Hukuki yorum, bir hukuk meselesine uygulanacak olan hukuk kuralının belirlenmesi sürecinin önemli parçalarından biridir. Bazı hukuk kuralları, uygulanabileceği işlemler açısından yeterince açık olmayabilir. Bu nedenle söz konusu kuralın bulunduğu metnin incelenmesi ve anlamının belirlenmesi gerekebilir. İşte bu amaçla yapılan anlamlandırma faaliyetlerine hukuki yorum adı verilir.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta, yorumun konusudur. Yorumun konusu, kuralın yazılı olduğu metindir. Yorum yapacak olan kişi, kuralın yazıldığı metni okuyarak bu metinden bir anlam çıkarmaya çalışır. Bu kapsamda yapılan eylem, hukuk kuralının yorumlanması değil, kuralın dile getirildiği metin olmaktadır.
Bir diğer dikkat çekici nokta ise yorumun kişisel niteliğidir. Yorum, kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir. Bir hukukî metin, kişilerce farklı anlaşılabilmektedir. Bu da yorumun kişisel niteliğini öne çıkarır. Bu nedenle, yapılan yorumlar bağlayıcı olmamakla birlikte, kuralı uygulayacak olan kişiye (çoğunlukla hâkime) sadece yol gösterici olabilir. Fakat bazı yorumlar vardır ki, bunlar kuralı uygulayacak olan kişiyi bağlar. Yani uygulayıcı, o yoruma bağlı kalarak hareket etmek zorundadır. İşte bu bağlayıcı yoruma otantik yorum adı verilir.
Yorum, onu yapan kişi ya da makama göre farklı adlar alabilmektedir. Devletin organlarından yasama ve yargı organları yorum yapabilmektedir. Bununla birlikte bu organların bir parçası olmayan kişilerce de yorum yapılabilmektedir, bu kişi/makamlarca yapılan yoruma bilimsel yorum adı verilmektedir.
Yorum teorileri
Klasik yorum teorisi
Klasik yorum teorisine göre, her hukukî durum için uygulanabilir nitelikte bir hukuk kuralı mevcuttur. Bazısının anlamı yeterince olmasa bile, her türlü duruma uygun bir kural mutlaka vardır. Hâkim, anlamı açıksa kuralı yorumlamadan, anlamı yeterince açık değilse anlamı yorumlayarak ortaya çıkarır. Dolayısıyla bu teori, hâkimin sadece kanunu uyguladığını, bir kural yaratmadığını ileri sürer.
Klasik yorum teorisi, tümdengelim metoduna benzer bir mantık yürütme tekniğine sahiptir. Hukuk kuralı ile somut olay arasında ilişki kurularak, olayın hukuk kuralına uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılır. Hâkim, hukuk yaratmaz, yaratılmış olan hukukun uygulanmasını sağlar. Bu bağlamda, hâkim yalnızca kanunun uygulayıcısıdır. Bu teori, judex est lex loquens (hâkim, konuşan kanundur) ilkesiyle temellendirilmiştir.
Realist yorum teorisi
Klasik yorum teorisinin karşısında yer alan realist yorum teorisi, klasik teoriden farklı olarak hâkimin kanunu sadece uyguladığı görüşünü değil, yarattığı görüşünü de savunur. Bu teoriye göre, hâkim kanun metnini yorumlayarak anlamını belirlemelidir. Böylece bir nevi o kuralın yaratıcı hâline gelir. Hâkimin sadece uygulayıcı olduğunu savunan klasik teoriden ayrıldığı nokta ise, hukuk kuralı olarak kanun metnini değil, metnin anlamını baz almasıdır. Hâkimin uygulayıcı olarak değil, yaratıcı olarak kabul edilmesinin nedeni de budur.
Realist yorum teorisinde yorumlanan şey norm değil, normun yazılı olduğu metnin kendisidir. Yorum, normun değil, metnin yorumlanmasıdır. O metinle kural koyucunun ulaşmak istediği neticenin araştırılmasıdır. Bu neticeye yorum yapılmadan ulaşılamıyorsa, o hâlde yorum kaçınılmazdır.
Yorum çeşitleri
Yorum, yorumu yapan kişi ya da makama göre farklı isimler alabilir.
Yasama yorumu
Yasama yorumu, devletin yasama organınca yapılan yorumu ifade eder. Yasama organı, hukuk kuralını oluşturan kişi ya da makamdır. Bu yorum metoduyla, kuralın anlamını bizzat o kuralı koyan organ açıklığa kavuşturmaktadır.
Bu yorumun kaynağı ejus est interpretari cujus est condere ilkesidir. Bu ilkeye göre, kanunu koyan kimse yorumlamayı da o yapmalıdır.
Genel olarak kabul edilen görüş, yasama yorumunun söz konusu olabilmesi için ilgili devletin anayasası (temel kanunu) uyarınca böyle bir yetkinin yasama organına tanınması gerektiği yönündedir.
Doktrinde yasama yorumunu en isabetli ve en mantıklı yorum çeşidi olarak gören yazarlar vardır. Bu yazarlara göre, kanunu koyan organ, onun ne anlam içerdiğini en iyi bilebilecek durumdadır. Kanun koyucular, tarih boyunca kendi koydukları kuralların başkalarınca farklı yorumlanacağından endişe ederek bunu engellemeye yönelik hamleler yapmışlardır. Örneğin Justinianus, bu endişeyle Codex'e bu yönde bir hüküm koyarak, yorumlama işini sadece kendisinin yapabileceğini hüküm altına almıştır.
Yargısal yorum
Yargısal yorum, mahkemelerce yapılan yorum türüdür. Mahkemenin önüne gelen somut olayda uygulanması gereken kuralın tespiti amacıyla yapılır. Yorum kaçınılmazdır, yani uygulanabilecek hukuk kuralının olmaması nedeniyle davanın reddedilmesi mümkün değildir.
Yargı makamlarınca yapılan yorum kural olarak serbesttir, yani önceden yapılan yorumlar hâkimleri bağlamaz. Fakat bunun da istisnaları olabilmektedir. Genellikle yüksek mahkemelerce bir konu hakkında yapılmış farklı yorumlarla ilgili olarak verilen içtihatlar bağlayıcı olabilmektedir. Türkiye'de Yargıtay İçtihadi Birleştirme Kurulu tarafından verilen kararlar, kararla ilgisi olan türden davalarda mahkemeleri bağlayıcı niteliktedir.
Bilimsel yorum
Bilimsel yorum, yasama ve yargı organları dışında kalan kişilerin/makamların, genellikle hukuk bilim insanları tarafından yapılan yorumdur. Bu yorum türünün özelliği, herhangi bir somut olayla ilgi bulunmaksızın soyut çözümlemelere dayanıyor olmasıdır. Bu yönüyle, bilimsel yorumlar daha ziyade fikrîdir.
Bilimsel yorum bağlayıcı değildir. Mahkemelerin karar verme sürecinde sadece bir fikir kaynağı olabilirler. Hukukun kaynakları içerisinde, doktrin genellikle yardımcı bir kaynak olarak görülür, yani hukuku uygulayacak kişilere sadece yol gösterici, tavsiye verici nitelikte olabilirler. Bilimsel yorum da, buna paralel olarak hukuk uygulayıcılarına ancak yol gösterici bir yorum çeşidi olabilir.
Yorum yöntemleri
Lafzî yorum
Lafız, kelime anlamı olarak söz, kelime gibi anlamlara gelir. Hukukî terim anlamı ise yasanın sözle anlatmak, bildirmek istediği anlamdır. Buna paralel olarak, lafzî yorum da kanun metnine bakarak yapılan yorum olarak tanımlanabilir. Bu yorum yönteminde; kullanılan kelimeler, cümleler, noktalama işaretleri, söz dizimi gibi unsurlara bakılır. Bu nedenle lafzî yorumda dil bilgisi kuralları ve kelimelerin anlamları büyük bir öneme sahiptir.
Lafzî yorum, Amerikan anayasa hukuku literatüründe textualism (metinselcilik) olarak tanımlanır. Bu akımın savunucularına göre, buradaki yorumda, kullanılan kelimelerin günlük dildeki sade, açık ve olağan anlamlarına bakılmalıdır.
Tarihî yorum
Tarihî yorum, kanun koyucunun kanunu koyarken güttüğü amaç, ulaşmak istediği gaye, yani niyeti baz alınarak yapılan bir yorum yöntemidir. Bu metoda göre, hükmün konduğu zamandaki kanun koyucunun muhtemel (subjektif) iradesi araştırılır. Bunun için yalnızca kanun metinlerine bakılmaz. Ayrıca; ilgili kanunun hazırlık çalışmalarına, hazırlanan raporlarına, kanunla ilgili görüşme tutanaklarına bakılmalıdır. Amerika'da tarihî yorum metodunu karşılayan tabir intentionalism (niyetselcilik) ya da original intent (esas niyet) olarak geçmektedir.
Sistematik yorum
Sistematik yorum, söz konusu kuralın içinde bulunduğu kanunda düzenlendiği bölüme, diğer maddeler karşısındaki duruma ve ilgili kanunun genel sistematiğine bakılarak yapılan yorum metodudur. Kuralın kanunda bulunduğu bölümün adı, diğer maddeler gibi unsurlar kuralın anlamının belirlenmesinde etken olabilir. Bu metotta, kuralları tek tek anlamlandırmak yerine, bir bütün oluşturacak şekilde yorumlamanın daha doğru olacağı görüşü hâkimdir.
Teleolojik yorum
Teleolojik (amaçsal, gaî) yorum, kuralın ihdas edildiği dönemin şartlarını da göz önünde bulundurarak kanun koyucunun amacını tespit edebilmek amacıyla yapılan yorumdur. Tarihî yorum metodundan farkı, bu yorum metodunda kuralın ihdas edildiği dönemin şartları da göz önünde bulundurularak kanun koyucunun amacının tespit edilmek istenmesidir. Tarihî yorumda ise o dönemin şartlarından bağımsız olarak tamamen ve sadece kanun koyucunun o dönemdeki subjektif iradesi tespit edilir.
Kavramcı yorum
Kavramcı yorum metodu, Alman tarihçi hukuk okulu tarafından savunulan bir yorum metodudur. Bu metot, bir kuralın yorumlanmasında ilgili kuralın soyut içeriğinden hareket edilmesi gerektiğini savunur. Bu içerik ise hukuk biliminin geliştirdiği kavramlar ile belirlenebilir. Bu yüzden bu metotta çeşitli hukukî kavramlar (borç, sözleşme, ifa, iptal, cayma vs.) önemli rol oynamaktadır. Bu metodu savunanlar, ülkenin her yerinde aynı metodun uygulanması gerektiğini, böylece hukukun uygulanmasında birlik, uyum ve kesinlik oluşturmaya çalışmak gerektiğini ileri sürmüşlerdir.
Menfaatler içtihadı yöntemi
Menfaatler içtihadı yöntemi de Alman hukukçuları tarafından geliştirilmiş bir metottur. Bu metot, 1900 yılında Alman Medeni Kanununun kabul edilmesinden sonra ortaya atılmıştır. Buna göre, kanun sosyal gelişmelere uygun olarak yorumlanmalıdır. Her hukukî uyuşmazlığın temelinde bir menfaat çatışması vardır. Hâkim, her iki tarafın da menfaatlerini dengelemelidir. Bir diğer deyişle, bu menfaatleri tatmin etmelidir.
Yorumda kullanılan mantık kuralları
Yorum yaparken faydalanılan bazı mantık kuralları vardır. Bu kurallar şöyledir:
Kıyas
Kıyas, karşılaştırma anlamına gelir. Hakkında bir kural bulunmayan bir meseleye, benzer bir başka meseleye uygulanan hükmün uygulanabilmesine kıyas denir. Kıyas yapılabilmesi için, bu iki meselenin birbirine benzer olması gerekir. Özellikle de aralarında illet, yani sebep ortaklığı bulunan iki meselenin varlığı hâlinde, kıyas yapılabileceği söylenebilir.
Yine de, bazı hâllerde kıyas yapılabilmesi mümkün değildir. Bu hâller şunlardır:
- İstisnaî hükümler: Bir hüküm, bir genel hükmün istisnası niteliğinde ise, o hüküm kıyas yoluyla başka bir olaya uygulanamaz. Çünkü o hüküm, ilgili genel hükme ilişkindir ve bir istisnadır. İstisnalar dar yorumlanır ve kıyasa tâbî tutulamazlar.
- Expressio Unius ilkesinin geçerli olduğu durumlar: Expressio unius est exclusio alterius (bir şeyi zikretmek diğerlerini dışlamaktır) ilkesinin uygulanabildiği hâllerde kıyas yapılamaz. Bu ilke, genellikle bir hak sahibi olabilecek kişilerin sınırlarının çizilmesinde kullanılır. Dolayısıyla bu kapsama girmeyen kişilerin kıyas yoluyla kapsama alınmasını sağlamak mümkün değildir.
- Sınırlı olarak sayılan durumlar: Bazı hükümlerde genellikle o hükümle hakkında düzenleme yapılan kişiler/şeyler, sınırlı olarak sayılmaktadır. Bu hâllerde de kıyas mümkün değildir.
Aksiyle kanıtlama
Aksiyle kanıtlama, yani mefhum-u muhalefet, bir hukuk kuralıyla bir konuda hüküm altına alınan şeyin tersi durumda uygulanmaması hâlinde geçerli olur. Yani bir hukuk kuralıyla herhangi bir durumda bağlanacağı öngörülen sonuçların, ilgili durumun gerçekleşmemesi hâlinde öngörülmemesi hâlinde aksiyle kanıtlama kuralı geçerli olur.
Aksiyle kanıtlama, her durumda var olabilen bir mantık kuralı değildir. Sadece bir durumun belirli bir özelliğine ilişkin özel olarak yapılan değişikliklerde söz konusu olur.
Evleviyet
Evleviyet, öncelik anlamına gelir. Bu kural, mantık itibarıyla tümevarım ve tümdengelim metotlarına benzemektedir. Daha az önemli olan bir duruma uygulanan kuralın, o durumdan daha önemli bir durumda uygulanması gerektiği evleviyetin kurallarından biridir. Örneğin; bir yerde adam yaralamak suç teşkil ediyorsa, adam öldürmek de suç teşkil etmelidir. Veyahut adam öldürmek suçsa, adam yaralamak da suç olmalıdır. Bir kişi/makam, büyük yetkilere sahipse, bu yetkilerden küçük herhangi bir yetkiyi de kullanabilir. Örneğin, bir makam kişilere herhangi bir hukuka aykırılıktan dolayı hapis cezası verebiliyorsa, para cezası da verebilmelidir.
Yorum ilkeleri
Yorum yaparken uyulması, dikkat edilmesi gereken çeşitli ilkeler vardır. Bu ilkelerden bazılarının kaynağı Roma Hukukuna kadar uzanmaktadır.
Temel ilkeler
Temel ilkeler, bütün yorumlama faaliyetlerinde geçerli olan ilkelerdir.
- Dürüst Yorum: Yorumcuların hukuk kuralını anlamlandırırken tarafsız ve bağımsız olması ve saf hukukî ilkelere dayanmaları gerekmektedir. Böylece yapılan yorumun objektif bir niteliğe sahip olması sağlanır.
- Interpretatio cessat in claris: Bir hukuk kuralı, yorumlanmasına gerek olmayacak kadar açık ise yorum yapılmasına gerek yoktur. Bu husus, Mecelle'de de "tasrih mukabelesinde delalete itibar yoktur." hükmüyle dile getirilmiştir.
- A verbis legis non est recedendum: Kuralı uygulayacak olan kişi (çoğunlukla hâkim), esasen kanunu uygulamakla yükümlüdür. Bu nedenle de kanunun sözünden uzaklaşılmaması gerekmektedir.
Söze anlam yüklemeye dair ilkeler
İlgili hukuk kuralında bulunan kelimeler, cümlelerin nasıl anlaşılması gerektiği sorusuna cevap olarak aşağıdaki ilkeler verilebilir. Bu ilkelerin esasen kaynağı, Mecelle'dir.
- Kelamın i'mali, ihmalinden evladır: Bu ilkeye göre, bir kelimeye anlamı tartışılmaya açık olsa bile bir anlam yüklemek mümkünse, o anlam yüklenmeli, kelime anlamsız bırakılmamalıdır. Fakat o kelimeye herhangi bir surette anlam yüklenemiyorsa, o sözün anlamsız olduğuna karar vermek gerekebilir. Bu ilkenin karşıtı olarak, Mecelle'de "bir kelamın i'mali mümkün olmaz ise ihmal olunur" hükmü de yer almıştır.
- Kelâmda aslolan manayı hakikîdir: Bir sözden, normal şartlarda mecazî anlamı değil, gerçek anlamı anlaşılmalıdır. Gerçek anlamın yüklenmesi mümkün olmuyorsa, mecazî anlamına başvurulabilir. Nitekim bu da Mecelle'nin "manayı hakikî müteazzir oldukta mecaza gidilir" hükmüyle ifade edilmiştir.
Kural ve istisna ile ilgili ilkeler
- Kurallar geniş yorumlanır: Bu ilkeye göre, bir hukuk kuralı geniş yorumlanabilir ve kıyasa tâbî tutulabilir.
- İstisnalar dar yorumlanır: Bir kuralın istisnası, o kurala özel olarak getirilen bir hükümdür. Bu nedenle de bu istisnanın geniş yorumlanarak kıyasa tâbî tutulması mümkün değildir. Çünkü bizzat istisna, tâbî olduğu kuralın kapsamını daraltır. Buna ek olarak, yorum yoluyla istisna üretilemeyeceği de bir ilke olarak geçerlidir.
- İstisnanın istisnası geniş yorumlanır: İstisnanın istisnası genel kurala denktir, bu yüzden de geniş yorumlanır.
Düzenleme şekillerinde dair ilkeler
- Expressio unius est exclusio alterius: Bir şeyi zikretmek, diğerlerini dışlamaktır. Bir kanun hükmünde söz edilen duruma ilişkin hüküm, söz edilmeyen duruma uygulanamaz. Bu genellikle bir durumun sınırlı olarak sayıldığı hâllerde geçerlidir.
- Unius positio non est alterius exclusio: Bir şeyin belirtilmesi diğer şeylerin hariç tutulduğu anlamına gelmez. Expressio unius est exclusio alterius ilkesinin geçerli olmadığı durumlarda geçerli olan bu ilkenin uygulandığı durumlarda kıyas yoluna da başvurulabilir.
Sıfat-ı arızada aslolan ademdir ilkesinden çıkan ilkeler
- Sıfat-ı arızada aslolan ademdir: Sıfat-ı arıza, bir şeyde kendiliğinden bulunmayan, sonradan eklenen niteliktir. Yani bir şeyin normalde olmayan, sonradan var olan özelliği sıfat-ı arıza olarak kabul edilir. Bu gibi durumlarda asıl olan şey ademdir, yani yokluktur. Bir şeyin sonradan var olan bu durumu hakkında bir tereddüt varsa, o durumun var olmadığı kabul edilir.
- Beyyine hilaf-ı aslı ispat içindir: Delil, aslın aksini ispat içindir. İspat yüküne ilişkin olan bu hükme göre, bir durumun aslından farklı bir durumu iddia eden kimse bunu ispat etmek zorundadır.
- Beraet-i zimmet asıldır: Hak ve borçtan uzak olmak asıldır. Buna göre, herkes hak ve borçtan yoksun olarak dünyaya gelir ve sonradan hak ve borç sahibi olurlar.
- Sıfat-ı asliye kaide, sıfat-ı arıza istisnadır: Sıfat-ı asliye, bir şeyin kendiliğinden olan durumu, özelliğidir. Bu nedenle de bir durumun olması beklenen, kendiliğinden var olan özelliği kaidedir, yani kuraldır. Sıfat-ı arıza, yani sonradan gerçekleşen durum ise istisnadır.
- Kaidenin değil, istisnanın varlığı ispata muhtaçtır: Beyyine hilaf-ı aslı ispat içindir kuralına benzer bir kural olup kuralın değil istisnasının, yani öngörülmeyen durumun ispatlanması gerektiğini belirtir.
Yetkilerle ilgili ilkeler
- Devlet organlarının yetkisiz olması asıl, yetkili olmaları istisnadır: Bir devlet organı, kural olarak yetkisizdir. Yetki, istisna olarak organa kanunla verilir. Bu yetkilendirme, ayrıca ve açıkça yapılmalı, sınırları da aynı şekilde belirlenmelidir.
- Potestas stricte interpretaur: Yetkiler dar yorumlanır. Yorum veyahut kıyas yoluyla yetkilerin genişletilmesi söz konusu olamaz.
- Yetki dar, hürriyet geniş yorumlanır: Bir devlet organının yetkisinin olup olmadığı konusunda tereddüt varsa, yetkisiz olduğu kabul edilirken; bir kişinin herhangi bir hak veya hürriyetinin olup olmadığı konusunda tereddüt varsa, kişinin o hak veya hürriyete sahip olduğu kabul edilir.
- Hürriyet asıl, sınırlama istisnadır: Bir kişinin herhangi bir hürriyeti geniş yorumlanır, böylece kapsamı genişletilebilir. Bunun sınırlaması ise istisnadır ve dar yorumlanır, böylece yorum yoluyla istisna kapsamı genişletilemez.
- Sayılmış yetkiler dar, bakiye yetkiler geniş yorumlanır: Kişiler veya organlar arasında bir yetki paylaşımı söz konusu ise, bu paylaşımda açıkça ve ayrıca sayılan yetkiler dar, diğer yetkiler ise geniş yorumlanır.
- Delegata potestas non potest delegari: Devredilen yetki tekrar devredilemez. Bir kişi ya da organ, yetkisini bir başkasına devretmişse, devralan kişi ya da makam devraldığı bu yetkiyi tekrar devredemez. Yetkili olmak istisnadır ve istisnalar dar yorumlanır. Bu nedenle aslen yetkisiz olan birinin bu yolla yetkili kılınması mümkün değildir.
- Derativa potestas non ptest esse major primitiva: Türemiş yetki asıl yetkiden büyük olamaz. Bir yetki, kendisinden türediği yetkiden daha geniş kapsamlı olamaz.
- Unumquodque eodem modo quo colligatum est dissolvitur: Bir şey yapıldığı şekilde çözülür. Yetkide ve usûlde paralellik olarak da tanımlanabilecek bu ilkeye göre, bir şey nasıl yapılmışsa o şekilde kaldırılır. Aynı şekilde, bir şeyi yapan kimse o şeyi kaldırmaya da yetkilidir.
- Qui potest matius, potest etiam minus: Çoğu yapmaya yetkili olan, azı yapmaya da yetkilidir. Bir kişi ya da organ, bir hukuk kuralı ile bir şey yapmaya yetkili oluyorsa, o şeyden daha azını yapmaya da yetkili olur. Örneğin, bir organ başka bir organı kurmak konusunda yetkilendirilmişse, o organın seçimi de aksine bir hüküm olmadıkça ilgili organa ait olur.
Dipnotlar
- ^ a b c d e "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 22 Şubat 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 3 Şubat 2020.
- ^ GÖZLER, Hukuka Giriş, s. 260
- ^ GÖZLER, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, s. 85
- ^ GÖZLER, Hukuka Giriş, s. 274-275
- ^ GÖZLER, Hukuka Giriş, s. 261-262
- ^ GÖZLER, Hukuka Giriş, s. 263
- ^ GÖZLER, Hukuka Giriş, s. 264
- ^ ADAL, s. 130
- ^ GÖZLER, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, s. 87
- ^ ADAL, s. 131
- ^ GÖZLER, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, s. 86
- ^ GÖZLER, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, s. 88-89
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 27 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 3 Şubat 2020.
- ^ GÖZLER, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, s. 89
- ^ GÖZLER, Hukuka Giriş, s. 272
- ^ GÖZLER, Hukuka Giriş, s. 273
- ^ https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/48990/mod_resource/content/1/Hukuk%20Ba%C5%9Flang%C4%B1c%C4%B1%209.pdf 22 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ GÖZLER, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, s. 90-919
- ^ GÖZLER, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, s. 91
- ^ GÖZLER, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, s. 92
- ^ GÖZLER, Hukuka Giriş, s. 288-292
- ^ GÖZLER, Hukuka Giriş, s. 292-295
- ^ GÖZLER, Hukuka Giriş, s. 292-298-304
- ^ GÖZLER, Hukuka Giriş, s. 306-309
- ^ GÖZLER, Hukuka Giriş, s. 311-316
- ^ GÖZLER, Hukuka Giriş, s. 316-325
Kaynakça
- GÖZLER, Kemal (2013). Hukuka Giriş. Bursa: Ekin Yayınları. ISBN .
- GÖZLER, Kemal (2013). Anayasa Hukukunun Genel Esasları. Bursa: Ekin Yayınları. ISBN .
- ADAL, Erhan (1985). Hukukun Temel İlkeler (El Kitabı) (PDF). İstanbul: Fatih Yayınevi. 13 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 3 Şubat 2020.
- Ankara Fakültesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. "Hukuk Başlangıcı Dersleri" (PDF). Ankara Üniversitesi. 22 Şubat 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 3 Şubat 2020.
- Asım Kaya (2014). "Amaçsal Yorum" (PDF). Ankara Barosu Dergisi. 27 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 3 Şubat 2020.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Hukuki yorum bir hukuk meselesine uygulanacak olan hukuk kuralinin belirlenmesi surecinin onemli parcalarindan biridir Bazi hukuk kurallari uygulanabilecegi islemler acisindan yeterince acik olmayabilir Bu nedenle soz konusu kuralin bulundugu metnin incelenmesi ve anlaminin belirlenmesi gerekebilir Iste bu amacla yapilan anlamlandirma faaliyetlerine hukuki yorum adi verilir Burada dikkat edilmesi gereken nokta yorumun konusudur Yorumun konusu kuralin yazili oldugu metindir Yorum yapacak olan kisi kuralin yazildigi metni okuyarak bu metinden bir anlam cikarmaya calisir Bu kapsamda yapilan eylem hukuk kuralinin yorumlanmasi degil kuralin dile getirildigi metin olmaktadir Bir diger dikkat cekici nokta ise yorumun kisisel niteligidir Yorum kisiden kisiye farklilik gosterebilmektedir Bir hukuki metin kisilerce farkli anlasilabilmektedir Bu da yorumun kisisel niteligini one cikarir Bu nedenle yapilan yorumlar baglayici olmamakla birlikte kurali uygulayacak olan kisiye cogunlukla hakime sadece yol gosterici olabilir Fakat bazi yorumlar vardir ki bunlar kurali uygulayacak olan kisiyi baglar Yani uygulayici o yoruma bagli kalarak hareket etmek zorundadir Iste bu baglayici yoruma otantik yorum adi verilir Yorum onu yapan kisi ya da makama gore farkli adlar alabilmektedir Devletin organlarindan yasama ve yargi organlari yorum yapabilmektedir Bununla birlikte bu organlarin bir parcasi olmayan kisilerce de yorum yapilabilmektedir bu kisi makamlarca yapilan yoruma bilimsel yorum adi verilmektedir Yorum teorileriKlasik yorum teorisi Klasik yorum teorisine gore her hukuki durum icin uygulanabilir nitelikte bir hukuk kurali mevcuttur Bazisinin anlami yeterince olmasa bile her turlu duruma uygun bir kural mutlaka vardir Hakim anlami aciksa kurali yorumlamadan anlami yeterince acik degilse anlami yorumlayarak ortaya cikarir Dolayisiyla bu teori hakimin sadece kanunu uyguladigini bir kural yaratmadigini ileri surer Klasik yorum teorisi tumdengelim metoduna benzer bir mantik yurutme teknigine sahiptir Hukuk kurali ile somut olay arasinda iliski kurularak olayin hukuk kuralina uygulanmasi gerektigi sonucuna ulasilir Hakim hukuk yaratmaz yaratilmis olan hukukun uygulanmasini saglar Bu baglamda hakim yalnizca kanunun uygulayicisidir Bu teori judex est lex loquens hakim konusan kanundur ilkesiyle temellendirilmistir Realist yorum teorisi Klasik yorum teorisinin karsisinda yer alan realist yorum teorisi klasik teoriden farkli olarak hakimin kanunu sadece uyguladigi gorusunu degil yarattigi gorusunu de savunur Bu teoriye gore hakim kanun metnini yorumlayarak anlamini belirlemelidir Boylece bir nevi o kuralin yaratici haline gelir Hakimin sadece uygulayici oldugunu savunan klasik teoriden ayrildigi nokta ise hukuk kurali olarak kanun metnini degil metnin anlamini baz almasidir Hakimin uygulayici olarak degil yaratici olarak kabul edilmesinin nedeni de budur Realist yorum teorisinde yorumlanan sey norm degil normun yazili oldugu metnin kendisidir Yorum normun degil metnin yorumlanmasidir O metinle kural koyucunun ulasmak istedigi neticenin arastirilmasidir Bu neticeye yorum yapilmadan ulasilamiyorsa o halde yorum kacinilmazdir Yorum cesitleriYorum yorumu yapan kisi ya da makama gore farkli isimler alabilir Yasama yorumu Yasama yorumu devletin yasama organinca yapilan yorumu ifade eder Yasama organi hukuk kuralini olusturan kisi ya da makamdir Bu yorum metoduyla kuralin anlamini bizzat o kurali koyan organ acikliga kavusturmaktadir Bu yorumun kaynagi ejus est interpretari cujus est condere ilkesidir Bu ilkeye gore kanunu koyan kimse yorumlamayi da o yapmalidir Genel olarak kabul edilen gorus yasama yorumunun soz konusu olabilmesi icin ilgili devletin anayasasi temel kanunu uyarinca boyle bir yetkinin yasama organina taninmasi gerektigi yonundedir Doktrinde yasama yorumunu en isabetli ve en mantikli yorum cesidi olarak goren yazarlar vardir Bu yazarlara gore kanunu koyan organ onun ne anlam icerdigini en iyi bilebilecek durumdadir Kanun koyucular tarih boyunca kendi koyduklari kurallarin baskalarinca farkli yorumlanacagindan endise ederek bunu engellemeye yonelik hamleler yapmislardir Ornegin Justinianus bu endiseyle Codex e bu yonde bir hukum koyarak yorumlama isini sadece kendisinin yapabilecegini hukum altina almistir Yargisal yorum Yargisal yorum mahkemelerce yapilan yorum turudur Mahkemenin onune gelen somut olayda uygulanmasi gereken kuralin tespiti amaciyla yapilir Yorum kacinilmazdir yani uygulanabilecek hukuk kuralinin olmamasi nedeniyle davanin reddedilmesi mumkun degildir Yargi makamlarinca yapilan yorum kural olarak serbesttir yani onceden yapilan yorumlar hakimleri baglamaz Fakat bunun da istisnalari olabilmektedir Genellikle yuksek mahkemelerce bir konu hakkinda yapilmis farkli yorumlarla ilgili olarak verilen ictihatlar baglayici olabilmektedir Turkiye de Yargitay Ictihadi Birlestirme Kurulu tarafindan verilen kararlar kararla ilgisi olan turden davalarda mahkemeleri baglayici niteliktedir Bilimsel yorum Bilimsel yorum yasama ve yargi organlari disinda kalan kisilerin makamlarin genellikle hukuk bilim insanlari tarafindan yapilan yorumdur Bu yorum turunun ozelligi herhangi bir somut olayla ilgi bulunmaksizin soyut cozumlemelere dayaniyor olmasidir Bu yonuyle bilimsel yorumlar daha ziyade fikridir Bilimsel yorum baglayici degildir Mahkemelerin karar verme surecinde sadece bir fikir kaynagi olabilirler Hukukun kaynaklari icerisinde doktrin genellikle yardimci bir kaynak olarak gorulur yani hukuku uygulayacak kisilere sadece yol gosterici tavsiye verici nitelikte olabilirler Bilimsel yorum da buna paralel olarak hukuk uygulayicilarina ancak yol gosterici bir yorum cesidi olabilir Yorum yontemleriLafzi yorum Lafiz kelime anlami olarak soz kelime gibi anlamlara gelir Hukuki terim anlami ise yasanin sozle anlatmak bildirmek istedigi anlamdir Buna paralel olarak lafzi yorum da kanun metnine bakarak yapilan yorum olarak tanimlanabilir Bu yorum yonteminde kullanilan kelimeler cumleler noktalama isaretleri soz dizimi gibi unsurlara bakilir Bu nedenle lafzi yorumda dil bilgisi kurallari ve kelimelerin anlamlari buyuk bir oneme sahiptir Lafzi yorum Amerikan anayasa hukuku literaturunde textualism metinselcilik olarak tanimlanir Bu akimin savunucularina gore buradaki yorumda kullanilan kelimelerin gunluk dildeki sade acik ve olagan anlamlarina bakilmalidir Tarihi yorum Tarihi yorum kanun koyucunun kanunu koyarken guttugu amac ulasmak istedigi gaye yani niyeti baz alinarak yapilan bir yorum yontemidir Bu metoda gore hukmun kondugu zamandaki kanun koyucunun muhtemel subjektif iradesi arastirilir Bunun icin yalnizca kanun metinlerine bakilmaz Ayrica ilgili kanunun hazirlik calismalarina hazirlanan raporlarina kanunla ilgili gorusme tutanaklarina bakilmalidir Amerika da tarihi yorum metodunu karsilayan tabir intentionalism niyetselcilik ya da original intent esas niyet olarak gecmektedir Sistematik yorum Sistematik yorum soz konusu kuralin icinde bulundugu kanunda duzenlendigi bolume diger maddeler karsisindaki duruma ve ilgili kanunun genel sistematigine bakilarak yapilan yorum metodudur Kuralin kanunda bulundugu bolumun adi diger maddeler gibi unsurlar kuralin anlaminin belirlenmesinde etken olabilir Bu metotta kurallari tek tek anlamlandirmak yerine bir butun olusturacak sekilde yorumlamanin daha dogru olacagi gorusu hakimdir Teleolojik yorum Teleolojik amacsal gai yorum kuralin ihdas edildigi donemin sartlarini da goz onunde bulundurarak kanun koyucunun amacini tespit edebilmek amaciyla yapilan yorumdur Tarihi yorum metodundan farki bu yorum metodunda kuralin ihdas edildigi donemin sartlari da goz onunde bulundurularak kanun koyucunun amacinin tespit edilmek istenmesidir Tarihi yorumda ise o donemin sartlarindan bagimsiz olarak tamamen ve sadece kanun koyucunun o donemdeki subjektif iradesi tespit edilir Kavramci yorum Kavramci yorum metodu Alman tarihci hukuk okulu tarafindan savunulan bir yorum metodudur Bu metot bir kuralin yorumlanmasinda ilgili kuralin soyut iceriginden hareket edilmesi gerektigini savunur Bu icerik ise hukuk biliminin gelistirdigi kavramlar ile belirlenebilir Bu yuzden bu metotta cesitli hukuki kavramlar borc sozlesme ifa iptal cayma vs onemli rol oynamaktadir Bu metodu savunanlar ulkenin her yerinde ayni metodun uygulanmasi gerektigini boylece hukukun uygulanmasinda birlik uyum ve kesinlik olusturmaya calismak gerektigini ileri surmuslerdir Menfaatler ictihadi yontemi Menfaatler ictihadi yontemi de Alman hukukculari tarafindan gelistirilmis bir metottur Bu metot 1900 yilinda Alman Medeni Kanununun kabul edilmesinden sonra ortaya atilmistir Buna gore kanun sosyal gelismelere uygun olarak yorumlanmalidir Her hukuki uyusmazligin temelinde bir menfaat catismasi vardir Hakim her iki tarafin da menfaatlerini dengelemelidir Bir diger deyisle bu menfaatleri tatmin etmelidir Yorumda kullanilan mantik kurallariYorum yaparken faydalanilan bazi mantik kurallari vardir Bu kurallar soyledir Kiyas Kiyas karsilastirma anlamina gelir Hakkinda bir kural bulunmayan bir meseleye benzer bir baska meseleye uygulanan hukmun uygulanabilmesine kiyas denir Kiyas yapilabilmesi icin bu iki meselenin birbirine benzer olmasi gerekir Ozellikle de aralarinda illet yani sebep ortakligi bulunan iki meselenin varligi halinde kiyas yapilabilecegi soylenebilir Yine de bazi hallerde kiyas yapilabilmesi mumkun degildir Bu haller sunlardir Istisnai hukumler Bir hukum bir genel hukmun istisnasi niteliginde ise o hukum kiyas yoluyla baska bir olaya uygulanamaz Cunku o hukum ilgili genel hukme iliskindir ve bir istisnadir Istisnalar dar yorumlanir ve kiyasa tabi tutulamazlar Expressio Unius ilkesinin gecerli oldugu durumlar Expressio unius est exclusio alterius bir seyi zikretmek digerlerini dislamaktir ilkesinin uygulanabildigi hallerde kiyas yapilamaz Bu ilke genellikle bir hak sahibi olabilecek kisilerin sinirlarinin cizilmesinde kullanilir Dolayisiyla bu kapsama girmeyen kisilerin kiyas yoluyla kapsama alinmasini saglamak mumkun degildir Sinirli olarak sayilan durumlar Bazi hukumlerde genellikle o hukumle hakkinda duzenleme yapilan kisiler seyler sinirli olarak sayilmaktadir Bu hallerde de kiyas mumkun degildir Aksiyle kanitlama Aksiyle kanitlama yani mefhum u muhalefet bir hukuk kuraliyla bir konuda hukum altina alinan seyin tersi durumda uygulanmamasi halinde gecerli olur Yani bir hukuk kuraliyla herhangi bir durumda baglanacagi ongorulen sonuclarin ilgili durumun gerceklesmemesi halinde ongorulmemesi halinde aksiyle kanitlama kurali gecerli olur Aksiyle kanitlama her durumda var olabilen bir mantik kurali degildir Sadece bir durumun belirli bir ozelligine iliskin ozel olarak yapilan degisikliklerde soz konusu olur Evleviyet Evleviyet oncelik anlamina gelir Bu kural mantik itibariyla tumevarim ve tumdengelim metotlarina benzemektedir Daha az onemli olan bir duruma uygulanan kuralin o durumdan daha onemli bir durumda uygulanmasi gerektigi evleviyetin kurallarindan biridir Ornegin bir yerde adam yaralamak suc teskil ediyorsa adam oldurmek de suc teskil etmelidir Veyahut adam oldurmek sucsa adam yaralamak da suc olmalidir Bir kisi makam buyuk yetkilere sahipse bu yetkilerden kucuk herhangi bir yetkiyi de kullanabilir Ornegin bir makam kisilere herhangi bir hukuka aykiriliktan dolayi hapis cezasi verebiliyorsa para cezasi da verebilmelidir Yorum ilkeleriYorum yaparken uyulmasi dikkat edilmesi gereken cesitli ilkeler vardir Bu ilkelerden bazilarinin kaynagi Roma Hukukuna kadar uzanmaktadir Temel ilkeler Temel ilkeler butun yorumlama faaliyetlerinde gecerli olan ilkelerdir Durust Yorum Yorumcularin hukuk kuralini anlamlandirirken tarafsiz ve bagimsiz olmasi ve saf hukuki ilkelere dayanmalari gerekmektedir Boylece yapilan yorumun objektif bir nitelige sahip olmasi saglanir Interpretatio cessat in claris Bir hukuk kurali yorumlanmasina gerek olmayacak kadar acik ise yorum yapilmasina gerek yoktur Bu husus Mecelle de de tasrih mukabelesinde delalete itibar yoktur hukmuyle dile getirilmistir A verbis legis non est recedendum Kurali uygulayacak olan kisi cogunlukla hakim esasen kanunu uygulamakla yukumludur Bu nedenle de kanunun sozunden uzaklasilmamasi gerekmektedir Soze anlam yuklemeye dair ilkeler Ilgili hukuk kuralinda bulunan kelimeler cumlelerin nasil anlasilmasi gerektigi sorusuna cevap olarak asagidaki ilkeler verilebilir Bu ilkelerin esasen kaynagi Mecelle dir Kelamin i mali ihmalinden evladir Bu ilkeye gore bir kelimeye anlami tartisilmaya acik olsa bile bir anlam yuklemek mumkunse o anlam yuklenmeli kelime anlamsiz birakilmamalidir Fakat o kelimeye herhangi bir surette anlam yuklenemiyorsa o sozun anlamsiz olduguna karar vermek gerekebilir Bu ilkenin karsiti olarak Mecelle de bir kelamin i mali mumkun olmaz ise ihmal olunur hukmu de yer almistir Kelamda aslolan manayi hakikidir Bir sozden normal sartlarda mecazi anlami degil gercek anlami anlasilmalidir Gercek anlamin yuklenmesi mumkun olmuyorsa mecazi anlamina basvurulabilir Nitekim bu da Mecelle nin manayi hakiki muteazzir oldukta mecaza gidilir hukmuyle ifade edilmistir Kural ve istisna ile ilgili ilkeler Kurallar genis yorumlanir Bu ilkeye gore bir hukuk kurali genis yorumlanabilir ve kiyasa tabi tutulabilir Istisnalar dar yorumlanir Bir kuralin istisnasi o kurala ozel olarak getirilen bir hukumdur Bu nedenle de bu istisnanin genis yorumlanarak kiyasa tabi tutulmasi mumkun degildir Cunku bizzat istisna tabi oldugu kuralin kapsamini daraltir Buna ek olarak yorum yoluyla istisna uretilemeyecegi de bir ilke olarak gecerlidir Istisnanin istisnasi genis yorumlanir Istisnanin istisnasi genel kurala denktir bu yuzden de genis yorumlanir Duzenleme sekillerinde dair ilkeler Expressio unius est exclusio alterius Bir seyi zikretmek digerlerini dislamaktir Bir kanun hukmunde soz edilen duruma iliskin hukum soz edilmeyen duruma uygulanamaz Bu genellikle bir durumun sinirli olarak sayildigi hallerde gecerlidir Unius positio non est alterius exclusio Bir seyin belirtilmesi diger seylerin haric tutuldugu anlamina gelmez Expressio unius est exclusio alterius ilkesinin gecerli olmadigi durumlarda gecerli olan bu ilkenin uygulandigi durumlarda kiyas yoluna da basvurulabilir Sifat i arizada aslolan ademdir ilkesinden cikan ilkeler Sifat i arizada aslolan ademdir Sifat i ariza bir seyde kendiliginden bulunmayan sonradan eklenen niteliktir Yani bir seyin normalde olmayan sonradan var olan ozelligi sifat i ariza olarak kabul edilir Bu gibi durumlarda asil olan sey ademdir yani yokluktur Bir seyin sonradan var olan bu durumu hakkinda bir tereddut varsa o durumun var olmadigi kabul edilir Beyyine hilaf i asli ispat icindir Delil aslin aksini ispat icindir Ispat yukune iliskin olan bu hukme gore bir durumun aslindan farkli bir durumu iddia eden kimse bunu ispat etmek zorundadir Beraet i zimmet asildir Hak ve borctan uzak olmak asildir Buna gore herkes hak ve borctan yoksun olarak dunyaya gelir ve sonradan hak ve borc sahibi olurlar Sifat i asliye kaide sifat i ariza istisnadir Sifat i asliye bir seyin kendiliginden olan durumu ozelligidir Bu nedenle de bir durumun olmasi beklenen kendiliginden var olan ozelligi kaidedir yani kuraldir Sifat i ariza yani sonradan gerceklesen durum ise istisnadir Kaidenin degil istisnanin varligi ispata muhtactir Beyyine hilaf i asli ispat icindir kuralina benzer bir kural olup kuralin degil istisnasinin yani ongorulmeyen durumun ispatlanmasi gerektigini belirtir Yetkilerle ilgili ilkeler Devlet organlarinin yetkisiz olmasi asil yetkili olmalari istisnadir Bir devlet organi kural olarak yetkisizdir Yetki istisna olarak organa kanunla verilir Bu yetkilendirme ayrica ve acikca yapilmali sinirlari da ayni sekilde belirlenmelidir Potestas stricte interpretaur Yetkiler dar yorumlanir Yorum veyahut kiyas yoluyla yetkilerin genisletilmesi soz konusu olamaz Yetki dar hurriyet genis yorumlanir Bir devlet organinin yetkisinin olup olmadigi konusunda tereddut varsa yetkisiz oldugu kabul edilirken bir kisinin herhangi bir hak veya hurriyetinin olup olmadigi konusunda tereddut varsa kisinin o hak veya hurriyete sahip oldugu kabul edilir Hurriyet asil sinirlama istisnadir Bir kisinin herhangi bir hurriyeti genis yorumlanir boylece kapsami genisletilebilir Bunun sinirlamasi ise istisnadir ve dar yorumlanir boylece yorum yoluyla istisna kapsami genisletilemez Sayilmis yetkiler dar bakiye yetkiler genis yorumlanir Kisiler veya organlar arasinda bir yetki paylasimi soz konusu ise bu paylasimda acikca ve ayrica sayilan yetkiler dar diger yetkiler ise genis yorumlanir Delegata potestas non potest delegari Devredilen yetki tekrar devredilemez Bir kisi ya da organ yetkisini bir baskasina devretmisse devralan kisi ya da makam devraldigi bu yetkiyi tekrar devredemez Yetkili olmak istisnadir ve istisnalar dar yorumlanir Bu nedenle aslen yetkisiz olan birinin bu yolla yetkili kilinmasi mumkun degildir Derativa potestas non ptest esse major primitiva Turemis yetki asil yetkiden buyuk olamaz Bir yetki kendisinden turedigi yetkiden daha genis kapsamli olamaz Unumquodque eodem modo quo colligatum est dissolvitur Bir sey yapildigi sekilde cozulur Yetkide ve usulde paralellik olarak da tanimlanabilecek bu ilkeye gore bir sey nasil yapilmissa o sekilde kaldirilir Ayni sekilde bir seyi yapan kimse o seyi kaldirmaya da yetkilidir Qui potest matius potest etiam minus Cogu yapmaya yetkili olan azi yapmaya da yetkilidir Bir kisi ya da organ bir hukuk kurali ile bir sey yapmaya yetkili oluyorsa o seyden daha azini yapmaya da yetkili olur Ornegin bir organ baska bir organi kurmak konusunda yetkilendirilmisse o organin secimi de aksine bir hukum olmadikca ilgili organa ait olur Dipnotlar a b c d e Arsivlenmis kopya PDF 22 Subat 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 3 Subat 2020 GOZLER Hukuka Giris s 260 GOZLER Anayasa Hukukunun Genel Esaslari s 85 GOZLER Hukuka Giris s 274 275 GOZLER Hukuka Giris s 261 262 GOZLER Hukuka Giris s 263 GOZLER Hukuka Giris s 264 ADAL s 130 GOZLER Anayasa Hukukunun Genel Esaslari s 87 ADAL s 131 GOZLER Anayasa Hukukunun Genel Esaslari s 86 GOZLER Anayasa Hukukunun Genel Esaslari s 88 89 Arsivlenmis kopya PDF 27 Mart 2016 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 3 Subat 2020 GOZLER Anayasa Hukukunun Genel Esaslari s 89 GOZLER Hukuka Giris s 272 GOZLER Hukuka Giris s 273 https acikders ankara edu tr pluginfile php 48990 mod resource content 1 Hukuk 20Ba C5 9Flang C4 B1c C4 B1 209 pdf 22 Subat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde GOZLER Anayasa Hukukunun Genel Esaslari s 90 919 GOZLER Anayasa Hukukunun Genel Esaslari s 91 GOZLER Anayasa Hukukunun Genel Esaslari s 92 GOZLER Hukuka Giris s 288 292 GOZLER Hukuka Giris s 292 295 GOZLER Hukuka Giris s 292 298 304 GOZLER Hukuka Giris s 306 309 GOZLER Hukuka Giris s 311 316 GOZLER Hukuka Giris s 316 325KaynakcaGOZLER Kemal 2013 Hukuka Giris Bursa Ekin Yayinlari ISBN 978 605 5187 75 0 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim GOZLER Kemal 2013 Anayasa Hukukunun Genel Esaslari Bursa Ekin Yayinlari ISBN 978 605 5187 63 7 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim ADAL Erhan 1985 Hukukun Temel Ilkeler El Kitabi PDF Istanbul Fatih Yayinevi 13 Agustos 2014 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 3 Subat 2020 Ankara Fakultesi Hukuk Fakultesi Adalet MYO Hukuk Baslangici Dersleri PDF Ankara Universitesi 22 Subat 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 3 Subat 2020 Asim Kaya 2014 Amacsal Yorum PDF Ankara Barosu Dergisi 27 Mart 2016 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 3 Subat 2020