Özdek, bilinçten bağımsız olarak var olan her şey. Bilincin dışında ve ondan bağımsız olarak var olan her şey Özdek'tir. Bu anlamda özdek, Nesnel gerçek () olarak tanımlanır.
İnsan özdeği duyumlarıyla algılar. Bu dış gerçek olan özdeğin var olması için insan bilinci gerekli değildir, dış gerçek insanın ve böylelikle bilincin yeryüzünde varlaşmasından önce de vardı. Özdeğin özü devim (hareket)tir. Devim özdekte bir özgüç (Otodinamizm) olarak belirir. Özdek devimselliği ve değişkenliği gereği, sayısız biçimleri kapsar: taş, insan, yıldız, ısı, yerçekimi, elektromanyetik dalga, radyasyon, kozmik nebüloz.
Özdekçilik ve özdekçiler
Antikçağ yunan düşüncesinde ilk seziler (Thales, Anaksimandros, Anaksimenes) ilk nedeni Canlıözdek olarak tasarlamıştı (Hilozoizm). Anaksimenes'in Ruh () olarak adlandırdığı ilkneden Soluk ya da Hava da özdeksel bir nitelikteydi. Sonra bu ilk neden katı, som, bölünmez (Atom) bir gerçek olarak düşünüldü (Leukippos, Demokritos). Demokritos Tanrıların bile incecik atomlardan meydana geldiğini ileri sürüyordu. Demokritos'un bu atomcu özdek anlayışı, Tanrılar bir yana, ondokuzuncu yüzyıla kadar geldi. Bu arada ilk olarak Ruh özdeğin dışına çekilerek ondan büsbütün ayrı bir şey olduğu ortaya atıldı. Ne var ki bu savı ortaya atanda (Anaksagoras) bir Atomcu özdekçiydi....
Özdekçiliğin temelleri
Anaksagoras, kendiliğinden devimselliği sezmiş bulunan büyük Diyaletikçi Herakleitos'un tersine, devimin özdeğe dışarıdan verilmiş olması gerektiğini düşünmüş ve bu devim vericiliği de ruha yakıştırmıştır. Anaksagoras'ın bu kımıldatıcı güce Nous (Ruh ve Akıl) adını veriyordu. Gerçekte Herakleitos da evrensel bağımlılığı ve birliği buna benzer bir kavramla, Logos'la dile getirmişti. Özdeksel beynin özel bir fonksiyonu olan Us, yavaş yavaş karşıtına dönüşerek kendine yabancılaşmaya ve karşıt bir güç olarak belirmeye başlamıştı. Büyük soyutlayıcı Platon'la büyük biçimci Aristoteles spekülatif düşünceleriyle özdeğin bu yabancılaşmasını tamamladırlar. Bilim henüz emekleme çağını yaşıyordu. Bilimsel deney ve gözlemlerle denetlenemeyen spekülatif düşünceler ve varsayımlar başları boş durumda çeşitli alanlara yayılıyorlardı. Böylece, ilkel diyalektik anlayışın yerine yeni bir anlayış olan Metafizik geçiyordu. Artık bütün Orta Çağ süresince, soyut kavlaradan kurulu soyut, durgun hiyerarşik bir evren bir Evren düşlenecekti. Bu düş evreninin özdekleride gerçeklerinden soyutlanmış birer düş özdekleri olcaklardı.
Orta Çağ Hristiyan Skolastiğinin düşünsel temelleri olan Platon ve Aristoteles'e göre özdek, Kendisine anlam kazandıran ve 'in dışında düşünülürse, belirsiz bir şeydir. Platon onu büsbütün yoksayar, özdek yokluktur ve ancak İde'nin ona vereceği biçimle varlaşır. Aristoteles, onu bir hiyerarşiye bağlar, özdek bir yetkin olmayışır ve her basamak kendisinden daha yetkinin özdeğidir. Bu anlayışlar özdeğe şu nitelikleri yakıştırır: Tamlığa ve yetkinliğe direnen, kaba, durgun, çirkin ve biçimsiz, budala, varlığı yadsıyan, oransız ve olumsuz. Artık bütün Orta Çağ boyunca metafizik anlayış içinde özdeğin nitelikleri bunlar olacaktır. Özdeği küçümseme ve ondan kurtulma çabalarının düşünsel temeli bu anlayıştır. Önce katı ve som bir şey sayıldığı halde sonla yokluk'a indirgenen ve daha sonra yoklukta kalabalık olarak ele alınan özdek, nesnel gerçekliğini ileri süren Roger Bacon (1214-1294)'un izinde yürüyen Kepler (1571-1630), Galileo (1564-1642) ve Francis Bacon (1561- 1626)'un çalışmalarıyla kazanırmıştır. İngiliz düşünürü Locke (1632-1704), gittikçe gelişmekte olan bilimlerin kendisine verdiği bir açıklıkla, düşüncelerin deney ve gözlemlerden geldiğini ve bundan ötürü özdeksel bir temele dayandığını tanıtlamıştır.
Özdek; XIX. yüzyılın özdeksel anlayışı içinde bilimsel anlamına kavuşur: Özdek zaman ve mekan içinde devim ve değişmeden ibaret bulunan somut ve nesnel bir gerçektir. Özdeksel evren, her şeyin her şeye bağlı ve ilişkili somut bir bütün olduğundan bu evrende olup bitenlerin hepsi özdeksel süreçlerle açıklanabilir. Yanlış anlayışlar, bilimlerin yardımından yoksun bulunduklarından ötürü, özdeğin özüyle biçimini birbirine karıştırmaktan ve bunların aralarındaki ilişkiyi diyalektik bir açıdan görememekten, bilinci insan özdeğinden soyutlayıp soyut bir özdek kavramı ortaya atarak iki soyutluğu birbirleriyle tutuşturmaktan ve bütün bu soyutlamaların sonunda zorunlu olarak soyut bir evren elde etmekten doğmuştur.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ozdek bilincten bagimsiz olarak var olan her sey Bilincin disinda ve ondan bagimsiz olarak var olan her sey Ozdek tir Bu anlamda ozdek Nesnel gercek olarak tanimlanir Insan ozdegi duyumlariyla algilar Bu dis gercek olan ozdegin var olmasi icin insan bilinci gerekli degildir dis gercek insanin ve boylelikle bilincin yeryuzunde varlasmasindan once de vardi Ozdegin ozu devim hareket tir Devim ozdekte bir ozguc Otodinamizm olarak belirir Ozdek devimselligi ve degiskenligi geregi sayisiz bicimleri kapsar tas insan yildiz isi yercekimi elektromanyetik dalga radyasyon kozmik nebuloz Ozdekcilik ve ozdekcilerAntikcag yunan dusuncesinde ilk seziler Thales Anaksimandros Anaksimenes ilk nedeni Canliozdek olarak tasarlamisti Hilozoizm Anaksimenes in Ruh olarak adlandirdigi ilkneden Soluk ya da Hava da ozdeksel bir nitelikteydi Sonra bu ilk neden kati som bolunmez Atom bir gercek olarak dusunuldu Leukippos Demokritos Demokritos Tanrilarin bile incecik atomlardan meydana geldigini ileri suruyordu Demokritos un bu atomcu ozdek anlayisi Tanrilar bir yana ondokuzuncu yuzyila kadar geldi Bu arada ilk olarak Ruh ozdegin disina cekilerek ondan busbutun ayri bir sey oldugu ortaya atildi Ne var ki bu savi ortaya atanda Anaksagoras bir Atomcu ozdekciydi Ozdekciligin temelleriAnaksagoras kendiliginden devimselligi sezmis bulunan buyuk Diyaletikci Herakleitos un tersine devimin ozdege disaridan verilmis olmasi gerektigini dusunmus ve bu devim vericiligi de ruha yakistirmistir Anaksagoras in bu kimildatici guce Nous Ruh ve Akil adini veriyordu Gercekte Herakleitos da evrensel bagimliligi ve birligi buna benzer bir kavramla Logos la dile getirmisti Ozdeksel beynin ozel bir fonksiyonu olan Us yavas yavas karsitina donuserek kendine yabancilasmaya ve karsit bir guc olarak belirmeye baslamisti Buyuk soyutlayici Platon la buyuk bicimci Aristoteles spekulatif dusunceleriyle ozdegin bu yabancilasmasini tamamladirlar Bilim henuz emekleme cagini yasiyordu Bilimsel deney ve gozlemlerle denetlenemeyen spekulatif dusunceler ve varsayimlar baslari bos durumda cesitli alanlara yayiliyorlardi Boylece ilkel diyalektik anlayisin yerine yeni bir anlayis olan Metafizik geciyordu Artik butun Orta Cag suresince soyut kavlaradan kurulu soyut durgun hiyerarsik bir evren bir Evren duslenecekti Bu dus evreninin ozdekleride gerceklerinden soyutlanmis birer dus ozdekleri olcaklardi Orta Cag Hristiyan Skolastiginin dusunsel temelleri olan Platon ve Aristoteles e gore ozdek Kendisine anlam kazandiran ve in disinda dusunulurse belirsiz bir seydir Platon onu busbutun yoksayar ozdek yokluktur ve ancak Ide nin ona verecegi bicimle varlasir Aristoteles onu bir hiyerarsiye baglar ozdek bir yetkin olmayisir ve her basamak kendisinden daha yetkinin ozdegidir Bu anlayislar ozdege su nitelikleri yakistirir Tamliga ve yetkinlige direnen kaba durgun cirkin ve bicimsiz budala varligi yadsiyan oransiz ve olumsuz Artik butun Orta Cag boyunca metafizik anlayis icinde ozdegin nitelikleri bunlar olacaktir Ozdegi kucumseme ve ondan kurtulma cabalarinin dusunsel temeli bu anlayistir Once kati ve som bir sey sayildigi halde sonla yokluk a indirgenen ve daha sonra yoklukta kalabalik olarak ele alinan ozdek nesnel gercekligini ileri suren Roger Bacon 1214 1294 un izinde yuruyen Kepler 1571 1630 Galileo 1564 1642 ve Francis Bacon 1561 1626 un calismalariyla kazanirmistir Ingiliz dusunuru Locke 1632 1704 gittikce gelismekte olan bilimlerin kendisine verdigi bir aciklikla dusuncelerin deney ve gozlemlerden geldigini ve bundan oturu ozdeksel bir temele dayandigini tanitlamistir Ozdek XIX yuzyilin ozdeksel anlayisi icinde bilimsel anlamina kavusur Ozdek zaman ve mekan icinde devim ve degismeden ibaret bulunan somut ve nesnel bir gercektir Ozdeksel evren her seyin her seye bagli ve iliskili somut bir butun oldugundan bu evrende olup bitenlerin hepsi ozdeksel sureclerle aciklanabilir Yanlis anlayislar bilimlerin yardimindan yoksun bulunduklarindan oturu ozdegin ozuyle bicimini birbirine karistirmaktan ve bunlarin aralarindaki iliskiyi diyalektik bir acidan gorememekten bilinci insan ozdeginden soyutlayip soyut bir ozdek kavrami ortaya atarak iki soyutlugu birbirleriyle tutusturmaktan ve butun bu soyutlamalarin sonunda zorunlu olarak soyut bir evren elde etmekten dogmustur