Rizom ya da köksap, Gilles Deleuze ve Félix Guattari tarafından geliştirilen, özdeşlik, birlik, ikili karşıtlık, hiyerarşi ve durağanlıkla karakterize olan “ağaç biçimli” klasik batı felsefesine alternatif olarak ortaya konulan oluşa, çokluğa, farklılığa, harekete ve yatay yayılmaya dayalı bir düşünce modelini ifade eder. Rizomatik düşünce ile ağaç biçimli düşünce arasındaki fark, anlamını botanik kavramları olan ağaç ile rizom arasındaki görünüş farklılığında bulur. Ağacın bir başlangıç noktası (kökü) ve nihai bir varış noktası olmasına karşı, rizomun belirli bir başlangıç noktası ve sonul bir varış noktası yoktur. Bütün bağlantı noktaları belirli bir kökten çıkan ve dolayısıyla köke referansla anlamlandırılabilen ağacın aksine, rizomun bağlantı noktaları bir araya gelerek üst bir bağlantı oluşturmadan, çatallaşmalar ve kırılmalarla ilerler, dolayısıyla rizomun yayılımı belirli bir köke geri götürülemez. Ağaç önceden verili belirli bir güzergâhtan ilerler ve sırasıyla kök, gövde ve yapraklardan geçerek gelişimini tamamlar, rizomun ise belirli bir güzergâhı yoktur, o kendisine yeni yollar bularak ilerler. Bu çerçevede ağaç bir “evrimle” rizom ise “oluşla” karakterize olur. Rizomun “oluşu bir ağaçtan ya da bir kökten çok farklıdır, ilerleyen noktalar ya da kurduğu bir düzen yoktur.”
Ağacın görüntüsünün, hiyerarşik bir örgütlenme ve yapılar arasında statik bir ilişki modeline, rizomun görüntüsünün ise yatay bir örgütlenme ve hareketli bir ilişki modeline gönderimde bulunması, rizom kavramının politikleştirilebileceğinin işaretidir. Rizom, tekilliklerin yeni bağlantılar kurmak yoluyla çoğullaştığı, çokluğun temsil ve özdeşlik yoluyla belirli bir birliğe dönüşmediği, hareketli bir zemindeki yatay ve çoğul bağlantıların ifadesi olan bir siyaset modeline işaret eder. Rizom “birleştirdikleri ağlar için hiçbir hiyerarşik düzene sahip olmaması” nedeniyle, meta, sermaye, nüfus gibi akışları kontrol altına alarak hareketleri sınırlandıran ve bu akışları hiyerarşik bir modele göre örgütleyen devlet gibi ağaç biçimli örgütlere karşı bir mücadele zemini sunar.
“Ağaç modelinin Batı gerçekliği ve Batı düşüncesine, botanikten biyolojiye, gnoseoloji, teoloji, ontoloji ve felsefe tamamına” egemen olduğunu belirten Deleuze ve Guattari, rizom kavramı aracılığıyla özdeşliği, birliği ve hiyerarşik düşünce/siyaset örgütlenmesini yapıbozuma uğratan ve farklılık, çokluk ve yatay ilişkilerle karakterize olan yeni bir düşünce ve siyaset modeli geliştirirler.
Kökenin reddi olarak rizom
Ağaç biçimli düşüncenin en temel özelliklerinden bir tanesi de, belirli bir temeli/kökeni referans alan açıklama biçiminde görülür. Köken referanslı açıklama biçimi, farklılığı temsil aracılığıyla özdeşliğe dönüştürme eğilimindedir. Ağaç bütün bağlantı noktaları bir önceki bağlantı noktasına geri götürülebilecek bir gelişim seyri izler ve bütün bağlantı noktaları bir kökende toplanır. Dolayısıyla her bağlantı bir önceki bağlantıyı, köken ise bütün bağlantıları temsil eder. “Heterojen halde hareket eden, farklılaşan birimlerin birinden bir diğerine sıçrayan” bir seyir izleyen rizomun ise, bağlantı noktaları başka bağlantı noktaları tarafından sürekli kesintiye uğrayarak çatallaşır ve bu nedenle rizom geriye doğru götürülemeyecek bir “oluş”un ifadesidir. Bu özelliğinden ötürü rizom, temsile ve özdeşliğe karşı bir direnç göstererek sürekli yersizyurtsuzlaşır ve böylece kodlama sistemlerinden kaçan bir hareket tarzı izler
Köken referanslı açıklama biçimi, bütün bir süreci kökenin gelişim seyrinden hareketle anlamlandırmaya çalışarak, şeyleri kendi farklılığı ve tekilliği içerisinde ele almak yerine kökenin izdüşümü olarak telakki eder. Özdeşliğin egemenliği altındaki böyle bir düşünce, kökende temsil edilemeyecek bir gelişim seyri izleyen olguları ise, olması gereken modelden bir tür “sapma” olarak görür ve farkı pejoratif anlamda tanımlar. “Böyle bir köken aramak, ‘önceden olmuş olanı’, kendine tamamen uygun bir imgenin ‘aynı’sını bulmaya çalışmaktır; bu, meydana gelebilecek beklenmedik olguların tümünü, tüm hileleri ve gerçeği peçeleyen her şeyi arızi olarak kabul etmektir.” Rizomatik düşünce ise, retrospektif bir şekilde olguları bir temele götürmeye ve böylece farkı ‘bir’in egemenliğinde totalleştirmeye çalışan yaklaşımları yapıbozuma uğratarak, farkı ön plana çıkarır ve düşünceyi temsil sisteminden kurtarmaya çalışır. “Asıl önemlisi, rizom ya da çoğulluğun asla aşırı kodlanmaya izin vermemesidir, çizgilerinin ya da çizgilerine bağlı sayı çoğulluklarının üstünde destekleyici bir boyut yoktur.”
Rizomatik düşüncenin kodlama ve temsil sisteminden kaçan ve sürekli yeni bağıntılar kurarak ilerleyen yapısı, yeni olana açıklıkla karakterize olur. Bu çerçevede rizomatik düşünce, kavramları yerleşik göstergeler sisteminden kurtarır ve onları farklı bağlantılar kurmaya hazır hale getirir. Kurulan bu bağlantılar, tıpkı rizomun ilerleyişinde olduğu gibi kırılmalar, ayrılmalar ve tekrar birleşmeler yoluyla gerçekleşeceği için, kavramlar yeniden bir kod sistemine hapsolmaktan kurtularak özgürleşirler. Rizomatik düşünce, bu karakterinden ötürü yerleşik göstergelere karşı bir tür göçebe düşünce olarak ortaya çıkar.
Rizomatik düşüncenin belirli bir temele/köke dayanan ağaç biçimli düşünceleri yapıbozuma uğratma girişiminin en somut örneklerinden biri, Deleuze ve Guattari’nin psikanalize yönelik eleştirilerinde bulunabilir. Ağaç biçimli düşüncenin tipik bir örneği olan psikanaliz belirli bir temelden hareketle, insani varoluşun farklı veçhelerini Oedipus'u referans alarak anlamlandırmaya ve psikolojik olguları retrospektif biçimde Oedipus’a götürerek, aile aracılığıyla kökende temsil etmeye çalışır. Deleuze ve Guattari ise şizoanaliz aracılığıyla, Oedipus’ta temsil edilerek aşkınlaştırılan arzuyu temsil ve kodlama sisteminden kurtararak, arzunun toplumsal üretimini açığa çıkarmaya çalışırlar.
Hafıza ve yaratıcılık
Rizomatik düşünce ile ağaç biçimli düşünce arasındaki temel ayrım noktalarından birisi de, kısa dönemli hafıza ile uzun dönemli hafıza arasındaki farktan neşet eder. Ayrıca bu ayrım, rizomatik düşüncenin yaratıcı karakterini gözler önüne serer. Kısa dönemli hafızayla uzun dönemli hafıza arasındaki ayrım niceliksel bir farka referansla kurulmaz, “kısa dönem hafıza bir köksap ya da kroki, uzun dönem hafıza ise ağaçsı ve merkezidir.” Uzun dönemli hafıza bir kökene doğru geri gider ve olguları belirli bir totaliteyle (aile, ırk, toplum vs) ilişkiye sokarak anlamlandırmaya çalışır. Bu çerçevede uzun dönemli hafızayla karakterize olan ağaç biçimli düşünce, eskinin/olmuş olanın tespitiyle sınırlı ve kopyalama mantığının tasallutu altındadır. Harita ise çoklu girişlere, çıkışlara, bağlanabilir, ters çevrilebilir hatlara sahiptir. Kopya başladığı yere dönme eğiliminde olması hasebiyle kendi kendine gönderimde bulunurken, harita yeni olana ve dışarıyla ilişki kurmaya açıktır. “Başladığı yere dönen kopyanın aksine haritanın birden fazla giriş noktası vardır.”
Kısa dönemli hafıza ile uzun dönemli hafıza arasındaki farkın gösterdiği üzere, rizomun temel özelliklerinden birisi de onun yeni olana, dışarıya açıklığıdır. Rizomun çeşitlenerek, genişleyerek, yeni yollar bularak ilerlemesi, onun yaratıcı gücünü gözler önüne serer. Bu çerçevede rizomatik düşünceyle, Deleuze ve Guattari’nin yaratıcılıkla karakterize olan felsefe anlayışı arasında bir paralellik söz konusudur. Deleuze ve Guattari’ye göre “ her zaman yeni kavramlar yaratmak; felsefenin amacı budur.”
Uzun dönemli hafıza, geçmiş değerlerin ve değerlendirme tarzlarının tasalluttu altında bulunduğu için, olguları ‘olmuş olanın’ perspektifinden anlamlandırmaya ve benzerliklerin izini sürerek, yeniyi eskinin farklı bir varyasyonu olarak telakki etmeye eğilimlidir. Uzun dönemli hafızanın perspektifinden çokluk, ‘bir’in ve özdeşlik mantığının egemenliğinden türetilir, dolayısıyla bu çokluk kopya üretimiyle karakterize olan sahte bir çokluktur. Kısa dönemli hafıza ise, ‘unutabilme’ yeteneği sayesinde olguları kendi özgünlüğü içerisinde kavrayabilen; onları bir kökene götürmek yerine yeni bağlantılara sokan, böylece farkı ve çokluğu üretebilen yaratıcı bir düşüncede ifadesini bulur. “Kısa dönemli hafıza için unutmak işlemin bir parçasıdır.”
Yeni değerler ve değerlendirme ilkeleri yaratamayarak, hayatı mevcut yerleşik değerler çerçevesinde değerlendiren tepkisel bir düşünce, hayatının farklılığını ve oluşunu kavramak konusunda acziyete düşer. Geçmişe doğru iz sürerek, ‘farkı’ genel soyutlamalar yoluyla ‘kopya’ya dönüştürme eğilimindeki uzun dönemli hafızada ifadesi bulan ağaç biçimli düşünce, düşünceyi de hayatın bir kopyası olarak ele alarak düşüncenin yaratıcı gücünü yadsır. Rizomatik düşünce ise, hayata içkin güçleri bir araya getirerek onlar arasında yeni bağlantılar kurar ve “düşünceyi sonsuz potansiyeline” genişletir. Bu çerçevede Deleuze ve Guattari’nin yaratıcı bir edim olarak tanımladıkları felsefenin yaratıcılığı da bir tercihten ziyade, zorunluluktan neşet eder. Hayatın dönüşen ve farklılığı sürekli üreten gücü, uzun dönemli hafızanın perspektifinden kurtulmayı ve yeni düşünüş tarzları yaratmayı, yaşamla düşünce arasındaki birlikteliği sağlamayı gerektirir. “Bir yaratıcı haz uğruna çalışan biri değildir. Mutlaka ihtiyaç duyduğu için yaratır.”
Kaynakça
- ^ Deleuze ve Guattari, belirli iki nokta arasında öngörürülebilir bir gelişim seyri izleyerek, stabil bir model çerçevesinde “bütün olanaklı olanı abluka altına alan” hareket tarzını evrim olarak adlandırır. Bu çerçevede “ağaç”ın bir evrimi vardır. Bkz. Gilles Deleuze ve Claire Parnet, Diyaloglar, çev. Ali Akay, Bağlam Yayıncılık, Ankara, 1990, s. 43-44
- ^ Gilles Deleuze ve Félix Guattari, A Thousand Plateaus, çev. Brian Massumi, Minnesota Press, Minneapolis, 2005, s. 5.
- ^ F.J. Colman "Rhizome" içinde Deleuze Dictionary, der. Adrian Parr, Edinburgh Press, Edinburgh, 2005, s.234
- ^ Gilles Deleuze ve Félix Guattari, A Thousand Plateaus, s.18.
- ^ A.g.y., s.10.
- ^ Michel Foucault, "Nietzsche, Soybilim, Tarih", içinde Felsefe Sahnesi, çev. Işık Ergüden, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2011, s. 233
- ^ Gilles Deleuze ve Félix Guattari, A Thousand Plateaus, s.8.
- ^ Gilles Deleuze ve Félix Guattari, A Thousand Plateaus, s.16.
- ^ A.g.y., s.12.
- ^ Gilles Deleuze ve Félix Guattari, Felsefe Nedir?, çev. Turhan Ilgaz, YKY, İstanbul, 2001, s.14
- ^ Gilles Deleuze ve Félix Guattari, A Thousand Plateaus, s. 16.
- ^ Claire Colebrook, Gilles Deleuze, çev. Cem Soydemir, Doğu-Batı, Ankara, 2009, s. 28.
- ^ Gilles Deleuze, İki Konferans, çev. Ulus Baker, Norgunk Yayıncılık, İstanbul, 2003, s.20.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Rizom ya da koksap Gilles Deleuze ve Felix Guattari tarafindan gelistirilen ozdeslik birlik ikili karsitlik hiyerarsi ve duraganlikla karakterize olan agac bicimli klasik bati felsefesine alternatif olarak ortaya konulan olusa cokluga farkliliga harekete ve yatay yayilmaya dayali bir dusunce modelini ifade eder Rizomatik dusunce ile agac bicimli dusunce arasindaki fark anlamini botanik kavramlari olan agac ile rizom arasindaki gorunus farkliliginda bulur Agacin bir baslangic noktasi koku ve nihai bir varis noktasi olmasina karsi rizomun belirli bir baslangic noktasi ve sonul bir varis noktasi yoktur Butun baglanti noktalari belirli bir kokten cikan ve dolayisiyla koke referansla anlamlandirilabilen agacin aksine rizomun baglanti noktalari bir araya gelerek ust bir baglanti olusturmadan catallasmalar ve kirilmalarla ilerler dolayisiyla rizomun yayilimi belirli bir koke geri goturulemez Agac onceden verili belirli bir guzergahtan ilerler ve sirasiyla kok govde ve yapraklardan gecerek gelisimini tamamlar rizomun ise belirli bir guzergahi yoktur o kendisine yeni yollar bularak ilerler Bu cercevede agac bir evrimle rizom ise olusla karakterize olur Rizomun olusu bir agactan ya da bir kokten cok farklidir ilerleyen noktalar ya da kurdugu bir duzen yoktur Agacin goruntusunun hiyerarsik bir orgutlenme ve yapilar arasinda statik bir iliski modeline rizomun goruntusunun ise yatay bir orgutlenme ve hareketli bir iliski modeline gonderimde bulunmasi rizom kavraminin politiklestirilebileceginin isaretidir Rizom tekilliklerin yeni baglantilar kurmak yoluyla cogullastigi coklugun temsil ve ozdeslik yoluyla belirli bir birlige donusmedigi hareketli bir zemindeki yatay ve cogul baglantilarin ifadesi olan bir siyaset modeline isaret eder Rizom birlestirdikleri aglar icin hicbir hiyerarsik duzene sahip olmamasi nedeniyle meta sermaye nufus gibi akislari kontrol altina alarak hareketleri sinirlandiran ve bu akislari hiyerarsik bir modele gore orgutleyen devlet gibi agac bicimli orgutlere karsi bir mucadele zemini sunar Agac modelinin Bati gercekligi ve Bati dusuncesine botanikten biyolojiye gnoseoloji teoloji ontoloji ve felsefe tamamina egemen oldugunu belirten Deleuze ve Guattari rizom kavrami araciligiyla ozdesligi birligi ve hiyerarsik dusunce siyaset orgutlenmesini yapibozuma ugratan ve farklilik cokluk ve yatay iliskilerle karakterize olan yeni bir dusunce ve siyaset modeli gelistirirler Kokenin reddi olarak rizomAgac bicimli dusuncenin en temel ozelliklerinden bir tanesi de belirli bir temeli kokeni referans alan aciklama biciminde gorulur Koken referansli aciklama bicimi farkliligi temsil araciligiyla ozdeslige donusturme egilimindedir Agac butun baglanti noktalari bir onceki baglanti noktasina geri goturulebilecek bir gelisim seyri izler ve butun baglanti noktalari bir kokende toplanir Dolayisiyla her baglanti bir onceki baglantiyi koken ise butun baglantilari temsil eder Heterojen halde hareket eden farklilasan birimlerin birinden bir digerine sicrayan bir seyir izleyen rizomun ise baglanti noktalari baska baglanti noktalari tarafindan surekli kesintiye ugrayarak catallasir ve bu nedenle rizom geriye dogru goturulemeyecek bir olus un ifadesidir Bu ozelliginden oturu rizom temsile ve ozdeslige karsi bir direnc gostererek surekli yersizyurtsuzlasir ve boylece kodlama sistemlerinden kacan bir hareket tarzi izler Koken referansli aciklama bicimi butun bir sureci kokenin gelisim seyrinden hareketle anlamlandirmaya calisarak seyleri kendi farkliligi ve tekilligi icerisinde ele almak yerine kokenin izdusumu olarak telakki eder Ozdesligin egemenligi altindaki boyle bir dusunce kokende temsil edilemeyecek bir gelisim seyri izleyen olgulari ise olmasi gereken modelden bir tur sapma olarak gorur ve farki pejoratif anlamda tanimlar Boyle bir koken aramak onceden olmus olani kendine tamamen uygun bir imgenin ayni sini bulmaya calismaktir bu meydana gelebilecek beklenmedik olgularin tumunu tum hileleri ve gercegi peceleyen her seyi arizi olarak kabul etmektir Rizomatik dusunce ise retrospektif bir sekilde olgulari bir temele goturmeye ve boylece farki bir in egemenliginde totallestirmeye calisan yaklasimlari yapibozuma ugratarak farki on plana cikarir ve dusunceyi temsil sisteminden kurtarmaya calisir Asil onemlisi rizom ya da cogullugun asla asiri kodlanmaya izin vermemesidir cizgilerinin ya da cizgilerine bagli sayi cogulluklarinin ustunde destekleyici bir boyut yoktur Rizomatik dusuncenin kodlama ve temsil sisteminden kacan ve surekli yeni bagintilar kurarak ilerleyen yapisi yeni olana aciklikla karakterize olur Bu cercevede rizomatik dusunce kavramlari yerlesik gostergeler sisteminden kurtarir ve onlari farkli baglantilar kurmaya hazir hale getirir Kurulan bu baglantilar tipki rizomun ilerleyisinde oldugu gibi kirilmalar ayrilmalar ve tekrar birlesmeler yoluyla gerceklesecegi icin kavramlar yeniden bir kod sistemine hapsolmaktan kurtularak ozgurlesirler Rizomatik dusunce bu karakterinden oturu yerlesik gostergelere karsi bir tur gocebe dusunce olarak ortaya cikar Rizomatik dusuncenin belirli bir temele koke dayanan agac bicimli dusunceleri yapibozuma ugratma girisiminin en somut orneklerinden biri Deleuze ve Guattari nin psikanalize yonelik elestirilerinde bulunabilir Agac bicimli dusuncenin tipik bir ornegi olan psikanaliz belirli bir temelden hareketle insani varolusun farkli vechelerini Oedipus u referans alarak anlamlandirmaya ve psikolojik olgulari retrospektif bicimde Oedipus a goturerek aile araciligiyla kokende temsil etmeye calisir Deleuze ve Guattari ise sizoanaliz araciligiyla Oedipus ta temsil edilerek askinlastirilan arzuyu temsil ve kodlama sisteminden kurtararak arzunun toplumsal uretimini aciga cikarmaya calisirlar Hafiza ve yaraticilikRizomatik dusunce ile agac bicimli dusunce arasindaki temel ayrim noktalarindan birisi de kisa donemli hafiza ile uzun donemli hafiza arasindaki farktan neset eder Ayrica bu ayrim rizomatik dusuncenin yaratici karakterini gozler onune serer Kisa donemli hafizayla uzun donemli hafiza arasindaki ayrim niceliksel bir farka referansla kurulmaz kisa donem hafiza bir koksap ya da kroki uzun donem hafiza ise agacsi ve merkezidir Uzun donemli hafiza bir kokene dogru geri gider ve olgulari belirli bir totaliteyle aile irk toplum vs iliskiye sokarak anlamlandirmaya calisir Bu cercevede uzun donemli hafizayla karakterize olan agac bicimli dusunce eskinin olmus olanin tespitiyle sinirli ve kopyalama mantiginin tasallutu altindadir Harita ise coklu girislere cikislara baglanabilir ters cevrilebilir hatlara sahiptir Kopya basladigi yere donme egiliminde olmasi hasebiyle kendi kendine gonderimde bulunurken harita yeni olana ve disariyla iliski kurmaya aciktir Basladigi yere donen kopyanin aksine haritanin birden fazla giris noktasi vardir Kisa donemli hafiza ile uzun donemli hafiza arasindaki farkin gosterdigi uzere rizomun temel ozelliklerinden birisi de onun yeni olana disariya acikligidir Rizomun cesitlenerek genisleyerek yeni yollar bularak ilerlemesi onun yaratici gucunu gozler onune serer Bu cercevede rizomatik dusunceyle Deleuze ve Guattari nin yaraticilikla karakterize olan felsefe anlayisi arasinda bir paralellik soz konusudur Deleuze ve Guattari ye gore her zaman yeni kavramlar yaratmak felsefenin amaci budur Uzun donemli hafiza gecmis degerlerin ve degerlendirme tarzlarinin tasalluttu altinda bulundugu icin olgulari olmus olanin perspektifinden anlamlandirmaya ve benzerliklerin izini surerek yeniyi eskinin farkli bir varyasyonu olarak telakki etmeye egilimlidir Uzun donemli hafizanin perspektifinden cokluk bir in ve ozdeslik mantiginin egemenliginden turetilir dolayisiyla bu cokluk kopya uretimiyle karakterize olan sahte bir cokluktur Kisa donemli hafiza ise unutabilme yetenegi sayesinde olgulari kendi ozgunlugu icerisinde kavrayabilen onlari bir kokene goturmek yerine yeni baglantilara sokan boylece farki ve coklugu uretebilen yaratici bir dusuncede ifadesini bulur Kisa donemli hafiza icin unutmak islemin bir parcasidir Yeni degerler ve degerlendirme ilkeleri yaratamayarak hayati mevcut yerlesik degerler cercevesinde degerlendiren tepkisel bir dusunce hayatinin farkliligini ve olusunu kavramak konusunda acziyete duser Gecmise dogru iz surerek farki genel soyutlamalar yoluyla kopya ya donusturme egilimindeki uzun donemli hafizada ifadesi bulan agac bicimli dusunce dusunceyi de hayatin bir kopyasi olarak ele alarak dusuncenin yaratici gucunu yadsir Rizomatik dusunce ise hayata ickin gucleri bir araya getirerek onlar arasinda yeni baglantilar kurar ve dusunceyi sonsuz potansiyeline genisletir Bu cercevede Deleuze ve Guattari nin yaratici bir edim olarak tanimladiklari felsefenin yaraticiligi da bir tercihten ziyade zorunluluktan neset eder Hayatin donusen ve farkliligi surekli ureten gucu uzun donemli hafizanin perspektifinden kurtulmayi ve yeni dusunus tarzlari yaratmayi yasamla dusunce arasindaki birlikteligi saglamayi gerektirir Bir yaratici haz ugruna calisan biri degildir Mutlaka ihtiyac duydugu icin yaratir Kaynakca Deleuze ve Guattari belirli iki nokta arasinda ongorurulebilir bir gelisim seyri izleyerek stabil bir model cercevesinde butun olanakli olani abluka altina alan hareket tarzini evrim olarak adlandirir Bu cercevede agac in bir evrimi vardir Bkz Gilles Deleuze ve Claire Parnet Diyaloglar cev Ali Akay Baglam Yayincilik Ankara 1990 s 43 44 Gilles Deleuze ve Felix Guattari A Thousand Plateaus cev Brian Massumi Minnesota Press Minneapolis 2005 s 5 F J Colman Rhizome icinde Deleuze Dictionary der Adrian Parr Edinburgh Press Edinburgh 2005 s 234 Gilles Deleuze ve Felix Guattari A Thousand Plateaus s 18 A g y s 10 Michel Foucault Nietzsche Soybilim Tarih icinde Felsefe Sahnesi cev Isik Erguden Ayrinti Yayinlari Istanbul 2011 s 233 Gilles Deleuze ve Felix Guattari A Thousand Plateaus s 8 Gilles Deleuze ve Felix Guattari A Thousand Plateaus s 16 A g y s 12 Gilles Deleuze ve Felix Guattari Felsefe Nedir cev Turhan Ilgaz YKY Istanbul 2001 s 14 Gilles Deleuze ve Felix Guattari A Thousand Plateaus s 16 Claire Colebrook Gilles Deleuze cev Cem Soydemir Dogu Bati Ankara 2009 s 28 Gilles Deleuze Iki Konferans cev Ulus Baker Norgunk Yayincilik Istanbul 2003 s 20