Bu madde, uygun değildir.Haziran 2012) ( |
Bu madde olması gerekenden az içermektedir veya içermemektedir.Aralık 2023) ( |
Dihidrotestosteron; erkek vücudunda bulunan testosteron hormonunun aktif versiyonu olan güçlü metobolitine verilen addır. DHT hormonu, büyük oranda testosteronun çevre dokularda 5- Alfaredüktaz enzimi aracılığı ile dönüşümünden oluşur. Testosteron hormonunun etkin hale gelebilmesi ve dokular üstünde androjenik etki gösterebilmesi için 5 Alfa Redüktaz isimli enzimle DHT hormonuna dönüşmesi şarttır. Testosteron, tip-1 5- ve tip-2 5-Alfa Redüktaz adı verilen iki enzimle DHT hormonuna dönüşür. Bu dönüşme olmadan testosteron birçok doku ve organda etkili olamaz. DHT hormonu, anne karnındaki fetus halinde bulunan çocuğun erkek cinsel özellikleri kazanmasını ve cinsel organlarının gelişmesini sağlar. DHT hormonu ayrıca anne karnındaki fetusun beyni üstünde de birçok etkide bulunur. Henüz anne karnında olan fetusun cinsiyet kimliğinin oluşmasını sağlar. DHT hormonu, bunun dışında ergenlik döneminde ikincil seks karakterlerinin meydana gelmesini ve erkek tipi farklılaşmayı meydana getirir. Böylece ergenlik döneminden önce kız çocuğundan kolay kolay ayırt edilemeyecek olan erkek çocuğu gittikçe farklılaşır ve çocukluktan erkekliğe adımını atar. Sakalları ve bıyıkları çıkmaya, sesi kalınlaşmaya, boyu uzamaya, kas kütlesi artmaya, penisi büyümeye, testisleri sperm üretmeye başlar. Tüm bu farklılaşmayı testosteron, DHT hormonuna dönüşerek meydana getirir. DHT hormonunun bir diğer görevi glandüler prostat dokusunun fonksiyonlarının devamlılığını sağlamaktır. Bunun dışında da, erkek metabolizmasında DHT hormonunun sperm üretiminden, aerobik kapasitenin artışına kadar birçok önemli katkısı vardır.
DHT'nin erkek metabolizmasındaki görevleri bir ömür boyunca sürmektedir. Bunun dışında testosteron ve DHT, genetik olarak bu hormonlara duyarlı kişilerde androgenetik alopesi, akne ve prostat hastalıkları gibi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Genetik olarak bu androjenik hormonlara duyarlı olan kişiler, DHT'den daha çok etkilenmektedirler testosteron hormonuna göre. Testosteron hormonunun da bu dokularda etkinliği vardır ama DHT hormonundan daha zayıf bir etkidir. Bazı kişiler neden bu hormonlardan olumsuz etkilenirken, bazı kişilerin etkilenmediği tam olarak bilinmemekte ve bu duruma hangi hatalı genlerin yol açtığı araştırılmaktadır.
Dihidrotestosteronun klinik değerleri
Dihidrotestosteronun klinik değerleri; kişisel sağlık durumuna, biyolojik yaşa ve cinsiyete göre büyük farklılıklar göstermektedir.
Vaka Türü | Referans aralığı (Konvansiyonel) | Referans aralığı (SI) |
---|---|---|
Premenapozal Kadın | 24 – 368 pg/mL | 0.1 – 1.0 nmol/L |
Postmenapozal Kadın | 10 – 181 pg/mL | 0.1 – 0.6 nmol/L |
Erkek | 250 – 990 pg/mL | 0.86 – 3.4 nmol/L |
Dihidrotestosteronun ve diğer steroid hormonların erkek metabolizmasındaki görevleri
Testosteron, DHT ve Estrogen gibi steroid hormonların görevleri anne karnından, yaşamın sona ermesine kadar sürmektedir.
Hedef Doku/Organ | Etki | Etkiyi Gerçekleştiren Hormon | Etki Zamanı |
---|---|---|---|
Wolf Kanalı | Büyüme ve Farklılaşmanın Uyarılması | Testosteron | Fetus |
Urogetinal Sinus | Maskünalizasyon ve Büyüme | DHT | Fetus |
Eksternal Genitalya | Maskünalizasyon ve Büyüme | DHT | Fetus |
Genital Organlar | Penis,prostat ve testisin oluşup, son şeklini alması | DHT | Fetus |
Cilt | Sakal,bıyık,vücut kıllarında uzama ve kalınlaşma | DHT | Ergenlik |
Ses Telleri | Sesin kalınlaşması ve gürleşmesi | DHT | Ergenlik |
Kaslar | Kas gücünün artması ve anabolik etki | Testosteron/DHT | Ergenlik |
Genital Organlar | Penis ve testisin büyümesi | DHT | Ergenlik |
Kemik ve Epifizler | Boy Uzaması | Testosteron/DHT | Ergenlik |
Yağ ve Kas dokusu | Kilo Artışı ve Yağ-Kas dağılımı | Testosteron/Estradiol | Ergenlik |
Akciğerler ve Kalp | Aerobik kapasitenin artışı | DHT | Ergenlik |
Kemik ve Epifizler | Boy Uzamasının İnhibisyonu | Estradiol | Ergenlik |
Beyin | Ruhsal durumun değişmesi, saldırganlık ve cesaret artışı | DHT/Testosteron | Ergenlik |
Testis | Sperm Üretimi | DHT/Testosteron | Ömür boyu |
Epididim | Sperm hücrelerinin olgunlaşması ve hareketlenmesi | DHT | Ömür boyu |
Seminal Kese | Döl hacmini sağlayan seminal kese sıvısının üretimi | DHT/Testosteron | Ömür boyu |
Penis | Sertleşme | DHT/Testosteron | Ömür boyu |
Beyin | Cinsel Libidonun artışı ve devamlılığı | DHT/Testosteron | Ömür boyu |
Prostat ve Cowper | Meni atım yeteneği | DHT/Testosteron | Ömür boyu |
Akciğerler ve Kalp | Aerobik kapasitenin devamlılığı | DHT/Testosteron | Ömür boyu |
Cilt | Sebum Salgısı | DHT | Ömür boyu |
Kulak | Kulağı koruyan buşon isimli maddenin salgılanması | DHT | Ömür boyu |
Kemik | Kemiğin kalınlık ve sağlamlığının korunması | Testosteron/Estradiol | Ömür boyu |
Karaciğer | Enzim Üretimi ve Protein Sentezi | DHT/Testosteron | Ömür boyu |
Böbrekler | Eritropoetin Üretimi | DHT | Ömür boyu |
Kemik İliği | Alyuvar yapımı | Testosteron/DHT | Ömür boyu |
Hipotalamus | GnTH sekresyonunda negatif geri kontrol | DHT | Ömür boyu |
Beyin | Psikotropik Etki | DHT/Testosteron/Estradiol | Ömür boyu |
Dihidrotestosteron ( DHT ) ve Androjenik Alopesi
Genetik yatkınlık ve androjenlerin aktivasyonu sonucu, ergenlikten sonra terminal kılların vellusa dönüşmesi ve dökülmesi ile karakterizedir. Androjenler erkekte testis, kadında ise over ve adrenal glandda yapılır.Her ne kadar asıl androjen testosteron olsa da, testosteron 5 Alfa Redüktaz enzimi ile Dihidrotestosteron'a dönüşmeden etkili olamaz. Bu yüzden testosteron, kıl matriksinde keratinositler içinde 5-alfa redüktaz ile dihidrotestosterona dönüşür ve sitoplazmik reseptör ve bağlı proteinlerle nükleusa transfer edilir. Reseptör DNA’ya tutunur ve mRNA oluşur. Sonra asıl protein; başlıca keratinler kodlanırlar. Bazı folliküller androjenleri metabolize ederken kıl büyümesini stimule eder, diğerleri ise büyümeyi inhibe ederek androgenetik alopeside olduğu gibi kılların terminalden vellusa gerilemesine sebep olurlar. Androjenlerin sakal ve vücut kıllarını arttırırken, saçlarda dökülmeye yol açmasının nedeni budur. Daha sonra kıl dökülür. Anajen faz normalde 3 yıl dürer, telojen faz ise sadece 100 gündür. Bu durumda anajen/telojen oranı 9/1'dir. Günlük saç kaybı 100'e kadar çıkabilir. Androjenik alopeside anajen faz kısalmıştır. Sonuçta anajen/telojen oranı da düşer. En sonunda kıl follikülleri minyatür bir hal alarak, terminal saç durumuna erişilir.
Erkeklerde; ergenlikten sonra genellikle 20. yaştan itibaren başlar. Bazen 30-40 yaşlarına kadar gecikebilir. Vakaların %96’sında bitemporal gerileme şeklinde başlar. Vertekste seyrelme, açılma olur. Bazen tümüyle dazlaklık oluşur. Fakat oksipital bölge daima salimdir. Terminal kılların vellusa dönüşümü vardır. Erkeklerde hormonal denge normaldir. Erkek tipi alopeside koroner arter hastalığı riski normallere göre fazladır.Kadınlarda; genellikle 20 yaş sonunda ve 40 yaşın başında başlar. Frontal-verteks arasında difüz seyrelme ve terminal kılların vellusa dönüşümü vardır. Saç seyrelmesinin giderek genişlediği görülür. Polikistik over, androjen salgılayan over tümörleri ve adrenal tümörleri gibi çeşitli hastalıklara bağlı olabilir. İlgili hormon seviyelerine bakılmalı ve over-sürrenal ultrasonografi yapılmalıdır. Kadınlarda serbest testosteron ve DHEA sülfat seviyesinde artma, SHBG seviyesinde azalma olabilir. Bazen akne, hirsutizm, mensturasyon düzensizliği veya erkeksileşmeyle birlikte olabilir.
Erkeklerde androjenik alopesinin olabilmesi için ön koşul testiküler ve androjen fonksiyonlarının sağlıklı olmasıdır. Testosteron 5 alfa redüktaz enzimi ile Dihidrotestosteron'a dönüştükten sonra ancak efektif olabilir. Androjenik alopesili erkeklerin saç folliküllerindeki androjen reseptörlerinin daha yoğun bulunduğu ortaya konmuştur.
Sanılanın aksine androjenik alopesiye sadece Dihidrotestosteron (DHT) yol açmamaktadır. Dehidroandrosteron,Testosteron ve Androstenedion gibi androjen hormonlar da, androjenik alopeside rol oynamaktadırlar. Ancak Dihidrotestosteron (DHT), çok güçlü bir androjenik etkiye sahip olduğu için çoğu erkekte, özellikle genç yaşlarda ortaya çıkan androjenik alopesi sendromunun birincil sorumlusudur.
Yaşlanma ile beraber saç foliküllerinde bulunan androjen reseptörlerinde bulunan sitoplazmik hücre zarları inceldikçe,saç folikülleri androjen hormonlara karşı daha duyarlı hale gelir. Gençlik yıllarında sadece Dihidrotestosteron, saç foliküllerine zarar verirken; yaşlanma ile birlikte Dehidroandrosteron,Testosteron ve Androstenedion gibi diğer androjen hormonlar da saç foliküllerine zarar vermeye ve saç dökülmesine yol açmaya başlarlar. Yaşlı erkeklerde görülen androjenik alopesi insidansının yüzde 80'lere varmasının ana nedeni budur.
Öte yandan her insanın saç derisinde, aynı sayıda ve aynı dağılımda androjen reseptörü bulunmaz. Bu sebepten ötürü bazı insanlar, genç yaşta kel kalırken; bazı insanlar yaşamın son evrelerine kadar gür saçlarını koruyabilirler.
Tedavi
Androjenik alopesi bir hastalık olmadığına göre tedavi edilmesi de gerekmez. Bu sorundan muzdarip olan erkekleri,kelliğin bir virilizasyon belirtisi olduğuna psikolojik olarak ikna etmek, yeterlidir. Yine de bu konudan yakınan erkeklerin çoğu, etkileri henüz ispatlanmamış kozmetik ürünleri kullanmayı tercih etmektedirler. Bazıları ise peruk ve benzeri araçlar kullanmaktadırlar. Otolog saç ekimi etkili olabilirse de, kafa derisinde bırakacağı yara izi bazen problem yaratabilir.
Ergenlik öncesi kastrasyonun erkek tipi kelliği önlediği bildirilmiştir. Gecikmiş ergenliğe maruz kalan çocuklarda da, tedavi başlayıp testosteron düzeyi yükselene kadar androjenik alopesi gelişmez. Anti-androjenler erkek tipi kelliği önleyebilir. Tabii ki, hipogonadizm etkileri nedeniyle bu tip tedaviler kabul edilemez.
5 alfa redüktaz tip 2'nin spesifik inhibisyonu ile alopesinin daha fazla ilerlemesinin önüne geçilebilir ve daha yoğun saç durumuna erişilebilinir. Bu anlamda, BPH tedavisinde kullanılan finasterid söylenilebilir. Ancak elde edilen bu durum geçicidir. Saç foliküllerinde bulunan androjen reseptörlerinin stoplazmik zarları, yaşla birlikte inceldikçe ve daha geçirgen bir hale geldikçe; androjen hormonlara olan duyarlılık artacak ve saç folikülleri mevcutta bulunan Dihidrotestosteron (DHT) ile beraber Dehidroandrosteron,Testosteron ve Androstenedion gidi diğer androjen hormonlara da duyarlı hale gelecektir. Buradaki sorun androjen hormonların varlığı değil saç derisinde bulunan androjen reseptörlerinin sayısı,dağılımı ve androjen hormonlara olan genetik hassasiyetidir.
Minoxidil ise antihipertansif bir ilaç olup, 4-6 ay içerisinde saç büyümesini arttırdığı gösterilmiştir. İlacın kesilmesini takiben yine eski duruma dönülmektedir.
Dihidrotestosteron'un azaltılması
Androjenik alopesi bir hastalık olmadığına göre tedavi edilmesi de gerekmez. Dolayısı ile Androjenik Alopesi'nin tedavi edilmesi amacı ve kozmetik kaygılar ile Dihidrotestosteron'un azaltılması oldukça sakıncalı sonuçlar doğurabilmektedir. Dihidrotestosteron,taşıyıcı anne vahıstası ile fetus döneminde inhibe edilirse, anne karnındaki fetusun cinsel organları oluşmaz ya da eksik oluşur. Böyle bir durumda bebeğin çift cinsiyetli doğma ve beyin ile alakalı bazı gelişim problemleri ile doğma ihtimali bir hayli yüksektir. Eğer DHT inhibisyonu ergenlik döneminde gerçekleşirse ikincil seks karakterleri oluşmaz ve erkeksi farklılaşma meydana gelmez. Birçok kalıcı cinsel problem meydana gelir. Eğer DHT inhibisyonu yetişkinlik döneminde gerçekleşirse; sperm sayısında azalma, sperm hacmi düşmesi, sertleşme süresinde ve kalitesinde azalma, cinsel libidoda düşüş, cinsel performansta azalma gibi başlıca yan etkiler söz konusu olur. Bu yan etkilerin ana nedeni Testosteron hormonunun, Dihidrotesteron'a dönüşmeden etkili olamamasıdır. Dolayısı ile Dihidrotestosteron inhibiasyon oranı ne kadar artarsa, görülen yan etkilerin şiddeti de aynı şekilde artar. Dihidrotestosteron inhibisyonuna yol açan ilaç ya da etken maddenin alımı kesilmedikçe de yan etkiler ortadan kalkmaz. Burada önemli olan 5 Alfa Redüktaz enziminin hangi tipinin inhibe edildiği değil, Dihidrotestosteron hormonunun ne oranda inhibe edildiğidir.
Kaynakça
- ^ ^ Zhang Y, Ye 1, Ding Q et Al [ Measurement of T and DHT contents in normal and diseased human prostate tissues ] Zhonghua Wai Ke Za Zhi 2000; 38(7): 545-7
- ^ ^ Steers WD. 5 Alpha - Reductase Acitivity in the prostate. Urology.2001;58(6 Suppl 1): 17-24; discussion24.Review
- ^ ^ Bonkhoff H, Fixemer T, Hunsicker I, Remember K. Progesterone receptor expression in human prostate. Prostate.2001;48(4):285-91
- ^ Price WA.Nutrition and Physical Degeneration, New York,Paul B. Hoober,ınc.; 36-70;1999.
- ^ ^ Endocrinology, Clinical Endocrinology,Baltimore,Geogre Herrman 1995;62: 16-65,22(6):465-2
- ^ Endocrinology, Steroid Hormones,London, Philip More 1999;35 : 22-71(4): 150-5
- ^ ^Meschede D, Behre HM, Nieschlag E: Andrology (E. Nieschlag, HM Behre eds) Springer, Münster, 2000.
- ^ ^ Vermeulen A, Kaufman JM. Aging of the hypothalamic pituitary-testicular axis in men. Horm Res 1995; 43: 25-8.
- ^ ^ Deslypere JP, Vermeulen A. Leydig cell function in normal men: Effect of age, life style, residence, diet and activity. J Clin Endocrinol Metab 1984; 59: 955-962
- ^ ^ Longcope E. The effect of human chorionic gonadotropin on plasma steroid levels in young and old men. Steroids 1973; 21: 583.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Haziran 2012 Bu madde olmasi gerekenden az ic baglanti icermektedir veya hic icermemektedir Lutfen bu sayfadan ilgili maddelere ic baglanti vermeye calisin Aralik 2023 Dihidrotestosteron erkek vucudunda bulunan testosteron hormonunun aktif versiyonu olan guclu metobolitine verilen addir DHT hormonu buyuk oranda testosteronun cevre dokularda 5 Alfareduktaz enzimi araciligi ile donusumunden olusur Testosteron hormonunun etkin hale gelebilmesi ve dokular ustunde androjenik etki gosterebilmesi icin 5 Alfa Reduktaz isimli enzimle DHT hormonuna donusmesi sarttir Testosteron tip 1 5 ve tip 2 5 Alfa Reduktaz adi verilen iki enzimle DHT hormonuna donusur Bu donusme olmadan testosteron bircok doku ve organda etkili olamaz DHT hormonu anne karnindaki fetus halinde bulunan cocugun erkek cinsel ozellikleri kazanmasini ve cinsel organlarinin gelismesini saglar DHT hormonu ayrica anne karnindaki fetusun beyni ustunde de bircok etkide bulunur Henuz anne karninda olan fetusun cinsiyet kimliginin olusmasini saglar DHT hormonu bunun disinda ergenlik doneminde ikincil seks karakterlerinin meydana gelmesini ve erkek tipi farklilasmayi meydana getirir Boylece ergenlik doneminden once kiz cocugundan kolay kolay ayirt edilemeyecek olan erkek cocugu gittikce farklilasir ve cocukluktan erkeklige adimini atar Sakallari ve biyiklari cikmaya sesi kalinlasmaya boyu uzamaya kas kutlesi artmaya penisi buyumeye testisleri sperm uretmeye baslar Tum bu farklilasmayi testosteron DHT hormonuna donuserek meydana getirir DHT hormonunun bir diger gorevi glanduler prostat dokusunun fonksiyonlarinin devamliligini saglamaktir Bunun disinda da erkek metabolizmasinda DHT hormonunun sperm uretiminden aerobik kapasitenin artisina kadar bircok onemli katkisi vardir Dihidrotestosteron yapisiDihidrotestosteron 3B yapisi DHT nin erkek metabolizmasindaki gorevleri bir omur boyunca surmektedir Bunun disinda testosteron ve DHT genetik olarak bu hormonlara duyarli kisilerde androgenetik alopesi akne ve prostat hastaliklari gibi saglik sorunlarina yol acabilmektedir Genetik olarak bu androjenik hormonlara duyarli olan kisiler DHT den daha cok etkilenmektedirler testosteron hormonuna gore Testosteron hormonunun da bu dokularda etkinligi vardir ama DHT hormonundan daha zayif bir etkidir Bazi kisiler neden bu hormonlardan olumsuz etkilenirken bazi kisilerin etkilenmedigi tam olarak bilinmemekte ve bu duruma hangi hatali genlerin yol actigi arastirilmaktadir Dihidrotestosteronun klinik degerleriDihidrotestosteronun klinik degerleri kisisel saglik durumuna biyolojik yasa ve cinsiyete gore buyuk farkliliklar gostermektedir Vaka Turu Referans araligi Konvansiyonel Referans araligi SI Premenapozal Kadin 24 368 pg mL 0 1 1 0 nmol LPostmenapozal Kadin 10 181 pg mL 0 1 0 6 nmol LErkek 250 990 pg mL 0 86 3 4 nmol LDihidrotestosteronun ve diger steroid hormonlarin erkek metabolizmasindaki gorevleriTestosteron DHT ve Estrogen gibi steroid hormonlarin gorevleri anne karnindan yasamin sona ermesine kadar surmektedir Hedef Doku Organ Etki Etkiyi Gerceklestiren Hormon Etki ZamaniWolf Kanali Buyume ve Farklilasmanin Uyarilmasi Testosteron FetusUrogetinal Sinus Maskunalizasyon ve Buyume DHT FetusEksternal Genitalya Maskunalizasyon ve Buyume DHT FetusGenital Organlar Penis prostat ve testisin olusup son seklini almasi DHT FetusCilt Sakal biyik vucut killarinda uzama ve kalinlasma DHT ErgenlikSes Telleri Sesin kalinlasmasi ve gurlesmesi DHT ErgenlikKaslar Kas gucunun artmasi ve anabolik etki Testosteron DHT ErgenlikGenital Organlar Penis ve testisin buyumesi DHT ErgenlikKemik ve Epifizler Boy Uzamasi Testosteron DHT ErgenlikYag ve Kas dokusu Kilo Artisi ve Yag Kas dagilimi Testosteron Estradiol ErgenlikAkcigerler ve Kalp Aerobik kapasitenin artisi DHT ErgenlikKemik ve Epifizler Boy Uzamasinin Inhibisyonu Estradiol ErgenlikBeyin Ruhsal durumun degismesi saldirganlik ve cesaret artisi DHT Testosteron ErgenlikTestis Sperm Uretimi DHT Testosteron Omur boyuEpididim Sperm hucrelerinin olgunlasmasi ve hareketlenmesi DHT Omur boyuSeminal Kese Dol hacmini saglayan seminal kese sivisinin uretimi DHT Testosteron Omur boyuPenis Sertlesme DHT Testosteron Omur boyuBeyin Cinsel Libidonun artisi ve devamliligi DHT Testosteron Omur boyuProstat ve Cowper Meni atim yetenegi DHT Testosteron Omur boyuAkcigerler ve Kalp Aerobik kapasitenin devamliligi DHT Testosteron Omur boyuCilt Sebum Salgisi DHT Omur boyuKulak Kulagi koruyan buson isimli maddenin salgilanmasi DHT Omur boyuKemik Kemigin kalinlik ve saglamliginin korunmasi Testosteron Estradiol Omur boyuKaraciger Enzim Uretimi ve Protein Sentezi DHT Testosteron Omur boyuBobrekler Eritropoetin Uretimi DHT Omur boyuKemik Iligi Alyuvar yapimi Testosteron DHT Omur boyuHipotalamus GnTH sekresyonunda negatif geri kontrol DHT Omur boyuBeyin Psikotropik Etki DHT Testosteron Estradiol Omur boyuDihidrotestosteron DHT ve Androjenik AlopesiGenetik yatkinlik ve androjenlerin aktivasyonu sonucu ergenlikten sonra terminal killarin vellusa donusmesi ve dokulmesi ile karakterizedir Androjenler erkekte testis kadinda ise over ve adrenal glandda yapilir Her ne kadar asil androjen testosteron olsa da testosteron 5 Alfa Reduktaz enzimi ile Dihidrotestosteron a donusmeden etkili olamaz Bu yuzden testosteron kil matriksinde keratinositler icinde 5 alfa reduktaz ile dihidrotestosterona donusur ve sitoplazmik reseptor ve bagli proteinlerle nukleusa transfer edilir Reseptor DNA ya tutunur ve mRNA olusur Sonra asil protein baslica keratinler kodlanirlar Bazi follikuller androjenleri metabolize ederken kil buyumesini stimule eder digerleri ise buyumeyi inhibe ederek androgenetik alopeside oldugu gibi killarin terminalden vellusa gerilemesine sebep olurlar Androjenlerin sakal ve vucut killarini arttirirken saclarda dokulmeye yol acmasinin nedeni budur Daha sonra kil dokulur Anajen faz normalde 3 yil durer telojen faz ise sadece 100 gundur Bu durumda anajen telojen orani 9 1 dir Gunluk sac kaybi 100 e kadar cikabilir Androjenik alopeside anajen faz kisalmistir Sonucta anajen telojen orani da duser En sonunda kil follikulleri minyatur bir hal alarak terminal sac durumuna erisilir Erkeklerde ergenlikten sonra genellikle 20 yastan itibaren baslar Bazen 30 40 yaslarina kadar gecikebilir Vakalarin 96 sinda bitemporal gerileme seklinde baslar Vertekste seyrelme acilma olur Bazen tumuyle dazlaklik olusur Fakat oksipital bolge daima salimdir Terminal killarin vellusa donusumu vardir Erkeklerde hormonal denge normaldir Erkek tipi alopeside koroner arter hastaligi riski normallere gore fazladir Kadinlarda genellikle 20 yas sonunda ve 40 yasin basinda baslar Frontal verteks arasinda difuz seyrelme ve terminal killarin vellusa donusumu vardir Sac seyrelmesinin giderek genisledigi gorulur Polikistik over androjen salgilayan over tumorleri ve adrenal tumorleri gibi cesitli hastaliklara bagli olabilir Ilgili hormon seviyelerine bakilmali ve over surrenal ultrasonografi yapilmalidir Kadinlarda serbest testosteron ve DHEA sulfat seviyesinde artma SHBG seviyesinde azalma olabilir Bazen akne hirsutizm mensturasyon duzensizligi veya erkeksilesmeyle birlikte olabilir Erkeklerde androjenik alopesinin olabilmesi icin on kosul testikuler ve androjen fonksiyonlarinin saglikli olmasidir Testosteron 5 alfa reduktaz enzimi ile Dihidrotestosteron a donustukten sonra ancak efektif olabilir Androjenik alopesili erkeklerin sac follikullerindeki androjen reseptorlerinin daha yogun bulundugu ortaya konmustur Sanilanin aksine androjenik alopesiye sadece Dihidrotestosteron DHT yol acmamaktadir Dehidroandrosteron Testosteron ve Androstenedion gibi androjen hormonlar da androjenik alopeside rol oynamaktadirlar Ancak Dihidrotestosteron DHT cok guclu bir androjenik etkiye sahip oldugu icin cogu erkekte ozellikle genc yaslarda ortaya cikan androjenik alopesi sendromunun birincil sorumlusudur Yaslanma ile beraber sac folikullerinde bulunan androjen reseptorlerinde bulunan sitoplazmik hucre zarlari inceldikce sac folikulleri androjen hormonlara karsi daha duyarli hale gelir Genclik yillarinda sadece Dihidrotestosteron sac folikullerine zarar verirken yaslanma ile birlikte Dehidroandrosteron Testosteron ve Androstenedion gibi diger androjen hormonlar da sac folikullerine zarar vermeye ve sac dokulmesine yol acmaya baslarlar Yasli erkeklerde gorulen androjenik alopesi insidansinin yuzde 80 lere varmasinin ana nedeni budur Ote yandan her insanin sac derisinde ayni sayida ve ayni dagilimda androjen reseptoru bulunmaz Bu sebepten oturu bazi insanlar genc yasta kel kalirken bazi insanlar yasamin son evrelerine kadar gur saclarini koruyabilirler TedaviAndrojenik alopesi bir hastalik olmadigina gore tedavi edilmesi de gerekmez Bu sorundan muzdarip olan erkekleri kelligin bir virilizasyon belirtisi olduguna psikolojik olarak ikna etmek yeterlidir Yine de bu konudan yakinan erkeklerin cogu etkileri henuz ispatlanmamis kozmetik urunleri kullanmayi tercih etmektedirler Bazilari ise peruk ve benzeri araclar kullanmaktadirlar Otolog sac ekimi etkili olabilirse de kafa derisinde birakacagi yara izi bazen problem yaratabilir Ergenlik oncesi kastrasyonun erkek tipi kelligi onledigi bildirilmistir Gecikmis ergenlige maruz kalan cocuklarda da tedavi baslayip testosteron duzeyi yukselene kadar androjenik alopesi gelismez Anti androjenler erkek tipi kelligi onleyebilir Tabii ki hipogonadizm etkileri nedeniyle bu tip tedaviler kabul edilemez 5 alfa reduktaz tip 2 nin spesifik inhibisyonu ile alopesinin daha fazla ilerlemesinin onune gecilebilir ve daha yogun sac durumuna erisilebilinir Bu anlamda BPH tedavisinde kullanilan finasterid soylenilebilir Ancak elde edilen bu durum gecicidir Sac folikullerinde bulunan androjen reseptorlerinin stoplazmik zarlari yasla birlikte inceldikce ve daha gecirgen bir hale geldikce androjen hormonlara olan duyarlilik artacak ve sac folikulleri mevcutta bulunan Dihidrotestosteron DHT ile beraber Dehidroandrosteron Testosteron ve Androstenedion gidi diger androjen hormonlara da duyarli hale gelecektir Buradaki sorun androjen hormonlarin varligi degil sac derisinde bulunan androjen reseptorlerinin sayisi dagilimi ve androjen hormonlara olan genetik hassasiyetidir Minoxidil ise antihipertansif bir ilac olup 4 6 ay icerisinde sac buyumesini arttirdigi gosterilmistir Ilacin kesilmesini takiben yine eski duruma donulmektedir Dihidrotestosteron un azaltilmasiAndrojenik alopesi bir hastalik olmadigina gore tedavi edilmesi de gerekmez Dolayisi ile Androjenik Alopesi nin tedavi edilmesi amaci ve kozmetik kaygilar ile Dihidrotestosteron un azaltilmasi oldukca sakincali sonuclar dogurabilmektedir Dihidrotestosteron tasiyici anne vahistasi ile fetus doneminde inhibe edilirse anne karnindaki fetusun cinsel organlari olusmaz ya da eksik olusur Boyle bir durumda bebegin cift cinsiyetli dogma ve beyin ile alakali bazi gelisim problemleri ile dogma ihtimali bir hayli yuksektir Eger DHT inhibisyonu ergenlik doneminde gerceklesirse ikincil seks karakterleri olusmaz ve erkeksi farklilasma meydana gelmez Bircok kalici cinsel problem meydana gelir Eger DHT inhibisyonu yetiskinlik doneminde gerceklesirse sperm sayisinda azalma sperm hacmi dusmesi sertlesme suresinde ve kalitesinde azalma cinsel libidoda dusus cinsel performansta azalma gibi baslica yan etkiler soz konusu olur Bu yan etkilerin ana nedeni Testosteron hormonunun Dihidrotesteron a donusmeden etkili olamamasidir Dolayisi ile Dihidrotestosteron inhibiasyon orani ne kadar artarsa gorulen yan etkilerin siddeti de ayni sekilde artar Dihidrotestosteron inhibisyonuna yol acan ilac ya da etken maddenin alimi kesilmedikce de yan etkiler ortadan kalkmaz Burada onemli olan 5 Alfa Reduktaz enziminin hangi tipinin inhibe edildigi degil Dihidrotestosteron hormonunun ne oranda inhibe edildigidir Kaynakca Zhang Y Ye 1 Ding Q et Al Measurement of T and DHT contents in normal and diseased human prostate tissues Zhonghua Wai Ke Za Zhi 2000 38 7 545 7 Steers WD 5 Alpha Reductase Acitivity in the prostate Urology 2001 58 6 Suppl 1 17 24 discussion24 Review Bonkhoff H Fixemer T Hunsicker I Remember K Progesterone receptor expression in human prostate Prostate 2001 48 4 285 91 Price WA Nutrition and Physical Degeneration New York Paul B Hoober inc 36 70 1999 Endocrinology Clinical Endocrinology Baltimore Geogre Herrman 1995 62 16 65 22 6 465 2 Endocrinology Steroid Hormones London Philip More 1999 35 22 71 4 150 5 Meschede D Behre HM Nieschlag E Andrology E Nieschlag HM Behre eds Springer Munster 2000 Vermeulen A Kaufman JM Aging of the hypothalamic pituitary testicular axis in men Horm Res 1995 43 25 8 Deslypere JP Vermeulen A Leydig cell function in normal men Effect of age life style residence diet and activity J Clin Endocrinol Metab 1984 59 955 962 Longcope E The effect of human chorionic gonadotropin on plasma steroid levels in young and old men Steroids 1973 21 583