Halep Katliamı (1850), Halep'te yaşayan Müslümanların, azınlıkta bulunan Hristiyanlara saldırma olayıdır. Halep'teki Hristiyanlar ağırlıklı olarak Judayde mahallesi ve Salibeh'in kuzey banliyölerinde yaşıyordu. Katliam 17 Ekim 1850 akşamı başladı. 19 Ekim 1850 yılında katliamın ikinci gününde katliam sona erdi. Katliam sırasında Süryani Patriği Peter VII Jarweh'te öldü.
Yaşanan katliam, tarihçiler tarafından, Halep tarihinde önemli bir olay olduğu dillendirilmiştir. Çünkü kozmopolit yapıya sahip olan Halep'te ilk defa Müslümanlar ile Hristiyanlar arasındaki gerginlik katliam boyutuna gelmiştir. Bu katliam aynı zamanda 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun bulunduğu ortamı da göstermesi anlamında önemli bir bakış açısı getirmektedir.
Arka Planı
Hristiyanların olan tepkiler
19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa güçlerinin etkisiyle Hristiyanlar üzerindeki kısıtlamaları hafifletmek zorunda kaldı. 1839 reformları ile birlikte daha önce yasak olan kilise inşa etme hakkı, artık serbest bırakılmıştı. Müslümanlar ise yeni kiliselerin inşasını engellemeye çalıştıysa da fazla başarılı olamadı.
Hristiyanlar, oluşturmuş oldukları belediye danışma konseyi ile birlikte artık, kendi görüşlerini ifade etme fırsatı da buluyordu. Bununla birlikte, Osmanlı vergilendirme sisteminde de değişikliklere gidildi. Hristiyanların da dahil olduğu gayr-i Müslimler, Müslümanlardan daha fazla vergi veriyorlardı. Örneğin gayr-i Müslim yetişkin erkekler, cizye vergisi veriyorlardı. II. Mahmud, bu vergiyi kaldırma girişimde bulunduysa da verimli olmadı. Bunun üzerine tekrar aynı sistem devam etti.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa, modernleşme anlayışını yaymak için Suriye'yi işgal etti. Burada Hristiyanlar ile Müslümanlar eşit konuma getirildi. Böylece belirgin olan sınıf ayrımı daha da belirginleşmişti. Daha sonra yapılan Baltalimanı Antlaşması ile, Osmanlı İmparatorluğu dünya ekonomisine entegre olmuş ve mallarda alınan vergiler büyük ölçüde kaldırılmıştı. Ancak diğer devletler gibi sanayisi gelişmemiş olan Osmanlı'da bu anlaşma, ekonomik bozukluklara neden olmuştu. Öte yandan Avrupalılar ile ticaret yapan Hristiyanlar daha da zenginleşmişti.
Yunan Katolik patriği Maximos III Mazlum, kentte geçit töreni ile geldiğinde Müslümanlar bu durumu, kentin Hristiyan egemenliğine işaret olarak gördüler.
Osmanlı Devleti'ne olan tepkiler
Hristiyanların, ayrıcalıklı konuma gelmesi, Müslümanlar için tam bir hayal kırıklığıydı. Bu hayal kırıklığı, Müslümanların, Osmanlı Devleti'nin İslam'ı savunan rolünü de sorgulamasına sebebiyet verdi.
Öte yandan modernleşme ile birlikte diğer Avrupa devletleri gibi Osmanlı'da mutlakiyet prensibini benimsedi. Bu kapsamda nüfus sayımı, zorunlu askerlik gibi reformlar Halep'te yaşayan Müslümanların hoşuna gitmemişti. Halep'te yapılan ilk nüfus sayımını takiben, Osmanlı İmparatorluğu'nun bölgeye memur görevlendirmeye niyetli olduğu söylentileri yayılmıştır. Bütün bu olaylar var olan özerkliğin kaybedileceği anlamına geliyordu. Dolayısıyla bu modernleşme hamlesi bardağı taşıran son damlaydı.
Katliam
Halep'teki , 17 Ekim 1850 Çarşamba akşamı, zorunlu askerlik uygulamasını protesto etmek için Halep valisi Mustafa Zarif Paşa'nın sarayına yürüdüler. Paşa, sarayın kapıları kapatıp, Müslümanlar'ın taleplerini dinlemeyi reddetti. Bunun üzerine protestocular yeniçeri hizibi Abdallah el-Babinsi'yi aradılar. Hareketi yönetmeyi reddetmesine rağmen, örtülü olarak onay verdiğini söyledi. Sarayın önündeki kalabalık, daha sonra, Halep'in kuzeyinde bulunan Yahudiye ve Saliba'da bulunan Hristiyan mahallelerine yürüdü. Protestocular, yaklaşık 20 Hristiyan öldürdü. Saldırılar sırasında birçok Hristiyan, çarşılara, kervansaraylara ya da olayları kabul etmeyen Müslümanların yanına sığındılar. Katliamlar ertesi gün devam etti.
19 Ekim cuma günü, ayanlar, Abdallah'ın sağladığı kuvvetlerle birlikte harekete geçti. Bu sıralarda, Mustafa Zarif Paşa, isyancıların taleplerini dinlemeyi kabul etti. Bu talepler; zorunlu askerlik uygulamasının olmaması, kilise çanlarının çalınmaması, Hristiyanların dini törenlerde haçları taşınmasının sona ermesi ve Hristiyanların köle sahibi olmasının yasaklanmasıydı. Başlangıçta Paşa bu talepleri kabul etti ve buna ek olarak, Abdallah el-Babinsi'yi vekili olarak seçti.
Bastırılması
2 Kasım'da Mustafa Zarif Paşa tarafından talep edilen takviye birlikler, Osmanlı hükûmeti tarafından yollandı. Birliklerin gelmesiyle Paşa, Kentin silahsızlandırılmasını talep etti.
Takviye birlikleri olaylara müdahale etmeden önce, şehir etrafında toplanan göçebe bedevi gruplarına savaşma görevi verdi. Bu esnada bedeviler ile Abdullah arasında söylentiler çıktı. Bunun üzerine Abdullah el-Babinsi görevini isyana katılan halkın seçtiği Yusuf Sharayyifzadah geldi.
Bu değişiklik, halk ile yeniçeri hizipler arasında çatışmaya neden olmuştu. Osmanlı birlikleri İngilizler'den yardım istedi. İngilizler topçu desteği vermeye karar verdi. 5 Kasım'da İngiliz topçusu direniş merkezlerini bombaladı. Direniş merkezlerine bombalar yağdırdı ve büyük ölçüde yok etti. Bu bombalamada 5.000'den kişiyi öldü. Bombardımanın ardından Osmanlı birlikleri şehre girdi ve 8 Kasım'da şehri ele geçirdi.
Katliamdan sonra
Öte yandan Hristiyanların kayıpları çok yüksekti. Osmanlı kayıtlarına göre 688 ev ve 36 dükkânın hasar görmüş, 6 kilise de yok edilmişti. Bunların yanında Müslümanlar'ın, Hristiyanlardan çaldığı mallar vardı.
Hristiyanlar, düzen sağlandıktan sonra, çalınan mülklerini geri almak ve Müslümanların mülklerine yapmış olduğu zararın karşılanmasını istedi. Osmanlı Devleti, konu ile ilgili soruşturma açtı. Şehrin çeşitli mahallelerinde isyana katıldığı gerekçesiyle tutuklananların bir kısmı serbest bırakıldı ve serbest bırakılanlar, çalınan malları bulmak için yapılan ev aramalarına gönderildi. 4 Aralık'ta Halep valisi, Müslümanlara, çalmış oldukları malların iadesi için 10 gün müddet veren kararname çıkardı. Aynı kararnamede bundan sonra mal çalacak hırsızlar ve asiler en ağır şekilde cezalandırılacağı belirtiliyordu. Ancak iade edilen mülkler; çiftlik hayvanları, atlar ya da develerdi. Ev aramaları da pek sonuç vermemişti. Bununla birlikte hiç kimse hırsız olarak cezalandırılamadı, çünkü insanların suçlu olduğunu kanıtlamak neredeyse imkânsızdı.
Verilen hasarlardan dolayı Halep'teki Müslüman nüfus, 5,250 tazminat ödemek zorunda kalmıştır. Ancak Hristiyanlar, bu tazminatın yalnızca hasarın bir bölümünü karşıladığını iddia ettiler.
İsyanların liderleri olarak tespit edilenler tutuklandı. Buna hem Yeniçeri hizipçileri hem de halkı isyana katılmasını sağlayan eşreflerdi. Ancak eşrefler, şehir içindeki prestijini yeniden kurmayı başaracaklardı. Yaklaşık 600 kişi tutuklandı, 400'ü orduya alınırken, 200'ü de Girit'e sürüldü.
Şiddet olaylarının tekrarlanmasından korkan Hristiyanlar, Halep'ten Beyrut ve İzmir'e göç etti. 1851 yazına gelindiğinde yaklaşık 700 Hristiyan şehri terk etmişti. Süryani Katolik Kilisesi lideri Peter VII Jarweh saldırılarda yaralandı ve bir yıl sonra öldü. Patrikhane üyeleri daha sonra Halep'ten Mardin'e hareket etti.
Zorunlu askerlik uygulaması da uygulanmaya başlanmış Mayıs 1851'e gelindiğinde 20 ile 25 yaşları arasındaki 1.000 kişi alınmıştı Halep'ten.
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Halep Katliami 1850 Halep te yasayan Muslumanlarin azinlikta bulunan Hristiyanlara saldirma olayidir Halep teki Hristiyanlar agirlikli olarak Judayde mahallesi ve Salibeh in kuzey banliyolerinde yasiyordu Katliam 17 Ekim 1850 aksami basladi 19 Ekim 1850 yilinda katliamin ikinci gununde katliam sona erdi Katliam sirasinda Suryani Patrigi Peter VII Jarweh te oldu 1754 yili Halep ini gosteren ve Iskoc diplomat tarafindan cizilen gravur Yasanan katliam tarihciler tarafindan Halep tarihinde onemli bir olay oldugu dillendirilmistir Cunku kozmopolit yapiya sahip olan Halep te ilk defa Muslumanlar ile Hristiyanlar arasindaki gerginlik katliam boyutuna gelmistir Bu katliam ayni zamanda 19 yuzyilda Osmanli Imparatorlugu nun bulundugu ortami da gostermesi anlaminda onemli bir bakis acisi getirmektedir Arka PlaniHristiyanlarin olan tepkiler 19 yuzyilda Osmanli Imparatorlugu Avrupa guclerinin etkisiyle Hristiyanlar uzerindeki kisitlamalari hafifletmek zorunda kaldi 1839 reformlari ile birlikte daha once yasak olan kilise insa etme hakki artik serbest birakilmisti Muslumanlar ise yeni kiliselerin insasini engellemeye calistiysa da fazla basarili olamadi Hristiyanlar olusturmus olduklari belediye danisma konseyi ile birlikte artik kendi goruslerini ifade etme firsati da buluyordu Bununla birlikte Osmanli vergilendirme sisteminde de degisikliklere gidildi Hristiyanlarin da dahil oldugu gayr i Muslimler Muslumanlardan daha fazla vergi veriyorlardi Ornegin gayr i Muslim yetiskin erkekler cizye vergisi veriyorlardi II Mahmud bu vergiyi kaldirma girisimde bulunduysa da verimli olmadi Bunun uzerine tekrar ayni sistem devam etti Kavalali Mehmet Ali Pasa modernlesme anlayisini yaymak icin Suriye yi isgal etti Burada Hristiyanlar ile Muslumanlar esit konuma getirildi Boylece belirgin olan sinif ayrimi daha da belirginlesmisti Daha sonra yapilan Baltalimani Antlasmasi ile Osmanli Imparatorlugu dunya ekonomisine entegre olmus ve mallarda alinan vergiler buyuk olcude kaldirilmisti Ancak diger devletler gibi sanayisi gelismemis olan Osmanli da bu anlasma ekonomik bozukluklara neden olmustu Ote yandan Avrupalilar ile ticaret yapan Hristiyanlar daha da zenginlesmisti Yunan Katolik patrigi Maximos III Mazlum kentte gecit toreni ile geldiginde Muslumanlar bu durumu kentin Hristiyan egemenligine isaret olarak gorduler Osmanli Devleti ne olan tepkiler Hristiyanlarin ayricalikli konuma gelmesi Muslumanlar icin tam bir hayal kirikligiydi Bu hayal kirikligi Muslumanlarin Osmanli Devleti nin Islam i savunan rolunu de sorgulamasina sebebiyet verdi Ote yandan modernlesme ile birlikte diger Avrupa devletleri gibi Osmanli da mutlakiyet prensibini benimsedi Bu kapsamda nufus sayimi zorunlu askerlik gibi reformlar Halep te yasayan Muslumanlarin hosuna gitmemisti Halep te yapilan ilk nufus sayimini takiben Osmanli Imparatorlugu nun bolgeye memur gorevlendirmeye niyetli oldugu soylentileri yayilmistir Butun bu olaylar var olan ozerkligin kaybedilecegi anlamina geliyordu Dolayisiyla bu modernlesme hamlesi bardagi tasiran son damlaydi KatliamHalep teki 17 Ekim 1850 Carsamba aksami zorunlu askerlik uygulamasini protesto etmek icin Halep valisi Mustafa Zarif Pasa nin sarayina yuruduler Pasa sarayin kapilari kapatip Muslumanlar in taleplerini dinlemeyi reddetti Bunun uzerine protestocular yeniceri hizibi Abdallah el Babinsi yi aradilar Hareketi yonetmeyi reddetmesine ragmen ortulu olarak onay verdigini soyledi Sarayin onundeki kalabalik daha sonra Halep in kuzeyinde bulunan Yahudiye ve Saliba da bulunan Hristiyan mahallelerine yurudu Protestocular yaklasik 20 Hristiyan oldurdu Saldirilar sirasinda bircok Hristiyan carsilara kervansaraylara ya da olaylari kabul etmeyen Muslumanlarin yanina sigindilar Katliamlar ertesi gun devam etti 19 Ekim cuma gunu ayanlar Abdallah in sagladigi kuvvetlerle birlikte harekete gecti Bu siralarda Mustafa Zarif Pasa isyancilarin taleplerini dinlemeyi kabul etti Bu talepler zorunlu askerlik uygulamasinin olmamasi kilise canlarinin calinmamasi Hristiyanlarin dini torenlerde haclari tasinmasinin sona ermesi ve Hristiyanlarin kole sahibi olmasinin yasaklanmasiydi Baslangicta Pasa bu talepleri kabul etti ve buna ek olarak Abdallah el Babinsi yi vekili olarak secti Bastirilmasi2 Kasim da Mustafa Zarif Pasa tarafindan talep edilen takviye birlikler Osmanli hukumeti tarafindan yollandi Birliklerin gelmesiyle Pasa Kentin silahsizlandirilmasini talep etti Takviye birlikleri olaylara mudahale etmeden once sehir etrafinda toplanan gocebe bedevi gruplarina savasma gorevi verdi Bu esnada bedeviler ile Abdullah arasinda soylentiler cikti Bunun uzerine Abdullah el Babinsi gorevini isyana katilan halkin sectigi Yusuf Sharayyifzadah geldi Bu degisiklik halk ile yeniceri hizipler arasinda catismaya neden olmustu Osmanli birlikleri Ingilizler den yardim istedi Ingilizler topcu destegi vermeye karar verdi 5 Kasim da Ingiliz topcusu direnis merkezlerini bombaladi Direnis merkezlerine bombalar yagdirdi ve buyuk olcude yok etti Bu bombalamada 5 000 den kisiyi oldu Bombardimanin ardindan Osmanli birlikleri sehre girdi ve 8 Kasim da sehri ele gecirdi Katliamdan sonraOte yandan Hristiyanlarin kayiplari cok yuksekti Osmanli kayitlarina gore 688 ev ve 36 dukkanin hasar gormus 6 kilise de yok edilmisti Bunlarin yaninda Muslumanlar in Hristiyanlardan caldigi mallar vardi Hristiyanlar duzen saglandiktan sonra calinan mulklerini geri almak ve Muslumanlarin mulklerine yapmis oldugu zararin karsilanmasini istedi Osmanli Devleti konu ile ilgili sorusturma acti Sehrin cesitli mahallelerinde isyana katildigi gerekcesiyle tutuklananlarin bir kismi serbest birakildi ve serbest birakilanlar calinan mallari bulmak icin yapilan ev aramalarina gonderildi 4 Aralik ta Halep valisi Muslumanlara calmis olduklari mallarin iadesi icin 10 gun muddet veren kararname cikardi Ayni kararnamede bundan sonra mal calacak hirsizlar ve asiler en agir sekilde cezalandirilacagi belirtiliyordu Ancak iade edilen mulkler ciftlik hayvanlari atlar ya da develerdi Ev aramalari da pek sonuc vermemisti Bununla birlikte hic kimse hirsiz olarak cezalandirilamadi cunku insanlarin suclu oldugunu kanitlamak neredeyse imkansizdi Verilen hasarlardan dolayi Halep teki Musluman nufus 5 250 tazminat odemek zorunda kalmistir Ancak Hristiyanlar bu tazminatin yalnizca hasarin bir bolumunu karsiladigini iddia ettiler Isyanlarin liderleri olarak tespit edilenler tutuklandi Buna hem Yeniceri hizipcileri hem de halki isyana katilmasini saglayan esreflerdi Ancak esrefler sehir icindeki prestijini yeniden kurmayi basaracaklardi Yaklasik 600 kisi tutuklandi 400 u orduya alinirken 200 u de Girit e suruldu Siddet olaylarinin tekrarlanmasindan korkan Hristiyanlar Halep ten Beyrut ve Izmir e goc etti 1851 yazina gelindiginde yaklasik 700 Hristiyan sehri terk etmisti Suryani Katolik Kilisesi lideri Peter VII Jarweh saldirilarda yaralandi ve bir yil sonra oldu Patrikhane uyeleri daha sonra Halep ten Mardin e hareket etti Zorunlu askerlik uygulamasi da uygulanmaya baslanmis Mayis 1851 e gelindiginde 20 ile 25 yaslari arasindaki 1 000 kisi alinmisti Halep ten Kaynakca