Bahai öğretileri önemli sayıda teolojik, etik, toplumsal ve ruhani fikirleri temsil eder ki bunlar, Bahai Dini'nin kurucusu Bahaullah tarafından tesis edilmiş ve Bahai toplumunun birbirini izleyen liderleri Abdülbaha ve Şevki Efendi tarafından açıklığa kavuşturulmuştur. Öğretiler çeşitli yazılmıştır.Zerdüştlük, Hinduizm, Yahudilik, Budizm, Hıristiyanlık ve İslam gibi geçmiş bazı dinlerin sahih öğretileriyle birleşen Bahai öğretileri, Bahailerce Allah tarafından vahyedilmiş olarak kabul edilmektedir.
Bahai öğretileri Tanrı, Onun peygamberleri/elçileri ve insanlık hakkında teolojik ifadelerin yanı sıra etik ve toplumsal öğretiler de içermektedir ki bunların arasında cinsiyet, ırk, ulus, renk veya sosyal sınıf ne olursa olsun tüm insanların eşitliği, bilim ile dinin uyumu, cinsiyet eşitliği, zorunlu eğitim ve zenginlik ve yoksulluğun ortadan kaldırılması gibi prensipler vardır.
Özet
Bahai öğretilerindeki en belirgin ve ayırt edici prensipler sevgi ve birliktir ki bunlar Altın kural ve birçok sosyal ilke tarafından örneklenirler.
1921-1957 yılları arasında dinin atanmış başı olan Şevki Efendi, Bahaullah'ın öğretilerinin ayırt edici prensipleri olarak gördüğü aşağıdaki özeti yazmış ve bunların Kitab-ı Akdes’in kanunları ve hükümleriyle birlikte Bahai Dini'nin temel taşını oluşturduğunu söylemiştir:
...İlâhî düzenin temel unsurları arasında, bağnazlık ve geleneklerinden arınmış ve bağımsız bir şekilde hakikatin araştırılması; Emrin ana prensibi ve temel doktrini olarak tüm insan ırkının bir olduğu; bütün dinlerin esasta birliği; din, ırk, sınıf ve millet taasusubunun kınanması;din ile bilim arasında uyum ve ahenk bulunması; insan ırkı kuşunun yükselmesini sağlayan iki kanat olan erkek ve kadının eşitliği; zorunlu eğitimin getirilmesi; bir milletlerarası yardımcı dilin kabulü; aşırı zenginlik ve yoksulluğun kaldırılması; milletler arasındaki anlaşmazlıklarda hakemlik yapacak bir dünya mahkemesinin kurulması; hizmet ruhu ile yapılan çalışmanın ibadet derecesine yükseltilmesi; insan toplumunun hakim prensibi olarak adaletin ve bütün milletleri ve kavimleri koruyacak bir siper olarak dinin yüceltilmesi; insanlığın en büyük hedefi olarak devamlı ve evrensel barışın korunması [prensipleri vardır].
Birlik
Birlik, Bahai Dini'nin esas inançlarından biri olarak dinin öğretilerinin merkezinde yer alır. Temel olarak üç tür birlikten bahsedilebilir; bunlar Allah'ın birliği, dinin birliği ve insanlığın birliğidir. Bunlar, Allah'ın tek, dinin tek ve insanlığın tek olduğu şeklinde de anılırlar. Bahai yazıları, mesajını bir dizi ilahi elçi veya eğitmen aracılığıyla nazil eden tek, her şeye gücü yeten bir Tanrı olduğunu belirtir. Bahailer tüm dinleri aşamalı olarak vahyedilen tek bir din olarak görür ve bu dinlerin insanlar için geldiklerine inanırlar; öyle ki her bir insan rasyonel bir ruha yani nefs-i natıkaya sahiptir ve insanlar arasındaki farklılıklar yalnızca ten rengi ve kültür gibi maddi koşullardan kaynaklanır. Bu fikir, yalnızca Bahailerin inanışlarını açıklamak için değil, aynı zamanda Bahailerin ilahi ilhamlı olduklarına inandıkları diğer dinlere karşı tutumlarını açıklamak için de temeldir. Dünyadaki her ırkın ve kültürün kabulü, Bahai demografik çeşitliliğini meydana getirmiştir ve böylece Bahai Dini dünyadaki en yaygın ikinci inanç haline gelmiştir.
Allah'ın tekliği
Bahailer tek Tanrılı bir inanca sahiptir. Buna göre Allah, tüm varoluşun kaynağıdır, ezeli ve ebedidir, yaratılmamıştır. O, bilinemez, erişilemez, tüm Vahiylerin kaynağı, ebedi, her şeyi bilen, her yerde hazır bulunan ve her şeye kadir olan bir Varlık olarak tanımlanır. Her şeyden bağımsız ve münezzeh ve doğrudan erişilemez olsa da, O’nun sevgisi ve gücü tüm yaratılışına yansır. Bahai yazılarına göre yaratılışın amacı, Tanrı’yı tanımak ve O’na tapmaktır. Bahai İnancına göre beşeri kültürler ve dinler, Tanrı'ya ve O'nun doğasına ilişkin anlayışlarında farklılık gösterse de, Tanrı'ya yapılan farklı atıflar yine de tek ve aynı Varlığa işaret eder. Farklılıklar, birbirini dışlayan kültürlerin uzlaştırılamaz yapıları olarak görülmek yerine, ilahi mesajların vahyedildiği toplumların değişik ihtiyaçlarını kasıtlı şekilde yansıtıyor olarak görülüyor.
Bahai öğretileri, Tanrı'nın insanlar için doğru bir kavrayış oluşturulamayacak kadar yüce ve ulu olduğunu belirtir. Bahai anlayışında, Her Şeye Gücü Yeten ve Herkesi Seven gibi Tanrı'ya atfedilen vasıflar, insanların sınırlı güç ve sevgi deneyimlerinden türetilmiştir. Bahaullah, Tanrı bilgisinin insanlar tarafından tümüyle algılanamayacağını ve idrak edilemeyeceğini öğretmiştir, zira insan sınırlı bir varlıktır. Ayrıca Bahaullah, Tanrı'nın niteliklerinin ve bilgisinin insanlığa O'nun elçileri aracılığıyla izhar edildiğini belirtir.
Bizim eşya, mahlûk ve mahdut şeyler hakkındaki bilgimiz, onların mahiyetlerinin değil, mahiyetlerinin bilgisi olduğuna göre, sınırsız olan İlahi Hakikati özünde kavramak nasıl mümkün olabilir?... O halde Allah'ı bilmek, O'nun Hakikatini değil, sıfatlarını idrak etmek ve bilmek demektir. Sıfatların bu bilgisi aynı zamanda insanın kapasite ve kudretiyle orantılıdır; mutlak değildir.
Bahai yazıları Allah’ın Hak, Bilici, Âlim, her yerde hazır ve herkesi seven Zatî Varlık olduğunu öğretirken, bunun bir insani veya fiziksel formu ima etmediğini açıkça belirtir. Bahai öğretileri, kişinin dua, meditasyon, kutsal yazıları inceleme ve hizmet yoluyla Tanrı'ya yaklaşabileceğini açıklar.
İnsanlığın birliği
Bahai yazıları, tek bir insanlık olduğunu ve tüm insanların Tanrı'nın gözünde eşit olduğunu öğretir. Bahai İnancı, ırk, ulus, cinsiyet, kast ve sosyal sınıf gibi tüm ayrımları aşan bir birliği vurgularken, aynı zamanda insanlığın çeşitliliğini de över. Abdülbaha, insanlığın birliğinin artık "dünyanın dinî ve siyasi koşullarının en önemli konusu ve sorunu" haline geldiğini belirtir. Bahai yazıları; insanlığın biyolojik, siyasi ve ruhani birliğini tasdik eder. Bahaullah şöyle yazmıştır:
"Hepiniz bir ağacın meyveleri ve bir dalın yapraklarısınız. Birbirinize büyük bir muhabbet ve şefkat, samimi bir muveddet ve ülfet ile muamele ediniz."
Biyolojik birlikle ilgili Bahailer şuna inanırlar ki, çeşitli ırklar, uluslar ve etnik gruplar arasında görülen çeşitlilik ya yüzeyseldir (örneğin, ten rengi) ya da insanların geçmişlerindeki veya eğitimlerindeki farklılıklarından kaynaklanır. En temel Bahai öğretilerinden biri, sadece ırksal önyargının değil; cinsiyet, ekonomik statü, din, etnik köken gibi diğer tüm önyargı biçimlerinin de ortadan kaldırılması gerektiği yönündedir.
Bahai öğretileri, etnik ve kültürel çeşitliliğin var olmaya devam edeceğini, ancak insanlığın asıl, ilk bağlılığının ulus veya etnik grup gibi alt gruplara değil, insanlık ırkına olacağını belirtir. Bahai yazılarına göre sadece savaşların değil, gruplar arası rekabetlerin bile sona ereceği bir dönem olacaktır.
Bahai yazıları dünyanın ve insanların birliğinden bahsederken birlik kavramı, tekdüzelik ile eş tutulmamaktadır; bunun yerine Bahai yazıları kültürel, ulusal ve bireysel çeşitliliğin de değerini bilir. Bahai İnancı insanların ve ulusların etnik kökenlerinin, dinlerinin, tarihlerinin, dillerinin, geleneklerinin, düşüncelerinin, ideolojilerinin ve alışkanlıklarının çeşitliliğini görmezden gelmez fakat bastırmaya da çalışmaz. Birliğe dair parolası “çeşitlilik içinde birlik”tir.
Dinin tekliği
Bahai öğretileri, Tanrı tarafından aşamalı olarak insanlığa tanıtılan tek bir din olduğunu belirtir. İnsanlık olgunlaştıkça ve anlama kapasitesi arttıkça bu din, Allah tarafından Elçileri aracılığıyla insanlığa sürekli olarak açıklanır. Bahai yazıları, dinlerde görülen farklılıkların, o dinin açıklanma zamanı gereği olduğunu belirtir. Bahailer İbrahim, Musa, İsa, Buda, Muhammed, Bab gibi tüm geçmiş Tanrı Elçilerini tanır ve her birini birer İlahi Eğitmen olarak kabul eder. Ayrıca “” olarak andıkları tüm bu Şahsiyetlerin temellerinin ve kaynaklarının tek ve bir olduğuna inanırlar.
“Hangi ırk veya dinden olurlarsa olsunlar, dünya insanlarının ilhamlarını aynı semavi Kaynak’tan aldıkları ve tek bir Allah’ın kulları oldukları konusunda hiçbir kuşku olamaz.”
Bahai yazılarına göre son din veya son peygamber şeklinde bir inanç yoktur. İnsanlığın ihtiyaçlarına, kapasitesine ve anlayış seviyesine göre belirli zamanlarda yeniden Tanrı Elçilerinin geleceğini öğretir.
“Bu prensipler ve şeriatlar, bu kökleşmiş kuvvetli sistemler, aynı Kaynaktan çıkmış olup tek bir Işığın ışınlarıdır. Görülen başkalıkların sebebi bunların kuruldukları devirlerin icaplarında aranmalıdır.”
Bahai yazılarına göre Allah’ın Elçiler göndermesinin nedeni, hiçbir insan idrakinin Tanrı’yı tanıma kapasitesine sahip olmamasıdır. İnsanların Tanrı’yı, O’nun özelliklerini, vasıflarını ve iradesini anlayabilmelerini sağlamak için ise Allah belirli zamanlarda Mazharlarını gönderir. Bu Özel Varlıkların iki doğası vardır: biri insani diğeri ise lahuti. Onlar lahutidirler çünkü aynı Tanrı’dan gelir ve O’nun öğretilerini açıklarlar. Fakat aynı zamanda farklı adlarla bilinen ayrı bireylerdirler. Kendilerine belirli vahiyler gelmiştir ve Onlara belirli görevler Allah tarafından tayin edilmiştir. Bahaullah, Tanrı Elçilerinden herhangi birini inkâr etmenin, bütün Tanrı Elçilerini inkâr etmekle eşdeğer olduğunu birçok yerde belirtmiştir.
Kıdem Sultanına giden yollar kapalıdır. Hiçbir idrak O’nun mukaddes alanına giremez. Bu böyle olunca, o Kıdem Sultanı, inayetinin bir eseri ve fazlının bir delili olmak üzere, Birlik ufkundan Hidayet Güneşlerini insanlar arasında doğdurarak bu Mukaddes Varlıkları tanımanın Kendi Zatını tanıma olmasını kararlaştırmıştır. Her kim Onları tanırsa Tanrı’yı tanımış olur. Her kim Onları dinlerse Tanrı’yı dinlemiş olur. Her kim Onların doğruluğuna tanıklık ederse Tanrı’nın doğruluğuna tanıklık etmiş olur. Onlara arka çeviren Tanrı’ya arka çevirmiş sayılır. Onları inkâr eden Tanrı’yı inkâr etmiş demektir.”
Toplumsal prensipler
Aşağıdaki prensipler Bahai öğretilerinden bazılarının kısa özetleridir. Bu prenspiler Abdulbaha'nın yazılarından ve konuşmalarından derlenmiştir.
Kadın-erkek eşitliği
Bahai İnancı kadın-erkek eşitliğini savunur. Bahaullah kadın ve erkeklerin ruhani makamlarında herhangi bir ayrım olmadığını belirtmiştir. Abdülbaha ise kadın ve erkeğin aynı erdem ve akıl potansiyeline sahip olduğunu yazmıştır. Abdülbaha’nın en çok bilinen benzetmesine göre nasıl ki bir kuşun uçmak için iki kanata ihtiyacı varsa aynı şekilde medeniyetin ilerlemesi için de kadın ve erkeğe ihtiyacı vardır. Bu açıdan cinsiyet eşitliği, Bahailer tarafından dünya düzeninin ortaya çıkması ve gezegenin birleşmesi için gerekli olan ahlaki ve ruhani bir standart olarak görülür. Bahai anlayışına göre; insanın gerçeği onun ruhudur ve ruhun cinsiyeti yoktur. Kadın-erkek eşitliği toplumun yararı için sadece ulaşılması arzu edilen bir ideal veya hayal değildir; insanın varoluşu ile ilgili temel bir gerçektir ve insanlık tarihinin şu aşamasında kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bu prensibi hem bireysel ve toplumsal yaşamda hem de aile yaşamında uygulamak çok önemlidir.
Bahai öğretileri kadın ile erkeğin ruhani ve sosyal açıdan tamamen eşit olduğunu savunsa da yaşamın belli alanlarında cinsiyetler arasında farklılıklar ve ayırt edici özellikler olduğunu da kabul eder. Kadın ve erkeğin çeşitli rolleri daha iyi yerine getirmek için farklı güçlü yönleri ve yetenekleri vardır. Bu yüzden bazı durumlarda erkeğin bazılarındaysa kadının tercih edildiği belirli öğretiler vardır. Bunlardan birisi biyolojik bir gerçek olarak kadının anne olma potansiyeliyle ilgilidir ve bu yüzden de Bahai öğretileri kız çocuklarının eğitimine öncelik verir çünkü onlar potansiyel olarak bir çocuğun ilk öğretmenleridir. Söz konusu eşitliğin bir yönü kadınların ve erkeklerin toplumun her kademesinde, görüş bildirme ve karar verme mekanizmasında, insani her faaliyette eşit haklara sahip olması ile ilgilidir.
Evrensel yardımcı dil
Bahai öğretileri, insanlığın birliğine odaklanmanın bir gereği olarak, dünyanın her yerindeki insanlar arasındaki iletişimin geliştirilmesini dünya birliği ve barışının hayati bir unsuru olarak kabul eder. Bahaullah, ortak bir dilin mevcut olmamasının dünya birliğinin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu ifade etmiştir çünkü farklı dillere sahip toplumlar arasındaki iletişim yetersizliği, dilin yanlış anlaşılması nedeniyle dünya barışına yönelik çabaları sekteye uğratmaktadır.
Bu hususta her toplumun çeşitli dilleri muteber sayılarak bir zenginlik olarak görülür ancak tüm dünyada bütün insanların birbirleri ile anlaşmasını sağlayacak ortak bir dilin önemi ve gerekliliği vurgulanır. Dolayısıyla insanların birbirlerini anlayabilmelerini sağlamak amacıyla, okullarda kendi anadillerine ek olarak öğretilecek bir yardımcı dil seçmeleri çağrısında bulunmuştur. Ortak bir yardımcı dil benimsenip kullanılmaya başlanmadıkça, dünyanın farklı bölgeleri arasında tam bir birliğin sağlanamayacağını belirtmiştir.
Bahai yazıları bu ortak yardımcı dilin mevcut yerel dilleri baskılamaması ve çeşitlilik içinde birlik kavramının tüm dillere yansıtılması gerektiğini vurgular. Bahai öğretileri, insanlığın dünyadaki çeşitli kültürler yoluyla zenginleştiğini ve kültürel çeşitliliğin birlik ile uyumlu olduğunu kabul eder. Ayrıca, uluslararası bir yardımcı dile sahip olmanın, çoğunluk dil gruplarının doğal genişlemesinden kaynaklanan baskıyı ortadan kaldıracağını ve böylece her kişinin kendi ana dilini de korunacağını belirtir.
Kaynakça
- ^ a b c (30 Aralık 2012) [15 December 1988]. "BAHAISM i. The Faith". Encyclopædia Iranica. III/4. New York: Columbia University. ss. 438-446. 23 Ocak 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Ocak 2021.
- ^ Smith 2008, ss. 52-53
- ^ Hz. Şevki Efendi. Bahai Dininin 1. Yüzyılı (PDF). 19 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 11 Haziran 2023.
- ^ Hz. Abdulbaha, Mufavezat: Bazı Sorulara Cevaplar 16 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Smith 2008 16 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., p. 106
- ^ Hz. Bahaullah'ın Sesi 16 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., no 132, sf. 146.
- ^ Hatcher & Martin 1998 16 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., p. 79
- ^ Bahai Dini, sf 93
- ^ Bahaullah’ın Sesi 16 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., no. 132, sf. 145
- ^ Bahaullah’ın Sesi 16 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., no. 21, sf. 28
- ^ Türkiye Bahai Toplumu, Temel Prensipler 20 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ "Kadın Erkek Eşitliği". 20 Mart 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Mart 2024.
- ^ Meyjes 2006 20 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., p. 27
- ^ Esslemont 1980 20 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., p. 164
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bahai ogretileri onemli sayida teolojik etik toplumsal ve ruhani fikirleri temsil eder ki bunlar Bahai Dini nin kurucusu Bahaullah tarafindan tesis edilmis ve Bahai toplumunun birbirini izleyen liderleri Abdulbaha ve Sevki Efendi tarafindan acikliga kavusturulmustur Ogretiler cesitli yazilmistir Zerdustluk Hinduizm Yahudilik Budizm Hiristiyanlik ve Islam gibi gecmis bazi dinlerin sahih ogretileriyle birlesen Bahai ogretileri Bahailerce Allah tarafindan vahyedilmis olarak kabul edilmektedir Bahai ogretileri Tanri Onun peygamberleri elcileri ve insanlik hakkinda teolojik ifadelerin yani sira etik ve toplumsal ogretiler de icermektedir ki bunlarin arasinda cinsiyet irk ulus renk veya sosyal sinif ne olursa olsun tum insanlarin esitligi bilim ile dinin uyumu cinsiyet esitligi zorunlu egitim ve zenginlik ve yoksullugun ortadan kaldirilmasi gibi prensipler vardir OzetBahai ogretilerindeki en belirgin ve ayirt edici prensipler sevgi ve birliktir ki bunlar Altin kural ve bircok sosyal ilke tarafindan orneklenirler 1921 1957 yillari arasinda dinin atanmis basi olan Sevki Efendi Bahaullah in ogretilerinin ayirt edici prensipleri olarak gordugu asagidaki ozeti yazmis ve bunlarin Kitab i Akdes in kanunlari ve hukumleriyle birlikte Bahai Dini nin temel tasini olusturdugunu soylemistir Ilahi duzenin temel unsurlari arasinda bagnazlik ve geleneklerinden arinmis ve bagimsiz bir sekilde hakikatin arastirilmasi Emrin ana prensibi ve temel doktrini olarak tum insan irkinin bir oldugu butun dinlerin esasta birligi din irk sinif ve millet taasusubunun kinanmasi din ile bilim arasinda uyum ve ahenk bulunmasi insan irki kusunun yukselmesini saglayan iki kanat olan erkek ve kadinin esitligi zorunlu egitimin getirilmesi bir milletlerarasi yardimci dilin kabulu asiri zenginlik ve yoksullugun kaldirilmasi milletler arasindaki anlasmazliklarda hakemlik yapacak bir dunya mahkemesinin kurulmasi hizmet ruhu ile yapilan calismanin ibadet derecesine yukseltilmesi insan toplumunun hakim prensibi olarak adaletin ve butun milletleri ve kavimleri koruyacak bir siper olarak dinin yuceltilmesi insanligin en buyuk hedefi olarak devamli ve evrensel barisin korunmasi prensipleri vardir BirlikBirlik Bahai Dini nin esas inanclarindan biri olarak dinin ogretilerinin merkezinde yer alir Temel olarak uc tur birlikten bahsedilebilir bunlar Allah in birligi dinin birligi ve insanligin birligidir Bunlar Allah in tek dinin tek ve insanligin tek oldugu seklinde de anilirlar Bahai yazilari mesajini bir dizi ilahi elci veya egitmen araciligiyla nazil eden tek her seye gucu yeten bir Tanri oldugunu belirtir Bahailer tum dinleri asamali olarak vahyedilen tek bir din olarak gorur ve bu dinlerin insanlar icin geldiklerine inanirlar oyle ki her bir insan rasyonel bir ruha yani nefs i natikaya sahiptir ve insanlar arasindaki farkliliklar yalnizca ten rengi ve kultur gibi maddi kosullardan kaynaklanir Bu fikir yalnizca Bahailerin inanislarini aciklamak icin degil ayni zamanda Bahailerin ilahi ilhamli olduklarina inandiklari diger dinlere karsi tutumlarini aciklamak icin de temeldir Dunyadaki her irkin ve kulturun kabulu Bahai demografik cesitliligini meydana getirmistir ve boylece Bahai Dini dunyadaki en yaygin ikinci inanc haline gelmistir Allah in tekligi Bahailer tek Tanrili bir inanca sahiptir Buna gore Allah tum varolusun kaynagidir ezeli ve ebedidir yaratilmamistir O bilinemez erisilemez tum Vahiylerin kaynagi ebedi her seyi bilen her yerde hazir bulunan ve her seye kadir olan bir Varlik olarak tanimlanir Her seyden bagimsiz ve munezzeh ve dogrudan erisilemez olsa da O nun sevgisi ve gucu tum yaratilisina yansir Bahai yazilarina gore yaratilisin amaci Tanri yi tanimak ve O na tapmaktir Bahai Inancina gore beseri kulturler ve dinler Tanri ya ve O nun dogasina iliskin anlayislarinda farklilik gosterse de Tanri ya yapilan farkli atiflar yine de tek ve ayni Varliga isaret eder Farkliliklar birbirini dislayan kulturlerin uzlastirilamaz yapilari olarak gorulmek yerine ilahi mesajlarin vahyedildigi toplumlarin degisik ihtiyaclarini kasitli sekilde yansitiyor olarak goruluyor Bahai ogretileri Tanri nin insanlar icin dogru bir kavrayis olusturulamayacak kadar yuce ve ulu oldugunu belirtir Bahai anlayisinda Her Seye Gucu Yeten ve Herkesi Seven gibi Tanri ya atfedilen vasiflar insanlarin sinirli guc ve sevgi deneyimlerinden turetilmistir Bahaullah Tanri bilgisinin insanlar tarafindan tumuyle algilanamayacagini ve idrak edilemeyecegini ogretmistir zira insan sinirli bir varliktir Ayrica Bahaullah Tanri nin niteliklerinin ve bilgisinin insanliga O nun elcileri araciligiyla izhar edildigini belirtir Bizim esya mahluk ve mahdut seyler hakkindaki bilgimiz onlarin mahiyetlerinin degil mahiyetlerinin bilgisi olduguna gore sinirsiz olan Ilahi Hakikati ozunde kavramak nasil mumkun olabilir O halde Allah i bilmek O nun Hakikatini degil sifatlarini idrak etmek ve bilmek demektir Sifatlarin bu bilgisi ayni zamanda insanin kapasite ve kudretiyle orantilidir mutlak degildir Bahai yazilari Allah in Hak Bilici Alim her yerde hazir ve herkesi seven Zati Varlik oldugunu ogretirken bunun bir insani veya fiziksel formu ima etmedigini acikca belirtir Bahai ogretileri kisinin dua meditasyon kutsal yazilari inceleme ve hizmet yoluyla Tanri ya yaklasabilecegini aciklar Insanligin birligi Bahai yazilari tek bir insanlik oldugunu ve tum insanlarin Tanri nin gozunde esit oldugunu ogretir Bahai Inanci irk ulus cinsiyet kast ve sosyal sinif gibi tum ayrimlari asan bir birligi vurgularken ayni zamanda insanligin cesitliligini de over Abdulbaha insanligin birliginin artik dunyanin dini ve siyasi kosullarinin en onemli konusu ve sorunu haline geldigini belirtir Bahai yazilari insanligin biyolojik siyasi ve ruhani birligini tasdik eder Bahaullah soyle yazmistir Hepiniz bir agacin meyveleri ve bir dalin yapraklarisiniz Birbirinize buyuk bir muhabbet ve sefkat samimi bir muveddet ve ulfet ile muamele ediniz Biyolojik birlikle ilgili Bahailer suna inanirlar ki cesitli irklar uluslar ve etnik gruplar arasinda gorulen cesitlilik ya yuzeyseldir ornegin ten rengi ya da insanlarin gecmislerindeki veya egitimlerindeki farkliliklarindan kaynaklanir En temel Bahai ogretilerinden biri sadece irksal onyarginin degil cinsiyet ekonomik statu din etnik koken gibi diger tum onyargi bicimlerinin de ortadan kaldirilmasi gerektigi yonundedir Bahai ogretileri etnik ve kulturel cesitliligin var olmaya devam edecegini ancak insanligin asil ilk bagliliginin ulus veya etnik grup gibi alt gruplara degil insanlik irkina olacagini belirtir Bahai yazilarina gore sadece savaslarin degil gruplar arasi rekabetlerin bile sona erecegi bir donem olacaktir Bahai yazilari dunyanin ve insanlarin birliginden bahsederken birlik kavrami tekduzelik ile es tutulmamaktadir bunun yerine Bahai yazilari kulturel ulusal ve bireysel cesitliligin de degerini bilir Bahai Inanci insanlarin ve uluslarin etnik kokenlerinin dinlerinin tarihlerinin dillerinin geleneklerinin dusuncelerinin ideolojilerinin ve aliskanliklarinin cesitliligini gormezden gelmez fakat bastirmaya da calismaz Birlige dair parolasi cesitlilik icinde birlik tir Dinin tekligi Bahai ogretileri Tanri tarafindan asamali olarak insanliga tanitilan tek bir din oldugunu belirtir Insanlik olgunlastikca ve anlama kapasitesi arttikca bu din Allah tarafindan Elcileri araciligiyla insanliga surekli olarak aciklanir Bahai yazilari dinlerde gorulen farkliliklarin o dinin aciklanma zamani geregi oldugunu belirtir Bahailer Ibrahim Musa Isa Buda Muhammed Bab gibi tum gecmis Tanri Elcilerini tanir ve her birini birer Ilahi Egitmen olarak kabul eder Ayrica olarak andiklari tum bu Sahsiyetlerin temellerinin ve kaynaklarinin tek ve bir olduguna inanirlar Hangi irk veya dinden olurlarsa olsunlar dunya insanlarinin ilhamlarini ayni semavi Kaynak tan aldiklari ve tek bir Allah in kullari olduklari konusunda hicbir kusku olamaz Bahai yazilarina gore son din veya son peygamber seklinde bir inanc yoktur Insanligin ihtiyaclarina kapasitesine ve anlayis seviyesine gore belirli zamanlarda yeniden Tanri Elcilerinin gelecegini ogretir Bu prensipler ve seriatlar bu koklesmis kuvvetli sistemler ayni Kaynaktan cikmis olup tek bir Isigin isinlaridir Gorulen baskaliklarin sebebi bunlarin kurulduklari devirlerin icaplarinda aranmalidir Bahai yazilarina gore Allah in Elciler gondermesinin nedeni hicbir insan idrakinin Tanri yi tanima kapasitesine sahip olmamasidir Insanlarin Tanri yi O nun ozelliklerini vasiflarini ve iradesini anlayabilmelerini saglamak icin ise Allah belirli zamanlarda Mazharlarini gonderir Bu Ozel Varliklarin iki dogasi vardir biri insani digeri ise lahuti Onlar lahutidirler cunku ayni Tanri dan gelir ve O nun ogretilerini aciklarlar Fakat ayni zamanda farkli adlarla bilinen ayri bireylerdirler Kendilerine belirli vahiyler gelmistir ve Onlara belirli gorevler Allah tarafindan tayin edilmistir Bahaullah Tanri Elcilerinden herhangi birini inkar etmenin butun Tanri Elcilerini inkar etmekle esdeger oldugunu bircok yerde belirtmistir Kidem Sultanina giden yollar kapalidir Hicbir idrak O nun mukaddes alanina giremez Bu boyle olunca o Kidem Sultani inayetinin bir eseri ve fazlinin bir delili olmak uzere Birlik ufkundan Hidayet Guneslerini insanlar arasinda dogdurarak bu Mukaddes Varliklari tanimanin Kendi Zatini tanima olmasini kararlastirmistir Her kim Onlari tanirsa Tanri yi tanimis olur Her kim Onlari dinlerse Tanri yi dinlemis olur Her kim Onlarin dogruluguna taniklik ederse Tanri nin dogruluguna taniklik etmis olur Onlara arka ceviren Tanri ya arka cevirmis sayilir Onlari inkar eden Tanri yi inkar etmis demektir Toplumsal prensiplerAsagidaki prensipler Bahai ogretilerinden bazilarinin kisa ozetleridir Bu prenspiler Abdulbaha nin yazilarindan ve konusmalarindan derlenmistir Kadin erkek esitligi Bahai Inanci kadin erkek esitligini savunur Bahaullah kadin ve erkeklerin ruhani makamlarinda herhangi bir ayrim olmadigini belirtmistir Abdulbaha ise kadin ve erkegin ayni erdem ve akil potansiyeline sahip oldugunu yazmistir Abdulbaha nin en cok bilinen benzetmesine gore nasil ki bir kusun ucmak icin iki kanata ihtiyaci varsa ayni sekilde medeniyetin ilerlemesi icin de kadin ve erkege ihtiyaci vardir Bu acidan cinsiyet esitligi Bahailer tarafindan dunya duzeninin ortaya cikmasi ve gezegenin birlesmesi icin gerekli olan ahlaki ve ruhani bir standart olarak gorulur Bahai anlayisina gore insanin gercegi onun ruhudur ve ruhun cinsiyeti yoktur Kadin erkek esitligi toplumun yarari icin sadece ulasilmasi arzu edilen bir ideal veya hayal degildir insanin varolusu ile ilgili temel bir gercektir ve insanlik tarihinin su asamasinda kacinilmaz bir ihtiyactir Bu prensibi hem bireysel ve toplumsal yasamda hem de aile yasaminda uygulamak cok onemlidir Bahai ogretileri kadin ile erkegin ruhani ve sosyal acidan tamamen esit oldugunu savunsa da yasamin belli alanlarinda cinsiyetler arasinda farkliliklar ve ayirt edici ozellikler oldugunu da kabul eder Kadin ve erkegin cesitli rolleri daha iyi yerine getirmek icin farkli guclu yonleri ve yetenekleri vardir Bu yuzden bazi durumlarda erkegin bazilarindaysa kadinin tercih edildigi belirli ogretiler vardir Bunlardan birisi biyolojik bir gercek olarak kadinin anne olma potansiyeliyle ilgilidir ve bu yuzden de Bahai ogretileri kiz cocuklarinin egitimine oncelik verir cunku onlar potansiyel olarak bir cocugun ilk ogretmenleridir Soz konusu esitligin bir yonu kadinlarin ve erkeklerin toplumun her kademesinde gorus bildirme ve karar verme mekanizmasinda insani her faaliyette esit haklara sahip olmasi ile ilgilidir Evrensel yardimci dil Bahai ogretileri insanligin birligine odaklanmanin bir geregi olarak dunyanin her yerindeki insanlar arasindaki iletisimin gelistirilmesini dunya birligi ve barisinin hayati bir unsuru olarak kabul eder Bahaullah ortak bir dilin mevcut olmamasinin dunya birliginin onundeki en buyuk engellerden biri oldugunu ifade etmistir cunku farkli dillere sahip toplumlar arasindaki iletisim yetersizligi dilin yanlis anlasilmasi nedeniyle dunya barisina yonelik cabalari sekteye ugratmaktadir Bu hususta her toplumun cesitli dilleri muteber sayilarak bir zenginlik olarak gorulur ancak tum dunyada butun insanlarin birbirleri ile anlasmasini saglayacak ortak bir dilin onemi ve gerekliligi vurgulanir Dolayisiyla insanlarin birbirlerini anlayabilmelerini saglamak amaciyla okullarda kendi anadillerine ek olarak ogretilecek bir yardimci dil secmeleri cagrisinda bulunmustur Ortak bir yardimci dil benimsenip kullanilmaya baslanmadikca dunyanin farkli bolgeleri arasinda tam bir birligin saglanamayacagini belirtmistir Bahai yazilari bu ortak yardimci dilin mevcut yerel dilleri baskilamamasi ve cesitlilik icinde birlik kavraminin tum dillere yansitilmasi gerektigini vurgular Bahai ogretileri insanligin dunyadaki cesitli kulturler yoluyla zenginlestigini ve kulturel cesitliligin birlik ile uyumlu oldugunu kabul eder Ayrica uluslararasi bir yardimci dile sahip olmanin cogunluk dil gruplarinin dogal genislemesinden kaynaklanan baskiyi ortadan kaldiracagini ve boylece her kisinin kendi ana dilini de korunacagini belirtir Kaynakca a b c 30 Aralik 2012 15 December 1988 BAHAISM i The Faith Encyclopaedia Iranica III 4 New York Columbia University ss 438 446 23 Ocak 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Ocak 2021 Smith 2008 ss 52 53 Hz Sevki Efendi Bahai Dininin 1 Yuzyili PDF 19 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 11 Haziran 2023 Hz Abdulbaha Mufavezat Bazi Sorulara Cevaplar 16 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde Smith 2008 16 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde p 106 Hz Bahaullah in Sesi 16 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde no 132 sf 146 Hatcher amp Martin 1998 16 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde p 79 Bahai Dini sf 93 Bahaullah in Sesi 16 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde no 132 sf 145 Bahaullah in Sesi 16 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde no 21 sf 28 Turkiye Bahai Toplumu Temel Prensipler 20 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kadin Erkek Esitligi 20 Mart 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Mart 2024 Meyjes 2006 20 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde p 27 Esslemont 1980 20 Mart 2024 tarihinde Wayback Machine sitesinde p 164