Waldorf eğitimi, Rudolf Steiner tarafından yine onun kurucusu sayıldığı antropozofi ilkeleri üzerinde şekillenen bir eğitim sistemidir. 20. yüzyılın başlarında oluşturulan bu eğitim prensipleri, 1919 yılında Almanya'nın Stuttgart şehrinde kurulan ilk Waldorf okulu ile uygulanmaya başlandı.
Waldorf Pedagojisinin temelinde Rudolf Steiner’in eğitim sanatı düşüncesi yatar demek yanlış olmaz. Ne de olsa, her çocuk yuvasında, her okulda bu eğitim sanatını yerinde ve zamanında gerçekleştirenler eğitmenler ve öğretmenlerdir. Bu eğitim sanatının her yuvada, her okulda, her ülkede kendine özgü bir havası ve gerçekleştirme biçemi vardır. Koşullar ve yaşamın yüklediği görevler ülkeden ülkeye, kıtadan kıtaya değişir, böylece her okul birliği kendine özgü biricik biçimini kazanır. Ama yine de bunlar Waldorf çocuk yuvaları, Waldorf okullarıdır, çünkü aynı ruhtan ve tinsel birlikten etkilenmiş ve esinlenmişlerdir.
Tin evrenseldir. İnsanlar tarafından yaşanırsa, bireysel olur. Ama merkezde daima, tüm farklılıklara karşın, oluşmaktaki insan, çocuk bulunur.
Antroposofi
Steiner içinde bulunduğu yüzyıldaki siyasi ve kültürel yozlaşmaları gözlemlediği sıralarda antroposofi felsefesinin de temellerini atmış bulunuyordu. Steiner’ ın hayatını adadığı bu felsefeye on dokuzuncu yüzyıl siyasi ve toplumsal iklimi şiddetle karşı çıkmıştır (Selg, 2014). 8 Antroposofi felsefesi, insan bilgeliği anlamına gelmektedir. İnsanın sadece maddesel yapılardan oluşmadığını; manevi ve ruhsal yapılara da sahip olduğunu savunan bir felsefe olarak tanımlanmıştır. Steiner bunu evrenin ruhsal olanı ile insanın ruhsal olanının birleşimi olarak aktarmıştır (Steiner, 2002). İnsan yaşamını bir bitkiye benzeten Steiner, sadece dışarı görsel olarak sunduğu değil; derinlerinde yatan gizli bir gerçekliği de olduğundan bahsetmiştir. Tohumun içinden çıktıktan sonra nasıl bir bitki olacağı, kaç yaprak açıp kaç günde büyüyeceği tıpkı insanın geleceği büyük bir gizem olarak anlatılmaktadır. İnsan yaşamının varlık özünü geniş kapsamlı ve pratik bir dünya görüşü halinde toparlama görevi tin bilimine verilmiştir. Maddeci dünyanın insana baktığında gördüğü fiziksel bedenin haricinde; tin bilim dünyasının gördüğü başka bedenler de bulunmaktadır, ilk olarak: eter beden ya da yaşam bedeni. Bu tabir önceleri tamamen bilimdışı kabul edilse de günümüz dünyasında bilimsel olarak görülmektedir. Tin bilim insanın gelişmekte olan bir yeteneği olduğunu ve bu yetenek sayesinde de manevi organlar geliştirebileceğini ve bu yeni organlarla yeni dünyalar keşfedebileceğini savunmktadır. Steiner (1904), ‘Daha Yüksek Dünyalara Nasıl Ulaşılır?’ kitabında gerekli sabır ve emek gösterildiği takdirde herkesin bu organları geliştirebileceğini savunmuştur. Antropoofi felsefesine göre duyular ve duygular öz insanın sadece bir parçasını anlayabilmektedir. Bu parça fiziksel bedendir. Ancak insanın fiziksel bedeni kendi kendini canlı kılamadığı ve bir ‘güce’ ihtiyaç duyduğu düşünülmektedir. Bu güç, yaşamın (eterin) gücüdür: Eter beden bitki ve hayvanlarda da mevcuttur. Eter beden sayesinde fiziksel beden büyüme, gelişme, üreme vb. faaliyetler gerçekleştirebilmektedir. Bir başka deyişle fiziksel beden, eter bedenin dışa vurumu olarak görüldüğü de söylenebilmektedir. Antroposofi felsefesi eter bedeni, fiziksel bedenin şekillendiricisi, mimarı ve koruyucusu olarak değerlendirmektedir. Fiziksel kalbin özünde eter kalp, fiziksel beynin özünde de eter beyin vardır denilebilir. İnsanlarda fiziksel beden ve eter beden birbirinin neredeyse aynı olduğu ancak asla eşit değildir. Hayvanlarda ve esasında daha çok da bitkilerde eter beden fiziksel bedenden büyük ölçüde farklıdır (Steiner, 2006). Antroposofi felsefesine göre insan varlığının üçüncü yapıtaşı ise duyumsama bedeni ya da astral beden olarak isimlendirilmektedir. Acı, hüzün, dürtü ve ihtiras gibi duyguların taşıyıcısı; insan yaşamını bilinçsiz uykudan her sabah uyandıran üçüncü beden olan duyumsama bedenidir. Bitkilerde duyumsama bedeni bulunmaz. Bazı araştırmacılar 9 bitkilerin de dışarıdan gelen etkilere tepki verdiğini söylese de Steiner bunu turnusol kâğıdının da duyumsama bedeni olması ile eş değer görmüştür. Hayvanlarda ise astral bedenin olduğu antroposofi felsefesinde kabul edilmektedir. Astral bedende bahsi geçen acı, hüzün gibi duygular dışarıdan gelen bir uyarana verilen tepki değildir. Birey içsel bir süreç yaşadığında bu durumu acı, hüzün, sevinç gibi duygularla yansıtmaktadır. Antroposofi felsefesi bu süreci fizikel bedenin korunmak için eter bedene ihtiyaç duyması gibi, eter bedenin de bilinçle aydınlanmak için astral bedene ihtiyacı olduğu şeklinde açıklamaktadır. Duygu durumları, hisler ve dürtüleri barındıran astral beden tek başına doyumsuzdur. Acı, zevk ve susuzluk yaşar. Bu felsefeye göre insan içerisindeki ve dışarısındaki duygular yetersizdir ve doygunluğunu hissedebilmesi için bir başka bedene ihtiyaç duyar. İnsanın – sadece insanın- sahip olduğu son beden ben-bedenidir. Bu ben-bedeni yabancı literatürde Ich-Wesenheit ya da I-body olarak yer almaktadır. Ben bedeni sayesinde astral bedendeki geçici tatminler yerini kalıcılığı duyumsayabilen bir güce bırakmaktdır. Hayat, eter bedene; bilinç astral bedene ve hatırlamak da 'ben'e özgü olarak antroposof kaynaklarında açıklanmaktır. Steiner’a göre ben bedenin de tanrı artık içerden konuşmaya başlamıştır. Ben bedeni yüksek insani ruhun taşıyıcısı olarak görülmektedir. İnsanı yaratılmışların en üstünü kılan yapının da ben- bedeni olduğu söylenmektedir. Her insan ben bedenine sahiptir. Ben bedeni hayvani dürtüler kullanan insanlarda da vardır ancak ben bedeninin görevi bireyin değer geliştirerek ve bu değerlere sahip olarak arıtılmak ve asilleşmektir. Tüm bu bilgilerin ışığında antroposofi felsefesine göre insan varlığının sahip olduğu bedenleri özetlemek gerekirse eter beden büyüme ve üremenin; yaşamın taşıyıcısıdır. Astral beden, uyarılan güdüler ve heyecanların dışa vurumunu sağlar. Bu bedenleşmeler yaşanırken insan daha yüksek gelişmelere ulaşır (Clouder ve Nicol, 2008; Mancini ve Berger, 2018; Steiner, 2006)
Kaynakça
- ^ Francis Edmunds (2004). An Introduction to Steiner Education: The Waldorf School. Forest Row: Sophia Books. s. 86. ISBN .
- ^ ESDD, yazan. . 16 Nisan 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2023.
- ^ CİVEK, İlknur (1 Ocak 2018). "OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARINA DEVAM EDEN 48-71 AYLIK ÇOCUKLARIN GÖRÜŞLERİNE GÖRE OKUL ALGILARININ İNCELENMESİ". International Journal of Social Humanities Sciences Research (JSHSR). 5 (26): 2571-2593. doi:10.26450/jshsr.633. ISSN 2459-1149.
Eğitim ile ilgili bu madde seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Waldorf egitimi Rudolf Steiner tarafindan yine onun kurucusu sayildigi antropozofi ilkeleri uzerinde sekillenen bir egitim sistemidir 20 yuzyilin baslarinda olusturulan bu egitim prensipleri 1919 yilinda Almanya nin Stuttgart sehrinde kurulan ilk Waldorf okulu ile uygulanmaya baslandi Waldorf Pedagojisinin temelinde Rudolf Steiner in egitim sanati dusuncesi yatar demek yanlis olmaz Ne de olsa her cocuk yuvasinda her okulda bu egitim sanatini yerinde ve zamaninda gerceklestirenler egitmenler ve ogretmenlerdir Bu egitim sanatinin her yuvada her okulda her ulkede kendine ozgu bir havasi ve gerceklestirme bicemi vardir Kosullar ve yasamin yukledigi gorevler ulkeden ulkeye kitadan kitaya degisir boylece her okul birligi kendine ozgu biricik bicimini kazanir Ama yine de bunlar Waldorf cocuk yuvalari Waldorf okullaridir cunku ayni ruhtan ve tinsel birlikten etkilenmis ve esinlenmislerdir Tin evrenseldir Insanlar tarafindan yasanirsa bireysel olur Ama merkezde daima tum farkliliklara karsin olusmaktaki insan cocuk bulunur Antroposofi Steiner icinde bulundugu yuzyildaki siyasi ve kulturel yozlasmalari gozlemledigi siralarda antroposofi felsefesinin de temellerini atmis bulunuyordu Steiner in hayatini adadigi bu felsefeye on dokuzuncu yuzyil siyasi ve toplumsal iklimi siddetle karsi cikmistir Selg 2014 8 Antroposofi felsefesi insan bilgeligi anlamina gelmektedir Insanin sadece maddesel yapilardan olusmadigini manevi ve ruhsal yapilara da sahip oldugunu savunan bir felsefe olarak tanimlanmistir Steiner bunu evrenin ruhsal olani ile insanin ruhsal olaninin birlesimi olarak aktarmistir Steiner 2002 Insan yasamini bir bitkiye benzeten Steiner sadece disari gorsel olarak sundugu degil derinlerinde yatan gizli bir gercekligi de oldugundan bahsetmistir Tohumun icinden ciktiktan sonra nasil bir bitki olacagi kac yaprak acip kac gunde buyuyecegi tipki insanin gelecegi buyuk bir gizem olarak anlatilmaktadir Insan yasaminin varlik ozunu genis kapsamli ve pratik bir dunya gorusu halinde toparlama gorevi tin bilimine verilmistir Maddeci dunyanin insana baktiginda gordugu fiziksel bedenin haricinde tin bilim dunyasinin gordugu baska bedenler de bulunmaktadir ilk olarak eter beden ya da yasam bedeni Bu tabir onceleri tamamen bilimdisi kabul edilse de gunumuz dunyasinda bilimsel olarak gorulmektedir Tin bilim insanin gelismekte olan bir yetenegi oldugunu ve bu yetenek sayesinde de manevi organlar gelistirebilecegini ve bu yeni organlarla yeni dunyalar kesfedebilecegini savunmktadir Steiner 1904 Daha Yuksek Dunyalara Nasil Ulasilir kitabinda gerekli sabir ve emek gosterildigi takdirde herkesin bu organlari gelistirebilecegini savunmustur Antropoofi felsefesine gore duyular ve duygular oz insanin sadece bir parcasini anlayabilmektedir Bu parca fiziksel bedendir Ancak insanin fiziksel bedeni kendi kendini canli kilamadigi ve bir guce ihtiyac duydugu dusunulmektedir Bu guc yasamin eterin gucudur Eter beden bitki ve hayvanlarda da mevcuttur Eter beden sayesinde fiziksel beden buyume gelisme ureme vb faaliyetler gerceklestirebilmektedir Bir baska deyisle fiziksel beden eter bedenin disa vurumu olarak goruldugu de soylenebilmektedir Antroposofi felsefesi eter bedeni fiziksel bedenin sekillendiricisi mimari ve koruyucusu olarak degerlendirmektedir Fiziksel kalbin ozunde eter kalp fiziksel beynin ozunde de eter beyin vardir denilebilir Insanlarda fiziksel beden ve eter beden birbirinin neredeyse ayni oldugu ancak asla esit degildir Hayvanlarda ve esasinda daha cok da bitkilerde eter beden fiziksel bedenden buyuk olcude farklidir Steiner 2006 Antroposofi felsefesine gore insan varliginin ucuncu yapitasi ise duyumsama bedeni ya da astral beden olarak isimlendirilmektedir Aci huzun durtu ve ihtiras gibi duygularin tasiyicisi insan yasamini bilincsiz uykudan her sabah uyandiran ucuncu beden olan duyumsama bedenidir Bitkilerde duyumsama bedeni bulunmaz Bazi arastirmacilar 9 bitkilerin de disaridan gelen etkilere tepki verdigini soylese de Steiner bunu turnusol kagidinin da duyumsama bedeni olmasi ile es deger gormustur Hayvanlarda ise astral bedenin oldugu antroposofi felsefesinde kabul edilmektedir Astral bedende bahsi gecen aci huzun gibi duygular disaridan gelen bir uyarana verilen tepki degildir Birey icsel bir surec yasadiginda bu durumu aci huzun sevinc gibi duygularla yansitmaktadir Antroposofi felsefesi bu sureci fizikel bedenin korunmak icin eter bedene ihtiyac duymasi gibi eter bedenin de bilincle aydinlanmak icin astral bedene ihtiyaci oldugu seklinde aciklamaktadir Duygu durumlari hisler ve durtuleri barindiran astral beden tek basina doyumsuzdur Aci zevk ve susuzluk yasar Bu felsefeye gore insan icerisindeki ve disarisindaki duygular yetersizdir ve doygunlugunu hissedebilmesi icin bir baska bedene ihtiyac duyar Insanin sadece insanin sahip oldugu son beden ben bedenidir Bu ben bedeni yabanci literaturde Ich Wesenheit ya da I body olarak yer almaktadir Ben bedeni sayesinde astral bedendeki gecici tatminler yerini kaliciligi duyumsayabilen bir guce birakmaktdir Hayat eter bedene bilinc astral bedene ve hatirlamak da ben e ozgu olarak antroposof kaynaklarinda aciklanmaktir Steiner a gore ben bedenin de tanri artik icerden konusmaya baslamistir Ben bedeni yuksek insani ruhun tasiyicisi olarak gorulmektedir Insani yaratilmislarin en ustunu kilan yapinin da ben bedeni oldugu soylenmektedir Her insan ben bedenine sahiptir Ben bedeni hayvani durtuler kullanan insanlarda da vardir ancak ben bedeninin gorevi bireyin deger gelistirerek ve bu degerlere sahip olarak aritilmak ve asillesmektir Tum bu bilgilerin isiginda antroposofi felsefesine gore insan varliginin sahip oldugu bedenleri ozetlemek gerekirse eter beden buyume ve uremenin yasamin tasiyicisidir Astral beden uyarilan guduler ve heyecanlarin disa vurumunu saglar Bu bedenlesmeler yasanirken insan daha yuksek gelismelere ulasir Clouder ve Nicol 2008 Mancini ve Berger 2018 Steiner 2006 Kaynakca Francis Edmunds 2004 An Introduction to Steiner Education The Waldorf School Forest Row Sophia Books s 86 ISBN 9781855841727 ESDD yazan 16 Nisan 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Subat 2023 CIVEK Ilknur 1 Ocak 2018 OKUL ONCESI EGITIM KURUMLARINA DEVAM EDEN 48 71 AYLIK COCUKLARIN GORUSLERINE GORE OKUL ALGILARININ INCELENMESI International Journal of Social Humanities Sciences Research JSHSR 5 26 2571 2593 doi 10 26450 jshsr 633 ISSN 2459 1149 Egitim ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir Madde icerigini genisleterek Vikipedi ye katki saglayabilirsiniz