Rosenhan deneyi akıl sağlığı yerinde olmayan hastalara konulan tanıların ne kadar doğru olduğunu anlamaya yönelik psikiyatrik tanı üzerine kurulu bir deneydir. Deney, Stanford Üniversitesi Öğretim Üyesi psikolog David Rosenhan tarafından gerçekleştirilmiştir ve 1973 yılında Science adlı dergide yayımlanmıştır. Deney gerçekleştikten sonra psikoloji biliminde psikiyatrik tanının ne kadar önemli ve etkili olduğu münazaralarıyla ciddi bir şekilde değerlendirilmiştir
Deney iki bölümde gerçekleştirildi. İlk bölümde Rosenhan'ın ortakları (Rosenhan'ın kendisi de dahil üç kadın ve beş erkek olmak üzere) sahte hasta rolüne girdiler. Kimi halüsinasyonlar gördüğünü kimi ise farklı psikolojik rahatsızlıklar yaşadığını söyleyerek kendilerini kliniklere hasta olarak kabul ettirdiler (deney ülkenin beş farklı eyaleti ve bu eyalete bağlı farklı hastanelerde yinelenmiştir). Daha sonra kliniklere kabul edilen sahte hastalara kliniğin görevlileri tarafından psikiyatrik tanılar konuldu. Sahte hastalar kliniğe kabul edildikten kısa süre sonra bu sefer -deney gereği- normal hareketler sergilemeye başladılar ve görevlilere artık iyi hissettiklerini söylemeye başladılar. Ancak sahte hastalar klinik görevlileri tarafından pek ciddiye alınmamış, mamafih görevliler sahte hastalara antipsikotik ilaçlarını almaları doğrultusunda salıverileceklerini belirttiler. Sahte hastalar yaklaşık 19 gün boyunca klinikte tutuldular. Klinik, içlerinden birine ''remisyonda şizofren (hafif şizofreni)'' tanısı koyarak diğerlerini de serbest bıraktı.
Deneyin birinci kısmı gerçekleştikten -ve basında geniş yer edindikten- sonra Rosenhan'a bir klinikten istemde bulunulur. Söz konusu klinik Rosenhan'a bu deneyi yeniden gerçekleştirmesini -fakat bu sefer sahte hastaları kendi kliniklerine göndermesini- ister. Klinik; kendi çalışanlarının gönderilen sahte hastaları -diğer (gerçek) akıl hastalarından- ayırabileceği güvencesini verir. Rosenhan teklifi kabul eder ve böylelikle deneyin ikinci kısmı başlar. Klinik çalışanları; o hafta içinde gelen, akıl hastası oldukları iddia edilen 193 hastadan 41'ine ''sahte hasta olabilir'' teşhisinde bulundular, bu 41 hastadan ise 19'u -en az bir psikiyatr ve klinik çalışanı tarafından kontrol edilerek- kliniğe kabul edilmişlerdir; fakat Rosenhan, kliniğe hiç sahte hasta göndermemiştir.
Deneyin sonuçlarının da gösterdiği üzere akıl hastalığı kliniklerinin "normal bir insan ile akıl hastası olan bir insanı birbirinden ayıramadıkları" ortaya çıkmıştır, böylelikle psikiyatri enstitülerine karşı -haklı- bir itimatsızlık oluşmasıyla birlikte (gerçekte akıl hastası olmayan bir kişinin teşhis koyularak kliniğe yatırılması gibi bir spekülasyonda) deney aynı zamanda klinikte gerçekleşebilecek olası dehümanizasyonun da tehlikelerini belirtmiştir.
Sahte hastalar
Rosenhan'ın kendisi ve -akıl sağlığı yerinde olan- ortakları (7 kişi), deneyi gerçekleştirmek için rol yaptılar ve kendilerini kliniklerin görevlilerine -kliniğe kabul edilmek için- akıl sağlığı yerinde olmayan bireyler olarak tanıttılar. Hastane personelinin deneyden haberi yoktu. Sahte hastalar; (20'li yaşlarında) bir psikoloji bilimi öğrencisi, 3 psikolog, 1 pediatr, 1 psikiyatrist, ressam ve 1 ev hanımından oluşuyordu. Ayrıca bu gruptaki hiç kimsenin -akıl sağlığı sorunu olmadığı gibi- önceki tarihlere ait herhangi bir raporları da bulunmuyordu. Sahte hastaların her biri akıl sağlığı üzerine çalışmalar yapmış eğitimli ve alanında bilir kişilerdi. Kendilerini görevlilere takma isimlerle tanıtmışlardı ve gerçek kişiliklerini saklamışlardı, böylece hastane onları araştırsa bile kim olduklarını (gerçek kimliklerini) teyit edemeyecekti, bu etken deney açısında önem teşkil ediyordu.
Kaynakça
- ^ Gaughwin, Peter (2011). "On Being Insane in Medico-Legal Places: The Importance of Taking a Complete History in Forensic Mental Health Assessment". Psychiatry, Psychology and Law. 12 (1). ss. 298-310. doi:10.1375/pplt.12.2.298.
- ^ Rosenhan, David (19 Ocak 1973). . Science. 179 (4070). ss. 250-258. doi:10.1126/science.179.4070.250. (PMID) 4683124. 17 Kasım 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Temmuz 2016.
- ^ Slater, Lauren (2004). Opening Skinner's Box: Great Psychological Experiments of the Twentieth Century. . ISBN .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Rosenhan deneyi akil sagligi yerinde olmayan hastalara konulan tanilarin ne kadar dogru oldugunu anlamaya yonelik psikiyatrik tani uzerine kurulu bir deneydir Deney Stanford Universitesi Ogretim Uyesi psikolog David Rosenhan tarafindan gerceklestirilmistir ve 1973 yilinda Science adli dergide yayimlanmistir Deney gerceklestikten sonra psikoloji biliminde psikiyatrik taninin ne kadar onemli ve etkili oldugu munazaralariyla ciddi bir sekilde degerlendirilmistirRosenhan deneyinin gerceklestigi hastanelerden biri Washington D C de bulunan St Elizabeths Hastanesi 2006 Daha sonradan kapatilmistir Deney iki bolumde gerceklestirildi Ilk bolumde Rosenhan in ortaklari Rosenhan in kendisi de dahil uc kadin ve bes erkek olmak uzere sahte hasta rolune girdiler Kimi halusinasyonlar gordugunu kimi ise farkli psikolojik rahatsizliklar yasadigini soyleyerek kendilerini kliniklere hasta olarak kabul ettirdiler deney ulkenin bes farkli eyaleti ve bu eyalete bagli farkli hastanelerde yinelenmistir Daha sonra kliniklere kabul edilen sahte hastalara klinigin gorevlileri tarafindan psikiyatrik tanilar konuldu Sahte hastalar klinige kabul edildikten kisa sure sonra bu sefer deney geregi normal hareketler sergilemeye basladilar ve gorevlilere artik iyi hissettiklerini soylemeye basladilar Ancak sahte hastalar klinik gorevlileri tarafindan pek ciddiye alinmamis mamafih gorevliler sahte hastalara antipsikotik ilaclarini almalari dogrultusunda saliverileceklerini belirttiler Sahte hastalar yaklasik 19 gun boyunca klinikte tutuldular Klinik iclerinden birine remisyonda sizofren hafif sizofreni tanisi koyarak digerlerini de serbest birakti Deneyin birinci kismi gerceklestikten ve basinda genis yer edindikten sonra Rosenhan a bir klinikten istemde bulunulur Soz konusu klinik Rosenhan a bu deneyi yeniden gerceklestirmesini fakat bu sefer sahte hastalari kendi kliniklerine gondermesini ister Klinik kendi calisanlarinin gonderilen sahte hastalari diger gercek akil hastalarindan ayirabilecegi guvencesini verir Rosenhan teklifi kabul eder ve boylelikle deneyin ikinci kismi baslar Klinik calisanlari o hafta icinde gelen akil hastasi olduklari iddia edilen 193 hastadan 41 ine sahte hasta olabilir teshisinde bulundular bu 41 hastadan ise 19 u en az bir psikiyatr ve klinik calisani tarafindan kontrol edilerek klinige kabul edilmislerdir fakat Rosenhan klinige hic sahte hasta gondermemistir Deneyin sonuclarinin da gosterdigi uzere akil hastaligi kliniklerinin normal bir insan ile akil hastasi olan bir insani birbirinden ayiramadiklari ortaya cikmistir boylelikle psikiyatri enstitulerine karsi hakli bir itimatsizlik olusmasiyla birlikte gercekte akil hastasi olmayan bir kisinin teshis koyularak klinige yatirilmasi gibi bir spekulasyonda deney ayni zamanda klinikte gerceklesebilecek olasi dehumanizasyonun da tehlikelerini belirtmistir Sahte hastalarRosenhan in kendisi ve akil sagligi yerinde olan ortaklari 7 kisi deneyi gerceklestirmek icin rol yaptilar ve kendilerini kliniklerin gorevlilerine klinige kabul edilmek icin akil sagligi yerinde olmayan bireyler olarak tanittilar Hastane personelinin deneyden haberi yoktu Sahte hastalar 20 li yaslarinda bir psikoloji bilimi ogrencisi 3 psikolog 1 pediatr 1 psikiyatrist ressam ve 1 ev hanimindan olusuyordu Ayrica bu gruptaki hic kimsenin akil sagligi sorunu olmadigi gibi onceki tarihlere ait herhangi bir raporlari da bulunmuyordu Sahte hastalarin her biri akil sagligi uzerine calismalar yapmis egitimli ve alaninda bilir kisilerdi Kendilerini gorevlilere takma isimlerle tanitmislardi ve gercek kisiliklerini saklamislardi boylece hastane onlari arastirsa bile kim olduklarini gercek kimliklerini teyit edemeyecekti bu etken deney acisinda onem teskil ediyordu Kaynakca Gaughwin Peter 2011 On Being Insane in Medico Legal Places The Importance of Taking a Complete History in Forensic Mental Health Assessment Psychiatry Psychology and Law 12 1 ss 298 310 doi 10 1375 pplt 12 2 298 Rosenhan David 19 Ocak 1973 Science 179 4070 ss 250 258 doi 10 1126 science 179 4070 250 PMID 4683124 17 Kasim 2004 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Temmuz 2016 Slater Lauren 2004 Opening Skinner s Box Great Psychological Experiments of the Twentieth Century ISBN 0 393 05095 5