Bu maddede birçok sorun bulunmaktadır. Lütfen sayfayı geliştirin veya bu sorunlar konusunda bir yorum yapın.
|
Evrenin Geometrisindeki Evrim
Uzun bir süre boyunca, evrenin genel olarak düz bir geometriye sahip olduğu düşünülmüştür. Ancak, yapılan çalışmalar ve gözlemler, evrenin geometrisinin daha karmaşık bir şekilde değiştiğini ve üç farklı temel geometriye sahip olduğunu göstermektedir: hiperbolik, düz ve küresel.
Hiperbolik bir evren, Hipotezik olarak, hiperbolik evren, evrenin genişlemesinin sürekli devam ettiği ve geometrik olarak hiperbolik (negatif eğrilikli) uzay geometrisine sahip olduğu bir modeli ifade eder. Bu evrende paralel ışınlar birbirinden uzaklaşarak sınırsız bir şekilde yayılır. Hiperbolik evren modeli, genellikle kozmolojik incelemelerde kullanılır ve evrenin sonlu olmadığı, ancak sınırsız bir şekilde genişlediği bir senaryoyu temsil eder.
Düz bir evren, evrenin genişlemesinin devam ettiği ancak geometrik olarak düz (sıfır eğrilikli) bir uzay geometrisine sahip olduğu bir hipotezi ifade eder. Bu modelde, paralel ışınlar birbirine sabit bir uzaklıkta seyahat eder. Düz evren, evrenin sonsuz bir şekilde genişlediği ve uzayın geometrisinin ölçeklendikçe değişmediği bir senaryoyu temsil eder. Uzayın geometrisi düzlemsel bir yapıya sahiptir. Ancak, düz bir evrenin sonsuz enerji taşıma kapasitesi sınırlıdır. Eğer çok fazla enerji eklenirse, uzay kendini içe kapatır ve bir "Isının Ölümü" meydana gelir. Bu durum, uzayın sınırlı enerji kapasitesini açıkça gösterir.
Küresel bir evren ise uzayın geometrisi, bir kürenin yüzeyine benzer. Bu evrende, uzay sonsuz bir hacme sahip olabilirken, toplam eğriliğin belirli bir değeri vardır. Uzayın toplam eğriliği, bir küreninki kadar olmalıdır. Bu, enerjinin belirli bir üst sınıra kadar eklenmesine izin verirken, uzayın kapanmayacağı anlamına gelir. Sonsuzluk kavramı, evrenin açık-kapalı sistematiği ile bağlantılıdır. Gözlemlenen olgular açık sistemleri temsil ederken, kapalı sistemler sonsuzluğa işaret eder.
Açık bir evrende, ışık ışınları belirli bir noktadan sonra kesişip yön değiştirebilirler. Bu da evrenin hiperbolik geometrisini işaret eder. Kapalı bir evren ise uzayın bir düzlem yerine küre gibi göründüğü geometrik bir yapıya sahiptir.
Evrenin şeklinin belirlenmesi, kozmoloji ve genel görelilik gibi alanlarda yapılan çalışmaların sonucunda ortaya çıkan bir bilimsel bulgudur. Evrenin başlangıcı, genişlemesi ve evrimi gibi konular, bu çalışmaların temelini oluşturur. Hiperbolik, düz ve küresel geometriler, evrenin farklı evrelerini ve gelişimini anlamamıza yardımcı olurken, evrenin sırlarını çözmede ilerlememize olanak sağlar.
Evrenin genişlemesi ve galaksilerin dağılması gibi süreçler, madde ve enerjinin daha düzensiz ve homojen bir şekilde dağılmasına yol açarak entropinin artmasına sebep olur. Yani, evrenin entropisinin artması, bu süreçlerin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Sonuç olarak evrenin veya evrenlerin olası evrimi sırasıyla şu şekildedir:
Hiperbolik Evren Modeli
Evrenin evrimi için bakacağımız ilk model hiperbolik evren modelidir. Hiperbolik evren, negatif eğrilikli bir geometriye sahiptir ve sonsuz diyebileceğimiz bir hacme sahip olabilir. Bu modelde, evrenin genişlemesi sürekli hızlanır. Uzak galaksiler birbirlerinden giderek daha hızlı uzaklaşır. Hiperbolik evrenin yaşlanma süreci, galaksiler arası mesafelerin artması ve evrenin genişlemesinin ivme kazanmasıyla belirlenir. Büyüme hızı arttıkça, galaksiler arasındaki göreceli hareket hızları da artar. Ancak bu aşamada evrenin sonunun nasıl geleceği hala belirsizdir. Bunu G1 çarpanı olarak adlandırabiliriz.
Düz Evren Modeli:
Evrenin yaşlanış sürecindeki ikinci model düz evren modelidir. Yani şu anki model. Düz evrende, pozitif eğrilik yok denecek kadar düşüktür ve evrenin genişlemesi yavaşlar. Galaksiler arası mesafeler artmaya devam eder, ancak genişleme oranı zamanla azalır. Düz evrenin yaşlanma süreci, galaksiler arası etkileşimlerin yavaşlaması ve evrenin enerjisinin giderek dengelenmesiyle karakterizedir. Evrenin bu aşamasında, maddenin ve enerjinin dağılımı daha istikrarlı bir şekilde evrenin evrimini yönlendirir. Üçgenin iç açıları toplamı 180'dir. Bunu ise G2 çarpanı olarak adlandırıyoruz.
Kapalı Evren Modeli:
Evrenin yaşlanış sürecinin son aşamasında ise kapalı evren modeline odaklanırız. Kapalı evren, pozitif eğrilikli bir geometriye sahip olup sonlu bir hacmi vardır. Genişleme süreci yavaşlar ve nihayetinde tersine döner. Galaksiler arası mesafeler azalmaya başlar ve evren büzüşmeye başlar. Kapalı evrenin yaşlanma süreci, galaksiler arası etkileşimlerin artması, yapıların bir araya gelmesi ve evrenin sıkışması ile karakterizedir. Bu aşamada evren, giderek daha yoğun bir hale gelebilir. Bu da bizim açımızdan G3 çarpanı olmuş oluyor.
Evrenin yaşlanış süreci, hiperbolik (açık), düz ve kapalı evren modelleri aracılığıyla incelendiğinde karmaşık bir seyir izler. Hiperbolik evrenin hızlı genişlemesi, düz evrenin yavaş dengelenmesi ve kapalı evrenin sıkışması, evrenin farklı evrelerini temsil eder.
- Hiperbolik Evren Modeli (G1 Çarpanı): Hiperbolik evrenin hızla genişleyen başlangıç evresini temsil eden denklem: a(t) = e^(H1 * t) Burada "a(t)" evrenin ölçek faktörünü, "H1" genişleme hızının başlangıçta hızla artan oranını ve "t" zamanı temsil eder.
- Düz Evren Modeli (G2 Çarpanı): Düz evrenin dengelenen orta evresini temsil eden denklem: a(t) = t^(H2) Burada "a(t)" evrenin ölçek faktörünü, "H2" genişleme hızının orta evrede azalan oranını ve "t" zamanı temsil eder.
- Kapalı Evren Modeli (G3 Çarpanı): Kapalı evrenin sıkışmaya başlayan son evresini temsil eden denklem: a(t) = 1 / (H3 * t) Burada "a(t)" evrenin ölçek faktörünü, "H3" genişleme hızının son evrede daha hızla azalan oranını ve "t" zamanı temsil eder.
Evrenin Geometrisi ve Şekli
Evrenimizin geometrisi hakkında farklı görüşler bulunmaktadır. Eski ve sonraki yazılarda, evrenin kapalı yani küresel bir yapıda olduğu düşünülmekteydi. Ancak 90'lı yıllardan itibaren daha hassas ölçümler, evrenin düz bir yapıya sahip olabileceğini gösterdi. Şu an elimizdeki verilere göre, evrenin düz bir yapıya sahip olduğu düşüncesi hakimdir. Ancak küresel bir geometriye sahip olabileceği ihtimalini dışlamamak gerekir. "Standart" kozmolojik modelde (lambda CDM), omega_0 parametresi 1 olarak kabul edilir. Ancak yapılan ölçümler, bu değerin 1'den farklı olabileceğini gösteriyor. 2020 yılındaki bir ölçüm sonucu, 0.9993 ± 0.0019 değeriyle 1 değeriyle uyumlu olduğunu gösteriyor.
Farklı Evrenlerde Üçgenlerin İç Açıları: Düz, Hiperbolik ve Küresel Geometrilerin Yansımaları
Evrenin yapısı ve geometrisi, binlerce yıldır insanların merak ettiği ve anlamaya çalıştığı temel konulardan biridir. Farklı geometriler ve evrenler hakkındaki düşünceler, sadece matematiksel bir tartışma değil, aynı zamanda evrenin doğasını anlama yolunda önemli bir adımdır. Bu yazıda, farklı evren geometrilerinin üçgenlerin iç açılarına nasıl etki ettiğini inceleyeceğiz.
Düz Evren ve İç Açılar
Düz bir evren, en basit geometrik yapılardan biridir. Düzlemde olduğu gibi, düz bir evrende de üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir. Bu özellik, Euclid'in Paralel Doğrular Postülatı'nın (Beşinci Postülat) sonucudur. Eğer düz bir çizgiden bir noktaya bir doğru çizilirse ve bu doğru üzerinde verilen bir noktadan çizilen tek bir doğru, öteki doğruyu kesiyorsa, iki doğru da bu noktadan geçen diğer herhangi bir doğru ile kesilmez. Dolayısıyla, düz bir evrende üçgenlerin iç açıları toplamı her zaman 180 derece olacaktır.
Hiperbolik Evren ve İç Açılar
Hiperbolik bir evren, negatif eğriliğe sahip bir geometrik yapıdır. Bu tür bir evrende, üçgenlerin iç açıları toplamı 180 dereceden daha az olacaktır. Bu durum, üçgenlerin çevresel eğriliği ve uzayın kavisli yapısı nedeniyle gerçekleşir. Artan negatif eğrilik, üçgenlerin "ekstra" iç açılarına ihtiyaç duyduğu anlamına gelir. Bu da üçgenlerin iç açılarının toplamının 180 dereceden daha küçük olduğu anlamına gelir.
Küresel Evren ve İç Açılar
Küresel bir evren, pozitif eğriliğe sahip bir geometrik yapıdır ve uzayın yüzeyi bir kürenin yüzeyine benzer. Bu tür bir evrende, üçgenlerin iç açıları toplamı 180 dereceden daha fazla olacaktır. Küresel yapı, üçgenlerin yüzeydeki alanını artıracak ve bu da iç açıların toplamının artmasına neden olacaktır.
Sonuç: Farklı Evrenlerin İzleri
Farklı evren geometrileri, üçgenlerin iç açıları üzerinde belirgin etkilere sahiptir. Düz, hiperbolik ve küresel evrenlerde üçgenlerin iç açılarının toplamı farklı sonuçlar üretir. Bu durum, evrenin geometrisinin nasıl anlaşıldığını ve farklı fiziksel kuralların nasıl işlediğini gösterir. Üçgenlerin iç açılarına dair bu farklılıklar, evrenin yapısını anlamak için kullanılan bir yol olabilir ve farklı evrenlerin izlerini sürmek için bir pencere sunabilir.
Evrenin Şekli ve Işık Yolu
Evrenin şeklini anlamak için ışık yollarını düşünebiliriz. Sonsuz bir uzaklığa ışık gönderdiğimizi düşünelim. Işık ışınları sonsuza kadar paralel mi ilerler, yoksa belirli bir noktada kesişirler mi? Eğer sonsuza kadar paralel ilerlerse, evren düz bir yapıya sahiptir. Eğer belirli bir noktada kesişirlerse, evren eğri bir yapıdadır. Eğer başlangıç noktasına geri dönerlerse, evren küresel bir yapıya sahiptir. Elbette, evrenin şekli bu senaryolar arasında herhangi birine uymuş olabilir.
Sonsuzluk Kavramı
Sonsuzluk kavramı, düşünce tarihindeki ilk problemlerden biridir. İnsanlar var olanın ötesine geçmeye başladıkça, sonsuzluk düşüncesi zihinlerini derinlemesine etkilemiştir. Metafizik, uzayın, zamanın doğası gibi konularda düşünürler, sonsuzluk konusunda derinlemesine yorumlar yapmışlardır. Sonsuzluk kavramı, bu yorumlar sonucunda olgunlaşmış ve mantıklı bir şekilde ele alınmıştır.
Matematik ve Evrenin Temeli
Matematik, evrenin temel taşıdır. Evrensel bir gerçekliği ifade eder. Maddi varlıkların temel yapı taşlarını anlamak için matematiğe ihtiyaç duyarız. Matematik, evrenin özünde bulunan bir gerçekliktir. Evrenin yapısı matematikle anlatılır. Matematik ve evren arasındaki bu derin ilişki, evrenin temelinde matematik olduğunu gösterir.
Sonsuzluk Kavramı ve Fizik
Sonsuzluk kavramı, fizikte zor bir kavram gibi görünebilir çünkü sınırlı deneyimlerimiz ötesinde bir fikir gibi gelir. Ancak enerjiyle ilgili bir kavramdır ve fiziksel olgularla bağlantılıdır. Fiziğin amacı doğal olayları anlamak ve açıklamaktır. Sonsuz fikri karmaşık görünse de, enerjinin sonsuzluğu veya sınırlılığı bu kavramın anlaşılmasına yardımcı olabilir.
Termodinamiğin İkinci Yasası
Termodinamiğin yasaları, evrenimizin en temel yasalarından biridir. Termodinamiğin ikinci yasası, ısının daha yüksek sıcaklıktan daha düşük sıcaklığa doğru asla doğal olarak akışının olmadığını ifade eder. Bir bardağın evin balkonundan düşerken aşağı doğru hareket etmesi gibi basit bir örnek, bu ilkeyi açıklamak için kullanılabilir. Bu ilke entropi ile ilişkilidir.
Entropi ve Düzensizlik
Entropi, Yunanca kökenli bir terim olup "en" ve "tropos" kelimelerinden türetilmiştir. "En" kelimesi "içinde" anlamına gelirken, "tropos" kelimesi "yol" veya "şekil" anlamına gelir. Entropi, bir sistemin düzensizlik derecesini ifade eder. Düzensizlikten düzene giden yolun olasılığını temsil eder. Bu kavram bilim dünyasında kabul görmüş ve doğrulanmış bir ilkedir. İzole bir sistemin entropisi asla azalmaz, bu da açık ve kapalı sistemler kavramını ortaya çıkarır.
Açık ve Kapalı Sistemler
Açık sistem, çevresiyle enerji, madde ve bilgi alışverişi yapabilen sistemdir. Kapalı sistem ise çevresiyle herhangi bir etkileşimde bulunmayan sistemdir. Bu tanım, enerjinin ve madde akışının sistem ve çevre arasındaki ilişkiye dayalı olduğunu belirtir.
Zamanın Akışı ve Entropi
Zamanın akışı, düşük entropi durumundan yüksek entropi durumuna doğru ilerler. Örneğin, bir yumurta kırıldığında veya bir bardak düştüğünde yaşanan düzensizlik artışı zamanın akışını gösterir. Zamanın akışı, çevremizdeki değişikliklerin nedenidir. Geçmişin hatırlanırken geleceğin tahmin edilmesi, zamanın etrafımızda akıyormuş gibi görünmesine neden olur.
Evrenin Geometrisi ve Sonsuzluk
Sonsuzluk kavramı, evrenin yapısını anlamaya yönelik zorlu bir kavramdır. Örneğin, bir fincan kahve açık bir sistemdir ve zamanla enerjisini kaybederken buharlaşır. Kapalı bir şişedeki su ise çevresiyle etkileşime girmeyerek kapalı bir sistemdir. Kapalı sistemler, sonsuz özelliklere sahip olabilirler çünkü dışarıdan etkileşim almadıkları için devam edebilirler. Bu, zamanın sürekliliğinin bir örneğidir.
Evrenin Modeli
Evrenimizin modeli, kusursuz bir geometrik şekil olan küre şeklinde olduğu düşünülür. Evrenin genişlemesi ve daralması, salınan evren modeli içinde açıklanır. Bu model, kendini sürekli tekrarlayan bir döngüyü temsil eder. Kapalı bir sistem olan zaman, başlangıç ve sonu olmayan bir süreklilik içinde ilerlerken, uzay devridaim özelliğini koruyarak devam eder.
Çoklu Evrenler Olasılığı
Evrenin başlangıcına ve sonuna dair neden-sonuç ilişkisi, sonsuzluk kavramıyla örtüşmektedir. Çoklu evrenler kavramı da bu noktada gündeme gelir. Evrenin enerji potansiyeli ve düzensizlikleri, çoklu evrenler teorisinde enerji yayılmasını ve düzensizliğin artmasını sağlayabilir. Bu durum, çoklu evrenlerin potansiyel enerji kaynağı olarak düşünülebilir.
Hubble Yasası
Edwin Hubble, kendi galaksimiz dışındaki galaksilerin uzaklaştığını ilk gözlemleyen kişi oldu. Hubble, galaksilerin uzaklık arttıkça hızla uzaklaştığını keşfetti. Bu durum, Evren'in genişlediğinin ilk kanıtıydı. Hubble Yasası, adını Hubble Teleskobu'ndan alır. Bu yasaya göre, uzaydaki gözlemlenebilir cisimler dünyamızdan uzak göreceli bir hızla uzaklaşırlar. Bu, Doppler etkisine dayanır. Uzak kalan galaksilerin ölçülen hızı, uzaklıklarıyla doğru orantılıdır.
Evrenin Genişlemesi ve Düzensizlik
Evren genişledikçe, galaksiler ve galaksi kümeleri birbirlerinden uzaklaşırlar. Büyük ölçeklerde galaksiler ve galaksi kümeleri düzenli bir harekete sahiptir. Bu düzen, evrenin genişlemesiyle ilgilidir. Evrenin genişlemesi, galaksilerin birbirlerine olan uzaklığını artırır.
Özel Görelilik ve Zaman
Einstein'ın Özel Görelilik teorisi, Newton'un zaman anlayışını değiştirdi. Newton, zamanın herkes için aynı olduğunu savunurken, Einstein "zaman şüphelidir" dedi ve Özel Görelilik teorisini geliştirdi. Bu teori, uzay ve zamanın birbiriyle nasıl ilişkilendiğini anlamamıza yardımcı oldu. Zaman, gözlemciye göre değişebilir.
Evrenin Sonsuzluğu ve Açık Sistemler
Evrenin sonsuz olduğu yönünde pek çok iddia bulunuyor. Aslında bu sadece bir yanılsamadan ibarettir. Evren, bir açık sistem olduğu için bir sonu olması gerekmektedir, bu da salınan evren modelini destekler. Bu modele göre, evren başlangıçtaki güçlü enerjinin bir gün sona ereceği için büyük bir çöküş yaşanması kaçınılmazdır. Enerjinin sürekli olarak tekrar ediyor olması nedeniyle, evren sonsuzluğu yaratır ve bu sonsuzluğu sonlu olaylar yaratarak elde eder. Bu teoriye göre zaman da sonsuzdur ve farklı gözlemciler arasında göreceli bir kavram olarak değişebilir. Zaman kapalı bir sistem olduğu için, sonsuzluk özelliğini koruyabilmektedir. Bu çöküşe ise "Isının ölümü" denmektedir.
Isı Ölümü
Bu teoriye göre evrenin sonunun nasıl geleceğini ve evrenin son durumunu açıklar. Temel olarak, termodinamiğin ikinci yasası ve kozmolojik genişleme ile ilişkilendirilir.
Termodinamiğin İkinci Yasası: Termodinamiğin ikinci yasası, herhangi bir izole sistemde düzensizliğin arttığını ve enerjinin homojen olarak dağıldığını belirtir. Bu, entropinin artışını ifade eder. Isının Ölümü teorisine göre, evrenin entropisi sürekli olarak artar ve sonunda maksimum değere ulaşır. Bu noktada, enerji homojen olarak dağıldığı için sistemin içinde hiçbir enerji transferi veya iş yapılamaz hale gelir.
Kozmolojik Genişleme: Evrenin genişlediği gözlemlenmiş bir gerçektir. Galaksiler birbirinden uzaklaşıyor ve evren giderek soğuyor gibi görünüyor. Kozmolojik genişleme ile birlikte evrenin ısısı da düşer. Isının Ölümü teorisine göre, evrenin son durumu, evrenin soğuması ve entropisinin artması nedeniyle, ısı enerjisinin dengesiz bir şekilde dağıldığı bir durum olacaktır.
Isının Ölümü teorisinin iki ana senaryosu vardır:
- Isının Ölümü Birinci Tür (Big Freeze):
Evrenin genişlemesi sürerken, galaksiler birbirinden giderek daha da uzaklaşır ve evren soğur. Yıldızlar yavaşça tükenir, siyah cücelere veya nötron yıldızlarına dönüşürler. Sonunda, yıldızlar tükenir ve evrende sadece düşük sıcaklıkta ısısal dengesizlikler kalır. Bu durumda evren soğuk, karanlık ve enerji bakımından dengesiz bir halde olacaktır.
- Isının Ölümü İkinci Tür (Big Chill):
Bu senaryoda evren, genişlemeye devam ederken ısısı düşer, ancak yıldızlar ve galaksiler hala varlıklarını sürdürür. Ancak bu süreçte enerji kullanımı giderek azalır ve evrende yapılabilecek her türlü iş sınırlı hale gelir. Sonunda, evrenin enerji kaynakları tükenir ve evrenin aktivitesi büyük ölçüde durur.
Bu teori, evrenin sonunun nasıl geleceği hakkında düşündürücü bir perspektif sunar. Ancak unutulmamalıdır ki bu teori, mevcut bilimsel verilere dayanarak yapılan bir varsayımdır ve gelecekteki gelişmeler bu senaryoları etkileyebilir.
Işık Hızı ve Sonsuzluk
Işık hızının geçilebileceği fikri, bilim kurgu ve kuantum mekaniği gibi alanlarda sıklıkla tartışılan bir konudur. Ancak bu kavram, nedensellik ilkesiyle de yakından ilişkilidir. Nedensellik ilkesi, olayların neden-sonuç ilişkisi içinde gerçekleştiği temel bir prensiptir ve bilimsel düşüncenin temel taşlarından birini oluşturur.
Işık hızının aşıldığı bir senaryo düşünelim. Diyelim ki bir uzay gemisi ışık hızından daha hızlı bir hıza sahip ve bir noktadan diğerine anında ulaşabiliyor. Bu durumda, bir gözlemci bu uzay gemisinin hedefine ulaşmasını izlerken, gemi hedefe varmadan bile ışık hızından hızlı bir şekilde gerçekleştiğini gözlemleyebilir. Bu ise neden-sonuç ilişkisini karmaşık bir hale getirir. Örneğin, bir olayın sonucu öncesinden gerçekleşiyor gibi görünebilir.
Bu noktada, "Tachyonlar" olarak adlandırılan hipotetik parçacıkların öne sürüldüğünü belirtmek önemlidir. Tachyonlar, ışıktan daha hızlı hareket eden parçacıklar olarak düşünülür ve teorik olarak hızlandıkça enerjileri düşer. Bu durum, neden-sonuç ilişkilerini daha da karmaşık hale getirir ve kuantum mekaniği ile genel göreliliğin uyumunu sorgular.
İşte bu noktada, optik bir illüzyon örneği yardımcı olabilir. Örneğin, bir trendeki iki flaşın patlamasını ele alalım. Eğer trende ileriye ve geriye doğru hareket eden bir kişi olsa ve trendin yönüne göre flaşların aynı anda patlamasını gözlemlese, trendin ileri yönündeki flaşı daha erken gördüğünü düşünebilir. Ancak bu, ışığın hızının aşıldığını değil, gözlemcinin hareketinin optik bir illüzyon yarattığını gösterir.
Sonuç olarak, ışık hızının aşılması bildiğimiz kadarıyla imkansızdır. Bu fikir nedensellik ilkesiyle çeliştiği için bilim dünyasında ciddi bir şekilde sorgulanır. Optik yanılsama örnekleri de, gözlemcinin hareketi veya gözlem açısı nedeniyle algıladığımız şeylerin bazen yanıltıcı olabileceğini gösterir. Görseldeki 1.1-1.2 ve 1.3 bu durumu açıklar niteliktedir.
Kaynakça
- ^ Hawking, Stephen. (1988). "A Brief History of Time". Bantam Books.
- ^ Sagan, Carl. (1980). "Cosmos". Random House.
- ^ Greene, Brian. (2004). "The Fabric of the Cosmos: Space, Time, and the Texture of Reality 27 Mayıs 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Alfred A. Knopf.
- ^ Penrose, Roger. (2004). "The Road to Reality: A Complete Guide to the Laws of the Universe". Knopf.
- ^ Guth, Alan. (1998). "The Inflationary Universe: The Quest for a New Theory of Cosmic Origins". Vintage.
- ^ Carroll, Sean M. (2004). "Spacetime and Geometry: An Introduction to General Relativity 8 Mayıs 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde .". Addison-Wesley.
- ^ Peebles, P. J. E. (1993). "Principles of Physical Cosmology 2 Haziran 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde .". Princeton University Press
- ^ Weinberg, Steven. (1972). "Gravitation and Cosmology: Principles and Applications of the General Theory of Relativity". Wiley
- ^ Mukhanov, Viatcheslav F. (2005). "Physical Foundations of Cosmology[]". Cambridge University Press.
- ^ Rindler, Wolfgang. (2006). "Relativity: Special, General, and Cosmological". Oxford University Press.
Dış bağlantılar
- The Geometry and Evolution of the Universe
- Geometry and Shape of the Universe
- Expansion and Evolution of the Universe
- Entropy and heat death
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede bircok sorun bulunmaktadir Lutfen sayfayi gelistirin veya bu sorunlar konusunda bir yorum yapin Bu madde onerilmeyen bicimde kaynaklandirilmistir Gosterilen kaynaklar kaynak gosterme sablonlari kullanilarak dipnot belirtme bicemine uygun olarak duzenlenmelidir Eylul 2023 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Eylul 2023 1 1 timelike interval c2t2 x2 gt 0 c2t2 gt x2 ct gt x 1 2 lightlike interval c2t2 x2 0 ct x 1 3 spacelike interval c2t2 x2 lt 0 ct lt xEvrenin Geometrisindeki EvrimUzun bir sure boyunca evrenin genel olarak duz bir geometriye sahip oldugu dusunulmustur Ancak yapilan calismalar ve gozlemler evrenin geometrisinin daha karmasik bir sekilde degistigini ve uc farkli temel geometriye sahip oldugunu gostermektedir hiperbolik duz ve kuresel Hiperbolik bir evren Hipotezik olarak hiperbolik evren evrenin genislemesinin surekli devam ettigi ve geometrik olarak hiperbolik negatif egrilikli uzay geometrisine sahip oldugu bir modeli ifade eder Bu evrende paralel isinlar birbirinden uzaklasarak sinirsiz bir sekilde yayilir Hiperbolik evren modeli genellikle kozmolojik incelemelerde kullanilir ve evrenin sonlu olmadigi ancak sinirsiz bir sekilde genisledigi bir senaryoyu temsil eder Duz bir evren evrenin genislemesinin devam ettigi ancak geometrik olarak duz sifir egrilikli bir uzay geometrisine sahip oldugu bir hipotezi ifade eder Bu modelde paralel isinlar birbirine sabit bir uzaklikta seyahat eder Duz evren evrenin sonsuz bir sekilde genisledigi ve uzayin geometrisinin olceklendikce degismedigi bir senaryoyu temsil eder Uzayin geometrisi duzlemsel bir yapiya sahiptir Ancak duz bir evrenin sonsuz enerji tasima kapasitesi sinirlidir Eger cok fazla enerji eklenirse uzay kendini ice kapatir ve bir Isinin Olumu meydana gelir Bu durum uzayin sinirli enerji kapasitesini acikca gosterir Kuresel bir evren ise uzayin geometrisi bir kurenin yuzeyine benzer Bu evrende uzay sonsuz bir hacme sahip olabilirken toplam egriligin belirli bir degeri vardir Uzayin toplam egriligi bir kureninki kadar olmalidir Bu enerjinin belirli bir ust sinira kadar eklenmesine izin verirken uzayin kapanmayacagi anlamina gelir Sonsuzluk kavrami evrenin acik kapali sistematigi ile baglantilidir Gozlemlenen olgular acik sistemleri temsil ederken kapali sistemler sonsuzluga isaret eder Acik bir evrende isik isinlari belirli bir noktadan sonra kesisip yon degistirebilirler Bu da evrenin hiperbolik geometrisini isaret eder Kapali bir evren ise uzayin bir duzlem yerine kure gibi gorundugu geometrik bir yapiya sahiptir Evrenin seklinin belirlenmesi kozmoloji ve genel gorelilik gibi alanlarda yapilan calismalarin sonucunda ortaya cikan bir bilimsel bulgudur Evrenin baslangici genislemesi ve evrimi gibi konular bu calismalarin temelini olusturur Hiperbolik duz ve kuresel geometriler evrenin farkli evrelerini ve gelisimini anlamamiza yardimci olurken evrenin sirlarini cozmede ilerlememize olanak saglar Evrenin genislemesi ve galaksilerin dagilmasi gibi surecler madde ve enerjinin daha duzensiz ve homojen bir sekilde dagilmasina yol acarak entropinin artmasina sebep olur Yani evrenin entropisinin artmasi bu sureclerin bir sonucu olarak ortaya cikar Sonuc olarak evrenin veya evrenlerin olasi evrimi sirasiyla su sekildedir Hiperbolik Evren Modeli Evrenin evrimi icin bakacagimiz ilk model hiperbolik evren modelidir Hiperbolik evren negatif egrilikli bir geometriye sahiptir ve sonsuz diyebilecegimiz bir hacme sahip olabilir Bu modelde evrenin genislemesi surekli hizlanir Uzak galaksiler birbirlerinden giderek daha hizli uzaklasir Hiperbolik evrenin yaslanma sureci galaksiler arasi mesafelerin artmasi ve evrenin genislemesinin ivme kazanmasiyla belirlenir Buyume hizi arttikca galaksiler arasindaki goreceli hareket hizlari da artar Ancak bu asamada evrenin sonunun nasil gelecegi hala belirsizdir Bunu G1 carpani olarak adlandirabiliriz Duz Evren Modeli Evrenin yaslanis surecindeki ikinci model duz evren modelidir Yani su anki model Duz evrende pozitif egrilik yok denecek kadar dusuktur ve evrenin genislemesi yavaslar Galaksiler arasi mesafeler artmaya devam eder ancak genisleme orani zamanla azalir Duz evrenin yaslanma sureci galaksiler arasi etkilesimlerin yavaslamasi ve evrenin enerjisinin giderek dengelenmesiyle karakterizedir Evrenin bu asamasinda maddenin ve enerjinin dagilimi daha istikrarli bir sekilde evrenin evrimini yonlendirir Ucgenin ic acilari toplami 180 dir Bunu ise G2 carpani olarak adlandiriyoruz Kapali Evren Modeli Evrenin yaslanis surecinin son asamasinda ise kapali evren modeline odaklaniriz Kapali evren pozitif egrilikli bir geometriye sahip olup sonlu bir hacmi vardir Genisleme sureci yavaslar ve nihayetinde tersine doner Galaksiler arasi mesafeler azalmaya baslar ve evren buzusmeye baslar Kapali evrenin yaslanma sureci galaksiler arasi etkilesimlerin artmasi yapilarin bir araya gelmesi ve evrenin sikismasi ile karakterizedir Bu asamada evren giderek daha yogun bir hale gelebilir Bu da bizim acimizdan G3 carpani olmus oluyor Evrenin yaslanis sureci hiperbolik acik duz ve kapali evren modelleri araciligiyla incelendiginde karmasik bir seyir izler Hiperbolik evrenin hizli genislemesi duz evrenin yavas dengelenmesi ve kapali evrenin sikismasi evrenin farkli evrelerini temsil eder Hiperbolik Evren Modeli G1 Carpani Hiperbolik evrenin hizla genisleyen baslangic evresini temsil eden denklem a t e H1 t Burada a t evrenin olcek faktorunu H1 genisleme hizinin baslangicta hizla artan oranini ve t zamani temsil eder Duz Evren Modeli G2 Carpani Duz evrenin dengelenen orta evresini temsil eden denklem a t t H2 Burada a t evrenin olcek faktorunu H2 genisleme hizinin orta evrede azalan oranini ve t zamani temsil eder Kapali Evren Modeli G3 Carpani Kapali evrenin sikismaya baslayan son evresini temsil eden denklem a t 1 H3 t Burada a t evrenin olcek faktorunu H3 genisleme hizinin son evrede daha hizla azalan oranini ve t zamani temsil eder Evrenin Geometrisi ve SekliEvrenimizin geometrisi hakkinda farkli gorusler bulunmaktadir Eski ve sonraki yazilarda evrenin kapali yani kuresel bir yapida oldugu dusunulmekteydi Ancak 90 li yillardan itibaren daha hassas olcumler evrenin duz bir yapiya sahip olabilecegini gosterdi Su an elimizdeki verilere gore evrenin duz bir yapiya sahip oldugu dusuncesi hakimdir Ancak kuresel bir geometriye sahip olabilecegi ihtimalini dislamamak gerekir Standart kozmolojik modelde lambda CDM omega 0 parametresi 1 olarak kabul edilir Ancak yapilan olcumler bu degerin 1 den farkli olabilecegini gosteriyor 2020 yilindaki bir olcum sonucu 0 9993 0 0019 degeriyle 1 degeriyle uyumlu oldugunu gosteriyor Farkli Evrenlerde Ucgenlerin Ic Acilari Duz Hiperbolik ve Kuresel Geometrilerin YansimalariEvrenin yapisi ve geometrisi binlerce yildir insanlarin merak ettigi ve anlamaya calistigi temel konulardan biridir Farkli geometriler ve evrenler hakkindaki dusunceler sadece matematiksel bir tartisma degil ayni zamanda evrenin dogasini anlama yolunda onemli bir adimdir Bu yazida farkli evren geometrilerinin ucgenlerin ic acilarina nasil etki ettigini inceleyecegiz Duz Evren ve Ic Acilar Duz bir evren en basit geometrik yapilardan biridir Duzlemde oldugu gibi duz bir evrende de ucgenin ic acilari toplami 180 derecedir Bu ozellik Euclid in Paralel Dogrular Postulati nin Besinci Postulat sonucudur Eger duz bir cizgiden bir noktaya bir dogru cizilirse ve bu dogru uzerinde verilen bir noktadan cizilen tek bir dogru oteki dogruyu kesiyorsa iki dogru da bu noktadan gecen diger herhangi bir dogru ile kesilmez Dolayisiyla duz bir evrende ucgenlerin ic acilari toplami her zaman 180 derece olacaktir Hiperbolik Evren ve Ic Acilar Hiperbolik bir evren negatif egrilige sahip bir geometrik yapidir Bu tur bir evrende ucgenlerin ic acilari toplami 180 dereceden daha az olacaktir Bu durum ucgenlerin cevresel egriligi ve uzayin kavisli yapisi nedeniyle gerceklesir Artan negatif egrilik ucgenlerin ekstra ic acilarina ihtiyac duydugu anlamina gelir Bu da ucgenlerin ic acilarinin toplaminin 180 dereceden daha kucuk oldugu anlamina gelir Kuresel Evren ve Ic Acilar Kuresel bir evren pozitif egrilige sahip bir geometrik yapidir ve uzayin yuzeyi bir kurenin yuzeyine benzer Bu tur bir evrende ucgenlerin ic acilari toplami 180 dereceden daha fazla olacaktir Kuresel yapi ucgenlerin yuzeydeki alanini artiracak ve bu da ic acilarin toplaminin artmasina neden olacaktir Sonuc Farkli Evrenlerin Izleri Farkli evren geometrileri ucgenlerin ic acilari uzerinde belirgin etkilere sahiptir Duz hiperbolik ve kuresel evrenlerde ucgenlerin ic acilarinin toplami farkli sonuclar uretir Bu durum evrenin geometrisinin nasil anlasildigini ve farkli fiziksel kurallarin nasil isledigini gosterir Ucgenlerin ic acilarina dair bu farkliliklar evrenin yapisini anlamak icin kullanilan bir yol olabilir ve farkli evrenlerin izlerini surmek icin bir pencere sunabilir Evrenin Sekli ve Isik YoluEvrenin seklini anlamak icin isik yollarini dusunebiliriz Sonsuz bir uzakliga isik gonderdigimizi dusunelim Isik isinlari sonsuza kadar paralel mi ilerler yoksa belirli bir noktada kesisirler mi Eger sonsuza kadar paralel ilerlerse evren duz bir yapiya sahiptir Eger belirli bir noktada kesisirlerse evren egri bir yapidadir Eger baslangic noktasina geri donerlerse evren kuresel bir yapiya sahiptir Elbette evrenin sekli bu senaryolar arasinda herhangi birine uymus olabilir Sonsuzluk KavramiSonsuzluk kavrami dusunce tarihindeki ilk problemlerden biridir Insanlar var olanin otesine gecmeye basladikca sonsuzluk dusuncesi zihinlerini derinlemesine etkilemistir Metafizik uzayin zamanin dogasi gibi konularda dusunurler sonsuzluk konusunda derinlemesine yorumlar yapmislardir Sonsuzluk kavrami bu yorumlar sonucunda olgunlasmis ve mantikli bir sekilde ele alinmistir Matematik ve Evrenin TemeliMatematik evrenin temel tasidir Evrensel bir gercekligi ifade eder Maddi varliklarin temel yapi taslarini anlamak icin matematige ihtiyac duyariz Matematik evrenin ozunde bulunan bir gercekliktir Evrenin yapisi matematikle anlatilir Matematik ve evren arasindaki bu derin iliski evrenin temelinde matematik oldugunu gosterir Sonsuzluk Kavrami ve FizikSonsuzluk kavrami fizikte zor bir kavram gibi gorunebilir cunku sinirli deneyimlerimiz otesinde bir fikir gibi gelir Ancak enerjiyle ilgili bir kavramdir ve fiziksel olgularla baglantilidir Fizigin amaci dogal olaylari anlamak ve aciklamaktir Sonsuz fikri karmasik gorunse de enerjinin sonsuzlugu veya sinirliligi bu kavramin anlasilmasina yardimci olabilir Termodinamigin Ikinci YasasiTermodinamigin yasalari evrenimizin en temel yasalarindan biridir Termodinamigin ikinci yasasi isinin daha yuksek sicakliktan daha dusuk sicakliga dogru asla dogal olarak akisinin olmadigini ifade eder Bir bardagin evin balkonundan duserken asagi dogru hareket etmesi gibi basit bir ornek bu ilkeyi aciklamak icin kullanilabilir Bu ilke entropi ile iliskilidir Entropi ve DuzensizlikEntropi Yunanca kokenli bir terim olup en ve tropos kelimelerinden turetilmistir En kelimesi icinde anlamina gelirken tropos kelimesi yol veya sekil anlamina gelir Entropi bir sistemin duzensizlik derecesini ifade eder Duzensizlikten duzene giden yolun olasiligini temsil eder Bu kavram bilim dunyasinda kabul gormus ve dogrulanmis bir ilkedir Izole bir sistemin entropisi asla azalmaz bu da acik ve kapali sistemler kavramini ortaya cikarir Acik ve Kapali SistemlerAcik sistem cevresiyle enerji madde ve bilgi alisverisi yapabilen sistemdir Kapali sistem ise cevresiyle herhangi bir etkilesimde bulunmayan sistemdir Bu tanim enerjinin ve madde akisinin sistem ve cevre arasindaki iliskiye dayali oldugunu belirtir Zamanin Akisi ve EntropiZamanin akisi dusuk entropi durumundan yuksek entropi durumuna dogru ilerler Ornegin bir yumurta kirildiginda veya bir bardak dustugunde yasanan duzensizlik artisi zamanin akisini gosterir Zamanin akisi cevremizdeki degisikliklerin nedenidir Gecmisin hatirlanirken gelecegin tahmin edilmesi zamanin etrafimizda akiyormus gibi gorunmesine neden olur Evrenin Geometrisi ve SonsuzlukSonsuzluk kavrami evrenin yapisini anlamaya yonelik zorlu bir kavramdir Ornegin bir fincan kahve acik bir sistemdir ve zamanla enerjisini kaybederken buharlasir Kapali bir sisedeki su ise cevresiyle etkilesime girmeyerek kapali bir sistemdir Kapali sistemler sonsuz ozelliklere sahip olabilirler cunku disaridan etkilesim almadiklari icin devam edebilirler Bu zamanin surekliliginin bir ornegidir Evrenin ModeliEvrenimizin modeli kusursuz bir geometrik sekil olan kure seklinde oldugu dusunulur Evrenin genislemesi ve daralmasi salinan evren modeli icinde aciklanir Bu model kendini surekli tekrarlayan bir donguyu temsil eder Kapali bir sistem olan zaman baslangic ve sonu olmayan bir sureklilik icinde ilerlerken uzay devridaim ozelligini koruyarak devam eder Coklu Evrenler OlasiligiEvrenin baslangicina ve sonuna dair neden sonuc iliskisi sonsuzluk kavramiyla ortusmektedir Coklu evrenler kavrami da bu noktada gundeme gelir Evrenin enerji potansiyeli ve duzensizlikleri coklu evrenler teorisinde enerji yayilmasini ve duzensizligin artmasini saglayabilir Bu durum coklu evrenlerin potansiyel enerji kaynagi olarak dusunulebilir Hubble YasasiEdwin Hubble kendi galaksimiz disindaki galaksilerin uzaklastigini ilk gozlemleyen kisi oldu Hubble galaksilerin uzaklik arttikca hizla uzaklastigini kesfetti Bu durum Evren in genislediginin ilk kanitiydi Hubble Yasasi adini Hubble Teleskobu ndan alir Bu yasaya gore uzaydaki gozlemlenebilir cisimler dunyamizdan uzak goreceli bir hizla uzaklasirlar Bu Doppler etkisine dayanir Uzak kalan galaksilerin olculen hizi uzakliklariyla dogru orantilidir Evrenin Genislemesi ve DuzensizlikEvren genisledikce galaksiler ve galaksi kumeleri birbirlerinden uzaklasirlar Buyuk olceklerde galaksiler ve galaksi kumeleri duzenli bir harekete sahiptir Bu duzen evrenin genislemesiyle ilgilidir Evrenin genislemesi galaksilerin birbirlerine olan uzakligini artirir Ozel Gorelilik ve ZamanEinstein in Ozel Gorelilik teorisi Newton un zaman anlayisini degistirdi Newton zamanin herkes icin ayni oldugunu savunurken Einstein zaman suphelidir dedi ve Ozel Gorelilik teorisini gelistirdi Bu teori uzay ve zamanin birbiriyle nasil iliskilendigini anlamamiza yardimci oldu Zaman gozlemciye gore degisebilir Evrenin Sonsuzlugu ve Acik SistemlerEvrenin sonsuz oldugu yonunde pek cok iddia bulunuyor Aslinda bu sadece bir yanilsamadan ibarettir Evren bir acik sistem oldugu icin bir sonu olmasi gerekmektedir bu da salinan evren modelini destekler Bu modele gore evren baslangictaki guclu enerjinin bir gun sona erecegi icin buyuk bir cokus yasanmasi kacinilmazdir Enerjinin surekli olarak tekrar ediyor olmasi nedeniyle evren sonsuzlugu yaratir ve bu sonsuzlugu sonlu olaylar yaratarak elde eder Bu teoriye gore zaman da sonsuzdur ve farkli gozlemciler arasinda goreceli bir kavram olarak degisebilir Zaman kapali bir sistem oldugu icin sonsuzluk ozelligini koruyabilmektedir Bu cokuse ise Isinin olumu denmektedir Isi OlumuBu teoriye gore evrenin sonunun nasil gelecegini ve evrenin son durumunu aciklar Temel olarak termodinamigin ikinci yasasi ve kozmolojik genisleme ile iliskilendirilir Termodinamigin Ikinci Yasasi Termodinamigin ikinci yasasi herhangi bir izole sistemde duzensizligin arttigini ve enerjinin homojen olarak dagildigini belirtir Bu entropinin artisini ifade eder Isinin Olumu teorisine gore evrenin entropisi surekli olarak artar ve sonunda maksimum degere ulasir Bu noktada enerji homojen olarak dagildigi icin sistemin icinde hicbir enerji transferi veya is yapilamaz hale gelir Kozmolojik Genisleme Evrenin genisledigi gozlemlenmis bir gercektir Galaksiler birbirinden uzaklasiyor ve evren giderek soguyor gibi gorunuyor Kozmolojik genisleme ile birlikte evrenin isisi da duser Isinin Olumu teorisine gore evrenin son durumu evrenin sogumasi ve entropisinin artmasi nedeniyle isi enerjisinin dengesiz bir sekilde dagildigi bir durum olacaktir Isinin Olumu teorisinin iki ana senaryosu vardir Isinin Olumu Birinci Tur Big Freeze Evrenin genislemesi surerken galaksiler birbirinden giderek daha da uzaklasir ve evren sogur Yildizlar yavasca tukenir siyah cucelere veya notron yildizlarina donusurler Sonunda yildizlar tukenir ve evrende sadece dusuk sicaklikta isisal dengesizlikler kalir Bu durumda evren soguk karanlik ve enerji bakimindan dengesiz bir halde olacaktir Isinin Olumu Ikinci Tur Big Chill Bu senaryoda evren genislemeye devam ederken isisi duser ancak yildizlar ve galaksiler hala varliklarini surdurur Ancak bu surecte enerji kullanimi giderek azalir ve evrende yapilabilecek her turlu is sinirli hale gelir Sonunda evrenin enerji kaynaklari tukenir ve evrenin aktivitesi buyuk olcude durur Bu teori evrenin sonunun nasil gelecegi hakkinda dusundurucu bir perspektif sunar Ancak unutulmamalidir ki bu teori mevcut bilimsel verilere dayanarak yapilan bir varsayimdir ve gelecekteki gelismeler bu senaryolari etkileyebilir Isik Hizi ve SonsuzlukIsik hizinin gecilebilecegi fikri bilim kurgu ve kuantum mekanigi gibi alanlarda siklikla tartisilan bir konudur Ancak bu kavram nedensellik ilkesiyle de yakindan iliskilidir Nedensellik ilkesi olaylarin neden sonuc iliskisi icinde gerceklestigi temel bir prensiptir ve bilimsel dusuncenin temel taslarindan birini olusturur Isik hizinin asildigi bir senaryo dusunelim Diyelim ki bir uzay gemisi isik hizindan daha hizli bir hiza sahip ve bir noktadan digerine aninda ulasabiliyor Bu durumda bir gozlemci bu uzay gemisinin hedefine ulasmasini izlerken gemi hedefe varmadan bile isik hizindan hizli bir sekilde gerceklestigini gozlemleyebilir Bu ise neden sonuc iliskisini karmasik bir hale getirir Ornegin bir olayin sonucu oncesinden gerceklesiyor gibi gorunebilir Bu noktada Tachyonlar olarak adlandirilan hipotetik parcaciklarin one suruldugunu belirtmek onemlidir Tachyonlar isiktan daha hizli hareket eden parcaciklar olarak dusunulur ve teorik olarak hizlandikca enerjileri duser Bu durum neden sonuc iliskilerini daha da karmasik hale getirir ve kuantum mekanigi ile genel goreliligin uyumunu sorgular Iste bu noktada optik bir illuzyon ornegi yardimci olabilir Ornegin bir trendeki iki flasin patlamasini ele alalim Eger trende ileriye ve geriye dogru hareket eden bir kisi olsa ve trendin yonune gore flaslarin ayni anda patlamasini gozlemlese trendin ileri yonundeki flasi daha erken gordugunu dusunebilir Ancak bu isigin hizinin asildigini degil gozlemcinin hareketinin optik bir illuzyon yarattigini gosterir Sonuc olarak isik hizinin asilmasi bildigimiz kadariyla imkansizdir Bu fikir nedensellik ilkesiyle celistigi icin bilim dunyasinda ciddi bir sekilde sorgulanir Optik yanilsama ornekleri de gozlemcinin hareketi veya gozlem acisi nedeniyle algiladigimiz seylerin bazen yaniltici olabilecegini gosterir Gorseldeki 1 1 1 2 ve 1 3 bu durumu aciklar niteliktedir Kaynakca Hawking Stephen 1988 A Brief History of Time Bantam Books Sagan Carl 1980 Cosmos Random House Greene Brian 2004 The Fabric of the Cosmos Space Time and the Texture of Reality 27 Mayis 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Alfred A Knopf Penrose Roger 2004 The Road to Reality A Complete Guide to the Laws of the Universe Knopf Guth Alan 1998 The Inflationary Universe The Quest for a New Theory of Cosmic Origins Vintage Carroll Sean M 2004 Spacetime and Geometry An Introduction to General Relativity 8 Mayis 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Addison Wesley Peebles P J E 1993 Principles of Physical Cosmology 2 Haziran 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Princeton University Press Weinberg Steven 1972 Gravitation and Cosmology Principles and Applications of the General Theory of Relativity Wiley Mukhanov Viatcheslav F 2005 Physical Foundations of Cosmology olu kirik baglanti Cambridge University Press Rindler Wolfgang 2006 Relativity Special General and Cosmological Oxford University Press Dis baglantilarThe Geometry and Evolution of the Universe Geometry and Shape of the Universe Expansion and Evolution of the Universe Entropy and heat death