Bu madde, uygun değildir.Aralık 2008) ( |
Bu madde olması gerekenden az içermektedir veya içermemektedir.Aralık 2023) ( |
Organik güneş pili veya organil güneş hücresi, Güneş'ten gelen ışığı aktif polimer tabakası ile absorbe eden ve doğrudan elektrik enerjisine çeviren bir cihazdır. İnorganik güneş hücrelerinden farklı olarak geniş yüzeylere kaplanabilmesi, düşük maliyetli olması ve kolay üretilebilmesinin yanı sıra organik kimyasındaki gelişmelere paralel olarak daha farklı özellikler kazandırılabilinir olması bu teknolojinin cazibelerindendir. Aktif polimer tabakası güneşten gelen ışığı absorbe edip elektron ve hol (boşluk) çiftleri (exciton) oluşturur. Yükler ayrıştıktan sonra elektronlar bir elekroda (katot), holler ise diğer elektroda (anot) doğru yol alırlar. Bu şekilde akım ve voltaj üretilir.
Bütünleşik Organik Güneş Hücresi
Su ana kadar en yüksek güç çevrim verimini poli(3-hexylthiophene) (P3HT) yarı-iletken polimeri ve bir karbon-60 türevi olan [6,6]-phenyl-C61-butyric acid methyl ester (PCBM)’nin homojen karısım halinde yüzeye kaplandıgı yöntemin sagladıgı görülmüstür. Bu karışımda P3HT boşluk iletici (p-tipi), PCBM elektron iletici (n-tipi) olmak üzere, ilk paragrafda belirtildiği gibi, yük iletimini apolar bir şekilde sağlamaktadır (Şekil 1). Araştırmalara göre, P3HT/PCBM kütlesel oranının 1/1 olmasının diğer oranlara göre, daha dengeli yük transferi sağladığı uçuş zamanı (Time-of-Flight) testleriiyle belirlenmiştir. Literatürde bu tip aktif katman yapısına sahip güneş hücrelerine "bulk heterojunction" adı verilmektedir ve P3HT:PCBM ikilisi dışında P3HT: tri-metalik nitrat endohedral (Lu3N@C80), poli (cyclopentadithiophene-benzothiadiazole) (PCPDTBT):PCBM gibi farklı polimer-carbon türevleri üzerinde çalışmalar sürmektedir (Şekil 2). P3HT:PCBM tipi güneş hücreleri esnek yüzeylerde üretilebilinir ve oldukça hafiftir. Rulodan ruloya üretim sistemleriyle ucuza mal edilebilir. Taşınabilir elektronik cihazları hareket halindeyken bile sarj edecek enerjiyi sağlayabilir. Bu tip organik güneş hücresini incelersek esnek ve saydam ITO kaplı PET yüzey üzerine sırasıyla boşluk-taşıyıcı katman olarak bilinen PEDOT: PSS, aktif karışım P3HT:PCBM ve son olarak aluminyum kaplandığını ve bu şekilde güneş hücresinin üretiminin gerçekleştiğini görebiliriz. Güneş’ten gelen fotonlar sırasıyla PET, ITO ve PEDOT:PSS katmanlarından geçerek P3HT:PCBM filmine ulaşırlar ve burada sahip oldukları enerjiyi elektron-boşluk çiftleri olan exitonları olusturmak için kullanırlar. Elektron-boşluk çiftleri birbirinden ITO ve aluminyum elektrodlarının is fonksiyonu seviyeleri arasındaki farkın sebep olduğu elektrik alan etkisiyle ayrılır. Elektronlar aluminyum, delikler ise ITO elektroduna taşınır. Bu sayede devrede akımın oluşması sağlanır ve foton enerjisinin elektrik enerjisine dönüşümü tamamlanır.
P3HT:PCBM (bulk) güneş hücrelerinin diğer organik güneş hücrelerden daha yüksek verime sahip olmasının en büyük nedeni; p-tipi polimerin içinde (P3HT), n-tipi carbon nano parçacıkların (PCBM) homojen bir şekilde dağılmış olmaları sayesinde p-n arayüz alanının artmış olmasıdır. Bu sayede etkin yük ayrışım oranı artmakta, dolayısıyla hücrenin verimi artmaktadır. Organik güneş hücrelerinde verimi arttırmak için böyle bir yapıya ihtiyaç duyulmasının nedeni, yüklerin difusyon kapasitelerinin polimerlerde çok düşük olmasıdır. Bu nedenle, organik güneş hücreleri klasik yapılarda üretildikleri zaman (bkz. inorganik güneş hücreleri) parçacıklar arayüze ulaşamadan elektriksel yüklerini kaybetmektedirler (rekombinasyon). Ancak P3HT:PCBM (bulk) yapsında arayüz alanının büyük olması nedeniyle parçacıklar elektriksel yüklerini kaybetmeden ayrışırlar ve güvenli bir şekilde iletilmeleri gereken elektrotlara iletilirler.
Bir enerji dönüşüm cihazında verimlilik çok önemlidir. Her şeyden önce uyarım (eksitasyon) oluşturmakta kullanılan fotonları aktif tabakanın mümkün olduğu kadar soğurması gerekmektedir. Aktif tabakanın kalınlığı yük taşıyıcı hareketliliğiyle (Mobilite) ters orantılıdır. Birçok polimerin aktif tabaka kalınlığı kısıtlanmışsa da tipik olarak birkaç yüz nanometre mertebesinde olabilir. Dolayısıyla güneş spektrumluyla aktif katmanın soğurma spektrumu arasındaki uyum ve 100–200 nm lik ince filmlerdeki solar radyasyon soğurmasının maksimize edilmesi önemli bir konudur. Bu açıdan düşündüğümüzde 2 ev un üstündeki bant aralıklı polimerler sadece görünür bölgedeki yeşil bölgeyi soğururlar. Örneğin, gelen güneş ışığının sadece küçük bir kısmının P3HT:PCBM filmi tarafından soğrulması sorununu halletmek için yaklaşık 100 nm kalınlığındaki filmin kalınlığı artırılmıştır. Bu yol soğrulan foton miktarının artmasını sağlamış, fakat hücrenin seri direncini de arttırmıştır bu yüzden pek de cazip bir çözüm değildir. Bu konuda en etkili çözüm yöntemi, aktif polimerin moleküler yapısını daha düzenli hale getirmektir. Çünkü, düzenli moleküler yapıya sahip malzemelerin ışığı soğurma kapasitesi artar. Polimerlerin moleküler yapısı, katı veya sıvı halde iken yapılan ısıl işlemler sayesinde daha düzenli hale getirilebilinir.
Mikroyapı Optimizasyon Teknikleri
Bütünleşik güneş hücrelerinden daha yüksek verim elde edebilmek için aktif katmanda bulunan p-n arayüz alanının arttırılması gerektiği belirtilmiştir. Arayüz alanı arttırımı ancak aktif katman mikroyapısının kontrollü bir şekilde düzenlenmesi ile mümkündür. Literatürde, rapor edilen optimizasyon teknikleri; Katılaştırma sonrası ısıl işlemi, çözüzücü buharıyla yapılan ısıl işlem ve organik madde ilavesi olarak sınıflandırılabilinir. Bu bölümde, bahsi geçen prosesler sonucunda elde edilen mikroyapılar ve bunların hücre performansı üzerindeki etkileri anlatılacaktır.
Katı Hal Isıl İşlemi
P3HT:PCBM ikilisinin bütünleşik (GP)ler hakkında yapılan çalışmalarda sıkça kullanılmasının başlıca sebebi, katı hal ısıl işleminin aktif katman mikroyapısı üzerinde çok etkili ve pozitif sonuçlar vermiş olmasıdır. Yapılan ilk çalışmalar ısıl işlem parametrelerini optimize etmek yönündeydi. Bu çalışmalarda aktif katman, 75-230 °C derece arası sıcaklıklara, 10 ile 40 dakika arasında değişen sürelerde maruz bırakıldı. Sonuçta en verimli sonucun 110-150 °C sıcaklık aralığında 10-20 dakika zaman zarfında uygulanan ısıl işlemlerden elde edildiği belirlendi.
Konu hakkında yapılan önemli çalışmalardan birinde, İndium tin oksitin üzerine 25 nm'lik polyethylenedioxythiophene/polystyrenesulphonate (PEDOT/PSS) katmanı ve 220 nm'lik (1/1) kütle oranına sahip P3HT:PCBM aktif katman spin kaplama yönetemiyle kaplanmıştır (Şekil 3). Ardından bu yapı 110 °C sıcaklıkta 10 dakika boyunca ısıl işleme tabi tutulmuştur. Isıl işlem sonrasında, işlem uygulanmamış hücrelerle karşılaştırmalı olarak yapılan testlerin sonuçları ise şöyledir;
- Açık devre akım yoğunluğunun 9.9'dan 10.6 mA cm-2'ye,
- Dolum faktörünün (DF) yüzde 60.3'ten 67.4'e,
- Enerji dönüşüm veriminin yüzde 3.5'dan 4.4'e çıktığı rapor edilmiştir.
Elde edilen dolum faktörü üretilegelmiş güneş hücreleri içerisinde rapor edilen en yüksek değerlerden biridir. Uygulanan ısıl işlemin,yük kilitleyici iç yapı defolarını ve mikro çatlakları yok ettiği için DF'yi yükseltmekle kalmayıp, malzemenin paralel (shunt) direncinide arttırdığı(180-640 MΩ) düşünülmektedir. DF'yi arttıran bir başka faktörde aktif katman yüzeyinin ısıl işlem nedeniyle daha pürüzsüz bir hal alması ve böylece kontak direncinin düşmesidir. Bunun yanı sıra, aktif katmanın, (450-600 nm) dalgaboyundaki ışığı %95 soğurabilmesi için, kalınlığının 240 nm olması gerektiği teorik olarak hesaplanmıştır. Aktif katmanın bu kalınlıklarda defosuz ve düzgün bir moleküler yapıyla üretilebilmesi, bu sayede düşük bir seri dirence sahip olması ısıl işlemle mümkün kılınmıştır.
Birbaşka araştırmada da, ısıl işlemin P3HT:PCBM iç yapısını nasıl değiştirdiği aktarılan elektron mikroskopu (TEM) ve elektron kırınım spektografisi (EDS) kullanılarak incelenmiştir. İnceleme sonucunda, ısıl işlem sayesinde hem P3HT hem de PCBM'in moleküler düzenlerinin arttığı belirtilmiştir. Buna ek olarak, ipliksi P3HT yapısının uzadığı ve PCBM'in küresel biçimde çekirdeklendiği bu sayede p-n arayüz alanının arttığı gözlemlenmiştir (Şekil 4). İç yapıdaki bu gelişmelerin artan hücre veriminde büyük pay sahip olduğu kabul gören bir teoridir.
Çözücü Tavlaması (Solvent Annealing)
Aktif katman çözeltisi spin kaplama esnasında hızlı soğumuya maruz kalırsa P3HT moleküllerinin ağ yapısı ve şekli bozulur. Oluşan bu düzensizlik P3HT moleküllerinin daha düzenli hale gelmelerine neden olabilecek bir itici güce sebebiyet verir. Eğer katılaşma periyodu uzatılabilirse, P3HT moleküler yapısı bu itici güç sayesinde spontane olarak kendini düzenler. Bu işlem sonucunda moleküler yapısı düzenlenen P3HT polimerinin ışığı soğurma kapasitesi ve mobilitesi artarken seri direnci düşer ki bütün bunlar hücre verimini arttıran faktörlerdir.
Konu ile ilgili yapılan bir araştırmada, farklı aktif katman katılaştırma sürelerinde elde edilen hücre performansları karşılaştırılımştır. Buna göre katılaştırma süresi 20 saniyeden, 20 dakikaya çıkarılındığında;
- Kısa devre akım yoğunluğunun, 4,5 'dan 9,9 mA cm−2'ye,
- Dolum faktörünün, yüzde 52'den 60.3'e çıktığı,
- Aktif katman seri direncinin ise 19,8'den 2,4 Ωcm2'ye düştüğü rapor edilmiştir.
Araştırmacılar, 2,4 Ωcm2 gibi düşük bir aktif katman seri direncinin, çözücü tavlaması uygulanmamış bir hücrede ancak 48-50 nm kalınlığındaki bir aktif katmanda görülebileceğini belirtmişlerdir. Bu örnek, katılaştırma öncesi ısıl işlemin, aktif katman mikroypısını düzenleyerek mobiliteyi arttırdığının kanıtıdır.
Ayrıca, artan moleküler düzenin quantum veriminide olumlu etkilediği belirtilmiştir. Araştırmacılar, hızlı katılaştırılan aktif katmanların 350 nm dalga boyunda en fazla yüzde 19 quantum verimi ile çalıştığını ancak aynı hücre çözücü tavlamasına tabi tutulduğu zaman 500 nm dalga boyunda yüzde 63 quantum verimi ile çalştığını rapor etmişlerdir.
Son zamanlarda konu ilgili yapılan çalışmalara göre, çözücü tavlaması uygulanmış hücrelere üretim aşamasının ardından ısıl işlem uygulanırsa çok daha iyi hücre performansları elde etmek mümkün. Çünkü, bu ısıl işlem aktif katmanın mikroyapısını düzeltmekle kalmayıp katot-yarı iletken arayüzünüde düzenlemekte ve bu sayede kontak direncinide düşürerek çok daha yüksek hücre verimi sağlamaktadır.
Organik Madde İlavesi
Aktif katman mikroyapısı hiçbir ısıl işlem ya da tavlamaya gerek duyulmadan çözeltiye eklenecek organik maddeler sayesinde de düzenlenebilinir. Bu işlem özellikle mikroyapı ısıl işlemle düzenlenemediği veya karıştırılan p ve n tipi maddeler birbiri içerisinde yeteri kadar çözünmediği zaman etkilidir. Eklenen maddeler genelde, aktif katman ince film şeklinde kaplanırken, çözelti içerisinde topaklayıcı olarak görev alarak daha düzenli ve fazla p-n arayüzü oluşmasını sağlarlar (Şekil 5). Örneğin, PCPDTBT:PC70BM ikilisi ile oluşturulan çözeltiye, kütlesel olarak %2-3 (1,8)-octanedithiol ilave edilerek hazırlanan aktif katmanın, hücre verimini yüzde 2,8'den 5,5'e çıkardığı rapor edilmiştir.
Ayrıca, katı polimerik maddelerde çözeltilerin içinde çekirdekleyici ve kristal yapı düzenleyici olarak etkili olarak kullanılabilirler. Örneğin, P3HT:PCBM çözeltisine, kütlesel olarak %1,5-3 thienothiophene-pentathiophene monomerlerinin oluşturduğu, ko-polimerler ilave edilerek hazırlanan aktif katmanın moleküler düzeninin arttığı ve bu katmanla oluşturulan hücrenin daha yüksek performans gösterdiği rapor edilmiştir.
Birleşik (Tandem) Organik Güneş Hücresi
Hücre verimini arttırmanın bir başka yoluda ışığı soğurma karakteri farklı iki farklı aktif katmanın seri bağlanmasıyla elde edilen hücre yapısıdır. Bu yapıda farklı dalga boylarındaki ışığın soğurulması ve hücre veriminin artması sağlanır. Bu tip hücrelere birleşik (tandem) güneş hücresi adı verilir. Literatürde, inorganik aktif katmanın üzerine organik katman kaplanmasıyla oluşturulan hibrit tandem hücreler mevcuttur. Ancak tamamen organik bir tandem güneş hücresi üretildiğinde, en yüksek hücre performansını farklı bant boşluğuna sahip iki değişik bütünleşik aktif katmanın seri olarak bağlanmasıyla elde edilen hücrelerin verdiği görülmüştür.
Konuyla ilgili yapılan bir araştırmada, PEDOT:PSS kaplı saydam anot (ITO)'nun üzerine 110 nm kalınlığında PCPDTBT:PCBM aktif katman spin kaplama yöntemiyle kaplanmıştır. Bu yapının üzerine, elektron ve boşluk transferini kolaylaştrmak ve aktif katman yapılarının bozulmadan dengeli bir şekilde bağlanması için sol-gel yöntemiyle TiO katmanı kaplanmıştır. Ardından, arayüz kalitesini arttırarak yük transferini kolaylaştıran PEDOT:PSS katmanı tekrar kaplanmış ve bunun üzerine 220 nm kalınlığında P3HT:PCBM aktif katmanı kaplanmıştır. Son olarak katotla aktif katman arasındaki yük transferini kolaylaştırmak için tekrar TiO kaplanmış ve katot bu yapının üzerine kaplanarak devre tamamlanmıştır. (şekil 6 Genelde, tandem güneş hücrelerinde yüksek bant aralığına sahip ince aktif katman saydam anotun üzerine kaplanır ardından düşük bant aralığına sahip daha kalın bir aktif katman yapının üzerine eklenirdi. Ancak bu çalışmada düşük bant aralıklı ince PCPDTBT:PCBM'in üzerine yüksek bant aralıklı kalın P3HT:PCBM eklenerek tam tersi yapılmıştır. Bunun nedeni, 130 nm'den kalın PCPDTBT:PCBM aktif katmanının mikroyapı optimizasyonu çok zor olduğu için DF'sinin yani hücre veriminin düşmesidir. Bununla birlikte, 200 nm'den kalın P3HT:PCBM katmanı çok daha yüksek hücre verimi göstermektedir. Tüm bu faktörler araştırmacıların klasik yapıya göre hücreleri ters bağlamalarına neden olmuştur. Bahsedilen hücre yapısından elde edilen performans değerleri;
- Kısa devre akım yoğunluğu 7,8 mA/cm²,
- Açık devre voltajı 1,24V,
- Dolum faktörü (DF) yüzde 67,
- Enerji dönüşüm faktörü yüzde 6,5 olarak rapor edilmiştir.
Bir organik güneş hücresi için yüksek sayılabilecek bu sonuçların arkasındaki neden hücrelerin ışık soğurma eğrisi incelendiği zaman açıkça anlaşılabilmektedir. Görüldüğü gibi, P3HT ve PCPDTBT'in ışık soğurma karakterleri birbirini destekler niteliktedir, PCDPDTBT kızılötesine yakın(700-850 nm) ve ultra viole bölgesinde ışığı soğururken P3HT görünür ışık bölgesinde yüksek bir verimle soğurmaktadır (şekil 7). Bu nedenle, bu iki aktif katmanla oluşturulan tandem hücreler, birbirlerinin eksiklerini tamamladıkları için, çok geniş bir spektrumda ışık soğurma kapasitesine sahiptir (Şekil 8). Artan ışık soğurma spekturumu, pl verimini arttıran en önemli faktördür.
Organik güneş hücrelerinde(fotovoltaik) Düşük Bant Aralığına Sahip Polimerler Kullanılması
Bir başka yaklaşımda, küçük bant boşluğuna sahip malzemeler kullanarak daha düşük frekanslara sahip olan fotonlarında eksitasyon mekanizmasına katkıda bulunmasını sağlamaktır. Bu yüzden güneş spektrumuyla daha fazla çakışma sağlayabilen düşük bant aralığına sahip polimerler kullanan organik güneş hücreleri son yıllarda dikkatleri üstüne toplamıştır. Şekil 1’de Organik fotovoltaiklerde yaygın olarak kullanılan P3HT, MEH-PPV ile düşük bant aralıklı polimerin emme tayfı kıyaslanmıştır. Genel olarak düşük bant aralığına dayalı güneş hücreleri uzun dalga boylu fotonların yutulmasında düşük foto voltaj verilir. Çeşitli bant aralıklarda bir grup değişik polyfluorne kopolimerler sentezlenmişlerdir ve bu kopolimerlerin bazılarına dayalı güneş hücreleri 1 V luk etkileyici bir foto voltaj sergilemişlerdir.
620 nm den daha uzun dalga boylarını absorbe edebilen yani bant aralığı 2 ev tan daha düşük olan polimerler düşük bant aralığına sahip polimerlerdir. Polimer güneş hücreleri, iki elektrot arasındaki aktif bir tabaka yerleştirerek yapılır. Aktif tabaka genellikle, elektron vericisi ve elektron alıcısını bünyesinde barındıran kopolimerden oluşur. Kopolimerler fused ring adı verilen bir sistemle sentezlenir. Kopolimerlerin düşük bant aralığına sahip olmasının 3 nedeni vardır. Birincisi elektron verici ve alıcı birim arasındaki geliştirilmiş çift bağ sistemidir. Diğeri ise kopolimerin bant aralığının verici birimin HOMO’su alıcı birimin ise LUMO’su tarafından belirlenmesidir (şekil 3). Verici ve alıcı birimlerin bant aralığı eklentilerle değiştirilebilir. Örneğin verici birime thiophene ve pyrrole eklenerek HOMO seviyesi yükseltilir, elektron alıcı gruba ise thiadiazole ve pyrazine eklenerek LUMO seviyesi düşürülür. Sonuncusu ise zincir içi yük transferi elektron ilgisiyledir. Verici birimin elektron ilgisinin alıcı birime göre düşük olduğu görülmüştür bu da yüklerin ayrışmasını sağlar. Bunlara ek olarak π-konjugasyonunun uzunluğu arttıkça bant aralığını azaltır.
Önemli Parametreler
Kısa Devre Akımı (ISC), hücre üzerine uygulanan gerilim Va=0 V iken ölçülen akım, kısa devre akımıdır (Isc). Soğurulan fotonlardan kaynaklanan akım olan aydınlık akımına eşittir.
Kısa devre akımı, cihazın morfolojisine, yük taşıyıcıların ömrüne ve mobilitelerine önemli ölçüde bağlıdır. Bant aralığının düşürülmesi photon emilimini artırdığı için en yüksek teorik kısa devre akımını artırır.
Açık Devre Gerilimi (VOC), güneş hücrelerinde mümkün olan en yüksek gerilim değeridir. Elektrotlar birbiriyle bağlanmadığı durumda düzenekten akım geçmez ve soğurulan fotonlardan oluşan taşıyıcılar (elektron ve holler) güneş hücresi içerisinde bir gerilim farkı oluştururlar. Bu gerilim farkı açık devre voltajını oluşturur. Örneğin,güneş hücresindeki basit bir p-n birleşmesinde ışığın etkisiyle meydana gelen taşıyıcıların birikimi, p-n birleşmesinin (p-n junction) "n" tarafında elektron artışına ve "p" tarafında hol artışına sebep olur. Bu yük ayrılması birleşme bölgesinde bir elektrik alan oluşturur ve bu alan birleşmenin önceden oluşan boşalma bölgesindeki elektrik alanla zıt yönde olduğu için net elektrik alan azalır. Boşalma bölgesindeki elektrik alan, ileri eğilimli (forward bias) difüzyon akımının geçişini engellediğinden, bu azalma difüzyon akımını artırır ve yeni bir denge durumu oluşur. Açık devre düzeneklerde,ışıkla oluşan akım ileri eğilimli difüzyon akımıyla dengeleninceye kadar N-P birleşmesinin ileri eğilimi devam eder. Bu iki akımın dengeye ulaşılması için gereken gerilim güneş hücresinin açık devre gerilimini oluşturur.
Dolum Faktörü (FF), fotovoltaik hücredeki en yüksek güç çıktısının teorik güç çıktısına oranı olarak tanımlanır. Theorik güç çıktısı açık devre geriliminin kısa devre akımıyla çarpımından hesaplanır. Güneş hücresinin performansı ölçümlerinde kullanılan önemli bir parametredir.
Güç Dönüşüm Verimi (η), fotovoltaik hücrelere gelen güneş ışığı enerjisinin ne kadarının elektrik enerjisine dönüştüğünü gösteren bir parametredir. Güç çıktısının güç girdisine oranıyla bulunur.
Kuantum Verimi (QE), güneş hücresi tarafından biriktiren taşıyıcı sayısının, güneş hücresine gelen belirli enerjideki fotonların sayısına oranını gösterir. Belirli dalga boylarındaki fotonların hepsinin güneş hücresinde absorbe edilmesi ve oluşan bütün yük taşıyıcılarının hücre içerisinde biriktirilmesi kuantum veriminin 100% ya da 1 olduğunu belirtir. Güneş hücresinin kuantum verimliliği harici ve dahili kuantum verimliliği olmak üzere iki şekilde ifade edilir. Harici kuantum verimliliği gelen fotonların yansımalardan ve iletiminden kaynaklanan kayıpları içerir. Dahili kuantum verimliliği yalnızca absorbe edilmiş olan fotonların yansıma ve iletim kayıplarını içerir.
Çalışma Prensibi
Organik güneş hücreleri belirli süreçlerden geçerek elektrik akımının oluşmasını sağlar. Temel süreçler aşağıda belirtilmiştir.
Güneş ışığının yüzeyde tutulması
Güneş hücrelerindeki esas amaç gelen ışığın olabildiğince yüksek miktarlarda absorbe edilip elektrik enerjisine çevrimi olduğundan inorganik ve organik güneş hücrelerinde genellikle yansımayı engelleyici bir tabaka güneş hücresinin üzerine kaplanır. Bu kaplamalar özel kalınlıklarda seçilmiş ince bir dielektrik malzeme tabakasından oluşur. Burada amaç, bu dielektik katmandan yansıyan dalgaların yarı iletken yüzeyden yansıyan dalgalarla faz dışı kalarak tahrip edilmesi ve gelen ışığın yansımasının engellenmesidir. Gelen ışığın dalga boyunun 1/4 üne tekâmül eden dalga boyunu sağlayacak bir dielektrik malzeme seçilerek bu kaplamanın kalınlığı belirlenir.
Fotonun emilimi ve eksiton oluşumu
Fotovoltaik bir hücrenin yarattığı elektrik akımı, o hücredeki yaratılmış yüklerin sayısı ve bu yüklerin elektrotlarda birikimiyle orantılı olarak değişir. Elektrotlarda biriken yük sayısı,güneş hücresinde absorbe edilen fotonun oranına, elektron hol çiftlerinin coulomb etkisiyle bağlanarak oluşturduğu eksitonun ayrılma oranına ve ayrılmış serbest yüklerin elektrotlara ulaşarak elektrik akımını oluşturma oranına göre değişir.
Organik güneş hücresi içerisinde verimli bir şekilde foton birikmesi için fotoaktif organik tabakanın emilim spektrumu güneş yayılım spektrumuyla eşleşmeli ve bu tabakanın gelen ışığı yüksek miktarlarda absorbe edecek kalınlığa sahip olması gerekir. Genellikle organik malzemelerin optic emilim katsayısı, kristal ve amorf yapıdaki silikonun optik emilim katsayısına göre çok daha yüksektir. Örneğin, MDMO-PPV ve P3HT gibi conjuge polimerlerin optik katsayısı, spektrumun görülebilir bölgesinde olup, 1×10–5 cm-1 düzeyini aşmaktadır. Bu değere göre, 100 nanometre kalınlıktaki bir organik polimer tabakası kullanılarak güneşten gelen fotonların yoğunluğunu, orijinal yoğunluğunun % 36 ına indirmek mümkündür. Organik malzemenin yarattığı etki, kristal silikonun ışık yoğunluğunu indirgemesiyle karşılaştırıldığında, aynı ölçüde bir ışık yoğunluğu azalımı için silikon tabakanın kalınlığının organik tabakaya kıyasla 100 kez daha büyük olması gerekir.
Eksiton difüzyonu ve yüklerin ayrılması
Teorik olarak bir güneş hücresinin verimli olması için ışığın emilimi sonrasında oluşan bütün eksitonların, serbest yük taşıyıcılarının oluşumunu sağlaması gerekir. Gerçekte eksiton taşınımı sırasında ışımalı rekombinasyon (hareketli yük taşıyıcıların birleşerek elenmesi ve ışıma yapması) ya da ışıldama gibi bozunma işlemleri olur. Bu işlemler eksitonun ömrünü azaltmakla beraber difüzyon uzunluğunu da kısaltır. Bir eksitonun ömrü, ışımalı ve ışımasız bütün bozunma hızlarının tersi alınarak bulunmaktadır. Eğer bu hesaplanan ömür süresi içerisinde eksitonların çoğu fotoaktif arayüze ulaşabilirlerse verimli bir güneş hücresi elde edilebilir. Moleküler malzemelerde eksiton ömrü birkaç nano saniye olduğu için, difüzyon uzunluğu da yaklaşık 10 nanometreye kadar olmaktadır ve arayüzden difüzyon uzaklığı bu uzunluk içerisinde olan eksitonlar yüklerin ayrılmasını sağlayabilir.
Organik güneş hücrelerinin çoğunda yük ayrılması, ışıkla uyarılmış elektronların aktarımıyla gerçekleşir. Güneş hücresinde absorbe edilen fotonların sağladığı enerji sayesinde, bir elektron elektron verici (donor) malzemeden elektron alıcı (acceptor) malzemeye aktarılır. Elektron verici malzemenin afinitesinin elektron alıcı malzemenin afinitesinden düşük olmasından kaynaklanan farkdan ötürü, eksitonların ayrılması için itici bir kuvvet oluşur. Bu kuvvetin etkisiyle eksiton, verici alıcı arayüzünde bozunur ve ayrılmış yükler yaratır. Verimli bir şekilde bu yüklerin yaratılması için emilen fotonların enerjisinin, ışımasız bozunmalarla kaybedilmeden yük ayrılmasını yaratması ve bu ayrılan yüklerin (elektron ve holler) denge durumunda olup elektrotlara ilerlemesi gereklidir.
Yüklerin taşınması
Eksitonların ayrılması her zaman serbest yük taşıyıcıların oluşmasıyla sonuçlanmaz çünkü ayrılmış eksitonlardan önemli miktarı, arayüzdeki kulombik bir çekimden ötürü bağlı halde kalabilir. Örneğin, conjuge polimer-fullerene harmanlarında (blends) verici alıcı arayüzündeki bağlı elektron hol çiftlerinin ayrışma verimliliğinin, ışıl akımı (fotocurrent) etkileyen baskın bir faktör olduğu gösterilmiştir. Kulomb yarıçapı yüklerin sıçrama uzaklığından yüksekse, pozitif ve negative taşıyıcılar birbirlerinin kolumbik çekiminden kurtulamaz ve sonucunda rekombine olup serbest hareketli yük taşıyıcıları oluşturamazlar. Bundan ötürü, yük taşıyıcılarının hareketliliği ve kulomb yarıçapı, kulombik olarak bağlanmış yük çiftlerinin ayrışma (dissociation) verimliliğini etkileyen en önemli iki parametredir. Hareketliliği ve dielektrik sabiti yüksek olan mazemeler ya da verici alıcı arayüzünde elektrik alan oluşturan dipollerin varlığı, hareketli taşıyıcıların oluşmasındaki verimliliği artırır.
Yüklerin elektrotlarda birikmesi
Serbest yük taşıyıcılarının elektrotlarda biriktirilmesi, genellikle hücrenin bir yanındaki saydam ve iletken oksit tabakaları olan indiyum kalay oksit (ITO) ya da kalay oksit (SnO2) tarafından ve diğer yanındaki metal kontak tarafından gerçekleşir. Elektrotlar ve moleküler tabakalar arasında ohmik temas olmasına dikkat edilir ve güneş hücresinin performansını artırmak için özel kontak tabakaları pratikte geliştirilir. Saydam iletken tabakanın olduğu taraftaki PEDOT:PSS ve metal kontaktaki LiF tabakaları buna örnek gösterilebilir.
Kaynakça
- ^ [Walduf, C., Schilinsky, P., Hauch, J. & Brabec, C. J. Material and device concepts for organic photovoltaics: towards competitive efficiencies. Thin Solid Films 451–452, 503–507 (2004)]
- ^ [Shrotriya, V., Ouyang, J., Tseng, R. J., Li, G. & Yang, Y. Absorption spectra modification in poly(3-hexylthiophene):methanofullerene blend thin films. Chem. Phys. Lett. 411, 138–143 (2005)]
- ^ [Ross, R. B.; Cardona, C. M.; Guldi, D. M.; Sankaranarayanan, S. G.; Reese, M. O.; Kopidakis, N.; Peet, J.; Walker, B.; Bazan, G. C.; Van Keuren, E.; Holloway, B. C.; Drees, M. Nat. Mater. 2009, 8, 208)]
- ^ [Mühlbacher, D.; Scharber, M.; Morana, M.; Zhu, Z. G.; Waller, D.; Gaudiana, R.; Brabec, C. J. AdV. Mater. 2006, 18, 2884)]
- ^ [Yu, G.; Heeger, A. J. J. Appl. Phys. 1995, 78, 4510]
- ^ [Halls, J. J. M.; Walsh, C. A.; Greenham, N. C.; Marseglia, E. A.; Friend, R. H.; Moratti, S. C.; Holmes, A. B. Nature 1995, 376, 498]
- ^ [Li, G.; Shrotriya, V.; Yao, Y.; Yang, Y. J. Appl. Phys. 2005, 98, 043704.]
- ^ [R. Po, M. Maggini, and N. Camaioni, Polymer Solar Cells: Recent Approaches and Achievements, J. Phys. Chem. C 2010, 114, 695–706]
- ^ [Camaioni, N.; Ridolfi, G.; Casalbore-Miceli, G.; Possamai, G.; Maggini, M. AdV. Mater. 2002, 14, 1735]
- ^ [Padinger, F.; Rittberger, R. S.; Sariciftci, N. S. AdV. Funct. Mater. 2003, 13, 85.]
- ^ a b c d [Li, G.; Shrotriya, V.; Yao, Y.; Yang, Y. J. High-efficiency solution processable polymer photovoltaic cells by self-organization of polymer blends Appl. Phys. 2005, 98, 043704.]
- ^ [Coakley, K. M. & McGehee, M. D. Conjugated polymer photovoltaic cells. Chem. Mater. 16, 4533–4542 (2004).]
- ^ [X. Yang, J. Loos, S. C. Veenstra, W. J. H. Verhees, M. M. Wienk, J. M. Kroon, M. A. J. Michels and R. A. J. Janssen, Nanoscale Morphology of High-Performance Polymer Solar Cells, Nano Lett., 2005, 5, 579.]
- ^ [Li, G.; Shrotriya, V.; Huang, J. S.; Yao, Y.; Moriarty, T.; Emery, K.; Yang, Y. Nat. Mater. 2005, 4, 864.]
- ^ [Mihailetchi, V. D.; Xie, H. X.; de Boer, B.; Popescu, L. M.; Hummelen, J. C.; Blom, P. W. M.; Koster, L. J. A. Appl. Phys. Lett. 2006, 89, 012107.]
- ^ a b [Zhao, Y.; Xie, Z. Y.; Qu, Y.; Geng, Y. H.; Wang, L. X. Appl. Phys. Lett. 2007, 90, 043504.]
- ^ [Li, G., Shrotriya, V., Yao, Y. & Yang, Y. Investigation of annealing effects and film thickness dependence of polymer solar cells based on poly(3-hexylthiophene). J. Appl. Phys. 98, 043704 (2005).]
- ^ [Ma, W.; Yang, C. Y.; Gong, X.; Lee, K.; Heeger, A. J. AdV. Funct. Mater. 2005, 15, 1617.]
- ^ [Peet, J.; Kim, J. Y.; Coates, N. E.; Ma, W. L.; Moses, D.; Heeger, A. J.; Bazan, G. C. Nat. Mater. 2007, 6, 497]
- ^ [Bechara, R. Leclerc, N. Le´veˆque, P. Richard, F. Heiser, T. Hadziioannou, G. Appl. Phys. Lett. 2008, 93, 013306]
- ^ a b [J. Y. Kim, K. Lee, N. E. Coates, D.Moses, T.Nguyen, M. Dante, A.J. Heeger, (2007), Efficient Tandem Polymer Solar Cells, Science, vol. 317, pg. 222-225.]
- ^ a b C. Honsberg and S. Bowden, The Photovoltaic Effect. Retrieved from http://pveducation.org/pvcdrom 17 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b T. L. Benanti and D. Venkataraman, Organic solar cells: An overview focusing on active layer morphology. University of Massachusetts(25.04.2005)
- ^ M. Bellis, How a Photovoltaic Cell Works, About.com Guide.Retrieved from http://inventors.about.com/od/pstartinventions/ss/photovoltic_cel_9.htm(2012)[]
- ^ H. Hoppe and N.S.Sariciftci, Organik Solar Cell: An Overview. Journal of Material Research,2004 19(7): p. 1928-1929.
- ^ a b c T. J. Savenije, Organik Solar Cells. Applied Sciences, Delft University of Technology, ch.8 p.6. Retrieved 10.01.2012.
- ^ A. Pivrikas et al., Charge Carrier Lifetime and Recombination in Bulk Heterojuction Solar Cell. IEEE Journal of Selected Topics in Quantum Electronics, vol. 16 no. 6 (2010)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Aralik 2008 Bu madde olmasi gerekenden az ic baglanti icermektedir veya hic icermemektedir Lutfen bu sayfadan ilgili maddelere ic baglanti vermeye calisin Aralik 2023 Organik gunes pili veya organil gunes hucresi Gunes ten gelen isigi aktif polimer tabakasi ile absorbe eden ve dogrudan elektrik enerjisine ceviren bir cihazdir Inorganik gunes hucrelerinden farkli olarak genis yuzeylere kaplanabilmesi dusuk maliyetli olmasi ve kolay uretilebilmesinin yani sira organik kimyasindaki gelismelere paralel olarak daha farkli ozellikler kazandirilabilinir olmasi bu teknolojinin cazibelerindendir Aktif polimer tabakasi gunesten gelen isigi absorbe edip elektron ve hol bosluk ciftleri exciton olusturur Yukler ayristiktan sonra elektronlar bir elekroda katot holler ise diger elektroda anot dogru yol alirlar Bu sekilde akim ve voltaj uretilir Butunlesik Organik Gunes HucresiSu ana kadar en yuksek guc cevrim verimini poli 3 hexylthiophene P3HT yari iletken polimeri ve bir karbon 60 turevi olan 6 6 phenyl C61 butyric acid methyl ester PCBM nin homojen karisim halinde yuzeye kaplandigi yontemin sagladigi gorulmustur Bu karisimda P3HT bosluk iletici p tipi PCBM elektron iletici n tipi olmak uzere ilk paragrafda belirtildigi gibi yuk iletimini apolar bir sekilde saglamaktadir Sekil 1 Arastirmalara gore P3HT PCBM kutlesel oraninin 1 1 olmasinin diger oranlara gore daha dengeli yuk transferi sagladigi ucus zamani Time of Flight testleriiyle belirlenmistir Literaturde bu tip aktif katman yapisina sahip gunes hucrelerine bulk heterojunction adi verilmektedir ve P3HT PCBM ikilisi disinda P3HT tri metalik nitrat endohedral Lu3N C80 poli cyclopentadithiophene benzothiadiazole PCPDTBT PCBM gibi farkli polimer carbon turevleri uzerinde calismalar surmektedir Sekil 2 P3HT PCBM tipi gunes hucreleri esnek yuzeylerde uretilebilinir ve oldukca hafiftir Rulodan ruloya uretim sistemleriyle ucuza mal edilebilir Tasinabilir elektronik cihazlari hareket halindeyken bile sarj edecek enerjiyi saglayabilir Bu tip organik gunes hucresini incelersek esnek ve saydam ITO kapli PET yuzey uzerine sirasiyla bosluk tasiyici katman olarak bilinen PEDOT PSS aktif karisim P3HT PCBM ve son olarak aluminyum kaplandigini ve bu sekilde gunes hucresinin uretiminin gerceklestigini gorebiliriz Gunes ten gelen fotonlar sirasiyla PET ITO ve PEDOT PSS katmanlarindan gecerek P3HT PCBM filmine ulasirlar ve burada sahip olduklari enerjiyi elektron bosluk ciftleri olan exitonlari olusturmak icin kullanirlar Elektron bosluk ciftleri birbirinden ITO ve aluminyum elektrodlarinin is fonksiyonu seviyeleri arasindaki farkin sebep oldugu elektrik alan etkisiyle ayrilir Elektronlar aluminyum delikler ise ITO elektroduna tasinir Bu sayede devrede akimin olusmasi saglanir ve foton enerjisinin elektrik enerjisine donusumu tamamlanir P3HT PCBM bulk gunes hucrelerinin diger organik gunes hucrelerden daha yuksek verime sahip olmasinin en buyuk nedeni p tipi polimerin icinde P3HT n tipi carbon nano parcaciklarin PCBM homojen bir sekilde dagilmis olmalari sayesinde p n arayuz alaninin artmis olmasidir Bu sayede etkin yuk ayrisim orani artmakta dolayisiyla hucrenin verimi artmaktadir Organik gunes hucrelerinde verimi arttirmak icin boyle bir yapiya ihtiyac duyulmasinin nedeni yuklerin difusyon kapasitelerinin polimerlerde cok dusuk olmasidir Bu nedenle organik gunes hucreleri klasik yapilarda uretildikleri zaman bkz inorganik gunes hucreleri parcaciklar arayuze ulasamadan elektriksel yuklerini kaybetmektedirler rekombinasyon Ancak P3HT PCBM bulk yapsinda arayuz alaninin buyuk olmasi nedeniyle parcaciklar elektriksel yuklerini kaybetmeden ayrisirlar ve guvenli bir sekilde iletilmeleri gereken elektrotlara iletilirler Bir enerji donusum cihazinda verimlilik cok onemlidir Her seyden once uyarim eksitasyon olusturmakta kullanilan fotonlari aktif tabakanin mumkun oldugu kadar sogurmasi gerekmektedir Aktif tabakanin kalinligi yuk tasiyici hareketliligiyle Mobilite ters orantilidir Bircok polimerin aktif tabaka kalinligi kisitlanmissa da tipik olarak birkac yuz nanometre mertebesinde olabilir Dolayisiyla gunes spektrumluyla aktif katmanin sogurma spektrumu arasindaki uyum ve 100 200 nm lik ince filmlerdeki solar radyasyon sogurmasinin maksimize edilmesi onemli bir konudur Bu acidan dusundugumuzde 2 ev un ustundeki bant aralikli polimerler sadece gorunur bolgedeki yesil bolgeyi sogururlar Ornegin gelen gunes isiginin sadece kucuk bir kisminin P3HT PCBM filmi tarafindan sogrulmasi sorununu halletmek icin yaklasik 100 nm kalinligindaki filmin kalinligi artirilmistir Bu yol sogrulan foton miktarinin artmasini saglamis fakat hucrenin seri direncini de arttirmistir bu yuzden pek de cazip bir cozum degildir Bu konuda en etkili cozum yontemi aktif polimerin molekuler yapisini daha duzenli hale getirmektir Cunku duzenli molekuler yapiya sahip malzemelerin isigi sogurma kapasitesi artar Polimerlerin molekuler yapisi kati veya sivi halde iken yapilan isil islemler sayesinde daha duzenli hale getirilebilinir Mikroyapi Optimizasyon TeknikleriButunlesik gunes hucrelerinden daha yuksek verim elde edebilmek icin aktif katmanda bulunan p n arayuz alaninin arttirilmasi gerektigi belirtilmistir Arayuz alani arttirimi ancak aktif katman mikroyapisinin kontrollu bir sekilde duzenlenmesi ile mumkundur Literaturde rapor edilen optimizasyon teknikleri Katilastirma sonrasi isil islemi cozuzucu buhariyla yapilan isil islem ve organik madde ilavesi olarak siniflandirilabilinir Bu bolumde bahsi gecen prosesler sonucunda elde edilen mikroyapilar ve bunlarin hucre performansi uzerindeki etkileri anlatilacaktir Kati Hal Isil Islemi P3HT PCBM ikilisinin butunlesik GP ler hakkinda yapilan calismalarda sikca kullanilmasinin baslica sebebi kati hal isil isleminin aktif katman mikroyapisi uzerinde cok etkili ve pozitif sonuclar vermis olmasidir Yapilan ilk calismalar isil islem parametrelerini optimize etmek yonundeydi Bu calismalarda aktif katman 75 230 C derece arasi sicakliklara 10 ile 40 dakika arasinda degisen surelerde maruz birakildi Sonucta en verimli sonucun 110 150 C sicaklik araliginda 10 20 dakika zaman zarfinda uygulanan isil islemlerden elde edildigi belirlendi Konu hakkinda yapilan onemli calismalardan birinde Indium tin oksitin uzerine 25 nm lik polyethylenedioxythiophene polystyrenesulphonate PEDOT PSS katmani ve 220 nm lik 1 1 kutle oranina sahip P3HT PCBM aktif katman spin kaplama yonetemiyle kaplanmistir Sekil 3 Ardindan bu yapi 110 C sicaklikta 10 dakika boyunca isil isleme tabi tutulmustur Isil islem sonrasinda islem uygulanmamis hucrelerle karsilastirmali olarak yapilan testlerin sonuclari ise soyledir Acik devre akim yogunlugunun 9 9 dan 10 6 mA cm 2 ye Dolum faktorunun DF yuzde 60 3 ten 67 4 e Enerji donusum veriminin yuzde 3 5 dan 4 4 e ciktigi rapor edilmistir Elde edilen dolum faktoru uretilegelmis gunes hucreleri icerisinde rapor edilen en yuksek degerlerden biridir Uygulanan isil islemin yuk kilitleyici ic yapi defolarini ve mikro catlaklari yok ettigi icin DF yi yukseltmekle kalmayip malzemenin paralel shunt direncinide arttirdigi 180 640 MW dusunulmektedir DF yi arttiran bir baska faktorde aktif katman yuzeyinin isil islem nedeniyle daha puruzsuz bir hal almasi ve boylece kontak direncinin dusmesidir Bunun yani sira aktif katmanin 450 600 nm dalgaboyundaki isigi 95 sogurabilmesi icin kalinliginin 240 nm olmasi gerektigi teorik olarak hesaplanmistir Aktif katmanin bu kalinliklarda defosuz ve duzgun bir molekuler yapiyla uretilebilmesi bu sayede dusuk bir seri dirence sahip olmasi isil islemle mumkun kilinmistir Birbaska arastirmada da isil islemin P3HT PCBM ic yapisini nasil degistirdigi aktarilan elektron mikroskopu TEM ve elektron kirinim spektografisi EDS kullanilarak incelenmistir Inceleme sonucunda isil islem sayesinde hem P3HT hem de PCBM in molekuler duzenlerinin arttigi belirtilmistir Buna ek olarak ipliksi P3HT yapisinin uzadigi ve PCBM in kuresel bicimde cekirdeklendigi bu sayede p n arayuz alaninin arttigi gozlemlenmistir Sekil 4 Ic yapidaki bu gelismelerin artan hucre veriminde buyuk pay sahip oldugu kabul goren bir teoridir Cozucu Tavlamasi Solvent Annealing Aktif katman cozeltisi spin kaplama esnasinda hizli sogumuya maruz kalirsa P3HT molekullerinin ag yapisi ve sekli bozulur Olusan bu duzensizlik P3HT molekullerinin daha duzenli hale gelmelerine neden olabilecek bir itici guce sebebiyet verir Eger katilasma periyodu uzatilabilirse P3HT molekuler yapisi bu itici guc sayesinde spontane olarak kendini duzenler Bu islem sonucunda molekuler yapisi duzenlenen P3HT polimerinin isigi sogurma kapasitesi ve mobilitesi artarken seri direnci duser ki butun bunlar hucre verimini arttiran faktorlerdir Konu ile ilgili yapilan bir arastirmada farkli aktif katman katilastirma surelerinde elde edilen hucre performanslari karsilastirilimstir Buna gore katilastirma suresi 20 saniyeden 20 dakikaya cikarilindiginda Kisa devre akim yogunlugunun 4 5 dan 9 9 mA cm 2 ye Dolum faktorunun yuzde 52 den 60 3 e ciktigi Aktif katman seri direncinin ise 19 8 den 2 4 Wcm2 ye dustugu rapor edilmistir Arastirmacilar 2 4 Wcm2 gibi dusuk bir aktif katman seri direncinin cozucu tavlamasi uygulanmamis bir hucrede ancak 48 50 nm kalinligindaki bir aktif katmanda gorulebilecegini belirtmislerdir Bu ornek katilastirma oncesi isil islemin aktif katman mikroypisini duzenleyerek mobiliteyi arttirdiginin kanitidir Ayrica artan molekuler duzenin quantum veriminide olumlu etkiledigi belirtilmistir Arastirmacilar hizli katilastirilan aktif katmanlarin 350 nm dalga boyunda en fazla yuzde 19 quantum verimi ile calistigini ancak ayni hucre cozucu tavlamasina tabi tutuldugu zaman 500 nm dalga boyunda yuzde 63 quantum verimi ile calstigini rapor etmislerdir Son zamanlarda konu ilgili yapilan calismalara gore cozucu tavlamasi uygulanmis hucrelere uretim asamasinin ardindan isil islem uygulanirsa cok daha iyi hucre performanslari elde etmek mumkun Cunku bu isil islem aktif katmanin mikroyapisini duzeltmekle kalmayip katot yari iletken arayuzunude duzenlemekte ve bu sayede kontak direncinide dusurerek cok daha yuksek hucre verimi saglamaktadir Organik Madde Ilavesi Aktif katman mikroyapisi hicbir isil islem ya da tavlamaya gerek duyulmadan cozeltiye eklenecek organik maddeler sayesinde de duzenlenebilinir Bu islem ozellikle mikroyapi isil islemle duzenlenemedigi veya karistirilan p ve n tipi maddeler birbiri icerisinde yeteri kadar cozunmedigi zaman etkilidir Eklenen maddeler genelde aktif katman ince film seklinde kaplanirken cozelti icerisinde topaklayici olarak gorev alarak daha duzenli ve fazla p n arayuzu olusmasini saglarlar Sekil 5 Ornegin PCPDTBT PC70BM ikilisi ile olusturulan cozeltiye kutlesel olarak 2 3 1 8 octanedithiol ilave edilerek hazirlanan aktif katmanin hucre verimini yuzde 2 8 den 5 5 e cikardigi rapor edilmistir Ayrica kati polimerik maddelerde cozeltilerin icinde cekirdekleyici ve kristal yapi duzenleyici olarak etkili olarak kullanilabilirler Ornegin P3HT PCBM cozeltisine kutlesel olarak 1 5 3 thienothiophene pentathiophene monomerlerinin olusturdugu ko polimerler ilave edilerek hazirlanan aktif katmanin molekuler duzeninin arttigi ve bu katmanla olusturulan hucrenin daha yuksek performans gosterdigi rapor edilmistir Birlesik Tandem Organik Gunes HucresiHucre verimini arttirmanin bir baska yoluda isigi sogurma karakteri farkli iki farkli aktif katmanin seri baglanmasiyla elde edilen hucre yapisidir Bu yapida farkli dalga boylarindaki isigin sogurulmasi ve hucre veriminin artmasi saglanir Bu tip hucrelere birlesik tandem gunes hucresi adi verilir Literaturde inorganik aktif katmanin uzerine organik katman kaplanmasiyla olusturulan hibrit tandem hucreler mevcuttur Ancak tamamen organik bir tandem gunes hucresi uretildiginde en yuksek hucre performansini farkli bant bosluguna sahip iki degisik butunlesik aktif katmanin seri olarak baglanmasiyla elde edilen hucrelerin verdigi gorulmustur Konuyla ilgili yapilan bir arastirmada PEDOT PSS kapli saydam anot ITO nun uzerine 110 nm kalinliginda PCPDTBT PCBM aktif katman spin kaplama yontemiyle kaplanmistir Bu yapinin uzerine elektron ve bosluk transferini kolaylastrmak ve aktif katman yapilarinin bozulmadan dengeli bir sekilde baglanmasi icin sol gel yontemiyle TiO katmani kaplanmistir Ardindan arayuz kalitesini arttirarak yuk transferini kolaylastiran PEDOT PSS katmani tekrar kaplanmis ve bunun uzerine 220 nm kalinliginda P3HT PCBM aktif katmani kaplanmistir Son olarak katotla aktif katman arasindaki yuk transferini kolaylastirmak icin tekrar TiO kaplanmis ve katot bu yapinin uzerine kaplanarak devre tamamlanmistir sekil 6 Genelde tandem gunes hucrelerinde yuksek bant araligina sahip ince aktif katman saydam anotun uzerine kaplanir ardindan dusuk bant araligina sahip daha kalin bir aktif katman yapinin uzerine eklenirdi Ancak bu calismada dusuk bant aralikli ince PCPDTBT PCBM in uzerine yuksek bant aralikli kalin P3HT PCBM eklenerek tam tersi yapilmistir Bunun nedeni 130 nm den kalin PCPDTBT PCBM aktif katmaninin mikroyapi optimizasyonu cok zor oldugu icin DF sinin yani hucre veriminin dusmesidir Bununla birlikte 200 nm den kalin P3HT PCBM katmani cok daha yuksek hucre verimi gostermektedir Tum bu faktorler arastirmacilarin klasik yapiya gore hucreleri ters baglamalarina neden olmustur Bahsedilen hucre yapisindan elde edilen performans degerleri Kisa devre akim yogunlugu 7 8 mA cm Acik devre voltaji 1 24V Dolum faktoru DF yuzde 67 Enerji donusum faktoru yuzde 6 5 olarak rapor edilmistir Bir organik gunes hucresi icin yuksek sayilabilecek bu sonuclarin arkasindaki neden hucrelerin isik sogurma egrisi incelendigi zaman acikca anlasilabilmektedir Goruldugu gibi P3HT ve PCPDTBT in isik sogurma karakterleri birbirini destekler niteliktedir PCDPDTBT kizilotesine yakin 700 850 nm ve ultra viole bolgesinde isigi sogururken P3HT gorunur isik bolgesinde yuksek bir verimle sogurmaktadir sekil 7 Bu nedenle bu iki aktif katmanla olusturulan tandem hucreler birbirlerinin eksiklerini tamamladiklari icin cok genis bir spektrumda isik sogurma kapasitesine sahiptir Sekil 8 Artan isik sogurma spekturumu pl verimini arttiran en onemli faktordur Organik gunes hucrelerinde fotovoltaik Dusuk Bant Araligina Sahip Polimerler KullanilmasiBir baska yaklasimda kucuk bant bosluguna sahip malzemeler kullanarak daha dusuk frekanslara sahip olan fotonlarinda eksitasyon mekanizmasina katkida bulunmasini saglamaktir Bu yuzden gunes spektrumuyla daha fazla cakisma saglayabilen dusuk bant araligina sahip polimerler kullanan organik gunes hucreleri son yillarda dikkatleri ustune toplamistir Sekil 1 de Organik fotovoltaiklerde yaygin olarak kullanilan P3HT MEH PPV ile dusuk bant aralikli polimerin emme tayfi kiyaslanmistir Genel olarak dusuk bant araligina dayali gunes hucreleri uzun dalga boylu fotonlarin yutulmasinda dusuk foto voltaj verilir Cesitli bant araliklarda bir grup degisik polyfluorne kopolimerler sentezlenmislerdir ve bu kopolimerlerin bazilarina dayali gunes hucreleri 1 V luk etkileyici bir foto voltaj sergilemislerdir 620 nm den daha uzun dalga boylarini absorbe edebilen yani bant araligi 2 ev tan daha dusuk olan polimerler dusuk bant araligina sahip polimerlerdir Polimer gunes hucreleri iki elektrot arasindaki aktif bir tabaka yerlestirerek yapilir Aktif tabaka genellikle elektron vericisi ve elektron alicisini bunyesinde barindiran kopolimerden olusur Kopolimerler fused ring adi verilen bir sistemle sentezlenir Kopolimerlerin dusuk bant araligina sahip olmasinin 3 nedeni vardir Birincisi elektron verici ve alici birim arasindaki gelistirilmis cift bag sistemidir Digeri ise kopolimerin bant araliginin verici birimin HOMO su alici birimin ise LUMO su tarafindan belirlenmesidir sekil 3 Verici ve alici birimlerin bant araligi eklentilerle degistirilebilir Ornegin verici birime thiophene ve pyrrole eklenerek HOMO seviyesi yukseltilir elektron alici gruba ise thiadiazole ve pyrazine eklenerek LUMO seviyesi dusurulur Sonuncusu ise zincir ici yuk transferi elektron ilgisiyledir Verici birimin elektron ilgisinin alici birime gore dusuk oldugu gorulmustur bu da yuklerin ayrismasini saglar Bunlara ek olarak p konjugasyonunun uzunlugu arttikca bant araligini azaltir Onemli ParametrelerKisa Devre Akimi ISC hucre uzerine uygulanan gerilim Va 0 V iken olculen akim kisa devre akimidir Isc Sogurulan fotonlardan kaynaklanan akim olan aydinlik akimina esittir Kisa devre akimi cihazin morfolojisine yuk tasiyicilarin omrune ve mobilitelerine onemli olcude baglidir Bant araliginin dusurulmesi photon emilimini artirdigi icin en yuksek teorik kisa devre akimini artirir Acik Devre Gerilimi VOC gunes hucrelerinde mumkun olan en yuksek gerilim degeridir Elektrotlar birbiriyle baglanmadigi durumda duzenekten akim gecmez ve sogurulan fotonlardan olusan tasiyicilar elektron ve holler gunes hucresi icerisinde bir gerilim farki olustururlar Bu gerilim farki acik devre voltajini olusturur Ornegin gunes hucresindeki basit bir p n birlesmesinde isigin etkisiyle meydana gelen tasiyicilarin birikimi p n birlesmesinin p n junction n tarafinda elektron artisina ve p tarafinda hol artisina sebep olur Bu yuk ayrilmasi birlesme bolgesinde bir elektrik alan olusturur ve bu alan birlesmenin onceden olusan bosalma bolgesindeki elektrik alanla zit yonde oldugu icin net elektrik alan azalir Bosalma bolgesindeki elektrik alan ileri egilimli forward bias difuzyon akiminin gecisini engellediginden bu azalma difuzyon akimini artirir ve yeni bir denge durumu olusur Acik devre duzeneklerde isikla olusan akim ileri egilimli difuzyon akimiyla dengeleninceye kadar N P birlesmesinin ileri egilimi devam eder Bu iki akimin dengeye ulasilmasi icin gereken gerilim gunes hucresinin acik devre gerilimini olusturur Dolum Faktoru FF fotovoltaik hucredeki en yuksek guc ciktisinin teorik guc ciktisina orani olarak tanimlanir Theorik guc ciktisi acik devre geriliminin kisa devre akimiyla carpimindan hesaplanir Gunes hucresinin performansi olcumlerinde kullanilan onemli bir parametredir Guc Donusum Verimi h fotovoltaik hucrelere gelen gunes isigi enerjisinin ne kadarinin elektrik enerjisine donustugunu gosteren bir parametredir Guc ciktisinin guc girdisine oraniyla bulunur Kuantum Verimi QE gunes hucresi tarafindan biriktiren tasiyici sayisinin gunes hucresine gelen belirli enerjideki fotonlarin sayisina oranini gosterir Belirli dalga boylarindaki fotonlarin hepsinin gunes hucresinde absorbe edilmesi ve olusan butun yuk tasiyicilarinin hucre icerisinde biriktirilmesi kuantum veriminin 100 ya da 1 oldugunu belirtir Gunes hucresinin kuantum verimliligi harici ve dahili kuantum verimliligi olmak uzere iki sekilde ifade edilir Harici kuantum verimliligi gelen fotonlarin yansimalardan ve iletiminden kaynaklanan kayiplari icerir Dahili kuantum verimliligi yalnizca absorbe edilmis olan fotonlarin yansima ve iletim kayiplarini icerir Calisma PrensibiOrganik gunes hucreleri belirli sureclerden gecerek elektrik akiminin olusmasini saglar Temel surecler asagida belirtilmistir Gunes isiginin yuzeyde tutulmasi Gunes hucrelerindeki esas amac gelen isigin olabildigince yuksek miktarlarda absorbe edilip elektrik enerjisine cevrimi oldugundan inorganik ve organik gunes hucrelerinde genellikle yansimayi engelleyici bir tabaka gunes hucresinin uzerine kaplanir Bu kaplamalar ozel kalinliklarda secilmis ince bir dielektrik malzeme tabakasindan olusur Burada amac bu dielektik katmandan yansiyan dalgalarin yari iletken yuzeyden yansiyan dalgalarla faz disi kalarak tahrip edilmesi ve gelen isigin yansimasinin engellenmesidir Gelen isigin dalga boyunun 1 4 une tekamul eden dalga boyunu saglayacak bir dielektrik malzeme secilerek bu kaplamanin kalinligi belirlenir Fotonun emilimi ve eksiton olusumu Fotovoltaik bir hucrenin yarattigi elektrik akimi o hucredeki yaratilmis yuklerin sayisi ve bu yuklerin elektrotlarda birikimiyle orantili olarak degisir Elektrotlarda biriken yuk sayisi gunes hucresinde absorbe edilen fotonun oranina elektron hol ciftlerinin coulomb etkisiyle baglanarak olusturdugu eksitonun ayrilma oranina ve ayrilmis serbest yuklerin elektrotlara ulasarak elektrik akimini olusturma oranina gore degisir Organik gunes hucresi icerisinde verimli bir sekilde foton birikmesi icin fotoaktif organik tabakanin emilim spektrumu gunes yayilim spektrumuyla eslesmeli ve bu tabakanin gelen isigi yuksek miktarlarda absorbe edecek kalinliga sahip olmasi gerekir Genellikle organik malzemelerin optic emilim katsayisi kristal ve amorf yapidaki silikonun optik emilim katsayisina gore cok daha yuksektir Ornegin MDMO PPV ve P3HT gibi conjuge polimerlerin optik katsayisi spektrumun gorulebilir bolgesinde olup 1 10 5 cm 1 duzeyini asmaktadir Bu degere gore 100 nanometre kalinliktaki bir organik polimer tabakasi kullanilarak gunesten gelen fotonlarin yogunlugunu orijinal yogunlugunun 36 ina indirmek mumkundur Organik malzemenin yarattigi etki kristal silikonun isik yogunlugunu indirgemesiyle karsilastirildiginda ayni olcude bir isik yogunlugu azalimi icin silikon tabakanin kalinliginin organik tabakaya kiyasla 100 kez daha buyuk olmasi gerekir Eksiton difuzyonu ve yuklerin ayrilmasi Teorik olarak bir gunes hucresinin verimli olmasi icin isigin emilimi sonrasinda olusan butun eksitonlarin serbest yuk tasiyicilarinin olusumunu saglamasi gerekir Gercekte eksiton tasinimi sirasinda isimali rekombinasyon hareketli yuk tasiyicilarin birleserek elenmesi ve isima yapmasi ya da isildama gibi bozunma islemleri olur Bu islemler eksitonun omrunu azaltmakla beraber difuzyon uzunlugunu da kisaltir Bir eksitonun omru isimali ve isimasiz butun bozunma hizlarinin tersi alinarak bulunmaktadir Eger bu hesaplanan omur suresi icerisinde eksitonlarin cogu fotoaktif arayuze ulasabilirlerse verimli bir gunes hucresi elde edilebilir Molekuler malzemelerde eksiton omru birkac nano saniye oldugu icin difuzyon uzunlugu da yaklasik 10 nanometreye kadar olmaktadir ve arayuzden difuzyon uzakligi bu uzunluk icerisinde olan eksitonlar yuklerin ayrilmasini saglayabilir Organik gunes hucrelerinin cogunda yuk ayrilmasi isikla uyarilmis elektronlarin aktarimiyla gerceklesir Gunes hucresinde absorbe edilen fotonlarin sagladigi enerji sayesinde bir elektron elektron verici donor malzemeden elektron alici acceptor malzemeye aktarilir Elektron verici malzemenin afinitesinin elektron alici malzemenin afinitesinden dusuk olmasindan kaynaklanan farkdan oturu eksitonlarin ayrilmasi icin itici bir kuvvet olusur Bu kuvvetin etkisiyle eksiton verici alici arayuzunde bozunur ve ayrilmis yukler yaratir Verimli bir sekilde bu yuklerin yaratilmasi icin emilen fotonlarin enerjisinin isimasiz bozunmalarla kaybedilmeden yuk ayrilmasini yaratmasi ve bu ayrilan yuklerin elektron ve holler denge durumunda olup elektrotlara ilerlemesi gereklidir Yuklerin tasinmasi Eksitonlarin ayrilmasi her zaman serbest yuk tasiyicilarin olusmasiyla sonuclanmaz cunku ayrilmis eksitonlardan onemli miktari arayuzdeki kulombik bir cekimden oturu bagli halde kalabilir Ornegin conjuge polimer fullerene harmanlarinda blends verici alici arayuzundeki bagli elektron hol ciftlerinin ayrisma verimliliginin isil akimi fotocurrent etkileyen baskin bir faktor oldugu gosterilmistir Kulomb yaricapi yuklerin sicrama uzakligindan yuksekse pozitif ve negative tasiyicilar birbirlerinin kolumbik cekiminden kurtulamaz ve sonucunda rekombine olup serbest hareketli yuk tasiyicilari olusturamazlar Bundan oturu yuk tasiyicilarinin hareketliligi ve kulomb yaricapi kulombik olarak baglanmis yuk ciftlerinin ayrisma dissociation verimliligini etkileyen en onemli iki parametredir Hareketliligi ve dielektrik sabiti yuksek olan mazemeler ya da verici alici arayuzunde elektrik alan olusturan dipollerin varligi hareketli tasiyicilarin olusmasindaki verimliligi artirir Yuklerin elektrotlarda birikmesi Serbest yuk tasiyicilarinin elektrotlarda biriktirilmesi genellikle hucrenin bir yanindaki saydam ve iletken oksit tabakalari olan indiyum kalay oksit ITO ya da kalay oksit SnO2 tarafindan ve diger yanindaki metal kontak tarafindan gerceklesir Elektrotlar ve molekuler tabakalar arasinda ohmik temas olmasina dikkat edilir ve gunes hucresinin performansini artirmak icin ozel kontak tabakalari pratikte gelistirilir Saydam iletken tabakanin oldugu taraftaki PEDOT PSS ve metal kontaktaki LiF tabakalari buna ornek gosterilebilir Kaynakca Walduf C Schilinsky P Hauch J amp Brabec C J Material and device concepts for organic photovoltaics towards competitive efficiencies Thin Solid Films 451 452 503 507 2004 Shrotriya V Ouyang J Tseng R J Li G amp Yang Y Absorption spectra modification in poly 3 hexylthiophene methanofullerene blend thin films Chem Phys Lett 411 138 143 2005 Ross R B Cardona C M Guldi D M Sankaranarayanan S G Reese M O Kopidakis N Peet J Walker B Bazan G C Van Keuren E Holloway B C Drees M Nat Mater 2009 8 208 Muhlbacher D Scharber M Morana M Zhu Z G Waller D Gaudiana R Brabec C J AdV Mater 2006 18 2884 Yu G Heeger A J J Appl Phys 1995 78 4510 Halls J J M Walsh C A Greenham N C Marseglia E A Friend R H Moratti S C Holmes A B Nature 1995 376 498 Li G Shrotriya V Yao Y Yang Y J Appl Phys 2005 98 043704 R Po M Maggini and N Camaioni Polymer Solar Cells Recent Approaches and Achievements J Phys Chem C 2010 114 695 706 Camaioni N Ridolfi G Casalbore Miceli G Possamai G Maggini M AdV Mater 2002 14 1735 Padinger F Rittberger R S Sariciftci N S AdV Funct Mater 2003 13 85 a b c d Li G Shrotriya V Yao Y Yang Y J High efficiency solution processable polymer photovoltaic cells by self organization of polymer blends Appl Phys 2005 98 043704 Coakley K M amp McGehee M D Conjugated polymer photovoltaic cells Chem Mater 16 4533 4542 2004 X Yang J Loos S C Veenstra W J H Verhees M M Wienk J M Kroon M A J Michels and R A J Janssen Nanoscale Morphology of High Performance Polymer Solar Cells Nano Lett 2005 5 579 Li G Shrotriya V Huang J S Yao Y Moriarty T Emery K Yang Y Nat Mater 2005 4 864 Mihailetchi V D Xie H X de Boer B Popescu L M Hummelen J C Blom P W M Koster L J A Appl Phys Lett 2006 89 012107 a b Zhao Y Xie Z Y Qu Y Geng Y H Wang L X Appl Phys Lett 2007 90 043504 Li G Shrotriya V Yao Y amp Yang Y Investigation of annealing effects and film thickness dependence of polymer solar cells based on poly 3 hexylthiophene J Appl Phys 98 043704 2005 Ma W Yang C Y Gong X Lee K Heeger A J AdV Funct Mater 2005 15 1617 Peet J Kim J Y Coates N E Ma W L Moses D Heeger A J Bazan G C Nat Mater 2007 6 497 Bechara R Leclerc N Le veˆque P Richard F Heiser T Hadziioannou G Appl Phys Lett 2008 93 013306 a b J Y Kim K Lee N E Coates D Moses T Nguyen M Dante A J Heeger 2007 Efficient Tandem Polymer Solar Cells Science vol 317 pg 222 225 a b C Honsberg and S Bowden The Photovoltaic Effect Retrieved from http pveducation org pvcdrom 17 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b T L Benanti and D Venkataraman Organic solar cells An overview focusing on active layer morphology University of Massachusetts 25 04 2005 M Bellis How a Photovoltaic Cell Works About com Guide Retrieved from http inventors about com od pstartinventions ss photovoltic cel 9 htm 2012 olu kirik baglanti H Hoppe and N S Sariciftci Organik Solar Cell An Overview Journal of Material Research 2004 19 7 p 1928 1929 a b c T J Savenije Organik Solar Cells Applied Sciences Delft University of Technology ch 8 p 6 Retrieved 10 01 2012 A Pivrikas et al Charge Carrier Lifetime and Recombination in Bulk Heterojuction Solar Cell IEEE Journal of Selected Topics in Quantum Electronics vol 16 no 6 2010