Sistem teorisi, disiplinlerarası bir bilim olup incelenen bir sorunu veya olguyu bir sistem olarak ele alan bilimsel ve düşünsel anlayıştır. Organizmaları, yapıları, örgütleri, mekanizmaları, doğal oluşumları bir bütün oluşturacak biçimde birbirleriyle ve çevreleriyle ilişkili veya bağıntılı unsurlar dizisi olarak inceler. Değişik oluşumları içindeki unsurları ve nitelikleri arasındaki ilişkiler topluluğu olarak algılayan ve açıklayan bir yaklaşımdır. Olayların, durumların ve gelişmelerin incelenmesinde kullanılan bir bakış açısı, bir düşünce tarzı, bir metottur. Sistem yaklaşımı, olaylar ve olgular arasındaki ilişkileri ve karşılıklı etkileşimleri inceleyerek analizlerde bulunur.
Sistem yaklaşımının tarihi
“Sistem” bir kelime ve kavram olarak Sistem Yaklaşımı’nın ortaya çıkışından çok daha eski dönemlerden bu yana kullanılmaktadır hatta bilimsel bir terim olarak da zaten yerleşmiş durumdadır. Örneğin Danimarkalı astronom Tyco Brahe (ölüm 1601) Güneş Sistemini inceleyerek tüm evrende geçerli genel bir gökcisimleri sistem modelini tanımlamak ve tespit etmek için uğraşmıştır. Sistem Yaklaşımı zaten var olan bu terim üzerinden 1900’lü yılların ilk yarısından itibaren belirli bir bilimsel yöntem geliştirmeyi amaçlamış ve yalnızca sistem örneklerini değil kavramının kendisini ele alarak incelemiş ve özelliklerini tespit etmiştir.
Alman filozof Friedrich Hegel tarafından bazı temel kavramlar 1800’lü yılların sonunda oluşturulmuş olsa da çok fazla ilgi çekmemiştir. II. Dünya Savaşı patlak vermesinden önceki yıllarından itibaren bilimsel konuların ele alınışına yeni bir bakış açısı hakim olmaya başlamıştır. Disiplinlerarası ortak bir yöntem oluşturma amacı güden bu anlayış evrenin bütünü üzerinden Tümdengelim yöntemini kullanarak her şeyin birbirine bağımlı olduğu fikrini başlangıç noktası olarak görmüştür. Ancak elde edilen sonuçların Tümevarım ile doğrulanması gerektiği savunulmuştur. Bütün bunlara uygun olan kavramın ise “Sistem” olduğu öngörülmüştür. Fizik bilimindeki ilerlemeler ve teknolojideki gelişim ile de desteklenen ve bütün bunların yanı sıra insanlık tarihinde eşine rastlanmayan bir topyekûn savaşın yıkıcı etkilerinin dünyadaki en uzak çevreyi bile dikkate almak gerektiğini göstermesi ve böylece dünyanın bütünsel olarak değerlendirilmesi ile pratik olarak önemi anlaşılan bu yaklaşım yaygınlaşmıştır. Bunun sonucunda “Sistem Yaklaşımı” olarak bilinen bu yeni düşünce tarzı Avusturyalı biyolog Ludwig von Bertalanffy’nin 1920’lerde başlattığı “Genel sistem teorisi” (uluslararası yaygın isim İng. “İngilizce: general systems theory”, orijinal isim “Almanca: allgemeine Systemtheorie / Systemlehre”) bilim dünyasında dikkat çekmiştir. Alman felsefe ekollerinin savaş öncesi Almanca konuşulan komşu ülkelerdeki (Avusturya, İsviçre) etkinliği bilimde yöntem arayışlarına katkı sağlamıştır. Biyolojide sistemlerin gözlemlenebilirliğinin pek çok bilim dalına nazaran daha kolay ve belirgin olması bu yaklaşımın ilk kez bu alanda ortaya çıkışının önemli nedenlerinden birisidir. Bertalanffy biyolojide uyguladığı sistem teorisini diğer alanlara da uygulamak istemiş ve çeşitli disiplinler için ortak prensiplerin var olduğunu göstererek hepsine uygulanabilecek genel bir analitik model geliştirmeye çalışmıştır. Ayrıca Lotka tarafından 1930'ların başlarında temel ilkeleri ve bağıntıları belirginleşmeye başlamış olsa da, ilk kez yazılı metinlere geçişi ancak 2. Dünya Savaşı sonrasını bulmuştur. Çünkü Avusturya’nın Almanya’ya ilhak edilmesi ile birlikte bu alanda da bir duraklama yaşanmıştır. Matematikçi Norbert Wiener 1948 yılında sistemlerin birleşimi üzerine bir yaklaşım geliştirmiştir.
Genel sistem teorisi, her türden sistemlere ilişkin yöntemlerin, sorunların, ilkelerin ve genel kavramların tümünü içeren ortak bir yaklaşım oluşturmayı amaçlamıştır. Bu yönüyle, bir teoriden ziyade metodolojik (yöntembilimsel) bir yaklaşım veya çalışma alanı olduğu yönünde eleştiriler yöneltilmiştir. Bu sebeple sıklıkla “Genel Sistemler Araştırması” (General System Research) olarak da adlandırılmıştır. Doğu literatüründe ise Arapça "Nazariyet-ul Nizâm" (Ar. Arapça: 'نظرية الأنظمة) olarak da bilinir ve bu tamlama "sistem teorisi" manası taşır.
Von Bertalaneffy genel sistem teorisinin sadece oluşturucusu değil, aynı zamanda bu anlayışın yaygınlaştırılmasına dayalı bir hareketin ve bilimsel örgütlenmenin başta gelen öncüsü ve organizatörüdür.
Genel sistem teorisinın özellikleri
Son derece metodolojik prensipler içeren bu yaklaşım ilk dönemlerinde felsefi temellerinin oluşturulmaya çalışılması ve mantık biliminin önermelerinden yararlanması bakımından geniş kitleler tarafından anlaşılabilir olmaktan uzaktır. Ancak özet olarak “her olayı belirli bir çevre içinde başka olaylarla ilişkili olarak incelemenin olayları anlama, tahmin ve kontrol etme açısından geleneksel yöntemlere göre daha etkin olduğu” ileri sürülmüştür. Genel olarak sistemlere ve bunların özel türlerine veya bağımsız alt sistemlerine ve aralarındaki ilişkilere uygulanan modeller, ilkeler ve yasaların tespit edilebileceği savunulmuştur. Deneysel olarak sistemler algılandıkları biçimde gözlenip incelenir ve daha sonra bu gözlem sonuçları değerlendirilir. Bütün bu yöntem tespiti çalışmalarına rağmen Bertalanffy Sistem yaklaşımının bazı pratik sonuçları da olduğunu öne sürmüş ve oluşturduğu yöntemi kullanarak ve basit çıkarımlarda da bulunmuştur. Bilim adamlarının sistem yaklaşımından bihaber olarak, çevreden kopukluğu bir yaşam biçimi olarak benimsediklerini ve bu nedenle bir kapsül içinde olduklarını ve onları oradan çıkarmanın neredeyse imkânsız olduğunu belirtmiştir ve iddiaları dönemin bilim dünyasında belirli düzeyde tepki ile karşılanmıştır.
Günümüzde sistem yaklaşımı
Günümüzde sistem yaklaşımı metodolojik bir alan olmaktan ziyade bir yöntem, bir bakış açısı ve bir değerlendirme yöntemi olarak fen bilimlerinin yanı sıra eğitim, psikoloji, sosyoloji, siyaset, ekonomi gibi sosyal bilimlerde de yaygın olarak kullanılmaktadır.
Genel sistemler teorisi birliği
1954'te ilk olarak “Genel Sistemler Teorisi’ni Geliştirme Birliği” (The Society of the Advancement of General Systems Theory) adıyla kurulan organizasyon sonradan “Genel Sistemler Teorisi Birliği” (The Society of General Systems Theory) adını almıştır ve kamuya açıklanan amaçları başlıca şunlardır:
- Çeşitli alanlardaki kanun, model ve kavramlar arasında yapı benzerliklerini araştırmak ve bir alandan diğerine gerekli transferleri gerçekleştirmek;
- İhtiyaç duyulan alanlarda ortaya çıkan teorik sistem modellerin yaygınlaştırılmasını ve geliştirilmesini teşvik etmek;
- Farklı bilim dallarında çalışan uzmanlar arasında iletişimin artırılması sayesinde bilimde ortak genelgeçer bir modele ulaşmak.
Yani bu kuruluş yaygınlaştırmaya çalıştığı sistem teorisini aynı zamanda bir yöntem olarak benimsemiştir. Dolayısıyla bu teorinin bilinçli bir biçimde kullanılan ilk uygulamasını gerçekleştirmiştir. Sistem yaklaşımı değişik alanlarda farklılaşarak bilim dallarına özgü ayrıntılar belirginleşmeye başlamıştır. Antropoloji alanında Margaret Mead, sosyolojide Talcott Parsons ve Niklas Luhmann, ekolojide Fritjof Capra, Yönetim bilimlerinde özellikle Beşinci Disiplin (1990) adlı eseri ile Peter Senge, İnsan Kaynakları alanında Richard Swanson, Fizikte Köhler, sistem yaklaşımının başlıca savunucuları olmuşlardır.
Teorinin günümüzdeki temel belirleyicileri
Sistem, belirli parçalardan (alt birimlerden) oluşan, bu parçalar arasında belirli ilişkiler olan, bu parçaların aynı zamanda dış çevre ile ilişkili olduğu, bir amaca veya sonuca ulaşmak üzere fiziksel veya kavramsal, birden çok bileşenin oluşturduğu bütündür. Başka bir bakış açısıyla sistem, birbiriyle ilişkili küçük parçalardan oluşan, fakat kendisi de daha büyük bir sistemin parçası olarak işlevde bulunan bir bütündür. Sistem içerisindeki bileşenler dinamik olarak birbirleri ile ilişkili veya bağımlıdırlar. Sistemin dışında kalan öğeler, onun çevresini oluşturmaktadır. Sistemde düzenli ve uyumlu bir işleyiş söz konusudur. Epistemolojik (bilgi felsefesi) açısından bakıldığında bu durum evrendeki düzenli işleyişin doğal bir sonucudur. Düzenli ve uyumlu işleyişteki bir aksaklık veya uyumsuzluk bir soruna yol açar. Bu sorunun büyümesi ise krize dönüşür. Örneğin siyasal anlamdaki sistem krizleri veya ekonomik krizler gibi…
Sistem ve çevre ilişkisi
Her sistemde, enerjinin tükenmesi, faaliyetlerin bozulması, dengenin kaybolması, karışıklık ve aksamaların belirmesi ve sonunda sistemin faaliyetlerinin durması yönünde bir eğilim vardır. İşte “entropi” bu eğilimi ifade eden kavramdır. Kapalı sistemlerde entropi kuvvetlidir ve belirli bir süre sonunda sistemi durduran en önemli faktördür. Açık sistemlerde entropi durdurulabilir. Başka bir deyişle, açık sistemler çevrelerinden aldıkları bilgi enerji ve materyal ile entropinin etkilerini negatif hale getirebilir. Dolayısıyla açık sistemlerde negentropi (negatif entropi) vardır. Bozulan sistemin dengesini yeniden kurmak için gerekli önlemlerin alınması gerekir (negentropi-olumsuz entropi).
Entropi kavramı doğrudan Fizik biliminden alınma bir terim olup “Termodinamiğin İkinci Yasası” olarak da bilinmektedir. Bu prensibe göre evrende var olan her şey bozulma eğilimindedir. Kendi haline bırakılan her şey eninde sonunda enerjiye dönüşecektir.
Sistem döngüsü
- Girdiler: Sistemin amacını gerçekleştirmek için dışarıdan alınan ve gerekli olan her tür malzeme, bilgi ve insan kaynağı girdi olarak tanımlanabilir. Örneğin bir üniversitenin girdileri, öğrenciler, binalar, öğretim görevlileri, bilgi, para, vb. olabilir. Bir sistemin çıktıları başka bir sistemin girdileri olabilir. Her sistemin girdisi, o sistemin amacına uygun nicelik ve nitelikte olmalıdır. Çıktı kalitesi için girdinin kalitesi son derece önemlidir. Üretim işletmeleri için bu girdi hammaddedir.
- Süreç ve İşlemler: Sistemin girdilerinin, amaçlar doğrultusunda işlendiği, biçimlendiği ve ürün durumuna getirildiği bölümdür. Sistemin en önemli öğesi işlemlerdir ve tüm sistemlerin işlemleri vardır. Örneğin selüloz fabrikasının girdisi ağaç işlenerek kâğıt olur, daha sonra kâğıt işlenir kitap olur. Süreç doğru çalışmadığı zaman örgütsel bozukluklar başlar.
- Çıktılar: İşlemler sonucunda ortaya çıkan ürünlerin tümüdür. Eğer sistemin girdileriyle çıktıları arasında farklılık oluşmamışsa sistemden söz edilemez. Örneğin ilköğretim birinci sınıf öğrencileri okuma yazmayı öğrenememişse sistem işlemiyor demektir. Çıktılar, nicelik ve nitelik bakımından sistemin amaçlarını ne derece fazla karşılıyorsa sistem o kadar iyi işliyor demektir.
- Geri bildirim (İng. “İngilizce: feedback”): Sistemin amacının gerçekleşme derecesine bakılarak sistemin işleyip işlemediğini, işlemeyen yanlarının neler olduğunu ve bunların nasıl giderileceğini belirlemek amacıyla yapılan etkinliklerdir. Geri bildirim sayesinde sistem faaliyetlerini değerleme ve gerekirse ayarlama imkânını bulur.
Sistem teorisindeki akımlar
Sistemler farklı ölçütlere göre farklı biçimlerde sınıflanmaktadır. Üç farklı sistem yaklaşımını bulunur. Bu yaklaşımlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Parça-Bütün Yaklaşımı: Bu yaklaşıma göre sistem, birbiriyle etkileşim içinde olan parçaların oluşturduğu bir bütün olarak ele alınmaktadır.
- Süreç Yaklaşımı: Bu yaklaşıma göre, sistem belirli bir girdiyi işleyerek çıktıya dönüştüren bir süreç olarak ele alınmaktadır.
- Diyalektik Yaklaşım: Bu yaklaşıma göre iç çelişkisi olan her şey bir sistemdir. Diyalektik süreç Tez + Antitez = Sentez bağıntısına göre işler.
Holizm
Holizm kavramı Eski Yunanca bütün, tamam, tüm anlamlarına gelen “Holos” sözcüğünden türemiş olup İngilizce “Whole” (bütün) kelimesi ile aynı kökenden gelmektedir. Bu yaklaşıma göre herhangi bir alanda (fizik, biyoloji, kimya, sosyoloji, ekonomi, dilbilim, felsefe) bir doğal sistemin bütünü kendisini oluşturan parçalardan ve alt sistemlerden farklı bir yapı oluşturur. Örneğin insan bağışıklık sistemi ve solunum sisteminden oluşsa da bunlarla belirlenemez. Kendisini oluşturan sistemlerden bambaşka bir varlıktır. Bütün parçaların toplamından daha büyük bir etki yaratır (Sinerji). Bu anlayış Aristo’nun “bütün parçaların toplamından daha fazladır” sözü ile özetlenebilir.
Sibernetik
Sibernetik yaklaşıma göre mantık biliminde birbirine bağımlı olarak kullanılabilen ve birbirine bağlı olarak sonuç doğuran önermeler dizisidir. Örneğin “Eğer evren en üst sistem ise, tüm her şey bir alt sistemdir” cümlesi mantıksal bir sistemi özetler. Mantıksal bir döngüyü özetleyen “Algoritma” şemaları da yine bir sistemi temsil ederler. Sibernetiğin kökenini oluşturan Sembolik Mantık üzerine ilk sistemli çalışma Leibniz tarafından yapılmıştır. Ancak asıl olarak terimin de oluşturucusu olan Norbert Wiener tarafından geliştirmiştir. Tüm canlılar ve makinalarla ilgili bir kontrol ve iletişim teorisi geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu yaklaşıma göre, sistem belirli bir girdiyi işleyerek çıktıya dönüştüren bir süreç olarak ele alınmaktadır. Sibernetik canlı ve cansız tüm karmaşık sistemlerin denetlenmesini ve yönetilmesini, yapılarını araştıran inceleyen bilim dalıdır. Bu sistemler mekanik, fiziksel, biyolojik, düşünsel ve sosyal olabilir.
Yapısalcılık (strukturalizm) ve yapısalcı teoriler
Ferdinand de Saussure ve Levi Strauss tarafından geliştirilen Yapısalcılık teorisi farklı bilim dallarında uygulanmış ve yine sistem yaklaşımının gelişimine doğrudan veya dolaylı olarak katkılarda bulunmuştur. Tarihsel olarak Sistem yaklaşımından daha önce ortaya çıkan Yapısalcılık ilerleyen dönemlerde (daha yakın tarihlerde) sistem teorisindan etkilenmiştir. Yapısalcılık da bir sistem öngörmekle beraber en basit biçimiyle izah edilecek olursa sistem teorisinin iç içe geçmiş alt ve üst birimler modellemesine karşın yapısalcı yaklaşımlarda üst üste eklemlenen veya peş peşe gelen birimler öngörülmektedir. Dolayısıyla aşağıda yer alan taban olmadan üzerine yeni bir şey ilave edilmesi veya öncelenen (sıra olarak da önce gelen ve daha önemli olan) bir olgu olmadan sonrakinin gelebilmesi mümkün değildir. Altyapı ve Üstyapı gibi kavramlar bu anlayışın bir sonucudur. Buradaki en geleneksel örnek yapısalcılığın bir eve temel, zemin kat, üst katlar ve çatı olarak bakarken, sistem yaklaşımının su tesisatı, elektrik tesisatı, kanalizasyon tesisatı, asansör tertibatı, anten hatları, hatta evlerde yaşayan ailelere bir alt sistem olarak yaklaşmasıdır. Dolayısıyla yapısalcılığa göre evin temeli olmadan birinci katı asla olamayacağı gibi diğer tesisatlarda kurulamaz. Ancak sistem yaklaşımı su tesisatı olmayan bir evin var olabileceği ancak bu durumun çeşitli sorunlar doğuracağı sonucuna ulaşır. Hatta temeli olmayan bir yapı bile kurulabileceğini ve bunun kısa bir süre de olsa ayakta kalabileceğini dikkate alır. Yani sistem yaklaşımı bağımlılık ilişkisinin zorunluluğundan ziyade derecesine odaklanır.
Disiplinlerarası yaklaşım
Hem genel sistem teorisinin tüm disiplinlere uygulanabilmesi hem de bazı bilim dallarının birbirleriyle kesin olarak ayrılamaması, disiplinlerarası yaklaşımın gündeme gelmesini sağlamıştır. Bu gelişim, çeşitli bilimlerin doğmasına ve bilim alanlarının alt bölümlere ayrılarak uzmanlaşmanın artmasına neden olmuştur. Disiplinlerarası yaklaşımda, sistem içindeki sorunlara değişik fikirlerle çözüm arama söz konusudur.
Örgütler ve sistem teorisi
Sistem Yaklaşımı yönetsel birimlerinin birbirleri ile olan ilişkilerini ve bu ilişkilerin niteliklerini incelemeyi, belirli bir birimdeki gelişmelerin diğer birimler üzerindeki etkilerini araştırmayı; kısacası yönetim olaylarını başka olaylarla ve dış çevre şartları ile ilişkili olarak değerlendirmeyi bir yöntem olarak benimser. Her olayı belirli bir çerçeve içinde, başka olaylarla ilişkili olarak incelemenin, olayları anlama, tahmin etme ve kontrol etme açılarından daha etkili olduğu öngörülerek “bütüncü” görüşün yönetim konularına uygulanması ile yönetimde Sistem Yaklaşımı ortaya çıkmıştır.
Klasik yönetim anlayışları örgüte önem veren bir bakış açısına önem vermişlerdir. Bu açıdan bakıldığında bütünsel olarak bakıldığında Sistem Yaklaşımı ile klasik yaklaşımlar arasında örgüte verilen önem noktasında bir çelişki görülmez. Çünkü örgütün kendisi asıl sistemi oluşturmaktadır. Fakat burada bir üst sistem olarak çevrenin dikkate alınması gerekliliği bulunurken Klasik teorilerde çevre konusuna yeterince önem verilmemiştir. Yine insanı dikkate almayan Klasik yaklaşımların aksine Sistem Yaklaşımı hem birey olarak hem de gruplar halinde insanı dikkate almayı zorunlu kılar. Örneğin informel gruplar, sendikal örgütlerin kurum içi yapılanmaları, çalışma takımları, yönetim birimlerindeki ve alt bölümlerinde çalışanların hem mekan hem de statü olarak konumlanmaları Sistem açısından önem arz eder. Çünkü bunların hepsi sistem içindeki alt sistemler veya birimlerdir. Neoklasik Teorilerde ise insan merkezli bir yaklaşım söz konusu iken, örgüt hiç dikkate alınmamıştır. Bu açıdan sistem yaklaşımı ile aralarında önemli bakış açısı farklılığı söz konusudur. Sistem yaklaşımının terminolojisi ile ifade edilecek olursa Neoklasik görüşlerde alt sistemler (insan ve gruplar, onları motive eden faktörler) dikkate alınırken üst sistem üzerinde hiç durulmamıştır. Bu da Sistemci görüşler açısından son derece eksik bulunur. Çünkü Tümdengelim yöntemi ile de belirli ortak noktalar içeren Sistem anlayışının belirleyici özelliklerine bütünü anlamadan parçaları değerlendirebilmek mümkün değildir.
Kaynakça
- ^ Gingerich, Owen, Copernicus and Tycho, Scientific American - 173, 1973, 86–101
- ^ Klir, George J. (1969), Approach to General Systems Theory, Sayfa: 1-30
- ^ Koçel, Tamer (1984) Yönetimde Sistem Yaklaşımı, İş İdaresi, Ankara: Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayınları, Sayfa: 38
- ^ Hodgetts, Richard M. (1991), Management, Harcourt Brace, Sayfa: 22
- ^ Çengel, Dinçer (2001), Energy, entropy and exergy concepts and their roles in thermal engineering, Sayfa: 116-149
- ^ Landsberg, P.T. (1984). "Is Equilibrium always an Entropy Maximum?" J. Stat. Physics, Sayfa: 159
- ^ Temel Britannica Ansiklopedisi, 1993, “Sibernetik”
- ^ Barry, P. (2002), 'Structuralism', Beginning theory: an introduction to literary and cultural theory, Manchester University Press, Manchester, pp. 39–60
Ayrıca bakınız
Literatür
- Ackoff, Russel (2012), Systems, Organizations and Interdisciplinary Research
- Alıç, Mehmet (1991). Türk Eğitim Sistemi ve İşleyişi, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayınları
- Ataman, Göksel (2002), İşletme Yönetimi, İstanbul: Türkmen Kitabevi
- Aydın, Vahdet (1988), İşletme Organizasyonundaki Gelişmeler, Ankara: SBF Yayınları
- Bailey, Kenneth D. (1994). Sociology and the New Systems Theory: Toward a Theoretical Synthesis. New York: State of New York Press.
- Baransel, Atilla (1993), Çağdaş Yönetim Düşüncesinin Evrimi, İstanbul: Avcıol Basım
- Bertalanffy, Ludwig von (1945), Zu einer allgemeinen Systemlehre, Blätter für deutsche Philosophie, 3/4, Biologia Generalis, (1949)
- Brauckmann, Sabine (1999). Ludwig von Bertalanffy (1901-1972), ISSS Luminaries of the Systemics Movement
- Braziller, George (1968), General System theory: Foundations, Development, Applications, New York: revised edition 1976:
- Braziller, George (1975), Perspectives on General Systems Theory. Scientific-Philosophical Studies, E. Taschdjian (eds.), New York,
- Buckley, Walter F. (1967). Sociology and Modern Systems Theory, New Jersey: Englewood Cliffs.
- Büyükduman, F. İlke, (2012) Eğitimde Sistem ve Sistem Yaklaşımı
- Can, Halil (1991), Organizasyon ve Yönetim, Ankara: Adım Yayıncılık
- Çapar, B. (1993). Bilgi işletmelerinin yönetiminde sistem yaklaşımı ve sistem analizi. H. S. Keseroğlu (Ed.), İstanbul: Yapı Tasarım Üretim.
- Efil, İsmail (2010) İşletmelerde Yönetim ve Organizasyon, Bursa: Dora
- Erdoğan, İlhan (1983), İşletmelerde Davranış, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yayınları
- Esen, Öner (1984), İşletme Yönetiminde Sistem Yaklaşımı, İstanbul: Alfa Yayınevi
- Genç, Nurulllah (2007), Yönetim ve Organizasyon, Ankara: Seçkin Yayınevi
- Gümüştekin, Gülten Eren (2004), İşletmelerde Yönetim ve Bilişim Sistemleri, Yönetim ve Ekonomi, Cilt:11 Sayı:1 Celal Bayar Üniversitesi Yayınları
- Koçel, Tamer (1984) Yönetimde Sistem Yaklaşımı, İş İdaresi, Ankara: Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayınları
- Litterer, Joseph (1970), Organization, Vol-2
- Luhmann, Niklas (1984). Soziale Systeme: Grundriß einer allgemeinen Theorie. Suhrkamp.
- Marşap, Akın (2000), Yönetsel Sistem, Ankara: Gazi Kitabevi
- Özalp, İnan (1992), Yönetim ve Organizasyon, 1. Cilt, Eskişehir.
- Scott, William (1961), Organization Theory,
- Senge, Peter (1990). The Fifth Discipline. The art and practice of the learning organization. New York: Doubleday.
- Weckowicz, Thaddus E. (1989). Ludwig von Bertalanffy (1901-1972): A Pioneer of General Systems Theory, Center for Systems Research Working Paper No. 89-2. Edmonton AB: University of Alberta
- Yozgat, Osman (1984) İşletme Yönetimi,İstanbul: Dilek Matbaası
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sistem teorisi disiplinlerarasi bir bilim olup incelenen bir sorunu veya olguyu bir sistem olarak ele alan bilimsel ve dusunsel anlayistir Organizmalari yapilari orgutleri mekanizmalari dogal olusumlari bir butun olusturacak bicimde birbirleriyle ve cevreleriyle iliskili veya bagintili unsurlar dizisi olarak inceler Degisik olusumlari icindeki unsurlari ve nitelikleri arasindaki iliskiler toplulugu olarak algilayan ve aciklayan bir yaklasimdir Olaylarin durumlarin ve gelismelerin incelenmesinde kullanilan bir bakis acisi bir dusunce tarzi bir metottur Sistem yaklasimi olaylar ve olgular arasindaki iliskileri ve karsilikli etkilesimleri inceleyerek analizlerde bulunur Sistem yaklasiminin tarihi Sistem bir kelime ve kavram olarak Sistem Yaklasimi nin ortaya cikisindan cok daha eski donemlerden bu yana kullanilmaktadir hatta bilimsel bir terim olarak da zaten yerlesmis durumdadir Ornegin Danimarkali astronom Tyco Brahe olum 1601 Gunes Sistemini inceleyerek tum evrende gecerli genel bir gokcisimleri sistem modelini tanimlamak ve tespit etmek icin ugrasmistir Sistem Yaklasimi zaten var olan bu terim uzerinden 1900 lu yillarin ilk yarisindan itibaren belirli bir bilimsel yontem gelistirmeyi amaclamis ve yalnizca sistem orneklerini degil kavraminin kendisini ele alarak incelemis ve ozelliklerini tespit etmistir Alman filozof Friedrich Hegel tarafindan bazi temel kavramlar 1800 lu yillarin sonunda olusturulmus olsa da cok fazla ilgi cekmemistir II Dunya Savasi patlak vermesinden onceki yillarindan itibaren bilimsel konularin ele alinisina yeni bir bakis acisi hakim olmaya baslamistir Disiplinlerarasi ortak bir yontem olusturma amaci guden bu anlayis evrenin butunu uzerinden Tumdengelim yontemini kullanarak her seyin birbirine bagimli oldugu fikrini baslangic noktasi olarak gormustur Ancak elde edilen sonuclarin Tumevarim ile dogrulanmasi gerektigi savunulmustur Butun bunlara uygun olan kavramin ise Sistem oldugu ongorulmustur Fizik bilimindeki ilerlemeler ve teknolojideki gelisim ile de desteklenen ve butun bunlarin yani sira insanlik tarihinde esine rastlanmayan bir topyekun savasin yikici etkilerinin dunyadaki en uzak cevreyi bile dikkate almak gerektigini gostermesi ve boylece dunyanin butunsel olarak degerlendirilmesi ile pratik olarak onemi anlasilan bu yaklasim yayginlasmistir Bunun sonucunda Sistem Yaklasimi olarak bilinen bu yeni dusunce tarzi Avusturyali biyolog Ludwig von Bertalanffy nin 1920 lerde baslattigi Genel sistem teorisi uluslararasi yaygin isim Ing Ingilizce general systems theory orijinal isim Almanca allgemeine Systemtheorie Systemlehre bilim dunyasinda dikkat cekmistir Alman felsefe ekollerinin savas oncesi Almanca konusulan komsu ulkelerdeki Avusturya Isvicre etkinligi bilimde yontem arayislarina katki saglamistir Biyolojide sistemlerin gozlemlenebilirliginin pek cok bilim dalina nazaran daha kolay ve belirgin olmasi bu yaklasimin ilk kez bu alanda ortaya cikisinin onemli nedenlerinden birisidir Bertalanffy biyolojide uyguladigi sistem teorisini diger alanlara da uygulamak istemis ve cesitli disiplinler icin ortak prensiplerin var oldugunu gostererek hepsine uygulanabilecek genel bir analitik model gelistirmeye calismistir Ayrica Lotka tarafindan 1930 larin baslarinda temel ilkeleri ve bagintilari belirginlesmeye baslamis olsa da ilk kez yazili metinlere gecisi ancak 2 Dunya Savasi sonrasini bulmustur Cunku Avusturya nin Almanya ya ilhak edilmesi ile birlikte bu alanda da bir duraklama yasanmistir Matematikci Norbert Wiener 1948 yilinda sistemlerin birlesimi uzerine bir yaklasim gelistirmistir Genel sistem teorisi her turden sistemlere iliskin yontemlerin sorunlarin ilkelerin ve genel kavramlarin tumunu iceren ortak bir yaklasim olusturmayi amaclamistir Bu yonuyle bir teoriden ziyade metodolojik yontembilimsel bir yaklasim veya calisma alani oldugu yonunde elestiriler yoneltilmistir Bu sebeple siklikla Genel Sistemler Arastirmasi General System Research olarak da adlandirilmistir Dogu literaturunde ise Arapca Nazariyet ul Nizam Ar Arapca نظرية الأنظمة olarak da bilinir ve bu tamlama sistem teorisi manasi tasir Von Bertalaneffy genel sistem teorisinin sadece olusturucusu degil ayni zamanda bu anlayisin yayginlastirilmasina dayali bir hareketin ve bilimsel orgutlenmenin basta gelen oncusu ve organizatorudur Genel sistem teorisinin ozellikleriSon derece metodolojik prensipler iceren bu yaklasim ilk donemlerinde felsefi temellerinin olusturulmaya calisilmasi ve mantik biliminin onermelerinden yararlanmasi bakimindan genis kitleler tarafindan anlasilabilir olmaktan uzaktir Ancak ozet olarak her olayi belirli bir cevre icinde baska olaylarla iliskili olarak incelemenin olaylari anlama tahmin ve kontrol etme acisindan geleneksel yontemlere gore daha etkin oldugu ileri surulmustur Genel olarak sistemlere ve bunlarin ozel turlerine veya bagimsiz alt sistemlerine ve aralarindaki iliskilere uygulanan modeller ilkeler ve yasalarin tespit edilebilecegi savunulmustur Deneysel olarak sistemler algilandiklari bicimde gozlenip incelenir ve daha sonra bu gozlem sonuclari degerlendirilir Butun bu yontem tespiti calismalarina ragmen Bertalanffy Sistem yaklasiminin bazi pratik sonuclari da oldugunu one surmus ve olusturdugu yontemi kullanarak ve basit cikarimlarda da bulunmustur Bilim adamlarinin sistem yaklasimindan bihaber olarak cevreden kopuklugu bir yasam bicimi olarak benimsediklerini ve bu nedenle bir kapsul icinde olduklarini ve onlari oradan cikarmanin neredeyse imkansiz oldugunu belirtmistir ve iddialari donemin bilim dunyasinda belirli duzeyde tepki ile karsilanmistir Gunumuzde sistem yaklasimi Gunumuzde sistem yaklasimi metodolojik bir alan olmaktan ziyade bir yontem bir bakis acisi ve bir degerlendirme yontemi olarak fen bilimlerinin yani sira egitim psikoloji sosyoloji siyaset ekonomi gibi sosyal bilimlerde de yaygin olarak kullanilmaktadir Genel sistemler teorisi birligi 1954 te ilk olarak Genel Sistemler Teorisi ni Gelistirme Birligi The Society of the Advancement of General Systems Theory adiyla kurulan organizasyon sonradan Genel Sistemler Teorisi Birligi The Society of General Systems Theory adini almistir ve kamuya aciklanan amaclari baslica sunlardir Cesitli alanlardaki kanun model ve kavramlar arasinda yapi benzerliklerini arastirmak ve bir alandan digerine gerekli transferleri gerceklestirmek Ihtiyac duyulan alanlarda ortaya cikan teorik sistem modellerin yayginlastirilmasini ve gelistirilmesini tesvik etmek Farkli bilim dallarinda calisan uzmanlar arasinda iletisimin artirilmasi sayesinde bilimde ortak genelgecer bir modele ulasmak Yani bu kurulus yayginlastirmaya calistigi sistem teorisini ayni zamanda bir yontem olarak benimsemistir Dolayisiyla bu teorinin bilincli bir bicimde kullanilan ilk uygulamasini gerceklestirmistir Sistem yaklasimi degisik alanlarda farklilasarak bilim dallarina ozgu ayrintilar belirginlesmeye baslamistir Antropoloji alaninda Margaret Mead sosyolojide Talcott Parsons ve Niklas Luhmann ekolojide Fritjof Capra Yonetim bilimlerinde ozellikle Besinci Disiplin 1990 adli eseri ile Peter Senge Insan Kaynaklari alaninda Richard Swanson Fizikte Kohler sistem yaklasiminin baslica savunuculari olmuslardir Teorinin gunumuzdeki temel belirleyicileriSistem belirli parcalardan alt birimlerden olusan bu parcalar arasinda belirli iliskiler olan bu parcalarin ayni zamanda dis cevre ile iliskili oldugu bir amaca veya sonuca ulasmak uzere fiziksel veya kavramsal birden cok bilesenin olusturdugu butundur Baska bir bakis acisiyla sistem birbiriyle iliskili kucuk parcalardan olusan fakat kendisi de daha buyuk bir sistemin parcasi olarak islevde bulunan bir butundur Sistem icerisindeki bilesenler dinamik olarak birbirleri ile iliskili veya bagimlidirlar Sistemin disinda kalan ogeler onun cevresini olusturmaktadir Sistemde duzenli ve uyumlu bir isleyis soz konusudur Epistemolojik bilgi felsefesi acisindan bakildiginda bu durum evrendeki duzenli isleyisin dogal bir sonucudur Duzenli ve uyumlu isleyisteki bir aksaklik veya uyumsuzluk bir soruna yol acar Bu sorunun buyumesi ise krize donusur Ornegin siyasal anlamdaki sistem krizleri veya ekonomik krizler gibi Sistem ve cevre iliskisi Her sistemde enerjinin tukenmesi faaliyetlerin bozulmasi dengenin kaybolmasi karisiklik ve aksamalarin belirmesi ve sonunda sistemin faaliyetlerinin durmasi yonunde bir egilim vardir Iste entropi bu egilimi ifade eden kavramdir Kapali sistemlerde entropi kuvvetlidir ve belirli bir sure sonunda sistemi durduran en onemli faktordur Acik sistemlerde entropi durdurulabilir Baska bir deyisle acik sistemler cevrelerinden aldiklari bilgi enerji ve materyal ile entropinin etkilerini negatif hale getirebilir Dolayisiyla acik sistemlerde negentropi negatif entropi vardir Bozulan sistemin dengesini yeniden kurmak icin gerekli onlemlerin alinmasi gerekir negentropi olumsuz entropi Entropi kavrami dogrudan Fizik biliminden alinma bir terim olup Termodinamigin Ikinci Yasasi olarak da bilinmektedir Bu prensibe gore evrende var olan her sey bozulma egilimindedir Kendi haline birakilan her sey eninde sonunda enerjiye donusecektir Sistem dongusu Girdiler Sistemin amacini gerceklestirmek icin disaridan alinan ve gerekli olan her tur malzeme bilgi ve insan kaynagi girdi olarak tanimlanabilir Ornegin bir universitenin girdileri ogrenciler binalar ogretim gorevlileri bilgi para vb olabilir Bir sistemin ciktilari baska bir sistemin girdileri olabilir Her sistemin girdisi o sistemin amacina uygun nicelik ve nitelikte olmalidir Cikti kalitesi icin girdinin kalitesi son derece onemlidir Uretim isletmeleri icin bu girdi hammaddedir Surec ve Islemler Sistemin girdilerinin amaclar dogrultusunda islendigi bicimlendigi ve urun durumuna getirildigi bolumdur Sistemin en onemli ogesi islemlerdir ve tum sistemlerin islemleri vardir Ornegin seluloz fabrikasinin girdisi agac islenerek kagit olur daha sonra kagit islenir kitap olur Surec dogru calismadigi zaman orgutsel bozukluklar baslar Ciktilar Islemler sonucunda ortaya cikan urunlerin tumudur Eger sistemin girdileriyle ciktilari arasinda farklilik olusmamissa sistemden soz edilemez Ornegin ilkogretim birinci sinif ogrencileri okuma yazmayi ogrenememisse sistem islemiyor demektir Ciktilar nicelik ve nitelik bakimindan sistemin amaclarini ne derece fazla karsiliyorsa sistem o kadar iyi isliyor demektir Geri bildirim Ing Ingilizce feedback Sistemin amacinin gerceklesme derecesine bakilarak sistemin isleyip islemedigini islemeyen yanlarinin neler oldugunu ve bunlarin nasil giderilecegini belirlemek amaciyla yapilan etkinliklerdir Geri bildirim sayesinde sistem faaliyetlerini degerleme ve gerekirse ayarlama imkanini bulur Sistem teorisindeki akimlarSistemler farkli olcutlere gore farkli bicimlerde siniflanmaktadir Uc farkli sistem yaklasimini bulunur Bu yaklasimlar asagidaki gibi ozetlenebilir Parca Butun Yaklasimi Bu yaklasima gore sistem birbiriyle etkilesim icinde olan parcalarin olusturdugu bir butun olarak ele alinmaktadir Surec Yaklasimi Bu yaklasima gore sistem belirli bir girdiyi isleyerek ciktiya donusturen bir surec olarak ele alinmaktadir Diyalektik Yaklasim Bu yaklasima gore ic celiskisi olan her sey bir sistemdir Diyalektik surec Tez Antitez Sentez bagintisina gore isler Holizm Holizm kavrami Eski Yunanca butun tamam tum anlamlarina gelen Holos sozcugunden turemis olup Ingilizce Whole butun kelimesi ile ayni kokenden gelmektedir Bu yaklasima gore herhangi bir alanda fizik biyoloji kimya sosyoloji ekonomi dilbilim felsefe bir dogal sistemin butunu kendisini olusturan parcalardan ve alt sistemlerden farkli bir yapi olusturur Ornegin insan bagisiklik sistemi ve solunum sisteminden olussa da bunlarla belirlenemez Kendisini olusturan sistemlerden bambaska bir varliktir Butun parcalarin toplamindan daha buyuk bir etki yaratir Sinerji Bu anlayis Aristo nun butun parcalarin toplamindan daha fazladir sozu ile ozetlenebilir Sibernetik Sibernetik yaklasima gore mantik biliminde birbirine bagimli olarak kullanilabilen ve birbirine bagli olarak sonuc doguran onermeler dizisidir Ornegin Eger evren en ust sistem ise tum her sey bir alt sistemdir cumlesi mantiksal bir sistemi ozetler Mantiksal bir donguyu ozetleyen Algoritma semalari da yine bir sistemi temsil ederler Sibernetigin kokenini olusturan Sembolik Mantik uzerine ilk sistemli calisma Leibniz tarafindan yapilmistir Ancak asil olarak terimin de olusturucusu olan Norbert Wiener tarafindan gelistirmistir Tum canlilar ve makinalarla ilgili bir kontrol ve iletisim teorisi gelistirilmeye calisilmistir Bu yaklasima gore sistem belirli bir girdiyi isleyerek ciktiya donusturen bir surec olarak ele alinmaktadir Sibernetik canli ve cansiz tum karmasik sistemlerin denetlenmesini ve yonetilmesini yapilarini arastiran inceleyen bilim dalidir Bu sistemler mekanik fiziksel biyolojik dusunsel ve sosyal olabilir Yapisalcilik strukturalizm ve yapisalci teoriler Ferdinand de Saussure ve Levi Strauss tarafindan gelistirilen Yapisalcilik teorisi farkli bilim dallarinda uygulanmis ve yine sistem yaklasiminin gelisimine dogrudan veya dolayli olarak katkilarda bulunmustur Tarihsel olarak Sistem yaklasimindan daha once ortaya cikan Yapisalcilik ilerleyen donemlerde daha yakin tarihlerde sistem teorisindan etkilenmistir Yapisalcilik da bir sistem ongormekle beraber en basit bicimiyle izah edilecek olursa sistem teorisinin ic ice gecmis alt ve ust birimler modellemesine karsin yapisalci yaklasimlarda ust uste eklemlenen veya pes pese gelen birimler ongorulmektedir Dolayisiyla asagida yer alan taban olmadan uzerine yeni bir sey ilave edilmesi veya oncelenen sira olarak da once gelen ve daha onemli olan bir olgu olmadan sonrakinin gelebilmesi mumkun degildir Altyapi ve Ustyapi gibi kavramlar bu anlayisin bir sonucudur Buradaki en geleneksel ornek yapisalciligin bir eve temel zemin kat ust katlar ve cati olarak bakarken sistem yaklasiminin su tesisati elektrik tesisati kanalizasyon tesisati asansor tertibati anten hatlari hatta evlerde yasayan ailelere bir alt sistem olarak yaklasmasidir Dolayisiyla yapisalciliga gore evin temeli olmadan birinci kati asla olamayacagi gibi diger tesisatlarda kurulamaz Ancak sistem yaklasimi su tesisati olmayan bir evin var olabilecegi ancak bu durumun cesitli sorunlar doguracagi sonucuna ulasir Hatta temeli olmayan bir yapi bile kurulabilecegini ve bunun kisa bir sure de olsa ayakta kalabilecegini dikkate alir Yani sistem yaklasimi bagimlilik iliskisinin zorunlulugundan ziyade derecesine odaklanir Disiplinlerarasi yaklasim Hem genel sistem teorisinin tum disiplinlere uygulanabilmesi hem de bazi bilim dallarinin birbirleriyle kesin olarak ayrilamamasi disiplinlerarasi yaklasimin gundeme gelmesini saglamistir Bu gelisim cesitli bilimlerin dogmasina ve bilim alanlarinin alt bolumlere ayrilarak uzmanlasmanin artmasina neden olmustur Disiplinlerarasi yaklasimda sistem icindeki sorunlara degisik fikirlerle cozum arama soz konusudur Orgutler ve sistem teorisiSistem Yaklasimi yonetsel birimlerinin birbirleri ile olan iliskilerini ve bu iliskilerin niteliklerini incelemeyi belirli bir birimdeki gelismelerin diger birimler uzerindeki etkilerini arastirmayi kisacasi yonetim olaylarini baska olaylarla ve dis cevre sartlari ile iliskili olarak degerlendirmeyi bir yontem olarak benimser Her olayi belirli bir cerceve icinde baska olaylarla iliskili olarak incelemenin olaylari anlama tahmin etme ve kontrol etme acilarindan daha etkili oldugu ongorulerek butuncu gorusun yonetim konularina uygulanmasi ile yonetimde Sistem Yaklasimi ortaya cikmistir Klasik yonetim anlayislari orgute onem veren bir bakis acisina onem vermislerdir Bu acidan bakildiginda butunsel olarak bakildiginda Sistem Yaklasimi ile klasik yaklasimlar arasinda orgute verilen onem noktasinda bir celiski gorulmez Cunku orgutun kendisi asil sistemi olusturmaktadir Fakat burada bir ust sistem olarak cevrenin dikkate alinmasi gerekliligi bulunurken Klasik teorilerde cevre konusuna yeterince onem verilmemistir Yine insani dikkate almayan Klasik yaklasimlarin aksine Sistem Yaklasimi hem birey olarak hem de gruplar halinde insani dikkate almayi zorunlu kilar Ornegin informel gruplar sendikal orgutlerin kurum ici yapilanmalari calisma takimlari yonetim birimlerindeki ve alt bolumlerinde calisanlarin hem mekan hem de statu olarak konumlanmalari Sistem acisindan onem arz eder Cunku bunlarin hepsi sistem icindeki alt sistemler veya birimlerdir Neoklasik Teorilerde ise insan merkezli bir yaklasim soz konusu iken orgut hic dikkate alinmamistir Bu acidan sistem yaklasimi ile aralarinda onemli bakis acisi farkliligi soz konusudur Sistem yaklasiminin terminolojisi ile ifade edilecek olursa Neoklasik goruslerde alt sistemler insan ve gruplar onlari motive eden faktorler dikkate alinirken ust sistem uzerinde hic durulmamistir Bu da Sistemci gorusler acisindan son derece eksik bulunur Cunku Tumdengelim yontemi ile de belirli ortak noktalar iceren Sistem anlayisinin belirleyici ozelliklerine butunu anlamadan parcalari degerlendirebilmek mumkun degildir Kaynakca Gingerich Owen Copernicus and Tycho Scientific American 173 1973 86 101 Klir George J 1969 Approach to General Systems Theory Sayfa 1 30 Kocel Tamer 1984 Yonetimde Sistem Yaklasimi Is Idaresi Ankara Anadolu Universitesi Acikogretim Fakultesi Yayinlari Sayfa 38 Hodgetts Richard M 1991 Management Harcourt Brace Sayfa 22 Cengel Dincer 2001 Energy entropy and exergy concepts and their roles in thermal engineering Sayfa 116 149 Landsberg P T 1984 Is Equilibrium always an Entropy Maximum J Stat Physics Sayfa 159 Temel Britannica Ansiklopedisi 1993 Sibernetik Barry P 2002 Structuralism Beginning theory an introduction to literary and cultural theory Manchester University Press Manchester pp 39 60Ayrica bakinizEntropi Holizm Sistem YapisalcilikLiteraturAckoff Russel 2012 Systems Organizations and Interdisciplinary Research Alic Mehmet 1991 Turk Egitim Sistemi ve Isleyisi Eskisehir Anadolu Universitesi Acikogretim Fakultesi Yayinlari Ataman Goksel 2002 Isletme Yonetimi Istanbul Turkmen Kitabevi Aydin Vahdet 1988 Isletme Organizasyonundaki Gelismeler Ankara SBF Yayinlari Bailey Kenneth D 1994 Sociology and the New Systems Theory Toward a Theoretical Synthesis New York State of New York Press Baransel Atilla 1993 Cagdas Yonetim Dusuncesinin Evrimi Istanbul Avciol Basim Bertalanffy Ludwig von 1945 Zu einer allgemeinen Systemlehre Blatter fur deutsche Philosophie 3 4 Biologia Generalis 1949 Brauckmann Sabine 1999 Ludwig von Bertalanffy 1901 1972 ISSS Luminaries of the Systemics Movement Braziller George 1968 General System theory Foundations Development Applications New York revised edition 1976 ISBN 0 8076 0453 4 Braziller George 1975 Perspectives on General Systems Theory Scientific Philosophical Studies E Taschdjian eds New York ISBN 0 8076 0797 5 Buckley Walter F 1967 Sociology and Modern Systems Theory New Jersey Englewood Cliffs Buyukduman F Ilke 2012 Egitimde Sistem ve Sistem Yaklasimi Can Halil 1991 Organizasyon ve Yonetim Ankara Adim Yayincilik Capar B 1993 Bilgi isletmelerinin yonetiminde sistem yaklasimi ve sistem analizi H S Keseroglu Ed Istanbul Yapi Tasarim Uretim Efil Ismail 2010 Isletmelerde Yonetim ve Organizasyon Bursa Dora Erdogan Ilhan 1983 Isletmelerde Davranis Istanbul Universitesi Isletme Fakultesi Yayinlari Esen Oner 1984 Isletme Yonetiminde Sistem Yaklasimi Istanbul Alfa Yayinevi Genc Nurulllah 2007 Yonetim ve Organizasyon Ankara Seckin Yayinevi Gumustekin Gulten Eren 2004 Isletmelerde Yonetim ve Bilisim Sistemleri Yonetim ve Ekonomi Cilt 11 Sayi 1 Celal Bayar Universitesi Yayinlari Kocel Tamer 1984 Yonetimde Sistem Yaklasimi Is Idaresi Ankara Anadolu Universitesi Acikogretim Fakultesi Yayinlari Litterer Joseph 1970 Organization Vol 2 Luhmann Niklas 1984 Soziale Systeme Grundriss einer allgemeinen Theorie Suhrkamp Marsap Akin 2000 Yonetsel Sistem Ankara Gazi Kitabevi Ozalp Inan 1992 Yonetim ve Organizasyon 1 Cilt Eskisehir Scott William 1961 Organization Theory Senge Peter 1990 The Fifth Discipline The art and practice of the learning organization New York Doubleday Weckowicz Thaddus E 1989 Ludwig von Bertalanffy 1901 1972 A Pioneer of General Systems Theory Center for Systems Research Working Paper No 89 2 Edmonton AB University of Alberta Yozgat Osman 1984 Isletme Yonetimi Istanbul Dilek Matbaasi