19. yüzyılda, ışığın yayılması için varsayımsal aracı olarak esîr teorisi yaygın olarak tartışıldı. Bu tartışmanın önemli bir parçası, bu ortama göre Dünya'nın hareket durumu ile ilgili soru oldu. Esîr çekim hipotezi esîrin hareket eden madde tarafından çekildiği ya da birlikte sürüklendiği ile ilgilenir. İlk değişkene göre Dünya ve esîr arasında bağıl bir hareket yoktur; ikinciye göre bağıl hareket vardır ve böylece ışık hızı, Dünya yüzeyinde ölçülen hareket hızına("esîr rüzgarı") dayanır. Özgül esîr modellerini bulan Augustin-Jean Fresnel tarafından 1818 yılında esîrin maddeyle beraber sürüklendiğini önermiştir. Diğer model George Stokes tarafından 1845 yılından ortaya atılan esîrin maddenin içinde ya da civarında sürüklenmesidir.
Fresnel'in neredeyse sabit teorisi Fizeau deneyi (1851) tarafından teyit edilirken, Stokes'in teorisi Michelson-Morley deneyi (1881, 1887) ile teyit edilmiştir. Bu çelişkili durum, Lorentzesîr teorisinin esîr çekiminin tüm biçimlerini yok ettiği çalışmalarıyla (1895, 1904) çözüldü ve Albert Einstein'in (1905) çalışmalarıyla özel görelilik teorisi mekanik ortamda esîr olmadığını göstermiştir.
Kısmi esîr çekimi
1810 yılında François Arago parçacık teorisi tarafından tahmin edilen bir maddenin kırılma indisinin ışık hızını hesaplamada yararlı olacağına dair bir varyasyon yarattı. Bu tahminler cam gibi maddelerin kırılma indisi ışık hızının havada ve camdaki oranına bağlı olduğu için ortaya çıktı. Arago ışık parçacıklarının teleskop önündeki cam prizmayla yaptığı kırılmanın ne ölçüde gerçekleştiğini ölçmeye çalıştı. Arago yıldızların farklı hızlarına ve Dünya'nın farklı gün ve yıllarındaki hareketine göre bir dizi farklı kırılma açısı olduğunu öne sürdü. Bu tahminlerin aksine yıldızlar, günün veya mevsimin farklı olması kırılmada değişim oluşturmadığını bulmuştur. Arago'nun bütün gözlemler sıradan yıldız sapmalarıydı.
1818 yılında Augustin-Jean Fresnel ışık dalga teorisi kullanılarak Arago sonuçlarını inceledi. Augustin-Jean Fresnel ışığın dalga olarak hareket etse bile Dünya dönüp mevsimler değiştikçe cam-hava arayüzünün kırılma indisi cam esîrle, farklı hızlardaki dalgalara çarparken değişir. Fresnel cam prizmanın esîrin bir kısmını prizma boyunca taşıyacağını önermiştir yani "...esîr prizma içerisine girebilir". Fresnel dalganın hız dağılımının ortamın yoğunluğuna bağlı olduğunu fark etti ve prizmadaki ışık hızının" çekim" miktarıyla ayarlanabileceğini öne sürdü. Camdaki ışık hızı ayarlama olmaksızın böyle formülize edilmiştir:
çekim ayarlaması :
çevredeki esîr yoğunluğu, camdaki esîr yoğunluğu ve esîre göre prizmanın hızıdır.
etkeni olarak da yazılabilir çünkü kırılma indisi n, esîr yoğunluğuna bağlıdır. Bu Fresnel çekim katsayısı olarak bilinir. Camdaki ışık hızı:
Bu düzeltme Arago deneyinin geçersiz sonuçlarını açıklamada başarılıdır. Bu genel sabit esîr kavramının cam gibi maddeler tarafından çekildiğini önerir. Bunun başarısı, dikkati önceki parçacık teorisinden ışığın dalga teorisine çekmiştir.
Kısmi esîr çekimi sorunları
Fresnel'in çekim katsayısı doğrudan Fizeau deneyi ve tekrarları tarafından teyit edilmiştir. Genelde, katsayısının yardımıyla optik esîr sapması deneylerinin olumsuz sonuçları birinci dereceden etkileri (Arago, Fizeau, Hoek, Airy, Mascart deneyleri) tanımlamak için yeterlidir. Sabit(neredeyse) esîr kavramı yıldızsal sapma ile tutarlıdır. Ancak, bu teori aşağıdaki sebeplerle çürütülmüştür:
- 19. yüzyılda parçacık esîr çekimi esîrin bağıl hızına gerek duyduğu ve madde ışığın rengine göre değiştiği bilinir ki öyle değildir.
- Fresnel'in sabit(neredeyse) esîr teorisi ikinci dereceden etkileri algılayacak olumlu sonuçlar sunar. Ancak, Michelson–Morley deneyi and the Trouton–Noble deneyi gibi deneyler olumsuz sonuç verir ve bu Fresnel esîrini direkt çürütür.
Tam esîr çekimi
George Stokes'in (1845) hareketli maddeden hiç etkilenmeyen ya da kısmi etkilenen esîr modeli doğal ve ikna edici değildir ve esîr maddenin içinde veya etrafında tamamen uzak mesafelerde kısmen çekilmiştir ve serbest uzayda beklemektedir. Ayrıca, Heinrich Rudolf Hertz (1890) tam esîr çekimiyle kendi düzenlediği Maxwell'in elektromanyetik teorisini, Galileo görelilik kuramına göre birleştirmiştir. Eğer esîr örnek madde içinde durmaktaysa, bu maddenin ve esîrin başka bir örnek maddede aynı hızla seyahat ettiği sonucunu verir.
Tam esîr çekiminin sorunları
Tam esîr çekimi tüm esîr deneylerinin(Michelson–Morley deneyi) olumsuz sonuçlarını açıklar. Ancak, Bu teori aşağıdaki sebeplerden dolayı hatalıdır:
- Fizeau deneyi(1851) ışığın kısmi katılımını göstermiştir.
- Sagnac etkisi iki ışık ışını gösterir ve dönen platformda farklı yönlerdeki aynı ışık kaynağının doğmuştur ve ışık kaynağına geri dönmek için farklı sürelere ihtiyaç duyar. Ancak, esîr platformdan tamamen çekilmişse bu etki gerçekleşmez.
- Oliver Lodge 1890'larda yürüüttüğü deneylerde, ışığın yayılımına dair arana kanıtlar dönen büyük kütlelere yakınlığı ile etkilendi ve böyle bir etki bulunmadı.
- Gustaf Wilhelm Hammar tarafından 1935 yılında yürütülen Hammar deneylerinde ortak yol girişimölçeri kullanılmıştır. İri kurşun blokları girişimölçerin her ayağının iki tarafına da yerleştirdi. Bu düzenleme farklı miktarda esîr çekimine yol açar ve olumlu sonuç sunar. Ancak, sonuç yine olumsuzdur.
- Bu yıldızsal sapma olgusuyla tutarsızdır. Yıldızsal sapmada yıldızın konumu teleskopla gözlendiğinde her ay merkezi konumun her tarafı 20,5 açısal saniye sarkar. Bu sarkma miktarı Dünya'ın yörüngesindeki hızı göz önüne alındığında beklenilen değerdir. 1871 yılında Airy yıldız sapmaların teleskop suyla doldurulduğunda bile geçerli olduğunu göstermiştir. Eğer esîr çekim hipotezi doğruysa yıldızsal sapma gerçekleşmez çünkü, ışık teleskop boyunca hareket eden esîrde seyahat eder. Trenin üzerende tünele girmekte olan bir kova ve tünel girişinden kovanın tam merkezine düşen su damlaları hayal edin. Damla kovanın merkezine düşmeyecektir. Bu benzetmede kova teleskop borusu, damla foton ve tren Dünya'dır. Damla kovanın merkezine düşüp trenle beraber hareket ediyorsa, esîr sürüklenmiş demektir . Yıldızsal sapma, , şöyledir ki:
- So:
- Dünya'nın Güneş etrafında dönüş hızı, v = 30 km/s ve ışık hızı c = 299,792,458 m/s, = 20.5 her ay 20,5 açısal saniyeye denk gelir. Bu miktarda sapma tam esîr çekim hipoteziyle çelişir.
Bu sorunlara Stokes'in cevapları
Stokes 1845 yılından kendi teorisini deneysel sonuçlara uyması için bazı ek varsayımlar eklemiştir. Sapmayı açıklamak için,esîr çekiminin bilimsel modeli ile bağlantısı ve doğru sapma yasasında olduğu gibi sıkışmaz esîrin dönmez olduğunu varsaymıştır. Fresnel'in çekim katsayısının yeniden üretmek için (Fizeau deneyini açıklamak için) esîrin ortamdan tamamen çekildiğini öne sürmüştür. Başka bir deyişle esîr ortama girince yoğunlaşır ve çıkınca seyrelir ve esîrin hızını değiştirir.
Stokes'in sapma teorisi bir süre uygulanabilir gözükse de 1886 yılında Lorentz sayesinde vazgeçmiştir. Stokes'in teorisindeki gibi esîr sıkıştırılamaz iken eğer esîr Dünya ile aynı hızın normal bileşenine sahipse aynı teğet bileşenine sahip olamaz ve Stokes tarafından konumlanmış durumlar aynı anda gerçekleşemez.
Yerçekimsel esîr çekimi
Stokes modelinin başka bir versiyonu Theodor des Coudres ve Wilhelm Wien (1900) tarafından hazırlanmıştır. Bunlar esîr çekimini yerçekimsel kütle ile doğru orantılı olduğunu varsaydılar. Esîr tamamen dünya tarafından çekilmiş ve sadece kısmi olarak dünyadaki küçük cisimler tarafından çekilir. Stokes'in sapma açıklamasını korumak için, Max Planck (1899) Lorentz ile mektup aracılığı ile esîrin sıkıştırılamaz olabileceğini ama Dünya'nın çevresindeki yerçekimi sayesinde yoğunlaşacağına dair tartışmış ve bu da Stokes teorisine gerekli olan durumu sunmuştur ("Stokes-Planck teorisi"). Yukarıdaki deneylerle karşılaştırıldığında bu model Fizeau ve Sagnac deneylerindeki olumlu sonuçları açıklayabilir, çünkü o araçların küçük kütlesi sadece kısmi (ya da hiç) olarak esîri çekebilir ve bazı sebepler dolayısıyla Lodge'in deneyindeki olumsuz sonucu da açıklayabilir. Esîr Dünya'nın büyük kütlesi sonucu tamamen çekildiği için Hammar'in ve Michelson–Morley deneyleriyle de uyumludur.
Ancak, Bu teori Michelson–Gale–Pearson deneyleriyle(1925) direkt çürütüldü. Sagnac deneyleriyle arasındaki bu büyük fark Dünya'nın dönüşünün hesaplanmasından kaynaklanır. Eğer, esîr dünyanın yerçekimsel alanı yüzünden tamamen çekilseydi, sonuç olumsuz olurdu lakin sonuç olumlu.
Teorik açıdan Hendrik Antoon Lorentz, Stokes-Planck hipotezinin esîrden 50000 kez daha fazla olan yoğunluk ışık hızını etkilememektedir. Lorentz ve Planck kendi hipotezlerini olası olmadığı için geri çektiler.
Lorentz ve Einstein
Lorentz, Stokes hipotezini terk etmeye zorlanınca, Fresnel'in modelini başlangıç noktası olarak seçti. 1892 yılında Fresnel'in çekim katsayısını yeniden üretebilirdi, Lorentz'in teorisi esîr çekiminin sonucunu değil ışık dalgasının yayılımını temsil ediyordu. Bu sebeple, Lorentz'in esîri tamamen sabittir. Ancak, bu Fresnel modelinin aynı sorununa yol açar: Michelson–Morley deneyiyle olan çelişki. Bundan ötürü George Francis FitzGerald (1889) ve Lorentz (1892) bütün maddelerin hareket çizgisiyle katıldığı uzunluk küçülmesini formülüyle açıklar. Ek olarak, Lorenz'in teorisinde yerine Lorentz dönüşümü getirilmiştir.
Ancak, hipotezlerin birikimi sabit esîr kavramının yapay olarak algılanmasını yok etti. Albert Einstein (1905), özel görelilik teorisini geliştirmek ve Lorentz dönüşümlerini tamamlamak için, eylemsiz kaynak çevrelerindeki sabit ışık hızının ve görelilik ilkesinin tek gerekli varsayım olduğunu fark etti. Bunların hepsi sabit esîr kavramı kullanılmadan yapılmıştır.
Max von Laue (1907) gösterdiği gibi, özel görelilik Fizeau deneyinin sonucunu esîre ihtiyaç duymadan ek-hız önermesiyle tahmin edebilir. Eğer Fizeau ekipmanına göre ışık hızıysa ve suya göre ışık hızıysa suyun hızıdır:
ki, eğer v/c küçükse binom açılımı kullanılarak genişletilebilir:
Bu Fresnel denklemiyşe aynıdır.
Özet
Modern fizikte (görelilik teorisi ve kuantum mekaniği dayalı), esîr "materyal özü" olarak "hareket hali" rol almaz. "Esîr çekimi"ni sorgulayan sorular artık bilimsel topluluklar tarafından anlamsız olarak nitelendirilmektedir. Lakin genel görelilikte tahmin edildiği üzere dönen kütlelerin uzayzaman mekriğini saptırması olan çerçeve sürüklenmesi, yakın parçacıkların yörüngesinin devinimine sebep olur. Ama bu etki büyüklük sırasına göre bu yazıda geçen bütün "esîr çekimi"nden daha zayıftır.
Bibliyografi ve Kaynaklar
- ^ a b c d e Whittaker, Edmund Taylor (1910), A History of the theories of aether and electricity (1. bas.), Dublin: Longman, Green and Co.
- ^ a b Jannsen, Michel & Stachel, John (2008), (PDF), 29 Eylül 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi, erişim tarihi: 22 Mayıs 2015
- ^ Rafael Ferraro and Daniel M Sforza (2005), "Arago (1810): the first experimental result against the ether", Eur. J. Phys., cilt 26, ss. 195-204, arXiv:physics/0412055 $2, Bibcode:2005EJPh...26..195F, doi:10.1088/0143-0807/26/1/020
- ^ Arago, A. (1810–1853), "Mémoire sur la vitesse de la lumière, lu à la prémière classe de l'Institut, le 10 décembre 1810", Comptes Rendus de l'Académie des Sciences, cilt 36, ss. 38-49
- ^ Fresnel, A. (1818), "Lettre d'Augustin Fresnel à François Arago sur l'influence du mouvement terrestre dans quelques phénomènes d'optique", Annales de chimie et de physique, cilt 9, ss. 57-66
- ^ a b Stokes, George Gabriel (1845), "On the Aberration of Light", Philosophical Magazine, cilt 27, ss. 9-15, doi:10.1080/14786444508645215
- ^ a b Stokes, George Gabriel (1846), "On Fresnel's Theory of the Aberration of Light", Philosophical Magazine, cilt 28, ss. 76-81, doi:10.1080/14786444608645365
- ^ Stokes, George Gabriel (1846), "On the Constitution of the Luminiferous Æther, viewed with reference to the phænomenon of the Aberration of Light", Philosophical Magazine, cilt 29, ss. 6-10, doi:10.1080/14786444608562589
- ^ Stokes, George Gabriel (1848), "On the Constitution of the Luminiferous Æther", Philosophical Magazine, cilt 32, ss. 343-349, doi:10.1080/14786444808645996
- ^ a b Georg Joos: Lehrbuch der theoretischen Physik. 12. edition, 1959, page 448
- ^ Lodge, Oliver J. (1893), "Aberration Problems", , cilt 184, ss. 727-804, Bibcode:1893RSPTA.184..727L, doi:10.1098/rsta.1893.0015, 24 Ocak 2016 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 22 Mayıs 2015
- ^ Lodge, Oliver J. (1897), "Experiments on the Absence of Mechanical Connexion between Ether and Matter", , cilt 189, ss. 149-166, Bibcode:1897RSPTA.189..149L, doi:10.1098/rsta.1897.0006
- ^ G. W. Hammar (1935), "The Velocity of Light Within a Massive Enclosure", Physical Review, 48 (5), ss. 462–463, Bibcode:1935PhRv...48..462H, doi:10.1103/PhysRev.48.462.2
- ^ Lorentz, Hendrik Antoon (1886), "De l'influence du mouvement de la terre sur les phénomènes lumineux", Archives néerlandaises des sciences exactes et naturelles, cilt 21, ss. 103-176
- ^ Wien, Wilhelm (1898), "Über die Fragen, welche die translatorische Bewegung des Lichtäthers betreffen (Referat für die 70. Versammlung deutsche Naturforscher und Aerzte in Düsseldorf, 1898)", Annalen der Physik (Beilage), 301 (3), ss. I-XVIII
- ^ Lorentz, H.A. (1899), , Proceedings of the Royal Society, cilt 1, ss. 443-448, Bibcode:1898KNAB....1..443L, 4 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 22 Mayıs 2015
- ^ Lorentz, Hendrik Antoon (1904), "Electromagnetic phenomena in a system moving with any velocity smaller than that of light", Proceedings of the Royal Netherlands Academy of Arts and Sciences, cilt 6, ss. 809-831
- ^ Einstein, Albert (1905), "On the Electrodynamics of Moving Bodies", Annalen der Physik, 322 (10), ss. 891-921, Bibcode:1905AnP...322..891E, doi:10.1002/andp.19053221004, 25 Kasım 2005 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 22 Mayıs 2015.
- ^ Laue, Max von (1907), "Die Mitführung des Lichtes durch bewegte Körper nach dem Relativitätsprinzip" [The Entrainment of Light by Moving Bodies in Accordance with the Principle of Relativity], Annalen der Physik (Almanca), 23 (10), ss. 989-990, Bibcode:1907AnP...328..989L, doi:10.1002/andp.19073281015
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
19 yuzyilda isigin yayilmasi icin varsayimsal araci olarak esir teorisi yaygin olarak tartisildi Bu tartismanin onemli bir parcasi bu ortama gore Dunya nin hareket durumu ile ilgili soru oldu Esir cekim hipotezi esirin hareket eden madde tarafindan cekildigi ya da birlikte suruklendigi ile ilgilenir Ilk degiskene gore Dunya ve esir arasinda bagil bir hareket yoktur ikinciye gore bagil hareket vardir ve boylece isik hizi Dunya yuzeyinde olculen hareket hizina esir ruzgari dayanir Ozgul esir modellerini bulan Augustin Jean Fresnel tarafindan 1818 yilinda esirin maddeyle beraber suruklendigini onermistir Diger model George Stokes tarafindan 1845 yilindan ortaya atilan esirin maddenin icinde ya da civarinda suruklenmesidir Fresnel in neredeyse sabit teorisi Fizeau deneyi 1851 tarafindan teyit edilirken Stokes in teorisi Michelson Morley deneyi 1881 1887 ile teyit edilmistir Bu celiskili durum Lorentzesir teorisinin esir cekiminin tum bicimlerini yok ettigi calismalariyla 1895 1904 cozuldu ve Albert Einstein in 1905 calismalariyla ozel gorelilik teorisi mekanik ortamda esir olmadigini gostermistir Kismi esir cekimi1810 yilinda Francois Arago parcacik teorisi tarafindan tahmin edilen bir maddenin kirilma indisinin isik hizini hesaplamada yararli olacagina dair bir varyasyon yaratti Bu tahminler cam gibi maddelerin kirilma indisi isik hizinin havada ve camdaki oranina bagli oldugu icin ortaya cikti Arago isik parcaciklarinin teleskop onundeki cam prizmayla yaptigi kirilmanin ne olcude gerceklestigini olcmeye calisti Arago yildizlarin farkli hizlarina ve Dunya nin farkli gun ve yillarindaki hareketine gore bir dizi farkli kirilma acisi oldugunu one surdu Bu tahminlerin aksine yildizlar gunun veya mevsimin farkli olmasi kirilmada degisim olusturmadigini bulmustur Arago nun butun gozlemler siradan yildiz sapmalariydi 1818 yilinda Augustin Jean Fresnel isik dalga teorisi kullanilarak Arago sonuclarini inceledi Augustin Jean Fresnel isigin dalga olarak hareket etse bile Dunya donup mevsimler degistikce cam hava arayuzunun kirilma indisi cam esirle farkli hizlardaki dalgalara carparken degisir Fresnel cam prizmanin esirin bir kismini prizma boyunca tasiyacagini onermistir yani esir prizma icerisine girebilir Fresnel dalganin hiz dagiliminin ortamin yogunluguna bagli oldugunu fark etti ve prizmadaki isik hizinin cekim miktariyla ayarlanabilecegini one surdu Camdaki isik hizi vn displaystyle v n ayarlama olmaksizin boyle formulize edilmistir cekim ayarlamasi vd displaystyle v d re displaystyle rho e cevredeki esir yogunlugu rg displaystyle rho g camdaki esir yogunlugu ve v displaystyle v esire gore prizmanin hizidir 1 rerg displaystyle 1 frac rho e rho g etkeni 1 1n2 displaystyle 1 frac 1 n 2 olarak da yazilabilir cunku kirilma indisi n esir yogunluguna baglidir Bu Fresnel cekim katsayisiolarak bilinir Camdaki isik hizi Bu duzeltme Arago deneyinin gecersiz sonuclarini aciklamada basarilidir Bu genel sabit esir kavraminin cam gibi maddeler tarafindan cekildigini onerir Bunun basarisi dikkati onceki parcacik teorisinden isigin dalga teorisine cekmistir Kismi esir cekimi sorunlari Fresnel in cekim katsayisi dogrudan Fizeau deneyi ve tekrarlari tarafindan teyit edilmistir Genelde katsayisinin yardimiyla optik esir sapmasi deneylerinin olumsuz sonuclari birinci dereceden etkileri Arago Fizeau Hoek Airy Mascart deneyleri tanimlamak icin yeterlidir Sabit neredeyse esir kavrami yildizsal sapma ile tutarlidir Ancak bu teori asagidaki sebeplerle curutulmustur 19 yuzyilda parcacik esir cekimi esirin bagil hizina gerek duydugu ve madde isigin rengine gore degistigi bilinir ki oyle degildir Fresnel in sabit neredeyse esir teorisi ikinci dereceden etkileri algilayacak olumlu sonuclar sunar Ancak Michelson Morley deneyi and the Trouton Noble deneyi gibi deneyler olumsuz sonuc verir ve bu Fresnel esirini direkt curutur Tam esir cekimiGeorge Stokes in 1845 hareketli maddeden hic etkilenmeyen ya da kismi etkilenen esir modeli dogal ve ikna edici degildir ve esir maddenin icinde veya etrafinda tamamen uzak mesafelerde kismen cekilmistir ve serbest uzayda beklemektedir Ayrica Heinrich Rudolf Hertz 1890 tam esir cekimiyle kendi duzenledigi Maxwell in elektromanyetik teorisini Galileo gorelilik kuramina gore birlestirmistir Eger esir ornek madde icinde durmaktaysa bu maddenin ve esirin baska bir ornek maddede ayni hizla seyahat ettigi sonucunu verir Tam esir cekiminin sorunlari Lodge in esir makinesi hassas ortak yol girisimolcerinden gelen isik seri donen diskle yonlendirilir Tam esir cekimi tum esir deneylerinin Michelson Morley deneyi olumsuz sonuclarini aciklar Ancak Bu teori asagidaki sebeplerden dolayi hatalidir Fizeau deneyi 1851 isigin kismi katilimini gostermistir Sagnac etkisi iki isik isini gosterir ve donen platformda farkli yonlerdeki ayni isik kaynaginin dogmustur ve isik kaynagina geri donmek icin farkli surelere ihtiyac duyar Ancak esir platformdan tamamen cekilmisse bu etki gerceklesmez Oliver Lodge 1890 larda yuruuttugu deneylerde isigin yayilimina dair arana kanitlar donen buyuk kutlelere yakinligi ile etkilendi ve boyle bir etki bulunmadi Gustaf Wilhelm Hammar tarafindan 1935 yilinda yurutulen Hammar deneylerinde ortak yol girisimolceri kullanilmistir Iri kursun bloklari girisimolcerin her ayaginin iki tarafina da yerlestirdi Bu duzenleme farkli miktarda esir cekimine yol acar ve olumlu sonuc sunar Ancak sonuc yine olumsuzdur Tam esir cekimi yildizsal sapma olgusuyla tutarsizdir Bu gorselde yildizlarin sonsuz mesafede oldugunu farz edin Sapma gozlemcinin hizi yildizdan gelen isigin gidis yonune dik ise gerceklesir Solda goruldugu uzere teleskop mercekte yildiz gorunmeden once egilmelidir Sagdaki animasyonda goruldugu uzere eger esir Dunyanin civarindan cekiliyorsa teleskop direkt yildiza bakmali Bu yildizsal sapma olgusuyla tutarsizdir Yildizsal sapmada yildizin konumu teleskopla gozlendiginde her ay merkezi konumun her tarafi 20 5 acisal saniye sarkar Bu sarkma miktari Dunya in yorungesindeki hizi goz onune alindiginda beklenilen degerdir 1871 yilinda Airy yildiz sapmalarin teleskop suyla dolduruldugunda bile gecerli oldugunu gostermistir Eger esir cekim hipotezi dogruysa yildizsal sapma gerceklesmez cunku isik teleskop boyunca hareket eden esirde seyahat eder Trenin uzerende tunele girmekte olan bir kova ve tunel girisinden kovanin tam merkezine dusen su damlalari hayal edin Damla kovanin merkezine dusmeyecektir Bu benzetmede kova teleskop borusu damla foton ve tren Dunya dir Damla kovanin merkezine dusup trenle beraber hareket ediyorsa esir suruklenmis demektir Yildizsal sapma a displaystyle alpha soyledir ki tan a vdtcdt displaystyle tan alpha frac v delta t c delta t So tan a vc displaystyle tan alpha frac v c dd Dunya nin Gunes etrafinda donus hizi v 30 km s ve isik hizi c 299 792 458 m s a displaystyle alpha 20 5 her ay 20 5 acisal saniyeye denk gelir Bu miktarda sapma tam esir cekim hipoteziyle celisir Bu sorunlara Stokes in cevaplari Stokes 1845 yilindan kendi teorisini deneysel sonuclara uymasi icin bazi ek varsayimlar eklemistir Sapmayi aciklamak icin esir cekiminin bilimsel modeli ile baglantisi ve dogru sapma yasasinda oldugu gibi sikismaz esirin donmez oldugunu varsaymistir Fresnel in cekim katsayisinin yeniden uretmek icin Fizeau deneyini aciklamak icin esirin ortamdan tamamen cekildigini one surmustur Baska bir deyisle esir ortama girince yogunlasir ve cikinca seyrelir ve esirin hizini degistirir Stokes in sapma teorisi bir sure uygulanabilir gozukse de 1886 yilinda Lorentz sayesinde vazgecmistir Stokes in teorisindeki gibi esir sikistirilamaz iken eger esir Dunya ile ayni hizin normal bilesenine sahipse ayni teget bilesenine sahip olamaz ve Stokes tarafindan konumlanmis durumlar ayni anda gerceklesemez Yercekimsel esir cekimi Stokes modelinin baska bir versiyonu Theodor des Coudres ve Wilhelm Wien 1900 tarafindan hazirlanmistir Bunlar esir cekimini yercekimsel kutle ile dogru orantili oldugunu varsaydilar Esir tamamen dunya tarafindan cekilmis ve sadece kismi olarak dunyadaki kucuk cisimler tarafindan cekilir Stokes in sapma aciklamasini korumak icin Max Planck 1899 Lorentz ile mektup araciligi ile esirin sikistirilamaz olabilecegini ama Dunya nin cevresindeki yercekimi sayesinde yogunlasacagina dair tartismis ve bu da Stokes teorisine gerekli olan durumu sunmustur Stokes Planck teorisi Yukaridaki deneylerle karsilastirildiginda bu model Fizeau ve Sagnac deneylerindeki olumlu sonuclari aciklayabilir cunku o araclarin kucuk kutlesi sadece kismi ya da hic olarak esiri cekebilir ve bazi sebepler dolayisiyla Lodge in deneyindeki olumsuz sonucu da aciklayabilir Esir Dunya nin buyuk kutlesi sonucu tamamen cekildigi icin Hammar in ve Michelson Morley deneyleriyle de uyumludur Ancak Bu teori Michelson Gale Pearson deneyleriyle 1925 direkt curutuldu Sagnac deneyleriyle arasindaki bu buyuk fark Dunya nin donusunun hesaplanmasindan kaynaklanir Eger esir dunyanin yercekimsel alani yuzunden tamamen cekilseydi sonuc olumsuz olurdu lakin sonuc olumlu Teorik acidan Hendrik Antoon Lorentz Stokes Planck hipotezinin esirden 50000 kez daha fazla olan yogunluk isik hizini etkilememektedir Lorentz ve Planck kendi hipotezlerini olasi olmadigi icin geri cektiler Lorentz ve EinsteinLorentz Stokes hipotezini terk etmeye zorlaninca Fresnel in modelini baslangic noktasi olarak secti 1892 yilinda Fresnel in cekim katsayisini yeniden uretebilirdi Lorentz in teorisi esir cekiminin sonucunu degil isik dalgasinin yayilimini temsil ediyordu Bu sebeple Lorentz in esiri tamamen sabittir Ancak bu Fresnel modelinin ayni sorununa yol acar Michelson Morley deneyiyle olan celiski Bundan oturu George Francis FitzGerald 1889 ve Lorentz 1892 butun maddelerin hareket cizgisiyle katildigi uzunluk kuculmesini 1 v2 c2 displaystyle sqrt 1 v 2 c 2 formuluyle aciklar Ek olarak Lorenz in teorisinde yerine Lorentz donusumu getirilmistir Ancak hipotezlerin birikimi sabit esir kavraminin yapay olarak algilanmasini yok etti Albert Einstein 1905 ozel gorelilik teorisini gelistirmek ve Lorentz donusumlerini tamamlamak icin eylemsiz kaynak cevrelerindeki sabit isik hizinin ve gorelilik ilkesinin tek gerekli varsayim oldugunu fark etti Bunlarin hepsi sabit esir kavrami kullanilmadan yapilmistir Max von Laue 1907 gosterdigi gibi ozel gorelilik Fizeau deneyinin sonucunu esire ihtiyac duymadan ek hiz onermesiyle tahmin edebilir Eger V displaystyle V Fizeau ekipmanina gore isik hiziysa ve U displaystyle U suya gore isik hiziysa v displaystyle v suyun hizidir ki eger v c kucukse binom acilimi kullanilarak genisletilebilir Bu Fresnel denklemiyse aynidir OzetModern fizikte gorelilik teorisi ve kuantum mekanigi dayali esir materyal ozu olarak hareket hali rol almaz Esir cekimi ni sorgulayan sorular artik bilimsel topluluklar tarafindan anlamsiz olarak nitelendirilmektedir Lakin genel gorelilikte tahmin edildigi uzere donen kutlelerin uzayzaman mekrigini saptirmasi olan cerceve suruklenmesi yakin parcaciklarin yorungesinin devinimine sebep olur Ama bu etki buyukluk sirasina gore bu yazida gecen butun esir cekimi nden daha zayiftir Bibliyografi ve Kaynaklar a b c d e Whittaker Edmund Taylor 1910 A History of the theories of aether and electricity 1 bas Dublin Longman Green and Co a b Jannsen Michel amp Stachel John 2008 PDF 29 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi erisim tarihi 22 Mayis 2015 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Rafael Ferraro and Daniel M Sforza 2005 Arago 1810 the first experimental result against the ether Eur J Phys cilt 26 ss 195 204 arXiv physics 0412055 2 Bibcode 2005EJPh 26 195F doi 10 1088 0143 0807 26 1 020 Arago A 1810 1853 Memoire sur la vitesse de la lumiere lu a la premiere classe de l Institut le 10 decembre 1810 Comptes Rendus de l Academie des Sciences cilt 36 ss 38 49 Fresnel A 1818 Lettre d Augustin Fresnel a Francois Arago sur l influence du mouvement terrestre dans quelques phenomenes d optique Annales de chimie et de physique cilt 9 ss 57 66 a b Stokes George Gabriel 1845 On the Aberration of Light Philosophical Magazine cilt 27 ss 9 15 doi 10 1080 14786444508645215 a b Stokes George Gabriel 1846 On Fresnel s Theory of the Aberration of Light Philosophical Magazine cilt 28 ss 76 81 doi 10 1080 14786444608645365 Stokes George Gabriel 1846 On the Constitution of the Luminiferous AEther viewed with reference to the phaenomenon of the Aberration of Light Philosophical Magazine cilt 29 ss 6 10 doi 10 1080 14786444608562589 Stokes George Gabriel 1848 On the Constitution of the Luminiferous AEther Philosophical Magazine cilt 32 ss 343 349 doi 10 1080 14786444808645996 a b Georg Joos Lehrbuch der theoretischen Physik 12 edition 1959 page 448 Lodge Oliver J 1893 Aberration Problems cilt 184 ss 727 804 Bibcode 1893RSPTA 184 727L doi 10 1098 rsta 1893 0015 24 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 22 Mayis 2015 Lodge Oliver J 1897 Experiments on the Absence of Mechanical Connexion between Ether and Matter cilt 189 ss 149 166 Bibcode 1897RSPTA 189 149L doi 10 1098 rsta 1897 0006 G W Hammar 1935 The Velocity of Light Within a Massive Enclosure Physical Review 48 5 ss 462 463 Bibcode 1935PhRv 48 462H doi 10 1103 PhysRev 48 462 2 Lorentz Hendrik Antoon 1886 De l influence du mouvement de la terre sur les phenomenes lumineux Archives neerlandaises des sciences exactes et naturelles cilt 21 ss 103 176 Wien Wilhelm 1898 Uber die Fragen welche die translatorische Bewegung des Lichtathers betreffen Referat fur die 70 Versammlung deutsche Naturforscher und Aerzte in Dusseldorf 1898 Annalen der Physik Beilage 301 3 ss I XVIII Lorentz H A 1899 Proceedings of the Royal Society cilt 1 ss 443 448 Bibcode 1898KNAB 1 443L 4 Nisan 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi erisim tarihi 22 Mayis 2015 Lorentz Hendrik Antoon 1904 Electromagnetic phenomena in a system moving with any velocity smaller than that of light Proceedings of the Royal Netherlands Academy of Arts and Sciences cilt 6 ss 809 831 Einstein Albert 1905 On the Electrodynamics of Moving Bodies Annalen der Physik 322 10 ss 891 921 Bibcode 1905AnP 322 891E doi 10 1002 andp 19053221004 25 Kasim 2005 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 22 Mayis 2015 Laue Max von 1907 Die Mitfuhrung des Lichtes durch bewegte Korper nach dem Relativitatsprinzip The Entrainment of Light by Moving Bodies in Accordance with the Principle of Relativity Annalen der Physik Almanca 23 10 ss 989 990 Bibcode 1907AnP 328 989L doi 10 1002 andp 19073281015