Genel görelilik, Albert Einstein tarafından 1907-1915 yılları arasında geliştirilmiş ve 1915’ten sonra da genel göreliliğe pek çok kişi tarafından katkıda bulunulmuştur. Genel göreliliğe göre, kütleler arasında gözlemlenen kütlesel çekim kuvveti, bu kuvvetlerin uzay ve zamanı bükmesinden kaynaklanmaktaydı.
Genel göreliliğin bulunmasından önce, Newton’ın kütleçekim kanunu iki bin yıldan daha uzun bir süre boyunca kütleler arasındaki çekim için geçerli bir açıklama olarak kabul edildi. Ancak Newton’ın kendisi bile teoriyi kütleçekimin son basamağı olarak görmüyordu. Newton’ın formülüyle geçen bir yüzyıl içinde, detaylı astronomik ölçümler, gözlemler ve teori arasında açıklanamayacak derecede farklılıklar olduğunu ortaya çıkarttı. Newton’ın modelinde, kütleçekim iki büyük madde arasındaki kuvvetten kaynaklanıyordu. Newton bile bu kuvvetin bilinmez doğasından rahatsız olmuş olsa da, bu basit taslak hareketi açıklamakta oldukça başarılıydı.
Fakat, gözlemler ve deneyler Einstein’ın teorisinin, Newton’ın açıklayamadığı Merkür’ün ve diğer gezegenlerin yörüngelerinde meydana gelen dakika anormallikleri gibi pek çok etkiyi açıklayabildiği görüldü. Genel görelilik aynı zamanda kütleçekim kuvvetinin, kütleçekimsel dalgalar, kütleçekimsel mercek ve kütleçekimsel zaman kayması olarak bilinen olayları da öngörmüştür. Bu öngörülerin pek çoğu deneyler tarafından kanıtlandı fakat bazıları hala araştırılıyor. Örneğin, kütleçekimsel dalgaların varlığına yönelik dolaylı kanıtlara sahip olsak da, direkt kanıtlar için LIGO ve GEO 600 projelerinde bilim adamlarından oluşun takımlar hala araştırmalarına devam ediyorlar.
Genel görelilik, modern astrofizik için vazgeçilmez bir metot haline gelmiştir. Işığın dahi kaçamayacağı güçteki kütleçekim kuvvetlerinin olduğu karadeliklerin anlaşılmasına olanak sağlamaktadır. Karadeliklerin güçlü çekim kuvvetinin belli astronomik objeler tarafından yayılmış yoğun radyasyondan kaynaklandığı düşünülmektedir. Genel görelilik aynı zamanda kozmolojinin standart Big Bang modelinin de iskeletini oluşturur.
Genel Göreliliğin İcadı
İlk Araştırmalar
Einstein daha sonra genel göreliliği keşfetmesinin nedeninin özel görelilikteki eylemsizlik olduğunu açıkladı. İvmelenen cisimlerin dahi eylemsizliğe olan eğilimi gibi bir teori ona daha mantıklı gelmişti. 1907’de patent ofisinde çalışırken, daha sonraları en mutlu düşüncem diyeceği bir fikir aklına geldi. Einstein, genel görelilik ilkelerinin, kütleçekimsel olaylarda da kullanılabileceğini fark etti.
Bu nedenle, 1907 yılında özel görelilikte ivme ile ilgili bir makale yazdı ve 1908 de yayınlandı. Bu makalede, serbest düşme hareketinin eylemsizlik olduğunu ve bu yüzden serbest düşme yapan bir gözlemcinin özel görelilik kurallarını uygulaması gerektiğini ileri sürdü. Bu makale Eşdeğerlik Prensibi olarak bilinir. Aynı makalede, Einstein kütleçekimsel zaman kayması olayını da öngörmüştür
1911’de, Einstein 1907 de yayınladığı makalenin daha detaylı bir hali yayınladı. Bu makalede, yer çekimsel ortamda olmayan sabit ivmeli bir kutu düşündü. Bu kutunun, yer çekimsel ortamda sabit duran bir kutudan hiçbir farkı olmadığını söyledi. Kutunun yukarıya doğru ivmelenen ucundaki saatlerin vuruş sayısının, kutunun aşağısındaki saatlerin vuruş sayısından daha fazla olacağını özel görelilik ile açıkladı. Saatlerin vuruş sayıları yerçekimsel ortamdaki yerlerine bağlıydı ve vuruş sayısındaki bu farklılık yerçekiminin yoğunluyla orantılıydı.
Aynı zamanda, ışığın büyük nesneler tarafından bükülmesini de öngörmüştü. Tahminleri eksik olsa da, bu öngörü ile Einstein, bükülmenin sıfıra eşit olmadığını bulabildi. Alman Astronom Erwin Finlay-Freudlich, Einstein’ın bu iddiasını dünyadaki bütün bilim adamlarına duyurdu. Bu bilim insanlarını bükülmeyi bir güneş tutulması esnasında belirlemeye ve Gunnar Nordström tarafından sunulan yönsüz yerçekim teorisinin yanlış olduğuna dair güven vermeye itti. Fakat, onun bükülme için hesapladığı esas değer çok küçüktü. Çünkü kullanılan yaklaşım ışık hızına yakın hızda hareket eden şeyler için uygun değildi. Einstein, özel görelilik teorisini tamamen bitirdiğinde bu hatayı düzeltmiş ve Güneş tarafından bükülen ışığın miktarını doğru hesaplamış olacaktı.
Einstein’ın, kütleçekim alanı hakkında kayda değer bir başka düşünce deneyi ise aynı zamanda bir çeşit Ehrenfest paradoksu olan döner disktir. Einstein, dönen bir disk üzerinde deneyler yapan bir gözlemci hayal etti. Diskin üstündeki gözlemcinin, Öklit geometrisince öngörülenden daha farklı bir sabit π değeri bulacağını söyledi. Bunun nedeni, çemberin radyan değeri bükülmeyen bir şerit metre ile ölçülmüş olacaktı fakat özel göreliliğe göre, çemberin çevresi olduğundan daha uzun gibi görünecekti çünkü şerit metre aslında bükülmüş olacaktı. Einstein, fiziğin yasalarının yerel olduğunu ve yerel olan her alanda işlediğine inandığı için, uzayzamanın da yerel olarak bükülebileceğini düşündü. Bu ona, Riemmannian geometrisi denen ve genel göreliliği de formüle ettiği bir alanda çalışmasına olanak sağladı.
Genel Göreliliğin Gelişmesi
1912’de, Kendisinin de mezunu olduğu İsviçre'deki Eidgenössiche Technische Hochschule Zurich (ETH) üniversitesinde profesörlük yapmayı kabul etti. Zurich’ e döner dönmez, eski bir sınıf arkadaşı, aynı zamanda da matematik profesörü olan Marcel Grossmann’ı ziyaret etti. Böylece Riemmanninan geometrisi ya da daha genel bir deyiş ile diferansiyel geometri ile tanışmış oldu. İtalyan matematikçi Tullio Levi Civita’nın ısrarı üzerine Einstein kütçekim teorisi için genel ortak değişke ( özellikle genişlik sağlamak adına) üzerinde çalışmaya başladı. Bir süre için Einstein bu yaklaşımda problemler olduğunu düşündü fakat sonraları tekrar aynı yaklaşıma döndü ve 1915’in sonuna doğru Genel Görelilik Teorisi’nin bugünkü kullanılan halini yayınladı. Bu teori kütleçekimi, uzayzamanın madde tarafından bükülmesi ve diğer maddenin eylemsizliğinietkilemesini açıklıyordu.
Birinci Dünya Savaşı esnasında, ulusal güvenlik nedeniyle Central Power bilim insanlarının çalışmaları sadece Central Power akademisyenlerinin ulaşımına açıktı. Einstein’ın bazı çalışmaları, Avustralyalı Paul Ehrenfest, Hollanda’daki fizikçiler, özellikle 1902 yılında Nobel Ödülü kazanan Hendrik Lorentz ve Leiden Üniversitesinden Willem de Sitter’in çabalarıyla İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar ulaştı. Savaş bittikten sonra, Einstein, Leiden Üniversitesi ile bağlarını kopartmadı ve "Extraordinary Professor" olarak 1920 den 1930'a kadar 10 yıl boyunca Hollanda'ya düzenli olarak gidip, derslere girdi.
1917’ de, bazı astronomlar Einstein’ın 1911 yılında Prag’tayken yaptığı meydan okumayı kabul etti. Kaliforniya’daki Mount Wilson Observatory herhangi bir şekilde yer.ekiminden dolayı kızıla kayma göstermeyen solar bir spektroskopi analizi yayınladı. 1918’de, Kaliforniya’daki Lick Observatory, bulguları yayınlamamasına rağmen bunun Einstein’ın tahmininin yanlış olduğunu kanıtladığını söyledi.
Fakat Mayıs 1919’da, İngiliz astronom Arthur Stanley Eddington tarafından yönetilen bir grup, Brezilya’nın kuzeyindeki Sobran ve Principe’ de yapılan çift gözlemlerde güneş tutulmasının fotoğraflarken ışık üzerindeki kütleçekimsel bükülme tahminini doğruladıklarını söyledi. Nobel sahibi Max Born Genel Göreliliği “ İnsan beyninin doğa adına yaptığı en büyük başarı” olarak överken, bir başka Nobel sahibi Paul Dirac’ ta “ Genel görelilik muhtemelen bilimin yaptığı en harika keşiftir. “ demiştir. Böylece Einstein uluslararası alanda ün kazanmış oldu.
Eddington keşifinde çekilen fotoğrafların dikkatli incelenmesi hakkındaki iddialar, bu heyetin gösterdiği deneysel belirsizlik kadar büyük bir etki gösterdi. 1962’de İngiliz keşif heyeti uygulanan yönetimin kesinlikle güvenilmez olduğunu söyledi. Güneş tutulması esnasında ışığın bükülmesi ile ilgili olay sonraları yapılan daha doğru gözlemlerle doğrulandı. Özellikle dişe dokunur kısmı Alman fizikçilerden oluşan bir kısım, yeni gelen’in ününden rahatsız oldu ve Alman Fizik (Deutsche Physik) hareketini başlattı.
Genel Ortak Değişken ve Hole Argument
1912 yılında, Einstein, kütleçekimi geometrik bir şekilde açıklayabilecek bir teori bulmak için harıl harıl çalışıyordu. Tullio Levi-Civita’nın da ısrarlarıyla Einstein kütleçekimsel teoriyi açıklayan genel ortak değişkeni keşfetti. Fakat, 1913’te Einstein bu yaklaşımdan “ Hole Argument” e uymadığı gerekçesiyle vazgeçti. 1914 ve genellikle 1915’te, Einstein eşitlikleri başka bir yaklaşımla kurmaya çalışıyordu. Bu yaklaşımın tutarsızlığı kanıtlanınca, Einstein ortak Değişken fikrine geri döndü ve “Hole Argument “ fikrinin kusurlu olduğuna karar verdi.
Einstein Denklemleri’nin Gelişimi
Einstein genel ortak değişkenin aslında savunulabilir olduğunu fark ettiğinde, ardından kendi adıyla anılan denklemlerin gelişimini tamamladı. Fakat, eşitliklerinde yeni anlaşılan bir hata yaptı.
- ,
Ricci tensörü = enerji-momentum tensörüydü. Bu tahmin Newton’ın Merkür için yaptığı günberi deviniminden farklıydı bu nedenle Einstein çok heyecanlandı. Fakat sonra fark etti ki, evren sabit bir kütle-enerji-momentum yoğunluğuna sahip olmadıkça, enerji-momentum korunumunda geçersizlerdi. Diğer bir deyişle, hava, kaya ve hatta uzay boşluğu aynı yoğunluğa sahip olmalıydı. Bu tutarsızlık Einstein’ı denklemini tekrar gözden geçirmeye itti. Fakat, çözüm bitmiş ve kesin sayılırdı ve 25 Kasım 1915’te Einstein esas Einstein Denklemi’ni Prussian Academy of Science'da açıkladı.
- ,
Ricci Sayısı ve metrik tensördü. Denklemlerin yayınlanmasıyla beraber, mesele onları değişik durumlar için çözmek ve sonuçları yorumlamak halini aldı. Bu gaye ve deneysel doğrulamalar, o zamanlardan beri genel görelilik araştırmalarında hakim olmuştur.
Einstein ve Hilbert
Einstein’ın denklemleri bularak itibar kazanmış olmasına karşın, Alman matematikçi David Hilbert, bu denklemleri Einstein’ın makalesinden önce başka bir makalede yayınlamıştır. Bu Einstein’a yapılan telif hakkı suçlamalarına neden oldu. Hilbert tarafından yapılmasa da, denklemlerin Einstein-Hilbert Eşitlikleri olarak adlandırılması gerektiği öne sürüldü. Fakat Hilbert önceliği için baskıda bulunmadı ve bazıları Einstein’ın, Hilbert onları düzeltmeden çok daha önce denklemlerin doğru halini yayınladığını öne sürdü. Einstein’ın denklemlerin doğru halini Hilbert’tan daha önce yayınladığı iddiası Hilbert’ın onlara bağımsız olarak daha sonraları erişebildiğini düşündürdü ( hatta belki de Einstein’la olan yazışmalarından bile sonra). Fakat bazıları da bu iddiaları konuşmaya devam etti.
Sör Arthur Eddington
Einstein’ın teorisi yayınlandıktan birkaç yıl sonra, Sir Arthur Eddington, Alman bilim insanının bulgularını desteklemek için, İngiliz bilimsel yayınları içindeki gözle görünür prestijinden ödün verdi. Çünkü teori çok karışık ve anlaşılması güçtü (bugün dahi bilimsel düşünmenin zirvesi olarak değerlendirilen teori için o günlerde de böyle düşünülüyordu.), teoriyi dünya üzerinde sadece üç kişinin tam olarak anladığı söyleniyordu. Bu olayla ilgili bilgi verici fakat muhtemelen de uydurma olan bir hikaye vardır. Anlatılana göre bir gün Eddington’ın dersindeyken ona; “Profesör Eddington, siz dünyada genel göreliliği anlayan üç insandan biri olmalısınız.” demiştir. Eddington durmuş ve hiçbir cevap verememiştir. Ardından Silstein “Mütevazı olmayın, Eddington!” diye tekrar seslendiğinde, Eddington “Tersine, ben üçüncü kişinin kim olduğunu bulmaya çalışıyorum.” diye cevap vermiştir.
Çözümler
Schwarzschild Çözümü
Einstein denklemler lineer olmadığı için onların çözülemeyeceğini varsaymaya başlamıştı. Fakat, 1915’te Karl Schwarzschild silindirik koordinatlarda bulunan ve küresel simetrik uzay zaman tarafından çevrelenen büyük cisimler için kesin bir çözüm keşfetti. Bu Schwarzschild çözümü olarak bilinen diğer birkaç çözümden biridir.
Genişleyen Evren ve Kozmolojik Sabit
1922’de Alexander Friedmann, genişleyen veya sabit bir evren için bir çözüm üretti. Daha sonraları ise Georges Lemaitre genişleyen evren için bir çözüm türetti. Fakat, Einstein evrenin bariz bir biçimde sabit olduğuna inanıyordu. Durağan kozmoloji, genel görelilik denklemleri tarafından desteklenmediği için var olan denklemlere kozmolojik sabit olan Λ'yi eklendi.
- .
Bu eşitlik kararlı hal çözümlerinin yaratılmasına olanak sağlamasına rağmen denklemler değişkendi. Kararlı haldeki cimlerin yörüngelerindeki en ufak değişiklik evrenin genişlemesiyle sonuçlanacaktı. 1929 yılında Edwin Hubble, evrenin genişlediğine dair kanıtlar buldu. Bu olayla Einstein kozmolojik sabitten vazgeçti ve sabiti kariyeri boyunca yaptığı en büyük hata olarak nitelendirdi.
Daha Kesin Çözümler
Denklemleri çözmek ve anlamak için çalışmalar hala devam ediyor. Küresel simetrik ve yüklü cisim için olan çözüm Reissner tarafından keşfedildi ve Nordström tarafından güncellendi. Bu denklemlere Reissner–Nordström çözümleri denir. Schwarzschild’ın karadelik açısı çözümü tartışmaya çok açıktı ve Einstein vu çeşit tekilliklerin olabilirliğine inanmıyordu. Fakat 1957'de (Einstein’ın ölümünden tam 2 yıl kadar sonra) Martin Kruskal, karadeliklerin Schwarzschild çözümüne göre davrandığına dair bir kanıt yayınladı. Hatta, 1960 yılında dönen kütleli cisimler için de bir denklem elde edildi ve bulan kişinin de kendi adıyla anılan Kerr denklemleri ortaya çıktı. Kütleli, dönen ve yüklü cisimler için olan Kerr-Newman denklemi ise birkaç yıl sonra yayınlandı.
Teoriyi Test Etmek
Merkür’ün günberi devinimi Genel Göreliliğin doğruluğunun ilk kanıtıydı. Sör Arthur Stanley Eddington’ın 1919 da güneş tutulması esnasında ışığın büküldüğüne dair olan gözlemleri ile Einstein’ı doğrulaması genel göreliliğin doğru bir teori gibi görünmesinin temeli oldu. O tarihten beri güneşin dışından gelen radyo dalgaları ve GPS sistemleri gibi, pek çok gözlem genel göreliliğin doğruluğunu kanıtlıyor.
Alternatif Teoriler
Genel göreliliğin değişik halleri için pek çok girişimler olmuştur. Bunlardan en meşhuru Skaler–Tensör Teorisi olarak da bilinen Brans–Dicke teorisi ve Rosen’in Bimetrik teorisidir. İki teori de denklemler için değişiklikler önermiştir ancak ikisi de bipolar kütleçekimsel radyasyonun varlığından mustarip olmuştur. Sonuç olarak, Rosen’ın orijinal teorisi ikili pulsarların gözlemi ile çürütülmüştür. Aynı şekilde genel görelilikteki gibi parametreleri gözlemlerle denklemlerine mecburen kattıkları için çürütülmüşlerdir.
Ek olarak, genel görelilik, maddenin dalga- parçacık ikiliğini açıklayan kuantum mekaniği ile de tutarsızlıklar gösteririr. Ve kuantum mekaniği kütleçekimsel kuvvetin mikroskobik boyutlarda açıklamasını yapamamaktadır. Genel göreliliği ve kuantum mekaniğini birleştirebilmek için iki alanda da değişiklikler yapılması gerektiğine dair fizik çevrelerinde ciddi tartışmalar yaşanmaktadır. Genel göreliliğin ve kuantum mekaniğinin birleştirilmesi fikri genelde kuantum kütleçekimi olarak adlandırılır ve bu fikrin öne çıkan örenekleri Sicim kuramı ve İlmekli Kuantum Kütleçekimidir.
Genel Görelilik Tarihi Hakkıda Daha Fazla
Kip Thorne genel görelilik üzerinde çalışılan 1960-1975 yılları arasını fiziğin altın çağı olarak niteler. Bu tarihler arası daha önce de merakın ve teorik fiziğin çağı olarak nitelendirilmiştir. Bu dönemde, kütleçekim araştırmacılarına hala ilham veren karadelikler ve kütleçekimsel teklik gibi pek çok terim ve konsept halka tanıtılmıştır. Bu dönemde, fiziksel kozmoloji ana başlıklardan biri oldu ve Big Bang fikri iyice yayılmaya başladı.
Kaynakça
- Özel
- Genel
- Pais, Abraham (1982). Subtle is the lord: the science and life of Albert Einstein. Oxford: Oxford University Press. ISBN .
- Einstein, A.; (1913). "Entwurf einer verallgemeinerten Relativitätstheorie und einer Theorie der Gravitation" [Outline of a Generalized Theory of Relativity and of a Theory of Gravitation]. Zeitschrift für Mathematik und Physik. Cilt 62. ss. 225-261.
- Einstein and the Changing Worldviews of Physics (editors—Lehner C., Renn J., Schemmel M.) 2012 (Birkhäuser).
- Genesis of general relativity series 5 Ağustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Genel gorelilik Albert Einstein tarafindan 1907 1915 yillari arasinda gelistirilmis ve 1915 ten sonra da genel gorelilige pek cok kisi tarafindan katkida bulunulmustur Genel gorelilige gore kutleler arasinda gozlemlenen kutlesel cekim kuvveti bu kuvvetlerin uzay ve zamani bukmesinden kaynaklanmaktaydi Genel goreliligin bulunmasindan once Newton in kutlecekim kanunu iki bin yildan daha uzun bir sure boyunca kutleler arasindaki cekim icin gecerli bir aciklama olarak kabul edildi Ancak Newton in kendisi bile teoriyi kutlecekimin son basamagi olarak gormuyordu Newton in formuluyle gecen bir yuzyil icinde detayli astronomik olcumler gozlemler ve teori arasinda aciklanamayacak derecede farkliliklar oldugunu ortaya cikartti Newton in modelinde kutlecekim iki buyuk madde arasindaki kuvvetten kaynaklaniyordu Newton bile bu kuvvetin bilinmez dogasindan rahatsiz olmus olsa da bu basit taslak hareketi aciklamakta oldukca basariliydi Fakat gozlemler ve deneyler Einstein in teorisinin Newton in aciklayamadigi Merkur un ve diger gezegenlerin yorungelerinde meydana gelen dakika anormallikleri gibi pek cok etkiyi aciklayabildigi goruldu Genel gorelilik ayni zamanda kutlecekim kuvvetinin kutlecekimsel dalgalar kutlecekimsel mercek ve kutlecekimsel zaman kaymasi olarak bilinen olaylari da ongormustur Bu ongorulerin pek cogu deneyler tarafindan kanitlandi fakat bazilari hala arastiriliyor Ornegin kutlecekimsel dalgalarin varligina yonelik dolayli kanitlara sahip olsak da direkt kanitlar icin LIGO ve GEO 600 projelerinde bilim adamlarindan olusun takimlar hala arastirmalarina devam ediyorlar Genel gorelilik modern astrofizik icin vazgecilmez bir metot haline gelmistir Isigin dahi kacamayacagi gucteki kutlecekim kuvvetlerinin oldugu karadeliklerin anlasilmasina olanak saglamaktadir Karadeliklerin guclu cekim kuvvetinin belli astronomik objeler tarafindan yayilmis yogun radyasyondan kaynaklandigi dusunulmektedir Genel gorelilik ayni zamanda kozmolojinin standart Big Bang modelinin de iskeletini olusturur Genel Goreliligin IcadiIlk Arastirmalar Einstein daha sonra genel goreliligi kesfetmesinin nedeninin ozel gorelilikteki eylemsizlik oldugunu acikladi Ivmelenen cisimlerin dahi eylemsizlige olan egilimi gibi bir teori ona daha mantikli gelmisti 1907 de patent ofisinde calisirken daha sonralari en mutlu dusuncem diyecegi bir fikir aklina geldi Einstein genel gorelilik ilkelerinin kutlecekimsel olaylarda da kullanilabilecegini fark etti Bu nedenle 1907 yilinda ozel gorelilikte ivme ile ilgili bir makale yazdi ve 1908 de yayinlandi Bu makalede serbest dusme hareketinin eylemsizlik oldugunu ve bu yuzden serbest dusme yapan bir gozlemcinin ozel gorelilik kurallarini uygulamasi gerektigini ileri surdu Bu makale Esdegerlik Prensibi olarak bilinir Ayni makalede Einstein kutlecekimsel zaman kaymasi olayini da ongormustur 1911 de Einstein 1907 de yayinladigi makalenin daha detayli bir hali yayinladi Bu makalede yer cekimsel ortamda olmayan sabit ivmeli bir kutu dusundu Bu kutunun yer cekimsel ortamda sabit duran bir kutudan hicbir farki olmadigini soyledi Kutunun yukariya dogru ivmelenen ucundaki saatlerin vurus sayisinin kutunun asagisindaki saatlerin vurus sayisindan daha fazla olacagini ozel gorelilik ile acikladi Saatlerin vurus sayilari yercekimsel ortamdaki yerlerine bagliydi ve vurus sayisindaki bu farklilik yercekiminin yogunluyla orantiliydi Ayni zamanda isigin buyuk nesneler tarafindan bukulmesini de ongormustu Tahminleri eksik olsa da bu ongoru ile Einstein bukulmenin sifira esit olmadigini bulabildi Alman Astronom Erwin Finlay Freudlich Einstein in bu iddiasini dunyadaki butun bilim adamlarina duyurdu Bu bilim insanlarini bukulmeyi bir gunes tutulmasi esnasinda belirlemeye ve Gunnar Nordstrom tarafindan sunulan yonsuz yercekim teorisinin yanlis olduguna dair guven vermeye itti Fakat onun bukulme icin hesapladigi esas deger cok kucuktu Cunku kullanilan yaklasim isik hizina yakin hizda hareket eden seyler icin uygun degildi Einstein ozel gorelilik teorisini tamamen bitirdiginde bu hatayi duzeltmis ve Gunes tarafindan bukulen isigin miktarini dogru hesaplamis olacakti Einstein in kutlecekim alani hakkinda kayda deger bir baska dusunce deneyi ise ayni zamanda bir cesit Ehrenfest paradoksu olan doner disktir Einstein donen bir disk uzerinde deneyler yapan bir gozlemci hayal etti Diskin ustundeki gozlemcinin Oklit geometrisince ongorulenden daha farkli bir sabit p degeri bulacagini soyledi Bunun nedeni cemberin radyan degeri bukulmeyen bir serit metre ile olculmus olacakti fakat ozel gorelilige gore cemberin cevresi oldugundan daha uzun gibi gorunecekti cunku serit metre aslinda bukulmus olacakti Einstein fizigin yasalarinin yerel oldugunu ve yerel olan her alanda isledigine inandigi icin uzayzamanin da yerel olarak bukulebilecegini dusundu Bu ona Riemmannian geometrisi denen ve genel goreliligi de formule ettigi bir alanda calismasina olanak sagladi Genel Goreliligin Gelismesi Eddington in Einstein in isigin bukuldugune dair olan teorisini dogrulayan fotografi 1912 de Kendisinin de mezunu oldugu Isvicre deki Eidgenossiche Technische Hochschule Zurich ETH universitesinde profesorluk yapmayi kabul etti Zurich e doner donmez eski bir sinif arkadasi ayni zamanda da matematik profesoru olan Marcel Grossmann i ziyaret etti Boylece Riemmanninan geometrisi ya da daha genel bir deyis ile diferansiyel geometri ile tanismis oldu Italyan matematikci Tullio Levi Civita nin israri uzerine Einstein kutcekim teorisi icin genel ortak degiske ozellikle genislik saglamak adina uzerinde calismaya basladi Bir sure icin Einstein bu yaklasimda problemler oldugunu dusundu fakat sonralari tekrar ayni yaklasima dondu ve 1915 in sonuna dogru Genel Gorelilik Teorisi nin bugunku kullanilan halini yayinladi Bu teori kutlecekimi uzayzamanin madde tarafindan bukulmesi ve diger maddenin eylemsizliginietkilemesini acikliyordu Birinci Dunya Savasi esnasinda ulusal guvenlik nedeniyle Central Power bilim insanlarinin calismalari sadece Central Power akademisyenlerinin ulasimina acikti Einstein in bazi calismalari Avustralyali Paul Ehrenfest Hollanda daki fizikciler ozellikle 1902 yilinda Nobel Odulu kazanan Hendrik Lorentz ve Leiden Universitesinden Willem de Sitter in cabalariyla Ingiltere ve Amerika Birlesik Devletleri ne kadar ulasti Savas bittikten sonra Einstein Leiden Universitesi ile baglarini kopartmadi ve Extraordinary Professor olarak 1920 den 1930 a kadar 10 yil boyunca Hollanda ya duzenli olarak gidip derslere girdi 1917 de bazi astronomlar Einstein in 1911 yilinda Prag tayken yaptigi meydan okumayi kabul etti Kaliforniya daki Mount Wilson Observatory herhangi bir sekilde yer ekiminden dolayi kizila kayma gostermeyen solar bir spektroskopi analizi yayinladi 1918 de Kaliforniya daki Lick Observatory bulgulari yayinlamamasina ragmen bunun Einstein in tahmininin yanlis oldugunu kanitladigini soyledi Fakat Mayis 1919 da Ingiliz astronom Arthur Stanley Eddington tarafindan yonetilen bir grup Brezilya nin kuzeyindeki Sobran ve Principe de yapilan cift gozlemlerde gunes tutulmasinin fotograflarken isik uzerindeki kutlecekimsel bukulme tahminini dogruladiklarini soyledi Nobel sahibi Max Born Genel Goreliligi Insan beyninin doga adina yaptigi en buyuk basari olarak overken bir baska Nobel sahibi Paul Dirac ta Genel gorelilik muhtemelen bilimin yaptigi en harika kesiftir demistir Boylece Einstein uluslararasi alanda un kazanmis oldu Eddington kesifinde cekilen fotograflarin dikkatli incelenmesi hakkindaki iddialar bu heyetin gosterdigi deneysel belirsizlik kadar buyuk bir etki gosterdi 1962 de Ingiliz kesif heyeti uygulanan yonetimin kesinlikle guvenilmez oldugunu soyledi Gunes tutulmasi esnasinda isigin bukulmesi ile ilgili olay sonralari yapilan daha dogru gozlemlerle dogrulandi Ozellikle dise dokunur kismi Alman fizikcilerden olusan bir kisim yeni gelen in ununden rahatsiz oldu ve Alman Fizik Deutsche Physik hareketini baslatti Genel Ortak Degisken ve Hole Argument 1912 yilinda Einstein kutlecekimi geometrik bir sekilde aciklayabilecek bir teori bulmak icin haril haril calisiyordu Tullio Levi Civita nin da israrlariyla Einstein kutlecekimsel teoriyi aciklayan genel ortak degiskeni kesfetti Fakat 1913 te Einstein bu yaklasimdan Hole Argument e uymadigi gerekcesiyle vazgecti 1914 ve genellikle 1915 te Einstein esitlikleri baska bir yaklasimla kurmaya calisiyordu Bu yaklasimin tutarsizligi kanitlaninca Einstein ortak Degisken fikrine geri dondu ve Hole Argument fikrinin kusurlu olduguna karar verdi Einstein Denklemleri nin Gelisimi Einstein genel ortak degiskenin aslinda savunulabilir oldugunu fark ettiginde ardindan kendi adiyla anilan denklemlerin gelisimini tamamladi Fakat esitliklerinde yeni anlasilan bir hata yapti Rmn Tmn displaystyle R mu nu T mu nu Ricci tensoru enerji momentum tensoruydu Bu tahmin Newton in Merkur icin yaptigi gunberi deviniminden farkliydi bu nedenle Einstein cok heyecanlandi Fakat sonra fark etti ki evren sabit bir kutle enerji momentum yogunluguna sahip olmadikca enerji momentum korunumunda gecersizlerdi Diger bir deyisle hava kaya ve hatta uzay boslugu ayni yogunluga sahip olmaliydi Bu tutarsizlik Einstein i denklemini tekrar gozden gecirmeye itti Fakat cozum bitmis ve kesin sayilirdi ve 25 Kasim 1915 te Einstein esas Einstein Denklemi ni Prussian Academy of Science da acikladi Rmn 12Rgmn Tmn displaystyle R mu nu 1 over 2 Rg mu nu T mu nu R displaystyle R Ricci Sayisi ve gmn displaystyle g mu nu metrik tensordu Denklemlerin yayinlanmasiyla beraber mesele onlari degisik durumlar icin cozmek ve sonuclari yorumlamak halini aldi Bu gaye ve deneysel dogrulamalar o zamanlardan beri genel gorelilik arastirmalarinda hakim olmustur Einstein ve Hilbert Einstein in denklemleri bularak itibar kazanmis olmasina karsin Alman matematikci David Hilbert bu denklemleri Einstein in makalesinden once baska bir makalede yayinlamistir Bu Einstein a yapilan telif hakki suclamalarina neden oldu Hilbert tarafindan yapilmasa da denklemlerin Einstein Hilbert Esitlikleri olarak adlandirilmasi gerektigi one suruldu Fakat Hilbert onceligi icin baskida bulunmadi ve bazilari Einstein in Hilbert onlari duzeltmeden cok daha once denklemlerin dogru halini yayinladigini one surdu Einstein in denklemlerin dogru halini Hilbert tan daha once yayinladigi iddiasi Hilbert in onlara bagimsiz olarak daha sonralari erisebildigini dusundurdu hatta belki de Einstein la olan yazismalarindan bile sonra Fakat bazilari da bu iddialari konusmaya devam etti Sor Arthur Eddington Einstein in teorisi yayinlandiktan birkac yil sonra Sir Arthur Eddington Alman bilim insaninin bulgularini desteklemek icin Ingiliz bilimsel yayinlari icindeki gozle gorunur prestijinden odun verdi Cunku teori cok karisik ve anlasilmasi guctu bugun dahi bilimsel dusunmenin zirvesi olarak degerlendirilen teori icin o gunlerde de boyle dusunuluyordu teoriyi dunya uzerinde sadece uc kisinin tam olarak anladigi soyleniyordu Bu olayla ilgili bilgi verici fakat muhtemelen de uydurma olan bir hikaye vardir Anlatilana gore bir gun Eddington in dersindeyken ona Profesor Eddington siz dunyada genel goreliligi anlayan uc insandan biri olmalisiniz demistir Eddington durmus ve hicbir cevap verememistir Ardindan Silstein Mutevazi olmayin Eddington diye tekrar seslendiginde Eddington Tersine ben ucuncu kisinin kim oldugunu bulmaya calisiyorum diye cevap vermistir CozumlerSchwarzschild Cozumu Einstein denklemler lineer olmadigi icin onlarin cozulemeyecegini varsaymaya baslamisti Fakat 1915 te Karl Schwarzschild silindirik koordinatlarda bulunan ve kuresel simetrik uzay zaman tarafindan cevrelenen buyuk cisimler icin kesin bir cozum kesfetti Bu Schwarzschild cozumu olarak bilinen diger birkac cozumden biridir Genisleyen Evren ve Kozmolojik Sabit 1922 de Alexander Friedmann genisleyen veya sabit bir evren icin bir cozum uretti Daha sonralari ise Georges Lemaitre genisleyen evren icin bir cozum turetti Fakat Einstein evrenin bariz bir bicimde sabit olduguna inaniyordu Duragan kozmoloji genel gorelilik denklemleri tarafindan desteklenmedigi icin var olan denklemlere kozmolojik sabit olan L yi eklendi Rmn 12Rgmn Lgmn Tmn displaystyle R mu nu 1 over 2 Rg mu nu Lambda g mu nu T mu nu Bu esitlik kararli hal cozumlerinin yaratilmasina olanak saglamasina ragmen denklemler degiskendi Kararli haldeki cimlerin yorungelerindeki en ufak degisiklik evrenin genislemesiyle sonuclanacakti 1929 yilinda Edwin Hubble evrenin genisledigine dair kanitlar buldu Bu olayla Einstein kozmolojik sabitten vazgecti ve sabiti kariyeri boyunca yaptigi en buyuk hata olarak nitelendirdi Daha Kesin Cozumler Denklemleri cozmek ve anlamak icin calismalar hala devam ediyor Kuresel simetrik ve yuklu cisim icin olan cozum Reissner tarafindan kesfedildi ve Nordstrom tarafindan guncellendi Bu denklemlere Reissner Nordstrom cozumleri denir Schwarzschild in karadelik acisi cozumu tartismaya cok acikti ve Einstein vu cesit tekilliklerin olabilirligine inanmiyordu Fakat 1957 de Einstein in olumunden tam 2 yil kadar sonra Martin Kruskal karadeliklerin Schwarzschild cozumune gore davrandigina dair bir kanit yayinladi Hatta 1960 yilinda donen kutleli cisimler icin de bir denklem elde edildi ve bulan kisinin de kendi adiyla anilan Kerr denklemleri ortaya cikti Kutleli donen ve yuklu cisimler icin olan Kerr Newman denklemi ise birkac yil sonra yayinlandi Teoriyi Test EtmekMerkur un gunberi devinimi Genel Goreliligin dogrulugunun ilk kanitiydi Sor Arthur Stanley Eddington in 1919 da gunes tutulmasi esnasinda isigin bukuldugune dair olan gozlemleri ile Einstein i dogrulamasi genel goreliligin dogru bir teori gibi gorunmesinin temeli oldu O tarihten beri gunesin disindan gelen radyo dalgalari ve GPS sistemleri gibi pek cok gozlem genel goreliligin dogrulugunu kanitliyor Alternatif TeorilerGenel goreliligin degisik halleri icin pek cok girisimler olmustur Bunlardan en meshuru Skaler Tensor Teorisi olarak da bilinen Brans Dicke teorisi ve Rosen in Bimetrik teorisidir Iki teori de denklemler icin degisiklikler onermistir ancak ikisi de bipolar kutlecekimsel radyasyonun varligindan mustarip olmustur Sonuc olarak Rosen in orijinal teorisi ikili pulsarlarin gozlemi ile curutulmustur Ayni sekilde genel gorelilikteki gibi parametreleri gozlemlerle denklemlerine mecburen kattiklari icin curutulmuslerdir Ek olarak genel gorelilik maddenin dalga parcacik ikiligini aciklayan kuantum mekanigi ile de tutarsizliklar gosteririr Ve kuantum mekanigi kutlecekimsel kuvvetin mikroskobik boyutlarda aciklamasini yapamamaktadir Genel goreliligi ve kuantum mekanigini birlestirebilmek icin iki alanda da degisiklikler yapilmasi gerektigine dair fizik cevrelerinde ciddi tartismalar yasanmaktadir Genel goreliligin ve kuantum mekaniginin birlestirilmesi fikri genelde kuantum kutlecekimi olarak adlandirilir ve bu fikrin one cikan orenekleri Sicim kurami ve Ilmekli Kuantum Kutlecekimidir Genel Gorelilik Tarihi Hakkida Daha FazlaKip Thorne genel gorelilik uzerinde calisilan 1960 1975 yillari arasini fizigin altin cagi olarak niteler Bu tarihler arasi daha once de merakin ve teorik fizigin cagi olarak nitelendirilmistir Bu donemde kutlecekim arastirmacilarina hala ilham veren karadelikler ve kutlecekimsel teklik gibi pek cok terim ve konsept halka tanitilmistir Bu donemde fiziksel kozmoloji ana basliklardan biri oldu ve Big Bang fikri iyice yayilmaya basladi KaynakcaOzel GenelPais Abraham 1982 Subtle is the lord the science and life of Albert Einstein Oxford Oxford University Press ISBN 0 19 853907 X Einstein A 1913 Entwurf einer verallgemeinerten Relativitatstheorie und einer Theorie der Gravitation Outline of a Generalized Theory of Relativity and of a Theory of Gravitation Zeitschrift fur Mathematik und Physik Cilt 62 ss 225 261 Einstein and the Changing Worldviews of Physics editors Lehner C Renn J Schemmel M 2012 Birkhauser Genesis of general relativity series 5 Agustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde