İkinci Mithridatis Savaşı (MÖ 83-81) Pontus ile Roma Cumhuriyeti arasında yapılan üç savaştan biridir. Bu savaş Pontus Kralı VI. Mithridates ile Romalı general Lucius Licinius Murena arasında yapılmıştır.
İkinci Mithridates Savaşı | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Mithridatis Savaşları | |||||||
Pontus Kralı VI. Mithridates'in büstü | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Roma Cumhuriyeti | Pontus Krallığı | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
VI. Mithridates Kapadokyalı Gordius |
Savaş öncesi
Pontos Kralı VI. Mithridates, I. Mithridates-Roma Savaşı’nı sonlandıran Dardanos Antlaşması’na sadık kalmayarak Kapadokya Krallığı’nın topraklarından tam olarak çekilmemiştir. Hatta daha da ileri giderek Kapadokya’ya ordusunu bırakarak onlara halka baskı yapmaları hususunda emir vermiştir. Kapadokya, I. Mithridates-Roma Savaşı’nda işgale uğramamış; ancak, Pontos tehlikesi karşısında sürekli olarak gerek başkent Mazaka’da gerekse sınır boylarında güvenliği artırarak, olası bir savaş durumu karşısında tedbirini almıştır. Ayrıca Pontos kralının emri üzerine halka zulüm yapan komutanlar, şiddet içerikli politikalarını iyice artırmışlardır. Kapadokya’da bu gelişmeler yaşanırken, Sulla’nın vali olarak görevlendirdiği Murena, Anadolu’da ilk iş olarak görevine savaş esnasında Roma’ya muhalif olan kentleri cezalandırmakla başlamıştır. Devamında savaşın yaratmış olduğu ortamdan faydalanarak büyüyen ve Anadolu kıyılarını yağmalayan korsanlarla mücadeleye koyulmuştur. Bu nedenle Murena korsanların ilerleyen zamanda başta Anadolu kentleri olmak üzere Roma’nın ayağına bağ olacağını fark etmiş; bu nedenle derhal önlem almaya başlamıştır. Strabon, yukarıda da bahsedildiği üzere, Roma’ya sıkıntı yaşatacak korsanlar ile ilgili olarak şöyle bir açıklama yapmaktadır; Kilikia’da korsanlar sayıca fazladır ve Kilikia, korsanların anavatanıdır.
Murena, bu sıkıntılarla meşgul olurken Pontos kralı VI. Mithridates sinsice Kapadokya’yı ele geçirerek, Küçük Asya’ya hakim olmanın planlarını yapmaktaydı. Çünkü kral, Dardanos Antlaşması ile Kapadokya’nın elinden alınmasını içine sindirememiştir. Dahası komutanı Arkhelaos’un Sulla ile Hellas’ta yaptığı görüşmelerde taviz verdiğini ve Pontos’un çıkarlarını iyi savunamadığını; hatta ihanet içinde olduğunu bile düşünmüştür. Çok geçmeden VI. Mithridates’in kendi hakkında düşündüklerini fark eden Arkhelaos soluğu Murena’nın yanında almış ve VI. Mithridates’in savaş hazırlığı içinde olduğunu söylemiştir. Gafil avlanmak istemeyen Murena, aynen Manius Aquilius’un I. Mithridates-Roma Savaşı’na başlamadan önce yaptığı gibi, Roma Senatosu’nun kararını beklemeden kendi aldığı karar doğrultusunda hareket ederek M. Ö. 83 yılında ordusuyla birlikte Kapadokya üzerinden Pontos topraklarına girmiş; Komana (Gümenek) kentini ve buranın zengin tapınağını yağmalamıştır.
Pontos kralı VI. Mithridates, I. Mithridates-Roma Savaşı’nda olduğu gibi sakinliğinden ve soğukkanlılığından ödün vermeyerek; bir elçi grubu oluşturup Murena’ya göndermiştir. Murena ile görüşen heyet, Roma’nın dostu sayılan bir devletin haklarına saygılı olunması gerektiğini ve bu saldırının Dardanos Antlaşması’na aykırı olduğunu hatırlatmıştır. Murena ise, buna karşılık böyle bir antlaşmanın var olmadığını söylemiştir Esasen Murena’nın bu tepkisi yaşanacakların habercisiydi; ancak, tedbiri elden bırakmayan VI. Mithridates Roma Senatusu’na bir kez daha elçi göndermiştir. Bu esnada Murena, Küçük Asya’daki Pontos karşıtı eylemlerine devam ederek kutsal alanları dahi ayırmaksızın Pontos topraklarını yağmalamaya başlamıştır. Buna rağmen ihtiyatlı davranmak isteyen Pontos kralı bu durum karşısında sakinliğini korumaya devam etmiştir. Diğer taraftan Murena, M. Ö. 83 yılında ordusu ile birlikte kışı geçirmek için Kapadokya’ya girmiştir. Beklenmeyen misafir karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Kapadokyalılar çok geçmeden onun Sulla’nın generali olduğunu öğrenince, onu dostça karşılayarak ilgilenmeye başlamışlardır. Kapadokya halkı gelişen bu olaylar karşısında Romalı askerlere hububat ve kışlık giysi yardımında bulunmuş; bununla da yetinmeyerek askerleri kendi evlerinde misafir etmişlerdir. Yani Kapadokya halkı, her koşulda Roma’nın destekçisi olmuştur. Kapadokya’da bu gelişmeler yaşanırken Pontos kralı ve güçlü ordusu da daha önce yaptıkları savaşlar neticesinde kendilerine özgü teşkilatlanmalar oluşturmuştur. Böylece savaş pozisyonunda ne yapacaklarını ve hangi hamlelerde bulunacaklarının planını yapmışlardır. Pontos kralı, daha önce Roma’ya göndermiş olduğu elçilerden umduğu haberi alamayınca geriye sadece Murena ile savaşmak kalmıştır
Savaşın gelişimi
Halys Muharebesi
Pontos kralı, ordusunun bir kısmını Gordios’un komutasına bırakırken diğer kısmıyla da kendisi Murena’nın üzerine yürümüş; kısa bir kovalama ve çarpışmanın ardından bu iki ordu Halys Irmağı civarında Murena’yı sıkıştırmışlardır. Romalılar savaş için çok hazırlıksızdı. Birleşik Pontus ordusu nehrin karşı tarafındaki Roma kuvvetlerine saldırdı. Mithridatis birlikleri sonunda zorla karşıya geçerek Romalıları geri çekilmeye zorladı. Bu esnada Armenia Kralı II. Tigranes de VI. Mithridates’in teşvikiyle Kapadokya’ya saldırmıştır. I. Ariobarzanes, ülkesi Tigranes tarafından işgal edilince sorumsuz bir şekilde daha önce yaptığı gibi ganimetlerini alarak Roma’ya sığınmış ve çok geçmeden VI. Mithridates ve muzaffer ordusunun kesin zaferi Küçük Asya’ya yayılmıştır.
Mithridatis'in Kapadokya'yı yeniden ele geçirmesi
Kral, vazgeçemediği Kapadokya topraklarına girerek ilk olarak Murena’nın yerleştirmiş olduğu tüm askerî birlikleri bölgeden çıkarmış ve Kapadokya halkını selamlayarak, Roma karşıtı propagandasını yapmıştır. Ancak bu durumdan başta tahtından kovulan I. Ariobarzanes’in yanı sıra Kapadokya halkı da memnuniyetsizliğini kralın sözlerine kulak vermeyerek göstermiştir. Çünkü halk her zaman ve her fırsatta Roma’ya sadakatini göstererek, çaresiz bir şekilde ondan yardım beklemiştir. Esasen bu durum Kapadokya Krallığı’nın kendine ait siyasi bir politika kurması ihtimalini de tamamen ortadan kaldırmaktaydı. Bu nedenle geçmişten beri kendine özgü siyasi politika geliştiremeyen Kapadokya’nın, karşılaşmış olduğu bu ve benzeri sıkıntılı dönemlerde isimler ve müttefikler farklı olsa da aynı propaganda gereciyle kendini bir kurtarıcıya teslim ettiğini görmek mümkündür. Kapadokya’da bu gelişmeler yaşanırken sözde dostu Roma bu sırada kendi sorunları ile meşguldür. Bu fırsatı değerlendiren Pontos kralı bölgede zafer alayı düzenleyerek Zeus Stratios (Ordular Tanrısı) şerefine kurbanlar sunmuştur. Pontos kralının gittikçe dayanılmaz hale gelen hareketlerinden bunalıma sürüklenen Kapadokyalılar çok geçmeden Roma’ya şikayetlerini iletmişler.
Yeniden barışın sağlanması
Şikayetler üzerine daha önce de gerekli düzenlemeleri yaparak sulhu sağlayan Sulla, taraflara Küçük Asya’da yaşanan bu talihsiz savaşın kesin olarak sonlandırılmasının talimatını vermiştir. Öyle ki, II. Mithridates-Roma Savaşı halen küçük çaptaki çarpışmalar ile devam ediyordu. Dolayısıyla Sulla, Küçük Asya’da özellikle de Kapadokya’da en küçük bir tatsızlık yaşanmasını bile istemiyordu. Çünkü hem Dardanos Antlaşması hem de Küçük Asya’da yapmış olduğu düzenlemeler bölgedeki status quo’yu rahatça uygulamaya yöneliktir. Bu nedenle Sulla, komutanlarından Aulus Gabinius’u Küçük Asya’ya VI. Mithridates ve Kapadokya kralı I. Ariobarzanes’in aralarını yapması için göndermiştir.
Appianus, bu durumu şöyle anlatmaktadır; Aulus Gabinius, VI. Mithridates ile görüşerek, hem II. Mithridates-Roma Savaşı’na son verdi hem de Pontos kralıyla I. Ariobarzanes’i barıştırmıştır. Bu görüşmeler sırasında VI. Mithridates, Pontos ile Kapadokya arasındaki siyasi ilişkileri geliştirmek için dört yaşındaki kızıyla I. Ariobarzanes’in oğlunu nişanlamıştır. Bu sayede VI. Mithridates, Halys Irmağı’nın her iki tarafında toprak elde etmesinin yanı sıra Kapadokya Bölgesi’nin bazı bölümlerinin yönetimini de ele geçirmiştir. Böylelikle Pontos Kralı’nın, Kapadokya arzusu ile başlayan gerilimli politikaları M. Ö. 81 yılında II. Mithridates Roma Savaşı ile sona ermiştir.
Savaş sonrası
Hiç şüphesiz bu savaşın bitişine en çok sevinen Kapadokya halkı olmuştur. Daha öncede ayrıntılı olarak belirttiğimiz üzere, Kapadokya halkı, Roma egemenliğinden ve onu temsil eden komutanların faaliyetlerinden çoğu zaman memnundu ya da Kapadokya halkı kralları ve soylu sınıfın çıkarları gereği bu duruma mecbur bırakılmıştır. Çünkü Roma, siyasi politika gereği de olsa Kapadokya’yı bir nevi muhafaza etmekteydi. Buna karşın iki güç arasında tampon bölge olması nedeniyle maruz kaldığı mücadeleler Kapadokya halkının mahsulüne ve tarım arazilerine büyük bir şekilde zarar vermekteydi. Bu nedenle halk üretim yapamaz duruma gelmiş ve böylesine verimli arazilere sahip olan halk yiyecek sıkıntısı çekmiştir. Öyle ki, halk savaş tehlikesi nedeniyle pek çok araziyi ekip biçemez hale gelmiştir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Pontos’un ezeli düşmanı Roma, Kapadokyalılar tarafından başka seçimleri olmadıkları için güvenli bir yer olarak kabul edilmekteydi.
Kapadokya’da bu gelişmeler yaşanırken Pontos Kralı VI. Mithridates, Küçük Asya’da özellikle bir türlü vazgeçemediği Kapadokya Bölgesi’nde, nüfuz ettiği topraklarda rahatsız edilmek istememekteydi. Bu nedenle elçilerini Roma’ya göndererek Dardanos Antlaşması’nın yazılı hale getirilmesini istemiştir. Çünkü VI. Mithridates, emperyalist Roma’ya güvenemiyordu. Eğer Pontos Kralı bu antlaşmanın yazılı hale getirilmesini sağlayamazsa, Romalılar istedikleri gibi Küçük Asya’da hareket edecek ve Pontos Kralı’nın topraklarına saldıracaklardı. Bu nedenle Pontos Krallığı'nda bu durumun çözümü için çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Pontos’da bu tartışmalar yaşanırken Kapadokya Krallığı’nda ise Pontos Kralı’nın antlaşmaya uygun hareket etmediği ve Kapadokya’da bazı bölgeleri nüfuzu altına aldığı konuşulmaktaydı. Küçük Asya’da bu tartışmalar devam ederken VI. Mithridates’in Roma’ya göndermiş olduğu elçiler, orada Kapadokya Kralı I. Ariobarzanes’in görevlendirdiği elçilerle karşılaşmıştır. Kapadokya elçi grubu Pontos Kralı’nın antlaşma maddeleri gereğince geri çekilmesi gereken yerlerden tam olarak çekilmediğini; sulh zamanında bile Kapadokya’nın bazı yerlerini yönetimi altına aldığını Sulla’ya iletmiştir. Sulla’da Pontos heyetine durumu anlatarak bu antlaşmanın yazılı bir belge haline gelmesi için öncelikle VI. Mithridates’in Kapadokya topraklarından çıkması gerektiğini söylemiştir. Bunun üzerine VI. Mithridates, hiçbir zorluk çıkarmadan Sulla’nın isteği doğrultusunda Kapadokya topraklarını boşaltmıştır. M. Ö. 78 yılının ilkbaharında heyetini tekrar Roma’ya gönderen Pontos Kralı, Sulla’nın kısa bir zaman önce öldüğünü öğrenince, zaman kaybetmeden ordusunu silahlandırmaya başlamıştır. Çünkü Roma, Dardanos Antlaşması’nı artık geçerli saymayacaktı ve Küçük Asya’da istediğini yapmaya başlayacaktı. Bu durum ise, Pontos Krallığı için savaş çanlarının çalması demektir.
M. Ö. 78 yılının ortalarına doğru VI. Mithridates’in teşvikiyle Kapadokya’ya giren Armenia Kralı II. Tigranes, acımasız bir şekilde Kapadokyalılara saldırarak, bölgeyi yağmalamaya başladığı esnada Kapadokya Kralı I. Ariobarzanes, daha önce yaptığı gibi tekrar Roma’ya sığınmıştır. Gerçek şu ki, Kapadokyalılar I. Ariobarzanes’in istikrarsız yönetiminin en canlı şahidiydi. Çünkü Kral, hiçbir direniş göstermeden, üstelik ülkesini savunmasız bir şekilde düşmana bırakarak Roma’ya gitmesi Kapadokya halkını sinirlendirmeye yetmiştir. Bu fırsatı değerlendiren II. Tigranes, M. Ö. 77 yılında I. Ariobarzanes’in başkent Mazaka’daki Kapadokya halkını ülkesinin başkenti olan Tigranokerta’ya (Tigranes’in kendi adına kurmuş olduğu kent) göç etmeye zorlamıştır. II. Tigranes bu göç hareketini gerçekleştirirken seçtiği kişilerin meslek gruplarına ve eğitimlerine de dikkat etmiştir. Ayrıca kral, hürriyetine el koyduğu Kapadokya halkını mahsul üretiminde ve başkent Tigranokerta’nın inşasında kullanmıştır.
Strabon, bu olayı şöyle anlatmaktadır; II. Tigranes, Kappadokia ve Kilikia on iki kent halkını göç etmeye zorlayarak, Tauros Dağları’yla Yukarı Tigris deltası arasında kendi ismine izafeten Tigranokerta kentini kurmuştur.
Bu sırada daha öncede belirtildiği üzere, Roma’nın hakim olduğu sahillerde ve tüm doğu eyaletleri korsan tehdidi altındaydı. Dolayısıyla Korsanlar, öyle sanıldığı gibi özel birlikler olarak ortaya çıkmamıştır. Çoğunluğu Anadolu’da yaşayan insanlardan oluşan bu grup, Mithridates-Roma Savaşları sebebi ile geçim kaynaklarının azaldığı ve sefalet içine düşen kişilerden oluşmaktaydı. Bu nedenle korsanların yapmış oldukları eylemler neticesinde tüm Akdeniz’de deniz ticareti zayıflamış, dahası Küçük Asya’nın hakimi Roma bile erzak sıkıntısı çekmeye başlamıştır. Bu durumu fırsat bilen Pontos Kralı da Küçük Asya’da git gide güçlenmekteydi. Ayrıca Roma’nın VI. Mithridates ile uzun süredir devam eden savaşa odaklanması korsanlığın da büyümesine yol açmıştır. Diğer taraftan VI. Mithridates’in korsanlarla arası çok iyiydi; muhtemelen ileride Roma ile yaşanacak mücadelelerde, korsanları kullanacaktı. Çünkü Pontos Kralı, Roma’nın içinde bulunduğu durumdan faydalanarak, Pontos Krallığı’nın hakimiyet alanını genişletmek istiyordu. Pontos’da bu gelişmeler yaşanırken özgürlüğü elinden alınmış Kapadokyalılar ise, II. Tigranes’in ülkesinde köle olarak çalıştırılmaktaydı. II. Tigranes, Kapadokyalıları öyle bir esarete mahkûm etmiş ki, halkın isyan gücü sindirilmiştir. Daha da önemlisi Kapadokya ve Akdeniz’de devam eden bu olaylar, Roma tarafından gerektiği kadar umursanmamıştır. Oysaki, Küçük Asya’da yeni bir krallığın gelişmesi ve git gide güçlenmesi Roma için tehlikeliydi; ancak Roma bu esnada içteki problemler ve civar yerleşmelerdeki olaylar ile meşgul olduğu için bu duruma şimdilik kayıtsız kalmıştır.
Kaynakça
- ^ Ramsay, W. M. The Historical Geography of Asia Minor. s. 279.
- ^ Özsait, M. Anadolu’da Hellenistik Dönem. s. 309.
- ^ Arslan, M. Piracy on the Southern Coast of Asia Minor and Mithridates Eupator. s. 202.
- ^ "Buradan hareketle Roma ve Pontos güçleri arasında meydana gelen ve Roma’nın Akdeniz’de vermiş olduğu mücadeleler neticesinde ortaya çıkan korsan grubu büyük bir tehlike arz etmiştir." Strabon, 14, 5, 2.
- ^ Arslan, M. Mithridates VI. Eupator ve Roma. s. 273.
- ^ a b Arslan, M. Memnon’un Herakleia’sı ve Yorumlanması. s. 63, 206.
- ^ Arslan'a göre, Murena'nın bu kararı özellikle enaniyet duygusunun mantığının önüne geçtiğinin göstergesidir. Muhtemelen Sulla’nın şan ve şöhretinin gölgesinde kalmak istememesinin yanı sıra para ve güç hırsına kapılmasıyla böyle bir karar almıştır. M. Arslan, a.g.e., s. 274-275.
- ^ a b Arslan, M. Mithridates VI. Eupator ve Roma. s. 276-278.
- ^ Keaveney, A. C. Mithridatic War II. s. 1.
- ^ M. Arslan, a.g.e., s. 279-280.
- ^ Jaques, Tony, ed. (2007). Dictionary of battles and sieges: a guide to 8500 battles from antiquity through the twenty-first century. Vol. 2 F–O. Westport, Conn.: Greenwood Press. p. 429. .
- ^ a b Appianus, 12. 9. 66.
- ^ M. Arslan, a.g.e., s. 283.
- ^ A. C. Keaveney, “Mithridatic War II”, s. 1.
- ^ M. Arslan, Mithridates VI. Eupator ve Roma, s. 285.
- ^ M. Arslan, Memnon’un Herakleia’sı ve Yorumlanması, s. 206-209.
- ^ M. Arslan, a.g.e., s. 116-117
- ^ A. Mayor, The Poison King, s. 302; Appianus, 12. 11. 67; M. Arslan, Mithridates VI. Eupator ve Roma, s. 289.
- ^ D. Magie, Roman Rule in Asia Minor, s. 321.
- ^ Strabon, 12. 2. 9.
- ^ M. Arslan, “Piracy on the Southern Coast of Asia Minor and Mithridates Eupator”, s. 195.
- ^ Mehmet Oktan, “Roma Cumhuriyet Dönemi’nde Pontos’da Yapılan Düzenlemeler”, Anatolia, 34, Antalya, 2008, s. 47-72.
- ^ M. Arslan, Mithridates VI. Eupator ve Roma, s. 289.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ikinci Mithridatis Savasi MO 83 81 Pontus ile Roma Cumhuriyeti arasinda yapilan uc savastan biridir Bu savas Pontus Krali VI Mithridates ile Romali general Lucius Licinius Murena arasinda yapilmistir Ikinci Mithridates SavasiMithridatis SavaslariPontus Krali VI Mithridates in bustuTarihMO 83 MO 81BolgeKucuk AsyaSonucPontus Kralligi nin zaferiTaraflarRoma CumhuriyetiPontus KralligiKomutanlar ve liderlerVI Mithridates Kapadokyali GordiusSavas oncesiPontos Krali VI Mithridates I Mithridates Roma Savasi ni sonlandiran Dardanos Antlasmasi na sadik kalmayarak Kapadokya Kralligi nin topraklarindan tam olarak cekilmemistir Hatta daha da ileri giderek Kapadokya ya ordusunu birakarak onlara halka baski yapmalari hususunda emir vermistir Kapadokya I Mithridates Roma Savasi nda isgale ugramamis ancak Pontos tehlikesi karsisinda surekli olarak gerek baskent Mazaka da gerekse sinir boylarinda guvenligi artirarak olasi bir savas durumu karsisinda tedbirini almistir Ayrica Pontos kralinin emri uzerine halka zulum yapan komutanlar siddet icerikli politikalarini iyice artirmislardir Kapadokya da bu gelismeler yasanirken Sulla nin vali olarak gorevlendirdigi Murena Anadolu da ilk is olarak gorevine savas esnasinda Roma ya muhalif olan kentleri cezalandirmakla baslamistir Devaminda savasin yaratmis oldugu ortamdan faydalanarak buyuyen ve Anadolu kiyilarini yagmalayan korsanlarla mucadeleye koyulmustur Bu nedenle Murena korsanlarin ilerleyen zamanda basta Anadolu kentleri olmak uzere Roma nin ayagina bag olacagini fark etmis bu nedenle derhal onlem almaya baslamistir Strabon yukarida da bahsedildigi uzere Roma ya sikinti yasatacak korsanlar ile ilgili olarak soyle bir aciklama yapmaktadir Kilikia da korsanlar sayica fazladir ve Kilikia korsanlarin anavatanidir Murena bu sikintilarla mesgul olurken Pontos krali VI Mithridates sinsice Kapadokya yi ele gecirerek Kucuk Asya ya hakim olmanin planlarini yapmaktaydi Cunku kral Dardanos Antlasmasi ile Kapadokya nin elinden alinmasini icine sindirememistir Dahasi komutani Arkhelaos un Sulla ile Hellas ta yaptigi gorusmelerde taviz verdigini ve Pontos un cikarlarini iyi savunamadigini hatta ihanet icinde oldugunu bile dusunmustur Cok gecmeden VI Mithridates in kendi hakkinda dusunduklerini fark eden Arkhelaos solugu Murena nin yaninda almis ve VI Mithridates in savas hazirligi icinde oldugunu soylemistir Gafil avlanmak istemeyen Murena aynen Manius Aquilius un I Mithridates Roma Savasi na baslamadan once yaptigi gibi Roma Senatosu nun kararini beklemeden kendi aldigi karar dogrultusunda hareket ederek M O 83 yilinda ordusuyla birlikte Kapadokya uzerinden Pontos topraklarina girmis Komana Gumenek kentini ve buranin zengin tapinagini yagmalamistir Pontos krali VI Mithridates I Mithridates Roma Savasi nda oldugu gibi sakinliginden ve sogukkanliligindan odun vermeyerek bir elci grubu olusturup Murena ya gondermistir Murena ile gorusen heyet Roma nin dostu sayilan bir devletin haklarina saygili olunmasi gerektigini ve bu saldirinin Dardanos Antlasmasi na aykiri oldugunu hatirlatmistir Murena ise buna karsilik boyle bir antlasmanin var olmadigini soylemistir Esasen Murena nin bu tepkisi yasanacaklarin habercisiydi ancak tedbiri elden birakmayan VI Mithridates Roma Senatusu na bir kez daha elci gondermistir Bu esnada Murena Kucuk Asya daki Pontos karsiti eylemlerine devam ederek kutsal alanlari dahi ayirmaksizin Pontos topraklarini yagmalamaya baslamistir Buna ragmen ihtiyatli davranmak isteyen Pontos krali bu durum karsisinda sakinligini korumaya devam etmistir Diger taraftan Murena M O 83 yilinda ordusu ile birlikte kisi gecirmek icin Kapadokya ya girmistir Beklenmeyen misafir karsisinda saskinligini gizleyemeyen Kapadokyalilar cok gecmeden onun Sulla nin generali oldugunu ogrenince onu dostca karsilayarak ilgilenmeye baslamislardir Kapadokya halki gelisen bu olaylar karsisinda Romali askerlere hububat ve kislik giysi yardiminda bulunmus bununla da yetinmeyerek askerleri kendi evlerinde misafir etmislerdir Yani Kapadokya halki her kosulda Roma nin destekcisi olmustur Kapadokya da bu gelismeler yasanirken Pontos krali ve guclu ordusu da daha once yaptiklari savaslar neticesinde kendilerine ozgu teskilatlanmalar olusturmustur Boylece savas pozisyonunda ne yapacaklarini ve hangi hamlelerde bulunacaklarinin planini yapmislardir Pontos krali daha once Roma ya gondermis oldugu elcilerden umdugu haberi alamayinca geriye sadece Murena ile savasmak kalmistirSavasin gelisimiHalys Muharebesi Pontos krali ordusunun bir kismini Gordios un komutasina birakirken diger kismiyla da kendisi Murena nin uzerine yurumus kisa bir kovalama ve carpismanin ardindan bu iki ordu Halys Irmagi civarinda Murena yi sikistirmislardir Romalilar savas icin cok hazirliksizdi Birlesik Pontus ordusu nehrin karsi tarafindaki Roma kuvvetlerine saldirdi Mithridatis birlikleri sonunda zorla karsiya gecerek Romalilari geri cekilmeye zorladi Bu esnada Armenia Krali II Tigranes de VI Mithridates in tesvikiyle Kapadokya ya saldirmistir I Ariobarzanes ulkesi Tigranes tarafindan isgal edilince sorumsuz bir sekilde daha once yaptigi gibi ganimetlerini alarak Roma ya siginmis ve cok gecmeden VI Mithridates ve muzaffer ordusunun kesin zaferi Kucuk Asya ya yayilmistir Mithridatis in Kapadokya yi yeniden ele gecirmesi Kral vazgecemedigi Kapadokya topraklarina girerek ilk olarak Murena nin yerlestirmis oldugu tum askeri birlikleri bolgeden cikarmis ve Kapadokya halkini selamlayarak Roma karsiti propagandasini yapmistir Ancak bu durumdan basta tahtindan kovulan I Ariobarzanes in yani sira Kapadokya halki da memnuniyetsizligini kralin sozlerine kulak vermeyerek gostermistir Cunku halk her zaman ve her firsatta Roma ya sadakatini gostererek caresiz bir sekilde ondan yardim beklemistir Esasen bu durum Kapadokya Kralligi nin kendine ait siyasi bir politika kurmasi ihtimalini de tamamen ortadan kaldirmaktaydi Bu nedenle gecmisten beri kendine ozgu siyasi politika gelistiremeyen Kapadokya nin karsilasmis oldugu bu ve benzeri sikintili donemlerde isimler ve muttefikler farkli olsa da ayni propaganda gereciyle kendini bir kurtariciya teslim ettigini gormek mumkundur Kapadokya da bu gelismeler yasanirken sozde dostu Roma bu sirada kendi sorunlari ile mesguldur Bu firsati degerlendiren Pontos krali bolgede zafer alayi duzenleyerek Zeus Stratios Ordular Tanrisi serefine kurbanlar sunmustur Pontos kralinin gittikce dayanilmaz hale gelen hareketlerinden bunalima suruklenen Kapadokyalilar cok gecmeden Roma ya sikayetlerini iletmisler Yeniden barisin saglanmasi Sikayetler uzerine daha once de gerekli duzenlemeleri yaparak sulhu saglayan Sulla taraflara Kucuk Asya da yasanan bu talihsiz savasin kesin olarak sonlandirilmasinin talimatini vermistir Oyle ki II Mithridates Roma Savasi halen kucuk captaki carpismalar ile devam ediyordu Dolayisiyla Sulla Kucuk Asya da ozellikle de Kapadokya da en kucuk bir tatsizlik yasanmasini bile istemiyordu Cunku hem Dardanos Antlasmasi hem de Kucuk Asya da yapmis oldugu duzenlemeler bolgedeki status quo yu rahatca uygulamaya yoneliktir Bu nedenle Sulla komutanlarindan Aulus Gabinius u Kucuk Asya ya VI Mithridates ve Kapadokya krali I Ariobarzanes in aralarini yapmasi icin gondermistir Appianus bu durumu soyle anlatmaktadir Aulus Gabinius VI Mithridates ile goruserek hem II Mithridates Roma Savasi na son verdi hem de Pontos kraliyla I Ariobarzanes i baristirmistir Bu gorusmeler sirasinda VI Mithridates Pontos ile Kapadokya arasindaki siyasi iliskileri gelistirmek icin dort yasindaki kiziyla I Ariobarzanes in oglunu nisanlamistir Bu sayede VI Mithridates Halys Irmagi nin her iki tarafinda toprak elde etmesinin yani sira Kapadokya Bolgesi nin bazi bolumlerinin yonetimini de ele gecirmistir Boylelikle Pontos Krali nin Kapadokya arzusu ile baslayan gerilimli politikalari M O 81 yilinda II Mithridates Roma Savasi ile sona ermistir Savas sonrasiHic suphesiz bu savasin bitisine en cok sevinen Kapadokya halki olmustur Daha oncede ayrintili olarak belirttigimiz uzere Kapadokya halki Roma egemenliginden ve onu temsil eden komutanlarin faaliyetlerinden cogu zaman memnundu ya da Kapadokya halki krallari ve soylu sinifin cikarlari geregi bu duruma mecbur birakilmistir Cunku Roma siyasi politika geregi de olsa Kapadokya yi bir nevi muhafaza etmekteydi Buna karsin iki guc arasinda tampon bolge olmasi nedeniyle maruz kaldigi mucadeleler Kapadokya halkinin mahsulune ve tarim arazilerine buyuk bir sekilde zarar vermekteydi Bu nedenle halk uretim yapamaz duruma gelmis ve boylesine verimli arazilere sahip olan halk yiyecek sikintisi cekmistir Oyle ki halk savas tehlikesi nedeniyle pek cok araziyi ekip bicemez hale gelmistir Tum bu olumsuzluklara ragmen Pontos un ezeli dusmani Roma Kapadokyalilar tarafindan baska secimleri olmadiklari icin guvenli bir yer olarak kabul edilmekteydi Kapadokya da bu gelismeler yasanirken Pontos Krali VI Mithridates Kucuk Asya da ozellikle bir turlu vazgecemedigi Kapadokya Bolgesi nde nufuz ettigi topraklarda rahatsiz edilmek istememekteydi Bu nedenle elcilerini Roma ya gondererek Dardanos Antlasmasi nin yazili hale getirilmesini istemistir Cunku VI Mithridates emperyalist Roma ya guvenemiyordu Eger Pontos Krali bu antlasmanin yazili hale getirilmesini saglayamazsa Romalilar istedikleri gibi Kucuk Asya da hareket edecek ve Pontos Krali nin topraklarina saldiracaklardi Bu nedenle Pontos Kralligi nda bu durumun cozumu icin calismalar yapilmaya baslanmistir Pontos da bu tartismalar yasanirken Kapadokya Kralligi nda ise Pontos Krali nin antlasmaya uygun hareket etmedigi ve Kapadokya da bazi bolgeleri nufuzu altina aldigi konusulmaktaydi Kucuk Asya da bu tartismalar devam ederken VI Mithridates in Roma ya gondermis oldugu elciler orada Kapadokya Krali I Ariobarzanes in gorevlendirdigi elcilerle karsilasmistir Kapadokya elci grubu Pontos Krali nin antlasma maddeleri geregince geri cekilmesi gereken yerlerden tam olarak cekilmedigini sulh zamaninda bile Kapadokya nin bazi yerlerini yonetimi altina aldigini Sulla ya iletmistir Sulla da Pontos heyetine durumu anlatarak bu antlasmanin yazili bir belge haline gelmesi icin oncelikle VI Mithridates in Kapadokya topraklarindan cikmasi gerektigini soylemistir Bunun uzerine VI Mithridates hicbir zorluk cikarmadan Sulla nin istegi dogrultusunda Kapadokya topraklarini bosaltmistir M O 78 yilinin ilkbaharinda heyetini tekrar Roma ya gonderen Pontos Krali Sulla nin kisa bir zaman once oldugunu ogrenince zaman kaybetmeden ordusunu silahlandirmaya baslamistir Cunku Roma Dardanos Antlasmasi ni artik gecerli saymayacakti ve Kucuk Asya da istedigini yapmaya baslayacakti Bu durum ise Pontos Kralligi icin savas canlarinin calmasi demektir M O 78 yilinin ortalarina dogru VI Mithridates in tesvikiyle Kapadokya ya giren Armenia Krali II Tigranes acimasiz bir sekilde Kapadokyalilara saldirarak bolgeyi yagmalamaya basladigi esnada Kapadokya Krali I Ariobarzanes daha once yaptigi gibi tekrar Roma ya siginmistir Gercek su ki Kapadokyalilar I Ariobarzanes in istikrarsiz yonetiminin en canli sahidiydi Cunku Kral hicbir direnis gostermeden ustelik ulkesini savunmasiz bir sekilde dusmana birakarak Roma ya gitmesi Kapadokya halkini sinirlendirmeye yetmistir Bu firsati degerlendiren II Tigranes M O 77 yilinda I Ariobarzanes in baskent Mazaka daki Kapadokya halkini ulkesinin baskenti olan Tigranokerta ya Tigranes in kendi adina kurmus oldugu kent goc etmeye zorlamistir II Tigranes bu goc hareketini gerceklestirirken sectigi kisilerin meslek gruplarina ve egitimlerine de dikkat etmistir Ayrica kral hurriyetine el koydugu Kapadokya halkini mahsul uretiminde ve baskent Tigranokerta nin insasinda kullanmistir Strabon bu olayi soyle anlatmaktadir II Tigranes Kappadokia ve Kilikia on iki kent halkini goc etmeye zorlayarak Tauros Daglari yla Yukari Tigris deltasi arasinda kendi ismine izafeten Tigranokerta kentini kurmustur Bu sirada daha oncede belirtildigi uzere Roma nin hakim oldugu sahillerde ve tum dogu eyaletleri korsan tehdidi altindaydi Dolayisiyla Korsanlar oyle sanildigi gibi ozel birlikler olarak ortaya cikmamistir Cogunlugu Anadolu da yasayan insanlardan olusan bu grup Mithridates Roma Savaslari sebebi ile gecim kaynaklarinin azaldigi ve sefalet icine dusen kisilerden olusmaktaydi Bu nedenle korsanlarin yapmis olduklari eylemler neticesinde tum Akdeniz de deniz ticareti zayiflamis dahasi Kucuk Asya nin hakimi Roma bile erzak sikintisi cekmeye baslamistir Bu durumu firsat bilen Pontos Krali da Kucuk Asya da git gide guclenmekteydi Ayrica Roma nin VI Mithridates ile uzun suredir devam eden savasa odaklanmasi korsanligin da buyumesine yol acmistir Diger taraftan VI Mithridates in korsanlarla arasi cok iyiydi muhtemelen ileride Roma ile yasanacak mucadelelerde korsanlari kullanacakti Cunku Pontos Krali Roma nin icinde bulundugu durumdan faydalanarak Pontos Kralligi nin hakimiyet alanini genisletmek istiyordu Pontos da bu gelismeler yasanirken ozgurlugu elinden alinmis Kapadokyalilar ise II Tigranes in ulkesinde kole olarak calistirilmaktaydi II Tigranes Kapadokyalilari oyle bir esarete mahkum etmis ki halkin isyan gucu sindirilmistir Daha da onemlisi Kapadokya ve Akdeniz de devam eden bu olaylar Roma tarafindan gerektigi kadar umursanmamistir Oysaki Kucuk Asya da yeni bir kralligin gelismesi ve git gide guclenmesi Roma icin tehlikeliydi ancak Roma bu esnada icteki problemler ve civar yerlesmelerdeki olaylar ile mesgul oldugu icin bu duruma simdilik kayitsiz kalmistir Kaynakca Ramsay W M The Historical Geography of Asia Minor s 279 Ozsait M Anadolu da Hellenistik Donem s 309 Arslan M Piracy on the Southern Coast of Asia Minor and Mithridates Eupator s 202 Buradan hareketle Roma ve Pontos gucleri arasinda meydana gelen ve Roma nin Akdeniz de vermis oldugu mucadeleler neticesinde ortaya cikan korsan grubu buyuk bir tehlike arz etmistir Strabon 14 5 2 Arslan M Mithridates VI Eupator ve Roma s 273 a b Arslan M Memnon un Herakleia si ve Yorumlanmasi s 63 206 Arslan a gore Murena nin bu karari ozellikle enaniyet duygusunun mantiginin onune gectiginin gostergesidir Muhtemelen Sulla nin san ve sohretinin golgesinde kalmak istememesinin yani sira para ve guc hirsina kapilmasiyla boyle bir karar almistir M Arslan a g e s 274 275 a b Arslan M Mithridates VI Eupator ve Roma s 276 278 Keaveney A C Mithridatic War II s 1 M Arslan a g e s 279 280 Jaques Tony ed 2007 Dictionary of battles and sieges a guide to 8500 battles from antiquity through the twenty first century Vol 2 F O Westport Conn Greenwood Press p 429 ISBN 978 0 313 33538 9 a b Appianus 12 9 66 M Arslan a g e s 283 A C Keaveney Mithridatic War II s 1 M Arslan Mithridates VI Eupator ve Roma s 285 M Arslan Memnon un Herakleia si ve Yorumlanmasi s 206 209 M Arslan a g e s 116 117 A Mayor The Poison King s 302 Appianus 12 11 67 M Arslan Mithridates VI Eupator ve Roma s 289 D Magie Roman Rule in Asia Minor s 321 Strabon 12 2 9 M Arslan Piracy on the Southern Coast of Asia Minor and Mithridates Eupator s 195 Mehmet Oktan Roma Cumhuriyet Donemi nde Pontos da Yapilan Duzenlemeler Anatolia 34 Antalya 2008 s 47 72 M Arslan Mithridates VI Eupator ve Roma s 289