Siyaset biliminde, despotizm tek bir varlığın mutlak güçle hükmettiği bir yönetim biçimidir. Genellikle bu varlık birey, yani despot'tur; ancak (bir otoriter rejimde olduğu gibi) saygı ve gücü belirli gruplara sınırlayan toplumlar da despotik olarak adlandırılmıştır.
Gündelik konuşmalarda, despot kelimesi, güç ve otoritelerini halklarını, vatandaşlarını veya astlarını baskı altına almak için kullananlara olumsuz bir şekilde uygulanır. Daha spesifik olarak, terim genellikle bir devlet veya hükûmet başkanına uygulanır. Bu anlamda, despot kelimesi, tiran ve diktatör terimleriyle ilişkilendirilen olumsuz çağrışımlara benzer.
Terim
"Despot" kelimesi, Yunanca "despotes" kelimesinden gelir ve "güce sahip olan" anlamına gelir. Antik Yunan kullanımında, despotes teknik olarak doğal olarak köle veya hizmetkar olan kişiler üzerinde evde hükmeden bir efendi anlamına gelirdi. Terim, tarih boyunca birçok hükümdar ve hükûmeti tanımlamak için kullanılmıştır. Antik Mısır'ın firavunlarının sahip olduğu mutlak otorite ve gücü ifade etmiş, Bizans saraylarında soyluluğu simgemiş, Bizans'ın kukla devletlerin yöneticilerini belirtmiş ve Bizans İmparatorları için bir unvan olarak kullanılmıştır. Bu ve diğer Yunan veya Yunan etkisindeki bağlamlarda, terim olumsuz bir anlam taşımak yerine onur ifade etmek için kullanılmıştır.
Tarihsel süreçteki yansıması nedeniyle, despot kelimesi nesnel olarak tanımlanamaz. Despot kelimesi, basileus ve otokrat gibi diğer Yunanca kelimelerle yakından ilişkilidir, ancak bu çağrışımlar da tarih boyunca çeşitli hükümdarları ve hükûmetleri tanımlamak için kullanılmıştır, örneğin yerel kabile liderleri, basit hükümdarlar, krallar ve imparatorlar.
Dünya görüşü
Antik Yunanistan
Antik Yunanlıların arasında, belki de en etkili bir şekilde doğu despotizmi kavramını yaygınlaştıran kişi Aristoteles'ti. Bu ideolojiyi öğrencisi Büyük İskender'e aktardı ve Büyük İskender, o dönemde despotik bir şekilde yönetilen Ahameniş İmparatorluğu'nu, son kralı Darius III tarafından yönetilen Ahameniş hanedanlığını fethetti. Aristoteles, doğu despotizminin zor değil, rızaya dayandığını iddia etti. Dolayısıyla, korkunun değil, köleleştirilenlerin uysal doğasının onu harekete geçirdiği söylenebilirdi ve bu da despot hükümdarın gücünü beslerdi.
Antik Yunan toplumunda, her Yunan erkeği özgürdü ve görevde bulunma yeteneğine sahipti; hem yönetme hem de yönetilme yeteneğine sahipti. Buna karşılık, barbarlar arasında ise doğal olarak hepsi kölelerdi. Aristoteles tarafından öne sürülen başka bir fark iklimlere dayanıyordu. Soğuk ülkelerin, özellikle Avrupa'nın halklarının ruh dolu olduğunu ancak beceri ve zeka açısından eksik olduğunu, Asya halklarının ise beceri ve zeka bakımından donanımlı olsalar da ruh açısından eksik olduklarını ve bu nedenle köleliğe tabi olduklarını gözlemledi. Hem ruh hem de zeka sahibi olan Yunanlar, diğer tüm halkları yönetme özgürlüğüne sahipti.
Tarihçi Herodot'a göre, Doğu'nun otoriter hükümdarlar tarafından yönetilmesi yaygın bir durumdu ve Oryantal despotların karakter kusurları, sıradan insanlarınkine göre daha belirgin olmasa da, çok daha fazla lüks için fırsat sunuyordu. Lidyalı Krezüs'ün hikâyesi bunun bir örneğidir. Büyük İskender'in Asya'ya genişlemesine kadar, çoğu Yunan, bir güneş-kralın ve Oryantal toplumların kabul ettiği ilahi yasanın etkileyici olduğunu düşünüyordu. Herodot'un tarih anlayışı, insanların kendi şehir-devletlerinin sosyal sözleşmesine yasal olarak rıza gösterdiklerinde özgür oldukları bir toplumun savunucusuydu.
Montesquieu
Despotizm kavramı, özellikle Oryantal despotizm, 18. yüzyılda Montesquieu'nün "Hukukun Ruhu" adlı eseriyle Avrupa siyasi düşüncesine girmiştir. Bu fikir Montesquieu'nün eseriyle yeni veya ona özgü değildi, ancak Montesquieu'nün eserinin modern siyasi düşünce üzerinde en etkili olanı olarak kabul edilir.
Tarih
Klasik anlamıyla despotizm, tek bir bireyin (despot) devleti temsil eden tüm güç ve otoriteye sahip olduğu, diğer herkesin ise bu bireye bağlı olduğu bir devlet şeklidir. Bu despotizm biçimi, devletin ilk formlarında ve medeniyetin başlangıcında yaygın olarak görülür; Mısır'ın Firavunu klasik despotizmin örnek bir figürüdür.
Edward Gibbon, Roma imparatorlarının Doğu tarzı despotizmi giderek daha fazla kullanmasının Roma İmparatorluğu'nun çöküşünde, özellikle Elagabalus döneminden itibaren, önemli bir faktör olduğunu öne sürdü.
"Yeni imparatorun dikkati en önemsiz eğlencelere yönlendirildiği için, Suriye'den İtalya'ya lüks bir seyahatle geçirdiği aylar boşa harcandı. İlk zaferinden sonra kışı Nicomedia'da geçirdi ve zaferini takip eden yazı beklediği için başkente zaferle girişini erteledi. Bununla birlikte, gelişinden önce, doğru ama ona uygun olmayan kişilik ve davranışının betimlendiği, derhal emriyle senato binasının zafer sunağının üzerine yerleştirilen sadık bir tablo, Romalılara iletilmiştir. Medler ve Fenikelilerin gevşek ve akışkan modasına uygun olarak ipek ve altın giysileri içinde tasvir edildi; başı yüksek bir tiara ile kaplıydı, sayısız kolye ve bilezikleri paha biçilmez değerde taşlarla süslenmişti. Kaşları siyaha boyanmış, yanakları yapay bir kırmızı ve beyazla boyanmıştı. Ciddi senatörler, kendi ülkelerinin sert zulmünü uzun süre tecrübe ettikten sonra, Roma'nın sonunda Doğu despotizminin kadınsı lüksü altında küçüldüğünü iç çekerek kabul ettiler." (Roma İmparatorluğu'nun Gerileyişi ve Çöküşü, Birinci Kitap, Altıncı Bölüm)
Ancak günümüzde kelimenin olumsuz bir anlamı olmasına rağmen, bir zamanlar Bizans İmparatorluğu'nda meşru bir unvan olarak kullanılmıştır. İlk kez Manuel I Komnenos (1143-1180) döneminde, atadığı varisi Alexius-Béla için Macarca unvanı olan "úr" kelimesinin çevirisi olarak kullanılmıştır. Genellikle imparatorun gelinleriyle evlenen ve daha sonra imparatorun oğulları üzerine verilirdi ve 13. yüzyıldan itibaren yabancı prenslere verilmeye başlandı. Despotlar, İmparator'unkine benzer gösterişli kostümler giyer ve birçok ayrıcalığa sahiptir. Despotlar, Despotatlar olarak adlandırılan imparatorluğun bazı bölgelerinde hüküm sürerdi. Ortodoks Litürji, Yunanca olarak kutlandığında, papaz hala diyakon tarafından Despot olarak hitap edilir.
Modern terimin kökeni, 1690'larda Fransa'nın Kralı XIV. Louis'in muhalifleri tarafından kullanılan bir terim gibi görünmektedir. Bu terimi, hükümdarlarının oldukça serbest bir şekilde iktidarlarını kullanmasını tanımlamak için despotisme olarak kullanmışlardır. Ancak Aydınlanma filozofu Montesquieu, cumhuriyetlerin küçük devletler için uygun olduğuna, monarşilerin orta büyüklükteki devletler için ideal olduğuna inanırken, despotizmin büyük devletler için uygun bir yönetim olduğuna inanmıştır. Aydınlanmış mutlakçılık (aynı zamanda hoşgörülü despotizm olarak da bilinir), 18. yüzyılda Avrupa'da öne çıkan bir dönemde, mutlak hükümdarlar otoritelerini kullanarak ülkelerinin siyasi sistemlerinde ve toplumlarında bir dizi reform yapmışlardır.
Aynı zamanda, terim tiranik yönetimi ima etmek için kullanılır. Amerika Birleşik Devletleri Bağımsızlık Bildirgesi, Kral George III'ü "sürekli olarak aynı amacı izleyen, insanları mutlak despotizm altına sokma amacını gösteren bir dizi zulüm ve gasp" ile suçladı. Günümüzde "despotizm", gücünü zalim bir şekilde kullanan herhangi bir mutlakçı veya diktatörlük rejimi veya lideri ifade edebilir..
Mutlak monarşi ile farkı
Montesquieu'ya göre, mutlak monarşi ile despotizm arasındaki fark, monarşide tek bir kişinin sabit ve belirlenmiş yasalara dayanarak mutlak güçle yönetmesidir, oysa despotun kendi iradesi ve keyfine göre yönetmesidir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Despotism. archive.org (film documentary). . Chicago, IL: 1946. OCLC 6325325. Erişim tarihi: 27 Ocak 2015.
- ^ Pop, Vox (29 Eylül 2007). "Are dictators ever good?". the Guardian. 1 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Mayıs 2023.
- ^ (1990). "Fearing Monarchs and Merchants: Montesquieu's Two Theories of Despotism". . 43 (4): 741-61. doi:10.1177/106591299004300405. JSTOR 448734.
- ^ See: 7.1327b [1] 7 Temmuz 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Grafton, Anthony; Blair, Ann (1998). The Transmission of Culture in Early Modern Europe. University of Pennsylvania Press. s. 174.
- ^ World History, Spielvogel J. Jackson. Glencoe/McGraw-Hill, Columbus, OH. p. 520
- ^ WordNet Search - 3.0[]
- ^ Montesquieu, "The Spirit of Laws" 14 Ağustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Book II, 1.
Dış bağlantılar
- YouTube'da Hata: Sayfa kimliği algılanmadı
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Siyaset biliminde despotizm tek bir varligin mutlak gucle hukmettigi bir yonetim bicimidir Genellikle bu varlik birey yani despot tur ancak bir otoriter rejimde oldugu gibi saygi ve gucu belirli gruplara sinirlayan toplumlar da despotik olarak adlandirilmistir Gundelik konusmalarda despot kelimesi guc ve otoritelerini halklarini vatandaslarini veya astlarini baski altina almak icin kullananlara olumsuz bir sekilde uygulanir Daha spesifik olarak terim genellikle bir devlet veya hukumet baskanina uygulanir Bu anlamda despot kelimesi tiran ve diktator terimleriyle iliskilendirilen olumsuz cagrisimlara benzer Terim Despot kelimesi Yunanca despotes kelimesinden gelir ve guce sahip olan anlamina gelir Antik Yunan kullaniminda despotes teknik olarak dogal olarak kole veya hizmetkar olan kisiler uzerinde evde hukmeden bir efendi anlamina gelirdi Terim tarih boyunca bircok hukumdar ve hukumeti tanimlamak icin kullanilmistir Antik Misir in firavunlarinin sahip oldugu mutlak otorite ve gucu ifade etmis Bizans saraylarinda soylulugu simgemis Bizans in kukla devletlerin yoneticilerini belirtmis ve Bizans Imparatorlari icin bir unvan olarak kullanilmistir Bu ve diger Yunan veya Yunan etkisindeki baglamlarda terim olumsuz bir anlam tasimak yerine onur ifade etmek icin kullanilmistir Tarihsel surecteki yansimasi nedeniyle despot kelimesi nesnel olarak tanimlanamaz Despot kelimesi basileus ve otokrat gibi diger Yunanca kelimelerle yakindan iliskilidir ancak bu cagrisimlar da tarih boyunca cesitli hukumdarlari ve hukumetleri tanimlamak icin kullanilmistir ornegin yerel kabile liderleri basit hukumdarlar krallar ve imparatorlar Dunya gorusuAntik Yunanistan Antik Yunanlilarin arasinda belki de en etkili bir sekilde dogu despotizmi kavramini yayginlastiran kisi Aristoteles ti Bu ideolojiyi ogrencisi Buyuk Iskender e aktardi ve Buyuk Iskender o donemde despotik bir sekilde yonetilen Ahamenis Imparatorlugu nu son krali Darius III tarafindan yonetilen Ahamenis hanedanligini fethetti Aristoteles dogu despotizminin zor degil rizaya dayandigini iddia etti Dolayisiyla korkunun degil kolelestirilenlerin uysal dogasinin onu harekete gecirdigi soylenebilirdi ve bu da despot hukumdarin gucunu beslerdi Antik Yunan toplumunda her Yunan erkegi ozgurdu ve gorevde bulunma yetenegine sahipti hem yonetme hem de yonetilme yetenegine sahipti Buna karsilik barbarlar arasinda ise dogal olarak hepsi kolelerdi Aristoteles tarafindan one surulen baska bir fark iklimlere dayaniyordu Soguk ulkelerin ozellikle Avrupa nin halklarinin ruh dolu oldugunu ancak beceri ve zeka acisindan eksik oldugunu Asya halklarinin ise beceri ve zeka bakimindan donanimli olsalar da ruh acisindan eksik olduklarini ve bu nedenle kolelige tabi olduklarini gozlemledi Hem ruh hem de zeka sahibi olan Yunanlar diger tum halklari yonetme ozgurlugune sahipti Tarihci Herodot a gore Dogu nun otoriter hukumdarlar tarafindan yonetilmesi yaygin bir durumdu ve Oryantal despotlarin karakter kusurlari siradan insanlarinkine gore daha belirgin olmasa da cok daha fazla luks icin firsat sunuyordu Lidyali Krezus un hikayesi bunun bir ornegidir Buyuk Iskender in Asya ya genislemesine kadar cogu Yunan bir gunes kralin ve Oryantal toplumlarin kabul ettigi ilahi yasanin etkileyici oldugunu dusunuyordu Herodot un tarih anlayisi insanlarin kendi sehir devletlerinin sosyal sozlesmesine yasal olarak riza gosterdiklerinde ozgur olduklari bir toplumun savunucusuydu Montesquieu Despotizm kavrami ozellikle Oryantal despotizm 18 yuzyilda Montesquieu nun Hukukun Ruhu adli eseriyle Avrupa siyasi dusuncesine girmistir Bu fikir Montesquieu nun eseriyle yeni veya ona ozgu degildi ancak Montesquieu nun eserinin modern siyasi dusunce uzerinde en etkili olani olarak kabul edilir TarihThe court of from the book Description of Africa 1668 Klasik anlamiyla despotizm tek bir bireyin despot devleti temsil eden tum guc ve otoriteye sahip oldugu diger herkesin ise bu bireye bagli oldugu bir devlet seklidir Bu despotizm bicimi devletin ilk formlarinda ve medeniyetin baslangicinda yaygin olarak gorulur Misir in Firavunu klasik despotizmin ornek bir figurudur Edward Gibbon Roma imparatorlarinin Dogu tarzi despotizmi giderek daha fazla kullanmasinin Roma Imparatorlugu nun cokusunde ozellikle Elagabalus doneminden itibaren onemli bir faktor oldugunu one surdu Yeni imparatorun dikkati en onemsiz eglencelere yonlendirildigi icin Suriye den Italya ya luks bir seyahatle gecirdigi aylar bosa harcandi Ilk zaferinden sonra kisi Nicomedia da gecirdi ve zaferini takip eden yazi bekledigi icin baskente zaferle girisini erteledi Bununla birlikte gelisinden once dogru ama ona uygun olmayan kisilik ve davranisinin betimlendigi derhal emriyle senato binasinin zafer sunaginin uzerine yerlestirilen sadik bir tablo Romalilara iletilmistir Medler ve Fenikelilerin gevsek ve akiskan modasina uygun olarak ipek ve altin giysileri icinde tasvir edildi basi yuksek bir tiara ile kapliydi sayisiz kolye ve bilezikleri paha bicilmez degerde taslarla suslenmisti Kaslari siyaha boyanmis yanaklari yapay bir kirmizi ve beyazla boyanmisti Ciddi senatorler kendi ulkelerinin sert zulmunu uzun sure tecrube ettikten sonra Roma nin sonunda Dogu despotizminin kadinsi luksu altinda kuculdugunu ic cekerek kabul ettiler Roma Imparatorlugu nun Gerileyisi ve Cokusu Birinci Kitap Altinci Bolum Ancak gunumuzde kelimenin olumsuz bir anlami olmasina ragmen bir zamanlar Bizans Imparatorlugu nda mesru bir unvan olarak kullanilmistir Ilk kez Manuel I Komnenos 1143 1180 doneminde atadigi varisi Alexius Bela icin Macarca unvani olan ur kelimesinin cevirisi olarak kullanilmistir Genellikle imparatorun gelinleriyle evlenen ve daha sonra imparatorun ogullari uzerine verilirdi ve 13 yuzyildan itibaren yabanci prenslere verilmeye baslandi Despotlar Imparator unkine benzer gosterisli kostumler giyer ve bircok ayricaliga sahiptir Despotlar Despotatlar olarak adlandirilan imparatorlugun bazi bolgelerinde hukum surerdi Ortodoks Liturji Yunanca olarak kutlandiginda papaz hala diyakon tarafindan Despot olarak hitap edilir Modern terimin kokeni 1690 larda Fransa nin Krali XIV Louis in muhalifleri tarafindan kullanilan bir terim gibi gorunmektedir Bu terimi hukumdarlarinin oldukca serbest bir sekilde iktidarlarini kullanmasini tanimlamak icin despotisme olarak kullanmislardir Ancak Aydinlanma filozofu Montesquieu cumhuriyetlerin kucuk devletler icin uygun olduguna monarsilerin orta buyuklukteki devletler icin ideal olduguna inanirken despotizmin buyuk devletler icin uygun bir yonetim olduguna inanmistir Aydinlanmis mutlakcilik ayni zamanda hosgorulu despotizm olarak da bilinir 18 yuzyilda Avrupa da one cikan bir donemde mutlak hukumdarlar otoritelerini kullanarak ulkelerinin siyasi sistemlerinde ve toplumlarinda bir dizi reform yapmislardir Ayni zamanda terim tiranik yonetimi ima etmek icin kullanilir Amerika Birlesik Devletleri Bagimsizlik Bildirgesi Kral George III u surekli olarak ayni amaci izleyen insanlari mutlak despotizm altina sokma amacini gosteren bir dizi zulum ve gasp ile sucladi Gunumuzde despotizm gucunu zalim bir sekilde kullanan herhangi bir mutlakci veya diktatorluk rejimi veya lideri ifade edebilir Mutlak monarsi ile farkiMontesquieu ya gore mutlak monarsi ile despotizm arasindaki fark monarside tek bir kisinin sabit ve belirlenmis yasalara dayanarak mutlak gucle yonetmesidir oysa despotun kendi iradesi ve keyfine gore yonetmesidir Ayrica bakinizOtokrasi Otoriteryanizm Mutlak monarsi Diktatorluk Despot AtaerkillikKaynakca Despotism archive org film documentary Chicago IL 1946 OCLC 6325325 Erisim tarihi 27 Ocak 2015 Pop Vox 29 Eylul 2007 Are dictators ever good the Guardian 1 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Mayis 2023 1990 Fearing Monarchs and Merchants Montesquieu s Two Theories of Despotism 43 4 741 61 doi 10 1177 106591299004300405 JSTOR 448734 See 7 1327b 1 7 Temmuz 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Grafton Anthony Blair Ann 1998 The Transmission of Culture in Early Modern Europe University of Pennsylvania Press s 174 World History Spielvogel J Jackson Glencoe McGraw Hill Columbus OH p 520 WordNet Search 3 0 olu kirik baglanti Montesquieu The Spirit of Laws 14 Agustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Book II 1 Dis baglantilar source source source source Despotizm Britannica Ansiklopedisi FilmleriYouTube da Hata Sayfa kimligi algilanmadi