Strabon (Yunanca: Στράβων; MÖ 64 - MS 24), Yunan tarihçi, coğrafyacı ve filozoftur. Yaşadığı dönemde bilinen yerlere yapılan göçlere ve hangi milletlerin nerelerde yerleşmeler yaptığı üzerine gerçekleştirdiği çalışmalarla ün kazanmıştır. Roma aristokratlarıyla kan bağı olduğu düşünülmektedir.[] Bugünkü Amasya ili sınırlarının içinde varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Dünyanın ilk coğrafyacısı kabul edilir.
Strabon | |
---|---|
Kendi dilinde adı | Στράβων |
Okunuş | Strabon |
Doğum | MÖ 64 Amasya |
Ölüm | MS 24 |
Meslek | Tarihçi, coğrafyacı, filozof |
Antik Dünya hakkındaki coğrafya kitabı ile tanınmıştır.
Amasya’da doğdu ve Amasya’da öldü. Klasik Yunan eğitimi gördü. ’tan hitabet dersleri aldı. MÖ 44’te öğrenimini sürdürmek amacıyla Roma’ya gitti. Başlangıçta Aristotelesçi görüşleri savunduysa da sonraları Augustus’un öğretmenlerinden olan ’un etkisinde kalarak Stoa okulunun görüşlerini benimsedi. MÖ 31’e değin Roma’da kaldı. MÖ 29’da Yunanistan’ı gezdi. MÖ 28’de Mısır’a gitti. Roma İmparatorluğu'nun büyük bir bölümünü dolaştı. Roma ve İskenderiye’de uzun süre kaldı.
Olgunluk çağında Historika Hypomnemata (Tarihi Hatıralar) adlı bir eser yazdı. Bu yapıt, 43 cilttir ve bir devamıdır. Korint ve Kartaca’nın (MÖ 146) yıkılışından Sezar’ın ölümüne ya da Aktium Savaşı’na dek süren dönemi kapsar. Yalnızca 19 parçası günümüze kadar ulaşmıştır. 17 ciltlik Geographumena veya Geographika (Coğrafya) adlı yapıtının büyük bölümü günümüze kadar gelmiştir. Yazar bu yapıtını Yunan ve Roma dünyasının kültürlü kişileri için yazmıştır. En geniş seçmeci düşüncelere yer veren yapıt; Eratosthenes, Hipparkhos, Epheros, Polybios ve Poseidonios adlı tarihçilerden esinlenmişti. Strabon’un coğrafyası tarihsel bir özellik taşımakla birlikte insanın, kavimlerin ve imparatorlukların fizikî dünya ile olan ilişkilerini de belirtir. Bu özelliğiyle Batlamyus’un Geographike Aphegesis adlı coğrafyasından üstündür. İlgili eserin Anadolu coğrafyasını kapsayan 12, 13 ve 14. ciltleri Arkeoloji ve Sanat Yayınları tarafından günümüz Türkçesi ile basılmıştır.
Strabon, Kalkedon'dan bahsederken "denizden biraz içeride, içinde küçük timsahların yaşadığı bir pınar vardı" der. Bu timsahlı pınarın Kadıköy'ün ne tarafında olduğu bilinmemektedir ancak Kurbağalıdere’nin (Kuşdili Deresi) yatağını alüvyonlar doldurmadan önce, bugünkü Uzunçayır civarında bulunması olasıdır. Anadolu'nun Romalılar tarafından istila edildiği yıllarda bazı esir ve kölelerin timsahlara kurban edildiğine göre Strabon'un “Kalkedon’un biraz içerisindeki küçük pınarda timsahlar vardı” cümlesini anlamak pek de zor olmayacaktır.
Strabon aynı zamanda antik dönemde volkanizmanın ilk neden/sonuç ilişkisine dayanan açıklamasını yapan yerbilimcidir.
Eski tarihçilerin söylediklerine de kulak vermek gerekir. Örneğin, “Lydia Tarihi”ni yazmış olan Ksanthos benim daha evvelce bir yerde işaret ettiğim gibi bu ülkenin sık sık karşılaştığı acayip değişiklikleri anlatır. Gerçekten burasını Arimlerin efsanesinin geçtiği ve Typhōn’un acı çektiği yer olarak kabul etmişler ve buraya Katakekaumenē ülkesi demişlerdir. Beş yüz stadion uzunluğu, dört yüz stadion genişliği olan Mysia ve Maionia denen ve Katakekaumenē olarak adlandırılan ülkeye gelinir. Burada hiç ağaç yoktur; sadece kalite olarak ünlü şarapların hiçbirisinden aşağı olmayan Katakekaumenē şarabının elde edildiği bağlar vardır. Toprağın yüzü küllerle kaplıdır, dağlık ve kayalık olan ülke sanki yangından olmuş gibi siyah renktedir. Bazıları, bunun yıldırımlardan ve ateşli yeraltı patlamalarından olduğunu tahmin etmektedir ve bunlar Typhōn’un efsanevi hikâyesinin burada olduğunda tereddüt etmemektedirler. Fakat kaynağı şimdi tükenmiş olan ve yerden fışkıran bir alev nedeniyle olabileceği yerine, bütün bir ülkenin bir seferde böyle bir olayla yanmış olacağını kabul etmek mantıksızdır. Burada birbirlerinden kırk stadion uzaklıkta olan “physas” denen üç çukur görülür. Bunların yukarısında, mantıklı olarak tahmin edildiği takdirde, topraktan fışkıran sıcak külle oluşmuş tepeler uzanır. Bu tür toprak bağcılığa iyi uyum sağlar. Hâlen en iyi ve bol miktarda şarap elde edilen, üzeri küllerle kaplı Katana toprağında olduğu gibi. Bazı yazarlar bu gibi yerlere bakarak, Dionysos’a (“Phrygenes”) denmesinin iyi bir nedeni olduğu hükmüne varmışlardır.
Kaynakça
Dış bağlantılar
- Yayın Tarihi : 20 Ocak 2004 Salı Güncelleme :30 Ağustos 2004 Pazartesi 16:27
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Strabon Yunanca Strabwn MO 64 MS 24 Yunan tarihci cografyaci ve filozoftur Yasadigi donemde bilinen yerlere yapilan goclere ve hangi milletlerin nerelerde yerlesmeler yaptigi uzerine gerceklestirdigi calismalarla un kazanmistir Roma aristokratlariyla kan bagi oldugu dusunulmektedir kaynak belirtilmeli Bugunku Amasya ili sinirlarinin icinde varlikli bir ailenin cocugu olarak dunyaya gelmistir Dunyanin ilk cografyacisi kabul edilir StrabonKendi dilinde adiStrabwnOkunusStrabonDogumMO 64 AmasyaOlumMS 24MeslekTarihci cografyaci filozof Antik Dunya hakkindaki cografya kitabi ile taninmistir Amasya da dogdu ve Amasya da oldu Klasik Yunan egitimi gordu tan hitabet dersleri aldi MO 44 te ogrenimini surdurmek amaciyla Roma ya gitti Baslangicta Aristotelesci gorusleri savunduysa da sonralari Augustus un ogretmenlerinden olan un etkisinde kalarak Stoa okulunun goruslerini benimsedi MO 31 e degin Roma da kaldi MO 29 da Yunanistan i gezdi MO 28 de Misir a gitti Roma Imparatorlugu nun buyuk bir bolumunu dolasti Roma ve Iskenderiye de uzun sure kaldi Amasya Turkiye de Yesilirmak in kenarinda bulunan Strabon Heykeli Olgunluk caginda Historika Hypomnemata Tarihi Hatiralar adli bir eser yazdi Bu yapit 43 cilttir ve bir devamidir Korint ve Kartaca nin MO 146 yikilisindan Sezar in olumune ya da Aktium Savasi na dek suren donemi kapsar Yalnizca 19 parcasi gunumuze kadar ulasmistir 17 ciltlik Geographumena veya Geographika Cografya adli yapitinin buyuk bolumu gunumuze kadar gelmistir Yazar bu yapitini Yunan ve Roma dunyasinin kulturlu kisileri icin yazmistir En genis secmeci dusuncelere yer veren yapit Eratosthenes Hipparkhos Epheros Polybios ve Poseidonios adli tarihcilerden esinlenmisti Strabon un cografyasi tarihsel bir ozellik tasimakla birlikte insanin kavimlerin ve imparatorluklarin fiziki dunya ile olan iliskilerini de belirtir Bu ozelligiyle Batlamyus un Geographike Aphegesis adli cografyasindan ustundur Ilgili eserin Anadolu cografyasini kapsayan 12 13 ve 14 ciltleri Arkeoloji ve Sanat Yayinlari tarafindan gunumuz Turkcesi ile basilmistir Strabon Kalkedon dan bahsederken denizden biraz iceride icinde kucuk timsahlarin yasadigi bir pinar vardi der Bu timsahli pinarin Kadikoy un ne tarafinda oldugu bilinmemektedir ancak Kurbagalidere nin Kusdili Deresi yatagini aluvyonlar doldurmadan once bugunku Uzuncayir civarinda bulunmasi olasidir Anadolu nun Romalilar tarafindan istila edildigi yillarda bazi esir ve kolelerin timsahlara kurban edildigine gore Strabon un Kalkedon un biraz icerisindeki kucuk pinarda timsahlar vardi cumlesini anlamak pek de zor olmayacaktir Strabon ayni zamanda antik donemde volkanizmanin ilk neden sonuc iliskisine dayanan aciklamasini yapan yerbilimcidir Eski tarihcilerin soylediklerine de kulak vermek gerekir Ornegin Lydia Tarihi ni yazmis olan Ksanthos benim daha evvelce bir yerde isaret ettigim gibi bu ulkenin sik sik karsilastigi acayip degisiklikleri anlatir Gercekten burasini Arimlerin efsanesinin gectigi ve Typhōn un aci cektigi yer olarak kabul etmisler ve buraya Katakekaumene ulkesi demislerdir Bes yuz stadion uzunlugu dort yuz stadion genisligi olan Mysia ve Maionia denen ve Katakekaumene olarak adlandirilan ulkeye gelinir Burada hic agac yoktur sadece kalite olarak unlu saraplarin hicbirisinden asagi olmayan Katakekaumene sarabinin elde edildigi baglar vardir Topragin yuzu kullerle kaplidir daglik ve kayalik olan ulke sanki yangindan olmus gibi siyah renktedir Bazilari bunun yildirimlardan ve atesli yeralti patlamalarindan oldugunu tahmin etmektedir ve bunlar Typhōn un efsanevi hikayesinin burada oldugunda tereddut etmemektedirler Fakat kaynagi simdi tukenmis olan ve yerden fiskiran bir alev nedeniyle olabilecegi yerine butun bir ulkenin bir seferde boyle bir olayla yanmis olacagini kabul etmek mantiksizdir Burada birbirlerinden kirk stadion uzaklikta olan physas denen uc cukur gorulur Bunlarin yukarisinda mantikli olarak tahmin edildigi takdirde topraktan fiskiran sicak kulle olusmus tepeler uzanir Bu tur toprak bagciliga iyi uyum saglar Halen en iyi ve bol miktarda sarap elde edilen uzeri kullerle kapli Katana topraginda oldugu gibi Bazi yazarlar bu gibi yerlere bakarak Dionysos a Phrygenes denmesinin iyi bir nedeni oldugu hukmune varmislardir Kaynakca Strabon 1880 Geographie de Strabon 14 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Aralik 2011 Strabon Antik Anadolu Cografyasi 12 13 14 Geographica Arkeoloji ve Sanat Yayinlari 382 sfDis baglantilarYayin Tarihi 20 Ocak 2004 Sali Guncelleme 30 Agustos 2004 Pazartesi 16 27