Bu madde olması gerekenden az içermektedir veya içermemektedir.Haziran 2017) ( |
On dokuzuncu yüzyıldan beri, bazı fizikçiler doğanın temel kuvvetlerini dikkate alan tek bir kuramsal çerçeve geliştirmeye çabaladılar: birleşik alan teorisi. Klasik birleşik alan teorileri, klasik fizik temelinde bir birleşik alan teorisi yaratmaya çalıştı. Bir kısım fizikçi ve matematikçi tarafından, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları arasındaki yıllarda, özellikle yerçekimi ve elektromanyetizmin birleştirilmesi konusunun hararetle peşinden koşuldu. Bu çalışmalar, diferansiyel geometrinin saf bir matematiksel gelişim olarak ortaya çıkmasını teşvik etti. Albert Einstein klasik birleşik alan teorisini geliştirmeye çabalayan pek çok fizikçi arasında en tanınmışıdır.
Bu makale, klasik (non-kuantum), relativistik birleşik alan teorisine ilişkin çeşitli girişimleri tanımlamaktadır. Birleşmenin dışında diğer teorik sorunlar tarafından güdülenen yerçekimi klasik relativistik alan teorilerinin araştırılması için Klasik yerçekimi teorisi kısmına bakınız. Yerçekiminin kuantum teorisini oluşturmaya yönelik mevcut çalışmaları araştırmak için kuantum yerçekimi kısmına bakınız.
Genel
Birleşik alan teorisini oluşturmaya yönelik ilk çalışmalar genel göreliliğin Riemannian geometrisi 19 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ile başlar ve basit Riemannian geometrisinin elektromanyetik alanların özelliklerini tanımlamakta yetersiz kalması nedeniyle, elektromanyetik alanları daha genel bir geometrinin içerisine dahil etmeye çalışır. Einstein, elektromanyetizm ve yerçekiminin birleştirilmesi girişimlerinde yalnız değildir; aralarında Hermann Weyl, Arthur Eddington, Theodor Kaluza ve R. Bach’ın da bulunduğu çok sayıda matematikçi ve fizikçi de söz konusu etkileşimleri birleştirebilecek yaklaşımları geliştirmeye çabalamıştır. Bu bilim insanları, geometrinin temellerini genişletmek ve ilave uzamsal bir boyut eklemek de dahil çeşitli genelleştirme yollarını izlemişlerdir.
İlk çalışmalar
Birleşik teoriyi oluşturmaya yönelik ilk girişimler 1912 yılında G. Mie ve 1916 yılında tarafından yapıldı. Bununla beraber, bu teoriler, genel görelilik teorisinin henüz formüle edilmemiş olması nedeniyle genel göreliliği teoriye dahil edemedikleri için başarısızdı. ’inkilerle birlikte bu girişimler, (daha önceleri simetrik ve gerçek-değerli olacağı düşünülen) metrik tansörün asimetrik ve/veya complex-değerli bir tansöre dönüştürülmesini gerektiriyordu ve bu nedenle de bir alan teorisi oluşturmaya çalıştılar.
Diferansiyel geometri ve alan teorisi
1918 yılından 1923 yılına kadar alan teorisine üç farklı yaklaşım bulunmaktaydı: Weyl’in gauge theorisi, ve . Einstein, bu araştırmacılarla uyuşuyordu ve Kaluza ile işbirliği yaptı, fakat birleştirme çabalarında tam olarak yer almadı.
Weyl'in infinitesimal (sonsuz küçük) geometrisi
Elektromanyetizmi genel görelilik geometrisi içerisine dahil etmek için, Hermannn Weyl, genel göreliliğin üzerine kurulduğu temel olan genelleştirmeye çalıştı. Düşüncesi, daha genel bir yaratmaktı. Bir metrik alana ilave olarak, bir manifolddaki iki nokta arasındaki yol boyunca başka serbestlik derecelerinin de bulunabileceğini kayda geçirdi ve böyle bir yol boyunca cinsinden lokal boyut ölçümlerinin karşılaştırmasında temel bir yöntem ortaya koyarak, bu bulguyu, kullanmaya çalıştı. Bu geometri, metrik g’nin yanında bir vektör alanı Q’nun da bulunduğu ve ikisinin birden hem elektromanyetik hem de yerçekimi alanlarını yükselten Riemannian geometrisini genelleştirdi. Zor ve yüksek dereceli denklemlere neden olan bu teori, karmaşık olmakla beraber matematiksel olarak güçlüydü. Bu teorinin kritik matematiksel malzemesi olan Lagrangians ve kıvrımlı tansör, Weyl ve meslektaşları tarafından çözülmüştür. Daha sonra, Weyl, teorinin fiziksel geçerliliğini belirlemek üzere Einstein ve diğerleriyle kapsamlı bir çalışma yürüttü ve sonunda teori, fiziksel olarak mantıksız bulundu. Bununla beraber, Weyl’in prensibi daha sonra kuantum alan teorisinin modifiye bir formuna uygulandı.
Kaluza'nın beşinci boyutu
Kaluza’nın birleşmeye yaklaşımı, uzay-zamanı beş boyutlu silindirik bir dünya içerisine iliştirmekti; dört uzay boyutu ve bir zaman boyutu. Weyl’in yaklaşımının aksine, muhafaza edildi ve elektromanyetik alan vektörünün geometriye dahil edilmesi için ilave boyuta da izin verildi. Bu yaklaşımın göreli matematiksel zarafetine karşın, Einstein ve Einstein’ın yardımcısı Grommer’in de işbirliğiyle, teorinin tekil olmayan, statik ve küresel simetrik bir çözüme izin vermeyeceği belirlendi. Bu teorinin, Einstein’ın sonraki çalışmaları üzerine bazı etkileri oldu ve daha sonra, göreliliğin kuantum teorisine dahil edilmesi amacıyla Klein tarafından daha da geliştirildi ve bugün olarak bilinmektedir.
Eddington'un afin geometrisi
Sör Arthur Stanley Eddington, Einstein’ın göreliliğin genel teorisinin coşkulu ve etkili bir destekçisi olan tanınmış bir astronomdu. Genel göreliliğin orijinal odağı olan metrik tansörden ziyade temel yapısal alan olarak yerçekimi teorisine afin bağlantısı temelinde ilk eklemeyi yapanlar arasındaydı. Afin bağlantısı, vektörlerin bir uzay-zaman noktasından diğerine paralel taşınması için temel teşkil eder; Eddington, bir infinitesimal vektörün diğeri boyunca paralel taşınmasının sonucunun ikincinin birinci boyunca taşınması ile aynı neticeyi üretmesi gerekliliğinin akla yakın görünmesi nedeniyle, afin bağlantısının kendi kovaryant indislerinde simetrik olacağını düşünmüştür. (Sonraki araştırmacılar bu varsayıma tekrar başvurmuşlardır.)
Eddington, epistemolojik hususlar olacağını düşündüklerini vurguladı; örneğin, genel görelilik alan denkleminin cosmolojik sabit versiyonunun, evrenin “self-gauging” özelliğini ifade ettiğini düşündü. Bu denklemi çözen en basit kosmolojik model (De Sitter universe) (genleşme nedeniyle olduğu gibi daha konvansiyonel olarak yorumlanan kosmolojik bir kırmızı yer değiştirmeyi gösteren) küresel olarak simetrik, yerinde sabit, kapalı bir evren olacağı için, evrenin tüm şeklini izah ediyor gibi görünüyordu.
Pek çok klasik birleşik alan teorisyeni gibi, Eddington da, genel görelilik için Einstein alan denklemlerinde madde/enerjiyi temsil eden gerilme–enerji tansörünün, sadece geçici olduğunu ve gerçek birleşik teoride kaynak terim serbest-uzay alan denklemlerinin bazı yönleri olarak otomatik biçimde ortaya çıkacağını düşündü. Eddington, aynı zamanda, gelişmiş temel bir teorinin, o zaman bilinen iki temel parçacığın (proton and elektron) neden tamamen farklı kütlelere sahip oldukları sorusunu da açıklayacağı konusundaki umudunu paylaştı.
Göreli kuantum elektronu için Dirac denklemi, Eddington’ın temel fizik kuramının tansörler temelinde olması gerektiğine ilişkin eski kanaatini yeniden düşünmesine neden oldu. Daha sonra, çabalarını, büyük ölçüde cebirsel kavramlara (“E-frames” olarak adlandırmıştı) dayanan bir “Temel Teori”nin geliştirilmesine adadı. Maalesef, bu teori konusundaki tanımlaması kabataslak ve anlaşılması zordu, bu nedenle çok az fizikçi çalışmasını takip etti.
Einstein'ın geometrik yaklaşımları
Elektromanyetizm için dengi Einstein’ın genel göreliliği çerçevesi içerisinde formüle edildiğinde, (Einstein’ın ünlü denklemi E=mc2 den anlaşılacağı üzere kütleye denk olarak) elektromanyetik alan enerjisi gerilme tansörüne ve böylelikle uzay-zamanın kıvrımlığına katkı yapar, ki bu, yerçekimi alanının genel-görelilik gösterimidir; ya da diğer bir söyleyişle, kıvrımlı uzay-zamanın belirli konfigürasyonları bir elektromanyetik alanın etkilerini birleştirir. Bu, tamamen saf bir geometrik teorinin, bu iki alanı aynı temel olgunun farklı yönleri gibi ele alması gerektiğine işaret eder. Bununla beraber, bildik elektromanyetik alanın özelliklerini tamamen saf bir geometrik olgu şeklinde tanımlaması mümkün değildir.
Tüm bir fizik kuralları kümesi için tek bir köken olabileceği inancıyla hareket eden Einstein, yerçekimi ve elektromanyetik kuvvetleri (ve belki diğerlerini de) birleştirecek genelleştirilmiş bir yerçekimi teorisini oluşturmaya çabalar. Bu girişimler, önceleri vierbeins ve “uzak paralellik” gibi ilave geometrik kavramlar üzerinde yoğunlaşır, fakat sonunda hem metrik tansör hem de afin bağlantısının temel alanlar olarak ele alınması çerçevesinde odaklanır. (Bağımsız olmadıklarından, metrik-afin teorisi biraz karmaşıktı.) Genel görelilikte, bu alanlar simetriktir (matris anlamda), fakat elektromanyetizmde temel göründüğünden simetri gerekliliği bir ya da her iki alan için hafiflemiştir. Einstein’ın önerdiği birleşik alan denklemleri (fiziğin temel yasaları), genellikle, varsayılan uzay-zaman manifoldu için Riemann cinsinden ifade edilen bir varyasyonel prensipten çıkarılmıştır.
Bu tür alan teorilerinde, parçacıklar, uzay-zamanda, alan mukavemeti veya enerji yoğunluğunun özellikle yüksek olduğu sınırlı bölgelerde ortaya çıkar. Einstein ve çalışma arkadaşı , Einstein’ın nihai birleşik alan teorisinde, alanın gerçek eşsizliklerinin nokta parçacıklara benzeyen yörüngelere sahip olduğunu göstermeyi başarmışlardır. Bununla beraber, eşsizlikler, denklemlerin işlemez hale geldiği yerlerdir ve Einstein, (büyük ölçüde doğrusal olmayan) alan denklemlerine soliton benzeri çözümler olarak, nihai teoride yasaların her yere uygulanması gerektiğine inanmıştır. Dahası, evrenin büyük ölçekli topolojisi, çözümler üzerine, nicemleme veya süreksiz simetriler gibi kısıtlamalar getirecektir.
Doğrusal olmayan denklem sistemlerini analiz etmek için iyi matematiksel araçların göreli yokluğunda, soyutlamanın derecesi, böyle teorileri, tanımlamaya çalıştıkları fiziksel olgulara bağlamayı zorlaştırır. Örneğin, torsion (burulma)nın (afin bağlantısının antisimetrik parçası) elektromanyetizm yerine isospin ile ilişkili olabileceği düşünülür; bu, Einstein tarafından “yer değiştirme alanı ikiliği” olarak bilinen süreksiz (ya da “dahili”) bir simetriyle ilişkilidir.
Einstein, yerçekiminin genel teorisi üzerine yaptığı araştırmalarında giderek daha izole oldu ve pek çok fizikçi onun çabalarını sonuçta başarısız olarak değerlendirdi. Özellikle, temel kuvvetlerin birleştirilmesi peşinde koşarken kuantum fizikteki gelişmeleri, özellikle güçlü nükleer kuvvet ve zayıf nükleer kuvvet keşiflerini görmezlikten geldi (ya da tersi).
Schrödinger'in kusursuz afin teorisi
Einstein’ın birleşik alan teorisine yaklaşımından ve Eddington’ın uzay-zaman için diferansiyel geometri yapısının tek temeli olarak afin bağlantısı düşüncesinden etkilenen Erwin Schrödinger 1940'tan 1951yılına kadar genelleştirilmiş yerçekimi teorisinin kusursuz afin formülasyonlarını kapsamlı bir şekilde inceledi. Her ne kadar başlangıçta simetrik bir afin bağlantısı düşündüyse de daha sonra, Einstein gibi, simetrik olmayan alanı dikkate aldı
Bu çalışması boyunca Schrödinger’in en çarpıcı keşfi, sırası gelince tamamiyle afin bağlantısından şekillenen metrik tansörün Riemann kıvrımlı basit bir yapı yoluyla manifold üzerinde endüklenmesidir. Ayrıca, bu yaklaşımın, varyasyonel prensip için en basit yapılabilir dayanak ile birlikte alınması, Einstein’ın otomatik olarak ortaya çıkan bir kozmolojik terim ile birlikte olan formuna sahip olan bir alan denklemiyle neticelenir. Einstein’ın kuşkuculuğu ve diğer fizikçiler tarafından yayınlanan eleştiriler Schrödinger’in cesaretini kırar ve bu alandaki çalışmaları büyük ölçüde görmezden gelinir.
Sonraki çalışmalar
1930’lardan sonra, kuantum teorisinin sürekli gelişimi ve yerçekimi kuantum teorisini geliştirmede karşılaşılan güçlükler nedeniyle, giderek daha az sayıda bilim insanı klasik birleşme üzerinde çalıştı. Einstein yerçekimi ve elektromanyetizmin birleşik alan teorisi üzerine çalışmayı sürdürdü, fakat ölene kadar sürdürdüğü bu araştırmalarında giderek daha fazla izole oldu. Bu çalışması, Einstein’ın şöhreti dolayısıyla herkesçe bilinir olduysa da büyük bir başarıyla sonuçlanmadı.
Einstein olmasa da, pek çok bilim insanı nihayetinde klasik teorileri terk etti. Birleşik alan teorilerine ilişkin mevcut araştırmalarda ana yönelim bir yerçekimi kuantum teorisi oluşturmak ve böyle bir teoriyi fiziğin diğer temel teorileriyle birleştirmek problemi üzerine odaklanmıştır. (En göze çarpanı string theory olmak üzere bazı programlar, her iki problemi de birlikte çözmeye çalışmaktadır.) Bugün için dört temel kuvvet içerisinde, yerçekimi, birleştirilmesi sorunlu olan tek kuvvet olarak durmaktadır.
AHer ne kadar, sıklıkla gibi geleneksel olmayan elementleri gerektiren yeni “klasik” birleşik alan teorileri zaman zaman oluşturulmaya devam edilmekteyse de, genellikle hiçbiri fizikçiler tarafından kabul görmemektedir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Weyl, H. (1918). "Gravitation und Elektrizität". Sitz. Preuss. Akad. Wiss. s. 465.
- ^ Eddington, A. S. (1924). The Mathematical Theory of Relativity, 2nd ed. Cambridge Univ. Press.
- ^ Mie, G. (1912). "Grundlagen einer Theorie der Materie". Ann. Phys. 37 (3). ss. 511-534. Bibcode:1912AnP...342..511M. doi:10.1002/andp.19123420306.
- ^ Reichenbächer, E. (1917). "Grundzüge zu einer Theorie der Elektrizität und der Gravitation". Ann. Phys. 52 (2). ss. 134-173. Bibcode:1917AnP...357..134R. doi:10.1002/andp.19173570203.
- ^ Kilmister, C. W. (1994). Eddington's search for a fundamental theory. Cambridge Univ. Press.
- ^ Einstein, A. (1956). The Meaning of Relativity. 5th ed. Princeton Univ. Press.
- ^ Gönner, Hubert F. M. . Living Reviews in Relativity. 12 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2005.
- ^ Schrödinger, E. (1950). Space-Time Structure. Cambridge Univ. Press.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde olmasi gerekenden az ic baglanti icermektedir veya hic icermemektedir Lutfen bu sayfadan ilgili maddelere ic baglanti vermeye calisin Haziran 2017 On dokuzuncu yuzyildan beri bazi fizikciler doganin temel kuvvetlerini dikkate alan tek bir kuramsal cerceve gelistirmeye cabaladilar birlesik alan teorisi Klasik birlesik alan teorileri klasik fizik temelinde bir birlesik alan teorisi yaratmaya calisti Bir kisim fizikci ve matematikci tarafindan Birinci ve Ikinci Dunya Savaslari arasindaki yillarda ozellikle yercekimi ve elektromanyetizmin birlestirilmesi konusunun hararetle pesinden kosuldu Bu calismalar diferansiyel geometrinin saf bir matematiksel gelisim olarak ortaya cikmasini tesvik etti Albert Einstein klasik birlesik alan teorisini gelistirmeye cabalayan pek cok fizikci arasinda en taninmisidir Bu makale klasik non kuantum relativistik birlesik alan teorisine iliskin cesitli girisimleri tanimlamaktadir Birlesmenin disinda diger teorik sorunlar tarafindan gudulenen yercekimi klasik relativistik alan teorilerinin arastirilmasi icin Klasik yercekimi teorisi kismina bakiniz Yercekiminin kuantum teorisini olusturmaya yonelik mevcut calismalari arastirmak icin kuantum yercekimi kismina bakiniz GenelBirlesik alan teorisini olusturmaya yonelik ilk calismalar genel goreliligin Riemannian geometrisi 19 Ekim 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi ile baslar ve basit Riemannian geometrisinin elektromanyetik alanlarin ozelliklerini tanimlamakta yetersiz kalmasi nedeniyle elektromanyetik alanlari daha genel bir geometrinin icerisine dahil etmeye calisir Einstein elektromanyetizm ve yercekiminin birlestirilmesi girisimlerinde yalniz degildir aralarinda Hermann Weyl Arthur Eddington Theodor Kaluza ve R Bach in da bulundugu cok sayida matematikci ve fizikci de soz konusu etkilesimleri birlestirebilecek yaklasimlari gelistirmeye cabalamistir Bu bilim insanlari geometrinin temellerini genisletmek ve ilave uzamsal bir boyut eklemek de dahil cesitli genellestirme yollarini izlemislerdir Ilk calismalarBirlesik teoriyi olusturmaya yonelik ilk girisimler 1912 yilinda G Mie ve 1916 yilinda tarafindan yapildi Bununla beraber bu teoriler genel gorelilik teorisinin henuz formule edilmemis olmasi nedeniyle genel goreliligi teoriye dahil edemedikleri icin basarisizdi inkilerle birlikte bu girisimler daha onceleri simetrik ve gercek degerli olacagi dusunulen metrik tansorun asimetrik ve veya complex degerli bir tansore donusturulmesini gerektiriyordu ve bu nedenle de bir alan teorisi olusturmaya calistilar Diferansiyel geometri ve alan teorisi1918 yilindan 1923 yilina kadar alan teorisine uc farkli yaklasim bulunmaktaydi Weyl in gauge theorisi ve Einstein bu arastirmacilarla uyusuyordu ve Kaluza ile isbirligi yapti fakat birlestirme cabalarinda tam olarak yer almadi Weyl in infinitesimal sonsuz kucuk geometrisiElektromanyetizmi genel gorelilik geometrisi icerisine dahil etmek icin Hermannn Weyl genel goreliligin uzerine kuruldugu temel olan genellestirmeye calisti Dusuncesi daha genel bir yaratmakti Bir metrik alana ilave olarak bir manifolddaki iki nokta arasindaki yol boyunca baska serbestlik derecelerinin de bulunabilecegini kayda gecirdi ve boyle bir yol boyunca cinsinden lokal boyut olcumlerinin karsilastirmasinda temel bir yontem ortaya koyarak bu bulguyu kullanmaya calisti Bu geometri metrik g nin yaninda bir vektor alani Q nun da bulundugu ve ikisinin birden hem elektromanyetik hem de yercekimi alanlarini yukselten Riemannian geometrisini genellestirdi Zor ve yuksek dereceli denklemlere neden olan bu teori karmasik olmakla beraber matematiksel olarak gucluydu Bu teorinin kritik matematiksel malzemesi olan Lagrangians ve kivrimli tansor Weyl ve meslektaslari tarafindan cozulmustur Daha sonra Weyl teorinin fiziksel gecerliligini belirlemek uzere Einstein ve digerleriyle kapsamli bir calisma yuruttu ve sonunda teori fiziksel olarak mantiksiz bulundu Bununla beraber Weyl in prensibi daha sonra kuantum alan teorisinin modifiye bir formuna uygulandi Kaluza nin besinci boyutuKaluza nin birlesmeye yaklasimi uzay zamani bes boyutlu silindirik bir dunya icerisine ilistirmekti dort uzay boyutu ve bir zaman boyutu Weyl in yaklasiminin aksine muhafaza edildi ve elektromanyetik alan vektorunun geometriye dahil edilmesi icin ilave boyuta da izin verildi Bu yaklasimin goreli matematiksel zarafetine karsin Einstein ve Einstein in yardimcisi Grommer in de isbirligiyle teorinin tekil olmayan statik ve kuresel simetrik bir cozume izin vermeyecegi belirlendi Bu teorinin Einstein in sonraki calismalari uzerine bazi etkileri oldu ve daha sonra goreliligin kuantum teorisine dahil edilmesi amaciyla Klein tarafindan daha da gelistirildi ve bugun olarak bilinmektedir Eddington un afin geometrisiSor Arthur Stanley Eddington Einstein in goreliligin genel teorisinin coskulu ve etkili bir destekcisi olan taninmis bir astronomdu Genel goreliligin orijinal odagi olan metrik tansorden ziyade temel yapisal alan olarak yercekimi teorisine afin baglantisi temelinde ilk eklemeyi yapanlar arasindaydi Afin baglantisi vektorlerin bir uzay zaman noktasindan digerine paralel tasinmasi icin temel teskil eder Eddington bir infinitesimal vektorun digeri boyunca paralel tasinmasinin sonucunun ikincinin birinci boyunca tasinmasi ile ayni neticeyi uretmesi gerekliliginin akla yakin gorunmesi nedeniyle afin baglantisinin kendi kovaryant indislerinde simetrik olacagini dusunmustur Sonraki arastirmacilar bu varsayima tekrar basvurmuslardir Eddington epistemolojik hususlar olacagini dusunduklerini vurguladi ornegin genel gorelilik alan denkleminin cosmolojik sabit versiyonunun evrenin self gauging ozelligini ifade ettigini dusundu Bu denklemi cozen en basit kosmolojik model De Sitter universe genlesme nedeniyle oldugu gibi daha konvansiyonel olarak yorumlanan kosmolojik bir kirmizi yer degistirmeyi gosteren kuresel olarak simetrik yerinde sabit kapali bir evren olacagi icin evrenin tum seklini izah ediyor gibi gorunuyordu Pek cok klasik birlesik alan teorisyeni gibi Eddington da genel gorelilik icin Einstein alan denklemlerinde madde enerjiyi temsil eden gerilme enerji tansorunun sadece gecici oldugunu ve gercek birlesik teoride kaynak terim serbest uzay alan denklemlerinin bazi yonleri olarak otomatik bicimde ortaya cikacagini dusundu Eddington ayni zamanda gelismis temel bir teorinin o zaman bilinen iki temel parcacigin proton and elektron neden tamamen farkli kutlelere sahip olduklari sorusunu da aciklayacagi konusundaki umudunu paylasti Goreli kuantum elektronu icin Dirac denklemi Eddington in temel fizik kuraminin tansorler temelinde olmasi gerektigine iliskin eski kanaatini yeniden dusunmesine neden oldu Daha sonra cabalarini buyuk olcude cebirsel kavramlara E frames olarak adlandirmisti dayanan bir Temel Teori nin gelistirilmesine adadi Maalesef bu teori konusundaki tanimlamasi kabataslak ve anlasilmasi zordu bu nedenle cok az fizikci calismasini takip etti Einstein in geometrik yaklasimlariElektromanyetizm icin dengi Einstein in genel goreliligi cercevesi icerisinde formule edildiginde Einstein in unlu denklemi E mc2 den anlasilacagi uzere kutleye denk olarak elektromanyetik alan enerjisi gerilme tansorune ve boylelikle uzay zamanin kivrimligina katki yapar ki bu yercekimi alaninin genel gorelilik gosterimidir ya da diger bir soyleyisle kivrimli uzay zamanin belirli konfigurasyonlari bir elektromanyetik alanin etkilerini birlestirir Bu tamamen saf bir geometrik teorinin bu iki alani ayni temel olgunun farkli yonleri gibi ele almasi gerektigine isaret eder Bununla beraber bildik elektromanyetik alanin ozelliklerini tamamen saf bir geometrik olgu seklinde tanimlamasi mumkun degildir Tum bir fizik kurallari kumesi icin tek bir koken olabilecegi inanciyla hareket eden Einstein yercekimi ve elektromanyetik kuvvetleri ve belki digerlerini de birlestirecek genellestirilmis bir yercekimi teorisini olusturmaya cabalar Bu girisimler onceleri vierbeins ve uzak paralellik gibi ilave geometrik kavramlar uzerinde yogunlasir fakat sonunda hem metrik tansor hem de afin baglantisinin temel alanlar olarak ele alinmasi cercevesinde odaklanir Bagimsiz olmadiklarindan metrik afin teorisi biraz karmasikti Genel gorelilikte bu alanlar simetriktir matris anlamda fakat elektromanyetizmde temel gorundugunden simetri gerekliligi bir ya da her iki alan icin hafiflemistir Einstein in onerdigi birlesik alan denklemleri fizigin temel yasalari genellikle varsayilan uzay zaman manifoldu icin Riemann cinsinden ifade edilen bir varyasyonel prensipten cikarilmistir Bu tur alan teorilerinde parcaciklar uzay zamanda alan mukavemeti veya enerji yogunlugunun ozellikle yuksek oldugu sinirli bolgelerde ortaya cikar Einstein ve calisma arkadasi Einstein in nihai birlesik alan teorisinde alanin gercek essizliklerinin nokta parcaciklara benzeyen yorungelere sahip oldugunu gostermeyi basarmislardir Bununla beraber essizlikler denklemlerin islemez hale geldigi yerlerdir ve Einstein buyuk olcude dogrusal olmayan alan denklemlerine soliton benzeri cozumler olarak nihai teoride yasalarin her yere uygulanmasi gerektigine inanmistir Dahasi evrenin buyuk olcekli topolojisi cozumler uzerine nicemleme veya sureksiz simetriler gibi kisitlamalar getirecektir Dogrusal olmayan denklem sistemlerini analiz etmek icin iyi matematiksel araclarin goreli yoklugunda soyutlamanin derecesi boyle teorileri tanimlamaya calistiklari fiziksel olgulara baglamayi zorlastirir Ornegin torsion burulma nin afin baglantisinin antisimetrik parcasi elektromanyetizm yerine isospin ile iliskili olabilecegi dusunulur bu Einstein tarafindan yer degistirme alani ikiligi olarak bilinen sureksiz ya da dahili bir simetriyle iliskilidir Einstein yercekiminin genel teorisi uzerine yaptigi arastirmalarinda giderek daha izole oldu ve pek cok fizikci onun cabalarini sonucta basarisiz olarak degerlendirdi Ozellikle temel kuvvetlerin birlestirilmesi pesinde kosarken kuantum fizikteki gelismeleri ozellikle guclu nukleer kuvvet ve zayif nukleer kuvvet kesiflerini gormezlikten geldi ya da tersi Schrodinger in kusursuz afin teorisiEinstein in birlesik alan teorisine yaklasimindan ve Eddington in uzay zaman icin diferansiyel geometri yapisinin tek temeli olarak afin baglantisi dusuncesinden etkilenen Erwin Schrodinger 1940 tan 1951yilina kadar genellestirilmis yercekimi teorisinin kusursuz afin formulasyonlarini kapsamli bir sekilde inceledi Her ne kadar baslangicta simetrik bir afin baglantisi dusunduyse de daha sonra Einstein gibi simetrik olmayan alani dikkate aldi Bu calismasi boyunca Schrodinger in en carpici kesfi sirasi gelince tamamiyle afin baglantisindan sekillenen metrik tansorun Riemann kivrimli basit bir yapi yoluyla manifold uzerinde enduklenmesidir Ayrica bu yaklasimin varyasyonel prensip icin en basit yapilabilir dayanak ile birlikte alinmasi Einstein in otomatik olarak ortaya cikan bir kozmolojik terim ile birlikte olan formuna sahip olan bir alan denklemiyle neticelenir Einstein in kuskuculugu ve diger fizikciler tarafindan yayinlanan elestiriler Schrodinger in cesaretini kirar ve bu alandaki calismalari buyuk olcude gormezden gelinir Sonraki calismalar1930 lardan sonra kuantum teorisinin surekli gelisimi ve yercekimi kuantum teorisini gelistirmede karsilasilan guclukler nedeniyle giderek daha az sayida bilim insani klasik birlesme uzerinde calisti Einstein yercekimi ve elektromanyetizmin birlesik alan teorisi uzerine calismayi surdurdu fakat olene kadar surdurdugu bu arastirmalarinda giderek daha fazla izole oldu Bu calismasi Einstein in sohreti dolayisiyla herkesce bilinir olduysa da buyuk bir basariyla sonuclanmadi Einstein olmasa da pek cok bilim insani nihayetinde klasik teorileri terk etti Birlesik alan teorilerine iliskin mevcut arastirmalarda ana yonelim bir yercekimi kuantum teorisi olusturmak ve boyle bir teoriyi fizigin diger temel teorileriyle birlestirmek problemi uzerine odaklanmistir En goze carpani string theory olmak uzere bazi programlar her iki problemi de birlikte cozmeye calismaktadir Bugun icin dort temel kuvvet icerisinde yercekimi birlestirilmesi sorunlu olan tek kuvvet olarak durmaktadir AHer ne kadar siklikla gibi geleneksel olmayan elementleri gerektiren yeni klasik birlesik alan teorileri zaman zaman olusturulmaya devam edilmekteyse de genellikle hicbiri fizikciler tarafindan kabul gormemektedir Ayrica bakinizKaynakca Weyl H 1918 Gravitation und Elektrizitat Sitz Preuss Akad Wiss s 465 Eddington A S 1924 The Mathematical Theory of Relativity 2nd ed Cambridge Univ Press Mie G 1912 Grundlagen einer Theorie der Materie Ann Phys 37 3 ss 511 534 Bibcode 1912AnP 342 511M doi 10 1002 andp 19123420306 Reichenbacher E 1917 Grundzuge zu einer Theorie der Elektrizitat und der Gravitation Ann Phys 52 2 ss 134 173 Bibcode 1917AnP 357 134R doi 10 1002 andp 19173570203 Kilmister C W 1994 Eddington s search for a fundamental theory Cambridge Univ Press Einstein A 1956 The Meaning of Relativity 5th ed Princeton Univ Press Gonner Hubert F M Living Reviews in Relativity 12 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Agustos 2005 Schrodinger E 1950 Space Time Structure Cambridge Univ Press