Türkiye´de biyogüvenlikle ilgili bir protokol Çevre Bakanlığı tarafından yürürlüğe konmuştur. Bu protokolün tanımlamaları ve düzenlemeleri şunlardır:
Çağdaş biyoteknoloji, rekombinant DNA, nükleik asitlerin hücre veya organellere doğrudan enjeksiyonu, farklı taksonomik gruplar arasında uygulanan hücre füzyonu gibi doğal fizyolojik üreme- çoğalma ve rekombinasyon engellerini ortadan kaldıran ve klasik ıslah ve seleksiyon yöntemlerince kullanılmayan in vitro nükleik asit tekniklerinin tamamı olarak tanımlanmaktadır.
Çağdaş biyoteknoloji kullanılarak elde edilen organizmalara Genetik Yapısı Değiştilmiş Organizmalar (GDO) veya uluslararası kullanımı ile Living Modified Organism (Değiştirilmiş Canlı Organizmalar) adı verilmektedir. Çağdaş Biyoteknolojik yöntemlerle kendi türü haricinde bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilmiş bitki, hayvan ya da mikro-organizmalara Transgenik de denilmektedir.
Çağdaş biyoteknoloji ile:
- Doğal olmayan rekombinasyonlar yaratılır
- Yeni veya yabancı genler veya DNA dizinleri önceden planlanamayan lokasyonlara yerleştirilir.
- Gen aktarımı için etken genetik parazitler taşıyıcı (vektör) olarak kullanılır: vektörler en etken genetik parazitlerden çıkartılmış genetik element ve sıraların mozaiğidir, hareketli genetik elementler taşırlar; özel olarak türlerin bariyerlerini kırmak üzere yapılmışlardır, konukçu aralığı geniştir; yeni veya mevcutu artıran halk sağlığı ve çevresel problemler yaratabilecek direnç genleri, bugünkü kullanımı ile antibiyotik ve herbisitdirenç genleri, taşırlar.
Çağdaş biyoteknolojinin temel işlevi türlerin tür olma özelliğini korumak için binlerce yılda oluşturduğu üreme-çoğalma engellerini kırmak, böylece farklı türler, hatta canlı familyaları arasında gen aktarımı yapmaktır. Bu işlem sonucu doğada doğaya ve kendi türüne yabancı yeni çeşitler üremeye-çoğalmaya başlayacaktır. Genetik yapısı değiştirilmiş canlıların ve metabolik ürünlerinin kısa ve uzun vadede ekosistem süreçleri ve işlevleri üzerinde nasıl bir etki yapacağı henüz bilinmemektedir. Bu belirsizlik nedeniyle konu 1992 yılında yapılan Rio Konferansında dikkate alınmış ve Rio Konferansının çıktılarından birisi olan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesinde, hem ulusal önlemler almak, hem de uluslararası bağlayıcılığı olan bir protokol hazırlama ihtiyacını değerlendirmek anlamında yer almıştır.
Çağdaş biyoteknoloji yeni ve doğal olmayan canlı çeşitlerinin ortaya çıkması ile sonuçlanmaktadır. Bu sonuç dünyada biyoteknolojide güvenlik tedbirlerinin geliştirilmesini gerektirmiş ve çağdaş biyoteknoloji kullanılarak elde edilmiş olan genetik yapısı değiştirilmiş organizmaların insan sağlığı ve biyolojik çeşitlilik üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkilerin belirlenmesi sürecini (risk değerlendirme) ve belirlenen risklerin meydana gelme olasılığının ortadan kaldırılması veya meydana gelme durumunda oluşacak zararların kontrol altında tutulması için (risk yönetimi) alınan tedbirleri ifade eden biyogüvenlik terimi güncel hale gelmiştir. Biyoteknoloji uygulamalarında teknolojinin kullanımı, sonuç ürün ve ürünün kullanım amacı ile yeri farklı riskler oluşturduğundan ayrı tedbirler gerektirmektedir. Bu nedenle biyogüvenlik, laboratuvar ve sera çalışmaları; gıda güvenliği ve çevreye salım durumları için ayrı düzenlemeleri içermektedir.
Konunun küresel ölçüdeki önemi nedeniyle BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesine ek Biyogüvenlik Protokolü 24 Mayıs 2000 tarihinde taraf ülkelerin imzasına açılmıştır. Protokol transgenik canlıların biyolojik çeşitlilik üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkilerin önlenmesini amaçlamaktadır. Protokolün yürürlüğe girmesi ile, herhangi bir transgenik canlı çevreye salımı gerçekleştirilmeden önce tam bir risk değerlendirmeye alınacak ve bir başka ülkeye üretim ve doğrudan çevreye salım amacıyla ihrac edilmeden önce ithalatçı ülkenin önceden onayı alınacaktır. Tüketim veya işleme amacıyla ihracı yapılacak olan transgenik canlılar ve ürünleri hakkında ise takas mekanizması vasıtasıyla önceden bilgilendirme sağlanacaktır. Protokole taraf olan her ülke kendi iç mevzuatında, transgenik canlıların kontrolü için gerekli yasal, kurumsal ve idari tedbirleri almak ve idame ettirmekle yükümlüdür. Transgenik canlılardan kaynaklanacak zararların telafisi konusunda uluslararası bir sistem kurulması ve bu canlıların ve ürünlerinin etiketlenmesine ilişkin standartların oluşturulması Protokolün yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak olan Taraflar Toplantısına bırakılmıştır.
Protokolün yürürlüğe girmesi, biyogüvenlik alanında küresel seviyede yaşanan hukuki boşluğu doldurmakla birlikte, transgenik canlılardan ve ürünlerinden kaynaklanacak çevresel ve ticari sorunların önlenmesi ulusal seviyede alınacak kurumsal tedbirlere ve ulusal seviyede risk değerlendirme ve risk yönetimi için teknik kapasitesinin oluşturulmasına bağlıdır.
Türkiye´de durum
Türkiye´de Transgenik Bitkilerle ilgili mevzuat hazırlığı çalışmalarını Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 31 Mart-1 Nisan 1998 tarihlerinde Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğünde “Transgenik Bitkiler ve Güvenlik Önlemleri” konusunda, ilgili araştırma kuruluşları ve Genel Müdürlükler ile Üniversitelerden temsilcilerin katılımıyla yapılan bir toplantı ile başlatmıştır.
Belirlenen ana esaslar çerçevesinde teknik uygulamalara temel teşkil edecek görüş ve raporlar oluşturulmuştur. Bu kapsamda, konu “1. Transgenik Kültür Bitkilerinin Alan Denemeleri; 2. Transgenik Kültür Bitkilerinin Tescili; 3. Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) Üretilmesi, Pazara Sürülmesi ve Gıda Olarak Kullanımı” olarak üç kısma ayrılmıştır. Bunlardan “Transgenik Kültür Bitkilerinin Alan Denemeleri Hakkında Talimat” Makamın 14.5.1998 gün ve TGD/TOH-032 sayılı Makam Olur’u ile yürürlüğe konulmuştur. "Transgenik Kültür Bitkilerinin Alan Denemeleri" ile ilgili talimatın aksayan yönlerinin düzeltilmesi amacıyla adı geçen talimatta yapılan değişiklikler 25.03.1999 tarihli Makam Olur'u ile yürürlüğe girmiştir.
Belirtilen geçici düzenleme çerçevesinde Türkiye´de resmi yollardan genetik yapısı değiştirilmiş canlıların üretim amacıyla girişi önlenmiş durumdadır. Talimat gereği genetik yapısı değiştirilmiş bir tarım çeşidinin Türkiye´ye ithal edilmesinden önce alan denemesine alınması gerekmektedir. Ancak her genetik yapısı değiştirilmiş tohumun da alan denmesine alınması söz konusu değildir. Alan denemesine alınabilmesi için transgenik tohumun geliştirildiği ülkede ve biyogüvenlik düzenlemeleri olan ülkelerde kayıtlı olması ve 5 yıldır üretiliyor ve tüketiliyor olması şartı aranmaktadır. Böylece hiç denenmemiş, risk değerlendirmesi daha önce yapılmamış bir transgenik canlının Türkiye´de denenmesi, yani Türkiye´nin deneme tahtası olarak kullanılması önlenmektedir. Bu tedbirler acil olarak alınmış tedbirlerdir. Orta ve uzun vadede ülkemizin daha kapsamlı tedbirler alması ve risk değerlendirme-risk yönetimi sistemleri kurması gerekmektedir.
Biyogüvenlik Protokolü Hükûmetimiz adına Çevre Bakanı Fevzi AYTEKİN tarafından 24 Mayıs 2000 tarihinde imzalanmıştır. Protokole taraf olma çalışmaları devam etmektedir. Protokolün uygulanması ve ülkemizin genetik kaynaklarının zarar görmemesi için biyogüvenlik sisteminin kurulması doğrultusunda insan kaynağı ve teknik altyapı oluşturulması gerekmektedir. Bu kapsamda kaçak girişlerin önlenmesi için gümrük kontrollerinde yeni bir yapılanmaya da ihtiyaç duyulmaktadır.
Protokolün amacı
Çevre ve Kalkınma Hakkındaki Rio Deklarasyonunun 15 numaralı prensibinde yer alan ön tedbirci yaklaşıma uygun olarak, bu Protokolün amacı insan sağlığı üzerindeki riskler göz önünde bulundurularak ve özellikle sınır ötesi hareketler üzerinde odaklanarak, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilecek ve çağdaş biyoteknoloji kullanılarak elde edilmiş olan değiştirilmiş canlı organizmaların güvenli nakli, muamelesi ve kullanımı alanında yeterli bir koruma düzeyinin sağlanmasına katkıda bulunmaktır.
Protokol ön tedbirlilik prensibine dayanmakta, riskleri önceden belirlemeye ve önlem almaya yönelik bir sistem içermektedir. Hükümler, GDO nun doğaya veya insan sağlığına olabilecek olumsuz etkileri konusunda bilimsel verilerin yetersiz olması veya belirsizlik içermesi durumunda, veriler tamamlanıncaya ve belirsizlik giderilinceye kadar söz konusu GDO nun doğayla etkileşime girmesine izin verilmemesinden yanadır. Doğayla etkileşim protokolün kapsamını ve uygulama şeklini belirlemekte temel kriterdir. Tüm GDO lar, yaşamsal aktivitelerinden dolayı doğanın biyotik ve abiyotik bileşenleri ile etkileşime girebilir, bunedenle Protokol doğal üreme-çoğalma engellerini aşarak elde edilmiş tüm canlıları, yani tüm GDO ları kapsamaktadır. Yani protokolün öngördüğü risk değerlendirme, risk yönetimi, bilgi alışverişi, kaza ve acil durum tedbirleri, kaçak sınıraşan hareketlere karşı önlemler, sosyo-ekonomik yapının karar sürecinde dikkate alınması ve halkın bilgilendirilmesi maddelerinden oluşan genel tedbirler tüm GDO lar için geçerlidir. Genel tedbirler ulusal seviyede yapılacak düzenlemelere dayanmaktadır.
Protokolün öngördüğü ve uluslararası seviyede düzenleme gerektiren temel mekanizmalar ise takas mekanizması, ön bildirim anlaşması ve dokümantasyon sistemleridir. Bu mekanizmalar uygulamada doğayla etkileşim kriterine dayanarak GDO ları kasıtlı olarak çevreye salımı gerçekleşek olan ve kasıtsız olarak çevreye salınabilecek olan GDO lar şeklinde ayırmaktadır. Kasıtsız çevreye salım kapsamında gıda, yem ve işleme amaçlı GDO lar, transit geçişler ve kapalı kullanıma tabi GDO lar ayrı ayrı ele alınmaktadır.
Kasıtlı çevreye salımı, yani açık ve geniş alanlarda üretimi söz konusu olan GDO lar Ön Bildirim Anlaşması na tabidir. Ön Bildirim Anlaşması işlemi gereğince, ihracatçı taraf ithalatçı tarafa Protokolün Ek-I de belirtilen bilgileri içeren bir bildirimde bulunacaktır. İthalatçı ülkenin yetkili mercii bildirimi aldığında uygulayacağı karar sürecini, yani bildirimdeki bilgilerin yeterliliğine ve sınıraşan hareketin hangi şartlar altında başlayabileceğine dair bilgileri belirterek bir ön cevap verecektir. İthalatçı ülke GDO nun ithalatı konusunda karar vermeden önce GDO yu Protokol Ek-III de belirlenen metodoloji doğrultusunda vaka vaka (case by case) risk değerlendirmeye alacaktır. Aksi ithalatçı ülke tarafından belirtilmediği sürece GDO nun sınıraşan hareketi ithalatçı ülkenin yazılı izni alınmadan başlamayacaktır. GDO nun taşınması sırasında eşlik eden belgelerde GDO olduğu açıkça belirtilecek, GDO nun kimliği, özellikleri, güvenli muamele, depolama, taşıma ve kullanım şartları, ihracatçının irtibat bilgileri, hareketin protokole uygun olarak gerçekleştiğine dair deklerasyon bulunacaktır.
Gıda, yem ve işleme amaçlı GDO lar için uygulanacak işlemler 11. madde ile belirlenmiştir. Buna göre, her bir taraf ülke dahilde doğrudan gıda veya yem veya işleme amacıyla kullanımını ve pazara sürülmesini onayladığı bir GDO ile ilgili olarak 15 gün içinde protokol Ek-II de belirtilen bilgileri içeren bildirimini takas mekanizması vasıtasıyla tüm taraf ülkelere yapacaktır. Yine takas mekanizması vasıtasıyla her bir taraf ülke gıda, yem ve işleme amaçlı GDO lar için öngördüğü ulusal yasa ve işlemlerini diğer ülkelere bildirecektir. Böylece her ülke uluslararası pazara sürülmeden önce gıda, yem veya işleme amacıyla kullanımı onaylanmış yeni bir GDO dan haberdar olacak ve iç mevzuatını harekete geçirecektir. Bu tür GDO lara eşlik eden belgelerde GDO içerebilir ibaresi açıkça konacak ve kullanım amacının çevreye salımı içermediği belirtilecektir.
Transit geçişteki GDO lar için protokol yine uygulanacak işlemi ulusal sistemlere bırakmıştır. Aksi o ülke tarafından belirtilmediği sürece transit geçişteki GDO lar ön bildirim anlaşmasına tabi değildir. Ülkeler bu konudaki düzenlemelerini takas mekanizması vasıtasıyla diğer ülkelere bildirecektir.
Kapalı kullanıma tabi GDO lar da ön bildirim anlaşmasına tabi değildir. Her ülke kapalı kullanım şartlarını ve standartlarını kendisi belirleyecek ve takas mekanizmasına bildirecektir. Bu kapsamdaki GDO lara eşlik eden belgelerde GDO olduğu açıkça belirtilecek, güvenli taşıma, depolama, kullanma bilgileri bulunacaktır.
İşleme tabi tutularak yaşamsal aktivitesini yitirmiş olan ancak yeniden çoğalabilir nitelikte genetik materyal içeren GDO ürünlerinin doğaya kontrolsüz olarak salımını önlemek üzere protokol gereği yapılan bildirimlerin bu tür GDO ürünlerine ilişkin bilgileri ve ürünün kullanım amacını içermesi öngörülmektedir. GDO nun risk değerlendirmesi yapılırken de GDO nun ürünleri dikkate alınacaktır. GDO ürünlerine ilişkin bilgiler takas mekanizması vasıtasıyla diğer ülkelere bildirilecektir.
Protokolün temel hükümlerinden birisini oluşturan risk değerlendirme, GDO nun olası potansiyel alıcı çevrede, vaka vaka, yeni genotipik ve fenotipik özelliklerinin belirlenmesi, olumsuz etkilerinin ortaya çıkma olasılığının ve gerçekleşmesi halinde ortaya çıkacak sonuçların değerlendirilmesi, sebep olduğu genel riskin tahmin edilmesi, sebep olduğu riskin kabul edilebilirliğinin ve yönetilmesine ilişkin stratejilerin belirlenmesi, alıcı çevre içerisinde gözlenmesi yoluyla bilgi eksikliklerinin ve belirsizliklerin giderilmesi amaçlarını taşımaktadır.
Tüm işlemler tamamlanıp, GDO piyasaya sürüldükten sonra da olabilecek olumsuzlukların önceden belirlenmesi amacıyla risk yönetimi öngörülmektedir. Risk yönetimi GDO nun bulunduğu çevrede izlenmesi esasına dayanmaktadır.
Protokol 50. ülkenin onay belgesi BM Sekreteryasına ulaştıktan sonra 90. günde dünyada yürürlüğe girecektir. Protokol yürürlüğe girinceye kadar, protokolün temel mekanizmalarının alt yapısı oluşturulacaktır. Bu kapsamda takas mekanizmasının kurulması, gelişmekte olan ülkelerde protokolün uygulanması için gereken teknik kapasitenin oluşturulması ve ulusal yasal düzenlemelerin yapılması öncelik taşımaktadır.
Protokol yürürlüğe girdikten sonra ise belgeleme ve etiketleme standartları, protokole uygunluk şartları, sorumluluk ve telafi mekanizması Protokol taraflarınca belirlenecektir.
Dış bağlantılar
- GDO'ya Hayır Platformu 26 Ağustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- GDO ceviri sitesi 26 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- haber "Kolzaları canavara çevirdiler" 5 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Turkiye de biyoguvenlikle ilgili bir protokol Cevre Bakanligi tarafindan yururluge konmustur Bu protokolun tanimlamalari ve duzenlemeleri sunlardir Cagdas biyoteknoloji rekombinant DNA nukleik asitlerin hucre veya organellere dogrudan enjeksiyonu farkli taksonomik gruplar arasinda uygulanan hucre fuzyonu gibi dogal fizyolojik ureme cogalma ve rekombinasyon engellerini ortadan kaldiran ve klasik islah ve seleksiyon yontemlerince kullanilmayan in vitro nukleik asit tekniklerinin tamami olarak tanimlanmaktadir Cagdas biyoteknoloji kullanilarak elde edilen organizmalara Genetik Yapisi Degistilmis Organizmalar GDO veya uluslararasi kullanimi ile Living Modified Organism Degistirilmis Canli Organizmalar adi verilmektedir Cagdas Biyoteknolojik yontemlerle kendi turu haricinde bir turden gen aktarilarak belirli ozellikleri degistirilmis bitki hayvan ya da mikro organizmalara Transgenik de denilmektedir Cagdas biyoteknoloji ile Dogal olmayan rekombinasyonlar yaratilir Yeni veya yabanci genler veya DNA dizinleri onceden planlanamayan lokasyonlara yerlestirilir Gen aktarimi icin etken genetik parazitler tasiyici vektor olarak kullanilir vektorler en etken genetik parazitlerden cikartilmis genetik element ve siralarin mozaigidir hareketli genetik elementler tasirlar ozel olarak turlerin bariyerlerini kirmak uzere yapilmislardir konukcu araligi genistir yeni veya mevcutu artiran halk sagligi ve cevresel problemler yaratabilecek direnc genleri bugunku kullanimi ile antibiyotik ve herbisitdirenc genleri tasirlar Cagdas biyoteknolojinin temel islevi turlerin tur olma ozelligini korumak icin binlerce yilda olusturdugu ureme cogalma engellerini kirmak boylece farkli turler hatta canli familyalari arasinda gen aktarimi yapmaktir Bu islem sonucu dogada dogaya ve kendi turune yabanci yeni cesitler uremeye cogalmaya baslayacaktir Genetik yapisi degistirilmis canlilarin ve metabolik urunlerinin kisa ve uzun vadede ekosistem surecleri ve islevleri uzerinde nasil bir etki yapacagi henuz bilinmemektedir Bu belirsizlik nedeniyle konu 1992 yilinda yapilan Rio Konferansinda dikkate alinmis ve Rio Konferansinin ciktilarindan birisi olan Biyolojik Cesitlilik Sozlesmesinde hem ulusal onlemler almak hem de uluslararasi baglayiciligi olan bir protokol hazirlama ihtiyacini degerlendirmek anlaminda yer almistir Cagdas biyoteknoloji yeni ve dogal olmayan canli cesitlerinin ortaya cikmasi ile sonuclanmaktadir Bu sonuc dunyada biyoteknolojide guvenlik tedbirlerinin gelistirilmesini gerektirmis ve cagdas biyoteknoloji kullanilarak elde edilmis olan genetik yapisi degistirilmis organizmalarin insan sagligi ve biyolojik cesitlilik uzerinde olusturabilecegi olumsuz etkilerin belirlenmesi surecini risk degerlendirme ve belirlenen risklerin meydana gelme olasiliginin ortadan kaldirilmasi veya meydana gelme durumunda olusacak zararlarin kontrol altinda tutulmasi icin risk yonetimi alinan tedbirleri ifade eden biyoguvenlik terimi guncel hale gelmistir Biyoteknoloji uygulamalarinda teknolojinin kullanimi sonuc urun ve urunun kullanim amaci ile yeri farkli riskler olusturdugundan ayri tedbirler gerektirmektedir Bu nedenle biyoguvenlik laboratuvar ve sera calismalari gida guvenligi ve cevreye salim durumlari icin ayri duzenlemeleri icermektedir Konunun kuresel olcudeki onemi nedeniyle BM Biyolojik Cesitlilik Sozlesmesine ek Biyoguvenlik Protokolu 24 Mayis 2000 tarihinde taraf ulkelerin imzasina acilmistir Protokol transgenik canlilarin biyolojik cesitlilik uzerinde olusturabilecegi olumsuz etkilerin onlenmesini amaclamaktadir Protokolun yururluge girmesi ile herhangi bir transgenik canli cevreye salimi gerceklestirilmeden once tam bir risk degerlendirmeye alinacak ve bir baska ulkeye uretim ve dogrudan cevreye salim amaciyla ihrac edilmeden once ithalatci ulkenin onceden onayi alinacaktir Tuketim veya isleme amaciyla ihraci yapilacak olan transgenik canlilar ve urunleri hakkinda ise takas mekanizmasi vasitasiyla onceden bilgilendirme saglanacaktir Protokole taraf olan her ulke kendi ic mevzuatinda transgenik canlilarin kontrolu icin gerekli yasal kurumsal ve idari tedbirleri almak ve idame ettirmekle yukumludur Transgenik canlilardan kaynaklanacak zararlarin telafisi konusunda uluslararasi bir sistem kurulmasi ve bu canlilarin ve urunlerinin etiketlenmesine iliskin standartlarin olusturulmasi Protokolun yururluge girmesinden sonra yapilacak olan Taraflar Toplantisina birakilmistir Protokolun yururluge girmesi biyoguvenlik alaninda kuresel seviyede yasanan hukuki boslugu doldurmakla birlikte transgenik canlilardan ve urunlerinden kaynaklanacak cevresel ve ticari sorunlarin onlenmesi ulusal seviyede alinacak kurumsal tedbirlere ve ulusal seviyede risk degerlendirme ve risk yonetimi icin teknik kapasitesinin olusturulmasina baglidir Turkiye de durumTurkiye de Transgenik Bitkilerle ilgili mevzuat hazirligi calismalarini Tarim ve Koyisleri Bakanligi 31 Mart 1 Nisan 1998 tarihlerinde Tarimsal Arastirmalar Genel Mudurlugunde Transgenik Bitkiler ve Guvenlik Onlemleri konusunda ilgili arastirma kuruluslari ve Genel Mudurlukler ile Universitelerden temsilcilerin katilimiyla yapilan bir toplanti ile baslatmistir Belirlenen ana esaslar cercevesinde teknik uygulamalara temel teskil edecek gorus ve raporlar olusturulmustur Bu kapsamda konu 1 Transgenik Kultur Bitkilerinin Alan Denemeleri 2 Transgenik Kultur Bitkilerinin Tescili 3 Genetik Yapisi Degistirilmis Organizmalarin GDO Uretilmesi Pazara Surulmesi ve Gida Olarak Kullanimi olarak uc kisma ayrilmistir Bunlardan Transgenik Kultur Bitkilerinin Alan Denemeleri Hakkinda Talimat Makamin 14 5 1998 gun ve TGD TOH 032 sayili Makam Olur u ile yururluge konulmustur Transgenik Kultur Bitkilerinin Alan Denemeleri ile ilgili talimatin aksayan yonlerinin duzeltilmesi amaciyla adi gecen talimatta yapilan degisiklikler 25 03 1999 tarihli Makam Olur u ile yururluge girmistir Belirtilen gecici duzenleme cercevesinde Turkiye de resmi yollardan genetik yapisi degistirilmis canlilarin uretim amaciyla girisi onlenmis durumdadir Talimat geregi genetik yapisi degistirilmis bir tarim cesidinin Turkiye ye ithal edilmesinden once alan denemesine alinmasi gerekmektedir Ancak her genetik yapisi degistirilmis tohumun da alan denmesine alinmasi soz konusu degildir Alan denemesine alinabilmesi icin transgenik tohumun gelistirildigi ulkede ve biyoguvenlik duzenlemeleri olan ulkelerde kayitli olmasi ve 5 yildir uretiliyor ve tuketiliyor olmasi sarti aranmaktadir Boylece hic denenmemis risk degerlendirmesi daha once yapilmamis bir transgenik canlinin Turkiye de denenmesi yani Turkiye nin deneme tahtasi olarak kullanilmasi onlenmektedir Bu tedbirler acil olarak alinmis tedbirlerdir Orta ve uzun vadede ulkemizin daha kapsamli tedbirler almasi ve risk degerlendirme risk yonetimi sistemleri kurmasi gerekmektedir Biyoguvenlik Protokolu Hukumetimiz adina Cevre Bakani Fevzi AYTEKIN tarafindan 24 Mayis 2000 tarihinde imzalanmistir Protokole taraf olma calismalari devam etmektedir Protokolun uygulanmasi ve ulkemizin genetik kaynaklarinin zarar gormemesi icin biyoguvenlik sisteminin kurulmasi dogrultusunda insan kaynagi ve teknik altyapi olusturulmasi gerekmektedir Bu kapsamda kacak girislerin onlenmesi icin gumruk kontrollerinde yeni bir yapilanmaya da ihtiyac duyulmaktadir Protokolun amaciCevre ve Kalkinma Hakkindaki Rio Deklarasyonunun 15 numarali prensibinde yer alan on tedbirci yaklasima uygun olarak bu Protokolun amaci insan sagligi uzerindeki riskler goz onunde bulundurularak ve ozellikle sinir otesi hareketler uzerinde odaklanarak biyolojik cesitliligin korunmasi ve surdurulebilir kullanimi uzerinde olumsuz etkilere sahip olabilecek ve cagdas biyoteknoloji kullanilarak elde edilmis olan degistirilmis canli organizmalarin guvenli nakli muamelesi ve kullanimi alaninda yeterli bir koruma duzeyinin saglanmasina katkida bulunmaktir Protokol on tedbirlilik prensibine dayanmakta riskleri onceden belirlemeye ve onlem almaya yonelik bir sistem icermektedir Hukumler GDO nun dogaya veya insan sagligina olabilecek olumsuz etkileri konusunda bilimsel verilerin yetersiz olmasi veya belirsizlik icermesi durumunda veriler tamamlanincaya ve belirsizlik giderilinceye kadar soz konusu GDO nun dogayla etkilesime girmesine izin verilmemesinden yanadir Dogayla etkilesim protokolun kapsamini ve uygulama seklini belirlemekte temel kriterdir Tum GDO lar yasamsal aktivitelerinden dolayi doganin biyotik ve abiyotik bilesenleri ile etkilesime girebilir bunedenle Protokol dogal ureme cogalma engellerini asarak elde edilmis tum canlilari yani tum GDO lari kapsamaktadir Yani protokolun ongordugu risk degerlendirme risk yonetimi bilgi alisverisi kaza ve acil durum tedbirleri kacak sinirasan hareketlere karsi onlemler sosyo ekonomik yapinin karar surecinde dikkate alinmasi ve halkin bilgilendirilmesi maddelerinden olusan genel tedbirler tum GDO lar icin gecerlidir Genel tedbirler ulusal seviyede yapilacak duzenlemelere dayanmaktadir Protokolun ongordugu ve uluslararasi seviyede duzenleme gerektiren temel mekanizmalar ise takas mekanizmasi on bildirim anlasmasi ve dokumantasyon sistemleridir Bu mekanizmalar uygulamada dogayla etkilesim kriterine dayanarak GDO lari kasitli olarak cevreye salimi gerceklesek olan ve kasitsiz olarak cevreye salinabilecek olan GDO lar seklinde ayirmaktadir Kasitsiz cevreye salim kapsaminda gida yem ve isleme amacli GDO lar transit gecisler ve kapali kullanima tabi GDO lar ayri ayri ele alinmaktadir Kasitli cevreye salimi yani acik ve genis alanlarda uretimi soz konusu olan GDO lar On Bildirim Anlasmasi na tabidir On Bildirim Anlasmasi islemi geregince ihracatci taraf ithalatci tarafa Protokolun Ek I de belirtilen bilgileri iceren bir bildirimde bulunacaktir Ithalatci ulkenin yetkili mercii bildirimi aldiginda uygulayacagi karar surecini yani bildirimdeki bilgilerin yeterliligine ve sinirasan hareketin hangi sartlar altinda baslayabilecegine dair bilgileri belirterek bir on cevap verecektir Ithalatci ulke GDO nun ithalati konusunda karar vermeden once GDO yu Protokol Ek III de belirlenen metodoloji dogrultusunda vaka vaka case by case risk degerlendirmeye alacaktir Aksi ithalatci ulke tarafindan belirtilmedigi surece GDO nun sinirasan hareketi ithalatci ulkenin yazili izni alinmadan baslamayacaktir GDO nun tasinmasi sirasinda eslik eden belgelerde GDO oldugu acikca belirtilecek GDO nun kimligi ozellikleri guvenli muamele depolama tasima ve kullanim sartlari ihracatcinin irtibat bilgileri hareketin protokole uygun olarak gerceklestigine dair deklerasyon bulunacaktir Gida yem ve isleme amacli GDO lar icin uygulanacak islemler 11 madde ile belirlenmistir Buna gore her bir taraf ulke dahilde dogrudan gida veya yem veya isleme amaciyla kullanimini ve pazara surulmesini onayladigi bir GDO ile ilgili olarak 15 gun icinde protokol Ek II de belirtilen bilgileri iceren bildirimini takas mekanizmasi vasitasiyla tum taraf ulkelere yapacaktir Yine takas mekanizmasi vasitasiyla her bir taraf ulke gida yem ve isleme amacli GDO lar icin ongordugu ulusal yasa ve islemlerini diger ulkelere bildirecektir Boylece her ulke uluslararasi pazara surulmeden once gida yem veya isleme amaciyla kullanimi onaylanmis yeni bir GDO dan haberdar olacak ve ic mevzuatini harekete gecirecektir Bu tur GDO lara eslik eden belgelerde GDO icerebilir ibaresi acikca konacak ve kullanim amacinin cevreye salimi icermedigi belirtilecektir Transit gecisteki GDO lar icin protokol yine uygulanacak islemi ulusal sistemlere birakmistir Aksi o ulke tarafindan belirtilmedigi surece transit gecisteki GDO lar on bildirim anlasmasina tabi degildir Ulkeler bu konudaki duzenlemelerini takas mekanizmasi vasitasiyla diger ulkelere bildirecektir Kapali kullanima tabi GDO lar da on bildirim anlasmasina tabi degildir Her ulke kapali kullanim sartlarini ve standartlarini kendisi belirleyecek ve takas mekanizmasina bildirecektir Bu kapsamdaki GDO lara eslik eden belgelerde GDO oldugu acikca belirtilecek guvenli tasima depolama kullanma bilgileri bulunacaktir Isleme tabi tutularak yasamsal aktivitesini yitirmis olan ancak yeniden cogalabilir nitelikte genetik materyal iceren GDO urunlerinin dogaya kontrolsuz olarak salimini onlemek uzere protokol geregi yapilan bildirimlerin bu tur GDO urunlerine iliskin bilgileri ve urunun kullanim amacini icermesi ongorulmektedir GDO nun risk degerlendirmesi yapilirken de GDO nun urunleri dikkate alinacaktir GDO urunlerine iliskin bilgiler takas mekanizmasi vasitasiyla diger ulkelere bildirilecektir Protokolun temel hukumlerinden birisini olusturan risk degerlendirme GDO nun olasi potansiyel alici cevrede vaka vaka yeni genotipik ve fenotipik ozelliklerinin belirlenmesi olumsuz etkilerinin ortaya cikma olasiliginin ve gerceklesmesi halinde ortaya cikacak sonuclarin degerlendirilmesi sebep oldugu genel riskin tahmin edilmesi sebep oldugu riskin kabul edilebilirliginin ve yonetilmesine iliskin stratejilerin belirlenmesi alici cevre icerisinde gozlenmesi yoluyla bilgi eksikliklerinin ve belirsizliklerin giderilmesi amaclarini tasimaktadir Tum islemler tamamlanip GDO piyasaya suruldukten sonra da olabilecek olumsuzluklarin onceden belirlenmesi amaciyla risk yonetimi ongorulmektedir Risk yonetimi GDO nun bulundugu cevrede izlenmesi esasina dayanmaktadir Protokol 50 ulkenin onay belgesi BM Sekreteryasina ulastiktan sonra 90 gunde dunyada yururluge girecektir Protokol yururluge girinceye kadar protokolun temel mekanizmalarinin alt yapisi olusturulacaktir Bu kapsamda takas mekanizmasinin kurulmasi gelismekte olan ulkelerde protokolun uygulanmasi icin gereken teknik kapasitenin olusturulmasi ve ulusal yasal duzenlemelerin yapilmasi oncelik tasimaktadir Protokol yururluge girdikten sonra ise belgeleme ve etiketleme standartlari protokole uygunluk sartlari sorumluluk ve telafi mekanizmasi Protokol taraflarinca belirlenecektir Dis baglantilarGDO ya Hayir Platformu 26 Agustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde GDO ceviri sitesi 26 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde haber Kolzalari canavara cevirdiler 5 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde