Kantai Kessen ya da Mutlak deniz zaferi doktrini (Japonca: 艦隊決戦) Japon İmparatorluk Deniz Kuvvetleri tarafından II. Dünya Savaşı sırasında takip edilen donanma stratejisidir. Strateji askeri tarihçi Alfred Thayer Mahan'ın eserlerinden devşirilmiştir. Buna göre Japon donanması denizde verilecek büyük bir muharebenin ardından kazanacağı başarıyla savaştan zaferle ayrılabilecektir. Bu doktrinin kurmay heyetinde benimsenmesinin sebeplerinden en önemlisi Çarlık Rusyasına karşı 1905 yılında kazanılan Tsushima Muharebesi olmuştur. Bu muharebenin ardından o döneme kadar Pasifik Bölgesi Rusya'nın denetimindeyken Rus-Japon Savaşından zaferle çıkan Japonya bölgede önemli kazanımlar elde etmişti. Bu başarıdan devamla Japon kurmay heyeti zırhlı savaş gemisi inşasına hız vermiş, olağanüstü büyüklükte ve ateş gücüne sahip gemiler donanmaya katılmıştır. Strateji uyarınca düşman filosu Japonya açıklarında verilecek bir savunma savaşıyla tamamen imha edilecekti. Planlar, tedarik süreci ve silahlanma bu doktrin çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Arka planı
Japon İmparatorluk Deniz Kuvvetleri Kurmay heyeti ABD'li Alfred Thayer Mahan'ın yazılarından etkilenmiştir. Mahan yazdığı The Influence of Sea Power upon History ve The Influence of Sea Power upon the French Revolution and Empire eserlerde Britanya İmparatorluğunun egemenliğini donanması sayesinde koruyup geliştirdiğini anlatır. Japonya da Britanya gibi ada devleti olduğu için Britanya'nın deneyimleri Japonya tarafından önemsenmiştir.
Japonya 1896 yılında başlattığı donanmanın genişlemesiyle yeni, güçlü ve muadillerinden daha gelişkin zırha sahip savaş gemileri inşa etmeye başlar. I. Dünya Savaşının ardından bölgede denetimini artıran Japonya, yine bölgede çıkarları bulunan Britanya, Hollanda ve ABD ile karşı karşıya gelir. Sömürge kurarak Pasifik bölgesinin kaynaklarını elde etmek üzere hamle yapan Japonya, ABD ile bir karşı karşıya geliş senaryoları üzerinde çalışmıştır. Pasifik Okyanusunun devasa büyüklüğünü avantajına kullanmak isteyen Japonlar, kendi adalarına yakın bölgede yapılacak bir muharebe için ABD'nin uzun mesafeler katetmesi gerekeceğini ve yakıt sorunu yaşayacağını tahmin ediyordu. Dolayısıyla Japonlar etkili bir savunma gücü oluşturup düşman donanmasının kendi bölgelerine girmesini bekleyecekti. Amiral başta olmak üzere donanma teorisyenleri belirleyici tek bir muharebede Japon donanmasının ABD donanmasını mağlup edeceğini savunuyordu.
Önceki dönemde tarafından geliştirilen bu tezler Rus-Japon Savaşı sırasındaki Tsushima Muharebesinde Çarlık donanmasının tek bir deniz muharebesinde tamamen ortadan kalkması sonucunu verdiği için alınan bu dersler geliştirilerek devam ettirilmiştir. 1920'li yıllara kadar ABD ile olası bir karşılaşmanın Ryukyu Adaları civarında olacağı tahmin edilirken, teknolojinin gelişmesiyle beraber bu konum tahmini doğuya, Mariana Adaları bölgesine kaydırılmıştır. Stratejiye denizaltılar, uçak gemileri de eklenmiş, ABD donanmasına önce denizaltılarla sonra uçaklarla saldırılması planlandıktan sonra hava gücünü kaybeden donanmaya modern Yamato sınıfı zırhlılarla saldırılarak galibiyet kazanılacaktır. Kurmay heyet içinde bu değerlendirmeler yapılsa da donanmanın yeniden yapılandırılması kapsamında zırhlılara ağırlık verilmiş, yeni gelişen denizaltı teknolojisi ve deniz havacılığı ikinci planda kalmıştır.
Pearl Harbor Baskını Japon donanması kurmay heyetinin önceki planlarına karşıt bir yaklaşım içerir. Bunda komutayı devralan Isoroku Yamamoto'nun belirleyiciliği vardır. Pasif savunma anlayışını agresif saldırgan bir yöne çeviren Yamamoto bile uçak gemisi ve deniz havacılığının ikincil konumunu değiştirememiştir.
ABD ile karşı karşıya geliş süreci
Pasifik Cephesi'ndeki Midway Muharebesi'nde Kido Butai adı verilen 1. Hava Filosuna bağlı 1. ve 2. Uçak Gemisi filosunda ağır hasar alınır. Bu beklenmeyen durum savaş stratejisinin yeniden gözden geçirilmesi zorunluluğunu doğurmuş, Kantai Kessen doktrini terk edilmese de donanmanın güç dengesi zırhlılardan uçak gemilerine ve deniz havacılığına kaymıştır. Yeni savaş planında uçak gemileri donanmanın güç merkezi olarak tanımlanmış, zırhlılar dahil olmak üzere yüzey gemileri destek rollere çekilmiştir. Midway'de yaşanan sürpriz saldırı Japon taktisyenleri yeni plan yapmaya itmiş, filonun en ön saflarında öncü yüzey gemilerinin konmasına karar verilmiştir. Bu düzenlemeler Guadalcanal Muharebesinde () yürürlüğe konsa da önceki muharebelerde yaşanan savaş uçağı ve pilot kaybı telafi edilememiştir.
Sonuçları
Savaşın ilerleyen dönemlerinde Gudalcanal Muharebesinde Kirishima ve Hiei zırhlılarını kaybeden Japon donanması, elinde kalan gücü korumak için savunmaya geçer. Bu dönemde hala zafer alınabilecek bir deniz muharebesiyle ABD donanmasına karşı mutlak galibiyet alınabileceğine inanılıyordu. Japonya Pasifik'de güç kaybettikçe işgali altındaki adalarda bıraktığı tahkimatlı savunma birliklerinin ABD'yi geciktireceğini düşünüyordu. Ancak ABD ancak askeri üs olarak kullanabileceği adaları ele geçirmek için seçtiği adalara saldırıyor, bu da bir kısım Japon birliklerini atıl konumda bırakıyor, hangi adaya saldırılacağı bilinmediği için de savunma güçleri hep sayıca azınlıkta kalıyordu. Ayrıca bu adalardaki birliklere lojistik ve mühimmat desteği vermek de başlı başına sorun haline geliyordu. 1944 yılıyla beraber Saipan Muharebesi, ve Leyte Körfezi Muharebesiyle Japon donanması kesin olarak mağlup olur.
Değerlendirme
Japon kurmay heyeti ABD ile savaşın tek bir muharebedeki mutlak galibiyetle sona ereceğini düşünmekteydi. Ancak öngöremedikleri, Pearl Harbour Baskınıyla iki ülkenin sınırlı bir çatışmaya değil tam boy savaşa girdiği gerçeğiydi. Japonya farkında olmadan dünyadaki en büyük sanayiye sahip ülkeyle uzun vadeli bir savaşa girmişti. Hammadde ve üretim kapasite sınırı olmayan bu dev ekonomi savaş gemisi ve savaş uçağı üretimine odaklanamsıyla beraber muazzam bir güç ortaya çıktı. Böylesi bir ekonomik arka planla Japonya'nın uzun dönemde başa çıkması olası değildi. Ayrıca yaşanan muharebelerin şiddeti, tarafları ateşkesten uzaklaştırıyor ABD açısından savaşın tek amacı Japon silahlı kuvvetlerinin kesin bir şekilde mağlup edilmesi haline geliyordu. Dolayısıyla tek bir muharebede rakibi mutlak şekilde yenme stratejisi gelişmiş kapitalist devletler için geçerliliğini yitirmişti, doktrin adeta çağdışı kalmıştı.
Kaynakça
- ^ Mark Stile, The Imperial Japanese Navy in the Pacific War, Osprey, 2014 s.379
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Kantai Kessen ya da Mutlak deniz zaferi doktrini Japonca 艦隊決戦 Japon Imparatorluk Deniz Kuvvetleri tarafindan II Dunya Savasi sirasinda takip edilen donanma stratejisidir Strateji askeri tarihci Alfred Thayer Mahan in eserlerinden devsirilmistir Buna gore Japon donanmasi denizde verilecek buyuk bir muharebenin ardindan kazanacagi basariyla savastan zaferle ayrilabilecektir Bu doktrinin kurmay heyetinde benimsenmesinin sebeplerinden en onemlisi Carlik Rusyasina karsi 1905 yilinda kazanilan Tsushima Muharebesi olmustur Bu muharebenin ardindan o doneme kadar Pasifik Bolgesi Rusya nin denetimindeyken Rus Japon Savasindan zaferle cikan Japonya bolgede onemli kazanimlar elde etmisti Bu basaridan devamla Japon kurmay heyeti zirhli savas gemisi insasina hiz vermis olaganustu buyuklukte ve ates gucune sahip gemiler donanmaya katilmistir Strateji uyarinca dusman filosu Japonya aciklarinda verilecek bir savunma savasiyla tamamen imha edilecekti Planlar tedarik sureci ve silahlanma bu doktrin cercevesinde gerceklestirilmistir Arka planiJapon Imparatorluk Deniz Kuvvetleri Kurmay heyeti ABD li Alfred Thayer Mahan in yazilarindan etkilenmistir Mahan yazdigi The Influence of Sea Power upon History ve The Influence of Sea Power upon the French Revolution and Empire eserlerde Britanya Imparatorlugunun egemenligini donanmasi sayesinde koruyup gelistirdigini anlatir Japonya da Britanya gibi ada devleti oldugu icin Britanya nin deneyimleri Japonya tarafindan onemsenmistir Japonya 1896 yilinda baslattigi donanmanin genislemesiyle yeni guclu ve muadillerinden daha geliskin zirha sahip savas gemileri insa etmeye baslar I Dunya Savasinin ardindan bolgede denetimini artiran Japonya yine bolgede cikarlari bulunan Britanya Hollanda ve ABD ile karsi karsiya gelir Somurge kurarak Pasifik bolgesinin kaynaklarini elde etmek uzere hamle yapan Japonya ABD ile bir karsi karsiya gelis senaryolari uzerinde calismistir Pasifik Okyanusunun devasa buyuklugunu avantajina kullanmak isteyen Japonlar kendi adalarina yakin bolgede yapilacak bir muharebe icin ABD nin uzun mesafeler katetmesi gerekecegini ve yakit sorunu yasayacagini tahmin ediyordu Dolayisiyla Japonlar etkili bir savunma gucu olusturup dusman donanmasinin kendi bolgelerine girmesini bekleyecekti Amiral basta olmak uzere donanma teorisyenleri belirleyici tek bir muharebede Japon donanmasinin ABD donanmasini maglup edecegini savunuyordu Onceki donemde tarafindan gelistirilen bu tezler Rus Japon Savasi sirasindaki Tsushima Muharebesinde Carlik donanmasinin tek bir deniz muharebesinde tamamen ortadan kalkmasi sonucunu verdigi icin alinan bu dersler gelistirilerek devam ettirilmistir 1920 li yillara kadar ABD ile olasi bir karsilasmanin Ryukyu Adalari civarinda olacagi tahmin edilirken teknolojinin gelismesiyle beraber bu konum tahmini doguya Mariana Adalari bolgesine kaydirilmistir Stratejiye denizaltilar ucak gemileri de eklenmis ABD donanmasina once denizaltilarla sonra ucaklarla saldirilmasi planlandiktan sonra hava gucunu kaybeden donanmaya modern Yamato sinifi zirhlilarla saldirilarak galibiyet kazanilacaktir Kurmay heyet icinde bu degerlendirmeler yapilsa da donanmanin yeniden yapilandirilmasi kapsaminda zirhlilara agirlik verilmis yeni gelisen denizalti teknolojisi ve deniz havaciligi ikinci planda kalmistir Pearl Harbor Baskini Japon donanmasi kurmay heyetinin onceki planlarina karsit bir yaklasim icerir Bunda komutayi devralan Isoroku Yamamoto nun belirleyiciligi vardir Pasif savunma anlayisini agresif saldirgan bir yone ceviren Yamamoto bile ucak gemisi ve deniz havaciliginin ikincil konumunu degistirememistir ABD ile karsi karsiya gelis sureciPasifik Cephesi ndeki Midway Muharebesi nde Kido Butai adi verilen 1 Hava Filosuna bagli 1 ve 2 Ucak Gemisi filosunda agir hasar alinir Bu beklenmeyen durum savas stratejisinin yeniden gozden gecirilmesi zorunlulugunu dogurmus Kantai Kessen doktrini terk edilmese de donanmanin guc dengesi zirhlilardan ucak gemilerine ve deniz havaciligina kaymistir Yeni savas planinda ucak gemileri donanmanin guc merkezi olarak tanimlanmis zirhlilar dahil olmak uzere yuzey gemileri destek rollere cekilmistir Midway de yasanan surpriz saldiri Japon taktisyenleri yeni plan yapmaya itmis filonun en on saflarinda oncu yuzey gemilerinin konmasina karar verilmistir Bu duzenlemeler Guadalcanal Muharebesinde yururluge konsa da onceki muharebelerde yasanan savas ucagi ve pilot kaybi telafi edilememistir SonuclariSavasin ilerleyen donemlerinde Gudalcanal Muharebesinde Kirishima ve Hiei zirhlilarini kaybeden Japon donanmasi elinde kalan gucu korumak icin savunmaya gecer Bu donemde hala zafer alinabilecek bir deniz muharebesiyle ABD donanmasina karsi mutlak galibiyet alinabilecegine inaniliyordu Japonya Pasifik de guc kaybettikce isgali altindaki adalarda biraktigi tahkimatli savunma birliklerinin ABD yi geciktirecegini dusunuyordu Ancak ABD ancak askeri us olarak kullanabilecegi adalari ele gecirmek icin sectigi adalara saldiriyor bu da bir kisim Japon birliklerini atil konumda birakiyor hangi adaya saldirilacagi bilinmedigi icin de savunma gucleri hep sayica azinlikta kaliyordu Ayrica bu adalardaki birliklere lojistik ve muhimmat destegi vermek de basli basina sorun haline geliyordu 1944 yiliyla beraber Saipan Muharebesi ve Leyte Korfezi Muharebesiyle Japon donanmasi kesin olarak maglup olur DegerlendirmeJapon kurmay heyeti ABD ile savasin tek bir muharebedeki mutlak galibiyetle sona erecegini dusunmekteydi Ancak ongoremedikleri Pearl Harbour Baskiniyla iki ulkenin sinirli bir catismaya degil tam boy savasa girdigi gercegiydi Japonya farkinda olmadan dunyadaki en buyuk sanayiye sahip ulkeyle uzun vadeli bir savasa girmisti Hammadde ve uretim kapasite siniri olmayan bu dev ekonomi savas gemisi ve savas ucagi uretimine odaklanamsiyla beraber muazzam bir guc ortaya cikti Boylesi bir ekonomik arka planla Japonya nin uzun donemde basa cikmasi olasi degildi Ayrica yasanan muharebelerin siddeti taraflari ateskesten uzaklastiriyor ABD acisindan savasin tek amaci Japon silahli kuvvetlerinin kesin bir sekilde maglup edilmesi haline geliyordu Dolayisiyla tek bir muharebede rakibi mutlak sekilde yenme stratejisi gelismis kapitalist devletler icin gecerliligini yitirmisti doktrin adeta cagdisi kalmisti Kaynakca Mark Stile The Imperial Japanese Navy in the Pacific War Osprey 2014 s 379