Carneades (/kɑːrˈniːədiːz/; Yunanca: Καρνεάδης, Karneadēs, "Carnea'lı"; MÖ 214/3-129/8 bir Yunan filozofu ve Antik Yunanistan'daki 'nin belki de en önde gelen başkanıydı. Kirene'de doğdu. MÖ 159 yılına gelindiğinde, önceki tüm dogmatik doktrinleri, özellikle Stoacılığı ve hatta önceki şüphecilerin bağışladığı Epikurosçuları çürütmeye başlamıştı. Akademi'nin alimi (lideri) olarak, MÖ 155'te Roma'ya gönderilen ve adaletin belirsizliği konusundaki derslerinin önde gelen politikacılar arasında şaşkınlığa neden olduğu üç filozoftan biriydi. Hiçbir yazı bırakmadı. Görüşlerinin çoğu sadece halefi aracılığıyla biliniyor.Gerçeği elde etmede sadece duyuların değil, aklın da yeteneğinden şüphe etmiştir.Bununla birlikte, şüpheciliği, yine de, harekete geçmemizi sağlamak için gerçeğin olasılıklarını (istatistiksel olasılık anlamında değil, ikna edicilik anlamında)tespit edebileceğimiz inancıyla yumuşatıldı.
Biyografi
veya 'in oğlu olan Carneades, MÖ 214/213'te Kuzey Afrika'nın Cyrene kentinde doğdu. Atina'ya erken göç etti. Orada Stoacıların derslerine katıldı, mantıklarını Babilli Diogenes'ten öğrendi ve Chrysippus'un eserlerini inceledi. Daha sonra çabalarını Stoacıların saldırılarından kaynaklanan Platonik Akademi'ye bağlayarak Stoacıları çürütmeye odakladı. Bergamalı Hegesinus'un ölümü üzerine Akademi'nin bilgini (başkanı) seçildi. Onun büyük belagat ve tartışma yeteneği, Akademik Şüphecilerin ihtişamını yeniden canlandırdı. Hiçbir şey ileri sürmedi (hatta hiçbir şey iddia edilemez) ve diğer mezheplerin savunduğu her dogmaya karşı güçlü bir argüman yürüttü.MÖ 155 yılında, elli sekiz yaşındayken, Atinalılara 500 talantlık cezayı reddetmek üzere Roma'ya elçi olarak gitmek üzere Babil'in Stoacı Diogenes'i ve Peripatetik Critolaus ile birlikte seçildi. Oropus'un yok edilmesi. Roma'da kaldığı süre boyunca, felsefi konulardaki etkileyici konuşmalarından büyük ilgi gördü. Burada, Yaşlı Cato'nun huzurunda adalet üzerine birkaç konuşmasını yaptı. İlk söylev, Roma adaletinin erdemini övmek içindi. Ertesi gün, önceki gün yaptığı tüm iddiaları çürüttüğü ikinci konuşmayı yaptı. Adaletin kaçınılmaz olarak sorunlu olduğunu ve erdem söz konusu olduğunda verili olmadığını, yalnızca iyi düzenlenmiş bir toplumun sürdürülmesi için gerekli görülen kompakt bir araç olduğunu ikna edici bir şekilde kanıtlamaya çalıştı. Bu söylev Cato'yu şok etti. Carneades'in argümanlarının potansiyel tehlikesini fark eden Cato, Romalı gençlerin Roma doktrinlerinin yeniden incelenmesine maruz kalmasını önlemek için Carneades'i Atina'ya geri göndermesi için Roma Senatosunu harekete geçirdi. Carneades bundan yirmi yedi yıl sonra Atina'da yaşadı.
Carneades'in kötü sağlığı nedeniyle, bilgin olarak, MÖ 131/130'da ölen (MÖ 137/136) tarafından bilgin oldu ve yerine Tarsus'lu Sandıklar geçti. Sandıklar MÖ 127/126'da öldü ve yerine Clitomakhos geçti. Carneades, MÖ 129/128'de, ileri yaşta 85 yaşında öldü (Cicero 90 diyor olsa da).
Carneades yorulmayan bir endüstri adamı olarak tanımlanır. Derslerine o kadar dalmıştı ki, saçlarının ve tırnaklarının haddinden fazla uzamasına izin veriyordu ve (çünkü asla dışarıda yemek yemezdi) kendi masasında o kadar yoktu ki, hizmetçisi ve cariyesi Melissa sürekli olarak çalışmak zorundaydı. besle onu. Son anekdotu borçlu olduğumuz Latin yazar ve yazar Valerius Maximus, Carneades'in Chrysippus ile görüşmeden önce, daha keskin bir zihne sahip olmak için kendini karaca otuyla temizlemeye alıştığını söylüyor. Yaşlılığında, büyük bir sabırsızlıkla katlandığı gözlerindeki katarakttan acı çekti ve doğanın çürümesine o kadar az boyun eğdi ki, öfkeyle sorardı, tabiatın yaptığı şeyi bu şekilde mi yok ettiğini sorardı. Bazen kendini zehirleme arzusunu dile getirdi.
Felsefesi
Carneades, Akademik Şüpheci olarak bilinir. Akademik Şüpheciler (Atina'daki Platon'un Akademisi'nde öğretilen şüphecilik türü olduğu için bu adla anılırlar), diğer tüm bilgilerin imkansız olduğu bilgisi dışında tüm bilgilerin imkansız olduğunu savunurlar.Carneades hiçbir yazı bırakmadı ve dersleriyle ilgili bilinen her şey yakın arkadaşı ve öğrencisi Clitomachus'tan geliyor; ama kendi rızasını esirgeme ilkelerine o kadar sadıktı ki, Clitomakhos, efendisinin herhangi bir konuda gerçekten ne düşündüğünü asla öğrenemeyeceğini itiraf eder. ahlaki fikirlerin doğaya uygunluğunu reddetmiş görünüyor. Bu, özellikle, konuyla ilgili kendi fikirlerini açıkça aktarmak istediği, Adalet üzerine ikinci söylevde ısrar etti; ve orada adalet fikirlerinin doğadan türetilmediğini, ancak çıkar amaçları için tamamen yapay olduklarını iddia ediyor.
Ancak bütün bunlar, insanların herhangi bir hakikat ölçütüne sahip olmadığı ve asla sahip olamayacağı şeklindeki genel teorisinin özel uygulamasından başka bir şey değildi.
Carneades, eğer bir ölçüt varsa, bunun ya akılda (logos) ya da duyumda () ya da anlayışta () var olması gerektiğini savundu. Ama o zaman aklın kendisi kavramaya ve bu da yine duyuma bağlıdır; ve duyumlarımızın doğru mu yanlış mı olduğunu, onları üreten nesnelere tekabül edip etmediğini veya zihne yanlış izlenimler taşıyıp taşımadığını, yanlış kavramlar ve fikirler üretip üretmediğini ve aklı da hataya sürükleyip götürmediğini yargılamak için hiçbir aracımız yok. Bu nedenle, duyum, kavrayış ve akıl, gerçeğin ölçütü oldukları için aynı şekilde diskalifiye edilirler.
Ama sonuçta, insanlar yaşamalı ve hareket etmeli ve pratik yaşamın bir kuralına sahip olmalıdır; bu nedenle, herhangi bir şeyi mutlak olarak doğru olarak telaffuz etmek imkansız olsa da, yine de çeşitli derecelerde olasılıklar belirleyebiliriz. Çünkü herhangi bir kavramın veya duyumun kendi içinde doğru olduğunu söyleyemesek de, bazı duyumlar bize diğerlerinden daha doğru görünür ve bize en doğru görünen şey tarafından yönlendirilmemiz gerekir. Yine, duyumlar tek değil, genellikle onları onaylayan ya da çelişen başkalarıyla birleştirilmiştir; ve bu kombinasyon ne kadar büyükse, diğerlerinin de onaylamak için birleştiğinin doğru olma olasılığı o kadar büyük olur; ve her biri görünüşte en doğru olan en fazla sayıda kavramın, kendi içinde de en doğru görüneni doğrulamak için birleşmesi gerektiği durum, Carneades'e en yüksek olasılığı ve onun gerçeğe en yakın yaklaşımını sunacaktır.
Kaynakça
https://archive.org/details/cambridgehistory00algr
Bu makale, artık kamu malı olan bir yayından alınan metni içermektedir: Grenfell, Algernon (1870). "Karneler". Smith'te, William (ed.). 1. s. 614.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Carneades kɑːrˈniːediːz Yunanca Karneadhs Karneades Carnea li MO 214 3 129 8 bir Yunan filozofu ve Antik Yunanistan daki nin belki de en onde gelen baskaniydi Kirene de dogdu MO 159 yilina gelindiginde onceki tum dogmatik doktrinleri ozellikle Stoaciligi ve hatta onceki suphecilerin bagisladigi Epikurosculari curutmeye baslamisti Akademi nin alimi lideri olarak MO 155 te Roma ya gonderilen ve adaletin belirsizligi konusundaki derslerinin onde gelen politikacilar arasinda saskinliga neden oldugu uc filozoftan biriydi Hicbir yazi birakmadi Goruslerinin cogu sadece halefi araciligiyla biliniyor Gercegi elde etmede sadece duyularin degil aklin da yeteneginden suphe etmistir Bununla birlikte supheciligi yine de harekete gecmemizi saglamak icin gercegin olasiliklarini istatistiksel olasilik anlaminda degil ikna edicilik anlaminda tespit edebilecegimiz inanciyla yumusatildi Biyografiveya in oglu olan Carneades MO 214 213 te Kuzey Afrika nin Cyrene kentinde dogdu Atina ya erken goc etti Orada Stoacilarin derslerine katildi mantiklarini Babilli Diogenes ten ogrendi ve Chrysippus un eserlerini inceledi Daha sonra cabalarini Stoacilarin saldirilarindan kaynaklanan Platonik Akademi ye baglayarak Stoacilari curutmeye odakladi Bergamali Hegesinus un olumu uzerine Akademi nin bilgini baskani secildi Onun buyuk belagat ve tartisma yetenegi Akademik Suphecilerin ihtisamini yeniden canlandirdi Hicbir sey ileri surmedi hatta hicbir sey iddia edilemez ve diger mezheplerin savundugu her dogmaya karsi guclu bir arguman yuruttu MO 155 yilinda elli sekiz yasindayken Atinalilara 500 talantlik cezayi reddetmek uzere Roma ya elci olarak gitmek uzere Babil in Stoaci Diogenes i ve Peripatetik Critolaus ile birlikte secildi Oropus un yok edilmesi Roma da kaldigi sure boyunca felsefi konulardaki etkileyici konusmalarindan buyuk ilgi gordu Burada Yasli Cato nun huzurunda adalet uzerine birkac konusmasini yapti Ilk soylev Roma adaletinin erdemini ovmek icindi Ertesi gun onceki gun yaptigi tum iddialari curuttugu ikinci konusmayi yapti Adaletin kacinilmaz olarak sorunlu oldugunu ve erdem soz konusu oldugunda verili olmadigini yalnizca iyi duzenlenmis bir toplumun surdurulmesi icin gerekli gorulen kompakt bir arac oldugunu ikna edici bir sekilde kanitlamaya calisti Bu soylev Cato yu sok etti Carneades in argumanlarinin potansiyel tehlikesini fark eden Cato Romali genclerin Roma doktrinlerinin yeniden incelenmesine maruz kalmasini onlemek icin Carneades i Atina ya geri gondermesi icin Roma Senatosunu harekete gecirdi Carneades bundan yirmi yedi yil sonra Atina da yasadi Carneades in kotu sagligi nedeniyle bilgin olarak MO 131 130 da olen MO 137 136 tarafindan bilgin oldu ve yerine Tarsus lu Sandiklar gecti Sandiklar MO 127 126 da oldu ve yerine Clitomakhos gecti Carneades MO 129 128 de ileri yasta 85 yasinda oldu Cicero 90 diyor olsa da Carneades yorulmayan bir endustri adami olarak tanimlanir Derslerine o kadar dalmisti ki saclarinin ve tirnaklarinin haddinden fazla uzamasina izin veriyordu ve cunku asla disarida yemek yemezdi kendi masasinda o kadar yoktu ki hizmetcisi ve cariyesi Melissa surekli olarak calismak zorundaydi besle onu Son anekdotu borclu oldugumuz Latin yazar ve yazar Valerius Maximus Carneades in Chrysippus ile gorusmeden once daha keskin bir zihne sahip olmak icin kendini karaca otuyla temizlemeye alistigini soyluyor Yasliliginda buyuk bir sabirsizlikla katlandigi gozlerindeki katarakttan aci cekti ve doganin curumesine o kadar az boyun egdi ki ofkeyle sorardi tabiatin yaptigi seyi bu sekilde mi yok ettigini sorardi Bazen kendini zehirleme arzusunu dile getirdi FelsefesiCarneades Akademik Supheci olarak bilinir Akademik Supheciler Atina daki Platon un Akademisi nde ogretilen suphecilik turu oldugu icin bu adla anilirlar diger tum bilgilerin imkansiz oldugu bilgisi disinda tum bilgilerin imkansiz oldugunu savunurlar Carneades hicbir yazi birakmadi ve dersleriyle ilgili bilinen her sey yakin arkadasi ve ogrencisi Clitomachus tan geliyor ama kendi rizasini esirgeme ilkelerine o kadar sadikti ki Clitomakhos efendisinin herhangi bir konuda gercekten ne dusundugunu asla ogrenemeyecegini itiraf eder ahlaki fikirlerin dogaya uygunlugunu reddetmis gorunuyor Bu ozellikle konuyla ilgili kendi fikirlerini acikca aktarmak istedigi Adalet uzerine ikinci soylevde israr etti ve orada adalet fikirlerinin dogadan turetilmedigini ancak cikar amaclari icin tamamen yapay olduklarini iddia ediyor Carneades Gravuru Ancak butun bunlar insanlarin herhangi bir hakikat olcutune sahip olmadigi ve asla sahip olamayacagi seklindeki genel teorisinin ozel uygulamasindan baska bir sey degildi Carneades eger bir olcut varsa bunun ya akilda logos ya da duyumda ya da anlayista var olmasi gerektigini savundu Ama o zaman aklin kendisi kavramaya ve bu da yine duyuma baglidir ve duyumlarimizin dogru mu yanlis mi oldugunu onlari ureten nesnelere tekabul edip etmedigini veya zihne yanlis izlenimler tasiyip tasimadigini yanlis kavramlar ve fikirler uretip uretmedigini ve akli da hataya surukleyip goturmedigini yargilamak icin hicbir aracimiz yok Bu nedenle duyum kavrayis ve akil gercegin olcutu olduklari icin ayni sekilde diskalifiye edilirler Ama sonucta insanlar yasamali ve hareket etmeli ve pratik yasamin bir kuralina sahip olmalidir bu nedenle herhangi bir seyi mutlak olarak dogru olarak telaffuz etmek imkansiz olsa da yine de cesitli derecelerde olasiliklar belirleyebiliriz Cunku herhangi bir kavramin veya duyumun kendi icinde dogru oldugunu soyleyemesek de bazi duyumlar bize digerlerinden daha dogru gorunur ve bize en dogru gorunen sey tarafindan yonlendirilmemiz gerekir Yine duyumlar tek degil genellikle onlari onaylayan ya da celisen baskalariyla birlestirilmistir ve bu kombinasyon ne kadar buyukse digerlerinin de onaylamak icin birlestiginin dogru olma olasiligi o kadar buyuk olur ve her biri gorunuste en dogru olan en fazla sayida kavramin kendi icinde de en dogru goruneni dogrulamak icin birlesmesi gerektigi durum Carneades e en yuksek olasiligi ve onun gercege en yakin yaklasimini sunacaktir Kaynakcahttps archive org details cambridgehistory00algr Bu makale artik kamu mali olan bir yayindan alinan metni icermektedir Grenfell Algernon 1870 Karneler Smith te William ed 1 s 614