Işık yükseltici, ışık sinyallerini doğrudan yükselten, ilk önce elektrik sinyaline dönüştürmeye ihtiyaç duymayan bir alettir. Işık yükseltici lazer olarak da düşünülebilir fakat ışık boşluğu olmadan bu genelleme yapılmalıdır. Işık yükselticileri optik iletişiminde ve lazer fiziğinde önemli bir yere sahiptirler.

Birçok fiziksel mekanizma ışık sinyalini yükseltmek için kullanılmaktadır ve bunlar ışık yükselticilerinin en büyük türleridir. Katkılı fiber yükselticilerde ve lazerlerde, canlandırılan emisyon yükselticinin kazandığı ışıkların yükseltiminde kullanılmaktadır. Yarı iletken ışık yükselticilerinde, elektron boşluk kombinasyonları oluştuğu gözlemlenmektedir. Raman yükselticilerinde, Raman saçılmasının gelen ışığının fononlarla, foton üretimini sağlamaktadır. Bunlar gelen fononlarla uyumlu bir haldedirler. Parametric yükselticiler de parametrik yükseltmede kullanılmaktadır.
Lazer yükselticiler
Neredeyse bütün lazerler ışık için kazanması gereken dalga boyundaki malzemeleri aynı kendisinin kazandığı gibi pompalamaktadır. Bu yükselticiler genel olarak yüksek güçlü lazer sistemlerini kullanmaktadır. Özel tipleri, örnek olarak tekrar yenilenebilen yükselticiler ve atımlı yükselticiler çok kısa atımları yükseltmek için kullanılmaktadır.
Katkılı fiber yükseltici

Katkılı fiber yükselticiler (DFA) ışık yükselticilerdir ve fiber optiklere katkı sağlamak için tıpkı optik sinyallerine ortam sağlandığı gibi kullanılmaktadır. Bunlar fiber lazerlerle daha da yakındır. Sinyalleri yükseltilebilir ve pompa lazerleri katkılı fiberlerein içinde çoğaltılabilirler. Ayrıca sinyalleri katkı sağlayan iyonlarla etkileşim haline geçerek yükselebilirler. En yaygın örneklerinden birisi Erbiyum katkılı fiber yükselticidir ve silika fiber erbiyum iyonlarıyla katkılaştırılmıştır. Buradaki ama. berim olarak lazerlerle birlikte 980 ila 1480 nm dalga boylarında pompalamak ve 1550 nm bölgede kazandığını göstermektir. Erbiyum katkılı frekans yönlendirici (EDWA) optik yükseltici olarak optik sinyallerinin frekanslarını hızlandırmaktadır.
Yükselme, fotonların emisyonunu canlandırarak katkı maddesi olan iyonlarla katkılı fiberde gerçekleştirilir. Pompa lazerleri iyonları uyararak yüksek enerjiye zayıf oldukları yer neresi ise oradan canlandırılarak emisyon sayesinde düşük enerji seviyesindeki dalgaboylarına indirilmiştir. Uyarılmış iyonlar kendiliğinden azalmaktadır veya radyaktif olmayan süreçlerde fononlarla ışık matriksinin içerdiği bölgelerde bulunmaktadır. Bu son iki düşüş mekanizması canlandırılmış emisyonla beraber rekabet içindedirler ve ışık yükseltiminin verimini düşürmektedirler.
Işık yükselticinin yükseltme penceresi, optik dalga boylarının menzilindedir ve bu menzil yükselticinin kullanılabilir bir kazancı için üretilmiştir. Yükseltme penceresi katkı sağlayan iyonların spektroskobik özellikleri tarafından belirlenmişlerdir ve fiber optiğin cam yapısı, pompa lazerinin dalgaboyu ve gücüdür.
İzole iyonların elektronik geçişleri çok iyi bir şekilde tanımlanmış olsa da, enerji seviyelerinin genişliği iyonların fiber optik camlarının içinde birleşmiş olduklarında ortaya çıkarlar ve böylece yükseltme penceresi de genişletilmiş olur. Bu genişleme hem homojen olarak (tüm iyonlar aynı genişlik spektrumunda yer alır.) hem de heterojen (farklı iyonlar farklı camlarda farklı spektrum özellikleri gösterirler.) olarak gerçekleşirler.
Homojen genişleme camdaki fononların birbirleri arasında etkileşimleri ile oluşmaktadır ve bu sırada heterojen genişleme ise camdaki farklı iyonlar arasındaki farklılıklardan oluşmaktadır. Farklı bölgeler iyonlara farklı bölgesel elektrik alanlara yerleştirirler ve bu da enerji seviyelerini Stark efekti sayesinde değiştirmelerine yardımcı olur. Buna ek olarak, Stark efekti aynı zamanda dejenere enerji seviyelerini değiştirmektedir ve bunların açısal momentumları aynı kalmaktadır. (kuantum sayısı J ile özelleştirilmiştir.) Böylece, örnek olarak, erbiyum iyonu (Er+3) başlangıç seviyesi olarak 15/2=J'ye sahiptir ve elektrik alanın varlığında J sayısı 8 alt seviyeye ayrılmaktadır ve bunların enerjileri birbirinden çok küçük farklılıklara sahiptirler. İlk uyarılan seviye J=13/2'dir ve bu yüzden Stark kopyaları 7 farklı alt katmana sahiptirler.
J=13/2'den olan transferler uyarılma seviyeleri olan J=15/2'ye kadar 1.5 mikrometre dalga boyunda sorumludurlar. EDFA'nın kazandığı spektrum farklı zirve noktalarına sahiptir ve yukarıdaki belirtilen genişleme mekanizması ile nasıl bozulduğu gösterilmiştir. Net sonuç ise çok geniş olarak ölçülmüştür. (30 nm silakada). Geniş bant kalınlığı fiber yükselticilerde kullanılabilir bir dalga boyu ayrımı çoğaltılmasını iletişim sistemlerinde tek bir yükseltici olarak tüm taşınan sinyalleri yükseltmek için fiberlerde kullanır ve bunların dalgaboyları pencerede düşmüştür.
Temel prensipler
Yüksek güce sahip ışın demeti giriş sinyaliyle dalgaboyu seçici kullanarak karışmıştır (WSC). Giriş sinyali ve uyarma ışığı önemli derecede farklı dalga boylarına sahiptirler. Karışan ışık farklı fiber bölümlerine erbiyum katkılı iyonları çekirdeğinde taşıyarak karışmıştır. Bu yüksek güçlü ışın demeti erbiyum iyonlarını yüksek enerji seviyelerine uyarırlar. Sinyale ait fotonlar farklı dalga boylarında pompa ışığından ışıkla birleşerek erbiyum atomalarını uyarırlar, erbiyum atomları enerjilerinin bir kısmını sinyale verirler ve düşük enerji seviyelerine geri dönerler. Buradaki önemli noktaerbiyum enerjisini ek fotonlara aynı fazda ve yönde sinyal yükselticisi olarak verirler. Bu şekilde sinyal yükselitilir ve sadece onun hareket ettiği yönde yolculuk eder. Bu alışılmış bir durumdur- atomlar " lazer ışığı kullanarak" enerjilerini aynı yönde ve fazda gelen ışık gibi bırakırlar. Böylece tüm ek sinyal güçleri aynı fiber modunda gelen sinyal gibi rehberlik edilirler. Sık sık karşılaşılan bir durum ise çıkış kısmına eklenen fiberden gelen yansımaları önlemek amacıyla isolatördür. Bu yansımalar yükseltici operasyonunu bozarak ve bazı ekstrem koşullarda yükselticiyi lazer haline getirmeyi sağlar. Erbiyum katkılı yükseltici ise yüksek kazançlı bir yükselticidir.
DFA'larda gürültünün temel kaynağı Amplified Spontaneous Emission (ASE) olarak tanımlandırılan, yükselticiyle neredeyse aynı spektrum kazancına sahip olan bir tür spektrumdur. Gürültü figürü ideal DFA'da 3 desibeldir ve buna karşın pratik yükselticilerde gürültü figürü 6 ila 8 desibel arasındadır. Canlandırılan emisyon sayesinde olan azalma ile, elektronlar yüksek enerji seviyelerine aynı zamanda kendiliğinden gerçekleşen emisyonla düşedebilirler ve bu durum tamamen kendiliğinden oluşur. Ayrıca bağlı olduğu şeyler ise camın yapısı ve döndüğü seviyedir. Fotonlar kendiliğinden tüm yönlerde dışarı yayılırlar fakat bunların oranları birçok sayısız fiber aralıklarıyla aynı yönde dışarı verilmişlerdir. Bu fotonlar diğer katkı sağlayan iyonlarla etkileşim kurmaları amacıyla yakalanmaktadır ve canlandırılan emisyon yükseltilmektedir. İlk kendiliğinden gerçekleşen emisyon bu şekilde aynı sinyallerde görüldüğü gibi eş yönlü olarak yükseltilmiştir ve bu yüzden Amplified Spontaneous Emission adı verilmiştir. ASE yükseltici tarafından hem ileri hem de geri yönlerde dışarıya verilmiştir. Fakat, sadece ileri yönde olan ASE sistem performansı açısından ileri yönlüdür ve bu sistem performansını tekrar derecelendiren alıcıyla birlikte gürültüye sahiptir. Karşı yayılım ASE'nin yapabildiği fakat derecesini düşürdüğü yükselticinin performansı ASE azaltıldığından beri ters yönde hareket etmektedir ve bu yüzden yükselticinin kazancı azalmaktadır.
Soğurma kazancı
DFA'daki kazanç katkı sağlayan iyonların çokluğundan dolayı sağlanmaktadır. DFA'nın ters seviyesi, öncelikli olarak, pompa dalga boyundan ve yükseltici dalga boyundan aldığı güç ile sağlanmaktadır. Sinyal gücü arttıkça veya pompalama gücü azaldıkça, ters seviye gittikçe azalacak ve bu yüzden yükselticinin sahip olduğu kazanç da azalacaktır. Bu etki soğurma kazancı olarak bilinmektedir- sinyal seviyesi arttıkça, yükseltici soğurması da artacak ve daha fazla çıkış gücü üretemeyecek hale gelecektir. Bu yüzden de kazancı azalacaktır. Soğurma aynı zamanda basınç olarak da bilinmektedir. Optimum gürültüyü performansını DFA'larda sağlamak amacıyla önemli bir miktarda basınç kazanımı sağlanmaktadır (ortalama 10 dB), bu kendiliğinden emisyon hızını düşürdüğünden beri aynı zamanda ASE'yi de düşürmektedir. DFA sistemini yürütmenin bir diğer avantajı ise soğurma kazancı sağlarken o bölgelerde küçük dalgalanmaların gelen sinyal gücüne bağlı olarak çıkış yükseltme sinyalini arttırmasıdır. Gelen sinyal gücü daha büyük bir kazanç sağlarken geniş gelen güç daha az bir kazanç sağlamaktadır. Atımın yönlendiren kenarı yükseldiğinde, maddenin doyma enerjisine ulaşana kadar bu işlemi gerçekleştirecektir. Bazı durumlarda, atımın genişliği de düşürülmektedir.
Heterojen genişletme etkisi
Çizgi kalınlığının heterojen miktarından dolayı katkı sağlayan iyonların genişlemesi, kazanılan spektrumun heterojen bileşenlerle ve kazanılan doymanın gerçekleşmesi, küçük bir içerikte, heterojen olarak gerçekleşmektedir. Bu etki aynı zamanda hayali deli yakımı gibi adlandırılır çünkü yüksek güç sinyali bir dalga boyundan sinyale yakın olan ve heterojen olarak doyurulan genişletilmiş iyonlarca sağlanmaktadır. Hayali boşluklar genişliğe bağlı olarak çeşitlenmektedirler ve aynı zamanda fiber optiğin karakteristik özelliklerine de bağlıdır. Fakat, gene olarak 1 nanometreden daha az kısa dalga boylarında ve C bandlarının sonunda, birkaç nanometre uzunluğundaki dalgaboyları C bandının sonunda sonlanmaktadır. Deliklerin derinlğği çok küçük olmasına rağmen, bazı pratik yollarda gözlemlemesi oldukça zordur.
Kutuplaştırma etkisi
DFA'nın kutuplaştırması gerekli olarak yükselticiden bağımsız olmasına rağmen, küçük bir miktardaki katkı sağlayan iyonlar isteklerine göre uygun kutuplaşma koşullarında birbirleriyle etkileşim halindedirler ve gelen sinyalin bağlı olduğu kutuplaşmaya bağlıdır (genellikle 0.5 dB'den küçüktür). Bu durum Polarization Dependent Gain (PDG) olarak adlandırılmaktadır. İyonların soğurma ve emme bölgeleri elips şeklinde modellenerekten büyük bir eksen etrafında sıralanarak sıradan olarak tüm yönlerde farklı cam bölgelerinde gerçekleştirilmektedirler. Yerleşmenin rastgele olarak dağıtılması elipslerde ve camlarda makroskopik olarak izotropik maddeler oluşturmaktadır fakat güçlü pompa lazerleri anizotropic dağılımı yüklemektedir ve bu olay seçici uyarma sayesinde iyonları daha sıralı bir optik alan vektörüne pompalar. Ayrıca, bu uyarılmış iyonlar sinyal alanlarıyla birlikte uyarılarak daha fazla canlandırılmış emisyon üretmektedirler. Kazançtaki değişim bu şekilde kutuplaşmanın sıralanması ile ilgili olarak pompaya ve lazere bağlıdır. Örnek olarak, iki lazer aynı katkı sağlayan iyonların alt kümesinde bulunsun ya da bulunmasın gerçekleşmesidir. İdeal katkılı fiber çift kırılmaya uğramadan, PDG'yi uygunsuz bir şekilde genişletmektedir. Neyse ki, fiber optiklerde çift kırılımın az bir miktarı her zaman bulunmaktadır ve ayrıca, hızlı ve yavaş eksenler rastgele fiber boylarında değişkenlik göstereceklerdir. Genel DFA onlarca metre uzunluğunda değişkenlik göstermektedir ve her zaman tekdüzeliğini korumak için çift kırılım eksenini göstermektedir. Bu iki birleşmiş etkiler (transfer fiberlerine kutuplaştırma modu için dağıtım verenler) benzer sinyal kutuplaşmasında düzensizlik göstermektedirler ve fiberdeki pompa lazerleri boyunca göstermektedir. Böylece, PDG'nin ortalamasından dışarıya çıkmaya eğimlidirler. Sonuç ise PDG'nin tek bir yükselticide zorlukla gözlenmesidir. (fakat art arda bağlanmış yükselticilerin bağlı olması gözle görülür bir etkidir.)
Erbiyum katkılı fiber optik yükselticiler
Erbiyum katkılı fiber yükseltici (EDFA) en çok yaygın olarak kullanılan fiber yükselticidir ve yükseltme penceresi, silika katkılı fiber optiğin üçüncü transfer penceresiyle çakışmaktadır. İki bantta üçüncü transfer penceresinde geliştirilmiştir-the Conventional veya C bandı. 1525 ila 1565 nm'den veya L bandında ortalama 1570 ila 1610 nm dalga boyları arasında yer almaktadır. Bu bantların her ikisi de EFDA tarafından yükseltilmektedirler fakat farklı iki yükseltici kullanmak normal bir durumdur, her biri farklı birer bantta özelleştirilmişlerdir. C ve L bantları arasındaki temel farklılık L bandında uzun ömürlü katkılı fiber yükseltici kullanılmasıdır. Uzun boylu fiber düşük seviyeli dönüşümü kullanır ve bu yüzden uzun dalga boylarını sonuç olarak vermektedir ve bu sırada kullanılabilir bir miktarda kazanç da sağlamaktadır. (Erbiyumun silikadaki band yapısından dolayı) EDFA'lar genel olarak iki pompalama bandı kullanırlar ve bunlar 980 nm ve 1480 nm'dir. 980 nm bandı yüksek soğurma alanına sahiptir ve genel olarak düşük gürültülü performans gerektirmektedir. Soğurma bandı diğerine oranla daha dardır ve bu yüzden dalgaboyunu sabitleyici lazer kaynakları genel olarak ihtiyaç sebebidir. 1480 nm band düşüktür fakat daha geniştir, soğurma alanı büyüktür ve genel olarak yüksek güç yükseltiminde kullanılmaktadır. 980 nm ve 1480 nm kombinasyonunda pompalama genellikle yükselticiler tarafından kolaylaştırılmaktadır. Fiber optik yükselticiler H.J.Shaw ve Michel Digonnet tarafından Stanford Üniversitesinde, Kaliforniya'da 1980'li yılların başında icat edilmişlerdir. EDFA ilk olarak birkaç yıl sonra David N. Payne, R. Mears, I.M Jauncey and L. Reekie'in de aralarında bulunduğu bir grup tarafından Southampton Üniversitesinde AT&T Bell Laboratuvarlarında ortaklaşa bir çalışma sonucu E. Desurvire, P. Becker ve J. Simpson ve Italian Company Pirelli katılımlarıyla gerçekleştirilmiştir. Çift yollu ışık yükseltici Dense Wave Division Multiplexing (DWDM) sisteminin kullanımını sağlamaktadır ve bu sistem Stephan B. Alexandar tarafından Cienna Corporation'da icat edilmiştir.
Diğer dalga boyları için katkılı fiber yükselticiler
Tulyum katkılı fiber yükselticiler S bandında (1450-1490 nm) kullanılmışlardır ve Praseodymium katkılı fiber yükselticiler 1300 nm bölgesinde kullanılmışlardır. Buna rağmen, birçok bölgede herhangi bir önemli reklamsal kullanım bu zamana kadar gözlemlenmemiştir ve bu yükselticilerin birçoğu herhangi bir yeniliğin içerisinde yer almamışlardır aynı EDFA'da da görüldüğü gibi.Buna rağmen, Öterbiyum katkılı fiber lazerler ve yükselticiler 1 mikrometre civarındaki dalga boyunda çalışmaktadır ve birçok uygulamaları malzemelerin endüstriyel sürecinde bulunmaktadır aynı bu cihazların ekstrem koşullardaki yüksek çıkış güçlerinde olduğu gibi (onlarca kilowatt).
Fotovoltaik güç üretimi yenilenemeyen yakıtların tüketimini azaltmaktadır. Hibrit sistemler en çok adalarda bulunmaktadır. Almanya’daki Pellworm adası ve Yunanistan’daki Kythnos adasın bunun önemli örneklerindendir (ikisi de rüzgar enerjisi ile bilinmektedirler.). Kythnos dizel tüketimini %11.2 oranına indirmiştir. 2015 yılında, yedi ülkenin katılımıyla gerçekleşen ve küçük şebekelerle ve izole şebekelerle hibritleşme tarafından üretim maliyeti düşürülecektir. Buna rağmen, hibritler için finansal rakamlar çok önemlidirler ve geniş alanda güç üretilen yerin mülkiyet yapısına bağlıdır. Devlete ait yapılar için maliyet azatlımı önemliyken, bunun yanı sıra halka açık olmayanlar için ekonomik faydaları da önemli bir ölçüde araştırılmaktadır. Bağımsız güç üreticileri buna örnektir. Fotovoltaik etki limitinin son zamanlardaki araştırmalara göre PV+CHP gibrit sistemine sahip ağda Amerika’da yayılması görülmektedir. Güneş akışının geçici dağılımında, elektriksel ve ısısal gereksinimlerin yalnızca Amerika için analiz edilip fotovoltaiklerle beraber ek olarak fotovoltaik yayılımını geleneksel elektrik sistemiyle nasıl mümkün olabileceğini göstermişlerdir. Bu teori birçok simulasyonlarla her saniyeye göre güneş akış verisinin gerekli batarya yedeklemesi için ve hibrit sistemlerin ucuz batarya sistemlerine oranla mümkün olabileceğini göstermektedir.
Değişik türde yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde, depolama güç üretimini ne zaman uygun olursa üretmesine yetki vermiştir ve tüketiminin de ne zaman olursa tüketilmesi gerektiğini söylemektedir. Şebeke operatöründe iki değişken elektriği gerekli olduğu zamanlar için depo etmektedir veya nerede ihtiyaç varsa oraya transfer etmektedir. Bu durumların ikisi de sonuç verememektedir, 30kWp üstünde otomatik olarak kendilerini kapatmaktadır ve bunun yanı sıra tüm redresörlerin gerilim düzenlemeleri koruma halindedir. Ayrıca, yük yeterli miktarda değil ise güç sağlamasını durdurmaktadır. Şebeke operatörleri, sistemlerden fazla üretilenleri kısma opsiyonuna sahiptirler ve bunun yanı sıra rüzgar enerjisi, güneş enerjisinden daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Sonuç olarak önemli bir miktarda gelir kaybı yaşanmaktadır. Üç fazlı redresörler iş esnasında kullanılmak üzere üretilen reaktif gücü tedarik etmede eşsiz bir imkâna sahiptirler. Fotovoltaik sistemler arızaları tespit edip görüntülemektedirler ve operasyonlarını uygun hale getirmektedirler. Donanımların verimine ve donanımların doğasına dayanaraktan birçok fotovoltaik görüntüleme stratejileri bulunmaktadır. Görüntüleme iş alanında veya uzaktan gerçekteştirilebilmektedir. Bu sadece üretimi ölçebilir ve tüm verileri redresörlerden geri alabilir. Ayrıca yine tüm verileri iletişim ekipmanlarından da geri alma imkânına sahiptir. Görüntüleme cihazları, kendilerini denetime bağlamaktadır veya ekstradan özellikleri de sunmaktadır. Bireysel redresörler ve batarya şarj kontrolleri görüntülemeyi, üreticinin özel yazılımı ve tutanaklarını kullanarak gerçekleştirmektedirler. Redresörün enerji ölçümü denge bakımından kısıtlanabilir ve ölçme amaçlarından sağlanan gelire pek uygun olmayabilir. Üçüncü nesil veri kazanın sistemi çoklu redresörleri görüntüleyebilir ve bu esnada üreticinin tutanakları sayesinde redresör kullanır. Ayrıca buna ek olarak, havayla alakalı sistemlerden bilgi de sağlamaktadır. Bağımsız akıllı ölçüm cihazları fotovoltaik tertibat sisteminden üretilen toplam enerjiyi ölçmektedirler.
Alt bileşenleri
Takip cihazları fiyat ve savunma eklemektedir, bu yüzden fotovoltaik tertibat için eğimli ve güneş ışınları için ortalama Kuzey yarım kürenin güneyinden dolayı veya Güney yarım kürenin kuzeyinden dolayı çok bilindik özelliğe sahiptir. Eğim açısı, dikey olarak, her mevsim değişmektedir fakat eğer sabit olsaydı, elektriksel talebin en üst seviyesinde uygun bir verim tek başına idare edilen bu sisteme sağlanabilirdi. Uygun modül eğim açısı tanımlamak amacıyla maksimum yıllık enerji verimi için gerekli bir koşul değildir. Fotovoltaik sistemin uygun hale getirilmesi için özel çevre koşulları güneşin akması, kirlenmesi, kar kaybı için karmaşık bir hale gelebilir ve bunlar birer etken olarak göz önüne alınabilir. Verimli modül ömrü gene olarak 25 yıl veya daha fazladır. Fotovoltaik güneş yeniliklerinde gerçekleşen gelişmeler için yapılan geri ödeme periyotu büyük ölçüde çeşitlilik göstermektedir ve genel olarak yatırma geri dönüşün hesaplanmasından daha az kullanışlıdır. Bu genel olarak hesaplandığı sırada 10 ila 20 yıl arasında, finansal olarak geri ödeme periyodu teşvik tedbirleri ile birlikte daha kısa olacaktır. Bireysel güneş pilinin düşük geriliminden dolayı (genellikle 0.5V), birkaç piller seri olarak baplanmışlardır. Tabaka hali koruyucu hava koşullarına karşı dayanıklı kılıfla kaplanmış bir haldedir, böylece fotovoltaik modül veya güneş paneli oluşturmaktadır. Modüller daha sonra bir arada fotovoltaik tertibatı sağlamak için dizilmektedirler.
Kaynakça
- Beckers, J.M. (1993). "Adaptive Optics for Astronomy: Principles, Performance, and Applications". Annual Review of Astronomy and Astrophysics 31 (1): 13–62. Bibcode:1993ARA&A..31...13B. doi:10.1146/annurev.aa.31.090193.000305
- Booth, Martin J (15 Aralık 2007). "Adaptive optics in microscopy" (PDF). Philosophical Transactions of the Royal Society A: Mathematical, Physical and Engineering Sciences 365 (1861): 2829–2843. Bibcode:2007RSPTA.365.2829B
- Booth, Martin J.; Schwertner, Michael; Wilson, Tony; Nakano, Masaharu; Kawata, Yoshimasa; Nakabayashi, Masahito; Miyata, Sou (1 Ocak 2006). "Predictive aberration correction for multilayer optical data storage" (PDF). Applied Physics Letters 88 (3): 031109. Bibcode:2006ApPhL..88c1109B. doi:10.1063/1.2166684. Erişim tarihi
- Roorda, A; Williams, DR (2001). "Retinal imaging using adaptive optics". In MacRae, S; Krueger, R; Applegate, RA. Customized Corneal Ablation: The Quest for SuperVision. SLACK, Inc. pp. 11–32. .
- "Improved Adaptive Optics Mirror Delivered". ESO Announcement. Erişim tarihi 6 Şubat 2014.
- "'Adaptive optics' come into focus". BBC. 18 Şubat 2011. Erişim tarihi 24 Haziran 2013.
- Joe Palca (24 Haziran 2013). "For Sharpest Views, Scope The Sky With Quick-Change Mirrors". NPR. Erişim tarihi 24 Haziran 2013.
- Watson, Jim. Tip-Tilt Correction for Astronomical Telescopes using Adaptive Control (PDF). Wescon – Integrated Circuit Expo 1997.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Isik yukseltici isik sinyallerini dogrudan yukselten ilk once elektrik sinyaline donusturmeye ihtiyac duymayan bir alettir Isik yukseltici lazer olarak da dusunulebilir fakat isik boslugu olmadan bu genelleme yapilmalidir Isik yukselticileri optik iletisiminde ve lazer fiziginde onemli bir yere sahiptirler Isik yukseltici Bircok fiziksel mekanizma isik sinyalini yukseltmek icin kullanilmaktadir ve bunlar isik yukselticilerinin en buyuk turleridir Katkili fiber yukselticilerde ve lazerlerde canlandirilan emisyon yukselticinin kazandigi isiklarin yukseltiminde kullanilmaktadir Yari iletken isik yukselticilerinde elektron bosluk kombinasyonlari olustugu gozlemlenmektedir Raman yukselticilerinde Raman sacilmasinin gelen isiginin fononlarla foton uretimini saglamaktadir Bunlar gelen fononlarla uyumlu bir haldedirler Parametric yukselticiler de parametrik yukseltmede kullanilmaktadir Lazer yukselticiler Neredeyse butun lazerler isik icin kazanmasi gereken dalga boyundaki malzemeleri ayni kendisinin kazandigi gibi pompalamaktadir Bu yukselticiler genel olarak yuksek guclu lazer sistemlerini kullanmaktadir Ozel tipleri ornek olarak tekrar yenilenebilen yukselticiler ve atimli yukselticiler cok kisa atimlari yukseltmek icin kullanilmaktadir Katkili fiber yukseltici Basit bir katkili fiber yukseltici icin olusturulmus diyagram Katkili fiber yukselticiler DFA isik yukselticilerdir ve fiber optiklere katki saglamak icin tipki optik sinyallerine ortam saglandigi gibi kullanilmaktadir Bunlar fiber lazerlerle daha da yakindir Sinyalleri yukseltilebilir ve pompa lazerleri katkili fiberlerein icinde cogaltilabilirler Ayrica sinyalleri katki saglayan iyonlarla etkilesim haline gecerek yukselebilirler En yaygin orneklerinden birisi Erbiyum katkili fiber yukselticidir ve silika fiber erbiyum iyonlariyla katkilastirilmistir Buradaki ama berim olarak lazerlerle birlikte 980 ila 1480 nm dalga boylarinda pompalamak ve 1550 nm bolgede kazandigini gostermektir Erbiyum katkili frekans yonlendirici EDWA optik yukseltici olarak optik sinyallerinin frekanslarini hizlandirmaktadir Yukselme fotonlarin emisyonunu canlandirarak katki maddesi olan iyonlarla katkili fiberde gerceklestirilir Pompa lazerleri iyonlari uyararak yuksek enerjiye zayif olduklari yer neresi ise oradan canlandirilarak emisyon sayesinde dusuk enerji seviyesindeki dalgaboylarina indirilmistir Uyarilmis iyonlar kendiliginden azalmaktadir veya radyaktif olmayan sureclerde fononlarla isik matriksinin icerdigi bolgelerde bulunmaktadir Bu son iki dusus mekanizmasi canlandirilmis emisyonla beraber rekabet icindedirler ve isik yukseltiminin verimini dusurmektedirler Isik yukselticinin yukseltme penceresi optik dalga boylarinin menzilindedir ve bu menzil yukselticinin kullanilabilir bir kazanci icin uretilmistir Yukseltme penceresi katki saglayan iyonlarin spektroskobik ozellikleri tarafindan belirlenmislerdir ve fiber optigin cam yapisi pompa lazerinin dalgaboyu ve gucudur Izole iyonlarin elektronik gecisleri cok iyi bir sekilde tanimlanmis olsa da enerji seviyelerinin genisligi iyonlarin fiber optik camlarinin icinde birlesmis olduklarinda ortaya cikarlar ve boylece yukseltme penceresi de genisletilmis olur Bu genisleme hem homojen olarak tum iyonlar ayni genislik spektrumunda yer alir hem de heterojen farkli iyonlar farkli camlarda farkli spektrum ozellikleri gosterirler olarak gerceklesirler Homojen genisleme camdaki fononlarin birbirleri arasinda etkilesimleri ile olusmaktadir ve bu sirada heterojen genisleme ise camdaki farkli iyonlar arasindaki farkliliklardan olusmaktadir Farkli bolgeler iyonlara farkli bolgesel elektrik alanlara yerlestirirler ve bu da enerji seviyelerini Stark efekti sayesinde degistirmelerine yardimci olur Buna ek olarak Stark efekti ayni zamanda dejenere enerji seviyelerini degistirmektedir ve bunlarin acisal momentumlari ayni kalmaktadir kuantum sayisi J ile ozellestirilmistir Boylece ornek olarak erbiyum iyonu Er 3 baslangic seviyesi olarak 15 2 J ye sahiptir ve elektrik alanin varliginda J sayisi 8 alt seviyeye ayrilmaktadir ve bunlarin enerjileri birbirinden cok kucuk farkliliklara sahiptirler Ilk uyarilan seviye J 13 2 dir ve bu yuzden Stark kopyalari 7 farkli alt katmana sahiptirler J 13 2 den olan transferler uyarilma seviyeleri olan J 15 2 ye kadar 1 5 mikrometre dalga boyunda sorumludurlar EDFA nin kazandigi spektrum farkli zirve noktalarina sahiptir ve yukaridaki belirtilen genisleme mekanizmasi ile nasil bozuldugu gosterilmistir Net sonuc ise cok genis olarak olculmustur 30 nm silakada Genis bant kalinligi fiber yukselticilerde kullanilabilir bir dalga boyu ayrimi cogaltilmasini iletisim sistemlerinde tek bir yukseltici olarak tum tasinan sinyalleri yukseltmek icin fiberlerde kullanir ve bunlarin dalgaboylari pencerede dusmustur Temel prensipler Yuksek guce sahip isin demeti giris sinyaliyle dalgaboyu secici kullanarak karismistir WSC Giris sinyali ve uyarma isigi onemli derecede farkli dalga boylarina sahiptirler Karisan isik farkli fiber bolumlerine erbiyum katkili iyonlari cekirdeginde tasiyarak karismistir Bu yuksek guclu isin demeti erbiyum iyonlarini yuksek enerji seviyelerine uyarirlar Sinyale ait fotonlar farkli dalga boylarinda pompa isigindan isikla birleserek erbiyum atomalarini uyarirlar erbiyum atomlari enerjilerinin bir kismini sinyale verirler ve dusuk enerji seviyelerine geri donerler Buradaki onemli noktaerbiyum enerjisini ek fotonlara ayni fazda ve yonde sinyal yukselticisi olarak verirler Bu sekilde sinyal yukselitilir ve sadece onun hareket ettigi yonde yolculuk eder Bu alisilmis bir durumdur atomlar lazer isigi kullanarak enerjilerini ayni yonde ve fazda gelen isik gibi birakirlar Boylece tum ek sinyal gucleri ayni fiber modunda gelen sinyal gibi rehberlik edilirler Sik sik karsilasilan bir durum ise cikis kismina eklenen fiberden gelen yansimalari onlemek amaciyla isolatordur Bu yansimalar yukseltici operasyonunu bozarak ve bazi ekstrem kosullarda yukselticiyi lazer haline getirmeyi saglar Erbiyum katkili yukseltici ise yuksek kazancli bir yukselticidir Gurultu DFA larda gurultunun temel kaynagi Amplified Spontaneous Emission ASE olarak tanimlandirilan yukselticiyle neredeyse ayni spektrum kazancina sahip olan bir tur spektrumdur Gurultu figuru ideal DFA da 3 desibeldir ve buna karsin pratik yukselticilerde gurultu figuru 6 ila 8 desibel arasindadir Canlandirilan emisyon sayesinde olan azalma ile elektronlar yuksek enerji seviyelerine ayni zamanda kendiliginden gerceklesen emisyonla dusedebilirler ve bu durum tamamen kendiliginden olusur Ayrica bagli oldugu seyler ise camin yapisi ve dondugu seviyedir Fotonlar kendiliginden tum yonlerde disari yayilirlar fakat bunlarin oranlari bircok sayisiz fiber araliklariyla ayni yonde disari verilmislerdir Bu fotonlar diger katki saglayan iyonlarla etkilesim kurmalari amaciyla yakalanmaktadir ve canlandirilan emisyon yukseltilmektedir Ilk kendiliginden gerceklesen emisyon bu sekilde ayni sinyallerde goruldugu gibi es yonlu olarak yukseltilmistir ve bu yuzden Amplified Spontaneous Emission adi verilmistir ASE yukseltici tarafindan hem ileri hem de geri yonlerde disariya verilmistir Fakat sadece ileri yonde olan ASE sistem performansi acisindan ileri yonludur ve bu sistem performansini tekrar derecelendiren aliciyla birlikte gurultuye sahiptir Karsi yayilim ASE nin yapabildigi fakat derecesini dusurdugu yukselticinin performansi ASE azaltildigindan beri ters yonde hareket etmektedir ve bu yuzden yukselticinin kazanci azalmaktadir Sogurma kazanci DFA daki kazanc katki saglayan iyonlarin coklugundan dolayi saglanmaktadir DFA nin ters seviyesi oncelikli olarak pompa dalga boyundan ve yukseltici dalga boyundan aldigi guc ile saglanmaktadir Sinyal gucu arttikca veya pompalama gucu azaldikca ters seviye gittikce azalacak ve bu yuzden yukselticinin sahip oldugu kazanc da azalacaktir Bu etki sogurma kazanci olarak bilinmektedir sinyal seviyesi arttikca yukseltici sogurmasi da artacak ve daha fazla cikis gucu uretemeyecek hale gelecektir Bu yuzden de kazanci azalacaktir Sogurma ayni zamanda basinc olarak da bilinmektedir Optimum gurultuyu performansini DFA larda saglamak amaciyla onemli bir miktarda basinc kazanimi saglanmaktadir ortalama 10 dB bu kendiliginden emisyon hizini dusurdugunden beri ayni zamanda ASE yi de dusurmektedir DFA sistemini yurutmenin bir diger avantaji ise sogurma kazanci saglarken o bolgelerde kucuk dalgalanmalarin gelen sinyal gucune bagli olarak cikis yukseltme sinyalini arttirmasidir Gelen sinyal gucu daha buyuk bir kazanc saglarken genis gelen guc daha az bir kazanc saglamaktadir Atimin yonlendiren kenari yukseldiginde maddenin doyma enerjisine ulasana kadar bu islemi gerceklestirecektir Bazi durumlarda atimin genisligi de dusurulmektedir Heterojen genisletme etkisi Cizgi kalinliginin heterojen miktarindan dolayi katki saglayan iyonlarin genislemesi kazanilan spektrumun heterojen bilesenlerle ve kazanilan doymanin gerceklesmesi kucuk bir icerikte heterojen olarak gerceklesmektedir Bu etki ayni zamanda hayali deli yakimi gibi adlandirilir cunku yuksek guc sinyali bir dalga boyundan sinyale yakin olan ve heterojen olarak doyurulan genisletilmis iyonlarca saglanmaktadir Hayali bosluklar genislige bagli olarak cesitlenmektedirler ve ayni zamanda fiber optigin karakteristik ozelliklerine de baglidir Fakat gene olarak 1 nanometreden daha az kisa dalga boylarinda ve C bandlarinin sonunda birkac nanometre uzunlugundaki dalgaboylari C bandinin sonunda sonlanmaktadir Deliklerin derinlggi cok kucuk olmasina ragmen bazi pratik yollarda gozlemlemesi oldukca zordur Kutuplastirma etkisi DFA nin kutuplastirmasi gerekli olarak yukselticiden bagimsiz olmasina ragmen kucuk bir miktardaki katki saglayan iyonlar isteklerine gore uygun kutuplasma kosullarinda birbirleriyle etkilesim halindedirler ve gelen sinyalin bagli oldugu kutuplasmaya baglidir genellikle 0 5 dB den kucuktur Bu durum Polarization Dependent Gain PDG olarak adlandirilmaktadir Iyonlarin sogurma ve emme bolgeleri elips seklinde modellenerekten buyuk bir eksen etrafinda siralanarak siradan olarak tum yonlerde farkli cam bolgelerinde gerceklestirilmektedirler Yerlesmenin rastgele olarak dagitilmasi elipslerde ve camlarda makroskopik olarak izotropik maddeler olusturmaktadir fakat guclu pompa lazerleri anizotropic dagilimi yuklemektedir ve bu olay secici uyarma sayesinde iyonlari daha sirali bir optik alan vektorune pompalar Ayrica bu uyarilmis iyonlar sinyal alanlariyla birlikte uyarilarak daha fazla canlandirilmis emisyon uretmektedirler Kazanctaki degisim bu sekilde kutuplasmanin siralanmasi ile ilgili olarak pompaya ve lazere baglidir Ornek olarak iki lazer ayni katki saglayan iyonlarin alt kumesinde bulunsun ya da bulunmasin gerceklesmesidir Ideal katkili fiber cift kirilmaya ugramadan PDG yi uygunsuz bir sekilde genisletmektedir Neyse ki fiber optiklerde cift kirilimin az bir miktari her zaman bulunmaktadir ve ayrica hizli ve yavas eksenler rastgele fiber boylarinda degiskenlik gostereceklerdir Genel DFA onlarca metre uzunlugunda degiskenlik gostermektedir ve her zaman tekduzeligini korumak icin cift kirilim eksenini gostermektedir Bu iki birlesmis etkiler transfer fiberlerine kutuplastirma modu icin dagitim verenler benzer sinyal kutuplasmasinda duzensizlik gostermektedirler ve fiberdeki pompa lazerleri boyunca gostermektedir Boylece PDG nin ortalamasindan disariya cikmaya egimlidirler Sonuc ise PDG nin tek bir yukselticide zorlukla gozlenmesidir fakat art arda baglanmis yukselticilerin bagli olmasi gozle gorulur bir etkidir Erbiyum katkili fiber optik yukselticiler Erbiyum katkili fiber yukseltici EDFA en cok yaygin olarak kullanilan fiber yukselticidir ve yukseltme penceresi silika katkili fiber optigin ucuncu transfer penceresiyle cakismaktadir Iki bantta ucuncu transfer penceresinde gelistirilmistir the Conventional veya C bandi 1525 ila 1565 nm den veya L bandinda ortalama 1570 ila 1610 nm dalga boylari arasinda yer almaktadir Bu bantlarin her ikisi de EFDA tarafindan yukseltilmektedirler fakat farkli iki yukseltici kullanmak normal bir durumdur her biri farkli birer bantta ozellestirilmislerdir C ve L bantlari arasindaki temel farklilik L bandinda uzun omurlu katkili fiber yukseltici kullanilmasidir Uzun boylu fiber dusuk seviyeli donusumu kullanir ve bu yuzden uzun dalga boylarini sonuc olarak vermektedir ve bu sirada kullanilabilir bir miktarda kazanc da saglamaktadir Erbiyumun silikadaki band yapisindan dolayi EDFA lar genel olarak iki pompalama bandi kullanirlar ve bunlar 980 nm ve 1480 nm dir 980 nm bandi yuksek sogurma alanina sahiptir ve genel olarak dusuk gurultulu performans gerektirmektedir Sogurma bandi digerine oranla daha dardir ve bu yuzden dalgaboyunu sabitleyici lazer kaynaklari genel olarak ihtiyac sebebidir 1480 nm band dusuktur fakat daha genistir sogurma alani buyuktur ve genel olarak yuksek guc yukseltiminde kullanilmaktadir 980 nm ve 1480 nm kombinasyonunda pompalama genellikle yukselticiler tarafindan kolaylastirilmaktadir Fiber optik yukselticiler H J Shaw ve Michel Digonnet tarafindan Stanford Universitesinde Kaliforniya da 1980 li yillarin basinda icat edilmislerdir EDFA ilk olarak birkac yil sonra David N Payne R Mears I M Jauncey and L Reekie in de aralarinda bulundugu bir grup tarafindan Southampton Universitesinde AT amp T Bell Laboratuvarlarinda ortaklasa bir calisma sonucu E Desurvire P Becker ve J Simpson ve Italian Company Pirelli katilimlariyla gerceklestirilmistir Cift yollu isik yukseltici Dense Wave Division Multiplexing DWDM sisteminin kullanimini saglamaktadir ve bu sistem Stephan B Alexandar tarafindan Cienna Corporation da icat edilmistir Diger dalga boylari icin katkili fiber yukselticiler Tulyum katkili fiber yukselticiler S bandinda 1450 1490 nm kullanilmislardir ve Praseodymium katkili fiber yukselticiler 1300 nm bolgesinde kullanilmislardir Buna ragmen bircok bolgede herhangi bir onemli reklamsal kullanim bu zamana kadar gozlemlenmemistir ve bu yukselticilerin bircogu herhangi bir yeniligin icerisinde yer almamislardir ayni EDFA da da goruldugu gibi Buna ragmen Oterbiyum katkili fiber lazerler ve yukselticiler 1 mikrometre civarindaki dalga boyunda calismaktadir ve bircok uygulamalari malzemelerin endustriyel surecinde bulunmaktadir ayni bu cihazlarin ekstrem kosullardaki yuksek cikis guclerinde oldugu gibi onlarca kilowatt Fotovoltaik guc uretimi yenilenemeyen yakitlarin tuketimini azaltmaktadir Hibrit sistemler en cok adalarda bulunmaktadir Almanya daki Pellworm adasi ve Yunanistan daki Kythnos adasin bunun onemli orneklerindendir ikisi de ruzgar enerjisi ile bilinmektedirler Kythnos dizel tuketimini 11 2 oranina indirmistir 2015 yilinda yedi ulkenin katilimiyla gerceklesen ve kucuk sebekelerle ve izole sebekelerle hibritlesme tarafindan uretim maliyeti dusurulecektir Buna ragmen hibritler icin finansal rakamlar cok onemlidirler ve genis alanda guc uretilen yerin mulkiyet yapisina baglidir Devlete ait yapilar icin maliyet azatlimi onemliyken bunun yani sira halka acik olmayanlar icin ekonomik faydalari da onemli bir olcude arastirilmaktadir Bagimsiz guc ureticileri buna ornektir Fotovoltaik etki limitinin son zamanlardaki arastirmalara gore PV CHP gibrit sistemine sahip agda Amerika da yayilmasi gorulmektedir Gunes akisinin gecici dagiliminda elektriksel ve isisal gereksinimlerin yalnizca Amerika icin analiz edilip fotovoltaiklerle beraber ek olarak fotovoltaik yayilimini geleneksel elektrik sistemiyle nasil mumkun olabilecegini gostermislerdir Bu teori bircok simulasyonlarla her saniyeye gore gunes akis verisinin gerekli batarya yedeklemesi icin ve hibrit sistemlerin ucuz batarya sistemlerine oranla mumkun olabilecegini gostermektedir Degisik turde yenilenebilir enerji kaynaklari sayesinde depolama guc uretimini ne zaman uygun olursa uretmesine yetki vermistir ve tuketiminin de ne zaman olursa tuketilmesi gerektigini soylemektedir Sebeke operatorunde iki degisken elektrigi gerekli oldugu zamanlar icin depo etmektedir veya nerede ihtiyac varsa oraya transfer etmektedir Bu durumlarin ikisi de sonuc verememektedir 30kWp ustunde otomatik olarak kendilerini kapatmaktadir ve bunun yani sira tum redresorlerin gerilim duzenlemeleri koruma halindedir Ayrica yuk yeterli miktarda degil ise guc saglamasini durdurmaktadir Sebeke operatorleri sistemlerden fazla uretilenleri kisma opsiyonuna sahiptirler ve bunun yani sira ruzgar enerjisi gunes enerjisinden daha yaygin olarak kullanilmaktadir Sonuc olarak onemli bir miktarda gelir kaybi yasanmaktadir Uc fazli redresorler is esnasinda kullanilmak uzere uretilen reaktif gucu tedarik etmede essiz bir imkana sahiptirler Fotovoltaik sistemler arizalari tespit edip goruntulemektedirler ve operasyonlarini uygun hale getirmektedirler Donanimlarin verimine ve donanimlarin dogasina dayanaraktan bircok fotovoltaik goruntuleme stratejileri bulunmaktadir Goruntuleme is alaninda veya uzaktan gercektestirilebilmektedir Bu sadece uretimi olcebilir ve tum verileri redresorlerden geri alabilir Ayrica yine tum verileri iletisim ekipmanlarindan da geri alma imkanina sahiptir Goruntuleme cihazlari kendilerini denetime baglamaktadir veya ekstradan ozellikleri de sunmaktadir Bireysel redresorler ve batarya sarj kontrolleri goruntulemeyi ureticinin ozel yazilimi ve tutanaklarini kullanarak gerceklestirmektedirler Redresorun enerji olcumu denge bakimindan kisitlanabilir ve olcme amaclarindan saglanan gelire pek uygun olmayabilir Ucuncu nesil veri kazanin sistemi coklu redresorleri goruntuleyebilir ve bu esnada ureticinin tutanaklari sayesinde redresor kullanir Ayrica buna ek olarak havayla alakali sistemlerden bilgi de saglamaktadir Bagimsiz akilli olcum cihazlari fotovoltaik tertibat sisteminden uretilen toplam enerjiyi olcmektedirler Alt bilesenleriTakip cihazlari fiyat ve savunma eklemektedir bu yuzden fotovoltaik tertibat icin egimli ve gunes isinlari icin ortalama Kuzey yarim kurenin guneyinden dolayi veya Guney yarim kurenin kuzeyinden dolayi cok bilindik ozellige sahiptir Egim acisi dikey olarak her mevsim degismektedir fakat eger sabit olsaydi elektriksel talebin en ust seviyesinde uygun bir verim tek basina idare edilen bu sisteme saglanabilirdi Uygun modul egim acisi tanimlamak amaciyla maksimum yillik enerji verimi icin gerekli bir kosul degildir Fotovoltaik sistemin uygun hale getirilmesi icin ozel cevre kosullari gunesin akmasi kirlenmesi kar kaybi icin karmasik bir hale gelebilir ve bunlar birer etken olarak goz onune alinabilir Verimli modul omru gene olarak 25 yil veya daha fazladir Fotovoltaik gunes yeniliklerinde gerceklesen gelismeler icin yapilan geri odeme periyotu buyuk olcude cesitlilik gostermektedir ve genel olarak yatirma geri donusun hesaplanmasindan daha az kullanislidir Bu genel olarak hesaplandigi sirada 10 ila 20 yil arasinda finansal olarak geri odeme periyodu tesvik tedbirleri ile birlikte daha kisa olacaktir Bireysel gunes pilinin dusuk geriliminden dolayi genellikle 0 5V birkac piller seri olarak baplanmislardir Tabaka hali koruyucu hava kosullarina karsi dayanikli kilifla kaplanmis bir haldedir boylece fotovoltaik modul veya gunes paneli olusturmaktadir Moduller daha sonra bir arada fotovoltaik tertibati saglamak icin dizilmektedirler KaynakcaBeckers J M 1993 Adaptive Optics for Astronomy Principles Performance and Applications Annual Review of Astronomy and Astrophysics 31 1 13 62 Bibcode 1993ARA amp A 31 13B doi 10 1146 annurev aa 31 090193 000305 Booth Martin J 15 Aralik 2007 Adaptive optics in microscopy PDF Philosophical Transactions of the Royal Society A Mathematical Physical and Engineering Sciences 365 1861 2829 2843 Bibcode 2007RSPTA 365 2829B Booth Martin J Schwertner Michael Wilson Tony Nakano Masaharu Kawata Yoshimasa Nakabayashi Masahito Miyata Sou 1 Ocak 2006 Predictive aberration correction for multilayer optical data storage PDF Applied Physics Letters 88 3 031109 Bibcode 2006ApPhL 88c1109B doi 10 1063 1 2166684 Erisim tarihiRoorda A Williams DR 2001 Retinal imaging using adaptive optics In MacRae S Krueger R Applegate RA Customized Corneal Ablation The Quest for SuperVision SLACK Inc pp 11 32 ISBN 1 55642 625 9 Improved Adaptive Optics Mirror Delivered ESO Announcement Erisim tarihi 6 Subat 2014 Adaptive optics come into focus BBC 18 Subat 2011 Erisim tarihi 24 Haziran 2013 Joe Palca 24 Haziran 2013 For Sharpest Views Scope The Sky With Quick Change Mirrors NPR Erisim tarihi 24 Haziran 2013 Watson Jim Tip Tilt Correction for Astronomical Telescopes using Adaptive Control PDF Wescon Integrated Circuit Expo 1997