Suşi tarihçesi.
Erken dönem
Suşi’nin özgün biçimi, bugün nare-zuşi olarak bilinen türüdür; ilk olarak Güneydoğu Asya’da ortaya çıkmış ve 8 . yüzyılda Japonya’ya yaygınlaşmasından önce Çin’de görülmüştür. Suşi Japoncada artık kullanılmayan eski dil bilgisi formunda bir terimdir ve eski, mayalanma kökenine dayalı olan “ekşi” anlamına gelir. Tuzlanmış balığın mayalanmış pirinç içine konmasıyla geleneksel bir pilav yemeği yapılır. Nare-zuşi isimli yemek, tuz doldurulmuş bir balığın mayalanmış piriç içerisinde birkaç ay bekletilmesiyle hazırlanır. Pirincin mayalanmış olması, balığın bozulmasını önlemektedir. Yemek olarak ise pirinç atılır ve sadece balık yenir. Erken dönemlerde bu yöntemler hazırlanan yemekler, Japonya'da önemli bir protein kaynağı olmuştur.
Japonya'da balığın pilav ile ilk tüketimi namanare veya namanari (生成, なまなれ, なまなり) isimli emeklerle olmuştur. Muromachi döneminde namanare en popüler suşi türüdür. Namanare mayalanmış pilavın içine sarılmış kısmen çiğ ve taze olarak konulmuş olan balık ile yapılır. Balığın bu yeni tüketim tarzı, tazeliğini korumak için herhangi bir hazırlama aşaması olmayan yeni bir yemek oluşturmuştur.
Edo Döneminde, haya-zuşi adında üçüncü bir tip suşi yaygınlaşmaya başlamıştır (早寿司, 早ずし). Haya-zuşi, balık ve mayalanmamış pirincin anda yenmesine olanak sağladığı için, Japonya'da çok popüler hale gelmiştir. Pirincin mayalanma için kullanılmamasının ilk örneği budur. Ayrıca yine ilk defa pilavın içine pirinç sirkesi eklenmesi ve daha sonra balık, sebze ve diğer kurutulmuş yiyeceklerin katılması yine bu yemekle olmuştur. Bu tür suşi'ler Japonya'da hala popülerliğini korumaktadır. Her bölge, nesiller boyu aktarılan tariflere göre kendi haya-suşi tariflerini kullanmaktadır.
1800'lü yılların ilk dönemlerinde, Edo bölgesinde (günümüzde Tokyo) sokak satıcıları popülerliğini arttırmıştır. Bu döenmde nigiri-zuşi (握り寿司) bulunmuştur; elle hazırlanan kabaca dikdörtgen şekilli bir pilav üzerine konan çiğ balık ile yapılmaktadır. 1923 yılında olan büyük Kanto depremi ardından nigiri-zuşi şefleri Edo bölgesinden tüm Japonya'ya yayılmış ve bu yemeğin tüm Japonya'da tanınmasını sağlamıştır.
Günümüzde suşi olarak bilinen (Kanto bölgesinde nigirizuşi) yemek türü ise Hanaya Yohei (華屋与兵衛; 1799 - 1858) tarafından, Edo döneminin sonunda günümüz Tokyo'su olan Edo 'da bulunmuştur. Günümüz Tokyo'sunda olduğu gibi o tarihlerde de hızlı bir şehir hayatı olan Edo 'da bir fast food olarak gerek yol üstünde gerekse de sosyal ortamlarda elle veya çubuklarla kolaylıkla ve hızlı şekilde yenen bir yemek olmuştur.
Funazuşi
Funazuşi, Shiga bölgesindeki Biwa Gölü çevresinde hazırlanan özgün bir nare-zuşi çeşitidir. 1619 yılından beri Kitamura ailesi, on sekiz nesilden beri yemeği özgün tarife göre yapmaktadır. Taze yakalanmış funa balığı temizlenir ve solungaçları ile yumurtalıkğı dahil olmak üzere tuzlanır. Önce bu halde bir yıl kadar bekletilen balık, mayalanmış piriç içerisinde bir ila dört yıl kadar daha bekletilir. Bu uzun mayalanma sürecinin sonunda balık ince dilimlenir; tek başına servis edildiği gibi başka yemeklerin içinde de kullanılabilir.
Gerçek funazuşi, göle özgün bir sazandan (Japonca "nigorobuna", latince "Carassius auratus grandoculis") yapılır. Ancak geçmiş yıllarda balık sayısını azalması nedeniyle başka tür sazan kullanımı artmıştır.
Batı Dünyasına giriş
‘ne göre, suşi’den batı kültüründe ile defa 1893 tarihinde yayınlanan “A Japanese Interior” isimli kitapta bahsedilir; “yosun ve diğer malzemeler ile balığa sarılmış soğuk pilav” tanımı yazılmıştır. Ancak 1873 tarihli bir Japonca-İngilizce sözlüğünde ve 1879 tarihinde yayınlanan “Notes and Questies” isimli yemek yazısında da suşi’den bahsedilmiştir.
İngiltere’de suşi tüketimi Prens Akihito’nun (d. 1933) 2. Elizabeth’i ziyareti sırasında Mayıs 1953'te belgelenmiştir. Yine Prens Akhito’nun 1953 Eylül’ünde Amerika ziyaretinde Washington’daki Japonya Büyükelçiliğinde verilen davette suşi servis edilmiştir.
Japonya'da suşi
Japonya'da suşi kelimesinin yer aldığı ilk yazılı metin 718 yılında Yoro Code'undadır. Bir vergi kalemi olarak "雑鮨五斗 (yaklaşık 64 litre zakonozuşi or zatsunozuşi)" ibaresi yer almaktadır. Ancak ima edilen suşi'nin, günümüzdeki yemeğin kaynağı olan yemek olup olmadığı ve hatta telaffuzunun bile aynı olu olmadığı bilinmemektedir. 9. ve 10. yüzyıllarda "鮨" ve "鮓" suşi olarak telaffuz edilmektedir ve bu "suşi", günümüz narezuşi'sine benzerdir.
Takip eden 800 yıl boyunca, suşi de zaman içerisinde değişiklik göstermiştir. Japon yemek kültüründe günlük öğün sayısı üçe çıkmış, pilav buharda değil haşlanarak pişirilmeye başlanmış ve hepsinden önemlisi pirinç sirkesi keşfedilmiştir. Suşi halen balık ve pirincin mayalanması ile yapılırken, mayalanma süresi kademeli olarak azaltılmış pilavı da balık ile beraber yenmeye başlanmıştır. Muromachi döneminde (1336 - 1573), oşisuşi yapımında mayalanma nihayet tamamen bırakılarak pirinç sirkesi kullanımına geçilmiştir. Azuchi-Momoyama döneminde (1573 - 1603), namanare keşfedilmiştir. 1603 tarihli Portekizce - Japonca sözlüğünde namanrina zuşi maddesi yer almaktadır, yarı yapılmış suşi anlamındadır. Namanare, nazrezuşi'ye nazaran daha kısa süre mayalanarak yapılmıştır ve muhtemelen içeriğinde de pirinç sirkesi bulunmaktadır. Ancak kokusu, nazrezuşi'ye özgün kokuya sahiptir.
Narezuşi'nin kokusu, mayalanma sürecinin zamanla bırakılmasına nedenlerden birisidir. Küflü peynir, balık ve pirinç sirkesi karışımı bir koku olarak tarif edilir. 12. yüzyılın erken dönemlerinde Konjaku Monogatarishu tarafından yazılmış bir hikâyede yemeğin tadı güzel olsa bile kokusunun çekici olmadığı iması bulunmaktadır. 18. yüzyılın başlarında oşizuşi Osaka'da bulunmuş ve 18. yüzyılın ortalarında Edo'ya gelmiştir. Süresi az da olsa hala mayalanma süreci ile hazırlandığından, dönemin lokantalarının vitrinlerinde müşterilere suşinin ne zaman çıkacağına dair ilgilendirme yazıları asılmıştır. Bento kutularında suşi'nin satışı Hanami dönemine rastlar. İnarizuşi de satılan suşi'ler arasındadır. Ancak makizuşi ve çiraşizuşi'nin satışı Edo dönemine denk gelir.
Edo döneminde binlerce suşi lokantası arasında üç tanesinin ismi günümüze kadar ulaşmıştır; Matsunozushi (松之鮨), Yoheizushi (興兵衛鮓) ve Kenukizushi (けぬき寿し) . 19. yüzyılın başlarında yaklaşık yirmi yıl aralıklarla açılmışlardır. Nigirisuşi'nin keşfinden sonra yayılması çok hızlı olmuştur. 1852'de yayınlanan Morisadamanko (守貞謾稿) isimli kitapta Edo'da, bir ço'da (100 metreye 100 metrelik, yaklaşık 10.000 metrekare büyüklüğünde bir alan birimi) bir veya iki suşi lokantası olduğu, anca bir ya da iki ço'da bir tane soba lokantası olduğu bilgisi yer almaktadır. Nigirizuşi'nin ilk örnekleri bugünkü türlere benzememektedir. Balık eti soya sosu, pirinç sirkesi veya tuz ile marine edilmektedir ve bir çeşni sosa ihtiyacı yoktur. Bazı balıklar ise yemeğe konmadan önce pişirilmektedir. Balık boyutları ise bugünün balık boyutlarının yaklaşık iki katıdır.
Modern buzdolabının keşfi le beraber, çiğ balık kullanımı artmıştır. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren tüm dünyada suşi tüketimi yaygınlaşmıştır.
Kelime kökeni
Japonca isim olan suşi'nin Çinyazı karakteleri olan Kanji'deki yazımına karşılık gelen kadim Çin yemekleri, günümüz suşi'si ile çok az benzerlik gösterir.
Bunlardan biri, tuz ile turşulanmış balıktır. "鮨" 'nin ilk kullanımı, MÖ 3. yüzyılda en eski Çinçe sözlükte yer almaktadır. Anlamı "bunlar balıklarla yapılan (鮨), bunlar etlerle yapılan (醢)" olarak çevrilebilir. "醢",tuz ve kıyılmış domuz eti ile yapılan mayalanmış et ve "鮨" tuz ve kıyılmış balık eti ile yapılan mayalanmış balık anlamındadır. Bir Çin karakteri olan "鮨" 'in kökeninin çok daha eski olduğuna inanılır, ancak bu eski köken karakterin sadece yemek ile ilişkilendirildiği zamana aittir, pirinç veya pilav ile ilgisi yoktur.
MS 2. yüzyılda, suşi 'yi ifade eden bir başka karakter "鮓", Han Handanlığında yayınlanan bir başka sözlükte yer alır: "鮓滓也 以塩米醸之加葅 熟而食之也", il iki karakter olan "鮓滓, "hazır olduğunda yenen pirinç ve tuz ile mayalanmış yemek" anlamındadır. Bu yemeğin narezuşi ile benzerlik gösterdiğine inanılır, örneğin bu yemekte de balık uzun süre pirinç içerisinde mayalanır ve pirinç atılarak sadece balık yenir.
Bir yüzyıl sonra, bu iki karakterin anlamı muğlaklaşmış ve karakterler Japonya'ya ilk geldiğinde Çinliler de anlamlarını idrak edememiştir. DAha sonraki zamanlarda pirinci mayalanma sürecinden çıkartmışlar ve kıyılmış balık yemeyi bırakmışlardır. Ming Hanedanlığında "鮨" ve "鮓" Çin Mutfağından tamamen çıkmıştır.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ "Suşi tarihi". 18 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2012.
- ^ "Suşi'nin tarihi". 9 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2012.
- ^ "Food reference". 28 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2012.
- ^ Atsushi Kitamura (December 9, 2008). "Japonya". . 2. sezon. § 13. Travel Channel.
- ^ "Funazuşi: The origin of sushi in Japan". 17 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2012.
- ^ "Funazuşi (Fermented Raw Fish)". Japan for the Uninvited. 2 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2012.
- ^ Hosking, Richard (1998), Walker, Harlan (Ed.), "From Lake and Sea Goldfish and Mantis Shrimp Sushi", Fish, Food from the Waters: Proceedings of the Oxford Symposium on Food and, Oxford Symposium Press, ss. 160-, ISBN , 24 Ocak 2020 tarihinde kaynağından (preview) arşivlendi, erişim tarihi: 18 Temmuz 2012, p.161
- ^ "Sushi", Oxford İngilizce Sözlüğü, İkinci Basım, 1989; çevrimiçi sürümü Aralık 2011. Erişim tarihi 23 Aralık 2011.
- ^ Bacon, Alice Mabel (1893). A Japanese interior. Houghton, Mifflin and Company. s. 271. 10 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Temmuz 2012.
p.271: Sushi, a roll of cold rice with fish, sea-weed, or some other flavoring
p.181: While we were waiting for my lord and my lady to appear, domestics served us with tea and sushi or rice sandwiches, and the year-old baby was brought in and exhibited.
p.180: All the sushi that I had been unable to eat were sent out to my kuruma, neatly done up in white paper. - ^ James Curtis Hepburn, Japonca-İngilizce ve İngilizce-Japonca Sözlük, Yayıncı: Randolph, 1873, 536 sayfa (sayfa 262 17 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
- ^ W.H. Patterson, "Japanese Cookery", Notes and queries, Yayıncı: Oxford University Press, 1879. (p.263 17 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
- ^ 30th Mayıs 1953 "Japanese women eating sushi whilst they wait to catch a glimpse of Prince Akihito, in England as a coronation guest of the Queen 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", fotoğraf: John Chillingworth, Picture Post, Getty Images
- ^ "Prince Akihito Eats and Runs at Own Soiree 10 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", Chicago Daily Tribune, 4 Mayıs 1953, sayfa 22
- ^ "US Officials Know of Sushi Thanks to Japanese Prince 2 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi." The Milwaukee Journal - 11 Eylül 1935
Dış bağlantılar
- Suşi tarihi18 Aralık 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Suşi sözlüğü (寿司用語辞典; Japonca)
- Sushi Q & A (すしのQ&A; Japonca)
- Global Sushi: Soft Power and Hard Realities[] Boston Üniversitesinde suşi'nin dünyada artan popülerliği üzerine video konferans, 3 Mayıs 2009
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Susi tarihcesi Susi kabi Hiroshige nin bir cizimi Erken donemSusi nin ozgun bicimi bugun nare zusi olarak bilinen turudur ilk olarak Guneydogu Asya da ortaya cikmis ve 8 yuzyilda Japonya ya yayginlasmasindan once Cin de gorulmustur Susi Japoncada artik kullanilmayan eski dil bilgisi formunda bir terimdir ve eski mayalanma kokenine dayali olan eksi anlamina gelir Tuzlanmis baligin mayalanmis pirinc icine konmasiyla geleneksel bir pilav yemegi yapilir Nare zusi isimli yemek tuz doldurulmus bir baligin mayalanmis piric icerisinde birkac ay bekletilmesiyle hazirlanir Pirincin mayalanmis olmasi baligin bozulmasini onlemektedir Yemek olarak ise pirinc atilir ve sadece balik yenir Erken donemlerde bu yontemler hazirlanan yemekler Japonya da onemli bir protein kaynagi olmustur Japonya da baligin pilav ile ilk tuketimi namanare veya namanari 生成 なまなれ なまなり isimli emeklerle olmustur Muromachi doneminde namanare en populer susi turudur Namanare mayalanmis pilavin icine sarilmis kismen cig ve taze olarak konulmus olan balik ile yapilir Baligin bu yeni tuketim tarzi tazeligini korumak icin herhangi bir hazirlama asamasi olmayan yeni bir yemek olusturmustur Edo Doneminde haya zusi adinda ucuncu bir tip susi yayginlasmaya baslamistir 早寿司 早ずし Haya zusi balik ve mayalanmamis pirincin anda yenmesine olanak sagladigi icin Japonya da cok populer hale gelmistir Pirincin mayalanma icin kullanilmamasinin ilk ornegi budur Ayrica yine ilk defa pilavin icine pirinc sirkesi eklenmesi ve daha sonra balik sebze ve diger kurutulmus yiyeceklerin katilmasi yine bu yemekle olmustur Bu tur susi ler Japonya da hala populerligini korumaktadir Her bolge nesiller boyu aktarilan tariflere gore kendi haya susi tariflerini kullanmaktadir 1800 lu yillarin ilk donemlerinde Edo bolgesinde gunumuzde Tokyo sokak saticilari populerligini arttirmistir Bu doenmde nigiri zusi 握り寿司 bulunmustur elle hazirlanan kabaca dikdortgen sekilli bir pilav uzerine konan cig balik ile yapilmaktadir 1923 yilinda olan buyuk Kanto depremi ardindan nigiri zusi sefleri Edo bolgesinden tum Japonya ya yayilmis ve bu yemegin tum Japonya da taninmasini saglamistir Gunumuzde susi olarak bilinen Kanto bolgesinde nigirizusi yemek turu ise Hanaya Yohei 華屋与兵衛 1799 1858 tarafindan Edo doneminin sonunda gunumuz Tokyo su olan Edo da bulunmustur Gunumuz Tokyo sunda oldugu gibi o tarihlerde de hizli bir sehir hayati olan Edo da bir fast food olarak gerek yol ustunde gerekse de sosyal ortamlarda elle veya cubuklarla kolaylikla ve hizli sekilde yenen bir yemek olmustur Funazusi Funazusi Shiga bolgesindeki Biwa Golu cevresinde hazirlanan ozgun bir nare zusi cesitidir 1619 yilindan beri Kitamura ailesi on sekiz nesilden beri yemegi ozgun tarife gore yapmaktadir Taze yakalanmis funa baligi temizlenir ve solungaclari ile yumurtalikgi dahil olmak uzere tuzlanir Once bu halde bir yil kadar bekletilen balik mayalanmis piric icerisinde bir ila dort yil kadar daha bekletilir Bu uzun mayalanma surecinin sonunda balik ince dilimlenir tek basina servis edildigi gibi baska yemeklerin icinde de kullanilabilir Gercek funazusi gole ozgun bir sazandan Japonca nigorobuna latince Carassius auratus grandoculis yapilir Ancak gecmis yillarda balik sayisini azalmasi nedeniyle baska tur sazan kullanimi artmistir Bati Dunyasina giris ne gore susi den bati kulturunde ile defa 1893 tarihinde yayinlanan A Japanese Interior isimli kitapta bahsedilir yosun ve diger malzemeler ile baliga sarilmis soguk pilav tanimi yazilmistir Ancak 1873 tarihli bir Japonca Ingilizce sozlugunde ve 1879 tarihinde yayinlanan Notes and Questies isimli yemek yazisinda da susi den bahsedilmistir Ingiltere de susi tuketimi Prens Akihito nun d 1933 2 Elizabeth i ziyareti sirasinda Mayis 1953 te belgelenmistir Yine Prens Akhito nun 1953 Eylul unde Amerika ziyaretinde Washington daki Japonya Buyukelciliginde verilen davette susi servis edilmistir Japonya da susiJaponya da susi kelimesinin yer aldigi ilk yazili metin 718 yilinda Yoro Code undadir Bir vergi kalemi olarak 雑鮨五斗 yaklasik 64 litre zakonozusi or zatsunozusi ibaresi yer almaktadir Ancak ima edilen susi nin gunumuzdeki yemegin kaynagi olan yemek olup olmadigi ve hatta telaffuzunun bile ayni olu olmadigi bilinmemektedir 9 ve 10 yuzyillarda 鮨 ve 鮓 susi olarak telaffuz edilmektedir ve bu susi gunumuz narezusi sine benzerdir Takip eden 800 yil boyunca susi de zaman icerisinde degisiklik gostermistir Japon yemek kulturunde gunluk ogun sayisi uce cikmis pilav buharda degil haslanarak pisirilmeye baslanmis ve hepsinden onemlisi pirinc sirkesi kesfedilmistir Susi halen balik ve pirincin mayalanmasi ile yapilirken mayalanma suresi kademeli olarak azaltilmis pilavi da balik ile beraber yenmeye baslanmistir Muromachi doneminde 1336 1573 osisusi yapiminda mayalanma nihayet tamamen birakilarak pirinc sirkesi kullanimina gecilmistir Azuchi Momoyama doneminde 1573 1603 namanare kesfedilmistir 1603 tarihli Portekizce Japonca sozlugunde namanrina zusi maddesi yer almaktadir yari yapilmis susi anlamindadir Namanare nazrezusi ye nazaran daha kisa sure mayalanarak yapilmistir ve muhtemelen iceriginde de pirinc sirkesi bulunmaktadir Ancak kokusu nazrezusi ye ozgun kokuya sahiptir Narezusi nin kokusu mayalanma surecinin zamanla birakilmasina nedenlerden birisidir Kuflu peynir balik ve pirinc sirkesi karisimi bir koku olarak tarif edilir 12 yuzyilin erken donemlerinde Konjaku Monogatarishu tarafindan yazilmis bir hikayede yemegin tadi guzel olsa bile kokusunun cekici olmadigi imasi bulunmaktadir 18 yuzyilin baslarinda osizusi Osaka da bulunmus ve 18 yuzyilin ortalarinda Edo ya gelmistir Suresi az da olsa hala mayalanma sureci ile hazirlandigindan donemin lokantalarinin vitrinlerinde musterilere susinin ne zaman cikacagina dair ilgilendirme yazilari asilmistir Bento kutularinda susi nin satisi Hanami donemine rastlar Inarizusi de satilan susi ler arasindadir Ancak makizusi ve cirasizusi nin satisi Edo donemine denk gelir Edo doneminde binlerce susi lokantasi arasinda uc tanesinin ismi gunumuze kadar ulasmistir Matsunozushi 松之鮨 Yoheizushi 興兵衛鮓 ve Kenukizushi けぬき寿し 19 yuzyilin baslarinda yaklasik yirmi yil araliklarla acilmislardir Nigirisusi nin kesfinden sonra yayilmasi cok hizli olmustur 1852 de yayinlanan Morisadamanko 守貞謾稿 isimli kitapta Edo da bir co da 100 metreye 100 metrelik yaklasik 10 000 metrekare buyuklugunde bir alan birimi bir veya iki susi lokantasi oldugu anca bir ya da iki co da bir tane soba lokantasi oldugu bilgisi yer almaktadir Nigirizusi nin ilk ornekleri bugunku turlere benzememektedir Balik eti soya sosu pirinc sirkesi veya tuz ile marine edilmektedir ve bir cesni sosa ihtiyaci yoktur Bazi baliklar ise yemege konmadan once pisirilmektedir Balik boyutlari ise bugunun balik boyutlarinin yaklasik iki katidir Modern buzdolabinin kesfi le beraber cig balik kullanimi artmistir 20 yuzyilin ikinci yarisindan itibaren tum dunyada susi tuketimi yayginlasmistir Kelime kokeniJaponca isim olan susi nin Cinyazi karakteleri olan Kanji deki yazimina karsilik gelen kadim Cin yemekleri gunumuz susi si ile cok az benzerlik gosterir Bunlardan biri tuz ile tursulanmis baliktir 鮨 nin ilk kullanimi MO 3 yuzyilda en eski Cince sozlukte yer almaktadir Anlami bunlar baliklarla yapilan 鮨 bunlar etlerle yapilan 醢 olarak cevrilebilir 醢 tuz ve kiyilmis domuz eti ile yapilan mayalanmis et ve 鮨 tuz ve kiyilmis balik eti ile yapilan mayalanmis balik anlamindadir Bir Cin karakteri olan 鮨 in kokeninin cok daha eski olduguna inanilir ancak bu eski koken karakterin sadece yemek ile iliskilendirildigi zamana aittir pirinc veya pilav ile ilgisi yoktur MS 2 yuzyilda susi yi ifade eden bir baska karakter 鮓 Han Handanliginda yayinlanan bir baska sozlukte yer alir 鮓滓也 以塩米醸之加葅 熟而食之也 il iki karakter olan 鮓滓 hazir oldugunda yenen pirinc ve tuz ile mayalanmis yemek anlamindadir Bu yemegin narezusi ile benzerlik gosterdigine inanilir ornegin bu yemekte de balik uzun sure pirinc icerisinde mayalanir ve pirinc atilarak sadece balik yenir Bir yuzyil sonra bu iki karakterin anlami muglaklasmis ve karakterler Japonya ya ilk geldiginde Cinliler de anlamlarini idrak edememistir DAha sonraki zamanlarda pirinci mayalanma surecinden cikartmislar ve kiyilmis balik yemeyi birakmislardir Ming Hanedanliginda 鮨 ve 鮓 Cin Mutfagindan tamamen cikmistir Ayrica bakinizJapon mutfagi Cin mutfagiKaynakca Susi tarihi 18 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Temmuz 2012 Susi nin tarihi 9 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Temmuz 2012 Food reference 28 Temmuz 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Temmuz 2012 Atsushi Kitamura December 9 2008 Japonya 2 sezon 13 Travel Channel Funazusi The origin of sushi in Japan 17 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Temmuz 2012 Funazusi Fermented Raw Fish Japan for the Uninvited 2 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Temmuz 2012 Hosking Richard 1998 Walker Harlan Ed From Lake and Sea Goldfish and Mantis Shrimp Sushi Fish Food from the Waters Proceedings of the Oxford Symposium on Food and Oxford Symposium Press ss 160 ISBN 9780907325895 24 Ocak 2020 tarihinde kaynagindan preview arsivlendi erisim tarihi 18 Temmuz 2012 p 161 Sushi Oxford Ingilizce Sozlugu Ikinci Basim 1989 cevrimici surumu Aralik 2011 Erisim tarihi 23 Aralik 2011 Bacon Alice Mabel 1893 A Japanese interior Houghton Mifflin and Company s 271 10 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Temmuz 2012 p 271 Sushi a roll of cold rice with fish sea weed or some other flavoring p 181 While we were waiting for my lord and my lady to appear domestics served us with tea and sushi or rice sandwiches and the year old baby was brought in and exhibited p 180 All the sushi that I had been unable to eat were sent out to my kuruma neatly done up in white paper James Curtis Hepburn Japonca Ingilizce ve Ingilizce Japonca Sozluk Yayinci Randolph 1873 536 sayfa sayfa 262 17 Aralik 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi W H Patterson Japanese Cookery Notes and queries Yayinci Oxford University Press 1879 p 263 17 Aralik 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi 30th Mayis 1953 Japanese women eating sushi whilst they wait to catch a glimpse of Prince Akihito in England as a coronation guest of the Queen 24 Eylul 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi fotograf John Chillingworth Picture Post Getty Images Prince Akihito Eats and Runs at Own Soiree 10 Mayis 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Chicago Daily Tribune 4 Mayis 1953 sayfa 22 US Officials Know of Sushi Thanks to Japanese Prince 2 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi The Milwaukee Journal 11 Eylul 1935Dis baglantilarSusi tarihi18 Aralik 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Susi sozlugu 寿司用語辞典 Japonca Sushi Q amp A すしのQ amp A Japonca Global Sushi Soft Power and Hard Realities olu kirik baglanti Boston Universitesinde susi nin dunyada artan populerligi uzerine video konferans 3 Mayis 2009