Sagalassos (Yunanca: Σαγαλασσός), Antalya'ya 110, Isparta'ya 41 km uzaklıkta, Burdur'un Ağlasun ilçesinin 7 km kuzeydoğusunda yer alan antik bir kenttir.
Sagalassos | |
Sagalassos antik kenti | |
Diğer adı | Σαγαλασσός (Yunanca) |
---|---|
Konum | Burdur, Ağlasun |
Bölge | Pisidya |
Koordinatlar | 37°40′34″K 30°31′8″D / 37.67611°K 30.51889°D |
Tür | Yerleşim |
Tarihçe | |
Devir(ler) | Antik |
Kültür(ler) | Antik Yunan, Helenistik Dönem, Roma Dönemi, Geç Antik Dönem, Erken Bizans Dönemi, |
Sit ayrıntıları | |
Buluntu(lar) | Yukarı agora, korniş bloklar, Roma hamamı, tiyatro, toprak figür (Athena, Hygieia, Isis, Kybele, Tyche), kaya mabedi, vari kompleks, Prytaneion, güneybatı onursal sütun, tonozlu bloklar, GD Claudius kemeri, |
Durum | Restore |
Antik Yunan'da Pisidya'nın başkenti olan bu şehrin çoğu yapısı kısmen de olsa ayakta kalabilmiştir. Bunların en iyi durumda olanı ise tiyatro bölümüdür.
Batı Toroslar'ın bir parçası olan Ağlasun dağının güney eteklerinde, 1450–1700 m yükseklikteki meyilli bir arazi üzerine kurulu kentin kalıntıları, doğu-batı yönünde 2.5 km, kuzey-güney yönünde ise 1,5 km'yi kapsayan bir alana yayılır. İlk olarak, 1706'da Paul Lucas tarafından keşfedilen Sagalassos'ta arkeolojik kazılar 1990'da başlatılmıştır.
Çeşmelerinin görkemiyle anılan Sagalassos, dünyanın en yüksek rakımlı, 9.000 kişilik tiyatrosu ve kendine has kaya mezarlarıyla bilinir. Sagalassos'ta bulunan ve dönemine tarihlenen Ares, Herkül, Hermes, Zeus, Athena ve Poseidon büstleri heykeltıraşlığının önemli örneklerinden sayılıyor. Ayrıca, içinde pek çok havuz bulunan Roma hamamının da iki katı korunmuş şekilde günümüze kadar ulaşmıştır. Antik kent turist ziyaretine açılmıştır, bölgedeki kazılar ise sürmektedir. Kentten çıkan eserler Burdur Müzesi'nde sergilenmektedir.
Bir disiplinler arası araştırma projesi
Kazı çalışmalarının başlangıcı olan 1990'dan itibaren, Sagalassos'taki arkeolojik araştırma, anıtsal şehir yapıları ile arkeolojiyi daha çok temsil eden heykel ya da benzeri sanat eserlerine odaklanan klasik arkeoloji geleneklerinden ayrılmak niyetindeydi. Bu konulara da gerekli özen gösterilse de, alana uygulanan genel yaklaşım, doğası ne olursa olsun günümüze kadar korunmuş her türlü kanıtsal malzemenin örneklerinin alınıp ve incelendiği ve bu sayede antik dönemdeki çevrenin ve gündelik hayatın her yönünün belgelendiği dallararası bir yaklaşımdır. Sagalassos Arkeolojik Araştırma Projesinin esas hedefi Sagalassos kentinin çevresi ile ilişkili olarak kökenini, büyümesini ve sonunda çöküşünü araştırmaktır. Arkeolojik Araştırma Projesi bir yandan şehrin 1800 km² genişliğindeki kontrol sahasındaki yerleşim geçmişini, yöresel doğadan nasıl etkilendiğini ve aynı zamanda doğayı nasıl değiştirdiğini belirlemeye çalışmaktadır. Diğer yandan insanların yaşama yöntemleri, ekonomisi, ticaret düzenleri ve kentin sosyal geçmişi araştırılmaktadır. Bu dallararası yaklaşım sayesinde jeologlar (mineral kaynaklarını çalışıp, çanak çömleklerin örneklerini alıp inceleyerek), jeomorfologlar (alan dahilinde arazi şekillerini, tortulaşmayı ve erozyonu inceleyerek) ve arkeo zoologlar (yaşam düzenlerini ve hayvanların ekonomide kullanımı ile geride bıraktıkları ekolojik izleri inceleyerek) en baştan itibaren projenin içinde bulunmuşlardır. Bu 19 seneden daha uzun süredir devam eden dallararası işbirliği, Sagalassos'un gelişiminin fiziksel ve kültürel özellikleri hakkında bir bilgi hazinesi ortaya çıkarmıştır.
Jeomorfologlar ve sismologlar, MÖ 13000 civarında yakınlarda bulunan Gölcük Yanardağlarının patlaması, MS 500 civarındaki ve MS 7. yüzyıl ortası arasındaki depremler, bunlara bağlı sismik , alanın yerleşim amaçlı kullanılmasından önce, bu dönemde ve daha sonrasında meydana gelen toprak kaymaları gibi arazinin oluşumunda rol oynayan birden fazla felaketi belirlemiştir,
Palinologlar Holosen dönemin başlangıcından itibaren bitki örtüsünün geçmişini ortaya çıkarmıştır ve jeologlar kentin zanaat ve inşa endüstrileri tarafından kullanılan hammaddelerin kökenlerinin yerlerini belirlemiştir. Arkeozoologlar alandan gelen hayvan kalıntılarını sistematik olarak incelemiş ve, örneğin, ithal edilmiş tatlı su ile Akdeniz balıklarının kaynaklarını saptamıştır. Lambaların, pişirme kaplarının ve depolama kaplarının kalıntı analizi ile flotasyon'a dayalı makrobotanik araştırma yaşam düzeni ile palinolojiye dayalı çevrenin ekolojik durumu hakkında bilgi dağarcığına katkıda bulunmuştur.
Keramolojik araştırmalar, arkeometri yöntemlerin yardımı ile Sagalassos'un İmparatorluk döneminde önemli bir çömlek üretim merkezi olduğunu belirlemiştir ve cam üretimi ile metajurjiye kadar uzanan yerel zanaat üretimini ayrıntılı olarak kavramamızı sağlamıştır. Egzotik mimari malzemelerin ve sikkelerin incelenmesi ile birlikte bütün bu kanıtlar şehrin bölgesel ve uluslararası ticaret ilişkilerinin resminin geliştirilmesini sağlamıştır. Son olarak epigrafik çalışmalar, özellikle İmparatorluk döneminin ilk iki yüzyılı boyunca, şehrin alt yapısında ve süslenmesinde üst tabakanın rolü ile yerel tarih hakkında bilgi vermektedir. Yüzey taramaları, kazılar, restorasyon çalışmaları ve dallararası araştırmalardan elde edilen kanıtların birleşimi kent ve tarihi hakkında, sadece kazı çalışmalarından elde edilebilecek bilgiden çok daha fazlasını sağlamıştır. Bunun yanı sıra yukarıda belirtildiği gibi sürekli gelişen incelemeler için uygun altyapıyı da oluşturmaktadır.
Kazı programı
Çömlekçiler mahallesinde yapılan sınırlı bir kurtarma kazısının ardından, Leuven Katolik Üniversitesi'nden Marc Waelkens'e 1990 senesinde tam kazı yapma yetkisi verilmiştir. Kentin politik geçmişi hakkında herhangi bir bilgi elimizde olmadığı için, kazıların ilk odak noktaları onursal anıtların genelde bulunması beklenen ve sırasıyla Yukarı ve Aşağı Agora olarak isimlendirilen büyük kent meydanları olmuştur. Zamanla her iki meydan ve onlara bakan anıtsal yapılar açılmıştır. Bu alanlardan yerel üst tabakanın kentin anıtsal gelişimindeki etkisi ile kendi aralarındaki sosyal hareketliliği belgeleyen düzinelerce kamu yazıtı çıkarılmştır. Bunların yanı sıra meydanların çevrelerinde bulunan anıtların mimari süslemelerinin incelenmesi, Sagalassos'taki yerel ve dış kaynaklı imar loncalarının ya da Bauhütten'lerin tanımlanarak kentin yerel imar tarihi dahilinde mimarisinin daha kesin bir şekilde yerine oturtulmasına yardımcı olmuştur. Kentin politik organizasyonu ile ilgili yapılar arasında açığa çıkarılan en önemli örnek, MÖ 100'e tarihlenen ve kentin polis durumunu belirleyen kent konsey salonudur.
Aynı zamanda anıtsal merkezin doğu sınırında bulunan Neon kütüphanesinde ve Dorik çeşme evinde şehrin politik geçmişi ile birlikte şehirleşme sistemi hakkında bilgi elde etmek amacıyla kazı çalışmalarına başlanmıştır. Bu sayede elde edilen bilgi kentin alt yapısı ile şehircilik açısından gelişimini belirlemek amacıyla yapılan deneme sondajları ile desteklenmiştir. Bu sondajlar sonucunda birden fazla sokak açığa çıkarılmış ve yüzey taramaları ile jeofizik taramaları sayesinde ortaya çıkarılan haritaya eklenmiştir. Ek olarak elde edilen başka bilgiler ise Yukarı ve Aşağı Agora'nın anıtsal görünümünü destekleyen en az dört tane MS 2. yüzyıl nymphaea'ların(çeşmelerin) varlığıdır. Örneğin bu nymphaea'ların su havzalarının korkulukları tarafından yarıda kesilen su çıkışlarının varlığı, kentin yerleşiminin son dönemlerinde su seviyesinde bir değişiklik olduğu ve su miktarında sürekli bir azalma görüldüğüne işarettir. 1993 senesinden beri süren kazı çalışmaları kentin en çok su tüketen yapısının, yani büyük Roma hamamının açığa çıkmasını sağlamaktadır. Bu yapı grubu yaklaşık MS 120 ile MS 165 arasında inşa edilmiş ve geç MS 4. yüzyıl ile erken 5. yüzyıl arasında, son olarak da MS 500'den sonra anıtsal bir şekilde restore edilmiştir. MS 7. yüzyılın başlarına kadar kısmen kullanım görmüş, zeminin bir kısmı insan dışkısının toplandığı, daha sonra da olasılıkla yakınlardaki tarlalarda kullanmak üzere bir nevi gübre elde etmek için kireç ile karıştırıldığı bir mekân halini almıştır.
Kazının ilk senelerinin ardından kentin doğusunda bir çömlekçiler mahallesinin varlığı kesin olarak belirlenmiş, bunun sonucunda o bölgedeki kazı çalışmaları geçici olarak durdurularak, önce şehir kazılarındaki stratigrafik buluntu gruplarından elde edilen yerel çanak çömlek üretiminin çalışılmasına karar verilmiştir. Bu çalışmalar buluntu gruplarının içinde çıkan diğer kronolojik belirleyiciler olan sikkeler, mimari süslemeler ve yazıtlar sayesinde onlarla bulunan çanak çömleklerin göreceli kronolojik sıralamasının belirlenmesini sağlamış, bunun sayesinde de yerel çanak çömleklerin tipolojik ve kronolojik sıralamasının belirlenmesi için daha uygun bir temel atılmıştır. Bu yaklaşım kaliteli malların üretiminde dokuz ana dönem belirlenmesini mümkün kılmış, kaba mallarda ise göreceli olarak daha az kesin kronolojik temel ortaya çıkarılmıştır. Dahası çanak çömleklerde kullanılan kilin arkeometrik incelemesi sonucunda bölgedeki hangi kil yataklarından çömlekçilerin üretimi için hammadde elde edildiği belirlenmiştir. Şehir kazıları yerel üretim hakkında temel bilgi sağladıktan sonra, kazılar tekrar çömlekçiler mahallesine yönelmiştir. Burada iki atölye açığa çıkarılmış, bir tanesi aralıklı olarak 1. yüzyıldan 5. yüzyıla kadar kaliteli mallar üretmiş, diğeri ise MS 5. yüzyıldan 6. yüzyılın ortasına kadar figürinler, lambalar, yolcu mataraları (oinophoroi) pişirmiştir. Açıkça yerel keramik üretimi derin bir uzmanlaşma göstermektedir ve imparatorluk döneminde ilkel endüstriyel seviyede olmalıdır.
Kamu alanlarının kazıları Sagalassos'un üst tabakası hakkında bize değerli kanıtlar sunarken, kent sınırları dahilindeki yaşam koşullarını belgelemek amacıyla domestik mahallede çalışmalara başlanmasına karar verilmiştir. Böylece, 1995 senesinde, tiyatronun güney batı yamacında bulunan doğu domestik alanında kazılara başlanmıştır. Bu alanda, günümüzde hâlen devam eden kazı çalışmaları sonucunda birbirini takip eden üç teras üzerine dağılmış en az elli odalı geniş kent konağı açığa çıkarılmıştır. Bu kent konağının yanı sıra kentin ana meydanlarının çevresinde bulunan birkaç daha ufak yerleşim üniteleri/dükkanlar incelenerek yerel toplum içinde değişik tabakaların yaşam koşullarının karşılaştırılması sağlanmıştır.
Son olarak, şehrin Hristiyanlaşmasının belgelenmesi (ör. Eski Apollo Klarios Tapınağı'ndaki değişiklikler) ve kentin 7. yüzyıl ortasında terk edilmesinin ardından bölgedeki yerleşimi incelemek (ör. İskender tepesinin burnundaki Hadrianus ve Antoninus Pius'a adanan tapınak gibi) amacıyla sözde gymnasium gibi şehrin bazı büyük binalarında bir dizi keşif sondajı yapılmıştır.
DNA araştırmaları
1999 yılındaki Sagalassos kazılarında bulunan iskeletler ve yerel halkın DNA testlerinde akrabalık bulunmasıyla, Anadolu'ya gelen Türklerin; Rumların ve Ermenilerin yanında yerel halkla da kaynaşmış olduğunun göstergesi kabul edildi. Ayrıca iskeletler üzerinde yapılan çalışmalar kendilerinden önceki Roma Dönemi halkından daha sağlıksız olduğunu göstermiştir.
Kent yapıları
Neon kütüphanesi
Kütüphane pek çok bakımdan Efes’te yer alan Celsus Kütüphanesi’ne benzer. MS 114-117 yıllarına yapılmış olan Efes’teki kütüphane de bir oğul tarafından ölen babasına ithafen inşa edilmiştir. İki kütüphanenin mimarileri de benzerlik gösterir. Neon Kütüphanesi’nin bugünkü halinde, yalnızca arka duvarın alt kısmı, özgün yapım evresine aittir. Bu taş podyumda küçük heykeller için nişler ve üzerinde bir sıra yazıt yer alır. Yazıtlarda, kent konseyi ve halk konseyi Neon’u ve onun ailesinden önemli kişileri onurlandırır. Kütüphane yüzyıllar içinde çeşitli değişiklikler geçirir. Arka duvarda taş podyum üzerinde yer alan tuğla duvar, ikinci yapım evresi MS 200 yılında olduğu bilinmektedir. Binanın çatısı yapısal sorunlar gösterdiği için MS 200’de salon küçültülür. Bugün görülen yan duvarlar bu onarıma aittir. Yerde görülen siyah beyaz mozaik döşeme ise ikinci bir onarım evresine aittir; İmparator Julianus zamanına tarihlenir (MS 361-363). Mozaik tabanın ortasında, bugün bozulmuş durumdaki panelde Truva Savaşı destanından bir sahne yer alır. Panelde, Achilles Truva Savaşı’na gitmek üzere Yunanistan’dan ayrılırken annesi Thetis’e veda eder.
Galeri
- Kentin çeşmesindeki heykellerden bir tanesi
- Kent Tiyatrosu
Dış bağlantılar
- Sagalassos Arkeolojik Araştırma Projesi Resmî Sayfası 18 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Huge statue of Roman ruler found 3 Eylül 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Sagalassos Interactive Dig 26 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Şehir hakkında kitaplar
- Beyaz Arif Akbaş (2010). Sagalassos: City of Fairies-Periler Kenti Sagalassos. Edirne. s. 101.[]
- Hasan Hüseyin Korkmazgil (1972). . Bilgi Yayınevi. s. 384. 23 Şubat 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2010.
Kaynakça
- ^ Poblome, Jeroen (2014). Sagalassos'ta 2014 Yılı Kazı ve Restorasyon Çalışmaları (PDF). Dr. Adil ÖZME. ss. 82,84,89,97. ISSN 1017-7655. 21 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 8 Nisan 2022.
- ^ "Kaza kaza 3 bin yıllık akrabalarını buldular". Hürriyet Gazetesi. 30 Haziran 1999. 20 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Mayıs 2017.
- ^ a b KOÇİBAY, Osman (2017). Geçmişten Günümüze Burdur Kütüphaneleri. Yeni Gün-KTB,53.Kütüphane Haftası. s. 5. 28 Ekim 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ekim 2021.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sagalassos Yunanca Sagalassos Antalya ya 110 Isparta ya 41 km uzaklikta Burdur un Aglasun ilcesinin 7 km kuzeydogusunda yer alan antik bir kenttir SagalassosSagalassosSagalassos antik kentiDiger adiSagalassos Yunanca KonumBurdur AglasunBolgePisidyaKoordinatlar37 40 34 K 30 31 8 D 37 67611 K 30 51889 D 37 67611 30 51889TurYerlesimTarihceDevir ler AntikKultur ler Antik Yunan Helenistik Donem Roma Donemi Gec Antik Donem Erken Bizans Donemi Sit ayrintilariBuluntu lar Yukari agora kornis bloklar Roma hamami tiyatro toprak figur Athena Hygieia Isis Kybele Tyche kaya mabedi vari kompleks Prytaneion guneybati onursal sutun tonozlu bloklar GD Claudius kemeri DurumRestoreSagalassos un Turkiye deki konumu Sagalassos Asagi Agora Antik Yunan da Pisidya nin baskenti olan bu sehrin cogu yapisi kismen de olsa ayakta kalabilmistir Bunlarin en iyi durumda olani ise tiyatro bolumudur Bati Toroslar in bir parcasi olan Aglasun daginin guney eteklerinde 1450 1700 m yukseklikteki meyilli bir arazi uzerine kurulu kentin kalintilari dogu bati yonunde 2 5 km kuzey guney yonunde ise 1 5 km yi kapsayan bir alana yayilir Ilk olarak 1706 da Paul Lucas tarafindan kesfedilen Sagalassos ta arkeolojik kazilar 1990 da baslatilmistir Sagalassos Aglasun Cesmelerinin gorkemiyle anilan Sagalassos dunyanin en yuksek rakimli 9 000 kisilik tiyatrosu ve kendine has kaya mezarlariyla bilinir Sagalassos ta bulunan ve donemine tarihlenen Ares Herkul Hermes Zeus Athena ve Poseidon bustleri heykeltirasliginin onemli orneklerinden sayiliyor Ayrica icinde pek cok havuz bulunan Roma hamaminin da iki kati korunmus sekilde gunumuze kadar ulasmistir Antik kent turist ziyaretine acilmistir bolgedeki kazilar ise surmektedir Kentten cikan eserler Burdur Muzesi nde sergilenmektedir Bir disiplinler arasi arastirma projesiKazi calismalarinin baslangici olan 1990 dan itibaren Sagalassos taki arkeolojik arastirma anitsal sehir yapilari ile arkeolojiyi daha cok temsil eden heykel ya da benzeri sanat eserlerine odaklanan klasik arkeoloji geleneklerinden ayrilmak niyetindeydi Bu konulara da gerekli ozen gosterilse de alana uygulanan genel yaklasim dogasi ne olursa olsun gunumuze kadar korunmus her turlu kanitsal malzemenin orneklerinin alinip ve incelendigi ve bu sayede antik donemdeki cevrenin ve gundelik hayatin her yonunun belgelendigi dallararasi bir yaklasimdir Sagalassos Arkeolojik Arastirma Projesinin esas hedefi Sagalassos kentinin cevresi ile iliskili olarak kokenini buyumesini ve sonunda cokusunu arastirmaktir Arkeolojik Arastirma Projesi bir yandan sehrin 1800 km genisligindeki kontrol sahasindaki yerlesim gecmisini yoresel dogadan nasil etkilendigini ve ayni zamanda dogayi nasil degistirdigini belirlemeye calismaktadir Diger yandan insanlarin yasama yontemleri ekonomisi ticaret duzenleri ve kentin sosyal gecmisi arastirilmaktadir Bu dallararasi yaklasim sayesinde jeologlar mineral kaynaklarini calisip canak comleklerin orneklerini alip inceleyerek jeomorfologlar alan dahilinde arazi sekillerini tortulasmayi ve erozyonu inceleyerek ve arkeo zoologlar yasam duzenlerini ve hayvanlarin ekonomide kullanimi ile geride biraktiklari ekolojik izleri inceleyerek en bastan itibaren projenin icinde bulunmuslardir Bu 19 seneden daha uzun suredir devam eden dallararasi isbirligi Sagalassos un gelisiminin fiziksel ve kulturel ozellikleri hakkinda bir bilgi hazinesi ortaya cikarmistir Jeomorfologlar ve sismologlar MO 13000 civarinda yakinlarda bulunan Golcuk Yanardaglarinin patlamasi MS 500 civarindaki ve MS 7 yuzyil ortasi arasindaki depremler bunlara bagli sismik alanin yerlesim amacli kullanilmasindan once bu donemde ve daha sonrasinda meydana gelen toprak kaymalari gibi arazinin olusumunda rol oynayan birden fazla felaketi belirlemistir Palinologlar Holosen donemin baslangicindan itibaren bitki ortusunun gecmisini ortaya cikarmistir ve jeologlar kentin zanaat ve insa endustrileri tarafindan kullanilan hammaddelerin kokenlerinin yerlerini belirlemistir Arkeozoologlar alandan gelen hayvan kalintilarini sistematik olarak incelemis ve ornegin ithal edilmis tatli su ile Akdeniz baliklarinin kaynaklarini saptamistir Lambalarin pisirme kaplarinin ve depolama kaplarinin kalinti analizi ile flotasyon a dayali makrobotanik arastirma yasam duzeni ile palinolojiye dayali cevrenin ekolojik durumu hakkinda bilgi dagarcigina katkida bulunmustur Keramolojik arastirmalar arkeometri yontemlerin yardimi ile Sagalassos un Imparatorluk doneminde onemli bir comlek uretim merkezi oldugunu belirlemistir ve cam uretimi ile metajurjiye kadar uzanan yerel zanaat uretimini ayrintili olarak kavramamizi saglamistir Egzotik mimari malzemelerin ve sikkelerin incelenmesi ile birlikte butun bu kanitlar sehrin bolgesel ve uluslararasi ticaret iliskilerinin resminin gelistirilmesini saglamistir Son olarak epigrafik calismalar ozellikle Imparatorluk doneminin ilk iki yuzyili boyunca sehrin alt yapisinda ve suslenmesinde ust tabakanin rolu ile yerel tarih hakkinda bilgi vermektedir Yuzey taramalari kazilar restorasyon calismalari ve dallararasi arastirmalardan elde edilen kanitlarin birlesimi kent ve tarihi hakkinda sadece kazi calismalarindan elde edilebilecek bilgiden cok daha fazlasini saglamistir Bunun yani sira yukarida belirtildigi gibi surekli gelisen incelemeler icin uygun altyapiyi da olusturmaktadir Kazi programiComlekciler mahallesinde yapilan sinirli bir kurtarma kazisinin ardindan Leuven Katolik Universitesi nden Marc Waelkens e 1990 senesinde tam kazi yapma yetkisi verilmistir Kentin politik gecmisi hakkinda herhangi bir bilgi elimizde olmadigi icin kazilarin ilk odak noktalari onursal anitlarin genelde bulunmasi beklenen ve sirasiyla Yukari ve Asagi Agora olarak isimlendirilen buyuk kent meydanlari olmustur Zamanla her iki meydan ve onlara bakan anitsal yapilar acilmistir Bu alanlardan yerel ust tabakanin kentin anitsal gelisimindeki etkisi ile kendi aralarindaki sosyal hareketliligi belgeleyen duzinelerce kamu yaziti cikarilmstir Bunlarin yani sira meydanlarin cevrelerinde bulunan anitlarin mimari suslemelerinin incelenmesi Sagalassos taki yerel ve dis kaynakli imar loncalarinin ya da Bauhutten lerin tanimlanarak kentin yerel imar tarihi dahilinde mimarisinin daha kesin bir sekilde yerine oturtulmasina yardimci olmustur Kentin politik organizasyonu ile ilgili yapilar arasinda aciga cikarilan en onemli ornek MO 100 e tarihlenen ve kentin polis durumunu belirleyen kent konsey salonudur Ayni zamanda anitsal merkezin dogu sinirinda bulunan Neon kutuphanesinde ve Dorik cesme evinde sehrin politik gecmisi ile birlikte sehirlesme sistemi hakkinda bilgi elde etmek amaciyla kazi calismalarina baslanmistir Bu sayede elde edilen bilgi kentin alt yapisi ile sehircilik acisindan gelisimini belirlemek amaciyla yapilan deneme sondajlari ile desteklenmistir Bu sondajlar sonucunda birden fazla sokak aciga cikarilmis ve yuzey taramalari ile jeofizik taramalari sayesinde ortaya cikarilan haritaya eklenmistir Ek olarak elde edilen baska bilgiler ise Yukari ve Asagi Agora nin anitsal gorunumunu destekleyen en az dort tane MS 2 yuzyil nymphaea larin cesmelerin varligidir Ornegin bu nymphaea larin su havzalarinin korkuluklari tarafindan yarida kesilen su cikislarinin varligi kentin yerlesiminin son donemlerinde su seviyesinde bir degisiklik oldugu ve su miktarinda surekli bir azalma goruldugune isarettir 1993 senesinden beri suren kazi calismalari kentin en cok su tuketen yapisinin yani buyuk Roma hamaminin aciga cikmasini saglamaktadir Bu yapi grubu yaklasik MS 120 ile MS 165 arasinda insa edilmis ve gec MS 4 yuzyil ile erken 5 yuzyil arasinda son olarak da MS 500 den sonra anitsal bir sekilde restore edilmistir MS 7 yuzyilin baslarina kadar kismen kullanim gormus zeminin bir kismi insan diskisinin toplandigi daha sonra da olasilikla yakinlardaki tarlalarda kullanmak uzere bir nevi gubre elde etmek icin kirec ile karistirildigi bir mekan halini almistir Kazinin ilk senelerinin ardindan kentin dogusunda bir comlekciler mahallesinin varligi kesin olarak belirlenmis bunun sonucunda o bolgedeki kazi calismalari gecici olarak durdurularak once sehir kazilarindaki stratigrafik buluntu gruplarindan elde edilen yerel canak comlek uretiminin calisilmasina karar verilmistir Bu calismalar buluntu gruplarinin icinde cikan diger kronolojik belirleyiciler olan sikkeler mimari suslemeler ve yazitlar sayesinde onlarla bulunan canak comleklerin goreceli kronolojik siralamasinin belirlenmesini saglamis bunun sayesinde de yerel canak comleklerin tipolojik ve kronolojik siralamasinin belirlenmesi icin daha uygun bir temel atilmistir Bu yaklasim kaliteli mallarin uretiminde dokuz ana donem belirlenmesini mumkun kilmis kaba mallarda ise goreceli olarak daha az kesin kronolojik temel ortaya cikarilmistir Dahasi canak comleklerde kullanilan kilin arkeometrik incelemesi sonucunda bolgedeki hangi kil yataklarindan comlekcilerin uretimi icin hammadde elde edildigi belirlenmistir Sehir kazilari yerel uretim hakkinda temel bilgi sagladiktan sonra kazilar tekrar comlekciler mahallesine yonelmistir Burada iki atolye aciga cikarilmis bir tanesi aralikli olarak 1 yuzyildan 5 yuzyila kadar kaliteli mallar uretmis digeri ise MS 5 yuzyildan 6 yuzyilin ortasina kadar figurinler lambalar yolcu mataralari oinophoroi pisirmistir Acikca yerel keramik uretimi derin bir uzmanlasma gostermektedir ve imparatorluk doneminde ilkel endustriyel seviyede olmalidir Kamu alanlarinin kazilari Sagalassos un ust tabakasi hakkinda bize degerli kanitlar sunarken kent sinirlari dahilindeki yasam kosullarini belgelemek amaciyla domestik mahallede calismalara baslanmasina karar verilmistir Boylece 1995 senesinde tiyatronun guney bati yamacinda bulunan dogu domestik alaninda kazilara baslanmistir Bu alanda gunumuzde halen devam eden kazi calismalari sonucunda birbirini takip eden uc teras uzerine dagilmis en az elli odali genis kent konagi aciga cikarilmistir Bu kent konaginin yani sira kentin ana meydanlarinin cevresinde bulunan birkac daha ufak yerlesim uniteleri dukkanlar incelenerek yerel toplum icinde degisik tabakalarin yasam kosullarinin karsilastirilmasi saglanmistir Son olarak sehrin Hristiyanlasmasinin belgelenmesi or Eski Apollo Klarios Tapinagi ndaki degisiklikler ve kentin 7 yuzyil ortasinda terk edilmesinin ardindan bolgedeki yerlesimi incelemek or Iskender tepesinin burnundaki Hadrianus ve Antoninus Pius a adanan tapinak gibi amaciyla sozde gymnasium gibi sehrin bazi buyuk binalarinda bir dizi kesif sondaji yapilmistir DNA arastirmalari 1999 yilindaki Sagalassos kazilarinda bulunan iskeletler ve yerel halkin DNA testlerinde akrabalik bulunmasiyla Anadolu ya gelen Turklerin Rumlarin ve Ermenilerin yaninda yerel halkla da kaynasmis oldugunun gostergesi kabul edildi Ayrica iskeletler uzerinde yapilan calismalar kendilerinden onceki Roma Donemi halkindan daha sagliksiz oldugunu gostermistir Kent yapilariNeon kutuphanesi Kutuphane pek cok bakimdan Efes te yer alan Celsus Kutuphanesi ne benzer MS 114 117 yillarina yapilmis olan Efes teki kutuphane de bir ogul tarafindan olen babasina ithafen insa edilmistir Iki kutuphanenin mimarileri de benzerlik gosterir Neon Kutuphanesi nin bugunku halinde yalnizca arka duvarin alt kismi ozgun yapim evresine aittir Bu tas podyumda kucuk heykeller icin nisler ve uzerinde bir sira yazit yer alir Yazitlarda kent konseyi ve halk konseyi Neon u ve onun ailesinden onemli kisileri onurlandirir Kutuphane yuzyillar icinde cesitli degisiklikler gecirir Arka duvarda tas podyum uzerinde yer alan tugla duvar ikinci yapim evresi MS 200 yilinda oldugu bilinmektedir Binanin catisi yapisal sorunlar gosterdigi icin MS 200 de salon kucultulur Bugun gorulen yan duvarlar bu onarima aittir Yerde gorulen siyah beyaz mozaik doseme ise ikinci bir onarim evresine aittir Imparator Julianus zamanina tarihlenir MS 361 363 Mozaik tabanin ortasinda bugun bozulmus durumdaki panelde Truva Savasi destanindan bir sahne yer alir Panelde Achilles Truva Savasi na gitmek uzere Yunanistan dan ayrilirken annesi Thetis e veda eder GaleriKentin cesmesindeki heykellerden bir tanesi Kent TiyatrosuDis baglantilarSagalassos Arkeolojik Arastirma Projesi Resmi Sayfasi 18 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Huge statue of Roman ruler found 3 Eylul 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sagalassos Interactive Dig 26 Haziran 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sehir hakkinda kitaplarBeyaz Arif Akbas 2010 Sagalassos City of Fairies Periler Kenti Sagalassos Edirne s 101 olu kirik baglanti Hasan Huseyin Korkmazgil 1972 Bilgi Yayinevi s 384 23 Subat 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Haziran 2010 Kaynakca Poblome Jeroen 2014 Sagalassos ta 2014 Yili Kazi ve Restorasyon Calismalari PDF Dr Adil OZME ss 82 84 89 97 ISSN 1017 7655 21 Agustos 2021 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 8 Nisan 2022 Kaza kaza 3 bin yillik akrabalarini buldular Hurriyet Gazetesi 30 Haziran 1999 20 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Mayis 2017 a b KOCIBAY Osman 2017 Gecmisten Gunumuze Burdur Kutuphaneleri Yeni Gun KTB 53 Kutuphane Haftasi s 5 28 Ekim 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Ekim 2021