Genesis Felsefesi, Juliusz Słowacki tarafından (özellikle ve şiirlerinde görülebilir), hem milletin hem de bireyin tarihteki rolünü göz önünde bulunduran felsefi bir kavramdır. 1843'te Słowacki, uzun süre üye olmadığı Tanrı'nın Davası Çemberi'nden ayrıldı. Tarikatın felsefesine katılmıyordu. Bu nedenle Juliusz Słowacki evrenin özü ve varoluşun anlamı hakkındaki görüşlerini düzenleyen kendi felsefi sistemini yarattı.
Słowacki'ye göre, her dünyevi varlık iki katmana bölünmüştür: Maddi (beden) katman ve maddenin hizmetkarlık yaptığı ruhsal katman. Yeni bir varoluş niteliği kazanmak için varlığın kendisini özgürleştirmesi gereken bir araçtır. Madde sadece ruhun faaliyetinin meyvesidir, kırılgan bir kabuktur, ruhun sürekli bir gelişme sürecinde sürekli olarak değiştiği geçici bir formdur. Dünya bir dizi manevi zincirdir. Uluslar ve insan bireyleri manevi bir öze sahiptir. Daha yüksek bir mükemmellik derecesine ulaşmak için, ruh eski formu parçalamalı, ondan bir fedakarlık yapmalıdır. Bu fedakarlık elbette acı vericidir, ancak gereklidir ve ne kadar acı verici olursa, ruhun ilerlemesi o kadar büyük olur. Nitekim bu kaçınılmazıdır çünkü ruh ve onun dışsal, maddi formu arasında ebedi çatışma vardır. Genesis felsefesine göre, ölüm bir biçim değişikliği, bedenin ruh tarafından reddedilmesidir. Bu aynı zamanda bir devrimdir. Ölüm, biçim (sistem) değişikliği ve daha yüksek bir gelişme düzeyine ulaşılmasıdır. Öte yandan tarih, bir manevi değişim alanıdır. Çünkü ulusların, devletlerin ve insanların tarihi bu şekilde yorumlanır. Tarih, bu Ruhun biçim değiştirdiği ve daha yüksek bir bilinç kazandığı alandır; Słowacki, Fransız Devrimi'ni, Polonya ulusunun ve dünyanın tarihini böyle yorumladı.
Juliusz Słowacki'nin eserlerindeki "Antik çağ" ve "Barok" un doğuş diyaloğu, üç alanına işaret ediyor: Antik çağ, Barok ve Słowacki'nin doğuş felsefesi. Üçüncünün mevcudiyetinde ilk ikisinin diyalogu hakkında konuşabilmek için bu üç unsurun bir arada var olduğu düzlemi belirlemek gerekir. Juliusz Słowacki Antik kavramı; , Felsefi Diyaloglar, Genezik lirik şiir, Şair ve ilham, İlyada ve Agesilaus dramı eserlerle karakterize ederken Barok kavramı ise Shakespeare'in Macbeth, Pedro Calderón de la Barca'nın eserleri, Prens Niezłomny, Słowacki'nin draması olan Peder Marek'in yanı sıra eserleri ile karakterize etti. Çalışmanın birinci ve ikinci bölümünün konusu, antik ve barok kavramlarının metinlerarasılığın geliştirdiği araçlarla tanımlanması ve nitelendirilmesidir. Üçüncü bölüm, Słowacki'nin mistik yazılarında çalışılan kavramlar arasında geçen diyaloğu tanımlama ve yorumlama girişimidir. Asıl amaç Słowacki'nin mistik çalışmalarının bu kavramlarla örtüşüp örtüşmediğini ve eğer örtüşmekteyse bu diyaloğun nasıl ilerlediğini keşfetmekti. Bunun için diyalog teorisine başvurdu. Kavramlarının karakterizasyonu ve varlıklarının ve işlevlerinin göstergeleri, Genesis diyaloğunun yönlerini tanımlamaktadır. Bireysel diyalogları tanımlamak için, çalışılan kavramların çarpışma anlarını gözlemlemek ve diyalogları ayırt etmek gerekliydi, çünkü anlamının doğduğu bu diyalog birimin sınırıdır. Antik kavramı ve Barok kavramı, bu Poetika'da önemli roller oynar: Antik kavramı, Ruhla ilgilenirken Barok kavramı, biçim ile ilgilenir.
Ruh aynı zamanda Słowacki'de Kelimeden özgürleştirilmiş orijinal, tanımlanmamış bir gücün tanımıdır. Ruh, olduğu gibi, başlangıçtı, tüm dünyevi ruhların ebeveyniydi, aynı zamanda onların toplamı ve ortak unsuruydu. Basitçe söylemek gerekirse: tüm varlık Ruh'a indirgenir ve varlık Ruh'tan gelir.
Słowacki bazı varlıkların duygusal olarak vücut biçimlerine bağlanma olasılığının bulunduğunu (ki bu durum gelişimi engelleyen unsurdur) ancak bu durumda, Tanrı'nın müdahalesiyle bireylerin kendilerini ruhen arınma fırsatı verdiğini iddia etmiştir. Słowacki ölümden sonra her canlının ruhsal şekline karşılık gelen bir forma dönüştüğünü savunmaktadır. Bu noktada Słowacki, reenkarnasyon teorisine başvurdu. Ancak Andrzej Towiański'nin iddia ettiğinin aksine, Słowacki, ahlaki açıdan zayıf olan insanlar arasında bile, daha düşük manevi formlara dönüşme fikrini reddetti.
Genesis felsefesi daha sonra Tadeusz Miciński ve Antoni Lange tarafından ele alındı. Miciński'ye göre, insanlık tarihinin başlangıcı (oluşumu) hiçlik içinde, tarih dışı bir noktaya sahiptir. Öte yandan Antoni Lange, Genesis felsefesini Budizm ile birleştirdi ve teoriyi reenkarnasyon açısından ele aldı. Bu açıdan , Genesis felsefesinin varsayımları ile egzotik mitolojiler arasındaki benzerlikler kurdu. Genç Polonyalı şair Bogusław Adamowicz de genel anlamda Genesis felsefesine atıfta bulundu.
Kaynakça
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Mayıs 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Mayıs 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 22 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 22 Mayıs 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Mayıs 2021.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Genesis Felsefesi Juliusz Slowacki tarafindan ozellikle ve siirlerinde gorulebilir hem milletin hem de bireyin tarihteki rolunu goz onunde bulunduran felsefi bir kavramdir 1843 te Slowacki uzun sure uye olmadigi Tanri nin Davasi Cemberi nden ayrildi Tarikatin felsefesine katilmiyordu Bu nedenle Juliusz Slowacki evrenin ozu ve varolusun anlami hakkindaki goruslerini duzenleyen kendi felsefi sistemini yaratti Slowacki ye gore her dunyevi varlik iki katmana bolunmustur Maddi beden katman ve maddenin hizmetkarlik yaptigi ruhsal katman Yeni bir varolus niteligi kazanmak icin varligin kendisini ozgurlestirmesi gereken bir aractir Madde sadece ruhun faaliyetinin meyvesidir kirilgan bir kabuktur ruhun surekli bir gelisme surecinde surekli olarak degistigi gecici bir formdur Dunya bir dizi manevi zincirdir Uluslar ve insan bireyleri manevi bir oze sahiptir Daha yuksek bir mukemmellik derecesine ulasmak icin ruh eski formu parcalamali ondan bir fedakarlik yapmalidir Bu fedakarlik elbette aci vericidir ancak gereklidir ve ne kadar aci verici olursa ruhun ilerlemesi o kadar buyuk olur Nitekim bu kacinilmazidir cunku ruh ve onun dissal maddi formu arasinda ebedi catisma vardir Genesis felsefesine gore olum bir bicim degisikligi bedenin ruh tarafindan reddedilmesidir Bu ayni zamanda bir devrimdir Olum bicim sistem degisikligi ve daha yuksek bir gelisme duzeyine ulasilmasidir Ote yandan tarih bir manevi degisim alanidir Cunku uluslarin devletlerin ve insanlarin tarihi bu sekilde yorumlanir Tarih bu Ruhun bicim degistirdigi ve daha yuksek bir bilinc kazandigi alandir Slowacki Fransiz Devrimi ni Polonya ulusunun ve dunyanin tarihini boyle yorumladi Juliusz Slowacki nin eserlerindeki Antik cag ve Barok un dogus diyalogu uc alanina isaret ediyor Antik cag Barok ve Slowacki nin dogus felsefesi Ucuncunun mevcudiyetinde ilk ikisinin diyalogu hakkinda konusabilmek icin bu uc unsurun bir arada var oldugu duzlemi belirlemek gerekir Juliusz Slowacki Antik kavrami Felsefi Diyaloglar Genezik lirik siir Sair ve ilham Ilyada ve Agesilaus drami eserlerle karakterize ederken Barok kavrami ise Shakespeare in Macbeth Pedro Calderon de la Barca nin eserleri Prens Niezlomny Slowacki nin dramasi olan Peder Marek in yani sira eserleri ile karakterize etti Calismanin birinci ve ikinci bolumunun konusu antik ve barok kavramlarinin metinlerarasiligin gelistirdigi araclarla tanimlanmasi ve nitelendirilmesidir Ucuncu bolum Slowacki nin mistik yazilarinda calisilan kavramlar arasinda gecen diyalogu tanimlama ve yorumlama girisimidir Asil amac Slowacki nin mistik calismalarinin bu kavramlarla ortusup ortusmedigini ve eger ortusmekteyse bu diyalogun nasil ilerledigini kesfetmekti Bunun icin diyalog teorisine basvurdu Kavramlarinin karakterizasyonu ve varliklarinin ve islevlerinin gostergeleri Genesis diyalogunun yonlerini tanimlamaktadir Bireysel diyaloglari tanimlamak icin calisilan kavramlarin carpisma anlarini gozlemlemek ve diyaloglari ayirt etmek gerekliydi cunku anlaminin dogdugu bu diyalog birimin siniridir Antik kavrami ve Barok kavrami bu Poetika da onemli roller oynar Antik kavrami Ruhla ilgilenirken Barok kavrami bicim ile ilgilenir Ruh ayni zamanda Slowacki de Kelimeden ozgurlestirilmis orijinal tanimlanmamis bir gucun tanimidir Ruh oldugu gibi baslangicti tum dunyevi ruhlarin ebeveyniydi ayni zamanda onlarin toplami ve ortak unsuruydu Basitce soylemek gerekirse tum varlik Ruh a indirgenir ve varlik Ruh tan gelir Slowacki bazi varliklarin duygusal olarak vucut bicimlerine baglanma olasiliginin bulundugunu ki bu durum gelisimi engelleyen unsurdur ancak bu durumda Tanri nin mudahalesiyle bireylerin kendilerini ruhen arinma firsati verdigini iddia etmistir Slowacki olumden sonra her canlinin ruhsal sekline karsilik gelen bir forma donustugunu savunmaktadir Bu noktada Slowacki reenkarnasyon teorisine basvurdu Ancak Andrzej Towianski nin iddia ettiginin aksine Slowacki ahlaki acidan zayif olan insanlar arasinda bile daha dusuk manevi formlara donusme fikrini reddetti Genesis felsefesi daha sonra Tadeusz Micinski ve Antoni Lange tarafindan ele alindi Micinski ye gore insanlik tarihinin baslangici olusumu hiclik icinde tarih disi bir noktaya sahiptir Ote yandan Antoni Lange Genesis felsefesini Budizm ile birlestirdi ve teoriyi reenkarnasyon acisindan ele aldi Bu acidan Genesis felsefesinin varsayimlari ile egzotik mitolojiler arasindaki benzerlikler kurdu Genc Polonyali sair Boguslaw Adamowicz de genel anlamda Genesis felsefesine atifta bulundu Kaynakca Arsivlenmis kopya 22 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Mayis 2021 Arsivlenmis kopya 22 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Mayis 2021 Arsivlenmis kopya PDF 22 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 22 Mayis 2021 Arsivlenmis kopya 22 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Mayis 2021