Güçlükonak Katliamı, 15 Ocak 1996 tarihinde Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinde 11 köylünün bir minibüs içerisinde kurşunlanıp, yakılmasıyla sonuçlanmış katliam.
Genelkurmay Başkanlığı katliamın PKK tarafından gerçekleştirdiğini duyurmuş, Ancak bazı sivil toplum kuruluşu yetkilileri, aydın ve sanatçılar bölgede yaptığı incelemeler sonucu olayın devlet güçlerince gerçekleştirildiği iddia etmiş, katliam kurbanlarının yakınlarıyla beraber olayı yargıya taşımışlardır. Fakat açılan davaların hiçbirinden sonuç alınamamıştır. Olaydan 13 yıl sonra dönemin devlet bakanı Adnan Ekmen'in olayın PKK değil JİTEM tarafından yapıldığını iddia etmiştir.
Katliam
PKK; 1995 genel seçimlerinden yaklaşık bir hafta önce, 15 Aralık 1995 tarihinde tek taraflı ateşkes ilan etmişti. 12 Ocak 1996 gününde Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Gêrê (Çevrimli) ve Yatağan köylerine baskın yapan askerler, Abdullah İlhan, Ahmet Kaya, Ali Nas, Neytullah İlhan, Halit Kaya ve Ramazan Oruç isimli eski korucuları PKK’ya yardım ettikleri iddiasıyla gözaltına aldı. Gözaltına alınan köylüler, Taşkonak Jandarma Taburu’na götürüldü.
15 Ocak gününe gelindiğinde Koçyurdu köyü korucularından Hamit Yılmaz, Abdulhalim Yılmaz, Mehmet Öner ve Lokman Özdemir, "görev var" denilerek Ramazan Nas’a ait olan bir minibüs vasıtasıyla aynı tabura götürüldü. Görev için götürülen korucular ve gözaltına alınmış olan köylüler, Taşkonak Taburu’nda, 56 AH 320 plakalı minibüse bindirilerek yola çıkarıldı.Minibüs tabur ile Koçyurdu köyü arasında gelince silahlı bir grup tarafından durduruldu. 11 köylü kimliği belirlenemeyen bu kişilerce kurşun yağmuruna tutuldu ve ardından yakılarak katledildi.
Olayın hemen ardından Genelkurmay Başkanlığı, gazetecileri özel uçakla Güçlükonak'a taşıdı. Burada Genelkurmay adına açıklama yapan Albay Kalelioğlu olayın bir PKK eylemi olduğunu ilân etti ve PKK'nın ilan ettiği tek taraflı ateşkesi bozduğunu duyurdu. PKK ise bir gün sonra ilgilerinin olmadığını kesin bir dille açıkladı. Katliam kurbanlarının aileleri de Şırnak'a gelen basın mensuplarına Kürtçe olarak yakınlarını PKK'nın değil askerin öldürdüğünü söylediler.
Olay için İstanbul'da toplanan "Barış İçin Bir Araya Çalışma Grubu"nun çağrısı ile çeşitli sivil toplum kuruluşlarının üyelerinden oluşan bağımsız bir heyet kuruldu. Araştırma grubu önce 12 Şubat 1996'da Diyarbakır Olağanüstü Hâl Bölge Valisi ile görüştü, ardından da Güçlükonak'a gitti. Heyet olay yerinde incelemeler yaptı ölenlerin yakınları ve bölgede yaşayanların bilgisine başvurdu. Katliamdan son anda kurtulan 12. kişi olay ve nasıl işkence gördüğü konusunda bilgi verdi.
Barış İçin Bir Araya Çalışma Grubu yaptığı araştırmalar sonucu 16 Şubat 1996 tarihinde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya göre olay şöyle gerçekleşmiştir: Eskiden köy koruculuğu görevinde bulunan 6 kişi yakınları dağda olduğu iddiası ile gözaltına alınarak Taşkonak'ta bulunan Jandarma Karakoluna götürüldü. 6 kişi burada işkenceyle sorgulanarak öldürüldü. 15 Ocak tarihinde karakoldan Koçyurdu köyüne telefon eden Jandarma gözaltına alınanların serbest bırakılacağını, onları almak için bir minibüs getirilmesini istedi. Bu durumdan şüphelenen 4 köy korucusu şoförü yalnız bırakmamak için onunla birlikte karakola gittiler. Araç hareket edince bir helikopter minibüsü takip etmeye başladı. Şoförle beraber gelen 4 köy korucusu karakoldakiler için beklenmedik bir sürprizdi. Jandarmalar onları da ayrı odalara alıp öldürdüler. Daha sonra öldürülen 10 kişinin cansız bedenleri koltuklara bağlanıp başlarına çuval geçirildi, minibüs 2 jandarmanın kontrolünde yola çıktı. Taşkonak karakoluna posta götüren başka bir minibüs yolda karşılarına çıktı. Bu tuhaf görüntüye şahit olan posta minibüsü durmak istedi ama askerler tarafından engelledi. Bu sırada aynı yolu kullanan araçlar Koçyurdu Karakolunu tarafından durdurulmuş bekletiliyordu. Kısa bir süre sonra makineli tüfek sesleri ve üç patlama duyuldu. Olay yerine 2,5 kilometre uzaklıktaki Koçyurdu köyünün korucuları çatışma olduğu sanarak silahlarıyla gitmek istediler ancak karakol tarafından engelllendiler. Minibüsün yakıldığı esnada nehrin diğer yanında yer alan tepedeki gözetleme yerinde bulunan Mardin'e bağlı köy korucuları telsizle olaya müdahale etmek için izin istemiş ama olaya karışmamaları söylenmiştir. Genelkurmay tarafından olay yerine gelen gazetecilere 11 kişinin öldüğü söylenmesine rağmen ortada 10 yanmış ceset vardı. 11. kişinin yolu kesen özel timi fark edip kaçmaya çalışırken kurşunlara hedef olan minibüs şoförüne ait olduğu anlaşıldı. Yöre halkının da gördüğü helikopterde içindeki tim yola inmiş minibüs oraya gelince içinde bulunan jandarmalar inerek uzaklaşmış şoför başına gelecekleri anlayınca kaçmaya çalışsa da vurularak öldürülmüştü. Atılan roketler sonucu minibüsteki 10 ceset kömür hâline gelmişti. Fakat yanmış kişilere ait yanmamış kimliklerin ertesi gün ailelerine teslim edildiği belirlendi. Katliamı incelemek amacıyla Şırnak'a giden gazeteci Celal Başlangıç gördüğü manzarayı şöyle anlatıyor:
“ | Tam bileğinden kopmuştu ayak. Havaya kaldırınca, içinden kirli beyaz bir sıvı damladı. Dışı yanmış, kavrulmuş. Yarılan etin altından kemikleri görünüyor.Döşemeden alınan kopuk ayak, minibüsün kaportası üzerine konuluyor. Tırnakları biraz uzamış mı ne! Kaporta elek gibi. Kurşunlar delip geçmiş. Minibüs pas rengi bir külçe olarak duruyor; içindekilerle birlikte yakılmış.Kopuk ayağın yanına yarısı yanmış, patlak bir bot konuluyor. İçinde kemik kırıntıları ve astarına yapışmış yanık insan derisi var. Belli ki bir süre önce kopuk ayakla iç içelermiş.Yanık bir kemik parçası daha çıkıyor minibüsün içinden. Kimine göre bir insan dirseği, kimine göre de dizi. O da yanmış kopuk ayakla patlak ve yanık botun yanına konuluyor. Manzara dehşet verici... | „ |
Yargı süreci
Heyetin bölgeden ayrılmasından 2 gün sonra onlara tanıklık eden iki köylünün gözaltına alınarak işkence gördüğü haberi duyuldu. Bu konuda Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi, Olağanüstü Hâl Bölge Valiliği ve Genelkurmay'a yapılan müracaatlardan netice alınamadı. 7 Mart 1996'da Barış İçin Bir Araya Çalışma Grubu'nun ikinci heyeti Diyarbakır'a gitti. 8 Mart'ta Koçyurdu köyüne geçtiler ve işkence gördüğü ileri sürülen iki tanığı buldular. İlk olarak önceki konuşmalarını reddeden "Biz sizinle hiç konuşmadık" diyen köylüler daha sonra korktukları için böyle yaptıklarını itiraf ettiler. Askerî yetkililerin yaptığı baskıya karşın, katliam kurbanlarının yakınları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde tanıklık yapmayı kabul ettiler. 4 Nisan'da İstanbul'da yapılan basın toplantısına katılarak başvuru formlarını imzaladılar. Olayın üzerinden iki ay geçtiği halde hiçbir soruşturma yapılmadığın gören Barış İçin Bir Araya Çalışma Grubu 16 Nisan'da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na Genelkurmay Başkanlığı aleyhinde toplu cinayete azmettirme ve haber alma özgürlüğüne müdahale iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda "katliamın sinirleri bozulmuş birkaç askerin yapamayacağı kadar büyük organizasyon gerektirdiği ve bölgede görev yapan bütün askerlerin komplonun parçası olarak emir komuta zinciri içinde hareket ettiği" savunuldu. Ancak bu girişimden de bir sonuç çıkmadı.
Birkaç ay sonra dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir orduya hakaret edildiği gerekçesiyle dava açılması talebinde bulundu. 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Eski Başkanı Ercan Kanar, Petrol-İş Sendikası Eski Genel Başkanı Minür Ceylan ve Şanar Yurdatapan; “ordunun manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif” suçlamasıyla yargılandı ve onar ay hapis cezasına mahkûm edildi. Ancak Yargıtay, "savcıya dilekçe vermenin aleni bir iş olmadığı" gerekçesiyle kararı bozdu. Tekrar yargılama günü sanıklar mahkeme kapısında ve medya mensuplarının karşısında tekrar aynı dilekçeyi dağıtarak yargılamanın yapılmasını ve olayın kendisini soruşturulmasını istedi. Ancak mahkeme sanıkların beraatine ve dosyanın kapatılmasına karar verdi.BBC'ye bu konuda bir demeç veren Şanar Yurdatapan aleyhinde de Orgeneral Hilmi Özkök imzalı bir dilekçeyle dava açıldı fakat bu dava da bir erteleme yasası kapsamına girerek ertelendi. Olayı Korku Tapınağı isimli kitabında anlatan gazeteci Celal Başlangıç da aynı maddeden yargılandı ve beraat etti.
12 Temmuz 1996 tarihinde Barış İçin Bir Araya Çalışma Grubu olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıdı. AİHM'de görülen dava sonucunda Türkiye "etkili soruşturma yürütmediği" için mahkûm edildi. Öldürülenlerin yakınlarının açtığı davada, 10 kişiye 15’er bin avro manevi tazminat verilmesi kararına varıldı. AİHM, Türkiye’yi İbrahim Kaya’ya 5160 Avro maddi tazminat ödenmeye mahkûm ederken diğer sekiz kişiye de 3000'er Avro ödenmesine kararlaştırdı.
16 Güçlükonaklı son olarak 2000 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir suç duyurusunda daha bulundular ancak bundan da hiçbir sonuç alınamadı.
JİTEM iddiası
Dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Adnan Ekmen olaydan 13 yıl sonra Yeni Aktüel dergisine verdiği bir demeçte; katliamı PKK'nın değil JİTEM'in gerçekleştirdiğini savunmuştur. Ekmen, vücutları elbiseleri ve üzerlerindeki tüm malzemeler yanarak kül olan bu kişilerin tümünün kimliklerinin sapasağlam ve askerin elinde çıktığını ve görüştüğü bir korucubaşının da katliamı PKK'nın gerçeleştirmediği iddiasını doğruladığını belirtti. Ekmen, Güçlükonak Katliamının yaşanmasından bir gün sonra Avrupa Parlamentosu’nda Yeşiller Partisi ve sosyalistlerin verdiği bir karar tasarısının görüşülecek olmasına da vurgu yaptı. Karar tasarında PKK’nın ateşkesine Türkiye Devleti’nin ne cevap vereceği sorulacaktı. Türkiye; Avrupa Parlamentosu'na PKK'nın Güçlükonak Katliamı ile ateşkesin bozuluğunu öne sürmüştü. Adnan Ekmen, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara çağrıda bulunarak isterlerse bildiklerini anlatacağını söylemiştir.
2009 Nisan ayında Ergenekon zanlısı Levent Göktaş'ın görev yaptığı dönemdeki bir devre arkadaşının savcılara ilettiği mektupta Güçlükonak Katliamı’nı Levent Göktaş’ın başında bulunduğu ekibin gerçekleştirdiği ve olayın PKK'nın üzerine yıkıldığı iddia edilmiştir. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı dönemin bakanlarından Adnan Ekmen'in açıklamaları, İstanbul Cumhuriyet savcılarına gelen bir ihbar eden mektubu ve 1996 yılında olay üzerine araştırma yapan aydınların tekrar suç duyurusunda bulunması üzerine 2009 Nisan ayında Güçlükonak Katliamının tekrar soruşturulmasına karar verdi.
Kaynakça
- ^ a b Gün, Zeki (17 Ocak 1996). "PKK'dan bir vahset daha". Zaman. 19 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Şubat 2009.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o . Düşünce Suçuna Karşı Girişim. 27 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından (Video) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2009. ("Videonun çözümü".[])
- ^ a b c d e f g h i j . Barış İçin Bir Araya Çalışma Grubu. 16 Nisan 1996. 27 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2009.
- ^ a b c d e f g h Türker, Yıldırım (9 Şubat 2009). "Güçlükonak katliamı". Radikal. Erişim tarihi: 11 Şubat 2009.
- ^ Tam adı "Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele" olan JİTEM teşkilatı devletin PKK ile mücadelesi için kurulduğu iddia edilen ancak resmî olmayan ve varlığı devlet kurumları tarafından onaylanmamış bir kurumdur.
- ^ a b Keskin, Adnan (11 Nisan 2009). . Taraf. 14 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2009.
- ^ a b c d e Aslanbay, Ümit (4 Mart 2009). "Babamı karakola götürdüler sonra öldüğü haberi geldi". Milliyet. 27 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Mayıs 2009.
- ^ Başlangıç, Celal (6 Ekim 2003). "Türkiye'nin yakasındaki katliam". Radikal. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2009.
- ^ Korkmaz, Mehmet. . Yeni Aktüel. Cilt 184. 17 Şubat 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ağustos 2009.
- ^ a b c Keskin, Adnan (7 Şubat 2009). . Taraf. 14 Şubat 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Şubat 2009.
- ^ . Star. Haber7. 10 Nisan 2009. 4 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mayıs 2009.
- ^ "Güçlükonak Katliamı Suç Duyurusu". Düşünce Suçuna Karşı Girişim. 13 Şubat 2009. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2009.[]
Dış bağlantılar
- "Güçlükonak Katliamı raporu". Amnesty International.[](İngilizce)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Guclukonak Katliami 15 Ocak 1996 tarihinde Sirnak in Guclukonak ilcesinde 11 koylunun bir minibus icerisinde kursunlanip yakilmasiyla sonuclanmis katliam Genelkurmay Baskanligi katliamin PKK tarafindan gerceklestirdigini duyurmus Ancak bazi sivil toplum kurulusu yetkilileri aydin ve sanatcilar bolgede yaptigi incelemeler sonucu olayin devlet guclerince gerceklestirildigi iddia etmis katliam kurbanlarinin yakinlariyla beraber olayi yargiya tasimislardir Fakat acilan davalarin hicbirinden sonuc alinamamistir Olaydan 13 yil sonra donemin devlet bakani Adnan Ekmen in olayin PKK degil JITEM tarafindan yapildigini iddia etmistir KatliamPKK 1995 genel secimlerinden yaklasik bir hafta once 15 Aralik 1995 tarihinde tek tarafli ateskes ilan etmisti 12 Ocak 1996 gununde Sirnak in Guclukonak ilcesine bagli Gere Cevrimli ve Yatagan koylerine baskin yapan askerler Abdullah Ilhan Ahmet Kaya Ali Nas Neytullah Ilhan Halit Kaya ve Ramazan Oruc isimli eski koruculari PKK ya yardim ettikleri iddiasiyla gozaltina aldi Gozaltina alinan koyluler Taskonak Jandarma Taburu na goturuldu 15 Ocak gunune gelindiginde Kocyurdu koyu korucularindan Hamit Yilmaz Abdulhalim Yilmaz Mehmet Oner ve Lokman Ozdemir gorev var denilerek Ramazan Nas a ait olan bir minibus vasitasiyla ayni tabura goturuldu Gorev icin goturulen korucular ve gozaltina alinmis olan koyluler Taskonak Taburu nda 56 AH 320 plakali minibuse bindirilerek yola cikarildi Minibus tabur ile Kocyurdu koyu arasinda gelince silahli bir grup tarafindan durduruldu 11 koylu kimligi belirlenemeyen bu kisilerce kursun yagmuruna tutuldu ve ardindan yakilarak katledildi Olayin hemen ardindan Genelkurmay Baskanligi gazetecileri ozel ucakla Guclukonak a tasidi Burada Genelkurmay adina aciklama yapan Albay Kalelioglu olayin bir PKK eylemi oldugunu ilan etti ve PKK nin ilan ettigi tek tarafli ateskesi bozdugunu duyurdu PKK ise bir gun sonra ilgilerinin olmadigini kesin bir dille acikladi Katliam kurbanlarinin aileleri de Sirnak a gelen basin mensuplarina Kurtce olarak yakinlarini PKK nin degil askerin oldurdugunu soylediler Olay icin Istanbul da toplanan Baris Icin Bir Araya Calisma Grubu nun cagrisi ile cesitli sivil toplum kuruluslarinin uyelerinden olusan bagimsiz bir heyet kuruldu Arastirma grubu once 12 Subat 1996 da Diyarbakir Olaganustu Hal Bolge Valisi ile gorustu ardindan da Guclukonak a gitti Heyet olay yerinde incelemeler yapti olenlerin yakinlari ve bolgede yasayanlarin bilgisine basvurdu Katliamdan son anda kurtulan 12 kisi olay ve nasil iskence gordugu konusunda bilgi verdi Baris Icin Bir Araya Calisma Grubu yaptigi arastirmalar sonucu 16 Subat 1996 tarihinde bir basin aciklamasi duzenledi Aciklamaya gore olay soyle gerceklesmistir Eskiden koy koruculugu gorevinde bulunan 6 kisi yakinlari dagda oldugu iddiasi ile gozaltina alinarak Taskonak ta bulunan Jandarma Karakoluna goturuldu 6 kisi burada iskenceyle sorgulanarak olduruldu 15 Ocak tarihinde karakoldan Kocyurdu koyune telefon eden Jandarma gozaltina alinanlarin serbest birakilacagini onlari almak icin bir minibus getirilmesini istedi Bu durumdan suphelenen 4 koy korucusu soforu yalniz birakmamak icin onunla birlikte karakola gittiler Arac hareket edince bir helikopter minibusu takip etmeye basladi Soforle beraber gelen 4 koy korucusu karakoldakiler icin beklenmedik bir surprizdi Jandarmalar onlari da ayri odalara alip oldurduler Daha sonra oldurulen 10 kisinin cansiz bedenleri koltuklara baglanip baslarina cuval gecirildi minibus 2 jandarmanin kontrolunde yola cikti Taskonak karakoluna posta goturen baska bir minibus yolda karsilarina cikti Bu tuhaf goruntuye sahit olan posta minibusu durmak istedi ama askerler tarafindan engelledi Bu sirada ayni yolu kullanan araclar Kocyurdu Karakolunu tarafindan durdurulmus bekletiliyordu Kisa bir sure sonra makineli tufek sesleri ve uc patlama duyuldu Olay yerine 2 5 kilometre uzakliktaki Kocyurdu koyunun koruculari catisma oldugu sanarak silahlariyla gitmek istediler ancak karakol tarafindan engelllendiler Minibusun yakildigi esnada nehrin diger yaninda yer alan tepedeki gozetleme yerinde bulunan Mardin e bagli koy koruculari telsizle olaya mudahale etmek icin izin istemis ama olaya karismamalari soylenmistir Genelkurmay tarafindan olay yerine gelen gazetecilere 11 kisinin oldugu soylenmesine ragmen ortada 10 yanmis ceset vardi 11 kisinin yolu kesen ozel timi fark edip kacmaya calisirken kursunlara hedef olan minibus soforune ait oldugu anlasildi Yore halkinin da gordugu helikopterde icindeki tim yola inmis minibus oraya gelince icinde bulunan jandarmalar inerek uzaklasmis sofor basina gelecekleri anlayinca kacmaya calissa da vurularak oldurulmustu Atilan roketler sonucu minibusteki 10 ceset komur haline gelmisti Fakat yanmis kisilere ait yanmamis kimliklerin ertesi gun ailelerine teslim edildigi belirlendi Katliami incelemek amaciyla Sirnak a giden gazeteci Celal Baslangic gordugu manzarayi soyle anlatiyor Tam bileginden kopmustu ayak Havaya kaldirinca icinden kirli beyaz bir sivi damladi Disi yanmis kavrulmus Yarilan etin altindan kemikleri gorunuyor Dosemeden alinan kopuk ayak minibusun kaportasi uzerine konuluyor Tirnaklari biraz uzamis mi ne Kaporta elek gibi Kursunlar delip gecmis Minibus pas rengi bir kulce olarak duruyor icindekilerle birlikte yakilmis Kopuk ayagin yanina yarisi yanmis patlak bir bot konuluyor Icinde kemik kirintilari ve astarina yapismis yanik insan derisi var Belli ki bir sure once kopuk ayakla ic icelermis Yanik bir kemik parcasi daha cikiyor minibusun icinden Kimine gore bir insan dirsegi kimine gore de dizi O da yanmis kopuk ayakla patlak ve yanik botun yanina konuluyor Manzara dehset verici Yargi sureciHeyetin bolgeden ayrilmasindan 2 gun sonra onlara taniklik eden iki koylunun gozaltina alinarak iskence gordugu haberi duyuldu Bu konuda Diyarbakir Devlet Guvenlik Mahkemesi Olaganustu Hal Bolge Valiligi ve Genelkurmay a yapilan muracaatlardan netice alinamadi 7 Mart 1996 da Baris Icin Bir Araya Calisma Grubu nun ikinci heyeti Diyarbakir a gitti 8 Mart ta Kocyurdu koyune gectiler ve iskence gordugu ileri surulen iki tanigi buldular Ilk olarak onceki konusmalarini reddeden Biz sizinle hic konusmadik diyen koyluler daha sonra korktuklari icin boyle yaptiklarini itiraf ettiler Askeri yetkililerin yaptigi baskiya karsin katliam kurbanlarinin yakinlari Avrupa Insan Haklari Mahkemesi nde taniklik yapmayi kabul ettiler 4 Nisan da Istanbul da yapilan basin toplantisina katilarak basvuru formlarini imzaladilar Olayin uzerinden iki ay gectigi halde hicbir sorusturma yapilmadigin goren Baris Icin Bir Araya Calisma Grubu 16 Nisan da Istanbul Cumhuriyet Bassavciligi na Genelkurmay Baskanligi aleyhinde toplu cinayete azmettirme ve haber alma ozgurlugune mudahale iddiasiyla suc duyurusunda bulundu Suc duyurusunda katliamin sinirleri bozulmus birkac askerin yapamayacagi kadar buyuk organizasyon gerektirdigi ve bolgede gorev yapan butun askerlerin komplonun parcasi olarak emir komuta zinciri icinde hareket ettigi savunuldu Ancak bu girisimden de bir sonuc cikmadi Birkac ay sonra donemin Genelkurmay Ikinci Baskani Cevik Bir orduya hakaret edildigi gerekcesiyle dava acilmasi talebinde bulundu 4 Agir Ceza Mahkemesi nde gorulen davada Insan Haklari Dernegi Istanbul Sube Eski Baskani Ercan Kanar Petrol Is Sendikasi Eski Genel Baskani Minur Ceylan ve Sanar Yurdatapan ordunun manevi sahsiyetini tahkir ve tezyif suclamasiyla yargilandi ve onar ay hapis cezasina mahkum edildi Ancak Yargitay savciya dilekce vermenin aleni bir is olmadigi gerekcesiyle karari bozdu Tekrar yargilama gunu saniklar mahkeme kapisinda ve medya mensuplarinin karsisinda tekrar ayni dilekceyi dagitarak yargilamanin yapilmasini ve olayin kendisini sorusturulmasini istedi Ancak mahkeme saniklarin beraatine ve dosyanin kapatilmasina karar verdi BBC ye bu konuda bir demec veren Sanar Yurdatapan aleyhinde de Orgeneral Hilmi Ozkok imzali bir dilekceyle dava acildi fakat bu dava da bir erteleme yasasi kapsamina girerek ertelendi Olayi Korku Tapinagi isimli kitabinda anlatan gazeteci Celal Baslangic da ayni maddeden yargilandi ve beraat etti 12 Temmuz 1996 tarihinde Baris Icin Bir Araya Calisma Grubu olayi Avrupa Insan Haklari Mahkemesi ne tasidi AIHM de gorulen dava sonucunda Turkiye etkili sorusturma yurutmedigi icin mahkum edildi Oldurulenlerin yakinlarinin actigi davada 10 kisiye 15 er bin avro manevi tazminat verilmesi kararina varildi AIHM Turkiye yi Ibrahim Kaya ya 5160 Avro maddi tazminat odenmeye mahkum ederken diger sekiz kisiye de 3000 er Avro odenmesine kararlastirdi 16 Guclukonakli son olarak 2000 yilinda Ankara Cumhuriyet Bassavciligi na bir suc duyurusunda daha bulundular ancak bundan da hicbir sonuc alinamadi JITEM iddiasiDonemin Insan Haklarindan Sorumlu Devlet Bakani Adnan Ekmen olaydan 13 yil sonra Yeni Aktuel dergisine verdigi bir demecte katliami PKK nin degil JITEM in gerceklestirdigini savunmustur Ekmen vucutlari elbiseleri ve uzerlerindeki tum malzemeler yanarak kul olan bu kisilerin tumunun kimliklerinin sapasaglam ve askerin elinde ciktigini ve gorustugu bir korucubasinin da katliami PKK nin gercelestirmedigi iddiasini dogruladigini belirtti Ekmen Guclukonak Katliaminin yasanmasindan bir gun sonra Avrupa Parlamentosu nda Yesiller Partisi ve sosyalistlerin verdigi bir karar tasarisinin gorusulecek olmasina da vurgu yapti Karar tasarinda PKK nin ateskesine Turkiye Devleti nin ne cevap verecegi sorulacakti Turkiye Avrupa Parlamentosu na PKK nin Guclukonak Katliami ile ateskesin bozulugunu one surmustu Adnan Ekmen Ergenekon sorusturmasini yuruten savcilara cagrida bulunarak isterlerse bildiklerini anlatacagini soylemistir 2009 Nisan ayinda Ergenekon zanlisi Levent Goktas in gorev yaptigi donemdeki bir devre arkadasinin savcilara ilettigi mektupta Guclukonak Katliami ni Levent Goktas in basinda bulundugu ekibin gerceklestirdigi ve olayin PKK nin uzerine yikildigi iddia edilmistir Diyarbakir Cumhuriyet Bassavciligi donemin bakanlarindan Adnan Ekmen in aciklamalari Istanbul Cumhuriyet savcilarina gelen bir ihbar eden mektubu ve 1996 yilinda olay uzerine arastirma yapan aydinlarin tekrar suc duyurusunda bulunmasi uzerine 2009 Nisan ayinda Guclukonak Katliaminin tekrar sorusturulmasina karar verdi Kaynakca a b Gun Zeki 17 Ocak 1996 PKK dan bir vahset daha Zaman 19 Nisan 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Subat 2009 a b c d e f g h i j k l m n o Dusunce Sucuna Karsi Girisim 27 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan Video arsivlendi Erisim tarihi 14 Mayis 2009 Videonun cozumu olu kirik baglanti a b c d e f g h i j Baris Icin Bir Araya Calisma Grubu 16 Nisan 1996 27 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Mayis 2009 a b c d e f g h Turker Yildirim 9 Subat 2009 Guclukonak katliami Radikal Erisim tarihi 11 Subat 2009 Tam adi Jandarma Istihbarat ve Terorle Mucadele olan JITEM teskilati devletin PKK ile mucadelesi icin kuruldugu iddia edilen ancak resmi olmayan ve varligi devlet kurumlari tarafindan onaylanmamis bir kurumdur a b Keskin Adnan 11 Nisan 2009 Taraf 14 Nisan 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Mayis 2009 a b c d e Aslanbay Umit 4 Mart 2009 Babami karakola goturduler sonra oldugu haberi geldi Milliyet 27 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Mayis 2009 Baslangic Celal 6 Ekim 2003 Turkiye nin yakasindaki katliam Radikal Erisim tarihi 2 Mayis 2009 Korkmaz Mehmet Yeni Aktuel Cilt 184 17 Subat 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Agustos 2009 a b c Keskin Adnan 7 Subat 2009 Taraf 14 Subat 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Subat 2009 Star Haber7 10 Nisan 2009 4 Ocak 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Mayis 2009 Guclukonak Katliami Suc Duyurusu Dusunce Sucuna Karsi Girisim 13 Subat 2009 Erisim tarihi 16 Mayis 2009 olu kirik baglanti Dis baglantilar Guclukonak Katliami raporu Amnesty International olu kirik baglanti Ingilizce