Demokrasi için iki merkezi konu, seçme hakkı ve seçilme hakkıdır; yani, kimin oy kullanmaya hak kazandığına dair prosedürdür.
Örneğin, Atina demokrasisi oy hakkını sadece erkek yurttaşlara sınırlamış, köleler, yabancılar ve herhangi bir statüdeki kadınlara oy hakkını vermemiştir. Bu tür gereksinimler ve dışlamalar, ırksal yasaklarla birlikte, demokrasilerde yaygın olmuştur. Hukuki ehliyet tanımı, tarih boyunca bu sorularla bağlantılı olmuştur.
Genel olarak oy kullanma hakkı aşağıdakilerden bir veya daha fazlası nedeniyle kısıtlanmıştır:
- yaş,
- cinsellik,
- ulusallık,
- ırk,
- din,
- zenginlik,
- Doğum (Örneğin:, miras alınan sosyal durum),
- eğitim,
- önceki suçlar vb.
Çoğu çağdaş demokrasi, sadece yaş, vatandaşlık ve önceden işlenmiş suçlar olmak üzere bu kısıtlamalardan yalnızca bazılarının geçerli olduğu konusunda uzlaşmıştır.
- Yeni Zelanda'da seçim hakları tarihsel olarak ilk örneklerden biridir. Yeni Zelanda, kadınlara oy hakkı tanıyan ilk ülke olmuştur (19 Eylül 1893), ancak seçilme hakkını tanımamıştır. Avrupa ve Amerika'da seçme ve seçilme hakları aracılığıyla siyasete katılım, genellikle 20. yüzyılın bir fenomeni olmuştur. 5 Aralık 1934'te Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı. Fransa'da 4 Ekim 1944'te yapılan yasa değişikliğiyle kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. 29 Nisan 1945'te ilk defa belediye seçimlerine katılan kadınlar 21 Ekim 1945'te de ilk defa parlamento seçimlerinde oy kullandılar.
- Cinsiyet eşitliği, diğer toplumlarda farklı yollarla tanınmıştır. Örneğin, İrokualar, 12. yüzyıla kadar güçlü siyasi rolleri kadınlara verdi; ancak, 19. yüzyılda Yeni Zelanda'da ise, bu destek seçim hakları bir erkeği destekleme olarak ifade edilmiştir. İrokua Konfederasyonu, birçok Kızılderili topluluğu gibi, postmenopozal veya güçlü dul kadınlara erkek rolünü üstlenme olanağı tanıyan ritüelleri tanımıştır.
- Bazı sınırlı (daha fazla ya da daha az) alternatif oy kullanma ve resmi atama sistemleri, demokratik olduklarını iddia etmektedir. Tek parti sistemleri, örneğin Çin Halk Cumhuriyeti, genellikle yeni göreve atanlara yönelik kabul sinyali veren sınırlı bir onay oylaması uygular. Genellikle çok yüksek (yüzde 80'den fazla) onay almayanlar kademede ya da pozisyonda daha fazla yükselme şansına sahip olmazlar.
- Perestroyka döneminde, Mihail Gorbaçov liderliğindeki Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, yerel Komünist Parti üyelerinden oluşan çoklu adayların birbirine karşı yarışmasına izin veren reformları uyguladı. Bu tür yöntemler genellikle, çok partili bir sistemde olduğu gibi, merkezi bir güç grubunu seçim yoluyla tamamen değiştirme hakkına eşdeğer bir siyasi ifade sağlamadığı şeklinde görülmektedir.
- Amerika Birleşik Devletleri'nde, vatandaşlar mülkiyet sahibi olmamaları nedeniyle oy verme hakkına sahip olamadılar. Bazı eyaletlerde ise okuma yazma yeteneğine yönelik kısıtlamalar, 1965'te oy verme hakkı yasasına kadar yaygındı. Bugün birkaç eyalet hariç tüm eyaletler geçmişlerinde herhangi bir noktada ağır ceza gerektiren suç sahiplerine oy verme hakkını reddeder.
- Avrupa Birliği'nde her vatandaş Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmaya hakkı vardır. Ancak her oy eşit sayılmaz: Büyük ülkelerden gelen oy verenler daha küçük ülkelerden oy verenlere göre önemli ölçüde az temsil edilir. Örneğin, Lüksemburg'dan gelen bir oy, Almanya'dan gelen oylardan 12 kat daha fazla ağırlık taşımaktadır. Birçok yerde de bölgeye göre oyların dağıtılması ile ilgili benzer sorunlar bulunmaktadır. ABD'de, Kaliforniya'daki bir oy, Montana'daki bir seçmenin oyundan dört kat daha fazla temsil edilmektedir. [1]
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Demokrasi icin iki merkezi konu secme hakki ve secilme hakkidir yani kimin oy kullanmaya hak kazandigina dair prosedurdur Italya nin Milano kentinde afisler hazirlayan kampanyacilar 2004 Ornegin Atina demokrasisi oy hakkini sadece erkek yurttaslara sinirlamis koleler yabancilar ve herhangi bir statudeki kadinlara oy hakkini vermemistir Bu tur gereksinimler ve dislamalar irksal yasaklarla birlikte demokrasilerde yaygin olmustur Hukuki ehliyet tanimi tarih boyunca bu sorularla baglantili olmustur Genel olarak oy kullanma hakki asagidakilerden bir veya daha fazlasi nedeniyle kisitlanmistir yas cinsellik ulusallik irk din zenginlik Dogum Ornegin miras alinan sosyal durum egitim onceki suclar vb Italya da 2004 Avrupa Parlamentosu secimleri icin parti listelerini gosteren bir afis Cogu cagdas demokrasi sadece yas vatandaslik ve onceden islenmis suclar olmak uzere bu kisitlamalardan yalnizca bazilarinin gecerli oldugu konusunda uzlasmistir Yeni Zelanda da secim haklari tarihsel olarak ilk orneklerden biridir Yeni Zelanda kadinlara oy hakki taniyan ilk ulke olmustur 19 Eylul 1893 ancak secilme hakkini tanimamistir Avrupa ve Amerika da secme ve secilme haklari araciligiyla siyasete katilim genellikle 20 yuzyilin bir fenomeni olmustur 5 Aralik 1934 te Turkiye de kadinlara secme ve secilme hakki tanindi Fransa da 4 Ekim 1944 te yapilan yasa degisikligiyle kadinlara secme ve secilme hakki verildi 29 Nisan 1945 te ilk defa belediye secimlerine katilan kadinlar 21 Ekim 1945 te de ilk defa parlamento secimlerinde oy kullandilar Cinsiyet esitligi diger toplumlarda farkli yollarla taninmistir Ornegin Irokualar 12 yuzyila kadar guclu siyasi rolleri kadinlara verdi ancak 19 yuzyilda Yeni Zelanda da ise bu destek secim haklari bir erkegi destekleme olarak ifade edilmistir Irokua Konfederasyonu bircok Kizilderili toplulugu gibi postmenopozal veya guclu dul kadinlara erkek rolunu ustlenme olanagi taniyan rituelleri tanimistir Bazi sinirli daha fazla ya da daha az alternatif oy kullanma ve resmi atama sistemleri demokratik olduklarini iddia etmektedir Tek parti sistemleri ornegin Cin Halk Cumhuriyeti genellikle yeni goreve atanlara yonelik kabul sinyali veren sinirli bir onay oylamasi uygular Genellikle cok yuksek yuzde 80 den fazla onay almayanlar kademede ya da pozisyonda daha fazla yukselme sansina sahip olmazlar Perestroyka doneminde Mihail Gorbacov liderligindeki Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi yerel Komunist Parti uyelerinden olusan coklu adaylarin birbirine karsi yarismasina izin veren reformlari uyguladi Bu tur yontemler genellikle cok partili bir sistemde oldugu gibi merkezi bir guc grubunu secim yoluyla tamamen degistirme hakkina esdeger bir siyasi ifade saglamadigi seklinde gorulmektedir Amerika Birlesik Devletleri nde vatandaslar mulkiyet sahibi olmamalari nedeniyle oy verme hakkina sahip olamadilar Bazi eyaletlerde ise okuma yazma yetenegine yonelik kisitlamalar 1965 te oy verme hakki yasasina kadar yaygindi Bugun birkac eyalet haric tum eyaletler gecmislerinde herhangi bir noktada agir ceza gerektiren suc sahiplerine oy verme hakkini reddeder Avrupa Birligi nde her vatandas Avrupa Parlamentosu secimlerine katilmaya hakki vardir Ancak her oy esit sayilmaz Buyuk ulkelerden gelen oy verenler daha kucuk ulkelerden oy verenlere gore onemli olcude az temsil edilir Ornegin Luksemburg dan gelen bir oy Almanya dan gelen oylardan 12 kat daha fazla agirlik tasimaktadir Bircok yerde de bolgeye gore oylarin dagitilmasi ile ilgili benzer sorunlar bulunmaktadir ABD de Kaliforniya daki bir oy Montana daki bir secmenin oyundan dort kat daha fazla temsil edilmektedir 1