Alman Sonbaharı, 30 Haziran 1977 yılından başlayarak Batı Almanya'yı derinden sarsan olaylar dizisidir. Olayı başlatanlarda Kızıl Ordu Fraksiyonu'dur. Olaylar dizisi 30 Haziran 1977'de, Dresdner Bank müdürü Jürgen Ponto, başarısız kaçırma girişimi ile başlamıştır. Daha sonra Jürgen Ponto Oberurse'deki evinin önünde vurularak öldürüldü. Kaçırma olayına karışan RAF'çılar Brigitte Mohnhaupt, Ponto'nun vaftiz kızı Susanne Albrecht'ti.
Alman Sonbaharı | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Kaçırılan Lufthansa 181 | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
RAF FHKC | Batı Almanya Somali | ||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Brigitte Mohnhaupt Christian Klar Zahar Akash | Helmut Schmidt Hans Jorgen Wisniewski Ulrich Wegener Siad Barre |
Mahkûmiyet kararını izleyen günlerde eski SS subayı ve Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin eski üyesi olan ve Alman İşveren Cemiyeti'nin başkanı ve Batı Almanya'nın en güçlü sanayicilerinden olan kaçırıldı. 5 Eylül 1977'de şoförü sokağın ortasında karşısına çıkan bebek arabası yüzünden durmak zorunda kaldı. Arkalarındaki polis eskortu, zamanında duramadığı için Schleyer'in arabasına arkadan çarptı. Maskeli beş saldırgan, üç polisi ve şoförü öldürdü ve Schleyer'i rehin aldı.
Daha sonra federal hükûmete, Staamheim'dakiler dahil on bir militanın salıverilmesini talep eden bir mektup gönderildi. Bonn şehrinde, Helmut Schmidt'in başkanlığında bir kriz komitesi oluşturuldu. Komite anlaşma yapmak yerine Schleyer'in yerini tespit etmesi için polise zaman kazandırmak amacıyla oyalama taktiğine başvurdu. Aynı zamanda, hapishanedekilere iletişim yasağı konularak yalnızca hükûmet memurlarının ve hapishane papazlarının ziyaretine izin verildi.
Almanya Federal Polis Bürosu zamanının en büyük insan avını başlattı ve devlet krizi bir aydan fazla sürdü. Kriz 13 Ekim 1977'de Palma de Mallorca'dan Frankfurt'a giden Lufthansa uçağı kaçırılınca doruğa ulaştı. Dört Arap'tan oluşan grup uçağın kontrolünü ele geçirdi. Sonradan Züheyir Yusuf Akaçe olduğu anlaşılan önderleri kendisini uçaktakilere Kaptan Mahmut olarak tanıttı. Uçak yakıt almak için Roma'ya indiğinde Akaçe, Schleyer'i kaçıranlar gibi kimi taleplerde bulundu: Türkiye'de tutulan Filistinlilerin serbest bırakılması ve kendilerine 15 milyon dolar ödenmesi.
Bonn kriz bürosu taleplere karşılık vermemeye karar verdi. Uçak Larnaka üzerinden önce Dubai ardından Aden'e uçtu. 16 Ekim'de kaptan pilot Jürgen Schumann, işbirliğine yanaşmadığı gerekçesiyle bir devrim mahkemesinde yargılanarak öldürüldü. Uçak 2. kaptan pilot Jürgen Vietor tarafından tekrar havalandı ve Somali - Mogadişu'ya uçtu.
Federal yüksek mahkemesinin başında olan ve Bonn'dan gizlice ayrılan Hans-Jürgen Wischnewski tarafından yürütülen riskli bir operasyon hazırlandı. 18 Ekim'de Avrupa saatiyle gece yarısını beş geçe uçak Alman federal polisinin elit timi olan GSG 9 güçlerinin sekiz dakikalık baskınına uğradı. Dört uçak korsanı vuruldu, üçü olay yerinde öldü. Yolculardan ciddi şekilde yaralanan olmadı ve Wischnewski Schmidt'e ve Bonn'daki kriz ekibine telefonla operasyonun başarıyla tamamlandığını bildirdi.
Yarım saat sonra, Alman radyosu Stammheim'daki tutukluların da dinlediği kurtarma operasyonu haberlerini verdi. Gecenin ilerleyen saatlerinde Baader başının arkasından vurulmuş, Ensslin de asılmış olarak hücrelerinde bulundu; Raspe ertesi gün öldü. Yaralanan hayatta kaldı ve 1994 yılında salıverildi. Ve yine yaptığı bir söyleşide şunları demiştir :
Ulrike ölü bulunduğunda tarih Mayıs 1976'ydı. Eylül 1977'de ben de Stammheim'daydım. Daha önce Hamburg'da kalmış, 1977 başında Stammheim'a getirilmiştim. Çünkü davam başlayacaktı. Açlık grevimiz sayesinde gruplar halinde kalma hakkını elde etmiştik. Ben de bu gruba kondum. O sırada Ulrike ölmüştü. Daha sonra grup sayısının sekize çıkması için yeni bir açlık grevine başladık. Bu olmadı, ama her gün birbirimizle görüşebilme hakkını kazandık. 2 Eylül 1977 günü RAF, İşverenler Sendikası Schleyer'i kaçırdı. Çok ünlü ve nefret edilen biriydi. II. Dünya Savaşı'nda Çekoslovakya'yı işgal eden kuvvetlerin içinde komutan Heidrich'in asistanıydı. Eski bir Nazi'ydi yani. Almanya'da yürütülen mücadele sırasında da sendikalara karşı tavrıyla işçilerin haklarının ellerinden alınması için çalışmıştı. RAF onu 11 tutsakla değiş tokuş yapmak amacıyla kaçırmıştı. Bu olay üzerine, bir arada kalırken hepimiz ayrı ayrı hücrelere konduk ve görüşmemiz yasaklandı. Öncesinde ortak eşyalarımız, yemeğimiz ve kitaplarımız vardı, her şeyimiz ortaktı. Bu haklar elimizden alındı ve hücreyle ilgili bir yasa çıktı. Dışarıyla da ilişkimiz kesilecekti, yani ne avukat ne gazete olacaktı. Hepimiz 7. kattaydık, ama ne birbirimizle ne dışarısıyla ilişkimiz vardı. Ingrid Schubert de 7. kata kondu ve dört kişi olduk. RAF'la görüşmeler haftalarca sürdü. Alman hükümeti sürekli olarak Schleyer'in yaşadığına dair deliller istiyordu. RAF her seferinde buna cevap verdi ve Schleyer'in ölmediğini gösterdi. Haftalarca hiçbir şey olmadı. Alman hükümeti ve polisi bu süre içinde komandoları bulmaya ve Schleyer'i kurtarmaya çalışıyordu. Bu sürece bir son vermek için Filistinli bir grup Lufthansa uçağını kaçırdı. Yani elimizde baskı aracı olarak Schleyer ve Lufthansa uçağı vardı. Uçak bazı havaalanlarına uğradıktan sonra Somali'ye indi. Somali Başkanı Etiyopya'yla savaş halinde olduğu için Alman hükümetine kendini sattı. Alman özel timleri uçağa girdi, yolcuları dışarı çıkardı ve Filistinli grubun üyelerini öldürdü. Aynı gece Stammheim'a girerek Gudrun, Andreas ve Jan'ı öldürdüler. Ben de ağır yaralandım. Göğsüme birçok bıçak darbesi almıştım. Bilincimi kaybetmiştim ve günler sonra hastanede kendime geldim. Diğerlerinin öldüğünü orada öğrendim. Ağır yaralanmıştım, zor nefes alıyordum. Ölmememin nedeni de bıçağın kaburgalarıma takılmış olmasıydı. Bıçak biraz daha derine gitseydi ben de ölecektim. Gazetelerde hemen ertesi günü tutukluların intihar ettiği haberi çıktı. Neden olarak da morallerinin bozulmuş olması gösterildi. Bugün bile söyledikleri bu. "İntihar ettiler, çünkü hiçbiri mantıklı ve normal değildi," dediler. Tabii bu doğru değildi.
Resmi soruşturmalar bunun planlanmış bir intihar dizisi olduğunu açıkladı ama iddiayı kabul etmeyen teoriler de öne sürüldü. Örneğin Baader'in özellikle birinci kuşak RAF üyeleri için yapılmış yüksek güvenlikli bir hapishaneye silah sokmayı nasıl başardığı tartışıldı. Solak olan Baader kayıtlara göre kendini sağ eliyle vurmuştu ancak ense kökünden giren kurşun alnını delerek dışarı çıkmıştı ki silahı böyle tutarak kendini vurmanın görece zor bir hareket olduğu iddia edilmektedir. Üstelik bazı kaynaklara göre Baader'in hücresinde ikinci bir kurşun deliği daha bulunması olayı şüpheli hale getiren etkenlerden biridir. Ayrıca kalbinin üzerinde dört bıçak yarasıyla bulunan Möller'in kendine bunu yapması imkânsız değilse bile çok zordu. Stammheim'dan sağ olarak kurtulan tek mahkûm olan Möller, hapishanede gerçekleşenlerin bir intihar değil, süikast olduğunu iddia etti.
Resmi olmayan bazı araştırmalar, toplu intiharı açıklamasını reddeder, mahkûmların öldürüldüğünü savunur. Stammheim Modeli yüksek güvenlikli hapishanelerde ziyaret alanına girmeden evvel tüm avukatların ceplerini boşaltmaları ve ceketlerini doğrulama için görevliye vermeleri gerekmekteydi. Elle ve metal dedektörüyle aranıyorlardı. Mahkûmlar ziyaretten önce ve sonra çırılçıplak soyuluyor kontrolden sonra da kendilerine yeni bir kıyafet veriliyordu. Dahası, hücresinde asılı bulunan Ulrike Meinhof'un cesedi üzerinde İngiliz doktorların yaptığı inceleme, onun öldürüldükten sonra asıldığını söylüyordu. Yapılan otopside Meinhof'un cinsel organında sperm bulunduğu rapor edilmişti.
Buna karşılık diğer bağımsız araştırmalar tutuklu avukatlarının yüksek güvenliğe rağmen içeriye silah ve ekipman sokabildiklerini, bunların hücrelerde kolayca saklanabildiğini ve mahkûmların toplu halde intiharının en olası açıklama olduğunu belirtmiştir.
2002 yılında cesedi ailesine teslim edilirken, Meinhof'un kafatasından beyninin alındığı ortaya çıktı. Bunun ortaya çıkmasının ardından beyin ailesine geri verildi.
Hücresinde ölü bulunanlardan biri olan Gudrun Ensslin avukatına şöyle yazmıştı:
Eğer benden geriye hiç mektup kalmadıysa ve ölü bulunduysam; süikaste uğramışımdır
19 Ekim 1977'de Schleyer'i kaçıranlar, rehinenin idam edildiğini açıkladılar. 1977 sonbaharındaki olaylar II. Dünya Savaşından bu yana Almanya'nın yaşadığı en büyük illegal, politik vakalardı ve bu nedenle Alman Sonbaharı (Der Deutsche Herbst) olarak adlandırıldı. Heinrich Breloer'in 1997 yılında yayımlanan Ölüm Oyunu adlı iki bölümlük belgeseli Alman Sonbaharını anlatır.
Kaynakça
- ^ . 27 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2015.
- ^ Koşan, Ümit. Sessiz Ölüm, Tabutluklar, Beyin Yıkama ve Tecrit Hücreleri. Belge Yayınları.
- ^ La Mort d’Ulrike Meinhof: Rapport de la Commission international d’enquête, Librairie François Maspero, Paris, 1979, s. 25
- ^ . 19 Şubat 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2015.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 14 Şubat 2007 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Eylül 2015.
- ^ Libération (Özel sayı), Paris, 1978
Dış bağlantılar
- 1977: Alman Sonbaharı 19 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Alman Sonbahari 30 Haziran 1977 yilindan baslayarak Bati Almanya yi derinden sarsan olaylar dizisidir Olayi baslatanlarda Kizil Ordu Fraksiyonu dur Olaylar dizisi 30 Haziran 1977 de Dresdner Bank muduru Jurgen Ponto basarisiz kacirma girisimi ile baslamistir Daha sonra Jurgen Ponto Oberurse deki evinin onunde vurularak olduruldu Kacirma olayina karisan RAF cilar Brigitte Mohnhaupt Ponto nun vaftiz kizi Susanne Albrecht ti Alman SonbahariKacirilan Lufthansa 181Tarih30 Temmuz 18 Ekim 1977BolgeBati AlmanyaSebepRAF liderlerinin serbest biraklima istegiSonucRAF liderlerinin olumuTaraflarRAF FHKCBati Almanya SomaliKomutanlar ve liderlerBrigitte Mohnhaupt Christian Klar Zahar AkashHelmut Schmidt Hans Jorgen Wisniewski Ulrich Wegener Siad Barre Mahkumiyet kararini izleyen gunlerde eski SS subayi ve Nasyonal Sosyalist Alman Isci Partisi nin eski uyesi olan ve Alman Isveren Cemiyeti nin baskani ve Bati Almanya nin en guclu sanayicilerinden olan kacirildi 5 Eylul 1977 de soforu sokagin ortasinda karsisina cikan bebek arabasi yuzunden durmak zorunda kaldi Arkalarindaki polis eskortu zamaninda duramadigi icin Schleyer in arabasina arkadan carpti Maskeli bes saldirgan uc polisi ve soforu oldurdu ve Schleyer i rehin aldi Daha sonra federal hukumete Staamheim dakiler dahil on bir militanin saliverilmesini talep eden bir mektup gonderildi Bonn sehrinde Helmut Schmidt in baskanliginda bir kriz komitesi olusturuldu Komite anlasma yapmak yerine Schleyer in yerini tespit etmesi icin polise zaman kazandirmak amaciyla oyalama taktigine basvurdu Ayni zamanda hapishanedekilere iletisim yasagi konularak yalnizca hukumet memurlarinin ve hapishane papazlarinin ziyaretine izin verildi Almanya Federal Polis Burosu zamaninin en buyuk insan avini baslatti ve devlet krizi bir aydan fazla surdu Kriz 13 Ekim 1977 de Palma de Mallorca dan Frankfurt a giden Lufthansa ucagi kacirilinca doruga ulasti Dort Arap tan olusan grup ucagin kontrolunu ele gecirdi Sonradan Zuheyir Yusuf Akace oldugu anlasilan onderleri kendisini ucaktakilere Kaptan Mahmut olarak tanitti Ucak yakit almak icin Roma ya indiginde Akace Schleyer i kaciranlar gibi kimi taleplerde bulundu Turkiye de tutulan Filistinlilerin serbest birakilmasi ve kendilerine 15 milyon dolar odenmesi Bonn kriz burosu taleplere karsilik vermemeye karar verdi Ucak Larnaka uzerinden once Dubai ardindan Aden e uctu 16 Ekim de kaptan pilot Jurgen Schumann isbirligine yanasmadigi gerekcesiyle bir devrim mahkemesinde yargilanarak olduruldu Ucak 2 kaptan pilot Jurgen Vietor tarafindan tekrar havalandi ve Somali Mogadisu ya uctu Federal yuksek mahkemesinin basinda olan ve Bonn dan gizlice ayrilan Hans Jurgen Wischnewski tarafindan yurutulen riskli bir operasyon hazirlandi 18 Ekim de Avrupa saatiyle gece yarisini bes gece ucak Alman federal polisinin elit timi olan GSG 9 guclerinin sekiz dakikalik baskinina ugradi Dort ucak korsani vuruldu ucu olay yerinde oldu Yolculardan ciddi sekilde yaralanan olmadi ve Wischnewski Schmidt e ve Bonn daki kriz ekibine telefonla operasyonun basariyla tamamlandigini bildirdi Yarim saat sonra Alman radyosu Stammheim daki tutuklularin da dinledigi kurtarma operasyonu haberlerini verdi Gecenin ilerleyen saatlerinde Baader basinin arkasindan vurulmus Ensslin de asilmis olarak hucrelerinde bulundu Raspe ertesi gun oldu Yaralanan hayatta kaldi ve 1994 yilinda saliverildi Ve yine yaptigi bir soyleside sunlari demistir Ulrike olu bulundugunda tarih Mayis 1976 ydi Eylul 1977 de ben de Stammheim daydim Daha once Hamburg da kalmis 1977 basinda Stammheim a getirilmistim Cunku davam baslayacakti Aclik grevimiz sayesinde gruplar halinde kalma hakkini elde etmistik Ben de bu gruba kondum O sirada Ulrike olmustu Daha sonra grup sayisinin sekize cikmasi icin yeni bir aclik grevine basladik Bu olmadi ama her gun birbirimizle gorusebilme hakkini kazandik 2 Eylul 1977 gunu RAF Isverenler Sendikasi Schleyer i kacirdi Cok unlu ve nefret edilen biriydi II Dunya Savasi nda Cekoslovakya yi isgal eden kuvvetlerin icinde komutan Heidrich in asistaniydi Eski bir Nazi ydi yani Almanya da yurutulen mucadele sirasinda da sendikalara karsi tavriyla iscilerin haklarinin ellerinden alinmasi icin calismisti RAF onu 11 tutsakla degis tokus yapmak amaciyla kacirmisti Bu olay uzerine bir arada kalirken hepimiz ayri ayri hucrelere konduk ve gorusmemiz yasaklandi Oncesinde ortak esyalarimiz yemegimiz ve kitaplarimiz vardi her seyimiz ortakti Bu haklar elimizden alindi ve hucreyle ilgili bir yasa cikti Disariyla da iliskimiz kesilecekti yani ne avukat ne gazete olacakti Hepimiz 7 kattaydik ama ne birbirimizle ne disarisiyla iliskimiz vardi Ingrid Schubert de 7 kata kondu ve dort kisi olduk RAF la gorusmeler haftalarca surdu Alman hukumeti surekli olarak Schleyer in yasadigina dair deliller istiyordu RAF her seferinde buna cevap verdi ve Schleyer in olmedigini gosterdi Haftalarca hicbir sey olmadi Alman hukumeti ve polisi bu sure icinde komandolari bulmaya ve Schleyer i kurtarmaya calisiyordu Bu surece bir son vermek icin Filistinli bir grup Lufthansa ucagini kacirdi Yani elimizde baski araci olarak Schleyer ve Lufthansa ucagi vardi Ucak bazi havaalanlarina ugradiktan sonra Somali ye indi Somali Baskani Etiyopya yla savas halinde oldugu icin Alman hukumetine kendini satti Alman ozel timleri ucaga girdi yolculari disari cikardi ve Filistinli grubun uyelerini oldurdu Ayni gece Stammheim a girerek Gudrun Andreas ve Jan i oldurduler Ben de agir yaralandim Gogsume bircok bicak darbesi almistim Bilincimi kaybetmistim ve gunler sonra hastanede kendime geldim Digerlerinin oldugunu orada ogrendim Agir yaralanmistim zor nefes aliyordum Olmememin nedeni de bicagin kaburgalarima takilmis olmasiydi Bicak biraz daha derine gitseydi ben de olecektim Gazetelerde hemen ertesi gunu tutuklularin intihar ettigi haberi cikti Neden olarak da morallerinin bozulmus olmasi gosterildi Bugun bile soyledikleri bu Intihar ettiler cunku hicbiri mantikli ve normal degildi dediler Tabii bu dogru degildi Resmi sorusturmalar bunun planlanmis bir intihar dizisi oldugunu acikladi ama iddiayi kabul etmeyen teoriler de one suruldu Ornegin Baader in ozellikle birinci kusak RAF uyeleri icin yapilmis yuksek guvenlikli bir hapishaneye silah sokmayi nasil basardigi tartisildi Solak olan Baader kayitlara gore kendini sag eliyle vurmustu ancak ense kokunden giren kursun alnini delerek disari cikmisti ki silahi boyle tutarak kendini vurmanin gorece zor bir hareket oldugu iddia edilmektedir Ustelik bazi kaynaklara gore Baader in hucresinde ikinci bir kursun deligi daha bulunmasi olayi supheli hale getiren etkenlerden biridir Ayrica kalbinin uzerinde dort bicak yarasiyla bulunan Moller in kendine bunu yapmasi imkansiz degilse bile cok zordu Stammheim dan sag olarak kurtulan tek mahkum olan Moller hapishanede gerceklesenlerin bir intihar degil suikast oldugunu iddia etti Resmi olmayan bazi arastirmalar toplu intihari aciklamasini reddeder mahkumlarin olduruldugunu savunur Stammheim Modeli yuksek guvenlikli hapishanelerde ziyaret alanina girmeden evvel tum avukatlarin ceplerini bosaltmalari ve ceketlerini dogrulama icin gorevliye vermeleri gerekmekteydi Elle ve metal dedektoruyle araniyorlardi Mahkumlar ziyaretten once ve sonra cirilciplak soyuluyor kontrolden sonra da kendilerine yeni bir kiyafet veriliyordu Dahasi hucresinde asili bulunan Ulrike Meinhof un cesedi uzerinde Ingiliz doktorlarin yaptigi inceleme onun olduruldukten sonra asildigini soyluyordu Yapilan otopside Meinhof un cinsel organinda sperm bulundugu rapor edilmisti Buna karsilik diger bagimsiz arastirmalar tutuklu avukatlarinin yuksek guvenlige ragmen iceriye silah ve ekipman sokabildiklerini bunlarin hucrelerde kolayca saklanabildigini ve mahkumlarin toplu halde intiharinin en olasi aciklama oldugunu belirtmistir 2002 yilinda cesedi ailesine teslim edilirken Meinhof un kafatasindan beyninin alindigi ortaya cikti Bunun ortaya cikmasinin ardindan beyin ailesine geri verildi Hucresinde olu bulunanlardan biri olan Gudrun Ensslin avukatina soyle yazmisti Eger benden geriye hic mektup kalmadiysa ve olu bulunduysam suikaste ugramisimdir 19 Ekim 1977 de Schleyer i kaciranlar rehinenin idam edildigini acikladilar 1977 sonbaharindaki olaylar II Dunya Savasindan bu yana Almanya nin yasadigi en buyuk illegal politik vakalardi ve bu nedenle Alman Sonbahari Der Deutsche Herbst olarak adlandirildi Heinrich Breloer in 1997 yilinda yayimlanan Olum Oyunu adli iki bolumluk belgeseli Alman Sonbaharini anlatir Kaynakca 27 Eylul 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Eylul 2015 Kosan Umit Sessiz Olum Tabutluklar Beyin Yikama ve Tecrit Hucreleri Belge Yayinlari La Mort d Ulrike Meinhof Rapport de la Commission international d enquete Librairie Francois Maspero Paris 1979 s 25 19 Subat 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Eylul 2015 Arsivlenmis kopya 14 Subat 2007 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Eylul 2015 Liberation Ozel sayi Paris 1978Dis baglantilar1977 Alman Sonbahari 19 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde