Kısa süreli bellek (veya " birincil " veya " aktif bellek "), kısa bir süre için aktif, hazır bir durumda az miktarda bilgiyi işlemeden akılda tutma yetisidir. Örneğin, kısa süreli bellek, kısa bir süre önce söylenen bir telefon numarasını hatırlamak için kullanılabilir. Kısa süreli hafızanın süresinin (tekrarlama veya etkin koruma önlendiğinde) saniyeler düzeyinde olduğuna inanılmaktadır. En çok bahsedilen kapasite, Miller'ın kendisinin figürün "bir şakadan biraz daha fazlası" olarak tasarlandığını belirtmesine rağmen, Büyülü Sayı Yedi, Artı veya Eksi İki' dir (ki bu çoğunlukla Miller Yasası olarak adlandırılır) (Miller, 1989, sayfa 401) ve Cowan'ın (2001) daha gerçekçi bir figürün 4 ± 1 birim olduğuna dair kanıt sağlamıştır. Buna karşılık, uzun süreli bellek bilgileri süresiz olarak tutabilir.
Kısa süreli bellek işler bellekten ayırt edilmelidir. İşler bellek bilgileri geçici olarak saklamak ve işlemek için kullanılır. (aşağıdaki ayrıntılara bakın).
Ayrı bir hafızanın varlığı
Hafızanın kısa ve uzun süreli olarak bölünmesi fikri 19. yüzyıla kadar uzanmaktadır. 1960'larda geliştirilen klasik bir bellek modeli, tüm anıların kısa bir süre sonra kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe geçtiğini varsayıyordu. Bu modele "şekilsel model" denir ve en bilindik olarak Shiffrin tarafından detaylandırılmıştır. Model, belleğin önce çok büyük bir kapasiteye sahip olan ancak yalnızca milisaniye boyunca bilgileri koruyabilen duyusal bellekte saklandığını belirtir. Hızla eksilen belleğin kısmi bir içeriği kısa süreli belleğe taşınır. Kısa süreli bellek, duyusal bellek gibi büyük bir kapasiteye sahip değildir, ancak bilgileri birkaç saniye veya dakika daha uzun süre tutar. Sonuncu bellek, çok büyük bir kapasiteye sahip ve kişinin ömrü boyunca bilgi tutabilen uzun süreli bellektir.
Bu aktarımın gerçekleştiği mekanizmalar, anıların tümünün veya sadece bazılarının kalıcı olarak korunup korunmadığı ve aslında iki bellek arasında gerçek bir ayrımın varlığı uzmanlar arasında tartışmalı konular olmaya devam etmektedir.
Kanıt
İleriye dönük amnezi
Kısa süreli belleğin ayrı olarak varlığını destekleyen bir kanıt türü, ileriye dönük amneziden, yeni gerçekleri ve olayları öğrenememekten gelir. Bu amnezi formuna sahip hastalar, kısa süreliğine (30 saniyeye kadar) küçük miktarlarda bilgi tutabilmek için sağlam bir yeteneğe sahiptir, ancak daha uzun süreli anılar oluşturma yetenekleri önemli ölçüde bozulmuştur (ünlü bir örnek hasta HM'dir). Bu, amnezi ve diğer beyin hastalıklarının kısa süreli belleğe zarar vermediğini gösterir.
Dikkat dağıtma görevleri
Deneysel çalışmalardan gelen diğer kanıtlar, bazı uygulamaların (örneğin, öğrenmeyi takiben tek haneli bir sayıyı tekrar tekrar daha büyük bir sayıdan çıkarmak gibi bir dikkat dağıtıcı görev; cf Brown-Peterson prosedürü) en son öğrenilen 3 ila 5 kelimelik listelerde (hala kısa süreli bellekte tutulduğu varsayılır) hafızayı zayıflattığını gösterir. Daha önceden bu listede olan kelimeleri (uzun süreli bellekte tutulduğu varsayılır) hatırlamayı bırakmak etkisiz iken, diğer uygulamalar (örneğin, kelimelerin anlamsal benzerliği) belleği yalnızca listedeki eski sözcükler açısından etkiler; son birkaç kelime açısından değil. Bu sonuçlar, farklı faktörlerin kısa süreli hatırlamayı (tekrarlamanın kesilmesi) ve uzun süreli hatırlamayı (anlamsal benzerlik) etkilediğini göstermektedir. Bu bulgular birlikte düşünüldüğünde, uzun süreli belleğin ve kısa süreli belleğin birbirinden bağımsız olarak değişebileceğini göstermektedir.
Modeller
Üniter model
Tüm araştırmacılar kısa ve uzun süreli belleğin ayrı sistemler olduğu konusunda hemfikir değiller. Üniter Model, kısa süreli hafızanın uzun süreli temsillerin geçici aktivasyonlarından oluştuğunu ileri sürmektedir. Bazı teoristler hafızanın milisaniyeden yıllara kadar tüm zaman ölçeklerinde üniter olduğunu öne sürüyor. Kısa süreli ve uzun süreli bellek arasında açık bir sınır çizmenin zor olması, üniter hafıza hipotezine destek olmaktadır. Örneğin Tarnow, anımsama olasılığının gecikme eğrisine karşı 6 ila 600 saniye (on dakika) arasında düz bir çizgi olduğunu ve hatırlama başarısızlığının yalnızca 600 saniye sonra doygunluğa ulaştığını göstermektedir. Bu zaman çerçevesinde gerçekten iki farklı bellek deposu olsaydı, bu eğride bir süreksizlik beklenebilirdi. Diğer araştırmalar, hatırlama hatalarının ayrıntılı modelinin, öğrenimden hemen sonra (kısa süreli bellekten olduğu varsayılır) bir listenin hatırlanması için önemli ölçüde benzer göründüğünü ve 24 saat sonra (mutlaka uzun süreli bellekten) hatırlandığını göstermiştir.
Sürekli dikkat dağıtıcı görevler içeren deneylerden kısa süreli bir hafıza deposunun varlığına karşı daha fazla kanıt gelmektedir. 1974'te Robert Bjork ve William B.Whitten, hatırlanması gereken kelime çiftleri deneklere sundular; ancak, her kelime çiftinden önce ve sonra, denekler 12 saniye boyunca basit bir çarpma görevi yapmaları istendi. Son kelime çiftinden sonra, denekler 20 saniye boyunca çarpma işlemi olan dikkat dağıtıcı görevini yaptılar. Bjork ve Whitten, sonuçlarında, sonralık etkisinin (incelenen son öğelerin hatırlanma olasılığının artması) ve öncelik etkisinin (ilk birkaç öğenin hatırlama olasılığının artması) hala devam ettiğini buldular. Çeldirici ögeler tampondaki bazı kelime çiftlerinin yerini alacak ve böylece uzun süreli bellekteki ögelerin bağlantılı gücünü zayıflatacağından, bu sonuçlar kısa süreli bellek fikriyle tutarsız görünecekti. Bjork ve Whitten, bu sonuçların kısa süreli bellek erişimi ile uzun süreli bellek erişimi için çalışır durumdaki bellek işlemleriyle ilişkilendirilebileceğini öne sürdüler.
Ayrıca, Ovid J. L. Tzeng (1973), serbest hatırlamadaki sonluk etkisinin kısa süreli bellek deposundaki faaliyetten kaynaklanmadığına dair bir örnek buldu. Deneklere sürekli dikkat dağıtıcı görevler (20 saniye boyunca geriye doğru sayma) eşliğinde dört tane 10 kelimelik listelerden oluşan çalışma-test etme aşamaları sunuldu. Her listenin sonunda, katılımcılar listedeki mümkün olduğunca çok sözcüğü hatırlamalılardı. Dördüncü listenin serbest hatırlanmasından sonra, katılımcılardan dört listenin tamamındaki ögeleri hatırlamaları istendi. İlk serbest hatırlama ve son serbest hatırlama sonluk etkisi gösterdi. Bu sonuçlar, sonluk etkisinin ilk ve son serbest hatırlamada görülmeyeceğini ileri süren kısa süreli bellek modeli tahminlerine karşı çıktı.
Koppenaal ve Glanzer (1990) deneklerin dikkat dağıtıcı göreve adapte olmasının bir sonucu olarak bu fenomeni açıklamaya çalışmışlar, bu da kısa süreli bellek deposunun işlevlerinden en azından bazılarını korumalarına izin vermiştir. Kanıt olarak, son öğeden sonraki dikkat dağıtıcı diğer tüm öğelerden önce gelen ve takip eden dikkat dağıtıcılardan (ör. Aritmetik dikkat dağıtıcı görev ve kelime okuma dikkat dağıtıcı görev) farklı olduğunda uzun vadeli sonluk etkisinin ortadan kalktığını buldular. Thapar ve Greene bu teoriye karşı çıktı. Deneylerinden birinde, incelenecek her maddeden sonra katılımcılara farklı bir dikkat dağıtıcı görev verildi. Koppenaal ve Glanzer'in teorisine göre, deneklerin dikkat dağıtıcıya uyum sağlamak için zamanları olmayacağından bir sonluk etkisi olmamalıydı; yine de deneyde böyle bir sonluk etkisi devam etti.
Başka bir açıklama
Sonluk etkisinin sürekli dikkat dağıtıcı koşulunda görülmesi ve sadece sonda verilen dikkat dağıtıcı koşulunda görülmemesi bağlamsal ve ayırt edici süreçlerin etkisidir. Bu modele göre, sonluk etkisi sondaki ögelerin beyindeki işlenme durumunun diğer ögelerin işlenme durumuna benzemesi ve ortadaki ögelerden farklılaşmasının bir sonucudur. Eğer dikkat dağıtıcı yapılan görevin sonunda verilirse sondaki ögelerin işlenme biçimi diğer ögelerin işlenme biçimine benzemez. Aynı zamanda, bu ögeleri hatırlama sırası artık dikkat dağıtıcı olmadığı zamanki kadar etkili değildir. Bu nedenle, sonluk etkisi azalır veya kaybolur. Ancak, dikkat dağıtıcı görevler her ögeden önce ve sonra yerleştirildiğinde, listedeki tüm ögeler benzer şekilde işleneceğinden sonluk etkisi geri döner.
Biyolojik temelleri
Sinaptik teori
Çeşitli araştırmacılar, uyaranların transmitter boşalmasıyla kısa süreli bellekte kodlandığını söylemektedir. Bu hipoteze göre, uyarıcı beyindeki nöronlar arasında mekansal faaliyet modelini aktifleştirir. Bu nöronlar ateşlendikçe, depolarındaki mevcut nörotransmitterler boşalır ve bu da bellek izi olarak işlev görür. Nörotransmitterler tekrar depolandıkça bellek izi de düşer.
İşler bellek ile ilişkisi
Kısa süreli bellek ile işler arasındaki ilişki çeşitli teorilerle farklı şekilde açıklanmaktadır, ancak genellikle iki kavramın farklı olduğu kabul edilmektedir. Her ikisi de çok uzun süre bilgi tutmazlar, ancak kısa süreli bellek bilgileri kısa bir süre için saklar, işler bellek ise bilgileri manipüle etmek için tutar. Kısa süreli bellek, işler belleğin bir parçasıdır, ancak bu kısa süreli belleği işler bellek ile aynı şey yapmaz.
İşler bellek bilgiyi geçici olarak saklamak ve manipüle etmek amacıyla kullanılan yapı ve işlemler için kullanılan bir sistemdir. İşler belleğe aynı zamanda işler dikkat (working attention) de denilmektedir. İşler bellek ve dikkat, düşünme işleminde büyük bir rol oynar. Kısa süreli bellek genelde bilginin kısa süreli tutulmasına atfederken, bilginin düzenlenmesini veya manipülasyonunu gerektirmez. Bu yüzden işler bellekte kısa süreli bellek bileşenleri olsa da kısa süreli bellek bu kuramsal kavramlardan ayrılır.
Baddeley'in 1986 çalışma belleği modeli içinde iki kısa süreli depolama mekanizması vardır: fonolojik döngü ve görsel mekansal kopyalama. Burada atıfta bulunulan araştırmaların çoğu fonolojik döngüyü içermektedir, çünkü kısa süreli bellekte yapılan çalışmaların çoğunda sözel materyal kullanmıştır. Bununla birlikte, 1990'lardan bu yana, görsel kısa süreli bellek, ve aynı zamanda mekansal kısa süreli bellek üzerindeki çalışmalar artmıştır.
Kısa süreli bellek süresi
Kısa süreli hafızanın sınırlı süresi ( olmadan yaklaşık 18 saniye) hafızanın içeriğinin zaman içinde kendiliğinden azaldığını gösterir. Azalma varsayımı birçok kısa süreli bellek teorisinin bir parçasıdır, en önemlisi işler bellek . Azalma varsayımı genellikle hızlı fikri ile eşleştirilir: Kısa süreli bellek sınırlamasının üstesinden gelmek ve bilgileri daha uzun süre saklamak için, bilgilerin yüksek sesle ifade edilmesi veya bunları zihinde düşünülerek tekrarlanması veya prova edilmesi gerekir. Ayrıca kısa süreli hafızayı geliştirmek için kullanılabilecek başka bir tekrar türü de dikkate dayalı tekrardır. Bilgiler zihinsel olarak belirli bir sıra veya listede aranır. Bilgilerin kısa süreli bellek deposuna tekrar girmesi ve bu yöntemlerden herhangi birini kullanarak bir süre daha saklanması mümkündür.
Birkaç araştırmacı; kendiliğinden azalmanın kısa süreli bellektekilerin unutulmasında önemli bir rol oynadığını savunsa da kanıtlar kesin olmaktan uzaktır.
Billgilerin azalmasının kısa süreli bellekten unutulmasına neden olduğundan şüphe eden yazarlar genellikle alternatif olarak bir tür çıkarım yapar: Birkaç öge (rakamlar, kelimeler, resimler veya logolar gibi) aynı anda kısa süreli bellekte tutulduğunda, ögelerin temsilleri hatırlamak için birbiriyle yarışır ya da birbirini bozar. Eğer eski içerik ona dikkat ederek veya hatırlayarak korunmazsa yeni gelen içerik eski içeriği zihinden atar.
Kapasite
Kısa vadede unutmanın nedeni ne olursa olsun, unutmanın kısa süreli belleğimizin kapasitesini sınırladığı konusunda fikir birliğine varılmıştır. Bu sınıra kısa süreli belleğin sonlu kapasitesi denir. Kısa süreli belleğin kapasitesine, genellikle yaygın bir ölçüm biçiminden gelen hafıza uzamı denir. Bir bellek süresi testinde, deneyci artan uzunlukta ögeler (örn. rakamlar veya kelimeler) sunar. Bireyin hafıza süresi, tüm denemelerin en az yarısında verilen sırayla doğru şekilde hatırlayabileceği en fazla kelime sayısı olarak belirlenir.
Erken ve son derece etkili yazılarında, Sihirli Sayı Yedi, Artı veya Eksi İki, psikolog George Miller insanın kısa süreli hafızasının geleceğe dönük yaklaşık yedi öğelik (artı-eksi iki) hafıza süresi olduğunu söyledi. Daha yakın tarihli araştırmalar, bu "büyülü sayı yedi" nin üniversite öğrencilerinin rakamları hatırlama testi için kabaca doğru olduğunu, ancak hafıza süresinin test edilen popülasyonlara ve kullanılan malzemeye göre büyük ölçüde değiştiğini göstermiştir. Örneğin, kelimeleri sırayla hatırlama yeteneği, bu kelimelerin bir takım özelliklerine bağlıdır: kelimeler daha uzun konuşma süresine sahip olduğunda daha az kelime hatırlanabilir; bu kelime uzunluğu efekti olarak bilinir, veya konuşma sesleri birbirine benzediğinde de daha az kelime hatırlanır; buna fonolojik benzerlik etkisi denir. Sözcükler çok tanıdık olduğunda veya dilde sık sık ortaya çıktığında daha fazla kelime hatırlanabilir. Hatırlama performansı, listedeki tüm kelimeler tek bir anlamsal kategoriden (oyunlar gibi) olduğunda, kelimelerin farklı kategorilerden alınmasında gerçekleşecek hatırlama performansından daha iyidir. Kısa süreli bellek kapasitesinin daha güncel bir tahmini, yaklaşık dört parçadır. Ancak kısa süreli bellek kapasitesinin diğer önemli teorileri, sabit sayıda elemanlarla kapasitenin ölçülmesine karşı çıkarlar.
Tekrarlama
Tekrarlama (rehearsal), bilginin zihinsel olarak tekrarlanmasıyla kısa süreli bellekte tutulduğu süreçtir. Bilgiler her tekrarlandığında, bu bilgiler kısa süreli belleğe tekrar girilir, böylece bu bilgiler 10 ila 20 saniye daha tutulur (kısa süreli bellek için ortalama saklama süresi).
Gruplama (chunking)
Gruplama, kısa vadede bir şeyi hatırlama yeteneğinin artabileceği bir işlemdir. Gruplama sırasında kişi materyalleri anlamlı gruplar halinde organize eder. Ortalama bir insan kısa süreli bellekte sadece dört farklı birimi tutabilmesine rağmen, gruplama bir kişinin hatırlama kapasitesini büyük ölçüde artırabilir. Örneğin, bir telefon numarasını hatırlarken, kişi rakamları üç gruba ayırabilir: ilk önce alan kodu (123 gibi), sonra üç basamaklı bir grup (456) ve son olarak dört basamaklı bir grup (7890). Telefon numaralarını hatırlamanın bu yöntemi 10 basamaklı bir dizeyi hatırlamaya çalışmaktan çok daha etkilidir.
Pratik ve mevcut bilginin uzun süreli bellekte kullanılması, kişinin gruplamayı kullanma yeteneğinde gelişmelere yol açabilir. Bir test oturumunda, bir Amerikalı, 79 basamaklı bir dizeyi, sadece bir kez farklı çalışma sürelerini gruplayarak duyduktan sonra hatırlayabildi (örneğin, ilk dört sayı, üç millik bir süre olan 1518 idi).
Etkileyen faktörler
Kısa süreli belleğin (KSB) tam kapasitesini göstermek çok zordur, çünkü geri çağrılacak malzemenin doğasına bağlı olarak değişecektir. Şu anda KSB deposunda saklanacak temel bilgi birimini tanımlamanın bir yolu yoktur. KSB'in Atkinson ve Shiffrin tarafından tanımlandığı gibi bir depo olmaması da mümkündür. Bu durumda, KSB'in görevini tanımlama işi daha da zorlaşır.
Bununla birlikte, KSB'in kapasitesi aşağıdakilerden etkilenebilir: Uyku yoksunluğu, kısa süreli bellek performansı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Araştırmalar kronik olarak uykudan mahrum bırakılan kişilerin, çalışma belleği gerektiren bir görevde uykudan yoksun olmayan katılımcılardan daha kötü performans gösterdiğini göstermiştir.
Araştırmalar, kısa süreli bellek kapasitesinin yaşla birlikte azalma eğiliminde olduğunu göstermiştir. Kısa süreli hafıza, ergenlik döneminde artma eğilimindedir ve yirmili yaşların başlangıcından yaşlılığa kadar kademeli olarak sürekli bir düşüş görülmektedir.
Araştırmaların gösterdiği gibi, duyguların kısa süreli hafıza üzerinde küçük bir etkisi olabilir. Dahası, kendi başına duygu bilişe zarar verir ve bu nedenle işler belleğin performansını etkiler.
Alzheimer hastalığı gibi nörodejenerasyona neden olan hastalıklar, bir kişinin kısa süreli ve dolayısıyla uzun süreli hafızasında bir faktör olabilir. Kısa süreli bellek performansı, kişinin uyguladığı diyetin doğasından büyük ölçüde etkilenir. Mavi meyvelerin daha fazla alımının, sürekli kullanımdan sonra kısa süreli belleği geliştirdiği, alkolün ise kısa süreli bellek performansını azalttığı gösterilmiştir. Bu hastalığa bağlı olarak beynin belirli bölümlerinde oluşan hasar serebral kortekste anıları düşünme ve hatırlama yeteneğini devre dışı bırakan bir daralmaya neden olur.
Koşullar
Bellek kaybı yaşlanmada doğal bir süreçtir. Araştırmalar, kısa süreli bellek kapasitesinin yaşla birlikte azalma eğiliminde olduğunu göstermiştir. Kısa süreli bellek ergenlik döneminde artma eğilimindedir ve yirmili yaşların başlangıcında yaşlılığa kadar kademeli olarak sürekli ve sürekli bir düşüş görülmektedir.
Bir çalışma, yaşlı erişkinlerde kısa süreli hafızada eksiklik olup olmadığını araştırdı. Bu, kısa süreli üç bellek görevi (Sözel, görsel ve mekansal) için normatif Fransızca verilerini derleyen eski bir çalışmaydı. 55-85 yaş arası katılımcılarda bozukluk tespit edildi.
Alzheimer hastalığı
Alzheimer hastalığında hafıza bozulması, yaşlı erişkinlerde görülen çok yaygın bir hastalıktır. Hafif ila orta şiddette Alzheimer hastalığı olan hastaların performansı, aynı yaştaki sağlıklı yetişkinlerin performansıyla karşılaştırıldı. Araştırmacılar, çalışmayı Alzheimer hastaları için kısa süreli hafıza hatırlanmasının azaldığını gösteren bulgularla sonlandırdı. Anısal bellek ve anlamsal yetenekler Alzheimer hastalığının erken evrelerinde bozulur. Bilişsel sistem birbirine bağlı ve karşılıklı olarak etkilenen nöronal ağları içerdiğinden, bir çalışma, sözcüksel-semantik yeteneklerin uyarılmasının semantik olarak yapılandırılmış anısal belleğe fayda sağlayabileceğini varsaymıştır. Lexical-Semantic uyaran tedavisi ile Alzheimer Hastalığı'nda anısal belleği iyileştirebileceğini bulmuşlardır. Ayrıca, bu tedavi hastalığın tipik bilişsel gerilemesine karşı koymak için klinik bir seçenek olarak da düşünülebilir.
Afazi
Afazi ayrıca birçok yaşlı yetişkinde görülür. Semantik afazi kelimeleri ve nesneleri esnek bir şekilde algılamaktan yoksun olan inme hastaları arasında yaygın olarak görünür.
Birçok dil bozukluğu olan hasta, kısa süreli hafıza sorunu hakkında birkaç şikayette bulunurken, birkaç aile üyesi hastaların daha önce bilinen isimleri ve olayları hatırlamakta zorlandığını doğrulamaktadır. Bu durum, birçok afazinin görsel bellek gerektiren görevlerle de sorun yaşadığını göstermekte olan birçok çalışma tarafından desteklenmektedir.
Şizofreni
Şizofreni hastalarının çekirdek semptomları bilişsel bozukluklarla ilişkilendirilmiştir. Bu bozukluklara katkıda bulunan ve göz ardı edilen bir etken de zamanın algılanmasıdır. Bu çalışmada sonuçlar, şizofreni hastalarında bilişsel işlev bozukluklarında büyük bir eksiklik olduğunu doğrulamaktadır. Çalışma, şizofreni hastalarının zamansal bilgileri verimsiz kullandıklarını kanıtlamıştır.
Yaşlılık
İleri yaş, anısal bellekteki azalmalarla ilişkilidir. İlişkisel eksiklik, tanıma belleğindeki yaş farklılıklarının bir bellek bölümünün ve bağlı birimlerin bağlanma bileşenlerindeki zorluğu yansıttığıdır. Önceki bir çalışmada, yaşlı yetişkinlerin kısa süreli hafızasındaki eksiklikleri incelemek için karışık ve bloke edilmiş test tasarımları kullanılmış ve yaşlı yetişkinler için ilişkisel bir açık olduğu bulunmuştur. Bu çalışma, daha önceki birçok çalışma ile birlikte, yaşlı yetişkinlerde kısa süreli hafızada bulunan sorunlara dair kanıtlar oluşturmaya devam etmektedir.
Nörolojik hastalıklar ve bozukluklar olmasa bile, ilerleyen yıllarda belirgin hale gelerek, bazı entelektüel fonksiyonların ilerici ve kademeli olarak kaybı vardır. Yaşlıların psikofiziksel özelliklerini incelemek için kullanılan birkaç test vardır ve bunlardan uygun bir test fonksiyonel uzanma (FU) testi ve mini - mental durum muayenesi (MMDM) olacaktır. FU testi dengeyi dik konumda tutma yeteneğinin bir endeksidir ve MMDM testi küresel bir bilişsel yetenek endeksidir. Bu testlerin her ikisi de Costarella ve ark. tarafından yaşlı erişkinlerin psikofiziksel özelliklerini değerlendirmek için kullanıldı. Araştırmanın sonucunda fiziksel performans kaybı (FU, boy ile ilgili) ve bilişsel yetenek kaybı (MMDM) buldular.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), travmayla ilişkili uyarıcılara karşı güçlü dikkatsel önyargılarla birlikte duyusal malzemelerin işlenmesindeki değişikliklerle ilişkilidir ve bilişsel işlemeye müdahale eder. Travma işleme özgüllüklerinin yanı sıra, TSSB durumu ile baskın dikkat ve sözel bellek bozukluklarıyla birlikte birçok bilişsel bozukluk ilişkilendirilmiştir.
Zeka
Kısa süreli bellek ile zekanın TSSB içindeki ilişkisini inceleyen çok az çalışma yapılmıştır. Bununla birlikte, TSSB'si olan kişilerin Benton Görsel Tutma Testi'nde (BGTT) eşdeğer düzeyde kısa süreli, sözel olmayan belleğe sahip olup olmadıklarını ve Raven Standart Progresif Matrisler (RSPM) üzerinde eşdeğer zeka seviyelerine sahip olup olmadıklarını incelemişlerdir. TSSB'si olanların RSPM'de karşılaştırılabilir zeka seviyelerine sahip olmalarına rağmen, BGTT'de en kötü kısa süreli ve sözel olmayan hafızaya sahip olduklarını bulmuşlardır ve hafızadaki bozukluğun katılımcıların zeka seviyesinin değerlendirilmesini etkilediği sonucuna varmışlardır.
Akılda tutulan rakam sayısı ve kısa süreli belleği ölçme
Akılda tutulabilen rakam sayısı ve kısa süreli görsel belleği ölçmek için birçok test (bazıları kağıt bazılarıysa bilgisayar üzerinde) yapılmıştır. Bunlardan bazıları aşağıdadır;
- Cambridge Beyin Bilimleri tarafından oluşturulmuş Akılda Tutulan Rakam Sayısı testi.
- Wechsler Adult Intelligence Scale'de uygulanan Akılda Tutulan Rakam Sayısı ve Akılda Tersten Tutulan Rakam Sayısı .
- Mental Attributes Profiling System'de uygulanan Hafıza Oyunu.
- UCDavis Bebek Bilişim Laboratuvarında uygulanan Bebek Hafıza Gelişimi: Bebekler farklı renkten karelerin gösterildiği bir ekranın karşısına oturtuldular. Bebeklerin dikkatini çekmek için kareler renk değiştirdi. Eğer bebekler ekrana daha uzun baktılarsa, araştırmacılar bebeklerin karelerin hala aynı nesne olduklarını ve değişenin sadece renkler olduğunu anladıkları kanısına vardı. Araştırmacılar 4-6 aylık bebeklerin aynı anda sadece tek bir şey hatırlayabildiklerini, 10 aylık bebeklerinse aynı anda birden çok şey hatırlayabildikleri sonucuna vardılar. Bu sonuçlar gösteriyor ki, yaşamın ilk bir senesinden kısa süreli hafıza oldukça hızlı gelişiyor.
Edebiyat ve popüler kültürde kısa süreli bellek
- Mars'ta bir antropologda "Son Hippi", İngiliz nörolog Oliver Sacks tarafından yazılan bir kitapta tıbbi vaka geçmişi.
- 50 İlk Öpücük, bir film
- Ghajini, bir film
- Memento, bir film
- " Ænema ", Araç
Ayrıca bakınız
- Contrast and
- Random access memory, the analogy in computers
Kaynakça
- ^ Atkinson and Shiffrin, 1968
- ^ Öğmen (9 Haziran 2016). "A New Conceptualization of Human Visual Sensory-Memory". Frontiers in Psychology. 7: 830.
- ^ Smith (2013). "The nature of anterograde and retrograde memory impairment after damage to the medial temporal lobe". Neuropsychologia (İngilizce). 51 (13): 2709-2714.
- ^ Davelaar (2005). "The demise of short-term memory revisited: empirical and computational investigation of recency effects". Psychological Review. 112 (1): 3-42.
- ^ Brown (2007). "A ratio model of scale-invariant memory and identification". Psychological Review. 114 (3): 539-576.
- ^ Tarnow, Eugen (2007). Properties of the Short Term Memory Structure 8 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Nairne (1992). "Spatial and temporal uncertainty in long-term memory". Journal of Memory and Language. 31 (3): 396-407.
- ^ Bjork (1974). "Recency-sensitive retrieval processes in long-term free recall" (PDF). Cognitive Psychology. 6 (2): 173-189. 11 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 19 Haziran 2020.
- ^ Tzeng, O.J.L. (1973). "Positive recency in delayed free recall". Journal of Verbal Learning and Verbal Behavior. 12 (4): 436–439. doi:10.1016/s0022-5371(73)80023-4.
- ^ Koppenaal (1990). "An examination of the continuous distractor task and the long-term recency effect". Memory & Cognition. 18 (2): 183-195.
- ^ Neath (1993a). "Contextual and distinctive processes and the serial position function". Journal of Memory and Language. 32 (6): 820-840.
- ^ Grossberg (1971). "Pavlovian pattern learning by nonlinear neural networks". Proceedings of the National Academy of Sciences. 68 (4): 828-31.
- ^ Mongillo (2008). "Synaptic theory of working memory". Science. 319 (5869): 1543-6.
- ^ a b Jonides (Ocak 2008). "The Mind and Brain of Short-Term Memory". Annual Review of Psychology. 59 (1): 193-224.
- ^ Luck (1997). "The capacity of visual working memory for features and conjunctions". Nature. 390 (6657): 279-281.
- ^ Parmentier (2005). "Transitional information in spatial serial memory: path characteristics affect recall performance". Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition. 31 (3): 412-427.
- ^ Cognition: Theory and Practice. Worth Publishers. 24 Şubat 2012. ISBN . 12 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Haziran 2020.
- ^ Lewandowsky (2004). "Time does not cause forgetting in short-term serial recall". Psychonomic Bulletin & Review. 11 (5): 771-790.
- ^ Nairne (2002). "Remembering over the short-term: The case against the standard model". Annual Review of Psychology. 53: 53-81.
- ^ Jonides (2008). "The mind and brain of short-term memory". Annual Review of Psychology. 59: 193-224.
- ^ Miller, G. A. (1956). The magical number seven, plus or minus two: Some limits on our capacity for processing information. 28 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Psychological Review, 63, 81–97.
- ^ Baddeley, Thomson & Buchanan, 1975
- ^ Conrad & Hull, 1964
- ^ Poirier & Saint-Aubin, 1996
- ^ Poirier & Saint-Aubin, 1995
- ^ Cowan (2001). "The magical number 4 in short-term memory: A reconsideration of mental storage capacity". Behavioral and Brain Sciences. 24 (1): 97-185.
- ^ Bays (2008). "Dynamic shifts of limited working memory resources in human vision". Science. 321 (5890): 851-854.
- ^ Ma (2014). "Changing concepts of working memory". Nature Neuroscience. 17 (3): 347-356.
- ^ Tarnow, (2010). There is no capacity limited buffer in the Murdock (1962) free recall data. Cognitive Neurodynamics
- ^ "Human Information Processing". Human Performance and Limitations in Aviation. John Wiley & Sons, 2008. s. 107.
- ^ Ericsson, Chase & Faloon, 1980
- ^ Gómez-Pinilla (Temmuz 2008). "Brain foods: the effects of nutrients on brain function". Nature Reviews. Neuroscience. 9 (7): 568-578.
- ^ Pharmacology for Pharmacy Technicians. Mosby Elsevier. 2009. ss. 165-167. ISBN .
- ^ Fournet (2012). "Evaluating short-term and working memory in order adults: french normative data". Aging & Mental Health. 16 (7): 922-930.
- ^ MaDuffie (2012). "Memory distortion in alzheimer's disease: deficient monitoring of short-term and long-term memory". Neuropsychology. 26 (4): 509-516.
- ^ Jelicic (2012). "Effects of Lexical-Semantic treatments on memory in early alzheimers disease". Neurorehabilitation and Neural Repair. 26 (8): 949-956.
- ^ Tippett (2014). "Aphasia: Current Concepts in Theory and Practice". Journal of Neurology & Translational Neuroscience. 2 (1): 1042.
- ^ KRZYSZTOF JODZIO, WIOLETA TARASZKIEWICZ,"SHORT-TERM MEMORY IMPAIRMENT: EVIDENCE FROM APHASIA" 26 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Psychology of Language and Communication 1999, Vol. 3. No. 2, 1999
- ^ Landgraf (2011). "Temporal information processing in short-and long-term memory of patients with schitzophrenia". PLOS ONE. 6 (10): e26140.
- ^ Bender (2010). "Associative deficit in recognition memory in a lifespan sample of Healthy Adults". Psychology and Aging. 25 (4): 940-948.
- ^ Chen (2012). "Assessing the Associative Deficit of Older adults in long-term and Short-term/working Memory" (PDF). Psychology and Aging. 27 (3): 666-682.
- ^ Costarella (2010). "Decline of physical and cognitive conditions in the elderly measured through the functional reach test and the mini-mental state examination". Archives of Gerontology and Geriatrics. 50 (3): 332-337.
- ^ Landré (Şubat 2012). "Working memory processing of traumatic material in women with post traumatic stress disorder". J Psychiatry Neurosci. 37 (2): 87-94.
- ^ Emdad (2006). "General intelligence and short-term memory impairments in post traumatic stress disorder patients". Journal of Mental Health. 09638230600608966.
- ^ "Infant Memory Development". Infant Cognition Lab. 21 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Haziran 2019.
Dış bağlantılar
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Kisa sureli bellek veya birincil veya aktif bellek kisa bir sure icin aktif hazir bir durumda az miktarda bilgiyi islemeden akilda tutma yetisidir Ornegin kisa sureli bellek kisa bir sure once soylenen bir telefon numarasini hatirlamak icin kullanilabilir Kisa sureli hafizanin suresinin tekrarlama veya etkin koruma onlendiginde saniyeler duzeyinde olduguna inanilmaktadir En cok bahsedilen kapasite Miller in kendisinin figurun bir sakadan biraz daha fazlasi olarak tasarlandigini belirtmesine ragmen Buyulu Sayi Yedi Arti veya Eksi Iki dir ki bu cogunlukla Miller Yasasi olarak adlandirilir Miller 1989 sayfa 401 ve Cowan in 2001 daha gercekci bir figurun 4 1 birim olduguna dair kanit saglamistir Buna karsilik uzun sureli bellek bilgileri suresiz olarak tutabilir Kisa sureli bellek isler bellekten ayirt edilmelidir Isler bellek bilgileri gecici olarak saklamak ve islemek icin kullanilir asagidaki ayrintilara bakin Ayri bir hafizanin varligiHafizanin kisa ve uzun sureli olarak bolunmesi fikri 19 yuzyila kadar uzanmaktadir 1960 larda gelistirilen klasik bir bellek modeli tum anilarin kisa bir sure sonra kisa sureli bellekten uzun sureli bellege gectigini varsayiyordu Bu modele sekilsel model denir ve en bilindik olarak Shiffrin tarafindan detaylandirilmistir Model bellegin once cok buyuk bir kapasiteye sahip olan ancak yalnizca milisaniye boyunca bilgileri koruyabilen duyusal bellekte saklandigini belirtir Hizla eksilen bellegin kismi bir icerigi kisa sureli bellege tasinir Kisa sureli bellek duyusal bellek gibi buyuk bir kapasiteye sahip degildir ancak bilgileri birkac saniye veya dakika daha uzun sure tutar Sonuncu bellek cok buyuk bir kapasiteye sahip ve kisinin omru boyunca bilgi tutabilen uzun sureli bellektir Bu aktarimin gerceklestigi mekanizmalar anilarin tumunun veya sadece bazilarinin kalici olarak korunup korunmadigi ve aslinda iki bellek arasinda gercek bir ayrimin varligi uzmanlar arasinda tartismali konular olmaya devam etmektedir Kanit Ileriye donuk amnezi Kisa sureli bellegin ayri olarak varligini destekleyen bir kanit turu ileriye donuk amneziden yeni gercekleri ve olaylari ogrenememekten gelir Bu amnezi formuna sahip hastalar kisa sureligine 30 saniyeye kadar kucuk miktarlarda bilgi tutabilmek icin saglam bir yetenege sahiptir ancak daha uzun sureli anilar olusturma yetenekleri onemli olcude bozulmustur unlu bir ornek hasta HM dir Bu amnezi ve diger beyin hastaliklarinin kisa sureli bellege zarar vermedigini gosterir Dikkat dagitma gorevleri Deneysel calismalardan gelen diger kanitlar bazi uygulamalarin ornegin ogrenmeyi takiben tek haneli bir sayiyi tekrar tekrar daha buyuk bir sayidan cikarmak gibi bir dikkat dagitici gorev cf Brown Peterson proseduru en son ogrenilen 3 ila 5 kelimelik listelerde hala kisa sureli bellekte tutuldugu varsayilir hafizayi zayiflattigini gosterir Daha onceden bu listede olan kelimeleri uzun sureli bellekte tutuldugu varsayilir hatirlamayi birakmak etkisiz iken diger uygulamalar ornegin kelimelerin anlamsal benzerligi bellegi yalnizca listedeki eski sozcukler acisindan etkiler son birkac kelime acisindan degil Bu sonuclar farkli faktorlerin kisa sureli hatirlamayi tekrarlamanin kesilmesi ve uzun sureli hatirlamayi anlamsal benzerlik etkiledigini gostermektedir Bu bulgular birlikte dusunuldugunde uzun sureli bellegin ve kisa sureli bellegin birbirinden bagimsiz olarak degisebilecegini gostermektedir Modeller Uniter model Tum arastirmacilar kisa ve uzun sureli bellegin ayri sistemler oldugu konusunda hemfikir degiller Uniter Model kisa sureli hafizanin uzun sureli temsillerin gecici aktivasyonlarindan olustugunu ileri surmektedir Bazi teoristler hafizanin milisaniyeden yillara kadar tum zaman olceklerinde uniter oldugunu one suruyor Kisa sureli ve uzun sureli bellek arasinda acik bir sinir cizmenin zor olmasi uniter hafiza hipotezine destek olmaktadir Ornegin Tarnow animsama olasiliginin gecikme egrisine karsi 6 ila 600 saniye on dakika arasinda duz bir cizgi oldugunu ve hatirlama basarisizliginin yalnizca 600 saniye sonra doygunluga ulastigini gostermektedir Bu zaman cercevesinde gercekten iki farkli bellek deposu olsaydi bu egride bir sureksizlik beklenebilirdi Diger arastirmalar hatirlama hatalarinin ayrintili modelinin ogrenimden hemen sonra kisa sureli bellekten oldugu varsayilir bir listenin hatirlanmasi icin onemli olcude benzer gorundugunu ve 24 saat sonra mutlaka uzun sureli bellekten hatirlandigini gostermistir Surekli dikkat dagitici gorevler iceren deneylerden kisa sureli bir hafiza deposunun varligina karsi daha fazla kanit gelmektedir 1974 te Robert Bjork ve William B Whitten hatirlanmasi gereken kelime ciftleri deneklere sundular ancak her kelime ciftinden once ve sonra denekler 12 saniye boyunca basit bir carpma gorevi yapmalari istendi Son kelime ciftinden sonra denekler 20 saniye boyunca carpma islemi olan dikkat dagitici gorevini yaptilar Bjork ve Whitten sonuclarinda sonralik etkisinin incelenen son ogelerin hatirlanma olasiliginin artmasi ve oncelik etkisinin ilk birkac ogenin hatirlama olasiliginin artmasi hala devam ettigini buldular Celdirici ogeler tampondaki bazi kelime ciftlerinin yerini alacak ve boylece uzun sureli bellekteki ogelerin baglantili gucunu zayiflatacagindan bu sonuclar kisa sureli bellek fikriyle tutarsiz gorunecekti Bjork ve Whitten bu sonuclarin kisa sureli bellek erisimi ile uzun sureli bellek erisimi icin calisir durumdaki bellek islemleriyle iliskilendirilebilecegini one surduler Ayrica Ovid J L Tzeng 1973 serbest hatirlamadaki sonluk etkisinin kisa sureli bellek deposundaki faaliyetten kaynaklanmadigina dair bir ornek buldu Deneklere surekli dikkat dagitici gorevler 20 saniye boyunca geriye dogru sayma esliginde dort tane 10 kelimelik listelerden olusan calisma test etme asamalari sunuldu Her listenin sonunda katilimcilar listedeki mumkun oldugunca cok sozcugu hatirlamalilardi Dorduncu listenin serbest hatirlanmasindan sonra katilimcilardan dort listenin tamamindaki ogeleri hatirlamalari istendi Ilk serbest hatirlama ve son serbest hatirlama sonluk etkisi gosterdi Bu sonuclar sonluk etkisinin ilk ve son serbest hatirlamada gorulmeyecegini ileri suren kisa sureli bellek modeli tahminlerine karsi cikti Koppenaal ve Glanzer 1990 deneklerin dikkat dagitici goreve adapte olmasinin bir sonucu olarak bu fenomeni aciklamaya calismislar bu da kisa sureli bellek deposunun islevlerinden en azindan bazilarini korumalarina izin vermistir Kanit olarak son ogeden sonraki dikkat dagitici diger tum ogelerden once gelen ve takip eden dikkat dagiticilardan or Aritmetik dikkat dagitici gorev ve kelime okuma dikkat dagitici gorev farkli oldugunda uzun vadeli sonluk etkisinin ortadan kalktigini buldular Thapar ve Greene bu teoriye karsi cikti Deneylerinden birinde incelenecek her maddeden sonra katilimcilara farkli bir dikkat dagitici gorev verildi Koppenaal ve Glanzer in teorisine gore deneklerin dikkat dagiticiya uyum saglamak icin zamanlari olmayacagindan bir sonluk etkisi olmamaliydi yine de deneyde boyle bir sonluk etkisi devam etti Baska bir aciklama Sonluk etkisinin surekli dikkat dagitici kosulunda gorulmesi ve sadece sonda verilen dikkat dagitici kosulunda gorulmemesi baglamsal ve ayirt edici sureclerin etkisidir Bu modele gore sonluk etkisi sondaki ogelerin beyindeki islenme durumunun diger ogelerin islenme durumuna benzemesi ve ortadaki ogelerden farklilasmasinin bir sonucudur Eger dikkat dagitici yapilan gorevin sonunda verilirse sondaki ogelerin islenme bicimi diger ogelerin islenme bicimine benzemez Ayni zamanda bu ogeleri hatirlama sirasi artik dikkat dagitici olmadigi zamanki kadar etkili degildir Bu nedenle sonluk etkisi azalir veya kaybolur Ancak dikkat dagitici gorevler her ogeden once ve sonra yerlestirildiginde listedeki tum ogeler benzer sekilde isleneceginden sonluk etkisi geri doner Biyolojik temelleriSinaptik teori Cesitli arastirmacilar uyaranlarin transmitter bosalmasiyla kisa sureli bellekte kodlandigini soylemektedir Bu hipoteze gore uyarici beyindeki noronlar arasinda mekansal faaliyet modelini aktiflestirir Bu noronlar ateslendikce depolarindaki mevcut norotransmitterler bosalir ve bu da bellek izi olarak islev gorur Norotransmitterler tekrar depolandikca bellek izi de duser Isler bellek ile iliskisiKisa sureli bellek ile isler arasindaki iliski cesitli teorilerle farkli sekilde aciklanmaktadir ancak genellikle iki kavramin farkli oldugu kabul edilmektedir Her ikisi de cok uzun sure bilgi tutmazlar ancak kisa sureli bellek bilgileri kisa bir sure icin saklar isler bellek ise bilgileri manipule etmek icin tutar Kisa sureli bellek isler bellegin bir parcasidir ancak bu kisa sureli bellegi isler bellek ile ayni sey yapmaz Isler bellek bilgiyi gecici olarak saklamak ve manipule etmek amaciyla kullanilan yapi ve islemler icin kullanilan bir sistemdir Isler bellege ayni zamanda isler dikkat working attention de denilmektedir Isler bellek ve dikkat dusunme isleminde buyuk bir rol oynar Kisa sureli bellek genelde bilginin kisa sureli tutulmasina atfederken bilginin duzenlenmesini veya manipulasyonunu gerektirmez Bu yuzden isler bellekte kisa sureli bellek bilesenleri olsa da kisa sureli bellek bu kuramsal kavramlardan ayrilir Baddeley in 1986 calisma bellegi modeli icinde iki kisa sureli depolama mekanizmasi vardir fonolojik dongu ve gorsel mekansal kopyalama Burada atifta bulunulan arastirmalarin cogu fonolojik donguyu icermektedir cunku kisa sureli bellekte yapilan calismalarin cogunda sozel materyal kullanmistir Bununla birlikte 1990 lardan bu yana gorsel kisa sureli bellek ve ayni zamanda mekansal kisa sureli bellek uzerindeki calismalar artmistir Kisa sureli bellek suresiKisa sureli hafizanin sinirli suresi olmadan yaklasik 18 saniye hafizanin iceriginin zaman icinde kendiliginden azaldigini gosterir Azalma varsayimi bircok kisa sureli bellek teorisinin bir parcasidir en onemlisi isler bellek Azalma varsayimi genellikle hizli fikri ile eslestirilir Kisa sureli bellek sinirlamasinin ustesinden gelmek ve bilgileri daha uzun sure saklamak icin bilgilerin yuksek sesle ifade edilmesi veya bunlari zihinde dusunulerek tekrarlanmasi veya prova edilmesi gerekir Ayrica kisa sureli hafizayi gelistirmek icin kullanilabilecek baska bir tekrar turu de dikkate dayali tekrardir Bilgiler zihinsel olarak belirli bir sira veya listede aranir Bilgilerin kisa sureli bellek deposuna tekrar girmesi ve bu yontemlerden herhangi birini kullanarak bir sure daha saklanmasi mumkundur Birkac arastirmaci kendiliginden azalmanin kisa sureli bellektekilerin unutulmasinda onemli bir rol oynadigini savunsa da kanitlar kesin olmaktan uzaktir Billgilerin azalmasinin kisa sureli bellekten unutulmasina neden oldugundan suphe eden yazarlar genellikle alternatif olarak bir tur cikarim yapar Birkac oge rakamlar kelimeler resimler veya logolar gibi ayni anda kisa sureli bellekte tutuldugunda ogelerin temsilleri hatirlamak icin birbiriyle yarisir ya da birbirini bozar Eger eski icerik ona dikkat ederek veya hatirlayarak korunmazsa yeni gelen icerik eski icerigi zihinden atar KapasiteKisa vadede unutmanin nedeni ne olursa olsun unutmanin kisa sureli bellegimizin kapasitesini sinirladigi konusunda fikir birligine varilmistir Bu sinira kisa sureli bellegin sonlu kapasitesi denir Kisa sureli bellegin kapasitesine genellikle yaygin bir olcum biciminden gelen hafiza uzami denir Bir bellek suresi testinde deneyci artan uzunlukta ogeler orn rakamlar veya kelimeler sunar Bireyin hafiza suresi tum denemelerin en az yarisinda verilen sirayla dogru sekilde hatirlayabilecegi en fazla kelime sayisi olarak belirlenir Erken ve son derece etkili yazilarinda Sihirli Sayi Yedi Arti veya Eksi Iki psikolog George Miller insanin kisa sureli hafizasinin gelecege donuk yaklasik yedi ogelik arti eksi iki hafiza suresi oldugunu soyledi Daha yakin tarihli arastirmalar bu buyulu sayi yedi nin universite ogrencilerinin rakamlari hatirlama testi icin kabaca dogru oldugunu ancak hafiza suresinin test edilen populasyonlara ve kullanilan malzemeye gore buyuk olcude degistigini gostermistir Ornegin kelimeleri sirayla hatirlama yetenegi bu kelimelerin bir takim ozelliklerine baglidir kelimeler daha uzun konusma suresine sahip oldugunda daha az kelime hatirlanabilir bu kelime uzunlugu efekti olarak bilinir veya konusma sesleri birbirine benzediginde de daha az kelime hatirlanir buna fonolojik benzerlik etkisi denir Sozcukler cok tanidik oldugunda veya dilde sik sik ortaya ciktiginda daha fazla kelime hatirlanabilir Hatirlama performansi listedeki tum kelimeler tek bir anlamsal kategoriden oyunlar gibi oldugunda kelimelerin farkli kategorilerden alinmasinda gerceklesecek hatirlama performansindan daha iyidir Kisa sureli bellek kapasitesinin daha guncel bir tahmini yaklasik dort parcadir Ancak kisa sureli bellek kapasitesinin diger onemli teorileri sabit sayida elemanlarla kapasitenin olculmesine karsi cikarlar Tekrarlama Tekrarlama rehearsal bilginin zihinsel olarak tekrarlanmasiyla kisa sureli bellekte tutuldugu surectir Bilgiler her tekrarlandiginda bu bilgiler kisa sureli bellege tekrar girilir boylece bu bilgiler 10 ila 20 saniye daha tutulur kisa sureli bellek icin ortalama saklama suresi Gruplama chunking Gruplama kisa vadede bir seyi hatirlama yeteneginin artabilecegi bir islemdir Gruplama sirasinda kisi materyalleri anlamli gruplar halinde organize eder Ortalama bir insan kisa sureli bellekte sadece dort farkli birimi tutabilmesine ragmen gruplama bir kisinin hatirlama kapasitesini buyuk olcude artirabilir Ornegin bir telefon numarasini hatirlarken kisi rakamlari uc gruba ayirabilir ilk once alan kodu 123 gibi sonra uc basamakli bir grup 456 ve son olarak dort basamakli bir grup 7890 Telefon numaralarini hatirlamanin bu yontemi 10 basamakli bir dizeyi hatirlamaya calismaktan cok daha etkilidir Pratik ve mevcut bilginin uzun sureli bellekte kullanilmasi kisinin gruplamayi kullanma yeteneginde gelismelere yol acabilir Bir test oturumunda bir Amerikali 79 basamakli bir dizeyi sadece bir kez farkli calisma surelerini gruplayarak duyduktan sonra hatirlayabildi ornegin ilk dort sayi uc millik bir sure olan 1518 idi Etkileyen faktorler Kisa sureli bellegin KSB tam kapasitesini gostermek cok zordur cunku geri cagrilacak malzemenin dogasina bagli olarak degisecektir Su anda KSB deposunda saklanacak temel bilgi birimini tanimlamanin bir yolu yoktur KSB in Atkinson ve Shiffrin tarafindan tanimlandigi gibi bir depo olmamasi da mumkundur Bu durumda KSB in gorevini tanimlama isi daha da zorlasir Bununla birlikte KSB in kapasitesi asagidakilerden etkilenebilir Uyku yoksunlugu kisa sureli bellek performansi uzerinde buyuk bir etkiye sahiptir Arastirmalar kronik olarak uykudan mahrum birakilan kisilerin calisma bellegi gerektiren bir gorevde uykudan yoksun olmayan katilimcilardan daha kotu performans gosterdigini gostermistir Arastirmalar kisa sureli bellek kapasitesinin yasla birlikte azalma egiliminde oldugunu gostermistir Kisa sureli hafiza ergenlik doneminde artma egilimindedir ve yirmili yaslarin baslangicindan yasliliga kadar kademeli olarak surekli bir dusus gorulmektedir Arastirmalarin gosterdigi gibi duygularin kisa sureli hafiza uzerinde kucuk bir etkisi olabilir Dahasi kendi basina duygu bilise zarar verir ve bu nedenle isler bellegin performansini etkiler Alzheimer hastaligi gibi norodejenerasyona neden olan hastaliklar bir kisinin kisa sureli ve dolayisiyla uzun sureli hafizasinda bir faktor olabilir Kisa sureli bellek performansi kisinin uyguladigi diyetin dogasindan buyuk olcude etkilenir Mavi meyvelerin daha fazla aliminin surekli kullanimdan sonra kisa sureli bellegi gelistirdigi alkolun ise kisa sureli bellek performansini azalttigi gosterilmistir Bu hastaliga bagli olarak beynin belirli bolumlerinde olusan hasar serebral kortekste anilari dusunme ve hatirlama yetenegini devre disi birakan bir daralmaya neden olur KosullarBellek kaybi yaslanmada dogal bir surectir Arastirmalar kisa sureli bellek kapasitesinin yasla birlikte azalma egiliminde oldugunu gostermistir Kisa sureli bellek ergenlik doneminde artma egilimindedir ve yirmili yaslarin baslangicinda yasliliga kadar kademeli olarak surekli ve surekli bir dusus gorulmektedir Bir calisma yasli eriskinlerde kisa sureli hafizada eksiklik olup olmadigini arastirdi Bu kisa sureli uc bellek gorevi Sozel gorsel ve mekansal icin normatif Fransizca verilerini derleyen eski bir calismaydi 55 85 yas arasi katilimcilarda bozukluk tespit edildi Alzheimer hastaligi Alzheimer hastaliginda hafiza bozulmasi yasli eriskinlerde gorulen cok yaygin bir hastaliktir Hafif ila orta siddette Alzheimer hastaligi olan hastalarin performansi ayni yastaki saglikli yetiskinlerin performansiyla karsilastirildi Arastirmacilar calismayi Alzheimer hastalari icin kisa sureli hafiza hatirlanmasinin azaldigini gosteren bulgularla sonlandirdi Anisal bellek ve anlamsal yetenekler Alzheimer hastaliginin erken evrelerinde bozulur Bilissel sistem birbirine bagli ve karsilikli olarak etkilenen noronal aglari icerdiginden bir calisma sozcuksel semantik yeteneklerin uyarilmasinin semantik olarak yapilandirilmis anisal bellege fayda saglayabilecegini varsaymistir Lexical Semantic uyaran tedavisi ile Alzheimer Hastaligi nda anisal bellegi iyilestirebilecegini bulmuslardir Ayrica bu tedavi hastaligin tipik bilissel gerilemesine karsi koymak icin klinik bir secenek olarak da dusunulebilir Afazi Afazi ayrica bircok yasli yetiskinde gorulur Semantik afazi kelimeleri ve nesneleri esnek bir sekilde algilamaktan yoksun olan inme hastalari arasinda yaygin olarak gorunur Bircok dil bozuklugu olan hasta kisa sureli hafiza sorunu hakkinda birkac sikayette bulunurken birkac aile uyesi hastalarin daha once bilinen isimleri ve olaylari hatirlamakta zorlandigini dogrulamaktadir Bu durum bircok afazinin gorsel bellek gerektiren gorevlerle de sorun yasadigini gostermekte olan bircok calisma tarafindan desteklenmektedir Sizofreni Sizofreni hastalarinin cekirdek semptomlari bilissel bozukluklarla iliskilendirilmistir Bu bozukluklara katkida bulunan ve goz ardi edilen bir etken de zamanin algilanmasidir Bu calismada sonuclar sizofreni hastalarinda bilissel islev bozukluklarinda buyuk bir eksiklik oldugunu dogrulamaktadir Calisma sizofreni hastalarinin zamansal bilgileri verimsiz kullandiklarini kanitlamistir Yaslilik Ileri yas anisal bellekteki azalmalarla iliskilidir Iliskisel eksiklik tanima bellegindeki yas farkliliklarinin bir bellek bolumunun ve bagli birimlerin baglanma bilesenlerindeki zorlugu yansittigidir Onceki bir calismada yasli yetiskinlerin kisa sureli hafizasindaki eksiklikleri incelemek icin karisik ve bloke edilmis test tasarimlari kullanilmis ve yasli yetiskinler icin iliskisel bir acik oldugu bulunmustur Bu calisma daha onceki bircok calisma ile birlikte yasli yetiskinlerde kisa sureli hafizada bulunan sorunlara dair kanitlar olusturmaya devam etmektedir Norolojik hastaliklar ve bozukluklar olmasa bile ilerleyen yillarda belirgin hale gelerek bazi entelektuel fonksiyonlarin ilerici ve kademeli olarak kaybi vardir Yaslilarin psikofiziksel ozelliklerini incelemek icin kullanilan birkac test vardir ve bunlardan uygun bir test fonksiyonel uzanma FU testi ve mini mental durum muayenesi MMDM olacaktir FU testi dengeyi dik konumda tutma yeteneginin bir endeksidir ve MMDM testi kuresel bir bilissel yetenek endeksidir Bu testlerin her ikisi de Costarella ve ark tarafindan yasli eriskinlerin psikofiziksel ozelliklerini degerlendirmek icin kullanildi Arastirmanin sonucunda fiziksel performans kaybi FU boy ile ilgili ve bilissel yetenek kaybi MMDM buldular Travma Sonrasi Stres Bozuklugu Travma sonrasi stres bozuklugu TSSB travmayla iliskili uyaricilara karsi guclu dikkatsel onyargilarla birlikte duyusal malzemelerin islenmesindeki degisikliklerle iliskilidir ve bilissel islemeye mudahale eder Travma isleme ozgulluklerinin yani sira TSSB durumu ile baskin dikkat ve sozel bellek bozukluklariyla birlikte bircok bilissel bozukluk iliskilendirilmistir Zeka Kisa sureli bellek ile zekanin TSSB icindeki iliskisini inceleyen cok az calisma yapilmistir Bununla birlikte TSSB si olan kisilerin Benton Gorsel Tutma Testi nde BGTT esdeger duzeyde kisa sureli sozel olmayan bellege sahip olup olmadiklarini ve Raven Standart Progresif Matrisler RSPM uzerinde esdeger zeka seviyelerine sahip olup olmadiklarini incelemislerdir TSSB si olanlarin RSPM de karsilastirilabilir zeka seviyelerine sahip olmalarina ragmen BGTT de en kotu kisa sureli ve sozel olmayan hafizaya sahip olduklarini bulmuslardir ve hafizadaki bozuklugun katilimcilarin zeka seviyesinin degerlendirilmesini etkiledigi sonucuna varmislardir Akilda tutulan rakam sayisi ve kisa sureli bellegi olcmeAkilda tutulabilen rakam sayisi ve kisa sureli gorsel bellegi olcmek icin bircok test bazilari kagit bazilariysa bilgisayar uzerinde yapilmistir Bunlardan bazilari asagidadir Cambridge Beyin Bilimleri tarafindan olusturulmus Akilda Tutulan Rakam Sayisi testi Wechsler Adult Intelligence Scale de uygulanan Akilda Tutulan Rakam Sayisi ve Akilda Tersten Tutulan Rakam Sayisi Mental Attributes Profiling System de uygulanan Hafiza Oyunu UCDavis Bebek Bilisim Laboratuvarinda uygulanan Bebek Hafiza Gelisimi Bebekler farkli renkten karelerin gosterildigi bir ekranin karsisina oturtuldular Bebeklerin dikkatini cekmek icin kareler renk degistirdi Eger bebekler ekrana daha uzun baktilarsa arastirmacilar bebeklerin karelerin hala ayni nesne olduklarini ve degisenin sadece renkler oldugunu anladiklari kanisina vardi Arastirmacilar 4 6 aylik bebeklerin ayni anda sadece tek bir sey hatirlayabildiklerini 10 aylik bebeklerinse ayni anda birden cok sey hatirlayabildikleri sonucuna vardilar Bu sonuclar gosteriyor ki yasamin ilk bir senesinden kisa sureli hafiza oldukca hizli gelisiyor Edebiyat ve populer kulturde kisa sureli bellekMars ta bir antropologda Son Hippi Ingiliz norolog Oliver Sacks tarafindan yazilan bir kitapta tibbi vaka gecmisi 50 Ilk Opucuk bir film Ghajini bir film Memento bir film AEnema AracAyrica bakinizContrast and Random access memory the analogy in computersKaynakca Atkinson and Shiffrin 1968 Ogmen 9 Haziran 2016 A New Conceptualization of Human Visual Sensory Memory Frontiers in Psychology 7 830 Smith 2013 The nature of anterograde and retrograde memory impairment after damage to the medial temporal lobe Neuropsychologia Ingilizce 51 13 2709 2714 Davelaar 2005 The demise of short term memory revisited empirical and computational investigation of recency effects Psychological Review 112 1 3 42 Brown 2007 A ratio model of scale invariant memory and identification Psychological Review 114 3 539 576 Tarnow Eugen 2007 Properties of the Short Term Memory Structure 8 Agustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Nairne 1992 Spatial and temporal uncertainty in long term memory Journal of Memory and Language 31 3 396 407 Bjork 1974 Recency sensitive retrieval processes in long term free recall PDF Cognitive Psychology 6 2 173 189 11 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 19 Haziran 2020 Tzeng O J L 1973 Positive recency in delayed free recall Journal of Verbal Learning and Verbal Behavior 12 4 436 439 doi 10 1016 s0022 5371 73 80023 4 Koppenaal 1990 An examination of the continuous distractor task and the long term recency effect Memory amp Cognition 18 2 183 195 Neath 1993a Contextual and distinctive processes and the serial position function Journal of Memory and Language 32 6 820 840 Grossberg 1971 Pavlovian pattern learning by nonlinear neural networks Proceedings of the National Academy of Sciences 68 4 828 31 Mongillo 2008 Synaptic theory of working memory Science 319 5869 1543 6 a b Jonides Ocak 2008 The Mind and Brain of Short Term Memory Annual Review of Psychology 59 1 193 224 Luck 1997 The capacity of visual working memory for features and conjunctions Nature 390 6657 279 281 Parmentier 2005 Transitional information in spatial serial memory path characteristics affect recall performance Journal of Experimental Psychology Learning Memory and Cognition 31 3 412 427 Cognition Theory and Practice Worth Publishers 24 Subat 2012 ISBN 978 0 7167 5667 5 12 Agustos 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Haziran 2020 Lewandowsky 2004 Time does not cause forgetting in short term serial recall Psychonomic Bulletin amp Review 11 5 771 790 Nairne 2002 Remembering over the short term The case against the standard model Annual Review of Psychology 53 53 81 Jonides 2008 The mind and brain of short term memory Annual Review of Psychology 59 193 224 Miller G A 1956 The magical number seven plus or minus two Some limits on our capacity for processing information 28 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Psychological Review 63 81 97 Baddeley Thomson amp Buchanan 1975 Conrad amp Hull 1964 Poirier amp Saint Aubin 1996 Poirier amp Saint Aubin 1995 Cowan 2001 The magical number 4 in short term memory A reconsideration of mental storage capacity Behavioral and Brain Sciences 24 1 97 185 Bays 2008 Dynamic shifts of limited working memory resources in human vision Science 321 5890 851 854 Ma 2014 Changing concepts of working memory Nature Neuroscience 17 3 347 356 Tarnow 2010 There is no capacity limited buffer in the Murdock 1962 free recall data Cognitive Neurodynamics Human Information Processing Human Performance and Limitations in Aviation John Wiley amp Sons 2008 s 107 Ericsson Chase amp Faloon 1980 Gomez Pinilla Temmuz 2008 Brain foods the effects of nutrients on brain function Nature Reviews Neuroscience 9 7 568 578 Pharmacology for Pharmacy Technicians Mosby Elsevier 2009 ss 165 167 ISBN 978 0 323 04720 3 Fournet 2012 Evaluating short term and working memory in order adults french normative data Aging amp Mental Health 16 7 922 930 MaDuffie 2012 Memory distortion in alzheimer s disease deficient monitoring of short term and long term memory Neuropsychology 26 4 509 516 Jelicic 2012 Effects of Lexical Semantic treatments on memory in early alzheimers disease Neurorehabilitation and Neural Repair 26 8 949 956 Tippett 2014 Aphasia Current Concepts in Theory and Practice Journal of Neurology amp Translational Neuroscience 2 1 1042 KRZYSZTOF JODZIO WIOLETA TARASZKIEWICZ SHORT TERM MEMORY IMPAIRMENT EVIDENCE FROM APHASIA 26 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Psychology of Language and Communication 1999 Vol 3 No 2 1999 Landgraf 2011 Temporal information processing in short and long term memory of patients with schitzophrenia PLOS ONE 6 10 e26140 Bender 2010 Associative deficit in recognition memory in a lifespan sample of Healthy Adults Psychology and Aging 25 4 940 948 Chen 2012 Assessing the Associative Deficit of Older adults in long term and Short term working Memory PDF Psychology and Aging 27 3 666 682 Costarella 2010 Decline of physical and cognitive conditions in the elderly measured through the functional reach test and the mini mental state examination Archives of Gerontology and Geriatrics 50 3 332 337 Landre Subat 2012 Working memory processing of traumatic material in women with post traumatic stress disorder J Psychiatry Neurosci 37 2 87 94 Emdad 2006 General intelligence and short term memory impairments in post traumatic stress disorder patients Journal of Mental Health 09638230600608966 Infant Memory Development Infant Cognition Lab 21 Agustos 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Haziran 2019 Dis baglantilar