Radyo astronomi, gök cisimlerinin radyoelektrik dalgaları alanındaki elektromanyetik ışımasını inceleyen astronomi dalı.
1931 de cisimlerinin radyo dalgaları ile ışıma yaptığını keşfetti. Evren'de hiçbir cisim mutlak sıfır denilen sıcaklıkta veya onun altında bir sıcaklıkta olamaz. Mutlak sıfır, 0 Kelvin ya da -273,15 °C'dir. Her cisim mutlak sıfırın üzerinde bir sıcaklığa sahip olduğundan üretir. Sıcaklığa bağlı olarak bu enerji artar ya da azalır. Sıcaklık arttıkça Evren'de frekans dağılımı değişir ve yüksek enerjili paketlerin sayısı artar. Kuramsal olarak Evren'deki tüm cisimlerden çıkan elektromanyetik enerji ölçülebilir.
Galaksimizin (Samanyolu) radyo ışınımının tespiti ilk kez 1931'de gerçekleştirilmişse de radyo astronomi, ancak II. Dünya Savaşı'ndan sonra radar tekniğinden yararlanılarak geliştirilmiştir. Günümüzde radyo teleskopların, Bonn radyo teleskobunda olduğu gibi çapları 100 m'yi bulan parabol biçimi, hareketli antenleri vardır ve atmosferi aşabilen 10 m'den 0,5 milimetreye kadar dalga boyundaki bütün radyo dalgalarını gözlemleyebilmektedirler. Ayrıca farklı kıtalardaki birçok teleskobun gruplandırılmasıyla gökyüzünün bazı bölümlerinin radyo haritaları çıkarılabilmekte ve saniyenin binde biri kadar daire yaylarındaki ayrıntılar incelenebilmektedir. Bütün bu teknik çabalar, radyo gözlemlerinin astronomiye katkısıyla açıklanabilir. Güneş dışındaki yıldızların kolayca gözlemlenmelerini sağlayacak yoğunlukta radyo ışınımları bulunmamakla birlikte yıldızlararası uzay bölgesi radyo astronominin önemli inceleme alanlarından biridir.
Samanyolu'nu kaplayan iyonlaşmamış çok büyük boyutlu hidrojen bulutları, ancak hidrojenin 21 cm'lik tayf çizgisiyle saptanabilir. Bu çizginin gözlemlenmesi, Samanyolu'nun sarmal biçimli olduğunu göstermeyi (gözlemciler, Samanyolu’nun içerisinde bulunduğundan o tarihe kadar gösterilemiyordu) ve dönme hızını incelemeyi sağlamıştır.
Astronomlar tarafından yıldızların doğduğu bölgeler sayıldıkları için son yıllarda büyük ilgi çeken da yalnızca radyo dalgaları aracılığıyla incelenebilir. Santimetre ve milimetre uzunluklarında radyo dalgalarının incelenmesiyle söz konusu bölgelerde CO, gibi, hattâ etil alkol vb. organik moleküller gibi karmaşık moleküller bulunmuş, bazı uzmanlar buna dayanarak yaşamın kaynağının Samanyolu içinde olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Radyo astronomi, ayrıca ışınları normal galaksilerden çok daha güçlü olan kuasarların bulunmasını sağlamış, böylece Evren'in gözlemlenebilir sınırları daha da geriletilmiştir.
en önemli avantajı, birbirlerine bağlanabilmeleridir. Buna interferometri denir. SETI adında bir program, radyo teleskoplarla gökyüzünden gelecek yapay radyo dalgalarını arıyor ve Evren'de tek olup olmadığımızı araştırıyor.
Türkiye'de radyo astronomi 1995 yılında Ukrayna Bilimler Akademisi’nden 2 m'lik 1 mm'lik bir radyo teleskop kısmen BM tarafından finanse edilerek 38.000 USD'ye alınmıştır. Fakat 1997 Ağustos’unda ani elektrik kesintisi yüzünden bozulmuş ve tamiratı için 15.000 USD bulunamadığı için hâlâ çalışmamaktadır.
Tarihçe
Gök cisimlerinin radyo dalgaları yayabileceği düşüncesi bu olgu ispatlanmadan önce üzerinde tartışılan bir konuydu.1860'lı yıllarda James Clerk Maxwell'in elektromanyetik olayları açıklamak için ortaya attığı denklemler, yıldızlardan kaynaklanan ışınımın dalga boyunun herhangi bir uzunlukta olabileceğini gösterdi. Thomas Edison, ve Max Planck gibi birçok tanınmış bilim insanı güneşin radyo dalgaları yayabileceği öngürüsünde bulunmuştu. Logde güneşten kaynaklanabilecek radyo sinyallerini gözlemlemeye çalışmış ancak o zamanki teknik yetersizliklerden dolayı başarılı olamamıştı.
Gözlemlenebilen ilk astronomik radyo sinyali 1931 yılında Bell Telefon Laboratvuarlarında çalışan adındaki bir mühendisin, okyanus aşırı kısa dalga ses iletimi esnasında meydana gelen parazitleri incelemesi sırasında kaydedildi. Jansky büyük doğrusal bir antenle meydana gelen girişimi araştırırken kayıt cihazının bilinmeyen bir kaynaktan gelen ve sürekli kendini tekrar eden bir sinyali tespit ettiğini gördü. Sinyalin günde bir defa tepe değeri yapması Jansky’e girişim kaynağının güneş olabileceğini düşündürdü. Devam eden incelemeler ışınım kaynağının güneşin doğuş ve batışını tam olarak takip etmediğini ancak 23 saat 56 dakika süren bir döngüde kendini tekrar ettiğini ortaya çıkardı. Gözlemlerini o zamana kadar optik gözlemlerle elde edilmiş gökbilim haritalarıyla karşılaştıran Jansky ışınımın Samanyolu’ndan kaynaklandığını ve gökadanın merkezine doğru Yay Takımyıldızı yönünde en güçlü değerine ulaştığını gördü. 1933 yılında bu keşfini tüm dünyaya duyurdu. , Samanyolu gökadasından kaynaklanan radyo dalgalarını araştırmaya devam etmek istedi ancak Bell şirketi kendisini başka bir projeye atayınca çalışmalarını bırakmak zorunda kaldı ve gökbilim alanında başka araştırma yapmadı.
1937 yılında Grote Reber 9 metre çaplı parabolik bir radyo teleskop inşa ederek bu bilim dalının gelişmesine büyük katkıda bulundu ve ilk defa gökyüzünün radyo frekansları yardımıyla haritasının çıkarılması projesini yürüttü. 27 Şubat 1942 yılında İngiliz Ordusunda çalışan adındaki bir araştırma subayı güneşin radyo dalgaları yaydığını keşfetti. 1950’lerin başında Cambridge Üniversitesinden iki bilim insanı Martin Ryle ve Antony Hewish Cambridge İnterferometresini kullanarak ünlü ve kataloglarını oluşturdular.
Ayrıca bakınız
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Radyo astronomi gok cisimlerinin radyoelektrik dalgalari alanindaki elektromanyetik isimasini inceleyen astronomi dali 70 m capli Radyo teleskop Goldstone Gozlemevi Kaliforniya 1931 de cisimlerinin radyo dalgalari ile isima yaptigini kesfetti Evren de hicbir cisim mutlak sifir denilen sicaklikta veya onun altinda bir sicaklikta olamaz Mutlak sifir 0 Kelvin ya da 273 15 C dir Her cisim mutlak sifirin uzerinde bir sicakliga sahip oldugundan uretir Sicakliga bagli olarak bu enerji artar ya da azalir Sicaklik arttikca Evren de frekans dagilimi degisir ve yuksek enerjili paketlerin sayisi artar Kuramsal olarak Evren deki tum cisimlerden cikan elektromanyetik enerji olculebilir Galaksimizin Samanyolu radyo isiniminin tespiti ilk kez 1931 de gerceklestirilmisse de radyo astronomi ancak II Dunya Savasi ndan sonra radar tekniginden yararlanilarak gelistirilmistir Gunumuzde radyo teleskoplarin Bonn radyo teleskobunda oldugu gibi caplari 100 m yi bulan parabol bicimi hareketli antenleri vardir ve atmosferi asabilen 10 m den 0 5 milimetreye kadar dalga boyundaki butun radyo dalgalarini gozlemleyebilmektedirler Ayrica farkli kitalardaki bircok teleskobun gruplandirilmasiyla gokyuzunun bazi bolumlerinin radyo haritalari cikarilabilmekte ve saniyenin binde biri kadar daire yaylarindaki ayrintilar incelenebilmektedir Butun bu teknik cabalar radyo gozlemlerinin astronomiye katkisiyla aciklanabilir Gunes disindaki yildizlarin kolayca gozlemlenmelerini saglayacak yogunlukta radyo isinimlari bulunmamakla birlikte yildizlararasi uzay bolgesi radyo astronominin onemli inceleme alanlarindan biridir Samanyolu nu kaplayan iyonlasmamis cok buyuk boyutlu hidrojen bulutlari ancak hidrojenin 21 cm lik tayf cizgisiyle saptanabilir Bu cizginin gozlemlenmesi Samanyolu nun sarmal bicimli oldugunu gostermeyi gozlemciler Samanyolu nun icerisinde bulundugundan o tarihe kadar gosterilemiyordu ve donme hizini incelemeyi saglamistir Astronomlar tarafindan yildizlarin dogdugu bolgeler sayildiklari icin son yillarda buyuk ilgi ceken da yalnizca radyo dalgalari araciligiyla incelenebilir Santimetre ve milimetre uzunluklarinda radyo dalgalarinin incelenmesiyle soz konusu bolgelerde CO gibi hatta etil alkol vb organik molekuller gibi karmasik molekuller bulunmus bazi uzmanlar buna dayanarak yasamin kaynaginin Samanyolu icinde oldugunu ileri surmuslerdir Radyo astronomi ayrica isinlari normal galaksilerden cok daha guclu olan kuasarlarin bulunmasini saglamis boylece Evren in gozlemlenebilir sinirlari daha da geriletilmistir en onemli avantaji birbirlerine baglanabilmeleridir Buna interferometri denir SETI adinda bir program radyo teleskoplarla gokyuzunden gelecek yapay radyo dalgalarini ariyor ve Evren de tek olup olmadigimizi arastiriyor Turkiye de radyo astronomi 1995 yilinda Ukrayna Bilimler Akademisi nden 2 m lik 1 mm lik bir radyo teleskop kismen BM tarafindan finanse edilerek 38 000 USD ye alinmistir Fakat 1997 Agustos unda ani elektrik kesintisi yuzunden bozulmus ve tamirati icin 15 000 USD bulunamadigi icin hala calismamaktadir TarihceGrote Reber in radyo teleskobu Wheton 1937 Gok cisimlerinin radyo dalgalari yayabilecegi dusuncesi bu olgu ispatlanmadan once uzerinde tartisilan bir konuydu 1860 li yillarda James Clerk Maxwell in elektromanyetik olaylari aciklamak icin ortaya attigi denklemler yildizlardan kaynaklanan isinimin dalga boyunun herhangi bir uzunlukta olabilecegini gosterdi Thomas Edison ve Max Planck gibi bircok taninmis bilim insani gunesin radyo dalgalari yayabilecegi ongurusunde bulunmustu Logde gunesten kaynaklanabilecek radyo sinyallerini gozlemlemeye calismis ancak o zamanki teknik yetersizliklerden dolayi basarili olamamisti Gozlemlenebilen ilk astronomik radyo sinyali 1931 yilinda Bell Telefon Laboratvuarlarinda calisan adindaki bir muhendisin okyanus asiri kisa dalga ses iletimi esnasinda meydana gelen parazitleri incelemesi sirasinda kaydedildi Jansky buyuk dogrusal bir antenle meydana gelen girisimi arastirirken kayit cihazinin bilinmeyen bir kaynaktan gelen ve surekli kendini tekrar eden bir sinyali tespit ettigini gordu Sinyalin gunde bir defa tepe degeri yapmasi Jansky e girisim kaynaginin gunes olabilecegini dusundurdu Devam eden incelemeler isinim kaynaginin gunesin dogus ve batisini tam olarak takip etmedigini ancak 23 saat 56 dakika suren bir dongude kendini tekrar ettigini ortaya cikardi Gozlemlerini o zamana kadar optik gozlemlerle elde edilmis gokbilim haritalariyla karsilastiran Jansky isinimin Samanyolu ndan kaynaklandigini ve gokadanin merkezine dogru Yay Takimyildizi yonunde en guclu degerine ulastigini gordu 1933 yilinda bu kesfini tum dunyaya duyurdu Samanyolu gokadasindan kaynaklanan radyo dalgalarini arastirmaya devam etmek istedi ancak Bell sirketi kendisini baska bir projeye atayinca calismalarini birakmak zorunda kaldi ve gokbilim alaninda baska arastirma yapmadi 1937 yilinda Grote Reber 9 metre capli parabolik bir radyo teleskop insa ederek bu bilim dalinin gelismesine buyuk katkida bulundu ve ilk defa gokyuzunun radyo frekanslari yardimiyla haritasinin cikarilmasi projesini yuruttu 27 Subat 1942 yilinda Ingiliz Ordusunda calisan adindaki bir arastirma subayi gunesin radyo dalgalari yaydigini kesfetti 1950 lerin basinda Cambridge Universitesinden iki bilim insani Martin Ryle ve Antony Hewish Cambridge Interferometresini kullanarak unlu ve kataloglarini olusturdular Ayrica bakinizAtacama Large Millimeter Array