Gestalt psikolojisi (Geştalt psikolojisi şeklinde okunur) veya gestaltizm (Almanca’da şekil ve form anlamlarına gelmektedir), bilişsel süreçler içerisinde özellikle algı ve algısal örgütlenme konularında yoğunlaşmış psikoloji teorisidir. Yirminci yüzyılın ilk yarısında Almanya'da ortaya çıkmıştır. Gestalt psikolojisi kaotik görünen bir dünyada anlamlı bir algıya sahip olmamızın temelde hangi kanunlara dayandığını anlamaya çalışır. Gestalt psikolojisinin ana prensibi zihnin kendi kendisini algıladığı şeylerde bir bütün görmeye organize etmesidir.
Bu prensip şu düşünce üzerine kuruludur: İnsan zihni (algı sistemi), gerçekliğin kendisinin onu oluşturan parçalardan bağımsız bir bütünlüğe sahip olduğu algısını oluşturur. Gestalt psikoloğu Kurt Koffka’nın bu konudaki ünlü söylemi şu şekildedir: “Bütün kendisini oluşturan parçaların bir araya gelmesinden farklı bir şeydir.” Ancak çeviri şu şekilde yayılmıştır: “Bütün kendisini oluşturan parçaların bir araya gelmesinden daha fazlasıdır.” Bu çeviri hatası nedeniyle gestalt psikolojisi yanlış anlaşılmış ve sistem teorisine yanlış uygulanmıştır. Koffka ise bu yeni çeviriden hoşlanmamış, çevirisini kullanan öğrencilerine ısrarla hatalı kelime kullanımını düzelttirmiştir. “Bu prensip bir toplama işlemi değildir.” demiştir. Bütün bağımsız bir varoluşa sahiptir.
Gestalt psikologları algı konusunda birçok uyaranın karışık bağlantıları sonucu insan algısının ürün çıkardığını öne sürmüşlerdir. Uyaran-sonuç ilişkisine odaklanan davranışçıların aksine Gestalt psikologları bilişsel sürecin organizasyonununu anlamaya çalışmışlardır (Carlson and Heth, 2010). Gestalt etkisi beynimizin, özellikle basit ve bağlantısız ögeleri (çizgiler, noktalar, eğriler...) görsel olarak bir araya getirerek, tanıdık ve bütün figürler çıkarma kabiliyetine denir.
Psikolojide Gestaltizm sıklıkla yapısalcılığa (Structuralism) karşıt olarak görülür. Gestalt teorisi bütünün parçalanarak içinde ögelerin bulunmasına da izin verir.
Kökeni
Gestalt konsepti felsefe ve psikoloji alanlarında ilk kez 1890’da Christian von Ehrenfels (the School of Brento’nun bir üyesi) tarafından getirildi. Bu fikrin kökleri David Hume, Johann Wolfgang, Wolfgang von Goethe, Immanuel Kant, David Hartley ve Ernst Mach gibi kişilerin teorilerinden alınmıştır. Max Wertheimer’ın yaptığı eşsiz katılım ise Christian von Ehrenfels’in düşündüğünün aksine Gestalt teorisine göre algısal olarak öncül analizin bir bütünün parçalarını algılamak olduğu konusunda ısrarcı olmasıdır.
Hem von Ehrenfels, hem de Edmund Husserl gestalt konseptini ifade ederken Mach’ın Beiträge zur Analyse der Empfindungen (Contributions to the Analysis of Sensations, 1886) eserinden ilham almışlardır.
20. yüzyılın başlarında Kurt Koffka, Max Wertheimer ve Wolfgang Köhler (Carl Stumpf’ın öğrencisi) gibi teorisyenler şunu fark ettiler ki bir ortamdaki objeler, kendisinin tüm parçalarının yanı sıra ortamın kendisiyle ilişkili ve bütün olarak algılanırlar. Bu bütünsel yaklaşım obje algısının ilkel zihinsel yasalarından çıkan prensiplerini açıklamaya çalışır. Bu algı o ana, mekana ve objenin o anda nasıl göründüğüne dayanır. Görsel arka plan ve figür olmak üzere ayrılabilir. Soru ise şu: İlk bakışta neyi algılarız: figürü mü, arka fonu mu?
Bu algı yasası farklı formlar alabilir. Gestalt teorisi sadece tanımsal olmakla eleştiriliyor olsa da kendisinden sonra gelen davranış, düşünce, sorun çözme, psikopatoloji, desen ve obje algısı araştırmaları için bir temel olmuştur.
Gestalt Terapisi
Gestalt teorisinin kurucuları olan Fritz ve Laura Perls, Gestalt prensiplerini organizmanın işleyişine uygun hâle getiren nörolog Kurt Goldstein ile birlikte çalışmışlardır. Laura Perls, Fritz Perls ile birlikte Gestalt terapisini geliştirmeye başlamadan önce psikoanalist olmuş; ondan da önce Gestalt psikoloğu olmuştur. Gestalt psikolojisinin Gestalt terapisini ne boyutta etkilemiş olduğu tartışılmaktadır. Fakat hiçbir durumda birebir aynı oldukları söylenemez. Laura Perls terapinin isminde “Gestalt” kullanılmamasını tercih etmiştir çünkü Gestalt psikologlarının buna itiraz edeceklerini düşünmüştür. Öte yandan Fritz ve Laura Perls açıkça Goldstein’in çalışmalarının bir kısmını benimsemişlerdir. Sonuç olarak, tarihsel bağlantısı ve ilham almış olma durumu herkesçe tanınıyor olsa da çoğu Gestalt psikoloğu Gestalt terapisinin Gestalt psikolojisinin bir formu olmadığını vurgular.
Kuramsal Çerçeve ve Metodoloji
Gestalt okulu, psikolojik araştırmalara yaklaşımı yeniden tanımlamak için girişimlerde bulunan bir dizi teorik (kuramsal) ve metodolojik (yöntembilimsel) ilkeler üzerinde çalıştı. Bu, 20. Yüzyılın başında geliştirilen, geleneksel bilimsel metodolojiye dayalı olan ve çalışma konusunu, onun karışıklığını azaltma amacıyla ayrı ayrı analiz edilebilecek bir dizi parçalara ayıran araştırmalara terstir.
Teorik (kuramsal) ilkeler şunlardır:
- Bütünlük (Bütünsellik) İlkesi: Bilişsel deneyimler global (küresel) olarak düşünülmelidir (bireylerin tüm fiziksel ve zihinsel yanlarını aynı anda hesaba katarak) çünkü zihnin doğası her bir bileşenin, dinamik ilişkiler sisteminin bir parçası olarak düşünülmesini gerektirir.
- Ruhsal-Fiziksel Eşyapılılık İlkesi: Bilişsel/bilinçli deneyimler ile serebral (beyinsel) aktiviteler arasında bir ilişki vardır. Yukarıdaki ilkelere dayanarak şu metodolojik (yöntembilimsel) ilkeler tanımlanmıştır:
- Deneysel Analiz Olgusu: Bütünlük ilkesiyle ilişkili olarak her psikolojik araştırma bu olguyu bir başlangıç noktası olarak almalı ve yalnızca duyumsal özelliklere odaklanmamalı.
- Biyotik (Canlılara Özgü) Deney: Gestalt okulu, klasik laboratuvar deneylerine karşı olan ve onlarla keskince (ağır biçimde) çatışan reel (gerçek) deneyler yapmaya olan ihtiyacı belirlemiştir. Bu; doğal ortamdaki, gerçek durumlarda gelişen ve daha yüksek bir uygunlukla bir canlı için habitüel (her zamanki gibi) olanı yeniden üretmeyi mümkün hale getiren deneyimi (deneylemeyi) gösterdi.
Sibernetikten ve Nörolojiden Destek
1940’larda ve 1950’lerde nöroloji bilimi laboratuvar çalışmaları ve kurbağaların gözlerinin mekanizmasındaki sibernetik çalışmalar, gestalt algısının öylesine “görmek”ten daha temel ve ilkel olabileceğini gösterdi:
Kurbağalar karada görme duyusunu kullanarak avlanır. Kurbağalar, resmin parçalarının merkezde toplanmasını sağlayan ve gözün en büyük görüş keskinliğinin olduğu bir parçası olan foveaya sahip değillerdir. Foveaya sahip olmadıklarını düşündüğümüzde kurbağaların görmediği sonucunu çıkarabiliriz, veya, çevrelerindeki hareketsiz kısımlarındaki detaylarla ilgilenmediklerini sonucuna varabiliriz. Yani, bir kurbağanın çevresi hareketsiz besinlerle çevrili olsa açlıktan ölür. Kurbağa hangi yiyeceği seçeceğine, nesnenin şekline ve hareketine bakarak karar verir. Eğer bir böcek ya da solucan boyutunda ve onlar gibi hareket eden bir nesneyi kurbağanın görüş alanına yerleştirirsek, onu yakalamak için zıplayacaktır. Bir kurbağa sadece sarkık bir etle değil aynı zamanda hareket eden herhangi bir nesneyle de kolayca kandırılabilir. Kurbağa görüş alanında olan hareketli nesneleri görür ve diğer nesneler onun dikkatini dağıtmaz.
Sibernetist Valentin Turchin çoğunlukla hayal ettiğimiz imgelerde görülen geştaltların durağan görüntüler olduğunu ve tam olarak kurbağa retinasının tepki verdiği hareket eden objeler olduğuna işaret eder:
İnsan için görsel algıyla ilgili en küçük düzey kavramlar muhtemelen kurbağanın kavramlarından çok az farklıdır. Her halükarda, memelilerdeki ve insanlardaki retinanın yapısı iki yaşamlı canlıların yapısıyla aynıdır. Retinadaki görüntü sabitleştiren algının bozulması olayı hiyerarşinin sonraki düzeylerinin kavramları hakkında bize fikir verir. Bu olay gerçekten çok ilginçtir. Bir insan hareketsiz bir objeye bakarsa, bu objeyi gözleriyle sabitler, göz yuvarlağı tamamıyla hareketsiz kalmaz, küçük istemsiz hareketler yapar. Bunun sonucunda, retinadaki nesnenin görüntüsü sürekli maksimum hassasiyet noktasına geriye doğru atlayan ve savrulan hareket halindedir. Görüntü bu noktanın yakın çevresinde bekler.
Özellikler
Gestalt sisteminin dört anahtar prensibi vardır: ortaya çıkış, cisimleştirme, çoklu stabilite, değişmezlik.
Ortaya Çıkış
Bu prensip köpek resmiyle açıklanır. Bu resimde bir Dalmaçya köpeği tepesinde sarkan ağacın gölgesinde yeri koklamaktadır. İlk başta köpek, bedeninin parçaları (ayak, kulak, burun, vb.) tanımlanarak fark edilmez. Buna karşılık, köpek bir bütün olarak görünür birdenbire. Kimse resme bakıp köpeğin parçalarından yola çıkarak köpek gördüğünü söylemez. Köpeği bir bütün olarak birdenbire görür. Gestalt teorisinin köpeğin algısının nasıl oluştuğuna dair bir açıklaması yoktur.
Cisimleştirme
Cisimleştirme algının yapıcı ve üretken yönüdür. Bu yönü deneyimlediğimiz algıların, duyusal dürtülere dayanan bilgiden daha net uzaysal bilgileri içermesiyle açıklanabilir.
Örneğin, resim A’da bir üçgen olmamasına rağmen üçgen algılarız. Resim B ve D’de gözlerimiz farklı şekilleri tek bir şekle aitmiş gibi tanır. Resim C’de, gerçekte böyle bir şey çizilmemesine rağmen gözlerimiz üç boyutlu, bütün bir şekil görür.
Cisimleştirme, görsel sistemlerle gerçek kenar olarak işlenen yanılsamalı kenarlar araştırmasındaki gelişmelerle açıklanır.
Çoklu Stabilite
Çoklu stabilite (veya çoklu stabilite algısı), dengesiz bir şekilde belirsiz algısal deneyimlerin 2-3 alternatif yorum arasında gidip gelme eğilimidir. Bunun örneklerini, yandaki resimlerde gösterilen Necker kübü ve Rubin figürü/Vazo illüzyonunda görebiliriz. Diğer örnekler de üçayaklı blivet ve M. C. Escher’in çizimleri ve kayanyazı ışıklarının bir yönden aniden diğer yöne ilerlemesi görünümüdür. Gestalt, çoklu stabilitenin nasıl oluştuğunu da açıklamaz.
Değişmezlik
Değişmezlik, basit geometrik şekillerin dönme, öteleme ve ölçeğinden, bunun yanı sıra bir sürü çeşitlilikten, mesela esnek şekil bozulması, farklı ışıklandırmalar ve farklı parça özelliklerinden bağımsız olarak algılanmasıdır. Örneğin, resim A’daki objeler ilk görüldüğü andan itibaren aynı basit şekiller olarak algılanır, bu objeler anında resim B’deki biçimlerden ayırt edilir. Bu objeler resim C’de gösterilen perspektif ve elastik şekil bozukluklarına ve resim D’de gösterilen farklı grafik elementlerine rağmen aynı objelermiş gibi algılanırlar. Görmenin bilgisayım teorileri (mesela David Marr’ın teorisi) objelerin nasıl sınıflandırıldığına dair daha başarılı açıklamalara sahiptir.
Ortaya çıkma, cisimleştirme, çoklu sabitlik ve değişmezlik mutlaka ayrılabilen yapılardan ziyade tek bir birleşik mekanizmanın farklı açılardan açıklanmasıdır.
Prägnanz
Türkçesi "özlülük" anlamına gelen prägnanz Almanca kökenli bir terimdir ve Gestalt algısının temel prensibi olan pragnanz kanununa göre bizler deneyimlerimizi düzenli, sistemli, simetrik ve basit bir şekilde düzene koyma eğilimindeyiz. Gestalt psikologları, pragnanz kanunun ayrıntılarını keşfetmeye çalışırlar ve varsayımsal olarak bize duyum yorumlanması hakkında tahmin yürütme imkânı verirler. Bunlar genellikle "Gestalt Kanunları" olarak adlandırılır. Kanunların içeriği:
Gestalt Gruplandırma Yasaları
Gestalt psikolojisinin ana görüşü, aklın dış uyaranları parça parça değil bir bütün olarak anlamasıdır. Bütünler yapısaldır ve sınıflandırma kanunları kullanarak organize edilir. Çeşitli kanunlar bulundukları raporlara bağlı olarak –ama sadelik hatırı için, kanunlar ve ilkeler olarak adlandırılır. Bu yazıda da yasalar (ilkeler, laws) terimi kullanır. Bu yasalar görmenin duyu şekliyle (modelitesiyle) ilgilidir. Ancak bu yasalar işitme, dokunma, tatma ve koklama duyu şekilleri için karşılaştırılabilir yasalardır (Bregman-GP). Görsel Gestalt prensipleri sınıflandırması Max Wertheimer tarafından 1923’te ortaya çıkarılmıştır. Wertheimer, Kohler ve Koffka çoğu sınıflandırma yasasını görsel algı çalışması aracılığıyla 1930’lar ve 40’lar boyunca formüle etmişlerdir.
1) Yakınlık İlkesi: Bu ilkeye göre insanlar çeşitli nesneleri algılarken birbirine yakın olanları grup oluşturarak algılarlar. Örneğin, yandaki resim yakınlık ilkesinin bir gösterimidir. Bu resimde, 72 tane yuvarlak vardır ama biz bir araya gelmiş yuvarlak grupları olarak algılarız. Hatta spesifik biçimde, resmin sol kısmında yer alan 36 adet yuvarlağı bir grup ve resmin sağ kısmında yer alan diğer 36 adet yuvarlağı 12 adetten 3 grup olarak algılarız. Bu ilke günlük hayatta sık sık reklam amblemlerinde, olayın ilişkili yönünü vurgulamak için kullanılır.
2) Benzerlik İlkesi: Bu ilkeye göre eğer parçalar birbirine benziyorsa bizler bu çeşitli parçaları algısal olarak birbirleriyle grupluyoruz. Bu benzerlik; şekil, renk, gölgelendirme ya da bu gibi diğer özelliklerle meydana gelebilir. Örneğin, yandaki resim benzerlik ilkesinin bir gösterimidir ve her biri birbirinden eşit mesafede ayrı olan 36 adet yuvarlak bir kare oluşturur. Bu gösterimde, 18 adet yuvarlak koyu bir biçimde gölgelenmiş ve diğer 18 adet yuvarlak açık bir şekilde gölgelenmiştir. Bizler ise karenin içinde 8 tane yatay sıra algılarız. Yani koyu yuvarlakları bir grup olarak ve açık yuvarlakları bir grup olarak algılarız. Bu algı sıraları benzerlik ilkesinden kaynaklanır.
3) Tamamlama (Kapatma) İlkesi: Bu ilkeye göre nesneler tamamlanmasa bile insanlar bu nesneleri bütün bir şekil, harf, resim gibi algılar. Yani resmin bütünün bazı parçaları olmadığı zaman bizim algımız bu görsel parçaları tamamlar. Araştırmalar gösteriyor ki aklın bir şekli tamamlamasının nedeni şekli duyu aracılığıyla tamamlanmış şekilde algılaması değil, uyaranların etrafındaki düzeni arttırmak içindir. Örneğin, yandaki resim tamamlama ilkesinin bir gösterimidir. Bizler bu resmin sol tarafındaki şekli bir çember ve sağ tarafındaki şekli bir dikdörtgen olarak algılarız. Ama aslında şekillerde boşluklar var. Eğer tamamlama ilkesi olmasaydı şekilleri farklı uzunlukta, yönde ve eğrilikte ayrı sıralar halinde algılardık. Ama tamamlama ilkesi ile bizler bu farklı sıraları bir bütün olarak birleştirip algılayabiliriz.
4) Simetri İlkesi: Bu ilkeye göre akıl nesneleri simetrik olarak ve bir merkez noktası etrafında şekillendirerek algılar. Nesneleri eşit sayıda simetrik olarak bölmek algısal olarak memnuniyet vericidir. Sonuç olarak birbirine bağlı olmayan iki simetrik parça olduğunda akıl algısal olarak uyumlu bir şekil oluşturmak için onları birleştirir. Birleşik simetrik nesne oluşturmak için grup olan nesneler simetrik nesneler arasındaki benzerliği arttırabilir. Örneğin, yandaki resim simetri ilkesinin bir gösterimidir. Bu gösterimde köşeli ve kıvrımlı parantez görmekteyiz. Bizler bu şekli algıladığımızda altı ayrı parantez yerine üç simetrik parantez çifti görme eğilimindeyiz.
5) Ortak Kader İlkesi: Bu ilkeye göre nesneler düzgün bir yörünge şeklinde ilerleyen sıralar olarak algılanır. Araştırmacılar görsel duyu şekilleri (modeliteleri) kullanarak insanların yörünge üzerindeki hareketli unsurlardan oluşan objeyi algılamasını bulmuşlar. Bu ilke aynı hareket eğilimi ve sonuçta aynı yörünge üzerinde olan bir araya gruplanmış nesneleri ifade eder. Örneğin, eğer sıralanmış noktalar varsa ve bu noktaların yarısı yukarıya doğru hareket ederken diğer yarısı aşağı doğru hareket ediyorsa bizler bu noktaları aşağı hareket eden noktalar ve yukarı hareket eden noktalar olarak iki ayrı bütünlük şeklinde algılarız.
6) Devamlılık İlkesi: Devamlılık İlkesi, nesnelerin parçalarının bir grup oluşturuyormuş gibi algılanma eğiliminde olduğunu ve bu sebeple bir nesnenin parçalarının, yan yana konumlandırıldıkları durumda algısal bütünlük yarattıklarını belirtir. İki nesnenin kesişmeleri durumunda, bireyler bu iki nesneyi iki ayrı bölünmemiş nesne şeklinde algılarlar. Uyarıcılar, kesişime rağmen ayrı görünmeyi sürdürürler. Keskin ve net yön değişimleri olan nesneleri grup olarak görüp tek bir nesne olarak algılamaya daha az eğilimliyizdir.
7) İyi Gestalt İlkesi (Prägnanz İlkesi): Eğer bir nesnenin parçaları düzenli, yalın ve sıralı bir örüntü oluşturuyorlarsa grup oluşturuyorlarmış gibi algılanırlar. Bu yasadan çıkarılabilecek şey şudur: Bireyler dünyayı algılarken karmaşık ve yabancı olanı ortadan kaldırırlar ki gerçekliği en yalın haliye gözlemleyebilsinler. Konu dışı uyarıcıları dikkate almamak aklın çevresini anlamlandırmasına yardımcı olur. Algılama sırasında yaratılan bu anlam, zihnin konumsal ilişkilerden üstün tuttuğu evrensel düzen unsurlarının yardımıyladır. İyi Gestalt İlkesi, tüm gestalt teorisinin temeli olan netlik fikrine odaklanır. Bu yasa aynı zamanda Prägnanz İlkesi olarak da adlandırılır. Prägnanz, direkt olarak “özlülük” anlamına gelen Almanca bir kelimedir ve belirginlik, netlik ve düzenlilik anlamlarını taşır.
8) Geçmiş Deneyim İlkesi: Geçmiş Deneyim İlkesi’ne göre bazı koşullarda görsel uyarıcılar geçmiş deneyimlere göre kategorize edilir. Eğer iki nesne mekansal yakınlık içinde veya küçük zaman aralıklarında birlikte gözlemlenmişlerse bu nesnelerin birlikte algılanma ihtimali yüksektir. Örnek olarak, İngilizce dili belirli kurallarla bir araya gelerek kelimeler oluşturan 26 harften oluşur. Eğer bir insan daha önce hiç görmediği İngilizce bir kelimeyi okursa, yan yana gelen “L” ve “I” harflerini Tamamlama İlkesi’ni kullanarak bir araya getirip büyük harfle yazılmış U olarak algılamak yerine, Geçmiş Deneyim İlkesi’ne dayanarak onları iki farklı harf olarak algılar.
Gestalt gruplama ilkeleri son zamanlarda bilimsel değerlendirmenin görsel korteksin kortikal algoritmalar kullanılarak incelenmesi yolu gibi modern yöntemlerine tabii tutulmuştur. Şimdiki Gestalt psikologları, nesnelerin fiziksel görsel temsilleri ve bireyin kendi algısıyla ilgili raporları arasında korelasyonlar gösteren araştırmalarını, görmenin yasaları olarak tanımlıyorlar.
Psikolojide Gestalt yaklaşımları
Gestalt psikologları, problemlere bütünsel olarak yaklaşmayı önemli bulurlar. Max Wertheirmer, düşünmenin iki yolla olduğunu düşünürdü: Üretici ve tekrarlayıcı.
Üretici Düşünme şekli bir problemi içgüdü ile çözmeyle olur. Durumlara ve çevresel etkileşimlere hızlı, içgüdüsel ve planlanmamış karşılıklar verme durumudur.
Tekrarlayıcı Düşünme şeklinde problem çözümü önceki deneyimlere ve bilgi birikimine dayalı gerçekleşir (1945/1959). Bu çok yaygın bir düşünme biçimidir. Örnek olarak, bir insana birkaç bilgi kesiti verildiğinde, bu kişi daha önceki bilgilerini kullanarak incelikli bir şekilde bu parçaların aralarındaki ilişkiyi inceler; amaçlarını, konseptlerini ve bütünlüklerini analiz eder ve bir aydınlanmaya ulaşır (“aha!” anı yaşar”). Bu durumda, anlama, tekrarlayıcı düşünme şeklini kullanarak, isteyerek olur.
Bir başka Gestalt psikoloğu Perkins’e göre içgörü/sezgi üç süreçte gerçekleşir:
1. Düşünmede bilinçdışı sıçrama.
2. Zihinsel işlemlemede hızında artış.
3. Normal akıl yürütmede oluşan kısa devre miktarı.
Gestalt psikolojisine karşıt görüşler şunlardır:
1. “Nothing-Special” görüşü (İçgüdü, sıradan zihin süreçlerinin ürünüdür.)
2. Neo-gestalt görüşü
3. Üç Süreçlilik görüşü
Gestalt psikolojisi, kendisine sadece yüzeysel olarak bağlı olan Fritz Perls’ün gestalt terapisi ile karıştırılmamalıdır. Tam anlamıyla Gestalt psikolojisinden temellenmiş olan Gestalt Teorisel Psikoterapisi, Alman Gestalt psikoloğu ve psikoterapist Hans-Jürgen Walter ve arkadaşları tarafından Almanya, Avusturya ve İsviçre’de geliştirilmiştir. Diğer ülkelerde de, mesela İtalya’da da benzer gelişmeler olmuştur.
Bulanık İzler Teorisi
Bulanık İzler Teorisi, hafıza ve mantık yürütmenin ikili-işlem modeli olup aynı zamanda Gestalt Psikolojisi’nden türemiştir. Bulanık izler teorisi, bilginin iki ayrı izden/yoldan şifrelendiğini varsayar: Özel iz ve öz. Özel iz yoluyla saklanan bilgi hatıraların tam detaylarını içerirken (bir örüntünün parçaları gibi), öz yoluyla saklanan bilgi anlamsal ve kavramsaldır (örüntüyü algılama biçimimiz). Gestalt psikolojisinde görülen etkiler, bilgiyi öz şeklinde depolama yolumuzla alakalı olabilir.
Gestalt ve Tasarım
- Bauhaus logosunun merkez motifi, 1921-22
- Gözdeki Gestalt, dijital montaj, 2011
İnsan-bilgisayar etkileşimindeki kullanım alanları
Gestalt kuralları kullanıcı-arayüz dizaynında (kullanıcının makine ile etkileşimini, kullanıcının amaçlarına başarıyla ulaşması açısından, mümkün olduğu kadar basit ve etkili yapmayı amaçlayan bir dizayn) kullanılır. Örneğin, benzerlik ve yakınlık kuralları radyo butonlarını (seçenek düğmelerini) yerleştirmede rehber olarak kullanılabilir. Ayrıca, Gestalt kuralları bilgisayarları ve yazılımları tasarlamada, insanların daha otomatik ve kolayca anlaşılabilir kullanımlarını sağlamak için de kullanılabilir. Bunun örnekleri, masaüstünün satır ve sütunlardaki kısa yolların tasarım ve düzenini içerebilir. Gestalt psikolojisi aynı zamanda bilgisayarla görme (bilgiyi edinmek, işlemek, analiz etmek, görüntüleri ve gerçek dünyadaki çok boyutlu bilgileri anlamak ve onlardan sayısal ve sembolik bilgiler üretmek için metotlar içeren bir alan) alanında da bilgisayarların, insanların gördüğünü ‘görmesini’ sağlamak için uygulamalara sahiptir.
Kuantum biliş modellemesi
Ana makale:
Gestalt olguları ve kuantum mekanikleri arasındaki benzerlikler, diğerleri arasında, ‘Gestalt prensipleri ve kuantum olgularının benzerlikleri kısa bir hikâye seviyesinde’ diyen ama yine de kullanışlı bir içgörü verebilen kimyager Anton Amann tarafından belirtildi. Fizikçi Elio Conte ve çalışma arkadaşları bilişsel bağlantıların zaman dinamiklerini kuantum mekaniğinden alınan matematiksel araçlarla tarif etmek için bir özet ve matematiksel modeller sundular ve bu bağlamda psikoloji deneylerini tartıştılar. Benzer bir yaklaşım fizikçiler David Bohm, Basil Hiley ve filozof Paavo Pylkkänen tarafından ‘zihin ve madde, ikisi de, ‘iç içe bir sıra’dan meydana gelmiştir’ düşüncesiyle sunuldu. Modeller, değişme özelliği olmayan aritmetikler içerir; böyle modeller iki ölçümün sonuçlarının birinin diğerinden önce göstermesinin, onların uygulanma sırasına bağlı olduğu durumlar – psikolojik süreçlerle ilgili bir özellik, çünkü bilinç düzeyinde bir insana uygulanan bir deneyin o insanın ruh halini değiştirerek sonraki bir deneyin sonuçlarını etkileyebileceği açık ve ortada.
Eleştiri
Bazı bilimsel topluluklar/komitelerde, bilişsel psikoloji ve hesaplamalı sinirbilim gibi, Gestalt’ın algı teorilerinin doğada açıklayıcı değil de, tanımlayıcı olduğu düşüncesiyle eleştiriliyor. Bu sebeple, bazıları tarafından lüzumsuz görülüyor ve bilgilendirici bulunmuyor. Mesela, Bruce, Green & Georgeson; Gestalt teorisinin görsel algı çalışmasına etkisi hakkında şöyle sonuca varmışlardır:
Gestaltçıların fizyolojik teorileri bize bir takım tanımlayıcı fakat algısal süreç modeli olmayan prensipler bırakarak suya düştü/başarısız oldu. Aslında, onların bazı algısal düzen ‘kuralları’ bugün, belirsiz ve yetersiz gibi geliyor. ‘İyi’ veya ‘basit’ bir şekille ne demek isteniyor, mesela?
Kaynakça
- ^ Tuck, Michael (Aug 17, 2010). "Gestalt Principles Applied in Design". Retrieved 2014-12-19.
- ^ David Hothersall: History of Psychology, chapter seven, (2004)
- ^ Heider, F. 1977. Cited in Dewey, R.A. 2007. Psychology: An introduction: Chapter four - The Whole is Other than the Sum of the Parts. Retrieved 4/12/2014.
- ^ Humphrey, G (1924). "The psychology of the gestalt". Journal of Educational Psychology 15 (7): 401–412. doi:10.1037/h0070207
- ^ Bernd Bocian:Fritz Perls in Berlin 1893–1933. Expressionism – Psychonalysis – Judaism, 2010, p. 190, EHP Verlag Andreas Kohlhage, Bergisch Gladbach.
- ^ Joe Wysong/Edward Rosenfeld (eds): An Oral History of Gestalt Therapy, Highland, New York 1982, The Gestalt Journal Press, p. 12.
- ^ Allen R. Barlow, "Gestalt-Antecedent Influence or Historical Accident", The Gestalt Journal, Volume IV, Number 2, (Fall, 1981)
- ^ Mary Henle noted in her presidential address to Division 24 at the meeting of the American Psychological Association (1975): "What Perls has done has been to take a few terms from Gestalt psychology, stretch their meaning beyond recognition, mix them with notions—often unclear and often incompatible —– from the depth psychologies, existentialism, and common sense, and he has called the whole mixture gestalt therapy. His work has no substantive relation to scientific Gestalt psychology. To use his own language, Fritz Perls has done 'his thing'; whatever it is, it is not Gestalt psychology". Gestalt theory. However she restricts herself explicitly to only three of Perls' books from 1969 and 1972, leaving out Perls' earlier work, and Gestalt therapy in general. See Barlow criticizing Henle: Allen R. Barlow: Gestalt Therapy and Gestalt Psychology. Gestalt – Antecedent Influence or Historical Accident, in: The Gestalt Journal, Volume IV, Number 2, Fall, 1981.
- ^ William Ray Woodward, Robert Sonné Cohen – World views and scientific discipline formation: science studies in the German Democratic Republic : papers from a German-American summer institute, 1988
- ^ Lettvin, J.Y., Maturana, H.R., Pitts, W.H., and McCulloch, W.S. (1961). Two Remarks on the Visual System of the Frog. In Sensory Communication edited by Walter Rosenblith, MIT Press and John Wiley and Sons: New York
- ^ Valentin Fedorovich Turchin – The phenomenon of science – a cybernetic approach to human evolution – Columbia University Press, 1977
- ^ "Gestalt Isomorphism". Sharp.bu.edu. Archived from the original on 2012-02-17. Retrieved 2012-04-06.
- ^ a b Sternberg, Robert, Cognitive Psychology Third Edition, © 2003.
- ^ a b c d e Stevenson, Herb. "Emergence: The Gestalt Approach to Change". Unleashing Executive and Orzanizational Potential. Retrieved 7 April 2012.
- ^ a b c d Soegaard, Mads. "Gestalt Principles of form Perception". Interaction Design. Retrieved 8 April 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Mayıs 2016.
- ^ a b c d Todorovic, Dejan. "Gestalt Principles". scholarpedia. Retrieved 5 April 2012.
- ^ 18. Sternberg, Robert, Cognitive Psychology Fourth Edition, Thomas Wadsworth© 2006.
- ^ 19. Langley& associates, 1987; Perkins, 1981; Weisberg, 1986,1995"
- ^ 20. Reyna, Valerie (2012). "A new institutionism: Meaning, memory, and development in Fuzzy-Trace Theory". Judgment and Decision Making 7 (3): 332–359.
- ^ 21. Barghout, Lauren (2014). "Visual Taxometric Approach to Image Segmentation Using Fuzzy-Spatial Taxon Cut Yields Contextually Relevant Regions". Information Processing and Management of Uncertainty in Knowledge-Based Systems: 163–173.
- ^ 22. Soegaard, Mads. "Gestalt principles of form perception". Interaction-design.org. Retrieved 2012-04-06.
- ^ 23. Conte, Elio; Todarello, Orlando; Federici, Antonio; Vitiello, Francesco; Lopane, Michele; Khrennikov, Andrei; Zbilut, Joseph P. (2007). "Some remarks on an experiment suggesting quantum-like behavior of cognitive entities and formulation of an abstract quantum mechanical formalism to describe cognitive entity and its dynamics". Chaos, Solitons & Fractals 31 (5): 1076–1088. arXiv:0710.5092. doi:10.1016/j.chaos.2005.09.061.
- ^ 24. Elio Conte, Orlando Todarello, Antonio Federici, Francesco Vitiello, Michele Lopane, Andrei Khrennikov: A Preliminary Evidence of Quantum Like Behavior in Measurements of Mental States, arXiv:quant-ph/0307201 (submitted 28 July 2003)
- ^ 25. B.J. Hiley: Particles, fields, and observers, Volume I The Origins of Life, Part 1 Origin and Evolution of Life, Section II The Physical and Chemical Basis of Life, pp. 87–106 (PDF 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .)
- ^ 26. Basil J. Hiley, Paavo Pylkkänen: Naturalizing the mind in a quantum framework. In Paavo Pylkkänen and Tere Vadén (eds.): Dimensions of conscious experience, Advances in Consciousness Research, Volume 37, John Benjamins B.V., 2001, , pages 119-144
- ^ 27. Bruce, V., Green, P. & Georgeson, M. (1996). Visual perception: Physiology, psychology and ecology (3rd ed.). LEA. p. 110.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Gestalt psikolojisi Gestalt psikolojisi seklinde okunur veya gestaltizm Almanca da sekil ve form anlamlarina gelmektedir bilissel surecler icerisinde ozellikle algi ve algisal orgutlenme konularinda yogunlasmis psikoloji teorisidir Yirminci yuzyilin ilk yarisinda Almanya da ortaya cikmistir Gestalt psikolojisi kaotik gorunen bir dunyada anlamli bir algiya sahip olmamizin temelde hangi kanunlara dayandigini anlamaya calisir Gestalt psikolojisinin ana prensibi zihnin kendi kendisini algiladigi seylerde bir butun gormeye organize etmesidir Bu prensip su dusunce uzerine kuruludur Insan zihni algi sistemi gercekligin kendisinin onu olusturan parcalardan bagimsiz bir butunluge sahip oldugu algisini olusturur Gestalt psikologu Kurt Koffka nin bu konudaki unlu soylemi su sekildedir Butun kendisini olusturan parcalarin bir araya gelmesinden farkli bir seydir Ancak ceviri su sekilde yayilmistir Butun kendisini olusturan parcalarin bir araya gelmesinden daha fazlasidir Bu ceviri hatasi nedeniyle gestalt psikolojisi yanlis anlasilmis ve sistem teorisine yanlis uygulanmistir Koffka ise bu yeni ceviriden hoslanmamis cevirisini kullanan ogrencilerine israrla hatali kelime kullanimini duzelttirmistir Bu prensip bir toplama islemi degildir demistir Butun bagimsiz bir varolusa sahiptir Gestalt psikologlari algi konusunda bircok uyaranin karisik baglantilari sonucu insan algisinin urun cikardigini one surmuslerdir Uyaran sonuc iliskisine odaklanan davraniscilarin aksine Gestalt psikologlari bilissel surecin organizasyonununu anlamaya calismislardir Carlson and Heth 2010 Gestalt etkisi beynimizin ozellikle basit ve baglantisiz ogeleri cizgiler noktalar egriler gorsel olarak bir araya getirerek tanidik ve butun figurler cikarma kabiliyetine denir Psikolojide Gestaltizm siklikla yapisalciliga Structuralism karsit olarak gorulur Gestalt teorisi butunun parcalanarak icinde ogelerin bulunmasina da izin verir KokeniGestalt konsepti felsefe ve psikoloji alanlarinda ilk kez 1890 da Christian von Ehrenfels the School of Brento nun bir uyesi tarafindan getirildi Bu fikrin kokleri David Hume Johann Wolfgang Wolfgang von Goethe Immanuel Kant David Hartley ve Ernst Mach gibi kisilerin teorilerinden alinmistir Max Wertheimer in yaptigi essiz katilim ise Christian von Ehrenfels in dusundugunun aksine Gestalt teorisine gore algisal olarak oncul analizin bir butunun parcalarini algilamak oldugu konusunda israrci olmasidir Hem von Ehrenfels hem de Edmund Husserl gestalt konseptini ifade ederken Mach in Beitrage zur Analyse der Empfindungen Contributions to the Analysis of Sensations 1886 eserinden ilham almislardir 20 yuzyilin baslarinda Kurt Koffka Max Wertheimer ve Wolfgang Kohler Carl Stumpf in ogrencisi gibi teorisyenler sunu fark ettiler ki bir ortamdaki objeler kendisinin tum parcalarinin yani sira ortamin kendisiyle iliskili ve butun olarak algilanirlar Bu butunsel yaklasim obje algisinin ilkel zihinsel yasalarindan cikan prensiplerini aciklamaya calisir Bu algi o ana mekana ve objenin o anda nasil gorundugune dayanir Gorsel arka plan ve figur olmak uzere ayrilabilir Soru ise su Ilk bakista neyi algilariz figuru mu arka fonu mu Bu algi yasasi farkli formlar alabilir Gestalt teorisi sadece tanimsal olmakla elestiriliyor olsa da kendisinden sonra gelen davranis dusunce sorun cozme psikopatoloji desen ve obje algisi arastirmalari icin bir temel olmustur Gestalt Terapisi Gestalt teorisinin kuruculari olan Fritz ve Laura Perls Gestalt prensiplerini organizmanin isleyisine uygun hale getiren norolog Kurt Goldstein ile birlikte calismislardir Laura Perls Fritz Perls ile birlikte Gestalt terapisini gelistirmeye baslamadan once psikoanalist olmus ondan da once Gestalt psikologu olmustur Gestalt psikolojisinin Gestalt terapisini ne boyutta etkilemis oldugu tartisilmaktadir Fakat hicbir durumda birebir ayni olduklari soylenemez Laura Perls terapinin isminde Gestalt kullanilmamasini tercih etmistir cunku Gestalt psikologlarinin buna itiraz edeceklerini dusunmustur Ote yandan Fritz ve Laura Perls acikca Goldstein in calismalarinin bir kismini benimsemislerdir Sonuc olarak tarihsel baglantisi ve ilham almis olma durumu herkesce taniniyor olsa da cogu Gestalt psikologu Gestalt terapisinin Gestalt psikolojisinin bir formu olmadigini vurgular Kuramsal Cerceve ve MetodolojiGestalt okulu psikolojik arastirmalara yaklasimi yeniden tanimlamak icin girisimlerde bulunan bir dizi teorik kuramsal ve metodolojik yontembilimsel ilkeler uzerinde calisti Bu 20 Yuzyilin basinda gelistirilen geleneksel bilimsel metodolojiye dayali olan ve calisma konusunu onun karisikligini azaltma amaciyla ayri ayri analiz edilebilecek bir dizi parcalara ayiran arastirmalara terstir Teorik kuramsal ilkeler sunlardir Butunluk Butunsellik Ilkesi Bilissel deneyimler global kuresel olarak dusunulmelidir bireylerin tum fiziksel ve zihinsel yanlarini ayni anda hesaba katarak cunku zihnin dogasi her bir bilesenin dinamik iliskiler sisteminin bir parcasi olarak dusunulmesini gerektirir Ruhsal Fiziksel Esyapililik Ilkesi Bilissel bilincli deneyimler ile serebral beyinsel aktiviteler arasinda bir iliski vardir Yukaridaki ilkelere dayanarak su metodolojik yontembilimsel ilkeler tanimlanmistir Deneysel Analiz Olgusu Butunluk ilkesiyle iliskili olarak her psikolojik arastirma bu olguyu bir baslangic noktasi olarak almali ve yalnizca duyumsal ozelliklere odaklanmamali Biyotik Canlilara Ozgu Deney Gestalt okulu klasik laboratuvar deneylerine karsi olan ve onlarla keskince agir bicimde catisan reel gercek deneyler yapmaya olan ihtiyaci belirlemistir Bu dogal ortamdaki gercek durumlarda gelisen ve daha yuksek bir uygunlukla bir canli icin habituel her zamanki gibi olani yeniden uretmeyi mumkun hale getiren deneyimi deneylemeyi gosterdi Sibernetikten ve Norolojiden Destek1940 larda ve 1950 lerde noroloji bilimi laboratuvar calismalari ve kurbagalarin gozlerinin mekanizmasindaki sibernetik calismalar gestalt algisinin oylesine gormek ten daha temel ve ilkel olabilecegini gosterdi Kurbagalar karada gorme duyusunu kullanarak avlanir Kurbagalar resmin parcalarinin merkezde toplanmasini saglayan ve gozun en buyuk gorus keskinliginin oldugu bir parcasi olan foveaya sahip degillerdir Foveaya sahip olmadiklarini dusundugumuzde kurbagalarin gormedigi sonucunu cikarabiliriz veya cevrelerindeki hareketsiz kisimlarindaki detaylarla ilgilenmediklerini sonucuna varabiliriz Yani bir kurbaganin cevresi hareketsiz besinlerle cevrili olsa acliktan olur Kurbaga hangi yiyecegi sececegine nesnenin sekline ve hareketine bakarak karar verir Eger bir bocek ya da solucan boyutunda ve onlar gibi hareket eden bir nesneyi kurbaganin gorus alanina yerlestirirsek onu yakalamak icin ziplayacaktir Bir kurbaga sadece sarkik bir etle degil ayni zamanda hareket eden herhangi bir nesneyle de kolayca kandirilabilir Kurbaga gorus alaninda olan hareketli nesneleri gorur ve diger nesneler onun dikkatini dagitmaz Sibernetist Valentin Turchin cogunlukla hayal ettigimiz imgelerde gorulen gestaltlarin duragan goruntuler oldugunu ve tam olarak kurbaga retinasinin tepki verdigi hareket eden objeler olduguna isaret eder Insan icin gorsel algiyla ilgili en kucuk duzey kavramlar muhtemelen kurbaganin kavramlarindan cok az farklidir Her halukarda memelilerdeki ve insanlardaki retinanin yapisi iki yasamli canlilarin yapisiyla aynidir Retinadaki goruntu sabitlestiren alginin bozulmasi olayi hiyerarsinin sonraki duzeylerinin kavramlari hakkinda bize fikir verir Bu olay gercekten cok ilginctir Bir insan hareketsiz bir objeye bakarsa bu objeyi gozleriyle sabitler goz yuvarlagi tamamiyla hareketsiz kalmaz kucuk istemsiz hareketler yapar Bunun sonucunda retinadaki nesnenin goruntusu surekli maksimum hassasiyet noktasina geriye dogru atlayan ve savrulan hareket halindedir Goruntu bu noktanin yakin cevresinde bekler OzelliklerGestalt sisteminin dort anahtar prensibi vardir ortaya cikis cisimlestirme coklu stabilite degismezlik Ortaya Cikis Bu prensip kopek resmiyle aciklanir Bu resimde bir Dalmacya kopegi tepesinde sarkan agacin golgesinde yeri koklamaktadir Ilk basta kopek bedeninin parcalari ayak kulak burun vb tanimlanarak fark edilmez Buna karsilik kopek bir butun olarak gorunur birdenbire Kimse resme bakip kopegin parcalarindan yola cikarak kopek gordugunu soylemez Kopegi bir butun olarak birdenbire gorur Gestalt teorisinin kopegin algisinin nasil olustuguna dair bir aciklamasi yoktur Cisimlestirme Cisimlestirme Cisimlestirme alginin yapici ve uretken yonudur Bu yonu deneyimledigimiz algilarin duyusal durtulere dayanan bilgiden daha net uzaysal bilgileri icermesiyle aciklanabilir Ornegin resim A da bir ucgen olmamasina ragmen ucgen algilariz Resim B ve D de gozlerimiz farkli sekilleri tek bir sekle aitmis gibi tanir Resim C de gercekte boyle bir sey cizilmemesine ragmen gozlerimiz uc boyutlu butun bir sekil gorur Cisimlestirme gorsel sistemlerle gercek kenar olarak islenen yanilsamali kenarlar arastirmasindaki gelismelerle aciklanir Coklu Stabilite Coklu Stabilite Coklu stabilite veya coklu stabilite algisi dengesiz bir sekilde belirsiz algisal deneyimlerin 2 3 alternatif yorum arasinda gidip gelme egilimidir Bunun orneklerini yandaki resimlerde gosterilen Necker kubu ve Rubin figuru Vazo illuzyonunda gorebiliriz Diger ornekler de ucayakli blivet ve M C Escher in cizimleri ve kayanyazi isiklarinin bir yonden aniden diger yone ilerlemesi gorunumudur Gestalt coklu stabilitenin nasil olustugunu da aciklamaz Degismezlik Degismezlik Degismezlik basit geometrik sekillerin donme oteleme ve olceginden bunun yani sira bir suru cesitlilikten mesela esnek sekil bozulmasi farkli isiklandirmalar ve farkli parca ozelliklerinden bagimsiz olarak algilanmasidir Ornegin resim A daki objeler ilk goruldugu andan itibaren ayni basit sekiller olarak algilanir bu objeler aninda resim B deki bicimlerden ayirt edilir Bu objeler resim C de gosterilen perspektif ve elastik sekil bozukluklarina ve resim D de gosterilen farkli grafik elementlerine ragmen ayni objelermis gibi algilanirlar Gormenin bilgisayim teorileri mesela David Marr in teorisi objelerin nasil siniflandirildigina dair daha basarili aciklamalara sahiptir Ortaya cikma cisimlestirme coklu sabitlik ve degismezlik mutlaka ayrilabilen yapilardan ziyade tek bir birlesik mekanizmanin farkli acilardan aciklanmasidir PragnanzTurkcesi ozluluk anlamina gelen pragnanz Almanca kokenli bir terimdir ve Gestalt algisinin temel prensibi olan pragnanz kanununa gore bizler deneyimlerimizi duzenli sistemli simetrik ve basit bir sekilde duzene koyma egilimindeyiz Gestalt psikologlari pragnanz kanunun ayrintilarini kesfetmeye calisirlar ve varsayimsal olarak bize duyum yorumlanmasi hakkinda tahmin yurutme imkani verirler Bunlar genellikle Gestalt Kanunlari olarak adlandirilir Kanunlarin icerigi Gestalt Gruplandirma Yasalari Yakinlik IlkesiBenzerlik Ilkesi Gestalt psikolojisinin ana gorusu aklin dis uyaranlari parca parca degil bir butun olarak anlamasidir Butunler yapisaldir ve siniflandirma kanunlari kullanarak organize edilir Cesitli kanunlar bulunduklari raporlara bagli olarak ama sadelik hatiri icin kanunlar ve ilkeler olarak adlandirilir Bu yazida da yasalar ilkeler laws terimi kullanir Bu yasalar gormenin duyu sekliyle modelitesiyle ilgilidir Ancak bu yasalar isitme dokunma tatma ve koklama duyu sekilleri icin karsilastirilabilir yasalardir Bregman GP Gorsel Gestalt prensipleri siniflandirmasi Max Wertheimer tarafindan 1923 te ortaya cikarilmistir Wertheimer Kohler ve Koffka cogu siniflandirma yasasini gorsel algi calismasi araciligiyla 1930 lar ve 40 lar boyunca formule etmislerdir 1 Yakinlik Ilkesi Bu ilkeye gore insanlar cesitli nesneleri algilarken birbirine yakin olanlari grup olusturarak algilarlar Ornegin yandaki resim yakinlik ilkesinin bir gosterimidir Bu resimde 72 tane yuvarlak vardir ama biz bir araya gelmis yuvarlak gruplari olarak algilariz Hatta spesifik bicimde resmin sol kisminda yer alan 36 adet yuvarlagi bir grup ve resmin sag kisminda yer alan diger 36 adet yuvarlagi 12 adetten 3 grup olarak algilariz Bu ilke gunluk hayatta sik sik reklam amblemlerinde olayin iliskili yonunu vurgulamak icin kullanilir 2 Benzerlik Ilkesi Bu ilkeye gore eger parcalar birbirine benziyorsa bizler bu cesitli parcalari algisal olarak birbirleriyle grupluyoruz Bu benzerlik sekil renk golgelendirme ya da bu gibi diger ozelliklerle meydana gelebilir Ornegin yandaki resim benzerlik ilkesinin bir gosterimidir ve her biri birbirinden esit mesafede ayri olan 36 adet yuvarlak bir kare olusturur Bu gosterimde 18 adet yuvarlak koyu bir bicimde golgelenmis ve diger 18 adet yuvarlak acik bir sekilde golgelenmistir Bizler ise karenin icinde 8 tane yatay sira algilariz Yani koyu yuvarlaklari bir grup olarak ve acik yuvarlaklari bir grup olarak algilariz Bu algi siralari benzerlik ilkesinden kaynaklanir Tamamlama Kapatma Ilkesi 3 Tamamlama Kapatma Ilkesi Bu ilkeye gore nesneler tamamlanmasa bile insanlar bu nesneleri butun bir sekil harf resim gibi algilar Yani resmin butunun bazi parcalari olmadigi zaman bizim algimiz bu gorsel parcalari tamamlar Arastirmalar gosteriyor ki aklin bir sekli tamamlamasinin nedeni sekli duyu araciligiyla tamamlanmis sekilde algilamasi degil uyaranlarin etrafindaki duzeni arttirmak icindir Ornegin yandaki resim tamamlama ilkesinin bir gosterimidir Bizler bu resmin sol tarafindaki sekli bir cember ve sag tarafindaki sekli bir dikdortgen olarak algilariz Ama aslinda sekillerde bosluklar var Eger tamamlama ilkesi olmasaydi sekilleri farkli uzunlukta yonde ve egrilikte ayri siralar halinde algilardik Ama tamamlama ilkesi ile bizler bu farkli siralari bir butun olarak birlestirip algilayabiliriz Simetri Ilkesi 4 Simetri Ilkesi Bu ilkeye gore akil nesneleri simetrik olarak ve bir merkez noktasi etrafinda sekillendirerek algilar Nesneleri esit sayida simetrik olarak bolmek algisal olarak memnuniyet vericidir Sonuc olarak birbirine bagli olmayan iki simetrik parca oldugunda akil algisal olarak uyumlu bir sekil olusturmak icin onlari birlestirir Birlesik simetrik nesne olusturmak icin grup olan nesneler simetrik nesneler arasindaki benzerligi arttirabilir Ornegin yandaki resim simetri ilkesinin bir gosterimidir Bu gosterimde koseli ve kivrimli parantez gormekteyiz Bizler bu sekli algiladigimizda alti ayri parantez yerine uc simetrik parantez cifti gorme egilimindeyiz 5 Ortak Kader Ilkesi Bu ilkeye gore nesneler duzgun bir yorunge seklinde ilerleyen siralar olarak algilanir Arastirmacilar gorsel duyu sekilleri modeliteleri kullanarak insanlarin yorunge uzerindeki hareketli unsurlardan olusan objeyi algilamasini bulmuslar Bu ilke ayni hareket egilimi ve sonucta ayni yorunge uzerinde olan bir araya gruplanmis nesneleri ifade eder Ornegin eger siralanmis noktalar varsa ve bu noktalarin yarisi yukariya dogru hareket ederken diger yarisi asagi dogru hareket ediyorsa bizler bu noktalari asagi hareket eden noktalar ve yukari hareket eden noktalar olarak iki ayri butunluk seklinde algilariz 6 Devamlilik Ilkesi Devamlilik Ilkesi nesnelerin parcalarinin bir grup olusturuyormus gibi algilanma egiliminde oldugunu ve bu sebeple bir nesnenin parcalarinin yan yana konumlandirildiklari durumda algisal butunluk yarattiklarini belirtir Iki nesnenin kesismeleri durumunda bireyler bu iki nesneyi iki ayri bolunmemis nesne seklinde algilarlar Uyaricilar kesisime ragmen ayri gorunmeyi surdururler Keskin ve net yon degisimleri olan nesneleri grup olarak gorup tek bir nesne olarak algilamaya daha az egilimliyizdir 7 Iyi Gestalt Ilkesi Pragnanz Ilkesi Eger bir nesnenin parcalari duzenli yalin ve sirali bir oruntu olusturuyorlarsa grup olusturuyorlarmis gibi algilanirlar Bu yasadan cikarilabilecek sey sudur Bireyler dunyayi algilarken karmasik ve yabanci olani ortadan kaldirirlar ki gercekligi en yalin haliye gozlemleyebilsinler Konu disi uyaricilari dikkate almamak aklin cevresini anlamlandirmasina yardimci olur Algilama sirasinda yaratilan bu anlam zihnin konumsal iliskilerden ustun tuttugu evrensel duzen unsurlarinin yardimiyladir Iyi Gestalt Ilkesi tum gestalt teorisinin temeli olan netlik fikrine odaklanir Bu yasa ayni zamanda Pragnanz Ilkesi olarak da adlandirilir Pragnanz direkt olarak ozluluk anlamina gelen Almanca bir kelimedir ve belirginlik netlik ve duzenlilik anlamlarini tasir 8 Gecmis Deneyim Ilkesi Gecmis Deneyim Ilkesi ne gore bazi kosullarda gorsel uyaricilar gecmis deneyimlere gore kategorize edilir Eger iki nesne mekansal yakinlik icinde veya kucuk zaman araliklarinda birlikte gozlemlenmislerse bu nesnelerin birlikte algilanma ihtimali yuksektir Ornek olarak Ingilizce dili belirli kurallarla bir araya gelerek kelimeler olusturan 26 harften olusur Eger bir insan daha once hic gormedigi Ingilizce bir kelimeyi okursa yan yana gelen L ve I harflerini Tamamlama Ilkesi ni kullanarak bir araya getirip buyuk harfle yazilmis U olarak algilamak yerine Gecmis Deneyim Ilkesi ne dayanarak onlari iki farkli harf olarak algilar Gestalt gruplama ilkeleri son zamanlarda bilimsel degerlendirmenin gorsel korteksin kortikal algoritmalar kullanilarak incelenmesi yolu gibi modern yontemlerine tabii tutulmustur Simdiki Gestalt psikologlari nesnelerin fiziksel gorsel temsilleri ve bireyin kendi algisiyla ilgili raporlari arasinda korelasyonlar gosteren arastirmalarini gormenin yasalari olarak tanimliyorlar Psikolojide Gestalt yaklasimlariGestalt psikologlari problemlere butunsel olarak yaklasmayi onemli bulurlar Max Wertheirmer dusunmenin iki yolla oldugunu dusunurdu Uretici ve tekrarlayici Uretici Dusunme sekli bir problemi icgudu ile cozmeyle olur Durumlara ve cevresel etkilesimlere hizli icgudusel ve planlanmamis karsiliklar verme durumudur Tekrarlayici Dusunme seklinde problem cozumu onceki deneyimlere ve bilgi birikimine dayali gerceklesir 1945 1959 Bu cok yaygin bir dusunme bicimidir Ornek olarak bir insana birkac bilgi kesiti verildiginde bu kisi daha onceki bilgilerini kullanarak incelikli bir sekilde bu parcalarin aralarindaki iliskiyi inceler amaclarini konseptlerini ve butunluklerini analiz eder ve bir aydinlanmaya ulasir aha ani yasar Bu durumda anlama tekrarlayici dusunme seklini kullanarak isteyerek olur Bir baska Gestalt psikologu Perkins e gore icgoru sezgi uc surecte gerceklesir 1 Dusunmede bilincdisi sicrama 2 Zihinsel islemlemede hizinda artis 3 Normal akil yurutmede olusan kisa devre miktari Gestalt psikolojisine karsit gorusler sunlardir 1 Nothing Special gorusu Icgudu siradan zihin sureclerinin urunudur 2 Neo gestalt gorusu 3 Uc Sureclilik gorusu Gestalt psikolojisi kendisine sadece yuzeysel olarak bagli olan Fritz Perls un gestalt terapisi ile karistirilmamalidir Tam anlamiyla Gestalt psikolojisinden temellenmis olan Gestalt Teorisel Psikoterapisi Alman Gestalt psikologu ve psikoterapist Hans Jurgen Walter ve arkadaslari tarafindan Almanya Avusturya ve Isvicre de gelistirilmistir Diger ulkelerde de mesela Italya da da benzer gelismeler olmustur Bulanik Izler Teorisi Bulanik Izler Teorisi hafiza ve mantik yurutmenin ikili islem modeli olup ayni zamanda Gestalt Psikolojisi nden turemistir Bulanik izler teorisi bilginin iki ayri izden yoldan sifrelendigini varsayar Ozel iz ve oz Ozel iz yoluyla saklanan bilgi hatiralarin tam detaylarini icerirken bir oruntunun parcalari gibi oz yoluyla saklanan bilgi anlamsal ve kavramsaldir oruntuyu algilama bicimimiz Gestalt psikolojisinde gorulen etkiler bilgiyi oz seklinde depolama yolumuzla alakali olabilir Gestalt ve TasarimGestalt Ilkeleri ni gosteren derleme grafik tasarim Gestalt Egitim Programi 2011 Bauhaus logosunun merkez motifi 1921 22 Gozdeki Gestalt dijital montaj 2011Insan bilgisayar etkilesimindeki kullanim alanlariGestalt kurallari kullanici arayuz dizayninda kullanicinin makine ile etkilesimini kullanicinin amaclarina basariyla ulasmasi acisindan mumkun oldugu kadar basit ve etkili yapmayi amaclayan bir dizayn kullanilir Ornegin benzerlik ve yakinlik kurallari radyo butonlarini secenek dugmelerini yerlestirmede rehber olarak kullanilabilir Ayrica Gestalt kurallari bilgisayarlari ve yazilimlari tasarlamada insanlarin daha otomatik ve kolayca anlasilabilir kullanimlarini saglamak icin de kullanilabilir Bunun ornekleri masaustunun satir ve sutunlardaki kisa yollarin tasarim ve duzenini icerebilir Gestalt psikolojisi ayni zamanda bilgisayarla gorme bilgiyi edinmek islemek analiz etmek goruntuleri ve gercek dunyadaki cok boyutlu bilgileri anlamak ve onlardan sayisal ve sembolik bilgiler uretmek icin metotlar iceren bir alan alaninda da bilgisayarlarin insanlarin gordugunu gormesini saglamak icin uygulamalara sahiptir Kuantum bilis modellemesiAna makale Gestalt olgulari ve kuantum mekanikleri arasindaki benzerlikler digerleri arasinda Gestalt prensipleri ve kuantum olgularinin benzerlikleri kisa bir hikaye seviyesinde diyen ama yine de kullanisli bir icgoru verebilen kimyager Anton Amann tarafindan belirtildi Fizikci Elio Conte ve calisma arkadaslari bilissel baglantilarin zaman dinamiklerini kuantum mekaniginden alinan matematiksel araclarla tarif etmek icin bir ozet ve matematiksel modeller sundular ve bu baglamda psikoloji deneylerini tartistilar Benzer bir yaklasim fizikciler David Bohm Basil Hiley ve filozof Paavo Pylkkanen tarafindan zihin ve madde ikisi de ic ice bir sira dan meydana gelmistir dusuncesiyle sunuldu Modeller degisme ozelligi olmayan aritmetikler icerir boyle modeller iki olcumun sonuclarinin birinin digerinden once gostermesinin onlarin uygulanma sirasina bagli oldugu durumlar psikolojik sureclerle ilgili bir ozellik cunku bilinc duzeyinde bir insana uygulanan bir deneyin o insanin ruh halini degistirerek sonraki bir deneyin sonuclarini etkileyebilecegi acik ve ortada ElestiriBazi bilimsel topluluklar komitelerde bilissel psikoloji ve hesaplamali sinirbilim gibi Gestalt in algi teorilerinin dogada aciklayici degil de tanimlayici oldugu dusuncesiyle elestiriliyor Bu sebeple bazilari tarafindan luzumsuz goruluyor ve bilgilendirici bulunmuyor Mesela Bruce Green amp Georgeson Gestalt teorisinin gorsel algi calismasina etkisi hakkinda soyle sonuca varmislardir Gestaltcilarin fizyolojik teorileri bize bir takim tanimlayici fakat algisal surec modeli olmayan prensipler birakarak suya dustu basarisiz oldu Aslinda onlarin bazi algisal duzen kurallari bugun belirsiz ve yetersiz gibi geliyor Iyi veya basit bir sekille ne demek isteniyor mesela Kaynakca Tuck Michael Aug 17 2010 Gestalt Principles Applied in Design Retrieved 2014 12 19 David Hothersall History of Psychology chapter seven 2004 Heider F 1977 Cited in Dewey R A 2007 Psychology An introduction Chapter four The Whole is Other than the Sum of the Parts Retrieved 4 12 2014 Humphrey G 1924 The psychology of the gestalt Journal of Educational Psychology 15 7 401 412 doi 10 1037 h0070207 Bernd Bocian Fritz Perls in Berlin 1893 1933 Expressionism Psychonalysis Judaism 2010 p 190 EHP Verlag Andreas Kohlhage Bergisch Gladbach Joe Wysong Edward Rosenfeld eds An Oral History of Gestalt Therapy Highland New York 1982 The Gestalt Journal Press p 12 Allen R Barlow Gestalt Antecedent Influence or Historical Accident The Gestalt Journal Volume IV Number 2 Fall 1981 Mary Henle noted in her presidential address to Division 24 at the meeting of the American Psychological Association 1975 What Perls has done has been to take a few terms from Gestalt psychology stretch their meaning beyond recognition mix them with notions often unclear and often incompatible from the depth psychologies existentialism and common sense and he has called the whole mixture gestalt therapy His work has no substantive relation to scientific Gestalt psychology To use his own language Fritz Perls has done his thing whatever it is it is not Gestalt psychology Gestalt theory However she restricts herself explicitly to only three of Perls books from 1969 and 1972 leaving out Perls earlier work and Gestalt therapy in general See Barlow criticizing Henle Allen R Barlow Gestalt Therapy and Gestalt Psychology Gestalt Antecedent Influence or Historical Accident in The Gestalt Journal Volume IV Number 2 Fall 1981 William Ray Woodward Robert Sonne Cohen World views and scientific discipline formation science studies in the German Democratic Republic papers from a German American summer institute 1988 Lettvin J Y Maturana H R Pitts W H and McCulloch W S 1961 Two Remarks on the Visual System of the Frog In Sensory Communication edited by Walter Rosenblith MIT Press and John Wiley and Sons New York Valentin Fedorovich Turchin The phenomenon of science a cybernetic approach to human evolution Columbia University Press 1977 Gestalt Isomorphism Sharp bu edu Archived from the original on 2012 02 17 Retrieved 2012 04 06 a b Sternberg Robert Cognitive Psychology Third Edition c 2003 a b c d e Stevenson Herb Emergence The Gestalt Approach to Change Unleashing Executive and Orzanizational Potential Retrieved 7 April 2012 a b c d Soegaard Mads Gestalt Principles of form Perception Interaction Design Retrieved 8 April 2012 Arsivlenmis kopya 24 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Mayis 2016 a b c d Todorovic Dejan Gestalt Principles scholarpedia Retrieved 5 April 2012 18 Sternberg Robert Cognitive Psychology Fourth Edition Thomas Wadsworth c 2006 19 Langley amp associates 1987 Perkins 1981 Weisberg 1986 1995 20 Reyna Valerie 2012 A new institutionism Meaning memory and development in Fuzzy Trace Theory Judgment and Decision Making 7 3 332 359 21 Barghout Lauren 2014 Visual Taxometric Approach to Image Segmentation Using Fuzzy Spatial Taxon Cut Yields Contextually Relevant Regions Information Processing and Management of Uncertainty in Knowledge Based Systems 163 173 22 Soegaard Mads Gestalt principles of form perception Interaction design org Retrieved 2012 04 06 23 Conte Elio Todarello Orlando Federici Antonio Vitiello Francesco Lopane Michele Khrennikov Andrei Zbilut Joseph P 2007 Some remarks on an experiment suggesting quantum like behavior of cognitive entities and formulation of an abstract quantum mechanical formalism to describe cognitive entity and its dynamics Chaos Solitons amp Fractals 31 5 1076 1088 arXiv 0710 5092 doi 10 1016 j chaos 2005 09 061 24 Elio Conte Orlando Todarello Antonio Federici Francesco Vitiello Michele Lopane Andrei Khrennikov A Preliminary Evidence of Quantum Like Behavior in Measurements of Mental States arXiv quant ph 0307201 submitted 28 July 2003 25 B J Hiley Particles fields and observers Volume I The Origins of Life Part 1 Origin and Evolution of Life Section II The Physical and Chemical Basis of Life pp 87 106 PDF 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde 26 Basil J Hiley Paavo Pylkkanen Naturalizing the mind in a quantum framework In Paavo Pylkkanen and Tere Vaden eds Dimensions of conscious experience Advances in Consciousness Research Volume 37 John Benjamins B V 2001 ISBN 90 272 5157 6 pages 119 144 27 Bruce V Green P amp Georgeson M 1996 Visual perception Physiology psychology and ecology 3rd ed LEA p 110