirilir Bu buyuk uc koyu Saban oglu Hasan ile Recep oglu Mehmet tarafindan idare edilmektedir Koy imami ise Sosic Oglu Halil Efendi dir 1850 li yillardan sonra iklim sartlarinin tekrar degismeye baslamasi ve 1874 yilinda Anadolu da meydana gelen kuraklik nedeni ile ic bolgelerde yasayan halki daha nemli yerlere dogru goce zorlamistir 1874 yilindan itibaren Tepealan Koyu gerek sahil gerekse ic bolgelerden surekli goc almaya baslar Tepealan Koyu nun fazla goc almasini diger onemli nedeni ise 1858 Arazi Kanunu ndan yararlanmak isteyen insanlarin uzun yillar isletme disi ve yerlesim yerleri arasinda kalmis bos ve genis arazilerin kendi adlarina tescil ettirmeleridir Bu donemlerde Anadolu yu boydan boya sarsan kuraklik eklenince Tepealan Koyu nu bir cazibe merkezi haline getirir Ozellikle hayvancilikla ugrasan gocmenlerin tercih ettikleri yerler arasinda yer alir Tepealan Koyu surekli goc alir XX yuzyilin baslarinda birlesik Mahallenin nufusun artmasi nedeniyle Durali Tepekoy Tepealan Koccugaz Kospinar olarak ayrildigini Kafkas gocmenlerin Durali Koyu nun kuzey dogusundaki Pisiltami Kundan Mintikasi na yerlestirilmeye baslanmasi ile de Kundan Koyu olarak teskilatlanir Bu arada Tepealan Koyu XX asrin baslarinda kulturumuzun bir parcasi olan kimileri tarafindan eskiya kimileri tarafindan halk kahramani olarak lanse edilen ve halk arasinda kahramanlik destanlarina turkulerine konu olmus Hekimoglu Halil Ibrahim in uzun yillar saklandigi barindigi koydur 1913 yili Nisan ayi basinda yegenleri olan Kucuk ve Buyuk Mehmet in Kiralioglu Hasan Aga tarafindan oldurulur Hekimoglu da yegenlerinin intikamini almak icin Tepealan Koyu nde simdiki Gullu mahallesinin Tikenoglu Deresi mevkiindeki Kiralioglu Hasan in evine gelir Kiralioglu Hasan Hekimoglu nun intikam alacagini bildigi icin Fatsa daki devlet yetkililerine haber verir ve gerekli tedbirler alir Hekimoglu eve girer girmez Kiralioglu Hasan in isaret vermesi ile hukumet kuvvetleri ve Dadyan Arslan a bagli kisiler 26 Nisan 1913 tarihinde evi kusatir Uzun bir catismadan sonra Gedik Halil vurulur Hekimoglu cemberi yarar fakat agir yaralanir Aldigi agir yaralara ragmen Tepealan Koyu nden bir hayli uzaklasir Yolda oldugu ya da kir serdarlari tarafindan yarali yakalandigi ve olduruldugu ifade edilmektedir Balkan Birinci Dunya Savasi ve arkasindan Milli Mucadele nin basladigi yillarda Tepealan halki dugune gider gibi askere gitmistir Tepealan Koyu nde dort sehit gorulmesine ragmen askere gidis de gelmeyen onlarca vatan sevdalisinin oldugu bilinmektedir Bu donem her yerde oldugu gibi Tepealan Koyu de nufus kaybina ugrar CografyaTepealan Beldesi doguda Koccugaz ve Terzili Koyleri guneydoguda Beypinari Koyu kuzeyde Karakisla ve Citlice Koyleri batida ve kuzey batida Cayirkent Beldesi nin Fatih Karsiyaka Asagi Oba ve Savcili Mahalleleri guneybatida ise Tokat in Niksar ilcesinin Bozcaarmut ve Akguney Koyleri ile cevrilidir Tepealan Beldesi Tepealan Gullu Golcuvez Dereleri arasinda yer alan bir beldedir Gullu Mahallesi yerlesmenin merkezini olusturur Tepealan Beldesi nde pazar yerinin kuruldugu yer 400 44 35 kuzey enlemi ile 37 0 18 34 dogu boylaminda bulunmaktadir Ilce merkezine olan uzakligi ortalama 13 km dir Beldenin toplam yuzolcumu 4327 hektardir Tepealan Gullu Mahallesi nin rakimi 660 m olan beldenin en yuksek yeri 1712 m ile Yalman Tepesi dir Ordu iline 84 km Korgan ilcesine 13 km Fatsa ilcesine ise 50 km uzakliktadir Beldeye en yakin havaalani 162 km mesafede Carsamba ilcesindedir Belde karayolu aginda olmadigi icin ham asfalt bulunmakta ve ulasim sikintisi yasanmaktadir Kaynakca PDF 5 Nisan 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 21 Aralik 2012 Arsivlenmis kopya 28 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Aralik 2012 Bu metin yore arastirmacisi Mustafa Bolgi nin Korgan Tarihi Cografyasinin Alt Yapisi adli eserinden alinmistir a b Tepealan Cok Programli Lisesi Sitesi olu kirik baglanti 27 Temmuz 2012 de erisildi