Katatoni, psikomotor belirtilerle karakterize bir klinik tablo. İlk kez 1874 yılında, tarafından tanımlanmıştır. Psikiyatrik bozukluklar dışında başka çeşitli tıbbi nedenlerle de ortaya çıkabilir.
Katatoni DSM-IV'e kadar, sadece şizofreninin bir parçası olarak ele alınmıştır. Daha önceleri şizofreninin bir parçası olarak görülen katatoni, daha sonra başka nedenlere bağlı olarak da ortaya çıkmasının gösterilmesiyle ayrı bir olgu olarak ele alınmaya başlanmıştır. Katatoni, Amerikan Psikiyatri Birliği'nin yayımı olan Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı'nın güncel basımı DSM-IV'te, ayrı bir bozukluk olarak tanımlanmamaktadır. DSM-IV'te bir alt tipi olarak kodlanmış, ancak buna ek olarak duygudurum bozukluklarına ve genel tıbbi duruma bağlı olarak da kodlanmıştır.
Katatonide görülen bulgular arasında şunlar yer almaktadır: Basit hareket bozuklukları (balmumu esnekliği, mannerizm, stereotipi, katalepsi gibi), karmaşık irade bozuklukları (birlikte gitme, birlikte yapma, karşıt olma, harekette iki değerlilik (ambitandans), ekopraksi ve hipermetamorfozis), davranış bozuklukları (taşkınlıktan stupora kadar değişen etkinlik düzeyi), konuşma bozuklukları (konuşmada stereotipi, mannerizm, ekolali, palilali, gibi). En sık bulguları ise; , postür alma (posturing), , donup kalma, ekofenomeni (ekolali ve gibi) ve .
Tarihçesi
Katatoni ilk olarak 1874 yılında Alman psikiyatr Karl Ludwig Kahlbaum tarafından psikiyatr tımarhanesindeki bazı hastalar arasında görülen anormal hareket ve duygunun sendromu olarak tanımlanmıştır. Hastalarda ağırlıklı olarak gözlemlediği şey, stupor ve bazen de heyecanlı durumlarda meydana gelen duruş, katılık, bakma ve tekrarlayan konuşma hareketlerinin motor unsurlarıdır. Sendromun çok şiddetli derin bir zihinsel stresten veya şoktan sonra hareketsizlik olarak ortaya çıktığına dikkat çekmiş ve Die Katatonie oder das SpannungsIrresein (Catatonia, The Tension) başlıklı kitabında sendromun ana temasının korku olduğunu öne sürmüştür.
Onun katatoni tanımı kısa sürede diğer doktorlarca da doğruluk kazanmış ve yaygın psikiyatrik bozukluklar arasında tanımlanabilir bir sendrom olarak kabul edilmiştir. 3 yıl içinde, depresyon, mani depresyon ve mani olan dört hastada Kahlbaum’un tanımladığı gibi katatoni bildirilmiştir. 1883 yılında New York City'deki Ward's Island'da melankolili hastalarda katatoni tespit edilmiştir. Dört yıl sonra, bir Alman raporu manik hastalarda katatoniden söz etmiştir. 1898'e kadar, 227 psikiyatrik hasta üzerinde yapılan bir çalışmada katatoninin altı alt tipi tanımlanmıştır. 112 hasta örnekleminde Kahlbaum’un tanımını doğrulayan her bir çaba bu sendromu en iyi açıklayanın psikolojik mi yoksa sistematik tıbbi mekanizmalar mı olduğu konusunda bir pozisyon almıştır. Her teşhis, sendromun imajına keskinlik kazandırdıkça, katatoninin psikiyatrik bir sendrom olarak tanınması güçlenmiş ve böylece tedavilerin geliştirilmesinin yolunu açmıştır.
Kahlbaum’un yaptığı tanımdan sonraki 20 yıl içinde başka bir alman psikiyatr olan Emil Kraepelin de katatoniyi tanımıştır. Kraepelin asıl ününü şizofreni ve 3 alt türünü tanımlamasıyla kazanmıştır. Katatoni, hebefreni ve paranoyayı dementia praecox(erken bunama) ismini verdiği büyük bir şema içine belirteçler olarak dahil etmiştir. 1911 yılı içinde İsviçreli ünlü psikiyatrist Eugen Bleuler bu koşullardaki hastaların durumunun demans kavramı ile açıklanmasını yetersiz bulmuş ve birçok alt tipinin olacağı bu hastalığın bütünü için ilk kez şizofreni terimini kullanmıştır. Kahlbaum’un katatoninin organik nedenli olduğu görüşüne karşı çıkan Kraepelelin ve Bleuler katatoninin psikojenik bir hastalık olduğunu savunmuşlardır. 1913 yılına gelindiğinde George Kirby katatoninin dejeneratif ve dejeneratif olmayan tiplerini ayırmış ve psikotik bozukluktan ziyade manik depresif bozuklukla daha çok ilişkili olduğunu ileri sürmüştür.
Amerikan Psikiyatri Birliği'nin 1952'de yayınlanan ilk Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, katatoniyi basitçe şizofrenik reaksiyonlar, katatonik tip olarak tanımlamıştır. Daha sonraları ayrı bir olgu şeklinde ele alınacak olan bu tanım 1968, 1980 ve 1994'teki revizyonlarda da şizofreninin bir parçası olarak kalmıştır.
Katatoninin şizofreni içinde ve dışında tanımlanması yirminci yüzyıl içinde değişiklik göstermiştir. Yüzyılın ilk yarısında katatoni, genellikle 'histeri' olarak etiketlenen psikolojik terimlerle yorumlanmış, amobarbital ve EKT ile ilk kez rahatlatıldığında ancak biyolojik bir görüntü öncelik kazanmıştır. 1912'de bulaşıcı hastalıkları, toksik durumları, depresyonu, mani ve deliryumu olan 30 hastada katatoni tanımlanması katatoninin şizofreni dışında meydana geldiği inancını daha da güçlendirmiştir. Bilim adamlarının duygudurum bozukluğu olan ve sistemik olarak hasta olan kişilerde katatoni belirtilerini daha sık bulması üzerine katatoni ve şizofreni özdeşliğine dair şüpheler artış göstermiştir. Katatoni giderek sistemik tıbbi hastalıklarla ilişkili bir davranış sendromu, nöroleptik ve halüsinojenik ilaçlara toksik yanıt, nöbet ve travma olarak görülmeye başlamıştır.
1994 yılına gelindiğinde, DSM-4 psikiyatrik sınıflandırmasının komisyon üyeleri tıbbi bir duruma ikincil olarak bir katatoni sınıfı eklemişlerdir. 2010 yılında, her biri katatoni deneyimi olan 35 klinisyen-akademisyen, katatoniyi benzersiz, tek bir tanı sınıfı olarak basitleştirmeyi teşvik etmek ve şizofreni ile olan bağlantıyı ortadan kaldırmak için bir araya gelmiştir. 2013 yılında yayınlanan DSM5’te şizofreninin alt tipleri kaldırılmış ve yüz yıldır süregelen şizofreni, katatoni birlikteliği böylece sona ermiştir. DSM-5’te katatoni, ‘Şizofreni Spektrumu ve Diğer Psikotik Bozukluklar’ ana başlığı altında ayrı bir başlık olarak sınıflandırılmış ve üç katatonik bozukluk ‘Başka bir ruhsal bozukluğa eşlik eden katatoni’, ‘Başka Bir Tıbbi Bozukluğa Eşlik Eden Katatoni’ ve ‘Belirlenmemiş Katatoni’ şeklinde belirtilmiştir.
Semptomları
Katatoni akut başlangıçlı bir hastalıktır ve tedavi edilmezse aylar hatta yıllar boyunca sürebilir. Çocuklarda ve ergenlerde yetişkinlerde olduğu kadar yaygın görülür. DSM-5’ e göre katatoni tanısı konulması için aşağıdaki belirtilerin üç ya da daha fazlası mevcut olmalıdır:
1-Mutizm(Konuşmazlık): Kişinin konuşma becerisi bulunduğu halde konuşmamasıdır.
2-Negativizm(Olumsuzluk): Verilen komutlara, harekete geçirme çabalarına karşı direnme durumudur. Hasta verilerin besini yutmamakta direnir, sorulara cevap vermez, kendisine söyleneni yapmaz ya da tam tersini yapar.
3-Stupor: Acı çeken kişinin neredeyse tamamen tepkisiz olduğu ve yalnızca yoğun fiziksel uyarılmaya tepki verdiği, bilinç düzeyinin azalmasıdır.
4-Katalepsi(Katılık): Kaslarda kasılma durumunun geçici olarak yitirilmesi sendromudur.
5-Balmumu esnekliği: Aşırı ve rahatsız olabilen duruşa sahip hastaların duruşu değiştirilmeye çalışıldığında bir balmumu esnekliğine benzer bir direnç göstermesidir.
6-Postür alma: Bedenin olağandışı bir tarzda biçim alması, uygunsuz ya da tuhaf olan bir duruşun uzun süre korunmasıdır.
7-Basmakalıp davranışlar: Tekrarlayan konuşma ve eylemlerdir (anlamsız kelimeleri, cümleleri veya motor hareketleri tekrarlama)
8-Grimas: Yüzde meydana gelen yüz buruşturma gibi anlamsız ve garip jest ve mimiklerdir.
9-Ekopraksi: Hastanın başkalarının hareketlerini tekrar etmesidir.
10-Ekolali: Hastanın başkalarının sözlerini anlamsız şekilde tekrar etmesidir.
11-Ajitasyon: Psikomotor ajitasyon, çeşitli duygu durum bozuklukları ile ilişkili bir semptomdur. Tanınan katatoni belirtilerine en son eklenen, tekrarlayan kendine zarar vermelerdir.
Diğer semptomlar otomatik itaat, aşırı terleme, ateş, kötü uyku, uyuşukluk, yavaş hareketler, ayak sürüyerek yürüme, sabit yüz ve uzun süre bakma, manyerizm, deliryumdur. Şizofreninin semptomlarında yer alan karakteristik sanrılar, halüsinasyonlar ve düşünce bozuklukları katatoninin özelliklerinden değildir.
Sebepleri
Bugün öngördüğümüz katatoni, yapısal doku değişikliklerinin (felçler, tümörler, travmatik yaralanmalar) ya da enfeksiyonların bozukluklarının sonucu değil, fizyolojik fonksiyonların uzantılarıdır. Katatoni belirtileri yeni davranışlar değil, her insanın tavırları, takıntıları, ritüelle duruşlarından oluşan davranışlarının abartı halleridir.
İnsanların davranışlarındaki değişiklikler şiddetlendiğinde ve normal yaşamı engellendiğinde bir hastalık algılanır ve tedavi aranır. Genetik çalışmalarda bugüne kadar katatoniye özgü kesin bir bulgu bulunamamıştır fakat katatoninin genetik bir temeli olabileceği öne sürülmektedir. Katatoni hastalarının yaklaşık dörtte birinin diğer tıbbi durumlar(genellikle nörolojik) ve ilaçlarla ilişkili olduğu bildirilmiştir. Katatonide en sık görülen etiyolojik faktörler; enfeksiyonlar(ensefalit,sepsis), hiponatremi, otoimmün ensefalopati, paraneoplastik sendromlar, nörodejeneratif bozukluklar, beyin travması, MSS tümörleri, vasküler ve hemorajik serebrovasküler olaylar, wilsom hastalığı ve epilepsidir. Katatoni ;alkol, MSS deprese edici ajanların yoksunluğu, benzodiyazepin yoksunluğu, lityum yokluğunda da ortaya çıkabilir. Kortikosteroidler, opiyatlar, interferon, kinolonlar, levetirasetam, azitromisin, disülfiram, metilfenidat, kannabinoidler, kokain, amfetaminler, meskalin ve fensiklidin gibi ilaçlar da katatoniye neden olabilirler. Şizofreni ve bipolar bozukluk gibi birçok psikolojik bozukluğun tedavisinde kullanılan antipsikotikler de mevcut katatoni durumunu kötüleştirebilir. Katatoni travma sonrası stres bozuklukları, tecavüz saldırısını pasif kabüllenme, kentsel şiddet ve askeri afetlerde korku kaynaklı donma veya taşlaşma yaşayan hastalarda da görülür. Son yazarlar ayrıca hastaları yoğun anksiyete görünümlü kişiler olduklarını belirttiler. Kahlbaum sendromun merkezinde korku olduğunu öne sürer. Genel anlamıyla katatoniyi derin bir zihinsel ıstırap veya şiddetli zihinsel şokun neden olduğu bir hareketsizlik olarak tanımlar.
Tedavisi
Katatoni ağır olduğunda hayatı tehdit edici bir unsur haline gelebilir fakat hızlı tanı koyulup tedavi edildiğinde semptomların belirgin bir miktarda azaldığı ve hastanın neredeyse hastalık başlamadan önceki haline döndüğü birçok defa görüldü. Semptomları farklı derecelerde azaltan farklı tedavi yöntemleri hastalığın ilk keşfinden beri uygulanmaya devam ediyor.
1930’larda hızlı ve etkili olan tedavi yöntemleri keşfedildi. 1930 yılında ilk defa William Bleckwenn tarafından hastalar üzerinde kullanılan, stres ve anksiyeteyi azaltan ve bir tür barbitürat olan sodyum amobarbital katatoni hastaları üzerinde de kullanılmaya başladı. Bazıları için anında rahatlamaya sebep oldu ve birçok semptomu ortadan kaldırdı. Bu kolaylığı sayesinde psikiyatri hastanelerinde ve acil servislerde yaygınlaştı fakat doktorların katatoni hastalarına daha çok şizofreni teşhisi koymasına, hastaların hızla taburcu edilmesine sebep oldu ve zorlukları ortadan kaldırdı; dolayısıyla katatoniye olan ilgi ve araştırmalar zayıfladı. 1980’lerin başında ise barbitüratlara alternatif olarak daha güvenilir olan benzodiazepinler önerildi ve bunlardan lorezapam, diazepam, klonazepam ve midazolam katatoni tedavisinde başarı ile test edildi. Örneğin 104 katatoni hastasını içeren bir çalışmada lorezapam ile %79 oranında düzelme saptandı.
1930’larda barbitüratlardan kısa bir süre sonra katatoni hastalarında EKT(elektrokonvülsif terapi) uygulanmaya başlandı ve bu terapinin kullanımı hala devam etmektedir. Elektrokonvülsif terapide kişi genel anestezi altındayken beyin kısa elektrik darbeleri ile uyarılır. Depresyon ile küçülme gösterebilen bazı beyin bölgelerini büyümesi için uyaran kimyasalların salınmasına ve duygularla ilgili bölümlerin birbirleri ile etkileşiminin değişmesine neden olur. Özellikle malign katatoni hastalarında ilk tedavi seçeneğidir. Bu durumda hasta hemen benzodiazepinlerden birini kullanmaya başlar, 24-48 saat içerisinde hastada belirgin değişiklikler olmadığı takdirde EKT uygulanır. Literatürde yayınlanmış vakalara baktığımızda, malign katatoni hastalarından %40 ı benzodiazepinlere olumlu yanıt verirken %89’ unun EKT ye olumlu yanıt verdiğini görürüz. Bu nedenle EKT malign katatoni olgusunda çok önemlidir, diğer olgularda ise tedavi seçimi hastanın durumuna ve diğer semptomlarına bakılarak yapılmalıdır. Katatoni eğer infeksiyöz, metobolik ve nörolojik hastalıklara bağlı olarak ortaya çıktıysa da öncelikle bu hastalıkların tedavisinin yapılması önemlidir.
Teşhisi
Dünyada yaygın olarak kullanılan iki sınıflandırma sistemi DSM ve ICD(International Statistical Classification of Diseases and Health Problems) vardır. Katatoni uzun bir süre boyunca şizofreninin bir alt tipi olarak sınıflandırılmıştır. 1994 yılında yayınlanan DSMIV'te Fink ve Taylor'ın yaptığı çalışmalar sonucu katatoni ; katatonik şizofreni, mani veya majör depresif bozukluğa ikincil katatoni ve başka bir tıbbi duruma bağlı katatoni olarak üç ayrı yerde sınıflanmıştır ve bu değişiklik katatoninin sadece şizofreniyle ilişkili olmadığını ve diğer bozukluklarla birlikte de görülebileceğini ortaya koyması açısından önemlidir. Bu konudaki bir diğer önemli gelişme ise 2013 yılında yayınlanan DSM 5'te şizofreninin alt tipleri kaldırılmış ve katatoninin şizofreninin alt tipi olarak görülmesi ortadan kalkmıştır. Ayrıca nöroleptik malign sendromunun bir malign katatoni sendromu olarak kabul edilmesi katatoninin şizofreni dışında bulunduğunu gösterip katatonya derecelendirme ölçeklerinin geliştirilmesini ve doğrulayıcı bir tanı testi olarak lorazepam enjeksiyonunun araştırılmasını teşvik etti. Bu durum daha geniş hasta örneklemlerinde katatoninin tespit edilmesini sağlamıştır.
Nöroleptik çoğu psikiyatrik bozukluk semptom kontrol listelerinden semptomların varlığıyla tanımlanır. Klinik tıpta yaygın olan laboratuvar testleri kullanılmaz ancak katatoni operasyonel olarak tanımlanmış birkaç psikiyatrik tanı arasındadır. Hasta semptomlarını anlattıktan sonra doktor işlev bozukluklarının belirtilerini muayene eder, laboratuvar testleri istenir ve değerlendirilir, sonunda bulgulara dayanarak doktor bir tanı koyar ve ona göre bir tedaviye başlanır. Motor belirtiler belirgin olduğunda bir katatoni derecelendirme skalasında sıralanan katatoni belirtilerinin kontrol listesi muayene için yararlı bir kılavuz olur. Katatoni ya hep ya hiç sendromudur bu yüzden 24 saatten fazla 2 veya daha fazla motor katatoni belirtisi gösteren ve test dozları lorazepam ile hızla düzelen hastalar katatoni hastası olarak teşhis edilebilirler. Benzodiazepinler ve EKT ile tedaviden sonra motor ve vejetatif belirtilerin rahatlaması ve hastalığın iyileşmesi bu tanıyı doğrular.
Katatoni tanısında kullanılmak amacıyla birçok ölçek geliştirilmiştir. En çok kullanılanları BushFrancis Katatoni Değerlendirme Ölçeği, Brauning Katatoni Değerlendirme Ölçeği ve Kanner Ölçeği'dir. Bu ölçeklerde 14 ve 40 arasında değişen belirti mevcuttur. En yaygın olarak kullanılan BushFrancis ölçeği 1996 yılında geliştirilmiş ve 23 maddeden oluşmaktadır. İlk 14 maddesi tarama amacıyla da kullanılmaktadır. 1991 yılında geliştirilen Modifiye Rogers Ölçeği katatonik belirtilerin derecelendirilmesinde kullanılmaktadır. 1996 yılında geliştirilen Northoff Katatoni Değerlendirme Ölçeği hipokineziler, hiperkineziler, affektif belirtiler, davranış değişiklikleri olarak sınıflanan 40 maddeden oluşmaktadır.
Kaynakça
- ^ a b Şengül CB, Yalın Ş, Değirmencioğlu B, Şengül C. Risperidon Kullanımına Bağlı Katatoni Gelişen Bir Ergen; Nöroleptik Malin Sendromla Ayırıcı Tanısı. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi : 17 (3) 2010. Tam metin[] Erişim tarihi: 5 Şubat 2012.
- ^ a b c Şengül C, Dilbaz N, Üstün İ, Balcı Şengül C, Okay T. Subklinik hipotiroidinin eşlik ettiği bir periyodik katatoni olgusu. Anadolu Psikiyatri Dergisi. 2005; 6:57-59. Tam metin 8 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Erişim tarihi: 5 Şubat 2012.
- ^ a b c Vırıt O, Kokaçya MH, Kalenderoğlu A, Altındağ A, Savaş HA. Karmaşık Bir Katatoni Olgusu. Klinik Psikiyatri. 2009;12:51-55. Tam metin 25 Şubat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Erişim tarihi: 5 Şubat 2012.
- ^ a b Kulu-Şahinler D, Özmen E. Katatoni: Bir Gözden Geçirme. Düşünen Adam; 1977, 10 (3): 4-11. Tam metin 26 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Erişim tarihi: 5 Şubat 2012.
- ^ a b Taylor MA, Fink M. Catatonia in Psychiatric Classification: A Home of Its Own. Am J Psychiatry 2003;160:1233-1241. Tam metin 25 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Erişim tarihi: 5 Şubat 2012.
- ^ a b c d e Fink, M.(2013).Rediscovering Catatonia: the biography of a treatable syndrome. Acta Psychiatrica Scandinavica,127(441), 1-40.
- ^ a b c Fink, M.(2017). Does persisting fear sustain catatonia? Acta Psychiatrica Scandinavica,136, 441-443.
- ^ a b c d e Asan,Ö.(2019). Katatoni: Klinik Özellikler ve Tedavi. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar,11(3), 258-266.
Dış bağlantılar
- Encyclopedia of Mental Disorders - Catatonic Disorders 7 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
Tıp ile ilgili bu madde seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Katatoni psikomotor belirtilerle karakterize bir klinik tablo Ilk kez 1874 yilinda tarafindan tanimlanmistir Psikiyatrik bozukluklar disinda baska cesitli tibbi nedenlerle de ortaya cikabilir Katatonik stuporlu bir hasta Katatoni DSM IV e kadar sadece sizofreninin bir parcasi olarak ele alinmistir Daha onceleri sizofreninin bir parcasi olarak gorulen katatoni daha sonra baska nedenlere bagli olarak da ortaya cikmasinin gosterilmesiyle ayri bir olgu olarak ele alinmaya baslanmistir Katatoni Amerikan Psikiyatri Birligi nin yayimi olan Mental Bozukluklarin Tanisal ve Sayimsal El Kitabi nin guncel basimi DSM IV te ayri bir bozukluk olarak tanimlanmamaktadir DSM IV te bir alt tipi olarak kodlanmis ancak buna ek olarak duygudurum bozukluklarina ve genel tibbi duruma bagli olarak da kodlanmistir Katatonide gorulen bulgular arasinda sunlar yer almaktadir Basit hareket bozukluklari balmumu esnekligi mannerizm stereotipi katalepsi gibi karmasik irade bozukluklari birlikte gitme birlikte yapma karsit olma harekette iki degerlilik ambitandans ekopraksi ve hipermetamorfozis davranis bozukluklari taskinliktan stupora kadar degisen etkinlik duzeyi konusma bozukluklari konusmada stereotipi mannerizm ekolali palilali gibi En sik bulgulari ise postur alma posturing donup kalma ekofenomeni ekolali ve gibi ve TarihcesiKatatoni ilk olarak 1874 yilinda Alman psikiyatr Karl Ludwig Kahlbaum tarafindan psikiyatr timarhanesindeki bazi hastalar arasinda gorulen anormal hareket ve duygunun sendromu olarak tanimlanmistir Hastalarda agirlikli olarak gozlemledigi sey stupor ve bazen de heyecanli durumlarda meydana gelen durus katilik bakma ve tekrarlayan konusma hareketlerinin motor unsurlaridir Sendromun cok siddetli derin bir zihinsel stresten veya soktan sonra hareketsizlik olarak ortaya ciktigina dikkat cekmis ve Die Katatonie oder das SpannungsIrresein Catatonia The Tension baslikli kitabinda sendromun ana temasinin korku oldugunu one surmustur Onun katatoni tanimi kisa surede diger doktorlarca da dogruluk kazanmis ve yaygin psikiyatrik bozukluklar arasinda tanimlanabilir bir sendrom olarak kabul edilmistir 3 yil icinde depresyon mani depresyon ve mani olan dort hastada Kahlbaum un tanimladigi gibi katatoni bildirilmistir 1883 yilinda New York City deki Ward s Island da melankolili hastalarda katatoni tespit edilmistir Dort yil sonra bir Alman raporu manik hastalarda katatoniden soz etmistir 1898 e kadar 227 psikiyatrik hasta uzerinde yapilan bir calismada katatoninin alti alt tipi tanimlanmistir 112 hasta ornekleminde Kahlbaum un tanimini dogrulayan her bir caba bu sendromu en iyi aciklayanin psikolojik mi yoksa sistematik tibbi mekanizmalar mi oldugu konusunda bir pozisyon almistir Her teshis sendromun imajina keskinlik kazandirdikca katatoninin psikiyatrik bir sendrom olarak taninmasi guclenmis ve boylece tedavilerin gelistirilmesinin yolunu acmistir Kahlbaum un yaptigi tanimdan sonraki 20 yil icinde baska bir alman psikiyatr olan Emil Kraepelin de katatoniyi tanimistir Kraepelin asil ununu sizofreni ve 3 alt turunu tanimlamasiyla kazanmistir Katatoni hebefreni ve paranoyayi dementia praecox erken bunama ismini verdigi buyuk bir sema icine belirtecler olarak dahil etmistir 1911 yili icinde Isvicreli unlu psikiyatrist Eugen Bleuler bu kosullardaki hastalarin durumunun demans kavrami ile aciklanmasini yetersiz bulmus ve bircok alt tipinin olacagi bu hastaligin butunu icin ilk kez sizofreni terimini kullanmistir Kahlbaum un katatoninin organik nedenli oldugu gorusune karsi cikan Kraepelelin ve Bleuler katatoninin psikojenik bir hastalik oldugunu savunmuslardir 1913 yilina gelindiginde George Kirby katatoninin dejeneratif ve dejeneratif olmayan tiplerini ayirmis ve psikotik bozukluktan ziyade manik depresif bozuklukla daha cok iliskili oldugunu ileri surmustur Amerikan Psikiyatri Birligi nin 1952 de yayinlanan ilk Tanisal ve Istatistiksel El Kitabi katatoniyi basitce sizofrenik reaksiyonlar katatonik tip olarak tanimlamistir Daha sonralari ayri bir olgu seklinde ele alinacak olan bu tanim 1968 1980 ve 1994 teki revizyonlarda da sizofreninin bir parcasi olarak kalmistir Katatoninin sizofreni icinde ve disinda tanimlanmasi yirminci yuzyil icinde degisiklik gostermistir Yuzyilin ilk yarisinda katatoni genellikle histeri olarak etiketlenen psikolojik terimlerle yorumlanmis amobarbital ve EKT ile ilk kez rahatlatildiginda ancak biyolojik bir goruntu oncelik kazanmistir 1912 de bulasici hastaliklari toksik durumlari depresyonu mani ve deliryumu olan 30 hastada katatoni tanimlanmasi katatoninin sizofreni disinda meydana geldigi inancini daha da guclendirmistir Bilim adamlarinin duygudurum bozuklugu olan ve sistemik olarak hasta olan kisilerde katatoni belirtilerini daha sik bulmasi uzerine katatoni ve sizofreni ozdesligine dair supheler artis gostermistir Katatoni giderek sistemik tibbi hastaliklarla iliskili bir davranis sendromu noroleptik ve halusinojenik ilaclara toksik yanit nobet ve travma olarak gorulmeye baslamistir 1994 yilina gelindiginde DSM 4 psikiyatrik siniflandirmasinin komisyon uyeleri tibbi bir duruma ikincil olarak bir katatoni sinifi eklemislerdir 2010 yilinda her biri katatoni deneyimi olan 35 klinisyen akademisyen katatoniyi benzersiz tek bir tani sinifi olarak basitlestirmeyi tesvik etmek ve sizofreni ile olan baglantiyi ortadan kaldirmak icin bir araya gelmistir 2013 yilinda yayinlanan DSM5 te sizofreninin alt tipleri kaldirilmis ve yuz yildir suregelen sizofreni katatoni birlikteligi boylece sona ermistir DSM 5 te katatoni Sizofreni Spektrumu ve Diger Psikotik Bozukluklar ana basligi altinda ayri bir baslik olarak siniflandirilmis ve uc katatonik bozukluk Baska bir ruhsal bozukluga eslik eden katatoni Baska Bir Tibbi Bozukluga Eslik Eden Katatoni ve Belirlenmemis Katatoni seklinde belirtilmistir SemptomlariKatatoni akut baslangicli bir hastaliktir ve tedavi edilmezse aylar hatta yillar boyunca surebilir Cocuklarda ve ergenlerde yetiskinlerde oldugu kadar yaygin gorulur DSM 5 e gore katatoni tanisi konulmasi icin asagidaki belirtilerin uc ya da daha fazlasi mevcut olmalidir 1 Mutizm Konusmazlik Kisinin konusma becerisi bulundugu halde konusmamasidir 2 Negativizm Olumsuzluk Verilen komutlara harekete gecirme cabalarina karsi direnme durumudur Hasta verilerin besini yutmamakta direnir sorulara cevap vermez kendisine soyleneni yapmaz ya da tam tersini yapar 3 Stupor Aci ceken kisinin neredeyse tamamen tepkisiz oldugu ve yalnizca yogun fiziksel uyarilmaya tepki verdigi bilinc duzeyinin azalmasidir 4 Katalepsi Katilik Kaslarda kasilma durumunun gecici olarak yitirilmesi sendromudur 5 Balmumu esnekligi Asiri ve rahatsiz olabilen durusa sahip hastalarin durusu degistirilmeye calisildiginda bir balmumu esnekligine benzer bir direnc gostermesidir 6 Postur alma Bedenin olagandisi bir tarzda bicim almasi uygunsuz ya da tuhaf olan bir durusun uzun sure korunmasidir 7 Basmakalip davranislar Tekrarlayan konusma ve eylemlerdir anlamsiz kelimeleri cumleleri veya motor hareketleri tekrarlama 8 Grimas Yuzde meydana gelen yuz burusturma gibi anlamsiz ve garip jest ve mimiklerdir 9 Ekopraksi Hastanin baskalarinin hareketlerini tekrar etmesidir 10 Ekolali Hastanin baskalarinin sozlerini anlamsiz sekilde tekrar etmesidir 11 Ajitasyon Psikomotor ajitasyon cesitli duygu durum bozukluklari ile iliskili bir semptomdur Taninan katatoni belirtilerine en son eklenen tekrarlayan kendine zarar vermelerdir Diger semptomlar otomatik itaat asiri terleme ates kotu uyku uyusukluk yavas hareketler ayak suruyerek yurume sabit yuz ve uzun sure bakma manyerizm deliryumdur Sizofreninin semptomlarinda yer alan karakteristik sanrilar halusinasyonlar ve dusunce bozukluklari katatoninin ozelliklerinden degildir SebepleriBugun ongordugumuz katatoni yapisal doku degisikliklerinin felcler tumorler travmatik yaralanmalar ya da enfeksiyonlarin bozukluklarinin sonucu degil fizyolojik fonksiyonlarin uzantilaridir Katatoni belirtileri yeni davranislar degil her insanin tavirlari takintilari rituelle duruslarindan olusan davranislarinin abarti halleridir Insanlarin davranislarindaki degisiklikler siddetlendiginde ve normal yasami engellendiginde bir hastalik algilanir ve tedavi aranir Genetik calismalarda bugune kadar katatoniye ozgu kesin bir bulgu bulunamamistir fakat katatoninin genetik bir temeli olabilecegi one surulmektedir Katatoni hastalarinin yaklasik dortte birinin diger tibbi durumlar genellikle norolojik ve ilaclarla iliskili oldugu bildirilmistir Katatonide en sik gorulen etiyolojik faktorler enfeksiyonlar ensefalit sepsis hiponatremi otoimmun ensefalopati paraneoplastik sendromlar norodejeneratif bozukluklar beyin travmasi MSS tumorleri vaskuler ve hemorajik serebrovaskuler olaylar wilsom hastaligi ve epilepsidir Katatoni alkol MSS deprese edici ajanlarin yoksunlugu benzodiyazepin yoksunlugu lityum yoklugunda da ortaya cikabilir Kortikosteroidler opiyatlar interferon kinolonlar levetirasetam azitromisin disulfiram metilfenidat kannabinoidler kokain amfetaminler meskalin ve fensiklidin gibi ilaclar da katatoniye neden olabilirler Sizofreni ve bipolar bozukluk gibi bircok psikolojik bozuklugun tedavisinde kullanilan antipsikotikler de mevcut katatoni durumunu kotulestirebilir Katatoni travma sonrasi stres bozukluklari tecavuz saldirisini pasif kabullenme kentsel siddet ve askeri afetlerde korku kaynakli donma veya taslasma yasayan hastalarda da gorulur Son yazarlar ayrica hastalari yogun anksiyete gorunumlu kisiler olduklarini belirttiler Kahlbaum sendromun merkezinde korku oldugunu one surer Genel anlamiyla katatoniyi derin bir zihinsel istirap veya siddetli zihinsel sokun neden oldugu bir hareketsizlik olarak tanimlar TedavisiKatatoni agir oldugunda hayati tehdit edici bir unsur haline gelebilir fakat hizli tani koyulup tedavi edildiginde semptomlarin belirgin bir miktarda azaldigi ve hastanin neredeyse hastalik baslamadan onceki haline dondugu bircok defa goruldu Semptomlari farkli derecelerde azaltan farkli tedavi yontemleri hastaligin ilk kesfinden beri uygulanmaya devam ediyor 1930 larda hizli ve etkili olan tedavi yontemleri kesfedildi 1930 yilinda ilk defa William Bleckwenn tarafindan hastalar uzerinde kullanilan stres ve anksiyeteyi azaltan ve bir tur barbiturat olan sodyum amobarbital katatoni hastalari uzerinde de kullanilmaya basladi Bazilari icin aninda rahatlamaya sebep oldu ve bircok semptomu ortadan kaldirdi Bu kolayligi sayesinde psikiyatri hastanelerinde ve acil servislerde yayginlasti fakat doktorlarin katatoni hastalarina daha cok sizofreni teshisi koymasina hastalarin hizla taburcu edilmesine sebep oldu ve zorluklari ortadan kaldirdi dolayisiyla katatoniye olan ilgi ve arastirmalar zayifladi 1980 lerin basinda ise barbituratlara alternatif olarak daha guvenilir olan benzodiazepinler onerildi ve bunlardan lorezapam diazepam klonazepam ve midazolam katatoni tedavisinde basari ile test edildi Ornegin 104 katatoni hastasini iceren bir calismada lorezapam ile 79 oraninda duzelme saptandi 1930 larda barbituratlardan kisa bir sure sonra katatoni hastalarinda EKT elektrokonvulsif terapi uygulanmaya baslandi ve bu terapinin kullanimi hala devam etmektedir Elektrokonvulsif terapide kisi genel anestezi altindayken beyin kisa elektrik darbeleri ile uyarilir Depresyon ile kuculme gosterebilen bazi beyin bolgelerini buyumesi icin uyaran kimyasallarin salinmasina ve duygularla ilgili bolumlerin birbirleri ile etkilesiminin degismesine neden olur Ozellikle malign katatoni hastalarinda ilk tedavi secenegidir Bu durumda hasta hemen benzodiazepinlerden birini kullanmaya baslar 24 48 saat icerisinde hastada belirgin degisiklikler olmadigi takdirde EKT uygulanir Literaturde yayinlanmis vakalara baktigimizda malign katatoni hastalarindan 40 i benzodiazepinlere olumlu yanit verirken 89 unun EKT ye olumlu yanit verdigini goruruz Bu nedenle EKT malign katatoni olgusunda cok onemlidir diger olgularda ise tedavi secimi hastanin durumuna ve diger semptomlarina bakilarak yapilmalidir Katatoni eger infeksiyoz metobolik ve norolojik hastaliklara bagli olarak ortaya ciktiysa da oncelikle bu hastaliklarin tedavisinin yapilmasi onemlidir TeshisiDunyada yaygin olarak kullanilan iki siniflandirma sistemi DSM ve ICD International Statistical Classification of Diseases and Health Problems vardir Katatoni uzun bir sure boyunca sizofreninin bir alt tipi olarak siniflandirilmistir 1994 yilinda yayinlanan DSMIV te Fink ve Taylor in yaptigi calismalar sonucu katatoni katatonik sizofreni mani veya major depresif bozukluga ikincil katatoni ve baska bir tibbi duruma bagli katatoni olarak uc ayri yerde siniflanmistir ve bu degisiklik katatoninin sadece sizofreniyle iliskili olmadigini ve diger bozukluklarla birlikte de gorulebilecegini ortaya koymasi acisindan onemlidir Bu konudaki bir diger onemli gelisme ise 2013 yilinda yayinlanan DSM 5 te sizofreninin alt tipleri kaldirilmis ve katatoninin sizofreninin alt tipi olarak gorulmesi ortadan kalkmistir Ayrica noroleptik malign sendromunun bir malign katatoni sendromu olarak kabul edilmesi katatoninin sizofreni disinda bulundugunu gosterip katatonya derecelendirme olceklerinin gelistirilmesini ve dogrulayici bir tani testi olarak lorazepam enjeksiyonunun arastirilmasini tesvik etti Bu durum daha genis hasta orneklemlerinde katatoninin tespit edilmesini saglamistir Noroleptik cogu psikiyatrik bozukluk semptom kontrol listelerinden semptomlarin varligiyla tanimlanir Klinik tipta yaygin olan laboratuvar testleri kullanilmaz ancak katatoni operasyonel olarak tanimlanmis birkac psikiyatrik tani arasindadir Hasta semptomlarini anlattiktan sonra doktor islev bozukluklarinin belirtilerini muayene eder laboratuvar testleri istenir ve degerlendirilir sonunda bulgulara dayanarak doktor bir tani koyar ve ona gore bir tedaviye baslanir Motor belirtiler belirgin oldugunda bir katatoni derecelendirme skalasinda siralanan katatoni belirtilerinin kontrol listesi muayene icin yararli bir kilavuz olur Katatoni ya hep ya hic sendromudur bu yuzden 24 saatten fazla 2 veya daha fazla motor katatoni belirtisi gosteren ve test dozlari lorazepam ile hizla duzelen hastalar katatoni hastasi olarak teshis edilebilirler Benzodiazepinler ve EKT ile tedaviden sonra motor ve vejetatif belirtilerin rahatlamasi ve hastaligin iyilesmesi bu taniyi dogrular Katatoni tanisinda kullanilmak amaciyla bircok olcek gelistirilmistir En cok kullanilanlari BushFrancis Katatoni Degerlendirme Olcegi Brauning Katatoni Degerlendirme Olcegi ve Kanner Olcegi dir Bu olceklerde 14 ve 40 arasinda degisen belirti mevcuttur En yaygin olarak kullanilan BushFrancis olcegi 1996 yilinda gelistirilmis ve 23 maddeden olusmaktadir Ilk 14 maddesi tarama amaciyla da kullanilmaktadir 1991 yilinda gelistirilen Modifiye Rogers Olcegi katatonik belirtilerin derecelendirilmesinde kullanilmaktadir 1996 yilinda gelistirilen Northoff Katatoni Degerlendirme Olcegi hipokineziler hiperkineziler affektif belirtiler davranis degisiklikleri olarak siniflanan 40 maddeden olusmaktadir Kaynakca a b Sengul CB Yalin S Degirmencioglu B Sengul C Risperidon Kullanimina Bagli Katatoni Gelisen Bir Ergen Noroleptik Malin Sendromla Ayirici Tanisi Cocuk ve Genclik Ruh Sagligi Dergisi 17 3 2010 Tam metin olu kirik baglanti Erisim tarihi 5 Subat 2012 a b c Sengul C Dilbaz N Ustun I Balci Sengul C Okay T Subklinik hipotiroidinin eslik ettigi bir periyodik katatoni olgusu Anadolu Psikiyatri Dergisi 2005 6 57 59 Tam metin 8 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Erisim tarihi 5 Subat 2012 a b c Virit O Kokacya MH Kalenderoglu A Altindag A Savas HA Karmasik Bir Katatoni Olgusu Klinik Psikiyatri 2009 12 51 55 Tam metin 25 Subat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Erisim tarihi 5 Subat 2012 a b Kulu Sahinler D Ozmen E Katatoni Bir Gozden Gecirme Dusunen Adam 1977 10 3 4 11 Tam metin 26 Mayis 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Erisim tarihi 5 Subat 2012 a b Taylor MA Fink M Catatonia in Psychiatric Classification A Home of Its Own Am J Psychiatry 2003 160 1233 1241 Tam metin 25 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Erisim tarihi 5 Subat 2012 a b c d e Fink M 2013 Rediscovering Catatonia the biography of a treatable syndrome Acta Psychiatrica Scandinavica 127 441 1 40 a b c Fink M 2017 Does persisting fear sustain catatonia Acta Psychiatrica Scandinavica 136 441 443 a b c d e Asan O 2019 Katatoni Klinik Ozellikler ve Tedavi Psikiyatride Guncel Yaklasimlar 11 3 258 266 Dis baglantilarEncyclopedia of Mental Disorders Catatonic Disorders 7 Subat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Tip ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir Madde icerigini genisleterek Vikipedi ye katki saglayabilirsiniz