Bu madde, uygun değildir.Nisan 2011) ( |
Anlambilim, anlam bilimi, anlam bilgisi ya da semantik, anlamları inceleyen bilimdir. Anlam bilimi felsefî ya da mantıksal ve dilbilimsel olmak üzere iki farklı açıdan ele alınabilir. Felsefî ya da mantıksal yaklaşım, göstergeler ya da kelimeler ile bunların göndergeleri arasındaki bağlantıya ağırlık verir ve adlandırma, düz anlam, yan anlam, doğruluk gibi özellikleri inceler. Dilbilimsel yaklaşım ise zaman içinde anlam değişiklikleri ile dilin yapısı, düşünce ve anlam arasındaki karşılıklı bağlantı vb. konular üstünde durur.
Bir başka deyişle göstergelerin anlamlarının ilişkin olduğu bilim veya teoriye "anlam bilimi" veya "semantik" denir. Bu anlamda gösterge denilince; görülebilen, duyulabilen ve iletişim halinde olan herkes için belli bir anlamı olan birimler anlaşılır. Bu koşulu, trafik levhaları ya da körler alfabesinde var olan kelimeler de yerine getirir. Semantik, her çeşit gösterge ile ilgilenirse Gösterge biliminin alt alanına girer; yalnızca dilsel göstergelerle ilgilenirse dil biliminin alt alanına girer.
Dilsel birim olan göstergeler: Anlamı olan bütün dilsel ifadeler “gösterge” olarak tanımlanır. Örneğin; “hedefliyorsun” kelimesi iki parçadan oluşmaktadır. Sözcüğün kökü olan “hedeflemek”, “belli bir amaca ulaşmayı istemek” anlamındadır; kelimenin sonundaki “–yorsun” eki ise dilbilgisel olarak 2. tekil şahıs olduğunu belirtir. Bu durumda da semantik, Dil biliminin alt alanı olarak dilsel birimlerin anlamlarının açıklanması ile tanımlanması ve karmaşık ifadeleri bir araya getiren durumlar ile uğraşır. Böylelikle cümleler ya da daha büyük birimler oluşur ve bu birimler iletişim sırasında etkili bir şekilde kullanılır. Tarihsel semantik ise zaman içerisinde değişen dilsel birimlerin anlamlarını araştırır.
Göstergenin, yukarıda belirttiğimiz anlamıyla kelimelerin bütün ögelerini kapsamadığına dikkat edilmelidir: Sayı kelimesi sa-yı şeklinde iki heceden oluşur ve her iki hecenin de hiçbir anlamı yoktur. Yalnızca bu heceler bir araya getirildiğinde bir anlam oluşur. Bu, tek ses ya da harfler için de geçerlidir. Tek başlarına hiçbir anlam taşımazlar.
İlk olarak, aşağıdaki bölümde semantik, Gösterge biliminin içinde kabul edilir. Çoğu dil bilimci, dil bilimini; gösterge biliminin uzmanlık alanı olarak görür.
Dil bilimi 2000’den fazla yıldır dilsel olguların açıklanması ve tanımlanması ile uğraşır; böylece semantiği de ilgilendiren yeni kuramsal bilgiler geliştirmiştir. Ayrıca ana dil dersleri, dil eğitimi ve yabancı dil dersleri gibi alanlarda bir sorunun tam doğru olarak ifade edilmesinde dilbilimsel bilgilerin uygulamalı kullanımına yönelik düşünceler de etkinleştirilir.
Semantik; bilişim, mantık, felsefe ve sistem kuramı bakış açılarından sonuç çıkarır. Semantik sözünün kökeni Yunanca: σημαίνω, romanize: sēmainō ("anlamına gelmek" veya "belirlemek") fiilinin çeşitli türevlerinden oluşan bir grup İngilizce kelimeden biridir. İsim semantiği ve sıfat semantiği sēmantikos'tan (“anlamlı”) türetilmiştir; semiyotik (sıfat ve isim) sēmeiōtikos'tan (“işaretlerle ilgili”) gelir; semiyoloji gelen Sema (“işareti”) + logolar(“hesap”); ve semasiology gelen sēmasia (“anlamlandırma”) + logolar.
Göstergebilimsel semantik
Semantik, genel gösterge bilimsel olarak göstergesel anlam kuramıdır. Semantik bakış açısı ya da kavramı, içerdiği esas anlama göre değişir. Göstergebilimsel anlamda göstergeler yalnızca dilsel değildir; böylelikle gösterge bilimsel semantik, göstergelerin etkileşimindeki doğal ve teknik süreçleri inceler.
Charles W. Morris, gösterge bilimindeki semantik terimini bulan kişi olarak bilinir. Morris, semantik adı altında göstergelerin birbirleriyle olan ilişkisini anlar. Morris’e göre semantik kavramı bugünkü anlamından farklıdır.
Gösterge biliminde pragmatik ve sentaks Morris'den bu yana birbirinden ayrı olarak ele alınırlar.
Kavram bilimi ve ad bilimi
Yukarıda da değinildiği gibi semantik göstergelerle uğraşır. Örneğin; “şapka” kelimesinin konuşulan, yazılan şekli ve bunun bağlantılı olduğu, kenarları olan başı sıkıca kavrayarak koruyan anlamı vardır. Bu iki konunun (biçim ve anlam) birbirleriyle olan ilgisi iki şekilde açıklanır:
- ; isimlerle, yani kelimeler, göstergeler ve metaforlar gibi dilsel birimlerle ilgilenir ve bunların ne anlama geldiğini araştırır.
- Ad bilimi ise nesnelerden yola çıkar ve bu nesnelerin nasıl adlandırıldığını araştırır.
Semantik bu her iki alanın üst kavramıdır ve gösterge ile anlam ilişkisinin ifadesidir.
Dilbilimsel semantik
Dil biliminin alt alanı olan semantik, dilsel göstergelerin anlamını araştırır.
Dilsel göstergeler ise sözlü ve yazılı biçimlerle ilgili olan bütün ifadelerdir. Bu bağlamda morfemler en küçük göstergelerdir. Daha büyük göstergeler kelimelerdir, bunu ise cümleler, cümleler ve metinler takip eder. Bütün bu birimler “gösterge” görevini yerine getirir. Aslında dilbilimsel semantiğin araştırma nesnesi morfem ve kelimelerdir.
Gösterge biliminde olduğu gibi modern dil bilimide de sentaks, semantik ve pragmatik’ten yararlanılır, ama Pragmatik, göstergelerin anlamı ile uğraştığı için açık bir farklılık vardır.
Semantik farklı perspektiflerden de yararlanır.
Kelime, cümle, metin ve iletişim düzleminde semantik
- Leksikografik semantik kelimelerin ve morfemlerin anlamlarıyla uğraşır.
- Cümle semantik, daha büyük sentaktik birimlerin anlamlarının tek tek kelimelerin anlamlarından nasıl oluştuğunu araştırır. Bir cümlenin yorumu bu cümlenin sentaktik yapısının çözümlemesine dayalı olarak yapılmalıdır.
- Metin semantik gerçek ya da varsayımsal olarak cümlelerin birleşiminin çözümlenmesi üzerinde yoğunlaşır.
- Söylem semantik birbiriyle ilişkisi olan farklı kişilerin metinlerdeki düzeyi üzerine çalışmalar yapar.
Kelime ve morfem semantiğin, dilbilimsel semantiğin olduğuna dikkat edilmelidir. Bunlardan sonraki araştırma nesnesi Cümle semantiktir.
Frege İlkesinin (“bireşimsel bir dil biriminin anlamı, ögelerinin anlamlarının işlevidir”) ne denli geçerli olabileceği tartışılmaktadır. Birleştirici işlevlerin tanımı olumlayıcı bir durumda semantiğin ana görevleri arasında sayılmaktadır.
Leksikografik semantik
Kelimelerin anlamlarının araştırılması dilbilimsel semantiğin konusudur. Bununla ilgili konular aşağıda verilmiştir:
- Temel ögelerden oluşan kelimelerin anlam yapısı: Bir kelimenin anlamı kelimenin kökünün belli bir şekilde düzenlenmesi olarak tanımlanır. Semem kelimenin kökünden oluşan hiyerarşik olarak düzenlenmiş bir yapıdır.
- Morfemlerin karmaşık bir kelimenin anlamına katkısı: Bir kelimenin, türevin ya da birleşik kelimelerin bükün şekillerinin anlamı bu birimlerin morfolojik ögelerinin anlamlarından ileri gelir. Özellikle eski yapılarda leksikografi büyük bir rol oynar.
- Bir kelimenin durumu: Burada, belli bir kelimenin anlam benzerliği olan diğer kelimelerden nasıl bir farkı olduğu söz konusudur.
- Kelimeler arasındaki anlam ilişkileri: , eş sesli, eş anlam ve çok anlam.Kaynak 25 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Ard zamanlı (veya "ardıl zamanlı") ve eş zamanlı semantik
Semantik, eş zamanlı () ve ard zamanlı (diyakronik) olarak çalışır. Ferdinand de Saussure’ye kadar dil bilimi çalışmalarında artzamanlılık hakimdi.
Tarihsel (ard zamanlı) semantik; anlam genişlemesi, anlam daralması, anlam iyileşmesi, anlam kötüleşmesi ve anlam kayması gibi zaman içinde meydana gelen olayları ard zamanlı olarak inceler. Etimoloji (köken bilimi), klâsik semantiğin alt alanıdır. Eş zamanlı semantik, dildeki göstergelerin belli bir zaman diliminde belli gruplar tarafından bir iletişim aracı olarak nasıl kullanıldığını araştırır.
Eş zamanlı semantik ve ard zamanlı semantik birbiriyle hiçbir zaman çelişmez, hatta birbirlerini tam anlamıyla tamamlar. Bundan dolayı ard zamanlı yapısal semantik hem eş zamanlı yönteme yönelik, hem de dil tarihini araştırmak için dildeki söz varlığının yapısallık ilkesini kullanır.
Tarihsel semantik
Tarihsel semantik anlam değişmesini kapsar. Bir kelimenin anlamının zaman içerisinde değişmesini gözlemler. Anlam genişlemesi ile anlam daralması ve anlam iyileşmesi ile anlam kötüleşmesi anlam değişikliğine dahildir. Tarihsel semantiğe yönelik başlıca araştırmalar, morfem ve kelimelerin anlam gelişmelerini kapsayan Etimoloji’ye aittir.
İlk tarihsel semantik araştırmaları , Wilhelm Wundt, Leonce Roudet, Jost Trier ve ’a aittir. 1950’lerden beri Stephan Ullmann’ın çalışmaları belirleyici rol oynamaktadır. 1960’lardan beri felsefe ve tarih biliminde Tarihsel semantiğe yönelik araştırmaların “Kavram Tarihi” adı altında toplandığı kapsamlı araştırmalar vardır. 1990’ların sonundan ve 21.Yüzyılın başlarından itibaren tarihsel semantiği bilişsel dil bilimi açısından ele alma denemeleri vardır. Türkiye’de ise, anlam bilimini konusundaki ilk kapsamlı çalışma, Doğan Aksan’a aittir. Doğan Aksan 1971’deki “Anlam bilimini ve Türk Anlam bilimini” adlı eserinde dilbilimsel anlam bilimi konularını ele almakta ve Türkçeyi kelime ve cümle semantiği açısından incelemektedir.
Kültürlerarası semantik
Kültürlerarası iletişim birçok alan için söz konusudur. Dil bilimi alanında da kültürlerarası iletişimi terminolojik ve bilimsel olarak kavramak vardır. Bunun yanı sıra kendisine yakın olan bilim dallarının taslağına başvurur. Kültürlerarası belli iletişim durumlarının çözümlenmesi için kültürel etkileşimin tanımlanmasına yönelik çözümleme kategorileri geçerlidir. Böyle iletişimlerin temelinde kelimelerin anlamlarının anlaşılması vardır. İletişim halinde olan kişilerin yaşadıkları kültür bağlamında ve sözlüklerde yazıldığı biçimde kelime kullandıkları için semantikte yanlış anlaşılma potansiyeli vardır. Bundan dolayı da semantik bozukluklar, yanlış anlamalar ya da anlaşmazlıklar ortaya çıkmaktadır.
Mantıksal dillerde semantik
Salt semantik olarak da adlandırılan mantıksal semantiğin görevi; önermeler mantığı, yüklem mantığı gibi biçimsel dilleri açıklamaktır. Fakat anlamlar araştırılmaz, aksine açık kurallar aracılığıyla kesin olarak belirlenir. Bu noktada mantıksal dillerdeki biçimsel semantikten de bahsedilebilir.
Kapsamlı semantiğe karşı içerimsel semantik
Bir dilsel ifadenin kapsamı ile içeriği arasındaki fark şudur: semantik, içerimsel semantikte daha çok içerik ile uğraşırken kapsamlı semantikte de daha çok kapsam ile uğraşmaktadır.
İçerik ve kapsamın farklılığı içerik ve kapsam arasındaki anlayış ve anlam ile ilişkilidir. Bu noktadaki anlayış ve anlam kavramları modern Matematiksel Mantık'ın ve Analitik felsefenin kurucusu sayılan Alman matematikçi, mantıkçı ve filozof ’ye aittir. Ayrıca Frege, anlam ifadesini günümüzde geçerli olan anlayışta bir başka ifade olarak kullanmış ve şu tanımı yapmıştır:
- Anlayış dilin sistemi içerisindeki göstergeler, kelimeler, cümleler gibi yapıların aralarındaki ilişkiden ileri gelen bir içerik olarak tanımlamıştır (içerik ile anlam benzerliği).
- Anlamı gösterge ve dünya arasındaki bir ilişkiden kaynaklanan bir içerik olarak tanımlamıştır (kapsam ile anlam benzerliği).
Frege, bu farklılığı Almanca’daki “Morgenstern” (Çoban Yıldızı) ve “Abendstern” (Venüs gezegeni) kavram çifti örneğinde netleştirmektedir. Her ne kadar “Morgenstern” kelimesi “Çoban Yıldızı” anlamında da kullanılsa da bu her iki kelime de aynı anlama sahiptir. Her iki kelime de Venüs gezegenini tanımlamaktadır. Fakat bu ifadelerin anlayışı belirli biçimde farklıdır. Bu farklılaşma bugünkü dil kullanımına göre artık kolay kolay anlaşılabilir olmadığı için Frege’nin terminolojisinin yerine anlam ve anlayış kavram çifti çoğunlukla gösterilen olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda da anlayış ve anlam kelimeleri eş anlamlı olarak kabul edilmektedir.
Frege’nin bu farklılaştırmaları dilbilimsel semantik içerisinde de büyük bir yankı uyandırmıştır.
Kip ile ilgili olmayan mantık için geçerli olan semantik, kapsamlı semantiktir. Bu, şu anlama gelmektedir; biçimsel dilin ifadelerinin sadece kapsamlı semantiğe uygun düşer.
Bunun tersine kip ile ilgili mantıksal diller, içeriksel semantik ile, örneğin olası dünyanın semantiği aracılığıyla açıklanmaktadır.
Gerçek – işlevsel semantik
Gerçek – işlevsel semantik Alfred Tarski tarafından 1944 yılında “sistematik bir süreç olarak resmileştirilmiştir”. Gerçek – işlevsel semantik bir cümlenin anlamını bir cümlenin gerçekliği sorununa bağlamıştır, çünkü bir gerçekliğin tasarısının kavranması, anlamın tasarısının kavranmasından daha kolaydır. Gerçek – işlevsel semantik “anlam” kavramını dilsel ifadeler ile dünya arasında bir işlev olarak anlayan ve bu ifadelerin gerçekliğini, bunların anlamlarına ölçüt olarak kullanan bir semantiktir.
Model-kuramsal semantikte bu konu işlenmektedir.
Bilişim bilimi içerisinde semantik
Bilişim bilimi içerisinde semantik, mantıksal semantiğin uygulamasıdır. Burada biçimsel programlama dilleri için söz diziminin yanı sıra biçimsel bir semantik tanımlanmaktadır. Bu semantik öngörülebilirlik (hesaplanabilirlik) kuramı, hesap karmaşıklığı kuramı ve özellikle de bilgisayar programlarının doğrulanması (kusursuzluk) alanlarındaki kullanımlarda bulunmaktadır.
Felsefî semantik
Semantik, çözümleyici/analitik felsefenin önemli bir alt alandır. Dil felsefesi uzun süre boyunca esasen sadece semantik olarak algılanmıştır. 20. yüzyılda Wittgenstein’in etkisi sayesinde ancak edim bilimi de dil felsefesinin önemli bir dalı haline gelmiştir.
Semasiolojik ile onomasiolojik bakış açılarının farkı
Göstergelerin gösterge boyutundan içeriğine yönelik anlamsal bir sorgulama içine girilince (göstergenin içeriği nedir?) semasiolojik boyut esas alınmaktadır demektir. Bu durumda semasioloji ifadesi ile aynı zamanda çok genel anlamda semantiğin eş anlamlısı; dar anlamda ise kelime içeriklerinin öğretisi çerçevesinde kalınmaktadır.
Nesne açısından bakıldığında ise (nesne nasıl adlandırılmıştır/işaretlenmiştir) söz konusu olan, onomasiolojik boyuttur. Onomasioloji, işaret kullanımı öğretisi düzleminde düşünülmesi gerekir. Bir resim sözlüğü veya konu başlıklarına ya da içerik yakınlıklarına göre düzenlenmiş olan bir sözlük, onomasiolojik temellidir. Aynı zamanda kelime alanı öğretisinin de onomasiolojik bir boyuta veya açıya sahip olduğu varsayılmalıdır.
Çok genel bir bakış açısından bakılınca esasen semasiolojik- ayrımı somut gerçekliğe dayalı değil de daha ziyade kavramsal nitelikte anlaşılabilir; zira konucunun gerçeklik deneyimi ile birlikte onun sözde doğal onomasiolojik konumunun semasiolojik araştırmalarında öncel olup olmadığı sorusu hep açıkta kalmaktadır.
Semantiğin alanlarının işlevsel olarak sınıflandırılması
Semantiğin alanları yalnızca dil yapısının farklı düzeylerine göre değil, dil ile düşünce ve dil ile dünya arasındaki ilişkinin biçimine göre de sınıflandırılır. Semantik alanlar bilişsel anlam, bilgisel anlam ve pragmatik anlam olmak üzere üçe ayrılır.
Bilişsel anlam kavramı, dil ile düşünce arasındaki ilişki ile bağlantılıdır. Bu noktada dilsel bir ileti ile düşünsel yapının dil biçimlerini oluşturmasından söz edilir.
Bilgisel anlam kuramları ilişkisel (referansiyel) kuramlar olarak anılır. Ferdinand de Saussure’e göre dilsel göstergeler ile onların ilişkili olduğu karşılıkları (referans unsurları) arasındaki bağıntı burada büyük rol oynar. Pragmatik anlam alanındaki semantik çalışmalar, bir ifadenin dilbilgisel anlamı ile belli bir bağlamdaki anlamı arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışır. Bu, aynı zamanda pragmatikin araştırma nesnesidir.
Genel semantik
Genel semantik kavramı birçok anlamda kullanılır.
Aynı zamanda kuramsal semantik kavramına bir eş anlamlı olarak şöyle bir tanım geçerli kılınmaktadır: „kuramsal semantikte (…) soyut, işaret kullanımının tüm alanına yönelik genel geçerliğe sahip açıklamalar sunulur (…); bunun dışında tüm işaret sistemlerinin betimi için gerekli temel kavramlar dizgeli bir şekilde tanımlanır”. Bu açıdan uygulamalı semantiğin bir karşıt özelliği dile getirilmiş olmaktadır.
Bunun yanı sıra, genel semantik ifadesi Korzybski ve Samuel Ichiye Hayakawa tarafından temsil edilen “general semantics”in çevirisidir. Semantik, “konuşmacı ve dinleyicinin davranış ve düşünceleri ile dilsel göstergeler arasındaki ilişkinin öğretimi” olarak tanımlanmaktadır. Bu, insanların dilin dikta ve güdümleyici erkinden kurtulmasının pedagojik ve özgürlükçü başlangıcıyla ilgilidir.
Dinamik semantik ile statik semantik
Dinamik statik kavramı statik anlam kuramlarına bir ayrıcı tanım olarak sunulmaktadır. Bu ayrımlaştırıcı kavramsallaşma, bir cümlenin anlamını bir güncelleme işlevi („uptade funcion“) olarak kavrarken, bunun „ifade edilişinden önce ulaşılan bir metin bağlamı veya bilgi durumunu yeni bir metin bağlamı veya bilgi konumunda gösterdiği“ iddiası söz konusu olmaktadır.
Biçimsel semantik
Biçimsel semantik, aslında biçimsel mantık çerçevesinde biçimsel yapma dillerin semantiğidir. Bu biçimsel mantık semantiğin yanı sıra, mantıksal betimleme imkânlarını kullanan doğal dillerin de biçimsel bir semantiği vardır. Biçimsel semantik; Augustus De Morgan, George Boole, Alfred Tarski ve ’nin etkisi altında gerçeklik koşullarını sağlayan cümle anlamı olarak tanımlanır ve felsefî mantık ilkelerine yönelik kalıplaşmış bir üst dil ile betimlenir.
Modelleştirici kuramsal semantik (Tarski-semantik)
Modelleştirici kuramsal semantik (İng.: model-theoretic semantics; aynı zamanda „hakikat işlevci semantik“), örneğin Richard Montague’de görüldüğü şekliyle, formel semantiğin bir yönüdür; Alfred Tarski’ye atıfla oluşturulan bu anlayışa göre sunî ve doğal dillerin semantik/anlamsal yorumunu, „anlamı kesin tanımlanmış bir yorumla bir model içinde eşit tutarak“ gerçekleştirmektedir.
Modelleştirici kuramsal semantikte nesne dili ile meta dil birbirinden kesin olarak ayrıştırılır. Nesne dili bir meta dile çevrilir. Bu meta dil ise bir model düzlemi ve içinde yorumlanır.
Üretici semantik
Üretici semantik, dil bilgisi ile uğraşır ve dönüşümsel dil bilgisi kalıplarını eleştirir. Üretici semantik, üretici-dönüşümsel dil bilgisinin kurucusu olan Noam Chomsky tarafından geliştirilmiştir. Noam Chomsky’nin kuramından farklı olarak, soyutlamalı anlam derinliğine dayalı olan bir dildeki cümlelerin sözdizimsel değil, şimdiye kadar tam olarak geliştirilemeyen, bir cümlede farklı biçimlere dönüştürülen anlam bilimisel göstergeler olduğu anlaşılır.
Üretici semantik, üretici-dönüşümsel dil bilgisi konusunda Noam Chomsky tarafından geliştirilen Söz dizim kuramının görünüşlerinde (Aspekte Modell) yer alan çeşitli cümleler arasındaki eşdeğerlik ilişkilerine yönelik, 1960'lı yılların ortasından beri devam eden tartışmalardan dolayı bağımsız bir disiplin olarak gelişmiştir.
Dönüşümsel dil bilgisinin sınırlandırılması
Üretici semantik birbirine uygun durumları temsil etmez; ancak burada bazı özellikler ortaya çıkmaktadır: Üretici semantik bütün kuralları benimser ve “dönüşümsel süreçlerin sınırlandırılmasına yönelik anlık durumsal varsayımlarını kullanmaz” (Norbert Fries, Berlin). Üretici semantik, “anlam bilimisel ve sesbilimsel göstergeler arasındaki dilbilgisel dönüşüm biçimlerini” açıklamaya çalışır (Nobert Fries, Berlin).
Üretici semantik, yorumlayıcı semantiğin nasıl ortaya çıktığını, bir dil bilgisinin iki farklı kural sisteminden nasıl oluştuğunu sorgular. Sonuç olarak; üretici cümle bilgisi ve yorumlayıcı semantik, aralarındaki kurallara ilişkin sistem farklılığı konusunda birbirinden ayrılır.
Üretici semantik, sadece bir kural sistemi olduğunu kabul eder. Farklı soyut yapılar altındaki Üretici semantik içerisinde seçim kuralları gibi konular semantik olarak sınıflandırıldığı için bu sistem de semantik olarak sınıflandırılır. Söz Dizim Kuramı bağlamında, bu yapılar sözdizimsel olarak kullanılır.
Ayrıca üretici semantik, dönüşümsel dil bilgisinde evrensel nitelikte olduğu varsayılan soyut cümle yapılarının dönüşümsel sentakstaki dilsel ifadeler için mantıksal kapsam ve şartlara ilişkin sınırlandırmalar kullanmadığını kabul eder.
Dönüşümsel dil bilgisi, üretici semantikte semantik-üretici ekleri sınıflandırmasının ve hangi dil bilgisinde hangi dizgesel niteliklerin olduğu gibi olgular arasında ayrım gözetilmediğini eleştirir.
’ndaki gelişmeler ve özerklik ilkelerinin daha belirgin hale getirilmesi ile üretici semantikteki tartışmalı noktalar açıklığa kavuşturulmuştur. Eleştiriler bilişsel dil bilgisi ve pragmatikteki yeni dil kuramlarının kavramlarını da etkiler.
Yapısal semantik
Yapısal semantik kavramıyla yapısalcılığa karşı sorumlu olan kavram betimlemesinin farklı modelleri ifade edilmektedir. Yapısal semantik, leksikografik birimlerin çözümlemesiyle uğraşır. Bir dil sistemindeki semantik anlamların yapısını tanımlar.
Yapısal semantik, içeriksel boyutların yapılanabileceği varsayımından yola çıkar. Bir dilin söz varlığının yapısının belirlenmesi ve birbirinden bağımsız birimlerden oluşması söz konusudur (Pottier, Greimas, Coseriu).
Bir kavram alanının yapısı, semantik alanının sınırlarının belirlenmesi, sözlük birimlerinin çözümlenmesi, kısacası, semantik alanının biçimlenmesine katkı sağlayan her şey bu alanın bir parçasıdır.
Yapısal semantik, dil sistemindeki bir kelimenin konumuna değil, ses ile imge arasındaki ilişkiye yönelir.
Ayrıştırıcı özellikli semantik
Ayrıştırıcı özellikli semantiği anlam ayırt eden birimlerden oluşur. Bu alanın temeli, bütün bir anlam oluşturan özelliklerle doldurulmuştur. Örneğin; kadın ve erkek kelimeleri, insanlar ve yetişkinler için kullanıldığından dolayı aynı niteliktedir; fakat cinsiyeti ayırt eden ve belirleyen bir özellik taşımaktadır. Ayrıştırıcı özellikli semantik ile gerçekçi bir işlevi olan semantiğin gerçeklik değerleri özellikle dikotomiye göre belirlenir.
Filozoflar ve kuramcılar
- Alfred Korzybski
- Alfred Tarski
- Bertrand Russell
- Charles Sanders Peirce
- David Benjamin Kaplan
- Ferdinand de Saussure
- Gottlob Frege
- Herbert Paul Grice
- Jerry Fodor
- John Langshaw Austin
- John Perry
- Jürgen Habermas
- Keith Donnellan
- Ludwig Wittgenstein
- Nelson Goodman
- Noam Chomsky
- Peter Frederick Strawson
- Ray Jackendoff
- Rudolph Carnap
- Samuel Iche Hayakawa
- Saul Kripke
- W.V.O Quine
Mantık ve matematik
Bilgisayar bilimi
- Semantic web
- Phono-semantic matching
Kaynakça
- ^ Zuckermann, Ghil’ad (2003), Language Contact and Lexical Enrichment in Israeli Hebrew. Palgrave Macmillan 12 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. /
- Akarsu, Bedia (1998), Felsefe Terimleri Sözlüğü, İnkılap Yayınları.
- Aksan, Doğan (1978), Anlam bilimini ve Türk Anlam bilimini, Ankara, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, 2. Baskı, 199 s.
- Ayer, Alfred Jules, Dil, Doğruluk ve Mantık, Metis Yayınları, 152 s.
- Başkan, Özcan (1988), Bildirişim (İnsan-Dili ve Ötesi), İstanbul, Altın Kitaplar, 491 s, (2003), Multilingual Yayınları.
- Condon, John (1998), Kelimelerin Büyülü Dünyası (Anlam bilimi ve İletişim)-, İstanbul, İnsan Yayınları.
- Denkel, Arda (1996), Anlam ve Nedensellik, İstanbul, Kabalcı Yayınevi.
- Erkman-Akerson, Fatma (1991), Anlam-Çeviri-Karşılaştırma, İstanbul, Abc Kitabevi.
- Görgün, Tahsin (2003), Anlam ve Yorum, Gelenek Yayıncılık.
- Guiraud, P. (1999), Anlam bilimi, İstanbul, Multilingual.
- Lyons, John (1983), Kuramsal Dil bilimie Giriş, (Çeviren: Ahmet Kocaman), TDK, Ankara, 449 s.
- Palmer,F.R. (2001), semantik (Yeni Bir Anlam bilimi Projesi), (Çeviren:Ramazan Ertürk, Kitâbiyât.
- Tamba-Mecz,I. (1998), Anlam bilimi, İstanbul, İletişim Yayınları.
- Kutadgubilig, İstanbul, sayı 1, s.137-175.
- Uğur, Nizamettin (2003), Anlam bilimi Sözcüğünün Anlam Açılımı, Doruk Yayınları.
- Wilson, John (2002), Dil, Anlam ve Doğruluk, Ankara, Ankara Okulu Yayınları, 117 s.
Dış bağlantılar
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Nisan 2011 Anlambilim anlam bilimi anlam bilgisi ya da semantik anlamlari inceleyen bilimdir Anlam bilimi felsefi ya da mantiksal ve dilbilimsel olmak uzere iki farkli acidan ele alinabilir Felsefi ya da mantiksal yaklasim gostergeler ya da kelimeler ile bunlarin gondergeleri arasindaki baglantiya agirlik verir ve adlandirma duz anlam yan anlam dogruluk gibi ozellikleri inceler Dilbilimsel yaklasim ise zaman icinde anlam degisiklikleri ile dilin yapisi dusunce ve anlam arasindaki karsilikli baglanti vb konular ustunde durur Bir baska deyisle gostergelerin anlamlarinin iliskin oldugu bilim veya teoriye anlam bilimi veya semantik denir Bu anlamda gosterge denilince gorulebilen duyulabilen ve iletisim halinde olan herkes icin belli bir anlami olan birimler anlasilir Bu kosulu trafik levhalari ya da korler alfabesinde var olan kelimeler de yerine getirir Semantik her cesit gosterge ile ilgilenirse Gosterge biliminin alt alanina girer yalnizca dilsel gostergelerle ilgilenirse dil biliminin alt alanina girer Dilsel birim olan gostergeler Anlami olan butun dilsel ifadeler gosterge olarak tanimlanir Ornegin hedefliyorsun kelimesi iki parcadan olusmaktadir Sozcugun koku olan hedeflemek belli bir amaca ulasmayi istemek anlamindadir kelimenin sonundaki yorsun eki ise dilbilgisel olarak 2 tekil sahis oldugunu belirtir Bu durumda da semantik Dil biliminin alt alani olarak dilsel birimlerin anlamlarinin aciklanmasi ile tanimlanmasi ve karmasik ifadeleri bir araya getiren durumlar ile ugrasir Boylelikle cumleler ya da daha buyuk birimler olusur ve bu birimler iletisim sirasinda etkili bir sekilde kullanilir Tarihsel semantik ise zaman icerisinde degisen dilsel birimlerin anlamlarini arastirir Gostergenin yukarida belirttigimiz anlamiyla kelimelerin butun ogelerini kapsamadigina dikkat edilmelidir Sayi kelimesi sa yi seklinde iki heceden olusur ve her iki hecenin de hicbir anlami yoktur Yalnizca bu heceler bir araya getirildiginde bir anlam olusur Bu tek ses ya da harfler icin de gecerlidir Tek baslarina hicbir anlam tasimazlar Ilk olarak asagidaki bolumde semantik Gosterge biliminin icinde kabul edilir Cogu dil bilimci dil bilimini gosterge biliminin uzmanlik alani olarak gorur Dil bilimi 2000 den fazla yildir dilsel olgularin aciklanmasi ve tanimlanmasi ile ugrasir boylece semantigi de ilgilendiren yeni kuramsal bilgiler gelistirmistir Ayrica ana dil dersleri dil egitimi ve yabanci dil dersleri gibi alanlarda bir sorunun tam dogru olarak ifade edilmesinde dilbilimsel bilgilerin uygulamali kullanimina yonelik dusunceler de etkinlestirilir Semantik bilisim mantik felsefe ve sistem kurami bakis acilarindan sonuc cikarir Semantik sozunun kokeni Yunanca shmainw romanize semainō anlamina gelmek veya belirlemek fiilinin cesitli turevlerinden olusan bir grup Ingilizce kelimeden biridir Isim semantigi ve sifat semantigi semantikos tan anlamli turetilmistir semiyotik sifat ve isim semeiōtikos tan isaretlerle ilgili gelir semiyoloji gelen Sema isareti logolar hesap ve semasiology gelen semasia anlamlandirma logolar Gostergebilimsel semantikSemantik genel gosterge bilimsel olarak gostergesel anlam kuramidir Semantik bakis acisi ya da kavrami icerdigi esas anlama gore degisir Gostergebilimsel anlamda gostergeler yalnizca dilsel degildir boylelikle gosterge bilimsel semantik gostergelerin etkilesimindeki dogal ve teknik surecleri inceler Charles W Morris gosterge bilimindeki semantik terimini bulan kisi olarak bilinir Morris semantik adi altinda gostergelerin birbirleriyle olan iliskisini anlar Morris e gore semantik kavrami bugunku anlamindan farklidir Gosterge biliminde pragmatik ve sentaks Morris den bu yana birbirinden ayri olarak ele alinirlar Kavram bilimi ve ad bilimiYukarida da deginildigi gibi semantik gostergelerle ugrasir Ornegin sapka kelimesinin konusulan yazilan sekli ve bunun baglantili oldugu kenarlari olan basi sikica kavrayarak koruyan anlami vardir Bu iki konunun bicim ve anlam birbirleriyle olan ilgisi iki sekilde aciklanir isimlerle yani kelimeler gostergeler ve metaforlar gibi dilsel birimlerle ilgilenir ve bunlarin ne anlama geldigini arastirir Ad bilimi ise nesnelerden yola cikar ve bu nesnelerin nasil adlandirildigini arastirir Semantik bu her iki alanin ust kavramidir ve gosterge ile anlam iliskisinin ifadesidir Dilbilimsel semantikDil biliminin alt alani olan semantik dilsel gostergelerin anlamini arastirir Dilsel gostergeler ise sozlu ve yazili bicimlerle ilgili olan butun ifadelerdir Bu baglamda morfemler en kucuk gostergelerdir Daha buyuk gostergeler kelimelerdir bunu ise cumleler cumleler ve metinler takip eder Butun bu birimler gosterge gorevini yerine getirir Aslinda dilbilimsel semantigin arastirma nesnesi morfem ve kelimelerdir Gosterge biliminde oldugu gibi modern dil bilimide de sentaks semantik ve pragmatik ten yararlanilir ama Pragmatik gostergelerin anlami ile ugrastigi icin acik bir farklilik vardir Semantik farkli perspektiflerden de yararlanir Kelime cumle metin ve iletisim duzleminde semantik Leksikografik semantik kelimelerin ve morfemlerin anlamlariyla ugrasir Cumle semantik daha buyuk sentaktik birimlerin anlamlarinin tek tek kelimelerin anlamlarindan nasil olustugunu arastirir Bir cumlenin yorumu bu cumlenin sentaktik yapisinin cozumlemesine dayali olarak yapilmalidir Metin semantik gercek ya da varsayimsal olarak cumlelerin birlesiminin cozumlenmesi uzerinde yogunlasir Soylem semantik birbiriyle iliskisi olan farkli kisilerin metinlerdeki duzeyi uzerine calismalar yapar Kelime ve morfem semantigin dilbilimsel semantigin olduguna dikkat edilmelidir Bunlardan sonraki arastirma nesnesi Cumle semantiktir Frege Ilkesinin biresimsel bir dil biriminin anlami ogelerinin anlamlarinin islevidir ne denli gecerli olabilecegi tartisilmaktadir Birlestirici islevlerin tanimi olumlayici bir durumda semantigin ana gorevleri arasinda sayilmaktadir Leksikografik semantik Kelimelerin anlamlarinin arastirilmasi dilbilimsel semantigin konusudur Bununla ilgili konular asagida verilmistir Temel ogelerden olusan kelimelerin anlam yapisi Bir kelimenin anlami kelimenin kokunun belli bir sekilde duzenlenmesi olarak tanimlanir Semem kelimenin kokunden olusan hiyerarsik olarak duzenlenmis bir yapidir Morfemlerin karmasik bir kelimenin anlamina katkisi Bir kelimenin turevin ya da birlesik kelimelerin bukun sekillerinin anlami bu birimlerin morfolojik ogelerinin anlamlarindan ileri gelir Ozellikle eski yapilarda leksikografi buyuk bir rol oynar Bir kelimenin durumu Burada belli bir kelimenin anlam benzerligi olan diger kelimelerden nasil bir farki oldugu soz konusudur Kelimeler arasindaki anlam iliskileri es sesli es anlam ve cok anlam Kaynak 25 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Ard zamanli veya ardil zamanli ve es zamanli semantik Semantik es zamanli ve ard zamanli diyakronik olarak calisir Ferdinand de Saussure ye kadar dil bilimi calismalarinda artzamanlilik hakimdi Tarihsel ard zamanli semantik anlam genislemesi anlam daralmasi anlam iyilesmesi anlam kotulesmesi ve anlam kaymasi gibi zaman icinde meydana gelen olaylari ard zamanli olarak inceler Etimoloji koken bilimi klasik semantigin alt alanidir Es zamanli semantik dildeki gostergelerin belli bir zaman diliminde belli gruplar tarafindan bir iletisim araci olarak nasil kullanildigini arastirir Es zamanli semantik ve ard zamanli semantik birbiriyle hicbir zaman celismez hatta birbirlerini tam anlamiyla tamamlar Bundan dolayi ard zamanli yapisal semantik hem es zamanli yonteme yonelik hem de dil tarihini arastirmak icin dildeki soz varliginin yapisallik ilkesini kullanir Tarihsel semantik Tarihsel semantik anlam degismesini kapsar Bir kelimenin anlaminin zaman icerisinde degismesini gozlemler Anlam genislemesi ile anlam daralmasi ve anlam iyilesmesi ile anlam kotulesmesi anlam degisikligine dahildir Tarihsel semantige yonelik baslica arastirmalar morfem ve kelimelerin anlam gelismelerini kapsayan Etimoloji ye aittir Ilk tarihsel semantik arastirmalari Wilhelm Wundt Leonce Roudet Jost Trier ve a aittir 1950 lerden beri Stephan Ullmann in calismalari belirleyici rol oynamaktadir 1960 lardan beri felsefe ve tarih biliminde Tarihsel semantige yonelik arastirmalarin Kavram Tarihi adi altinda toplandigi kapsamli arastirmalar vardir 1990 larin sonundan ve 21 Yuzyilin baslarindan itibaren tarihsel semantigi bilissel dil bilimi acisindan ele alma denemeleri vardir Turkiye de ise anlam bilimini konusundaki ilk kapsamli calisma Dogan Aksan a aittir Dogan Aksan 1971 deki Anlam bilimini ve Turk Anlam bilimini adli eserinde dilbilimsel anlam bilimi konularini ele almakta ve Turkceyi kelime ve cumle semantigi acisindan incelemektedir Kulturlerarasi semantik Kulturlerarasi iletisim bircok alan icin soz konusudur Dil bilimi alaninda da kulturlerarasi iletisimi terminolojik ve bilimsel olarak kavramak vardir Bunun yani sira kendisine yakin olan bilim dallarinin taslagina basvurur Kulturlerarasi belli iletisim durumlarinin cozumlenmesi icin kulturel etkilesimin tanimlanmasina yonelik cozumleme kategorileri gecerlidir Boyle iletisimlerin temelinde kelimelerin anlamlarinin anlasilmasi vardir Iletisim halinde olan kisilerin yasadiklari kultur baglaminda ve sozluklerde yazildigi bicimde kelime kullandiklari icin semantikte yanlis anlasilma potansiyeli vardir Bundan dolayi da semantik bozukluklar yanlis anlamalar ya da anlasmazliklar ortaya cikmaktadir Mantiksal dillerde semantik Salt semantik olarak da adlandirilan mantiksal semantigin gorevi onermeler mantigi yuklem mantigi gibi bicimsel dilleri aciklamaktir Fakat anlamlar arastirilmaz aksine acik kurallar araciligiyla kesin olarak belirlenir Bu noktada mantiksal dillerdeki bicimsel semantikten de bahsedilebilir Kapsamli semantige karsi icerimsel semantik Bir dilsel ifadenin kapsami ile icerigi arasindaki fark sudur semantik icerimsel semantikte daha cok icerik ile ugrasirken kapsamli semantikte de daha cok kapsam ile ugrasmaktadir Icerik ve kapsamin farkliligi icerik ve kapsam arasindaki anlayis ve anlam ile iliskilidir Bu noktadaki anlayis ve anlam kavramlari modern Matematiksel Mantik in ve Analitik felsefenin kurucusu sayilan Alman matematikci mantikci ve filozof ye aittir Ayrica Frege anlam ifadesini gunumuzde gecerli olan anlayista bir baska ifade olarak kullanmis ve su tanimi yapmistir Anlayis dilin sistemi icerisindeki gostergeler kelimeler cumleler gibi yapilarin aralarindaki iliskiden ileri gelen bir icerik olarak tanimlamistir icerik ile anlam benzerligi Anlami gosterge ve dunya arasindaki bir iliskiden kaynaklanan bir icerik olarak tanimlamistir kapsam ile anlam benzerligi Frege bu farkliligi Almanca daki Morgenstern Coban Yildizi ve Abendstern Venus gezegeni kavram cifti orneginde netlestirmektedir Her ne kadar Morgenstern kelimesi Coban Yildizi anlaminda da kullanilsa da bu her iki kelime de ayni anlama sahiptir Her iki kelime de Venus gezegenini tanimlamaktadir Fakat bu ifadelerin anlayisi belirli bicimde farklidir Bu farklilasma bugunku dil kullanimina gore artik kolay kolay anlasilabilir olmadigi icin Frege nin terminolojisinin yerine anlam ve anlayis kavram cifti cogunlukla gosterilen olarak kullanilmaktadir Ayni zamanda da anlayis ve anlam kelimeleri es anlamli olarak kabul edilmektedir Frege nin bu farklilastirmalari dilbilimsel semantik icerisinde de buyuk bir yanki uyandirmistir Kip ile ilgili olmayan mantik icin gecerli olan semantik kapsamli semantiktir Bu su anlama gelmektedir bicimsel dilin ifadelerinin sadece kapsamli semantige uygun duser Bunun tersine kip ile ilgili mantiksal diller iceriksel semantik ile ornegin olasi dunyanin semantigi araciligiyla aciklanmaktadir Gercek islevsel semantik Gercek islevsel semantik Alfred Tarski tarafindan 1944 yilinda sistematik bir surec olarak resmilestirilmistir Gercek islevsel semantik bir cumlenin anlamini bir cumlenin gercekligi sorununa baglamistir cunku bir gercekligin tasarisinin kavranmasi anlamin tasarisinin kavranmasindan daha kolaydir Gercek islevsel semantik anlam kavramini dilsel ifadeler ile dunya arasinda bir islev olarak anlayan ve bu ifadelerin gercekligini bunlarin anlamlarina olcut olarak kullanan bir semantiktir Model kuramsal semantikte bu konu islenmektedir Bilisim bilimi icerisinde semantik Bilisim bilimi icerisinde semantik mantiksal semantigin uygulamasidir Burada bicimsel programlama dilleri icin soz diziminin yani sira bicimsel bir semantik tanimlanmaktadir Bu semantik ongorulebilirlik hesaplanabilirlik kurami hesap karmasikligi kurami ve ozellikle de bilgisayar programlarinin dogrulanmasi kusursuzluk alanlarindaki kullanimlarda bulunmaktadir Felsefi semantik Semantik cozumleyici analitik felsefenin onemli bir alt alandir Dil felsefesi uzun sure boyunca esasen sadece semantik olarak algilanmistir 20 yuzyilda Wittgenstein in etkisi sayesinde ancak edim bilimi de dil felsefesinin onemli bir dali haline gelmistir Semasiolojik ile onomasiolojik bakis acilarinin farkiGostergelerin gosterge boyutundan icerigine yonelik anlamsal bir sorgulama icine girilince gostergenin icerigi nedir semasiolojik boyut esas alinmaktadir demektir Bu durumda semasioloji ifadesi ile ayni zamanda cok genel anlamda semantigin es anlamlisi dar anlamda ise kelime iceriklerinin ogretisi cercevesinde kalinmaktadir Nesne acisindan bakildiginda ise nesne nasil adlandirilmistir isaretlenmistir soz konusu olan onomasiolojik boyuttur Onomasioloji isaret kullanimi ogretisi duzleminde dusunulmesi gerekir Bir resim sozlugu veya konu basliklarina ya da icerik yakinliklarina gore duzenlenmis olan bir sozluk onomasiolojik temellidir Ayni zamanda kelime alani ogretisinin de onomasiolojik bir boyuta veya aciya sahip oldugu varsayilmalidir Cok genel bir bakis acisindan bakilinca esasen semasiolojik ayrimi somut gerceklige dayali degil de daha ziyade kavramsal nitelikte anlasilabilir zira konucunun gerceklik deneyimi ile birlikte onun sozde dogal onomasiolojik konumunun semasiolojik arastirmalarinda oncel olup olmadigi sorusu hep acikta kalmaktadir Semantigin alanlarinin islevsel olarak siniflandirilmasiSemantigin alanlari yalnizca dil yapisinin farkli duzeylerine gore degil dil ile dusunce ve dil ile dunya arasindaki iliskinin bicimine gore de siniflandirilir Semantik alanlar bilissel anlam bilgisel anlam ve pragmatik anlam olmak uzere uce ayrilir Bilissel anlam kavrami dil ile dusunce arasindaki iliski ile baglantilidir Bu noktada dilsel bir ileti ile dusunsel yapinin dil bicimlerini olusturmasindan soz edilir Bilgisel anlam kuramlari iliskisel referansiyel kuramlar olarak anilir Ferdinand de Saussure e gore dilsel gostergeler ile onlarin iliskili oldugu karsiliklari referans unsurlari arasindaki baginti burada buyuk rol oynar Pragmatik anlam alanindaki semantik calismalar bir ifadenin dilbilgisel anlami ile belli bir baglamdaki anlami arasindaki iliskiyi aciklamaya calisir Bu ayni zamanda pragmatikin arastirma nesnesidir Genel semantikGenel semantik kavrami bircok anlamda kullanilir Ayni zamanda kuramsal semantik kavramina bir es anlamli olarak soyle bir tanim gecerli kilinmaktadir kuramsal semantikte soyut isaret kullaniminin tum alanina yonelik genel gecerlige sahip aciklamalar sunulur bunun disinda tum isaret sistemlerinin betimi icin gerekli temel kavramlar dizgeli bir sekilde tanimlanir Bu acidan uygulamali semantigin bir karsit ozelligi dile getirilmis olmaktadir Bunun yani sira genel semantik ifadesi Korzybski ve Samuel Ichiye Hayakawa tarafindan temsil edilen general semantics in cevirisidir Semantik konusmaci ve dinleyicinin davranis ve dusunceleri ile dilsel gostergeler arasindaki iliskinin ogretimi olarak tanimlanmaktadir Bu insanlarin dilin dikta ve gudumleyici erkinden kurtulmasinin pedagojik ve ozgurlukcu baslangiciyla ilgilidir Dinamik semantik ile statik semantik Dinamik statik kavrami statik anlam kuramlarina bir ayrici tanim olarak sunulmaktadir Bu ayrimlastirici kavramsallasma bir cumlenin anlamini bir guncelleme islevi uptade funcion olarak kavrarken bunun ifade edilisinden once ulasilan bir metin baglami veya bilgi durumunu yeni bir metin baglami veya bilgi konumunda gosterdigi iddiasi soz konusu olmaktadir Bicimsel semantik Bicimsel semantik aslinda bicimsel mantik cercevesinde bicimsel yapma dillerin semantigidir Bu bicimsel mantik semantigin yani sira mantiksal betimleme imkanlarini kullanan dogal dillerin de bicimsel bir semantigi vardir Bicimsel semantik Augustus De Morgan George Boole Alfred Tarski ve nin etkisi altinda gerceklik kosullarini saglayan cumle anlami olarak tanimlanir ve felsefi mantik ilkelerine yonelik kaliplasmis bir ust dil ile betimlenir Modellestirici kuramsal semantik Tarski semantik Modellestirici kuramsal semantik Ing model theoretic semantics ayni zamanda hakikat islevci semantik ornegin Richard Montague de goruldugu sekliyle formel semantigin bir yonudur Alfred Tarski ye atifla olusturulan bu anlayisa gore suni ve dogal dillerin semantik anlamsal yorumunu anlami kesin tanimlanmis bir yorumla bir model icinde esit tutarak gerceklestirmektedir Modellestirici kuramsal semantikte nesne dili ile meta dil birbirinden kesin olarak ayristirilir Nesne dili bir meta dile cevrilir Bu meta dil ise bir model duzlemi ve icinde yorumlanir Uretici semantikUretici semantik dil bilgisi ile ugrasir ve donusumsel dil bilgisi kaliplarini elestirir Uretici semantik uretici donusumsel dil bilgisinin kurucusu olan Noam Chomsky tarafindan gelistirilmistir Noam Chomsky nin kuramindan farkli olarak soyutlamali anlam derinligine dayali olan bir dildeki cumlelerin sozdizimsel degil simdiye kadar tam olarak gelistirilemeyen bir cumlede farkli bicimlere donusturulen anlam bilimisel gostergeler oldugu anlasilir Uretici semantik uretici donusumsel dil bilgisi konusunda Noam Chomsky tarafindan gelistirilen Soz dizim kuraminin gorunuslerinde Aspekte Modell yer alan cesitli cumleler arasindaki esdegerlik iliskilerine yonelik 1960 li yillarin ortasindan beri devam eden tartismalardan dolayi bagimsiz bir disiplin olarak gelismistir Donusumsel dil bilgisinin sinirlandirilmasiUretici semantik birbirine uygun durumlari temsil etmez ancak burada bazi ozellikler ortaya cikmaktadir Uretici semantik butun kurallari benimser ve donusumsel sureclerin sinirlandirilmasina yonelik anlik durumsal varsayimlarini kullanmaz Norbert Fries Berlin Uretici semantik anlam bilimisel ve sesbilimsel gostergeler arasindaki dilbilgisel donusum bicimlerini aciklamaya calisir Nobert Fries Berlin Uretici semantik yorumlayici semantigin nasil ortaya ciktigini bir dil bilgisinin iki farkli kural sisteminden nasil olustugunu sorgular Sonuc olarak uretici cumle bilgisi ve yorumlayici semantik aralarindaki kurallara iliskin sistem farkliligi konusunda birbirinden ayrilir Uretici semantik sadece bir kural sistemi oldugunu kabul eder Farkli soyut yapilar altindaki Uretici semantik icerisinde secim kurallari gibi konular semantik olarak siniflandirildigi icin bu sistem de semantik olarak siniflandirilir Soz Dizim Kurami baglaminda bu yapilar sozdizimsel olarak kullanilir Ayrica uretici semantik donusumsel dil bilgisinde evrensel nitelikte oldugu varsayilan soyut cumle yapilarinin donusumsel sentakstaki dilsel ifadeler icin mantiksal kapsam ve sartlara iliskin sinirlandirmalar kullanmadigini kabul eder Donusumsel dil bilgisi uretici semantikte semantik uretici ekleri siniflandirmasinin ve hangi dil bilgisinde hangi dizgesel niteliklerin oldugu gibi olgular arasinda ayrim gozetilmedigini elestirir ndaki gelismeler ve ozerklik ilkelerinin daha belirgin hale getirilmesi ile uretici semantikteki tartismali noktalar acikliga kavusturulmustur Elestiriler bilissel dil bilgisi ve pragmatikteki yeni dil kuramlarinin kavramlarini da etkiler Yapisal semantikYapisal semantik kavramiyla yapisalciliga karsi sorumlu olan kavram betimlemesinin farkli modelleri ifade edilmektedir Yapisal semantik leksikografik birimlerin cozumlemesiyle ugrasir Bir dil sistemindeki semantik anlamlarin yapisini tanimlar Yapisal semantik iceriksel boyutlarin yapilanabilecegi varsayimindan yola cikar Bir dilin soz varliginin yapisinin belirlenmesi ve birbirinden bagimsiz birimlerden olusmasi soz konusudur Pottier Greimas Coseriu Bir kavram alaninin yapisi semantik alaninin sinirlarinin belirlenmesi sozluk birimlerinin cozumlenmesi kisacasi semantik alaninin bicimlenmesine katki saglayan her sey bu alanin bir parcasidir Yapisal semantik dil sistemindeki bir kelimenin konumuna degil ses ile imge arasindaki iliskiye yonelir Ayristirici ozellikli semantik Ayristirici ozellikli semantigi anlam ayirt eden birimlerden olusur Bu alanin temeli butun bir anlam olusturan ozelliklerle doldurulmustur Ornegin kadin ve erkek kelimeleri insanlar ve yetiskinler icin kullanildigindan dolayi ayni niteliktedir fakat cinsiyeti ayirt eden ve belirleyen bir ozellik tasimaktadir Ayristirici ozellikli semantik ile gercekci bir islevi olan semantigin gerceklik degerleri ozellikle dikotomiye gore belirlenir Filozoflar ve kuramcilarAlfred Korzybski Alfred Tarski Bertrand Russell Charles Sanders Peirce David Benjamin Kaplan Ferdinand de Saussure Gottlob Frege Herbert Paul Grice Jerry Fodor John Langshaw Austin John Perry Jurgen Habermas Keith Donnellan Ludwig Wittgenstein Nelson Goodman Noam Chomsky Peter Frederick Strawson Ray Jackendoff Rudolph Carnap Samuel Iche Hayakawa Saul Kripke W V O QuineMantik ve matematikBulanik mantik MantikBilgisayar bilimiSemantic web Phono semantic matchingKaynakca Zuckermann Ghil ad 2003 Language Contact and Lexical Enrichment in Israeli Hebrew Palgrave Macmillan 12 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde 9781403917232 9781403938695 Akarsu Bedia 1998 Felsefe Terimleri Sozlugu Inkilap Yayinlari Aksan Dogan 1978 Anlam bilimini ve Turk Anlam bilimini Ankara Ankara Universitesi Dil ve Tarih Cografya Fakultesi Yayinlari 2 Baski 199 s Ayer Alfred Jules Dil Dogruluk ve Mantik Metis Yayinlari 152 s Baskan Ozcan 1988 Bildirisim Insan Dili ve Otesi Istanbul Altin Kitaplar 491 s 2003 Multilingual Yayinlari Condon John 1998 Kelimelerin Buyulu Dunyasi Anlam bilimi ve Iletisim Istanbul Insan Yayinlari Denkel Arda 1996 Anlam ve Nedensellik Istanbul Kabalci Yayinevi Erkman Akerson Fatma 1991 Anlam Ceviri Karsilastirma Istanbul Abc Kitabevi Gorgun Tahsin 2003 Anlam ve Yorum Gelenek Yayincilik Guiraud P 1999 Anlam bilimi Istanbul Multilingual Lyons John 1983 Kuramsal Dil bilimie Giris Ceviren Ahmet Kocaman TDK Ankara 449 s Palmer F R 2001 semantik Yeni Bir Anlam bilimi Projesi Ceviren Ramazan Erturk Kitabiyat Tamba Mecz I 1998 Anlam bilimi Istanbul Iletisim Yayinlari Kutadgubilig Istanbul sayi 1 s 137 175 Ugur Nizamettin 2003 Anlam bilimi Sozcugunun Anlam Acilimi Doruk Yayinlari Wilson John 2002 Dil Anlam ve Dogruluk Ankara Ankara Okulu Yayinlari 117 s Dis baglantilar