Hezarpare Ahmed Paşa, ölümünden önceki ismi Tezkereci Ahmed Paşa, Osmanlı padişahı İbrahim'in saltanatında 21 Eylül 1647-7 Ağustos 1648 tarihleri arasında on ay on altı gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamı.
Hezarpare Ahmed Paşa | |
---|---|
Osmanlı Sadrazamı | |
Görev süresi 21 Eylül 1647 - 7 Ağustos 1648 | |
Hükümdar | İbrahim |
Yerine geldiği | Kara Musa Paşa |
Yerine gelen | Sofu Mehmed Paşa |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | İstanbul |
Ölüm | 7 Ağustos 1648 İstanbul |
Hayatı
Kapıkulu süvarilerinden birinin oğludur. İstanbul'da Tavşantaşı semtinde doğmuştur.
Eğitiminden sonra katiplikle maliye hizmetine girmiştir. Yazısı işlek ve güzel olduğu için katiplikte ilerleyerek Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'ya tezkereci olmuştur. Bu işinde dolayı, sağken "Tezkereci Ahmet Paşa" olarak anılmıştır. Sonra mevkukatçı defteremini olmuştur. 1646'da sipahi bölüğü ağalığı verilmiştir. Fakat Divan-ı Hümayun'daki işine gittiği ikinci gün Osmanlı Padişahı İbrahim'in gözünü çekmiştir. Ekim 1646'da defterdar olmuştur.
1647'de Sultan İbrahim'in şehir dolaşımları sırasında bir ot arabasının yolu kesmesinden gazabe gelmesi sonucu Sultan sadrazaman olan Nevesinli Salih Paşa'yı orada bulunan bir imamın evindeki kuyu ipi ile idam ettirdi. Sadrazamlık için mühr-ü hümayun Girit'te seferde bulunan Kaptan-ı Derya Kara Musa Paşa'ya verilmesi kararlaştırıldı. O İstanbul'a gelinceye kadar o zaman defterdar olan Tezkereci Ahmet Paşa'ya İstanbul sedaret kaymakamı görevi verildi. Mühr-ü hümayun Girit'e bulunan kaptan-ı deryaya deniz yolu ile gönderildi. Ancak 5 gün sonra Kara Musa Paşa, sadarete tayininin haberini almış ama mühr-ü hümayun daha Girit'e varmamış iken, 21 Eylül 1647 günü kuşatma altında bulunan Kandiye kalesi önünde öldü. Bu ölüm üzerine mühr-ü hümayunu Girit'e götürmekte olan gemiler geri çevrilerek mühür İstanbul'a geri getirildi. Sadrazam kaymakamlığı yapmakta olan Tezkereci Ahmed Paşa asaleten sadrazamlığa atandı. Aynı zamanda Tezkereci Ahmed Paşa'nın sultanın henüz iki yaşında olan kızı Beyhan Sultan ile evlilik namzetliği yapılıp yeni sadrazama saraya "damat" olma şerefi verildi.
Sadrazam olarak Tezkereci Ahmed Paşa'nin ilk icraatı eyalet valilerinden ve sancak beylerinden devlete yeni varidat sağlamak için yeni ek vergiler toplamaları için ferman göndermek oldu. Sivas Valisi olan Varvar Ali Paşa istenilen ek verginin yoksul halktan toplanamayacağını İstanbul'a bildirdi. Aynı sıralarda Sivas'ta bulunan İbşir Paşa'nın nikâhında bulunan namuslu karısının güzelliğini duyan Sultan İbrahim Sivas valisine bu namuslu kadını İstanbul'a göndermesi için bir emir de göndermişti. Bunları kötü yönetime çok önemli işaretler olarak gördüğünü ilan eden Varvar Ali Paşa Sivas'ta merkezi hükûmete karşı ayaklandı ve devlet tarafından Celali olarak kabul edildi. Onu tenkil için üzerine gönderilen askerî güçlere serdar olarak da İbșir Paşa görevlendirildi.
Sedareti sırasında Sultan İbrahim'in kadınlara düşkünlüğü daha da artmıştı. Paraya çok düşkün olan cariyeler dolayısıyla saray, büyük savruk harcamalar yapmaya devam etmekte idi. Askere ulufe vermek çok güç hale gelmişti. İlmiye ve ordu rütbeleri alınması ve yeni tayinleri için yapılan ödemeler çok büyük meblağlara varmıştı. İstanbul dışındaki eyalet valileri ve taşra ayanları İstanbul'a durmadan hediye ve rüşvet akıtır oldular. Sultan İbrahim sarayına aldığı cariyelerden bıkınca onları saraydan çıkma cariye olarak vezirler, beylerbeylerine nikâhlatıp onlardan hediyeler ve paralar almaktaydı. Saraydan çıkma cariyelerle evlenen ileri gelenler de rüşvetsiz iş yapmaz olmuşlardı. Sadrazamın kardeşi olan İbrahim Ağa'nın sadrazama rüşvet aracısı olduğu İstanbul'da çok yaygın olarak bilinmekteydi. İbrahim Ağa'nın sarayla ilişkisini ise karısı Hubayar Kadın yürütmekteydi.
Girit'te savaş devam etmekteydi. Nisan 1648'de Venedikliler Çanakkale Boğazı önüne 60 kadar gemiden oluşan bir filo göndererek Boğazı Osmanlı gemilerine kapattılar. Çoğunluğu Hollandalılar ve İngilizlerden kira ile tutulan ve onlar tarafından çalıştırılan gemilerden oluşan, Venedik amirali Giacomo Riva komutası altındaki bu filo kış mevsimi 13 gemiye indirildi; 1649 ilkbaharında yeniden takviye alarak 19 gemiye çıkartıldı.
İstanbul'da Sultan İbrahim'in savruk harcamalarını karşılamak için Sadrazam zenginlerin mallarını müsadere etmeye koyuldu. Tezkereci Ahmet Paşa'nın kethüdası Arnavut Ahmed, tezkerecisi Sanizade Mehmet Efendi, çavuşbaşısı Durak, selamağası Sarı Mustafa İstanbul zengin esnafı arasında ek vergi geliri toplamak için terör havası estirmekle tanınmaktaydılar. Müsadere edilen mallardan sadrazamın pay aldığı bilinmekte idi ve onun Anadoluhisarı, İncirli, İstanbul'da yaptırdığı yeni konaklar ve Küçükçekmece'de yaptırdığı yeni köşk bu gelirlerden finanse edilmiş idi.
Tezkereci Ahmet Paşa yalancılıkla meşhurdu. Bosna'nın kilidi mevkiinde bulunan gayet müstahkem Kilis kalesi Venedikliler eline geçtiğinde bunun haberini Sultan'a verirken Venediklilerin eline geçen mevkinin alelade bir kilise olduğu yalanını gayet ciddi olarak söylemiş ve Sultan'ı böylece kandırmış olduğu hakkında anlatılanlardandır.
Sultan İbrahim'in son bir yeni tutkusu samur kürkü ve amber oldu. Eyalet valilerine yazılan fermanlarla onlardan samur ve amber göndermeleri emredildi. İstanbul'daki zenginlerin kethüdalarından zorla samur ve amber bedelleri alınmaya başlandı. Harem odaları duvarları birer ikişer samurla kaplanmaya başlandı. Örneğin Sultan İbrahim bir gece ani kararla 8. hasekisinin dairesini samurla kaplama kararı aldı. Sadrazam gece yarısı Bedesten'i zorla açtırdı ve dükkân ve mahzenlerde bulunan samur kürkleri ve ipekli kumaşlar toplatıldı ve saraya gönderildi. Ama yeniden döşenilen daireyi Sultan beğenmedi; Başdefterdarı azletti ve kız kardeşinin mallarına el koydu. Samur ve amber vergisi devlet ricali, yüksek ulema ve sonunda ocak ağalarına da teşmil edildi. Girit seferinden yeni dönen Yeniçeri Ocağı kethudası Kara Murad Ağa kendisinden samur ve amber vergisi istemeye gelen memuru
Ben Girit'ten geldim. İnce perdaht barut ve yağlı kurşundan gayri nesnem yoktur. Samur ve amberin adını biz elden işitiriz, görmemişiz!
diye kovması hikâyesi İstanbul'a yayıldı. Bu vergilere karşı tepkiye bir büyük odak oldu.
Sultan İbrahim savruk harcamaları tamamen mücevher işli yeni bir saltanat kayığı yaptırması isteği ile daha da arttı. Bunun için esnaftan, ulemadan, ocak ağalarından ve devlet ricalinden ek vergiler istenildi ve buna muhalefet edecek olanların cezalandırılacakları duyuruldu. Valide Kösem Sultan, bunun bir patlamaya yol açabileceğine dair Sultan İbrahim'i uyarmak istemesi dolayısıyla saraydan atılarak İskender Bahçesi'ne sürgün edildi. Sadrazam Tezkereci Ahmet Paşa ise kendi savruk harcamalarına devam etmekte ve oğlunun düğünü için yaptığı eğlentiler ve ve harcamalar hakkındaki haberler şehirde herkese yayılmakta idi.
7 Ağustos 1648'de ulema Fatih'te ve (başlarında yeniçeri ağası) kapıkulu ocakları ağaları Etmeydanında Orta Camii'de toplandılar. Sultan İbrahim'in sefahatine ve koyduğu samur ve amber vergisine karşı olarak bir ayaklanma üzerinde anlaştılar. Sabahleyin silahlanmış kapıkulu askerleri Fatih Camii avlusuna geldiler. Bunu haber alan sadrazam Tezkereci Ahmet Paşa korkup saklandı. O zaman başdefterdar olan Sofu Mehmed Paşa Fatih Camii'ne çağrıldı ve burada isyancıların liderleri olan ocak ağaları ve ulema liderleri tarafından geniş tecrübesi nedeniyle kendisinin sedarete getirildiği ilan edildi.
O zamana kadar sadrazam olan Tezkereci Ahmet Paşa saklandığı için kendisinden mühr-ü hümayun alınamamıştı. O akşam geç saatlerde Tezkereci Ahmet Paşa saklandığı konağında yakalandı. Konağı yağmalandı. Eski sadrazam, Fatih Camii'ne isyancı kapıkulu askeri komutanları; ulema liderleri ile olarak bunların veziriazam seçtikleri ve sarayın da bunu teyit ettiği Sofu Mehmed Paşa önüne getirildi. Orada Cellat Kara Ali tarafından boğularak idam edildi. Öldürüldüğü yaşının 50'yi geçtiği bildirilir.
Cesedi bir beygire bağlanıp Atmeydanı'na çınar altına atıldı. Bu çınar ağacı altına atılmış cesedi yeniçeriler tarafından parça parça edildi. Tarihçilerce bu tarihten itibaren, sağlığında "Tezkereci Ahmed Paşa" ismi kullanılmış iken, bu tarihten sonra Farsça "bin parça" anlamına gelen "Hezarpare" lakabıyla anılmıştır. Bir rivayete göre de, öldürüldükten sonra, çok şişman bir kimse olan sadrazamın yağları "Şehm-i ademi vecai mefaşika deva (mafsal ağrılarına iyi gelmektedir)" reklamıyla parça parça edilip, cahil ahaliye para karşılığı satılmıştır. Bu olaydan sonra kendisine "bin parça" anlamına gelen "Hezarpare" lakabı takılmıştır.
Değerlendirme
Modern tarihçi Uzunçarşılı onu şöyle değerlendirmektedir:
Kendisi ehliyetli bir vezir idiyse de şedit ve mühevvir ve aynı zamanda çok haris idi... Kalleşlik ve yalancılıkla da meşhurdur. Talakat-ı lisanı sebebiyle aleyhdarlarını ilzam ederdi.
Modern tarihçi Abdulkadir Özcan'ın TDV İslam Ansiklopedisi'nde değerlendirmesi şöyledir:
Kaynaklarda akıllı, ikna edici, fakat çabuk öfkelenen, meşveret ve nasihate önem vermeyen, sert mizaçlı, hırslı ve gaddar bir kişi olarak tanıtılır.
Kaynakça
- ^ Hammer tarihi (c.10 şay.103) bir Rum papazın oğlu olan Mustafa Çavuş sülalesinden olduğunu bildirmektedir.
- ^ a b c d e Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, (1954) Osmanlı Tarihi III. Cilt, 2. Kısım, XVI. Yüzyıl Ortalarından XVII. Yüzyıl Sonuna kadar), Ankara: Türk Tarih Kurumu (Altıncı Baskı 2011 ISBN 978-975-16-0010) say.394
- ^ a b c d e f g h Sakaoğlu, Necdet (1999), Bu Mülkün Sultanları, İstanbul:Oğlak say. 265
- ^ Özcan, Abdülkadir, "Hazerpâre Ahmet Paşa" (1998) Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt:17 Sayfa:301-302 Ankara:TDV Yayınları Online:[1] 18 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Dış kaynaklar
- Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, (1954) Osmanlı Tarihi III. Cilt, 2. Kısım, XVI. Yüzyıl Ortalarından XVII. Yüzyıl Sonuna kadar), Ankara: Türk Tarih Kurumu (Altıncı Baskı 2011 ISBN 978-975-16-0010) say.394-395
- Buz, Ayhan, (2009) Osmanlı Sadrazamları, İstanbul: Neden Kitap, , .
- Danişmend, İsmail Hami, (2011), İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi 6 Cilt, Cilt:II 404, 408-409, 508, 582, İstanbul:Doğu Kütüphanesi,
- Özcan, Abdülkadir, "Ahmet Paşa (Hazerpare)" (1999) Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, C.1 s.147, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Yayıncılık A.Ş. ISBN 975-08-0071-01.
Dış bağlantılar
- Özcan, Abdülkadir, "Hazerpâre Ahmet Paşa" (1998) Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt:17 Sayfa:301-302 Ankara:TDV Yayınları Online:[2] 18 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Siyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Kara Musa Paşa | Osmanlı Sadrazamı 21 Eylül 1647 - 7 Ağustos 1648 | Sonra gelen: Sofu Mehmed Paşa |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Hezarpare Ahmed Pasa olumunden onceki ismi Tezkereci Ahmed Pasa Osmanli padisahi Ibrahim in saltanatinda 21 Eylul 1647 7 Agustos 1648 tarihleri arasinda on ay on alti gun sadrazamlik yapmis bir Osmanli devlet adami Hezarpare Ahmed PasaOsmanli SadrazamiGorev suresi 21 Eylul 1647 7 Agustos 1648Hukumdar IbrahimYerine geldigi Kara Musa PasaYerine gelen Sofu Mehmed PasaKisisel bilgilerDogum IstanbulOlum 7 Agustos 1648 IstanbulHayatiKapikulu suvarilerinden birinin ogludur Istanbul da Tavsantasi semtinde dogmustur Egitiminden sonra katiplikle maliye hizmetine girmistir Yazisi islek ve guzel oldugu icin katiplikte ilerleyerek Merzifonlu Kara Mustafa Pasa ya tezkereci olmustur Bu isinde dolayi sagken Tezkereci Ahmet Pasa olarak anilmistir Sonra mevkukatci defteremini olmustur 1646 da sipahi bolugu agaligi verilmistir Fakat Divan i Humayun daki isine gittigi ikinci gun Osmanli Padisahi Ibrahim in gozunu cekmistir Ekim 1646 da defterdar olmustur 1647 de Sultan Ibrahim in sehir dolasimlari sirasinda bir ot arabasinin yolu kesmesinden gazabe gelmesi sonucu Sultan sadrazaman olan Nevesinli Salih Pasa yi orada bulunan bir imamin evindeki kuyu ipi ile idam ettirdi Sadrazamlik icin muhr u humayun Girit te seferde bulunan Kaptan i Derya Kara Musa Pasa ya verilmesi kararlastirildi O Istanbul a gelinceye kadar o zaman defterdar olan Tezkereci Ahmet Pasa ya Istanbul sedaret kaymakami gorevi verildi Muhr u humayun Girit e bulunan kaptan i deryaya deniz yolu ile gonderildi Ancak 5 gun sonra Kara Musa Pasa sadarete tayininin haberini almis ama muhr u humayun daha Girit e varmamis iken 21 Eylul 1647 gunu kusatma altinda bulunan Kandiye kalesi onunde oldu Bu olum uzerine muhr u humayunu Girit e goturmekte olan gemiler geri cevrilerek muhur Istanbul a geri getirildi Sadrazam kaymakamligi yapmakta olan Tezkereci Ahmed Pasa asaleten sadrazamliga atandi Ayni zamanda Tezkereci Ahmed Pasa nin sultanin henuz iki yasinda olan kizi Beyhan Sultan ile evlilik namzetligi yapilip yeni sadrazama saraya damat olma serefi verildi Sadrazam olarak Tezkereci Ahmed Pasa nin ilk icraati eyalet valilerinden ve sancak beylerinden devlete yeni varidat saglamak icin yeni ek vergiler toplamalari icin ferman gondermek oldu Sivas Valisi olan Varvar Ali Pasa istenilen ek verginin yoksul halktan toplanamayacagini Istanbul a bildirdi Ayni siralarda Sivas ta bulunan Ibsir Pasa nin nikahinda bulunan namuslu karisinin guzelligini duyan Sultan Ibrahim Sivas valisine bu namuslu kadini Istanbul a gondermesi icin bir emir de gondermisti Bunlari kotu yonetime cok onemli isaretler olarak gordugunu ilan eden Varvar Ali Pasa Sivas ta merkezi hukumete karsi ayaklandi ve devlet tarafindan Celali olarak kabul edildi Onu tenkil icin uzerine gonderilen askeri guclere serdar olarak da Ibșir Pasa gorevlendirildi Sedareti sirasinda Sultan Ibrahim in kadinlara duskunlugu daha da artmisti Paraya cok duskun olan cariyeler dolayisiyla saray buyuk savruk harcamalar yapmaya devam etmekte idi Askere ulufe vermek cok guc hale gelmisti Ilmiye ve ordu rutbeleri alinmasi ve yeni tayinleri icin yapilan odemeler cok buyuk meblaglara varmisti Istanbul disindaki eyalet valileri ve tasra ayanlari Istanbul a durmadan hediye ve rusvet akitir oldular Sultan Ibrahim sarayina aldigi cariyelerden bikinca onlari saraydan cikma cariye olarak vezirler beylerbeylerine nikahlatip onlardan hediyeler ve paralar almaktaydi Saraydan cikma cariyelerle evlenen ileri gelenler de rusvetsiz is yapmaz olmuslardi Sadrazamin kardesi olan Ibrahim Aga nin sadrazama rusvet aracisi oldugu Istanbul da cok yaygin olarak bilinmekteydi Ibrahim Aga nin sarayla iliskisini ise karisi Hubayar Kadin yurutmekteydi Girit te savas devam etmekteydi Nisan 1648 de Venedikliler Canakkale Bogazi onune 60 kadar gemiden olusan bir filo gondererek Bogazi Osmanli gemilerine kapattilar Cogunlugu Hollandalilar ve Ingilizlerden kira ile tutulan ve onlar tarafindan calistirilan gemilerden olusan Venedik amirali Giacomo Riva komutasi altindaki bu filo kis mevsimi 13 gemiye indirildi 1649 ilkbaharinda yeniden takviye alarak 19 gemiye cikartildi Istanbul da Sultan Ibrahim in savruk harcamalarini karsilamak icin Sadrazam zenginlerin mallarini musadere etmeye koyuldu Tezkereci Ahmet Pasa nin kethudasi Arnavut Ahmed tezkerecisi Sanizade Mehmet Efendi cavusbasisi Durak selamagasi Sari Mustafa Istanbul zengin esnafi arasinda ek vergi geliri toplamak icin teror havasi estirmekle taninmaktaydilar Musadere edilen mallardan sadrazamin pay aldigi bilinmekte idi ve onun Anadoluhisari Incirli Istanbul da yaptirdigi yeni konaklar ve Kucukcekmece de yaptirdigi yeni kosk bu gelirlerden finanse edilmis idi Tezkereci Ahmet Pasa yalancilikla meshurdu Bosna nin kilidi mevkiinde bulunan gayet mustahkem Kilis kalesi Venedikliler eline gectiginde bunun haberini Sultan a verirken Venediklilerin eline gecen mevkinin alelade bir kilise oldugu yalanini gayet ciddi olarak soylemis ve Sultan i boylece kandirmis oldugu hakkinda anlatilanlardandir Sultan Ibrahim in son bir yeni tutkusu samur kurku ve amber oldu Eyalet valilerine yazilan fermanlarla onlardan samur ve amber gondermeleri emredildi Istanbul daki zenginlerin kethudalarindan zorla samur ve amber bedelleri alinmaya baslandi Harem odalari duvarlari birer ikiser samurla kaplanmaya baslandi Ornegin Sultan Ibrahim bir gece ani kararla 8 hasekisinin dairesini samurla kaplama karari aldi Sadrazam gece yarisi Bedesten i zorla actirdi ve dukkan ve mahzenlerde bulunan samur kurkleri ve ipekli kumaslar toplatildi ve saraya gonderildi Ama yeniden dosenilen daireyi Sultan begenmedi Basdefterdari azletti ve kiz kardesinin mallarina el koydu Samur ve amber vergisi devlet ricali yuksek ulema ve sonunda ocak agalarina da tesmil edildi Girit seferinden yeni donen Yeniceri Ocagi kethudasi Kara Murad Aga kendisinden samur ve amber vergisi istemeye gelen memuruBen Girit ten geldim Ince perdaht barut ve yagli kursundan gayri nesnem yoktur Samur ve amberin adini biz elden isitiriz gormemisiz diye kovmasi hikayesi Istanbul a yayildi Bu vergilere karsi tepkiye bir buyuk odak oldu Sultan Ibrahim savruk harcamalari tamamen mucevher isli yeni bir saltanat kayigi yaptirmasi istegi ile daha da artti Bunun icin esnaftan ulemadan ocak agalarindan ve devlet ricalinden ek vergiler istenildi ve buna muhalefet edecek olanlarin cezalandirilacaklari duyuruldu Valide Kosem Sultan bunun bir patlamaya yol acabilecegine dair Sultan Ibrahim i uyarmak istemesi dolayisiyla saraydan atilarak Iskender Bahcesi ne surgun edildi Sadrazam Tezkereci Ahmet Pasa ise kendi savruk harcamalarina devam etmekte ve oglunun dugunu icin yaptigi eglentiler ve ve harcamalar hakkindaki haberler sehirde herkese yayilmakta idi 7 Agustos 1648 de ulema Fatih te ve baslarinda yeniceri agasi kapikulu ocaklari agalari Etmeydaninda Orta Camii de toplandilar Sultan Ibrahim in sefahatine ve koydugu samur ve amber vergisine karsi olarak bir ayaklanma uzerinde anlastilar Sabahleyin silahlanmis kapikulu askerleri Fatih Camii avlusuna geldiler Bunu haber alan sadrazam Tezkereci Ahmet Pasa korkup saklandi O zaman basdefterdar olan Sofu Mehmed Pasa Fatih Camii ne cagrildi ve burada isyancilarin liderleri olan ocak agalari ve ulema liderleri tarafindan genis tecrubesi nedeniyle kendisinin sedarete getirildigi ilan edildi O zamana kadar sadrazam olan Tezkereci Ahmet Pasa saklandigi icin kendisinden muhr u humayun alinamamisti O aksam gec saatlerde Tezkereci Ahmet Pasa saklandigi konaginda yakalandi Konagi yagmalandi Eski sadrazam Fatih Camii ne isyanci kapikulu askeri komutanlari ulema liderleri ile olarak bunlarin veziriazam sectikleri ve sarayin da bunu teyit ettigi Sofu Mehmed Pasa onune getirildi Orada Cellat Kara Ali tarafindan bogularak idam edildi Olduruldugu yasinin 50 yi gectigi bildirilir Cesedi bir beygire baglanip Atmeydani na cinar altina atildi Bu cinar agaci altina atilmis cesedi yeniceriler tarafindan parca parca edildi Tarihcilerce bu tarihten itibaren sagliginda Tezkereci Ahmed Pasa ismi kullanilmis iken bu tarihten sonra Farsca bin parca anlamina gelen Hezarpare lakabiyla anilmistir Bir rivayete gore de olduruldukten sonra cok sisman bir kimse olan sadrazamin yaglari Sehm i ademi vecai mefasika deva mafsal agrilarina iyi gelmektedir reklamiyla parca parca edilip cahil ahaliye para karsiligi satilmistir Bu olaydan sonra kendisine bin parca anlamina gelen Hezarpare lakabi takilmistir DegerlendirmeModern tarihci Uzuncarsili onu soyle degerlendirmektedir Kendisi ehliyetli bir vezir idiyse de sedit ve muhevvir ve ayni zamanda cok haris idi Kalleslik ve yalancilikla da meshurdur Talakat i lisani sebebiyle aleyhdarlarini ilzam ederdi Modern tarihci Abdulkadir Ozcan in TDV Islam Ansiklopedisi nde degerlendirmesi soyledir Kaynaklarda akilli ikna edici fakat cabuk ofkelenen mesveret ve nasihate onem vermeyen sert mizacli hirsli ve gaddar bir kisi olarak tanitilir Kaynakca Hammer tarihi c 10 say 103 bir Rum papazin oglu olan Mustafa Cavus sulalesinden oldugunu bildirmektedir a b c d e Uzuncarsili Ismail Hakki 1954 Osmanli Tarihi III Cilt 2 Kisim XVI Yuzyil Ortalarindan XVII Yuzyil Sonuna kadar Ankara Turk Tarih Kurumu Altinci Baski 2011 ISBN 978 975 16 0010 say 394 a b c d e f g h Sakaoglu Necdet 1999 Bu Mulkun Sultanlari Istanbul Oglak ISBN 975 329 2996 say 265 Ozcan Abdulkadir Hazerpare Ahmet Pasa 1998 Turkiye Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi Cilt 17 Sayfa 301 302 Ankara TDV Yayinlari Online 1 18 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Dis kaynaklarUzuncarsili Ismail Hakki 1954 Osmanli Tarihi III Cilt 2 Kisim XVI Yuzyil Ortalarindan XVII Yuzyil Sonuna kadar Ankara Turk Tarih Kurumu Altinci Baski 2011 ISBN 978 975 16 0010 say 394 395 Buz Ayhan 2009 Osmanli Sadrazamlari Istanbul Neden Kitap ISBN 975 254 278 5 Danismend Ismail Hami 2011 Izahli Osmanli Tarihi Kronolojisi 6 Cilt Cilt II 404 408 409 508 582 Istanbul Dogu Kutuphanesi ISBN 9789944397681 Ozcan Abdulkadir Ahmet Pasa Hazerpare 1999 Yasamlari ve Yapitlariyla Osmanlilar Ansiklopedisi C 1 s 147 Istanbul Yapi Kredi Kultur Yayincilik A S ISBN 975 08 0071 01 Dis baglantilarOzcan Abdulkadir Hazerpare Ahmet Pasa 1998 Turkiye Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi Cilt 17 Sayfa 301 302 Ankara TDV Yayinlari Online 2 18 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Siyasi goreviOnce gelen Kara Musa Pasa Osmanli Sadrazami 21 Eylul 1647 7 Agustos 1648 Sonra gelen Sofu Mehmed Pasa