Erzurum Ulu Cami (veya Atabeg Camii, Atabey Camii), Türkiye'de Erzurum ili, Yakutiye ilçesinde bulunan ve şehrin en eski, en büyük camisi olma özelliğini taşıyan camidir.
Erzurum Ulu Cami | |
Temel bilgiler | |
---|---|
Konum | Erzurum, Türkiye |
Koordinatlar | 39°54′22″K 41°16′39″D / 39.90611°K 41.27750°D |
İnanç | İslam |
Mimari | |
Mimar(lar) | Melik Nasirüddin Muhammed dönemi |
Mimari tür | Cami |
Mimari biçim | Selçuklu mimarisi |
İnşaat başlangıcı | 1176 |
Tamamlanma | 1179 |
Özellikler | |
Uzunluk | metre |
1179 yılında Saltukoğullarından Melik Nasirüddin Muhammed Bey (1174-1185) zamanında yapılmıştır.
Tarihçe
Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra Anadolu’da ilk kurulan Türk beyliği, Erzurum'da kurulmuş ve Erzurum'u başşehir edinmiş olan Saltuklu Beyliğidir. Malazgirt Zaferinin kazanılmasında önemli rol oynayan , beyliğin kurucusudur. Sultan Alparslan, Malazgirt Zaferinden sonra, Bizans İmparatoru dördüncü Romanos Diogenes'in ölümü ile, anlaşma şartlarının yerine getirilmemesi üzerine, emrindeki komutanlara, Anadolu'da fetihlere devam edilmesini emretmişti. Buna dayanarak Emir Saltuk, Erzurum ve civarını fethederek, Saltuklular Beyliğini kurmuştur. Büyük Selçuklu Devleti kökenli olan Saltuklu Beyliği ile birlikte adeta Selçuklu mimarisi de Erzurum'a girmiştir. Erzurum İlinde bulunan zamanının devasa niteliğindeki yapılar, günümüzde birer tarihi eser niteliğindedir. Kendilerine has özellik ve ustalıkla yapılmış eserlerin arasında önemli bir yeri olan Atabey Camii, Atabek Camii diye de adlandırılan Erzurum Ulu Cami, 1179 yılında Saltukoğullarından Bey (1174-1185) zamanında yapılmıştır. Kendisinin, Irak Selçukluları Sultanı Üçüncü Tuğrul ve asıl iktidarı elinde tutan ’a tâbi olduğu 1189 senesinde basılan bir sikkeden anlaşılmaktadır. Bey döneminde yapılan Erzurum Ulu Caminin "Atabeg Camii" ya da "Atabey Camii" diye adlandırılmasının sebebi, Sultan 'a duyulan bağlılık ve hürmetten dolayıdır.
Mimari özellikleri
Bilindiği üzere ilk dönem İslam Mimarisi'nin sütunlar üzerine oturan düz dam ve örtülü avlu şeklinde yapılan camileri örnek alınarak Anadolu'daki Ulu Camiler imar edilmiştir. Sıcak ülkelerde üzeri açık bırakılan avlular, Anadolu'da küçültülmüş ve caminin içine alınmış, cami adeta kapalı bir mekana dönüştürülmüştür. Selçuklu Dönemi'nde bazı camilerin üzeri düz dam ile örtülürken, Osmanlı döneminde de ilk kez anıtsal mekanlar ortaya çıkaran mimarlık uygulamaları görülmüştür. Cami Selçuklu mimarisine uygun olarak yapılmıştır. (52,5m x 41m) 2152,5 m² alana kurulu, iç kullanım alanı 2000 m² dir. 6000 kişi kapasitelidir. Günümüzde 4500 kişi aynı anda rahatlıkla namaz kılabilmektedir. Caminin beş kapısı vardır. Kapılardan ikisi doğuda, üçü de kuzeydedir. Kapıların hiçbirisi bir diğerine benzememektedir. Doğudaki ilk kapının her iki yanında da birer mihrapçık olup, kenarına 1860 yılında yapılan onarımın kitabesi yerleşiktir. Caminin üç kubbesi vardır. İlk yapımındaki mihrap duvarı ön kısımları sivri şekilde olan kemerlerin üzerine oturtulmuş büyük pandantifli bir kubbe ile örtülüdür. Yapıldığı günden beri orijinal hali ile günümüze kadar varlığını sürdürmüş olan bu kubbe "kırlangıç örtü" diye adlandırılan ahşap örtüdür. Yapılış dizayn özelliği ile Cami içerisindeki nemi toplar ve çekerek dışarıya tahliye eder. Cami çok kapalı bir mekan görünümünde olsa bile bu kubbe sayesinde Cami içerisinde nem olmaz. Kırlangıç örtüden doğu, batı ve güney yönlere açılan üç adet küçük pencere vardır. Kuzey yöne açılan pencere yoktur. Kılangıç örtünün kuzey yöndeki bölümüne düşen ve cami içinden bu bölüme bakıldığında ikinci germesi üzerinde; Caminin yapılış tarihi olan 1179 yılının kızgın şiş kullanılarak ahşap üzerine Arapça rakamlarla yazıldığı görülmektedir. Güneyden kuzeye doğru Kırlangıç kubbe ile Mukarnas taş oyma kubbe arasında yer alan ikinci kubbe, tavanında yer alan ve gökyüzüne açılan penceresi ile caminin aydınlanma unsurlarından birini oluşturmaktadır. Bunlara ek olarak 6000 kişinin aynı anda bulunduğu kapalı mekanda ses iletişimini daha sağlıklı kılmak için Caminin tam orta bölümüne Mukarnas Kubbe yerleştirilmiştir. Kıble yönünden birinci sırada kırlangıç kubbe, ikinci sıradaki orta kubbeden sonra üçüncü kubbe olan ve bulunduğu konum itibarıyla de Caminin tam orta mevkiine denk düşen mukarnas işlemeli kubbe üzerinde de tam gökyüzüne açılan bir pencere vardır. Bu kubbe sayesinde hem caminin aydınlanması ve hem de mevcut sesin 10 kat daha yüksek tonda yayılması sağlanmıştır. Aritmetik olarak hesaplanıp sert kaya zemin üzerine kendine özgü şekillerin işlenerek yapıldığı ve sadece Erzurum Ulu Camide bulunan bu mukarnas örtü şeklinin bir benzeri başka bir yapıda yoktur.
Kırlangıç kubbeyi taşıyan dört sütuna "fil ayağı" denir. Kıble yönündeki iki fil ayağının en üst kısımlarında bulunan yuvarlak iki pencere de "fil gözü" diye adlandırılır. Fil gözü pencerelerden sol taraftaki güney-doğuya, sağ taraftaki ise güney-batıya meyilli olup, gökyüzüne doğru bir bakış açısı oluşturmaktadırlar. Bu pencereler Caminin içerisine adeta birer aydınlatma projektörü gibi ışık saçarlar. Soldaki pencereden sızan güneş ışığının cami içerisinde yer zeminde oluşturduğu elips şeklindeki ışık yoğunluğu daralarak tam daire şeklini aldığı an, öğle namazı için ezan okunma vaktinin geldiği anlaşılır. Sağdaki ise aynı şekilde ikindi namazı için ezan okunma vaktini bildirir. Kıble duvarında üç tane Mihrap vardır. Ortadaki İmama aittir. Sağda ve soldakiler ise Cami içerisinde her ne kadar akustik mimari ses sistemi olsa bile ses iletiminin yeterli gelmeyeceği düşüncesi ile imamın namaz anındaki tekbirlerini tekrarlayarak bulundukları yerden cemaate duyuracak Kayyım denilen müezzin yardımcılarının yer aldığı "Mihrabiye" lerdir. Camide farklı tarihlerde yapılan onarımlar iç cami kısmında karışık bir mimari ortaya çıkarmıştır. Camide 51 m x 54 m boyutlarında, dikdörtgen şeklinde planlı olan ve caminin mihrap duvarına dik olacak şekilde yer alan yedi ayrı sahın mevcuttur. On altı tanesi duvarlara bitişik olan kırk paye, caminin üst örtüsünü taşımaktadır. Caminin ilk bölümü beşik tonozla örtülüdür. İkinci bölümün ön kısmındaki iki alan, 10sütunun taşıdığı tonoz örtülüdür. Üçüncü ve dördüncü bölümlerin üst örtüsünü payeler taşımaktadır. Camii mihrabının bulunduğu kısım beş payenin taşıdığı kubbe ile örtülüdür. Cami içerisinde toplam 47 sütun yer almaktadır. Caminin Orta kesiminde batıdan doğu istikametine doğru bakıldığında; 4 sağ tarafta, 4 de sol taraftaki sütünlar arasında 15 er cm. lik çıkıntı farklılıkları görülür. Bu şekilde sütunların imar edilmesi, İmamın sesinin Cami içerisinde " U " şeklinde yayılması içindir. Cami içerisindeki sütunların diziliş sıralamasındaki ileri ve geri çıkışlar depreme karşı dayanıklılık düşünülerek yapılmış, cami binasının yükü ustaca bu sütunlara dağıtılmıştır. Cami iç kısmı 28 pencere ile aydınlanmaktadır. Caminin güneydeki ikinci penceresi üzerinde 1826 tarihli onarım kitabesi bulunmaktadır. Caminin ilk mimarında Kubbe dışında toprak damla örtülü olan diğer bölümlerden de toprak örtü kaldırılarak tonoz örtü görünümlü üst örtü kullanılmıştır. Caminin en dikkat çeken kısımları, orta eksendeki piramit şeklinde olan altı dizi mukarnas dolgulu ve tonozlu bölümleridir. Camiye doğu 1 nolu kapıdan girişte İçte güney yöndeki duvarda yer alan ara ara kırmızı renk taşlar kullanılarak yapılan güneş yelpazesi ve bu yelpazenin üst kısmına denk gelen itikâf dairesi de dikkat çeken unsurlar arasındadır. Cami içerisinden çıkılabilen ve Caminin sağ tarafında yer alan, tuğladan yapma, silindirik gövdeli, tek şerefesi olan bir minare bulunmaktadır. Minare Şerefesinden yukarıdaki kısım yıkılmış daha sonraki dönemlerde yapılan onarımlarla yeniden yapılmıştır.
Tahribat
830 yılı aşkın süreden beri varlığını sürdürebilmiş tarihî eserlerdendir. Gerek tabiat şartlarına bağlı aşınma ve yıpranmalar ve gerekse yapıldığından beri bulunduğu coğrafyada vuku bulan istilâ ve savaşlarda Erzurum Ulu Cami de maruz kaldığı olumsuzluklardan etkilenmiştir. Caminin iç kısımda bulunan ve cami mimarisinde yer alan önemli ve değerli parçalar, Rusların Erzurum’u işgali dönemlerinde Ruslar tarafından tahrip edilmiştir. Özellikle iç yan duvarlarındaki tahribat, esere ne ölçüde zarar verildiğinin göstergesidir. Yakın tarihe kadar caminin iç duvarlarına Ruslar tarafından hayvan bağlamak için çakılmış halkalı mıhlar vardı. Bunlar Ruslar'ın Erzurum'u işgal ettikleri dönemde; Erzurum Ulu Camiyi, hayvanları için "ahır" olarak kullandıklarını göstermekteydi. Ruslar'dan sonra şehri ele geçiren Ermeni çeteleri de Camiye büyük zarar vermişlerdir. Rus Yarbay Tverdohlebof kaleme aldığı o günleri anlatan anılarında: "Erzurum'da Türk çarşıları Ermeniler tarafından yakılmaya başlandı." ifadesiyle durumu doğrulamaktadır. Gerek O günleri yaşayan insanların, bu durumu kendilerinden sonraki nesillere aktarması ve gerekse maddi olarak cami içerisindeki görüntü, yaşananları doğrular niteliktedir. Zaman zaman büyük çaplı onarımlar ve bölge halkının konuya duyarlılığı, camiyi ilk yapıldığı yıllarda olduğu gibi bir " İslâm-i ibadet cazibe merkezi" durumuna getirmiştir.
Onarım
Erzurum Ulu Cami, Sultan IV. Murad zamanında yiyecek ve erzak deposu olarak kullanılmıştır. Camideki kitabelerde değişik tarihlerde beş defa onarıldığı anlaşılmaktadır. 1639 yılında Erzurum Valisi Hüseyin Paşa tarafından, 1826 yılında Ali Efendi tarafından ve ayrıca 1858, 1860 yıllarında da camiye onarımlar yapılmıştır. Bu onarımları belirten kitabeler camide mevcuttur. Cumhuriyet döneminde (1957-1964)cami bir kez daha onarılmıştır.
Son büyük onarımında Caminin üst kısmı değiştirilmiştir. Özellikle yapılan bu onarımlarda cami orijinine dikkat edilmemiş bazı unsurlar ortadan kaldırılmıştır. Bunlardan en önemlileri Caminin güney-doğu ve güney-batı yönlerine bakan "filgözü" diye adlandırılan pencerelerinin özelliklerini kısmen kaybetmelerine sebep olan üst dış kısmın çatı örtüsü saçak kısımlarındaki fazla taşırma oluşumlarıdır. Örtü saçaklarındaki söz konusu fazla kısımlar güneş ışıklarının filgözü pencerelere girişini kısmen de olsa engellemektedir.
Bir diğeri ise cami içerisine doğu kapısından girildiğinde sağ iç duvarda yer alan ve farklı renklerden oluşan güneş yelpazesi ile ilgilidir. Yapıldığı dönemde taşıma saat olmayan ve zaman belirleme ile ilgili olduğu sanılan bu kısım, muhtemelen cami üzerinde mevcut bir aydınlatma bölümü ile müşterek işlevini sürdürmekteydi. Yapılan onarımlarda üst ahşap örtünün sökülüp yerine tonuz örtünün yapılması bu unsuru iptal etmiş bulunmaktadır. Ayrıca cami iç duvarındaki bu güneş yelpazesinin tam üstü hizasında, cami dış ve iç duvarları arasında konumlandırılmış 3 m² lik bir dairesi bulunmaktadır. İtikâf dairesi Ramazan ayının son on gününde Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak üzere dünya işlerinden ilgiyi kesip camiye kapanarak ibadet etme maksadıyla kullanılmaktadır. İtikaf dairesinin girişi güneş yelpazesinin yer aldığı bölümün hemen yanında yer almaktadır. İtikaf dairesine cami içinde küçük bir kapıdan taş merdivenler kullanılarak çıkılmaktadır.
Günümüzdeki konumu
Erzurum Ulu Cami, Erzurum şehir merkezindeki Cumhuriyet caddesi üzerinde, Çifte Minareli Medresenin batısında yer alır. Çifte Minareli Medrese ile Erzurum Ulu Cami arasında herhangi bir yapı yoktur. Birbirlerine komşudurlar. Her kentteki Ulu Cami'lerde olduğu gibi Erzurum'da da Cuma namazlarını kılmak için buluşulan yer özellikle Erzurum Ulu Camidir. Erzurum'da diğer bütün camilerde Cuma ve Bayram namazları ile Ramazan ayında teravih namazları kılınmakta olmasına rağmen Erzurum'luların ibadet etmek için özenle tercih ettikleri camidir. Binbir hatim geleneği de aksatılmadan Erzurum Ulu Camide günümüze değin yaşatılmış ve hâlen yoğun bir katılımla devam ettirilmektedir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Dış bağlantılar
- Erzurum Ulu Cami Video-1
- Erzurum Ulu Cami Video-2
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Erzurum Ulu Cami veya Atabeg Camii Atabey Camii Turkiye de Erzurum ili Yakutiye ilcesinde bulunan ve sehrin en eski en buyuk camisi olma ozelligini tasiyan camidir Erzurum Ulu CamiErzurum Ulu CamiTemel bilgilerKonumErzurum TurkiyeKoordinatlar39 54 22 K 41 16 39 D 39 90611 K 41 27750 D 39 90611 41 27750InancIslamMimariMimar lar Melik Nasiruddin Muhammed donemiMimari turCamiMimari bicimSelcuklu mimarisiInsaat baslangici1176Tamamlanma1179OzelliklerUzunlukmetre 1179 yilinda Saltukogullarindan Melik Nasiruddin Muhammed Bey 1174 1185 zamaninda yapilmistir TarihceMalazgirt Meydan Muharebesinden sonra Anadolu da ilk kurulan Turk beyligi Erzurum da kurulmus ve Erzurum u bassehir edinmis olan Saltuklu Beyligidir Malazgirt Zaferinin kazanilmasinda onemli rol oynayan beyligin kurucusudur Sultan Alparslan Malazgirt Zaferinden sonra Bizans Imparatoru dorduncu Romanos Diogenes in olumu ile anlasma sartlarinin yerine getirilmemesi uzerine emrindeki komutanlara Anadolu da fetihlere devam edilmesini emretmisti Buna dayanarak Emir Saltuk Erzurum ve civarini fethederek Saltuklular Beyligini kurmustur Buyuk Selcuklu Devleti kokenli olan Saltuklu Beyligi ile birlikte adeta Selcuklu mimarisi de Erzurum a girmistir Erzurum Ilinde bulunan zamaninin devasa niteligindeki yapilar gunumuzde birer tarihi eser niteligindedir Kendilerine has ozellik ve ustalikla yapilmis eserlerin arasinda onemli bir yeri olan Atabey Camii Atabek Camii diye de adlandirilan Erzurum Ulu Cami 1179 yilinda Saltukogullarindan Bey 1174 1185 zamaninda yapilmistir Kendisinin Irak Selcuklulari Sultani Ucuncu Tugrul ve asil iktidari elinde tutan a tabi oldugu 1189 senesinde basilan bir sikkeden anlasilmaktadir Bey doneminde yapilan Erzurum Ulu Caminin Atabeg Camii ya da Atabey Camii diye adlandirilmasinin sebebi Sultan a duyulan baglilik ve hurmetten dolayidir Mimari ozellikleriUlu Cami on cepheErzurum Ulu Cami Kirlangic kubbe ic gorunumuErzurum Ulu Cami Orta kubbe ic gorunumErzurum Ulu Cami Mukarnas kubbe ic gorunum Bilindigi uzere ilk donem Islam Mimarisi nin sutunlar uzerine oturan duz dam ve ortulu avlu seklinde yapilan camileri ornek alinarak Anadolu daki Ulu Camiler imar edilmistir Sicak ulkelerde uzeri acik birakilan avlular Anadolu da kucultulmus ve caminin icine alinmis cami adeta kapali bir mekana donusturulmustur Selcuklu Donemi nde bazi camilerin uzeri duz dam ile ortulurken Osmanli doneminde de ilk kez anitsal mekanlar ortaya cikaran mimarlik uygulamalari gorulmustur Cami Selcuklu mimarisine uygun olarak yapilmistir 52 5m x 41m 2152 5 m alana kurulu ic kullanim alani 2000 m dir 6000 kisi kapasitelidir Gunumuzde 4500 kisi ayni anda rahatlikla namaz kilabilmektedir Caminin bes kapisi vardir Kapilardan ikisi doguda ucu de kuzeydedir Kapilarin hicbirisi bir digerine benzememektedir Dogudaki ilk kapinin her iki yaninda da birer mihrapcik olup kenarina 1860 yilinda yapilan onarimin kitabesi yerlesiktir Caminin uc kubbesi vardir Ilk yapimindaki mihrap duvari on kisimlari sivri sekilde olan kemerlerin uzerine oturtulmus buyuk pandantifli bir kubbe ile ortuludur Yapildigi gunden beri orijinal hali ile gunumuze kadar varligini surdurmus olan bu kubbe kirlangic ortu diye adlandirilan ahsap ortudur Yapilis dizayn ozelligi ile Cami icerisindeki nemi toplar ve cekerek disariya tahliye eder Cami cok kapali bir mekan gorunumunde olsa bile bu kubbe sayesinde Cami icerisinde nem olmaz Kirlangic ortuden dogu bati ve guney yonlere acilan uc adet kucuk pencere vardir Kuzey yone acilan pencere yoktur Kilangic ortunun kuzey yondeki bolumune dusen ve cami icinden bu bolume bakildiginda ikinci germesi uzerinde Caminin yapilis tarihi olan 1179 yilinin kizgin sis kullanilarak ahsap uzerine Arapca rakamlarla yazildigi gorulmektedir Guneyden kuzeye dogru Kirlangic kubbe ile Mukarnas tas oyma kubbe arasinda yer alan ikinci kubbe tavaninda yer alan ve gokyuzune acilan penceresi ile caminin aydinlanma unsurlarindan birini olusturmaktadir Bunlara ek olarak 6000 kisinin ayni anda bulundugu kapali mekanda ses iletisimini daha saglikli kilmak icin Caminin tam orta bolumune Mukarnas Kubbe yerlestirilmistir Kible yonunden birinci sirada kirlangic kubbe ikinci siradaki orta kubbeden sonra ucuncu kubbe olan ve bulundugu konum itibariyla de Caminin tam orta mevkiine denk dusen mukarnas islemeli kubbe uzerinde de tam gokyuzune acilan bir pencere vardir Bu kubbe sayesinde hem caminin aydinlanmasi ve hem de mevcut sesin 10 kat daha yuksek tonda yayilmasi saglanmistir Aritmetik olarak hesaplanip sert kaya zemin uzerine kendine ozgu sekillerin islenerek yapildigi ve sadece Erzurum Ulu Camide bulunan bu mukarnas ortu seklinin bir benzeri baska bir yapida yoktur Ulu Camii Filgozu Pencereler ic gorunum Kirlangic kubbeyi tasiyan dort sutuna fil ayagi denir Kible yonundeki iki fil ayaginin en ust kisimlarinda bulunan yuvarlak iki pencere de fil gozu diye adlandirilir Fil gozu pencerelerden sol taraftaki guney doguya sag taraftaki ise guney batiya meyilli olup gokyuzune dogru bir bakis acisi olusturmaktadirlar Bu pencereler Caminin icerisine adeta birer aydinlatma projektoru gibi isik sacarlar Soldaki pencereden sizan gunes isiginin cami icerisinde yer zeminde olusturdugu elips seklindeki isik yogunlugu daralarak tam daire seklini aldigi an ogle namazi icin ezan okunma vaktinin geldigi anlasilir Sagdaki ise ayni sekilde ikindi namazi icin ezan okunma vaktini bildirir Kible duvarinda uc tane Mihrap vardir Ortadaki Imama aittir Sagda ve soldakiler ise Cami icerisinde her ne kadar akustik mimari ses sistemi olsa bile ses iletiminin yeterli gelmeyecegi dusuncesi ile imamin namaz anindaki tekbirlerini tekrarlayarak bulunduklari yerden cemaate duyuracak Kayyim denilen muezzin yardimcilarinin yer aldigi Mihrabiye lerdir Camide farkli tarihlerde yapilan onarimlar ic cami kisminda karisik bir mimari ortaya cikarmistir Camide 51 m x 54 m boyutlarinda dikdortgen seklinde planli olan ve caminin mihrap duvarina dik olacak sekilde yer alan yedi ayri sahin mevcuttur On alti tanesi duvarlara bitisik olan kirk paye caminin ust ortusunu tasimaktadir Caminin ilk bolumu besik tonozla ortuludur Ikinci bolumun on kismindaki iki alan 10sutunun tasidigi tonoz ortuludur Ucuncu ve dorduncu bolumlerin ust ortusunu payeler tasimaktadir Camii mihrabinin bulundugu kisim bes payenin tasidigi kubbe ile ortuludur Cami icerisinde toplam 47 sutun yer almaktadir Caminin Orta kesiminde batidan dogu istikametine dogru bakildiginda 4 sag tarafta 4 de sol taraftaki sutunlar arasinda 15 er cm lik cikinti farkliliklari gorulur Bu sekilde sutunlarin imar edilmesi Imamin sesinin Cami icerisinde U seklinde yayilmasi icindir Cami icerisindeki sutunlarin dizilis siralamasindaki ileri ve geri cikislar depreme karsi dayaniklilik dusunulerek yapilmis cami binasinin yuku ustaca bu sutunlara dagitilmistir Cami ic kismi 28 pencere ile aydinlanmaktadir Caminin guneydeki ikinci penceresi uzerinde 1826 tarihli onarim kitabesi bulunmaktadir Caminin ilk mimarinda Kubbe disinda toprak damla ortulu olan diger bolumlerden de toprak ortu kaldirilarak tonoz ortu gorunumlu ust ortu kullanilmistir Caminin en dikkat ceken kisimlari orta eksendeki piramit seklinde olan alti dizi mukarnas dolgulu ve tonozlu bolumleridir Camiye dogu 1 nolu kapidan giriste Icte guney yondeki duvarda yer alan ara ara kirmizi renk taslar kullanilarak yapilan gunes yelpazesi ve bu yelpazenin ust kismina denk gelen itikaf dairesi de dikkat ceken unsurlar arasindadir Cami icerisinden cikilabilen ve Caminin sag tarafinda yer alan tugladan yapma silindirik govdeli tek serefesi olan bir minare bulunmaktadir Minare Serefesinden yukaridaki kisim yikilmis daha sonraki donemlerde yapilan onarimlarla yeniden yapilmistir Tahribat Ulu Cami tonoz ortusu 830 yili askin sureden beri varligini surdurebilmis tarihi eserlerdendir Gerek tabiat sartlarina bagli asinma ve yipranmalar ve gerekse yapildigindan beri bulundugu cografyada vuku bulan istila ve savaslarda Erzurum Ulu Cami de maruz kaldigi olumsuzluklardan etkilenmistir Caminin ic kisimda bulunan ve cami mimarisinde yer alan onemli ve degerli parcalar Ruslarin Erzurum u isgali donemlerinde Ruslar tarafindan tahrip edilmistir Ozellikle ic yan duvarlarindaki tahribat esere ne olcude zarar verildiginin gostergesidir Yakin tarihe kadar caminin ic duvarlarina Ruslar tarafindan hayvan baglamak icin cakilmis halkali mihlar vardi Bunlar Ruslar in Erzurum u isgal ettikleri donemde Erzurum Ulu Camiyi hayvanlari icin ahir olarak kullandiklarini gostermekteydi Ruslar dan sonra sehri ele geciren Ermeni ceteleri de Camiye buyuk zarar vermislerdir Rus Yarbay Tverdohlebof kaleme aldigi o gunleri anlatan anilarinda Erzurum da Turk carsilari Ermeniler tarafindan yakilmaya baslandi ifadesiyle durumu dogrulamaktadir Gerek O gunleri yasayan insanlarin bu durumu kendilerinden sonraki nesillere aktarmasi ve gerekse maddi olarak cami icerisindeki goruntu yasananlari dogrular niteliktedir Zaman zaman buyuk capli onarimlar ve bolge halkinin konuya duyarliligi camiyi ilk yapildigi yillarda oldugu gibi bir Islam i ibadet cazibe merkezi durumuna getirmistir Onarim Erzurum Ulu Cami Kirlangic Kubbe ve Fil gozu pencerelerin dis gorunumu Erzurum Ulu Cami Sultan IV Murad zamaninda yiyecek ve erzak deposu olarak kullanilmistir Camideki kitabelerde degisik tarihlerde bes defa onarildigi anlasilmaktadir 1639 yilinda Erzurum Valisi Huseyin Pasa tarafindan 1826 yilinda Ali Efendi tarafindan ve ayrica 1858 1860 yillarinda da camiye onarimlar yapilmistir Bu onarimlari belirten kitabeler camide mevcuttur Cumhuriyet doneminde 1957 1964 cami bir kez daha onarilmistir Ulu Cami Dogu cephesi birinci kapi giris ic sag duvardaki gunes motifi Son buyuk onariminda Caminin ust kismi degistirilmistir Ozellikle yapilan bu onarimlarda cami orijinine dikkat edilmemis bazi unsurlar ortadan kaldirilmistir Bunlardan en onemlileri Caminin guney dogu ve guney bati yonlerine bakan filgozu diye adlandirilan pencerelerinin ozelliklerini kismen kaybetmelerine sebep olan ust dis kismin cati ortusu sacak kisimlarindaki fazla tasirma olusumlaridir Ortu sacaklarindaki soz konusu fazla kisimlar gunes isiklarinin filgozu pencerelere girisini kismen de olsa engellemektedir Bir digeri ise cami icerisine dogu kapisindan girildiginde sag ic duvarda yer alan ve farkli renklerden olusan gunes yelpazesi ile ilgilidir Yapildigi donemde tasima saat olmayan ve zaman belirleme ile ilgili oldugu sanilan bu kisim muhtemelen cami uzerinde mevcut bir aydinlatma bolumu ile musterek islevini surdurmekteydi Yapilan onarimlarda ust ahsap ortunun sokulup yerine tonuz ortunun yapilmasi bu unsuru iptal etmis bulunmaktadir Ayrica cami ic duvarindaki bu gunes yelpazesinin tam ustu hizasinda cami dis ve ic duvarlari arasinda konumlandirilmis 3 m lik bir dairesi bulunmaktadir Itikaf dairesi Ramazan ayinin son on gununde Allah in hosnutlugunu kazanmak uzere dunya islerinden ilgiyi kesip camiye kapanarak ibadet etme maksadiyla kullanilmaktadir Itikaf dairesinin girisi gunes yelpazesinin yer aldigi bolumun hemen yaninda yer almaktadir Itikaf dairesine cami icinde kucuk bir kapidan tas merdivenler kullanilarak cikilmaktadir Gunumuzdeki konumuErzurum Ulu Cami Erzurum sehir merkezindeki Cumhuriyet caddesi uzerinde Cifte Minareli Medresenin batisinda yer alir Cifte Minareli Medrese ile Erzurum Ulu Cami arasinda herhangi bir yapi yoktur Birbirlerine komsudurlar Her kentteki Ulu Cami lerde oldugu gibi Erzurum da da Cuma namazlarini kilmak icin bulusulan yer ozellikle Erzurum Ulu Camidir Erzurum da diger butun camilerde Cuma ve Bayram namazlari ile Ramazan ayinda teravih namazlari kilinmakta olmasina ragmen Erzurum lularin ibadet etmek icin ozenle tercih ettikleri camidir Binbir hatim gelenegi de aksatilmadan Erzurum Ulu Camide gunumuze degin yasatilmis ve halen yogun bir katilimla devam ettirilmektedir Ulu Cami tonoz ortusuAyrica bakinizUlu CamiKaynakca Oztuna Yilmaz Devletler ve Hanedanlar Cilt 2 Kultur Bakanligi Yayinlari Ankara 1996 s 42 Turkiye Gazetesi Rehber Ansiklopedi Cilt 5 syf 199 Turk Dil Kurumu SOZLUKLER Buyuk Turkce SozlukDis baglantilarErzurum Ulu Cami Video 1 Erzurum Ulu Cami Video 2