Bu madde, uygun değildir.Şubat 2016) ( |
Evrenin nihai kaderi, fiziksel kozmolojinin ilgilendiği bir konudur. Evrenin durağan veya genişleyen yapısı da göz önünde alınarak birbiriyle rekabet halinde pek çok bilimsel tahminde bulunuldu.
Evrenin ani bir patlamayla oluşması fikrine Big Bang denir ve bu fikir bilim adamlarının büyük çoğunluğunca kabul edilmiştir. Evrenin nihai kaderi, kütle ve enerjinin fiziksel öncelikleri, en üst yoğunluğu ve patlamanın ölçeğine göre ciddi bir kozmolojik soru olmuştur.
Kozmologlar arasında evrenin düz ve sonsuza dek genişler yapıda olduğuna dair bir fikir birlikteliği vardır. Evrenin nihai kaderi ise, evrenin şekline ve karanlık enerjinin oynadığı role göre değişecektir.
Bilimsel Temele Dayanışı
Teori
Albert Einstein’ın 1916’da yayınlanan genel görelilik kuramı, evrenin nihai kaderi ile ilgili bilimsel teorilerin keşfine olanak sağladı. Genel görelilik kuramı, evreni olabilecek en geniş ölçüde tanımlamak için kullanılabiliyordu. Genel görelilikte pek çok çözüm ve eşitlik vardır ve her bir çözüm farklı bir nihai kader öngörüyordu. Alexander Friedmann bu olası çözümlerden birini 1922 yılında önerdi. Ardından 1927’de de Georges Lemaitre öneride bulundu. Bu çözümlerden bazılarında evrenin tek bir noktadan patladığı söyleniyordu. Big Bang.
Gözlem
1931 yılında, Edwin Hubble uzak galaksideki yıldızları gözlemleyerek evrenin genişlediğine dair fikrini yayınladı. O günden beri, evrenin başladığı ve olası sonu ile ilgili pek çok bilimsel araştırma yapıldı.
Big Bang ve Kararlı Hal Teorileri
1927 yılında Georges Lemaitre evrenin başlangıcı ile ilgili 1927’den bu yana Big Bang olarak anılan teoriyi ortaya attı. 1948 yılında Fred Hoyle ise evrenin düzenli bir şekilde genişlediği fakat istatistiksel olarak madde miktarının yaratıldığı gibi kaldığı bir evren teorisi (n kararlı hal) ortaya attı. Bu iki teori de, 1965’te Arnold Penzias ve Robert Wilson kozmik arka plan radyasyonunu keşfedene kadar kabul gördü. Kozmik arka plan radyasyonu Big Bang teorisinin öngördüğü şeyleri ispatlıyordu ve kararlı hal teorisi artık geçerliliğini yitirmişti. Böylece Big Bang teorisi, evrenin başlangıcı ile ilgili kabul gören en yaygın görüş haline geldi.
Kozmolojik Sabit
Einstein genel göreliliği formülüze ederken, o ve bilim adamları evrenin durağan olduğuna inanıyordu. Einstein denklemlerinden, evrenin genişlediği gerçeğine ulaşmıştır fakat geleceği de katabilmek için kozmolojik sabit denen bir sabiti denklemlerine eklemiştir. Bu herhangi bir patlama veya etkileşimden etkilenmeyen bir kütle yoğunluğu sabitidir. Bu sabitin görevi, hesaplamalarda kütleçekimsel kuvvetin evrenin durağan halini bozmasını önlemektir. Hubble’ın yaptığı gözlemlerin sonunda evreninin genişlediğini açıklamasının ardından Einstein bu sabite “ Kariyerimin en büyük hatası.” Demiştir.
Yoğunluk Parametresi
Evrenin kaderindeki önemli parametrelerden biri yoğunluk Omega (Ω) parametresidir. Omega, evrendeki ortalama kütle yoğunluğunun bu yoğunluğun kritik bir değerine bölünmesi olarak tanımlanır. Bu olay üç tane olası evren geometrisini de beraberinde getirir. Omega 1’ den büyük, 1’e eşit veya 1’den küçük olabilir. Bu eşitlikler ise evrenin yassı, açık veya kapalı olduğu anlamına gelir. Bu üç kelime evrenin büyük geometrisini tanımlar fakat galaksiler ve yıldızlar gibi kütle yığıntılarının yerel uzay-zamanı bükmesini tanımlamaz. Eğer evrenin başlıca içeriği eylemsiz madde ise, 20. Yüzyılda Dust Model’lerin popülerliğinden dolayı, her geometri için ayrı bir kader olacaktır. Böylece, kozmologlar evrenin kaderine, omegayı ölçerek ya da yaklaşık olarak hangi değerde patlamanın yavaşlamaya başladığını bularak karar vermeyi amaçlamaktadır.
İtici Güç
1998’den itibaren, uzak galaksiler ve süpernovalarda yapılan gözlemlerden evrenin genişlemesinin ivmelendiği görüldü. Sonradan gelen kozmolojik teoriler bu genişlemeye olanak sağlayacak şekilde dizayn edildi. Bu genleşme genelde karanlık maddeden kaynaklanıyordu. Karanlık enerji basitçe pozitif bir kozmolojik sabittir. Genel olarak, karanlık enerji negatif basınç oluşturan hipotezlerdeki ortak bir terimdir. Bu terim genelde evren genişledikçe değişen yoğunlukla beraberdir.
Evrenin Şeklinin Rolü
Pek çok kozmoloğun da fikir birliğine ulaştığı nokta evrenin nihai kaderinin, onun bütün şekline, ne kadar karanlık enerji içeriğine ve karanlık enerjinin genişleme üzerindeki etkisine bağlı olduğu gerçeğidir. Son gözlemler, Big Bang’den 7.5 milyar yıl sonrasından itibaren evrenin genişleme hızının düştüğünü gösterdi. Bu da Açık evren teorisi ile örtüşüyordu. Fakat, Wilkinson Microwave Anisotropy Probe tarafından yapılan son ölçümler, evrenin yassı olduğunu doğruladı.
Kapalı Evren
Eğer omega birden büyük ise, uzayın geometrik şekli bir kürenin yüzeyi gibi kapalıdır. Bir üçgenin bütün iç açılarının toplamı 180 dereceden büyüktür ve paralel hiçbir doğru yoktur. Bütün doğrular er ya da geç kesişir. Evrenin şekli büyük kadrajda eliptiktir.
Kapalı evrende, karanlık enerji azdır ve yerçekimi en sonunda evrenin genişlemesini durdurur. Bu noktadan sonra ise çekim kuvvetinin etkisiyle bütün maddeler bir noktaya çöker ve en sonunda büyük sıkışma ya da büyük ezilme denilen “ Big Crunch “ oluşur. Büyük patlama diye bilinen Big Bang olayının tam tersidir. Fakat, eğer evren büyük bir miktar karanlık enerjiye sahipse, evrenin genişlemesi omega bir’den küçük olsa da, sonsuza kadar devam edecektir.
Açık Evren
Eğer omega birden küçükse, evrenin geometrisi bir eyer yüzeyi gibi açıktır. Üçgenin iç açıları toplamı 180 dereceden küçüktür ve doğrular asla aynı mesafede değildir. En az diğer doğruları kesmeyecek kadar bir mesafeye sahiplerdir. Böyle bir evrenin şekli hiperboliktir.
Karanlık enerji olmasa bile, negatif bükülmüş bir evren sonsuza kadar genişleyebilir ve kütleçekim bu etkiyi neredeyse kayda değmeyecek bir ölçekte engelleyebilir. Karalık enerji ile beraber, evrenin genişlemesi sadece devam etmez, aynı zamanda da ivmelenir. Böyle bir evrenin nihai kaderi, ya ısı ölümü olarak bilinen Büyük Donma (Big Freeze) ya da karanlık enerjinin neden olduğu ivemenin geri kalan bütün kuvvetleri (yer çekimsel, elektromanyetik ve güçlü çekim kuvvetleri) ezmesiyle oluşan büyük çözülme (Big Rip) olarak tahmin ediliyordu.
Aksine karanlık enerjiyi ve pozitif basıncı karşılayacak bir negatif kozmolojik sabit açık bir evrenin bile yeniden çökmesine neden olabilir. Bu görüş, yapılan gözlemler sonucu çürütülmüştür.
Yassı Evren
Eğer evrenin ortalama yoğunluğu olan omega bire eşitse, evrenin geometrisi, Öklit Geometrisinde olduğu gibi, yassıdır. Bir üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir ve paralel doğrular, her yerde uzaklıklarını koruyarak devam ederler. Wilkinson Microwave Anisotropy Probe evrenin yassı olduğunu sadece % 0.4 gibi bir yanılma payı ile ölçmüştür.
Karanlık enerjinin yokluğu, evren azalan bir ivme ile patlama asimptotik olarak 0’a yaklaşana kadar sonsuza dek büyür. Karanlık enerji ile evrenin genişleme hızı ilk başlarda kütleçekiminden dolayı yavaştır fakat daha sonra yükselir. Yassı evren, Açık Evren ile aynı nihai kaderi paylaşır.
Evrenin Sonu Hakkında Teoriler
Evrenin kaderi, yoğunluğu tarafından belirlenir. Verilerin sunduğu kanıtların, genişlemenin hızı ve kütlesel yoğunluğun ağır basması ile evrenin süresiz olarak büyümeye devam edeceği söylenebilir. Bu olay ise, Big Freeze denilen olay ile sonuçlanacaktır. Fakat, gözlemler kesin değil ve alternatif modeller hala mümkün.
Büyük Donma Veya Isının Ölümü
Büyük donma, asimptotik olarak ısısı mutlak sıfıra yaklaşan bir evrende yaşanacak senaryodur. Karanlık enerjinin yokluğundan dolayı yassı veya hiperbolik bir evrende yaşanacak bir senaryodur. Pozitif bir kozmolojik sabit olduğu müddetçe, aynı zamanda kapalı evren modelinde de yaşanabilir. Bu senaryoda, yıldızların normalde 1012 1014 e kadar olan boyutlarda olması beklenir. Ancak, eninde sonunda yıldız oluşumu için gerekli olan gaz miktarı tükenmiş olacaktır. Ve var olan yıldızların yakıtının tüketmesi ve parlaklıklarını yitirmesi ile evren yavaşça karanlığa bürünecektir. Sonunda kara delikler Hawking Radyasyonu’nu emerek kendilerini tüketene kadar evrene hakim olacaktır. Isı ölümü ile ilgili senaryo ise, yaşam ve evrenin devinimi için gerekli olan hiçbir ham maddenin kalmadığı, maksimum entropinin en sonunda dağıldığı bir evren geleceğidir. Isının ölümü senaryosu bütün evren modellerinde, evreninin en son entropisinin minimuma inmesi şartı ile, geçerlidir. Süregelen kuantum dalgalanmaları ve tünellenmeleri gelecek yıl içerisinde yeni bir büyük patlama yaratabilir. Evrenin başlangıcından bu yana Poincaré Recurrence Theorem, Thermal Fluctuations ve Fluctuation Theorem tarafından düzenli olarak düşürülen bir entropi vardır.
Büyük Dağılma
Hayali karanlık enerjinin özel bir olayı, basit bir kozmolojik sabitten çok daha fazla negatif baskı oluşturabilir, karanlık enerjininin yoğuluğunun zamanla düşmesidir. Bu olay, ivmenin ve Hubble Sabiti’nin miktarında artışa neden olur. Sonuç olarak, evrendeki maddesel bütün objeler, galaksilerden başlarak en sonunda (mutlak sonda) bütün formlar ne kadar küçük oldukları önem teşkil etmeden elementel boyutlarına, radyasyona kadar hayali kuvvet tarafından ayrılacaktır. Evrenin en son hali tekilliktir ve bu halde karanlık enerjinin yoğunluğu ve büyüme hızı en baştaki (tekillikteki) halini alır.
Büyük Ezilme
Büyük çöküş hipotezi, evreninin nihai kaderi ile simetrik değerlendirilebilir. Aynı Büyük Patlama'nın bir kozmolojik patlama ile olması gibi, bu teori de evrenin ortalama yoğunluğunun genişlemeyi durdurmaya yetecek kadar olup, büzülmeye neden olacağını söyler. Sonuç tam olarak bilinmiyor, basit bir tahmin olarak evrendeki bütün maddeler ve uzayzaman boyutsuz bir tekilliğe dönüşecektir. Fakat, boyutlardaki farklılık nedeni ile, bu alanda da bilinmeyen kuantum etkileri göz önüne alınmalıdır.
Bu senaryo, önceki evrende yaşanan Büyük Çöküşten sonra bir Büyük Patlama yaşanmasına olanak tanımaktadır. Eğer bu olaylar sürekli bir devinim halinde ise, döngüsel evren ya da aynı zamanda salınımlı evren olarak bilinen bir model oluşturur. O zaman evren, sonsuz sayıda oluşacak olan bütün sonlu evrenlerden oluşabilir. Her evrende meydana gelecek Büyük Çöküş bir sonraki evrenin Büyük Patlaması olacaktır. Teorik olarak, döngüsel bir evren fikri termodinamiğin ikinci yasası ile uyuşmaz, entropi salınımdan oluşur ve salınım ısının ölümüne neden olur. Güncel kanıtlar aynı zamanda evrenin kapalı olmadığını işaret ediyor. Bu durum, kozmologların devinimli (döngüsel) evren modelinden vazgeçmelerine neden oldu. Devinimli evren modelince benimsenen bir fikir, fakat bu fikir ısının ölümünü ihmal eder, brane patlamasının bir önceki devinimde biriken entropiyi seyrelttiğini söyler.
Büyük Sıçrama
Büyük Sıçrama bilinen evrenin başlangıcına göre şekillendirilmiş bilimsel bir teoridir. Döngüsel evren veya ilk kozmolojik olayın bir önceki evrenin çöküşü olduğu Büyük Patlama'nın, devinimsel olarak meydana gelmesinin farklı bir yorumlanışıdır.
Büyük Patlama'nın bir başka versiyonuna göre, evrenin başlangıcında yoğunluk sonsuzdu. Bu tarz bir tanım, fizikteki diğer her şey ile,özellikle kuantum mekaniği ve belirsizlik ilkesi, bir anlaşmazlık içinde gibi görünebilir Bu şaşırtıcı değildir, bu nedenle, kuantum mekaniği Büyük Patlama'ya alternatif bir bakış açısı getirdi. Aynı zamanda eğer ki evren kapalı ise, evren bir kere çöktükten sonra evrensel bir tekilliğe ulaşarak ya da itici bir kuantum gücü ile çökerek, Büyük Patlama'ya benzer bir olayla sürekli yeni evrenler meydana getirecektir.
Basitçe, bu teori Büyük Patlama ve Büyük Çöküşün sürekli bir devinim halinde olacağını söyler.
Çoklu Evrenler : Sonsuz
Çoklu evren hipotezlerinden bir tanesi gözlemlenebilir evrenimizin yalnızca sonsuz sayıdaki patlama noktalarından birinden başlayarak çok büyük ölçeklere kadar genişlediğini söyler.
Evrenin ilk zamanlarında, bir dizi kozmolojik patlamalar oldu ve bu patlamalar uzayı süratle genişletti. Kozmik genişlemenin geleneksel bir modeli, bütün bir evreninin aynı anda genişler halden sabit hale geçtiğini kabul eder. Sonsuz genişleme modeli ise aksine, evrenin farklı noktalarının farklı zamanlarda genişler halden sabit hale geçtiğini söyler. Sonuçta çekim kuvvetinin henüz ulaşmadığı uzayın hala genişleyen bölgeleri üretilmiş olur.
Uzayın bu bölgeleri, birbirleriyle asla temas edemezler. Bu nedenle her biri ayrı bir evren olarak kabul edilebilir. Bazı yerlerde çoktan ısı ölümünü yaşamış evrenler olsa da, bazı yerler hala ısı ölümüne ulaşmamış olacak ve yeni evrenler hızla üretilmeye devam edecektir. Bu nedenle çoklu evren asla son bulmaz.
Hayali Çekim
Alternatif geçmişler hipotezine göre, evren bu şekilde son bulmayacaktır. Onun yerine, evreni hayali çekimden gerçek çekime yönelten kuantum olayı her meydana geldiğinde evren yeni pek çok farklı dünyaya ayrılır. Bu yeni dünyaların bazılarında evren çökerken, bazılarında önceden yaptığı gibi devam eder.
Kozmik Belirsizlik
Şu ana kadar tanımlanan bütün olasılıklar karanlık enerjinin çok basit bir eşitliğine dayanır. Fakat iş açıklamaya geldiğinde, mevcut fizik karanlık enerji hakkında çok az bilgi sahibidir. Eğer genişleme teorisi doğru ise, evren Büyük Patlama'nın ilk dönemlerindekinden farklı bir formda olan bir karanlık enerji tarafından yönetilecek ancak genişleme durduğunda, bugünün karanlık enerjisi için kurulan denklemlerin tahmin ettiklerinden çok daha karmaşık bir durum ortaya çıkacak. Karanlık enerji eşitliği her an değişebilir ve sonuçların ne olacağını tahmin etmek çok zor olabilir. Bu sonuçlar, değişik parametrelerle ifade edilemeyebilir. Karanlık madde ve karanlık enerji doğası gereği muammalıdır ve evrenin geleceğindeki olası rolleri şu anda kesin olarak bilinmiyor.
Teorilerdeki Gözlemsel Kısıtlamalar
Bu rakip senaryolar arasındaki seçim evrenin ağırlığı tarafından yapıldı. Örneğin, madde, radyasyon, karanlık madde ve karanlık enerji bu ölçümlere katkıda bulunur. Daha açıkça, galaksi kümelenmeleri, süpernovalar arasındaki mesafeler ve kozmik arka plan ışımalarından gelen verilere göre, bütün rekabetçi senaryolar değerlendirilmiştir.
Kaynakça
Konuyla ilgili yayınlar
- Adams, Fred; Gregory Laughlin (2000). The Five Ages of the Universe: Inside the Physics of Eternity. Simon & Schuster Australia. ISBN .
- Chaisson, Eric (2001). Cosmic Evolution: The Rise of Complexity in Nature. Harvard University Press. ISBN .
- Dyson, Freeman (2004). Infinite in All Directions (the 1985 ). Harper Perennial. ISBN .
- Harrison, Edward (2003). Masks of the Universe: Changing Ideas on the Nature of the Cosmos. Cambridge University Press. ISBN .
- Penrose, Roger (2004). . Alfred A. Knopf. ISBN .
- Prigogine, Ilya (2003). Is Future Given?. World Scientific Publishing. ISBN .
- (2001). . Phoenix. ISBN .
Dış bağlantılar
- Baez, J., 2004, "The End of the Universe30 Mayıs 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .".
- Caldwell, R. R.; Kamionski, M.; Weinberg, N. N. (2003). "Phantom Energy and Cosmic Doomsday". Physical Review Letters. 91 (7). s. 071301. arXiv:astro-ph/0302506 $2. Bibcode:2003PhRvL..91g1301C. doi:10.1103/physrevlett.91.071301. (PMID) 12935004.
- Hjalmarsdotter, Linnea, 2005, "Cosmological parameters."
- (2010). "Could Time End?". Scientific American. 303 (3). ss. 84-91. doi:10.1038/scientificamerican0910-84. (PMID) 20812485. 18 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ekim 2015.
- Vaas, R., 2006, "Dark Energy and Life's Ultimate Future," in Burdyuzha, V. (ed.) The Future of Life and the Future of our Civilization. Springer: 231–247.
- A Brief History of the End of Everything3 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., a BBC Radio 4 series.
- .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Subat 2016 Evrenin nihai kaderi fiziksel kozmolojinin ilgilendigi bir konudur Evrenin duragan veya genisleyen yapisi da goz onunde alinarak birbiriyle rekabet halinde pek cok bilimsel tahminde bulunuldu Evrenin ani bir patlamayla olusmasi fikrine Big Bang denir ve bu fikir bilim adamlarinin buyuk cogunlugunca kabul edilmistir Evrenin nihai kaderi kutle ve enerjinin fiziksel oncelikleri en ust yogunlugu ve patlamanin olcegine gore ciddi bir kozmolojik soru olmustur Kozmologlar arasinda evrenin duz ve sonsuza dek genisler yapida olduguna dair bir fikir birlikteligi vardir Evrenin nihai kaderi ise evrenin sekline ve karanlik enerjinin oynadigi role gore degisecektir Bilimsel Temele DayanisiTeori Alexander Friedmann Albert Einstein in 1916 da yayinlanan genel gorelilik kurami evrenin nihai kaderi ile ilgili bilimsel teorilerin kesfine olanak sagladi Genel gorelilik kurami evreni olabilecek en genis olcude tanimlamak icin kullanilabiliyordu Genel gorelilikte pek cok cozum ve esitlik vardir ve her bir cozum farkli bir nihai kader ongoruyordu Alexander Friedmann bu olasi cozumlerden birini 1922 yilinda onerdi Ardindan 1927 de de Georges Lemaitre oneride bulundu Bu cozumlerden bazilarinda evrenin tek bir noktadan patladigi soyleniyordu Big Bang Gozlem 1931 yilinda Edwin Hubble uzak galaksideki yildizlari gozlemleyerek evrenin genisledigine dair fikrini yayinladi O gunden beri evrenin basladigi ve olasi sonu ile ilgili pek cok bilimsel arastirma yapildi Big Bang ve Kararli Hal Teorileri 1927 yilinda Georges Lemaitre evrenin baslangici ile ilgili 1927 den bu yana Big Bang olarak anilan teoriyi ortaya atti 1948 yilinda Fred Hoyle ise evrenin duzenli bir sekilde genisledigi fakat istatistiksel olarak madde miktarinin yaratildigi gibi kaldigi bir evren teorisi n kararli hal ortaya atti Bu iki teori de 1965 te Arnold Penzias ve Robert Wilson kozmik arka plan radyasyonunu kesfedene kadar kabul gordu Kozmik arka plan radyasyonu Big Bang teorisinin ongordugu seyleri ispatliyordu ve kararli hal teorisi artik gecerliligini yitirmisti Boylece Big Bang teorisi evrenin baslangici ile ilgili kabul goren en yaygin gorus haline geldi Kozmolojik Sabit Einstein genel goreliligi formuluze ederken o ve bilim adamlari evrenin duragan olduguna inaniyordu Einstein denklemlerinden evrenin genisledigi gercegine ulasmistir fakat gelecegi de katabilmek icin kozmolojik sabit denen bir sabiti denklemlerine eklemistir Bu herhangi bir patlama veya etkilesimden etkilenmeyen bir kutle yogunlugu sabitidir Bu sabitin gorevi hesaplamalarda kutlecekimsel kuvvetin evrenin duragan halini bozmasini onlemektir Hubble in yaptigi gozlemlerin sonunda evreninin genisledigini aciklamasinin ardindan Einstein bu sabite Kariyerimin en buyuk hatasi Demistir Yogunluk Parametresi Evrenin kaderindeki onemli parametrelerden biri yogunluk Omega W parametresidir Omega evrendeki ortalama kutle yogunlugunun bu yogunlugun kritik bir degerine bolunmesi olarak tanimlanir Bu olay uc tane olasi evren geometrisini de beraberinde getirir Omega 1 den buyuk 1 e esit veya 1 den kucuk olabilir Bu esitlikler ise evrenin yassi acik veya kapali oldugu anlamina gelir Bu uc kelime evrenin buyuk geometrisini tanimlar fakat galaksiler ve yildizlar gibi kutle yigintilarinin yerel uzay zamani bukmesini tanimlamaz Eger evrenin baslica icerigi eylemsiz madde ise 20 Yuzyilda Dust Model lerin populerliginden dolayi her geometri icin ayri bir kader olacaktir Boylece kozmologlar evrenin kaderine omegayi olcerek ya da yaklasik olarak hangi degerde patlamanin yavaslamaya basladigini bularak karar vermeyi amaclamaktadir Itici Guc 1998 den itibaren uzak galaksiler ve supernovalarda yapilan gozlemlerden evrenin genislemesinin ivmelendigi goruldu Sonradan gelen kozmolojik teoriler bu genislemeye olanak saglayacak sekilde dizayn edildi Bu genlesme genelde karanlik maddeden kaynaklaniyordu Karanlik enerji basitce pozitif bir kozmolojik sabittir Genel olarak karanlik enerji negatif basinc olusturan hipotezlerdeki ortak bir terimdir Bu terim genelde evren genisledikce degisen yogunlukla beraberdir Evrenin Seklinin RoluGenisleyen bir evrenin nihai kaderinin bagli oldugu kutle yogunlugu WM ve kara enerjinin yogunlugu WL Pek cok kozmologun da fikir birligine ulastigi nokta evrenin nihai kaderinin onun butun sekline ne kadar karanlik enerji icerigine ve karanlik enerjinin genisleme uzerindeki etkisine bagli oldugu gercegidir Son gozlemler Big Bang den 7 5 milyar yil sonrasindan itibaren evrenin genisleme hizinin dustugunu gosterdi Bu da Acik evren teorisi ile ortusuyordu Fakat Wilkinson Microwave Anisotropy Probe tarafindan yapilan son olcumler evrenin yassi oldugunu dogruladi Kapali Evren Eger omega birden buyuk ise uzayin geometrik sekli bir kurenin yuzeyi gibi kapalidir Bir ucgenin butun ic acilarinin toplami 180 dereceden buyuktur ve paralel hicbir dogru yoktur Butun dogrular er ya da gec kesisir Evrenin sekli buyuk kadrajda eliptiktir Kapali evrende karanlik enerji azdir ve yercekimi en sonunda evrenin genislemesini durdurur Bu noktadan sonra ise cekim kuvvetinin etkisiyle butun maddeler bir noktaya coker ve en sonunda buyuk sikisma ya da buyuk ezilme denilen Big Crunch olusur Buyuk patlama diye bilinen Big Bang olayinin tam tersidir Fakat eger evren buyuk bir miktar karanlik enerjiye sahipse evrenin genislemesi omega bir den kucuk olsa da sonsuza kadar devam edecektir Acik Evren Eger omega birden kucukse evrenin geometrisi bir eyer yuzeyi gibi aciktir Ucgenin ic acilari toplami 180 dereceden kucuktur ve dogrular asla ayni mesafede degildir En az diger dogrulari kesmeyecek kadar bir mesafeye sahiplerdir Boyle bir evrenin sekli hiperboliktir Karanlik enerji olmasa bile negatif bukulmus bir evren sonsuza kadar genisleyebilir ve kutlecekim bu etkiyi neredeyse kayda degmeyecek bir olcekte engelleyebilir Karalik enerji ile beraber evrenin genislemesi sadece devam etmez ayni zamanda da ivmelenir Boyle bir evrenin nihai kaderi ya isi olumu olarak bilinen Buyuk Donma Big Freeze ya da karanlik enerjinin neden oldugu ivemenin geri kalan butun kuvvetleri yer cekimsel elektromanyetik ve guclu cekim kuvvetleri ezmesiyle olusan buyuk cozulme Big Rip olarak tahmin ediliyordu Aksine karanlik enerjiyi ve pozitif basinci karsilayacak bir negatif kozmolojik sabit acik bir evrenin bile yeniden cokmesine neden olabilir Bu gorus yapilan gozlemler sonucu curutulmustur Yassi Evren Eger evrenin ortalama yogunlugu olan omega bire esitse evrenin geometrisi Oklit Geometrisinde oldugu gibi yassidir Bir ucgenin ic acilari toplami 180 derecedir ve paralel dogrular her yerde uzakliklarini koruyarak devam ederler Wilkinson Microwave Anisotropy Probe evrenin yassi oldugunu sadece 0 4 gibi bir yanilma payi ile olcmustur Karanlik enerjinin yoklugu evren azalan bir ivme ile patlama asimptotik olarak 0 a yaklasana kadar sonsuza dek buyur Karanlik enerji ile evrenin genisleme hizi ilk baslarda kutlecekiminden dolayi yavastir fakat daha sonra yukselir Yassi evren Acik Evren ile ayni nihai kaderi paylasir Evrenin Sonu Hakkinda TeorilerEvrenin kaderi yogunlugu tarafindan belirlenir Verilerin sundugu kanitlarin genislemenin hizi ve kutlesel yogunlugun agir basmasi ile evrenin suresiz olarak buyumeye devam edecegi soylenebilir Bu olay ise Big Freeze denilen olay ile sonuclanacaktir Fakat gozlemler kesin degil ve alternatif modeller hala mumkun Buyuk Donma Veya Isinin Olumu Buyuk donma asimptotik olarak isisi mutlak sifira yaklasan bir evrende yasanacak senaryodur Karanlik enerjinin yoklugundan dolayi yassi veya hiperbolik bir evrende yasanacak bir senaryodur Pozitif bir kozmolojik sabit oldugu muddetce ayni zamanda kapali evren modelinde de yasanabilir Bu senaryoda yildizlarin normalde 1012 1014 e kadar olan boyutlarda olmasi beklenir Ancak eninde sonunda yildiz olusumu icin gerekli olan gaz miktari tukenmis olacaktir Ve var olan yildizlarin yakitinin tuketmesi ve parlakliklarini yitirmesi ile evren yavasca karanliga burunecektir Sonunda kara delikler Hawking Radyasyonu nu emerek kendilerini tuketene kadar evrene hakim olacaktir Isi olumu ile ilgili senaryo ise yasam ve evrenin devinimi icin gerekli olan hicbir ham maddenin kalmadigi maksimum entropinin en sonunda dagildigi bir evren gelecegidir Isinin olumu senaryosu butun evren modellerinde evreninin en son entropisinin minimuma inmesi sarti ile gecerlidir Suregelen kuantum dalgalanmalari ve tunellenmeleri gelecek 101056 displaystyle 10 10 56 yil icerisinde yeni bir buyuk patlama yaratabilir Evrenin baslangicindan bu yana Poincare Recurrence Theorem Thermal Fluctuations ve Fluctuation Theorem tarafindan duzenli olarak dusurulen bir entropi vardir Buyuk Dagilma Hayali karanlik enerjinin ozel bir olayi basit bir kozmolojik sabitten cok daha fazla negatif baski olusturabilir karanlik enerjininin yogulugunun zamanla dusmesidir Bu olay ivmenin ve Hubble Sabiti nin miktarinda artisa neden olur Sonuc olarak evrendeki maddesel butun objeler galaksilerden baslarak en sonunda mutlak sonda butun formlar ne kadar kucuk olduklari onem teskil etmeden elementel boyutlarina radyasyona kadar hayali kuvvet tarafindan ayrilacaktir Evrenin en son hali tekilliktir ve bu halde karanlik enerjinin yogunlugu ve buyume hizi en bastaki tekillikteki halini alir Buyuk Ezilme The Big Crunch Dikey eksen pozitif ya da negatif eksen olarak kabullenilebilir Buyuk cokus hipotezi evreninin nihai kaderi ile simetrik degerlendirilebilir Ayni Buyuk Patlama nin bir kozmolojik patlama ile olmasi gibi bu teori de evrenin ortalama yogunlugunun genislemeyi durdurmaya yetecek kadar olup buzulmeye neden olacagini soyler Sonuc tam olarak bilinmiyor basit bir tahmin olarak evrendeki butun maddeler ve uzayzaman boyutsuz bir tekillige donusecektir Fakat boyutlardaki farklilik nedeni ile bu alanda da bilinmeyen kuantum etkileri goz onune alinmalidir Bu senaryo onceki evrende yasanan Buyuk Cokusten sonra bir Buyuk Patlama yasanmasina olanak tanimaktadir Eger bu olaylar surekli bir devinim halinde ise dongusel evren ya da ayni zamanda salinimli evren olarak bilinen bir model olusturur O zaman evren sonsuz sayida olusacak olan butun sonlu evrenlerden olusabilir Her evrende meydana gelecek Buyuk Cokus bir sonraki evrenin Buyuk Patlamasi olacaktir Teorik olarak dongusel bir evren fikri termodinamigin ikinci yasasi ile uyusmaz entropi salinimdan olusur ve salinim isinin olumune neden olur Guncel kanitlar ayni zamanda evrenin kapali olmadigini isaret ediyor Bu durum kozmologlarin devinimli dongusel evren modelinden vazgecmelerine neden oldu Devinimli evren modelince benimsenen bir fikir fakat bu fikir isinin olumunu ihmal eder brane patlamasinin bir onceki devinimde biriken entropiyi seyrelttigini soyler Buyuk Sicrama Buyuk Sicrama bilinen evrenin baslangicina gore sekillendirilmis bilimsel bir teoridir Dongusel evren veya ilk kozmolojik olayin bir onceki evrenin cokusu oldugu Buyuk Patlama nin devinimsel olarak meydana gelmesinin farkli bir yorumlanisidir Buyuk Patlama nin bir baska versiyonuna gore evrenin baslangicinda yogunluk sonsuzdu Bu tarz bir tanim fizikteki diger her sey ile ozellikle kuantum mekanigi ve belirsizlik ilkesi bir anlasmazlik icinde gibi gorunebilir Bu sasirtici degildir bu nedenle kuantum mekanigi Buyuk Patlama ya alternatif bir bakis acisi getirdi Ayni zamanda eger ki evren kapali ise evren bir kere coktukten sonra evrensel bir tekillige ulasarak ya da itici bir kuantum gucu ile cokerek Buyuk Patlama ya benzer bir olayla surekli yeni evrenler meydana getirecektir Basitce bu teori Buyuk Patlama ve Buyuk Cokusun surekli bir devinim halinde olacagini soyler Coklu Evrenler Sonsuz Coklu evren hipotezlerinden bir tanesi gozlemlenebilir evrenimizin yalnizca sonsuz sayidaki patlama noktalarindan birinden baslayarak cok buyuk olceklere kadar genisledigini soyler Evrenin ilk zamanlarinda bir dizi kozmolojik patlamalar oldu ve bu patlamalar uzayi suratle genisletti Kozmik genislemenin geleneksel bir modeli butun bir evreninin ayni anda genisler halden sabit hale gectigini kabul eder Sonsuz genisleme modeli ise aksine evrenin farkli noktalarinin farkli zamanlarda genisler halden sabit hale gectigini soyler Sonucta cekim kuvvetinin henuz ulasmadigi uzayin hala genisleyen bolgeleri uretilmis olur Uzayin bu bolgeleri birbirleriyle asla temas edemezler Bu nedenle her biri ayri bir evren olarak kabul edilebilir Bazi yerlerde coktan isi olumunu yasamis evrenler olsa da bazi yerler hala isi olumune ulasmamis olacak ve yeni evrenler hizla uretilmeye devam edecektir Bu nedenle coklu evren asla son bulmaz Hayali Cekim Eger bir cekim en dusuk seviyesinde degilse hayali cekim cekim cok daha dusuk bir enerji seviyesine dogru tunellenebilir Buna yari kararli cekim olayi denir Bu olay evrenimizi tamamen degistirme potansiyeline sahiptir Daha ciddi anlamda fizikteki sabit degiskenler cok farkli degerlere sahip olabilir ve bu madde enerji ve uzayzaman hakkindaki butun bilgilerimizi etkiler Higgs Bozonu na benzer bir parcacikla yapilan calismalar su andan milyarlarca yil sonra hayali cekim teorisini destekler Alternatif gecmisler hipotezine gore evren bu sekilde son bulmayacaktir Onun yerine evreni hayali cekimden gercek cekime yonelten kuantum olayi her meydana geldiginde evren yeni pek cok farkli dunyaya ayrilir Bu yeni dunyalarin bazilarinda evren cokerken bazilarinda onceden yaptigi gibi devam eder Kozmik Belirsizlik Su ana kadar tanimlanan butun olasiliklar karanlik enerjinin cok basit bir esitligine dayanir Fakat is aciklamaya geldiginde mevcut fizik karanlik enerji hakkinda cok az bilgi sahibidir Eger genisleme teorisi dogru ise evren Buyuk Patlama nin ilk donemlerindekinden farkli bir formda olan bir karanlik enerji tarafindan yonetilecek ancak genisleme durdugunda bugunun karanlik enerjisi icin kurulan denklemlerin tahmin ettiklerinden cok daha karmasik bir durum ortaya cikacak Karanlik enerji esitligi her an degisebilir ve sonuclarin ne olacagini tahmin etmek cok zor olabilir Bu sonuclar degisik parametrelerle ifade edilemeyebilir Karanlik madde ve karanlik enerji dogasi geregi muammalidir ve evrenin gelecegindeki olasi rolleri su anda kesin olarak bilinmiyor Teorilerdeki Gozlemsel KisitlamalarBu rakip senaryolar arasindaki secim evrenin agirligi tarafindan yapildi Ornegin madde radyasyon karanlik madde ve karanlik enerji bu olcumlere katkida bulunur Daha acikca galaksi kumelenmeleri supernovalar arasindaki mesafeler ve kozmik arka plan isimalarindan gelen verilere gore butun rekabetci senaryolar degerlendirilmistir KaynakcaKonuyla ilgili yayinlarAdams Fred Gregory Laughlin 2000 The Five Ages of the Universe Inside the Physics of Eternity Simon amp Schuster Australia ISBN 0 684 86576 9 Chaisson Eric 2001 Cosmic Evolution The Rise of Complexity in Nature Harvard University Press ISBN 0 674 00342 X Dyson Freeman 2004 Infinite in All Directions the 1985 Harper Perennial ISBN 0 06 039081 6 Harrison Edward 2003 Masks of the Universe Changing Ideas on the Nature of the Cosmos Cambridge University Press ISBN 0 521 77351 2 Penrose Roger 2004 Alfred A Knopf ISBN 0 679 45443 8 Prigogine Ilya 2003 Is Future Given World Scientific Publishing ISBN 981 238 508 8 2001 Phoenix ISBN 0 7538 1261 4 Dis baglantilarBaez J 2004 The End of the Universe30 Mayis 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Caldwell R R Kamionski M Weinberg N N 2003 Phantom Energy and Cosmic Doomsday Physical Review Letters 91 7 s 071301 arXiv astro ph 0302506 2 Bibcode 2003PhRvL 91g1301C doi 10 1103 physrevlett 91 071301 PMID 12935004 Hjalmarsdotter Linnea 2005 Cosmological parameters 2010 Could Time End Scientific American 303 3 ss 84 91 doi 10 1038 scientificamerican0910 84 PMID 20812485 18 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ekim 2015 Vaas R 2006 Dark Energy and Life s Ultimate Future in Burdyuzha V ed The Future of Life and the Future of our Civilization Springer 231 247 A Brief History of the End of Everything3 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde a BBC Radio 4 series